30 Birlnclkânun 1936 CUMHURÎYET Çevrilmek istenilen gafilâne manevra! «Türkler 15 senedir Sancakla meşgul olmamıstır)) diyenlere canlı vesikalar [Baştarafı 1 inci sahifedel Fırka Grupunun mühim bir içtimai [Baştarafı 1 inci sahifedel mevcud olsaymış Türk matibuatı Franklen Buyyon anlaşmasının imzalandığın danberi susmaz, Hatay'a dair neşriyat yaparmış, ve saire... Hiç şüphe yoktur ki, bu gibi sözlerle Türk matbuatınm yüzünü bile görmiyen Fransız efkârı umumiyesi üzerine tesirler yapmak gayesi takib ediliyor. Ancak bu tehlikeli manevrayı yapanlar hakikat meydana çıkınca elde etm«k istediklcri tesirlerin tam aksi hasıl olacağmı hesab edememişlerdir. Şu halde, Türk milletinin ve Türk matbuatınm şimdiye kadar Hatay meselesile uğraşmadıklannı iddia edenler bilmiyerek bize en büyük yardımda bulunmuş oluyorlar. Guya aleyhimize kullanılmak istenen bu fırıldakların başında M. Vienot adında genc ve acemi bir Fransız hariciye memuru bulunduğuna göre, kendisine üstadlan sayılan ve göz diktiği sandalyeyi liyakatle senelerce işgal etmiş bulunan müteveffa Fransız Hariciye Nazırı M. Briand ile Fransanm haricî siyasetini ve Başvekâletini idare etmiş olan, bugünkü Meclisi Meb'usan reisi M. Herriot'nun sözlerini hatırlatmakla iktifa edeceğiz. Ancak tarihe geçen bu sözlere temas etmezden evvel Hatay davasına karşı Türk milletinin ve Türk matbuatınm daha ilk gündenberi gösterdiği hassasiyete bir göz atalım. Lozan muahedesinin Büyük Millet Meclisinde müzakeresi esnasında Türk milletinin vekilleri millet kürsüsünden Franklen Buyyon atlasına karşı şid detli hücumlar yapmakla Hatay davasında bütün Türklerin ne derece hassas olduğunu bilfül ispat etmişlerdi. Ilk söz alan Mersin meb'usu Niyazi Franklen Buyyon atlasile çizilen Türk Suriye hududunun Hatay için bir tehlike oldu ğunu söyliyerek, hududun Lâzkiyenin on kilometro şimalinde kâin Raz ibn Han'dan geçmesini ve îskenderun Aır takya ile Beylân da dahil olmak üzere bütün Sancağm Suriye hududlan harici»e bırakılmasını istemiştir. Mersin meb'usundan sonra söz alan Hamdullah Suphi de heyeeanlı nutkunu şu kelimelerle bitirmişti: « Muahedenin cenub kardeşlerimizi bizden ayıran kısmı yüreklerimizle inr zalanmış değildir. Milletlerin bazan anlaşmaları yalnız ellerile imzaladıkları malumdur.» Şair Yahya Kemal de çok alkış lanan nutkunda şunları söylemişri: « Hududlar şimdiki vaziyette kaldıkça emniyet meselesi hiçbir zaman mevzuu bahsolamaz. Ankara müzakerelerinde hüsnüniyet amil olmuş olsaydı, hududun başka şekilde tesbiti lâzım gelirdi.» On üç sene evvel Millet Meclisinde söylenen bu sözler Türk milletinin davanm başından itibaren Hatay'a karşı beslediği alâkayı gösteren canlı bir delildir. Mesele bununla da kalmamış, Türk matbuatı millet kürsüsünden yükselen seslere şiddetle iştirak etmiş ve Hatay davasını haftalarca, aylarca müdafaa et miştir. Bütün Türk milleti bu millî davanm heyecanını yaşadığı bir devirde 1913 senesi ilkbahannda Adanayı şereflendiren Atatürk karalara bürünen Hatay'lı Türk kızının, herkesi ağlatan hitabesine cevab olarak: « Kırk asırlık Türk yurdu yabancı ellerde kalamaz.» demişti. En büyük Türkün bu sözlerindeki sarahati anlamamazlığa gelmek ve yahud unutmuşa benzemek daha «dünkü ço cuk» sayılacak kadar siyasette tecrübesiz olan M. Vienot gibi gencleri bile mazur gösteremiyecek kadar kuvvetli bir delil, mühim bir işarettir. Gelelim Hatay davasına karşı 15 senelik sükutla itham edilen Türk matbuatınm hattı hareketine. Her millî davada olduğu gibi Hatay davasında da Türk matbuatı Büyük Önderin işaret ettiği yoldan yürümüş ve her davada milletin hissiyatmın tercümanı olmaktan biran bile geri kalmamıştır. Nitekim Istanbul ve Ankara gazetelerinden başka vilâyet gazetelerine varıncıya kadar bütün Türk matbuatı Hatay davasile yakından meşgul olmuş ve bugün tekrarladığımız sözleri daha 13 sene evvel söylemiştir. Hududa yakın olmaları münasebetil( Hatay'daki kardeşlerimizin hakikî vazi yeti hakkında iyi malumat alan Adana gazeteleri, Sancaktaki Türklerin 13 senedenberi ne gibi işkenceler ve tazyikle altında yaşadıklarını yaza yaza bitire memi<ilerdir. 3 kânunusani 1923 tarihli «Yeni Adana». refikimiz Sancaktaki idareye Romayı ateşe veren meşhur Neron'a yakışacak bir mahiyette olduğu için «Neron rejimi» adını vermek doğru olduğunu kayidle, Türklere karşı ika edilen mezaimin tüyler ürpertmekte olduğunu, ağır ağır Sancak Türklerini imha için irtikâb edilen fecayii tafsilâtile anlatmıştı. 21 kânunusani 1923 tarihli «Hayat» mecmuası Hatay Türklerinin elim vazi yeti hakkında yevmî gazetelerde çıkan yazılardan mülhem olarak yazdığı uzun bir makaleyi şu kelimelerle bitirmişti: «Bu zulüm ve işkence siyaseti devam ettikçe Antakya ve Îskenderun ufku yeni bir istiklâl güneşile aydmlanacaktır.» 24 kânunusani 1923 tarihli Yeni A dana gazetesi gene a"yni meseleden bah ederek Sancak Türklerine tatbik edilen şkenceler hakkında bir fikir edinebilmek çin şu tafsilâtı veriyordu: «Insaniyetin hamisi olduklarını ilân eden Fransanm memurlarile Fransız me deniyetinin prensiplerini getirdiklerini zannettiğimiz zabitler ve jandarmalar kardeşlerimizin evlerini yakıyor, baba lanmızı bogazlıyorlar... Sancaktaki kardeşlerimiz, «işkence beşiği» tesmiye edilen içi sivri çivilerle dolu sandıklara so kubnak suretile akla gelmiyen işkencelere tâbi tutulmaktadırlar. Ağızlarında medeniyet kelimesi, ellerinde de balta ile yangm aletleri bulunan medeniler atlannı Türk cesedleri üzerinde koşturuyor lar.» Bir gün sonra ayni gazete Sancaktan aldığı yeni mezalim haberleri üzerine yazdığı bir makalede Hatay'daki kar deşlerimize şunlan haykırıyordu: «Esir kardeşler, ıstırablannız yakmda hitam bulacaktır. Zalimleriniz müstahak olduklan cezalan bulacaklardır. Hakikî bir fırtına, bu zulüm ve işkence abidesini yıkacaktır. Bu harabenin üstüne hasretini çektiğiniz al bayrağın dalgalandıgmı göreceksiniz.» Gazeteler bu suretle günü gününe ve bilâfasıla Türk milletinin duygulanna tercüman olurken, diğer taraftan Hatay Türklerini kurtarmalan için gerek Ataürke, gerek Büyük Millet Meclisi azaanna hitaben müteaddid açık mektublar neşrediliyordu. Aradan ay ği ve Lozan muahedesi imzalandı^,. nalde Türk milleti Sancak davasmı ayni şiddetle müdafaaya devam etmiştir. Nitekim 24 temmuz 1923 tarihli, «Hayat» mecmuası Lozan zaferine tahsis ettiği bir yazıda şunlan yazmıştır: «Sevinecek yerde sokak köşelerinde sessizce ağlıyan insanlar vardır. Bunlar yabancı isgali altında ıstırab çeken An takya ve tsknderundaki kardeşlerimizdir. Bu sene değilse, gelecek sene bu kardeşlerimizin kurtuluş saati hulul edecektir.» Sancaktaki zulüm ve işkence gittikçe şiddetlendiğinden, «Hayat» mecmuası medenî âleme hitaben şunlan haykınyordu: «Bütün dünya Fransız medeniyeti maskesi altında barbarlık yapan hunhar ların kim olduklarını artık bilmelidir. Bugün Antakya üzerinde dalgalanan Fransız bayrağı Antakyanın Türk olmamasını hiçbir zaman temin edemez... Ergeç Türk bayrağı Antakya üzerinde dalgalanacaktır.» 13 senelik koleksiyonlardan bulup ancak bazı parçalannı yukanda zikrettiğimiz yazılar başta Büyük Önderimiz Atatürk olduğu halde Türk milletinin ve Türk matbuatınm Hatay davasım nekadar kuvvetle benimsediklerini ve bugünkü hâdiseleri daha 13 sene evvel görerek ona göre mütalealannı nekadar açıkça bildirdiklerüıi ispat etmektedir. Bu teklif üzerine her iki tarafm bütün müzakerlerin sikletini bir nokta üzerinde eksif ettiğini ve doktor Arasm tam is iklâl teklifi ısrarına karşı Fransa heye :inin, Sancağm Suriyeye allejan tabiifetini muhafaza etmesi şartile geniş muhtariyetinin konuşulabileceğini söylemiş olduğunu, Sancağm esas vaziyetini tayin edecek olan noktada birleşilmiyerek iki :arafm mütekabilen istiklâl ve tabiiyet ekliflerini kati'yetle muhafaza ettikleri iin müzakerenin kesildiğini Şükrü Saraoğlu beyan etti. Müzakereden sonra ve Paristen hareket edeceği güne kadar Dr. Aras muhtelif Fransız ricali ve Başvekil M. Blum le buluşmuş ve davamızı böylece salâhietli olan bir çok zatlarla görüşmüştür. Vılbaşı tatillerini müteakib, Sancak me selesi hakkında yeniden temasa gelinmesi mevzuu bahsolmuşrur. Fakat gerek bu eni temaslar ve gerek onların muhtemel neticeleri hakkında Saracoğlu ihtiyatlı vaziyetini muhafaza etmiştir. Amerika da Ispanyaya tayyare gönderiyor İBaştarafı 1 inci sahifedel bininin öldürülmüş olduğunu tahmin etUsera mmtakasmda cumhuriyetçiler, mektedir. pazar günü elde edilmiş olan mevzileri Hükumetin istediği yardım ahkim etmişlerdir. Cenevre 29 (A.A.) Ispanya, MilCephelerdeki vaziyet letler Cemiyetine bir morandum gönSalamanca 29 (A.A.) Bir tebliğ dererek cemiyet mütehassıslannm Mad de düşmanın Teruel cephesindeki taar ridin sivil ahalisine yardım işine ve Maduzunun akamete uğramış olduğu bildi riddeki büyük ve orta elçiliklere iltica etrilmektedir. 300 milis ölmüş ve beş tank miş olan kimselerin şehirden çıkanlmalan aptedilmiştir. hususunda sarfedilecek mesaiye iştirak Malaga cephesinde cumhuriyetçilerin etmelerini istemiştir. bir taarruzu püskürtülmüştür. Cumhuri lngiliz notastna cevab etçiler, muharebe meydanında 20 makvermiyen devletler ul bırakmışlardır. Londra 29 (A.A.) İngilterenin Cordoba mmtakasmda ileri harekâtı müstacel mahiyette olduğu noktasında ısmıza devam ettik. Milislerin bir taarruzu rar etmiş olmasına rağmen Berlin, Roma, ardedilmiştir. 70 milis telef olmuştur. Lizbon ve Moskova hükumetleri Ingilte* Palos gemisinin bir kınm hamu renin Ispanyaya gönüllü gönderilmesi lesile içinde bulunan bir meselesi hakkında vermiş olduğu notanın lspanyol alakondu cevabını göndermemişlerdir. Berlin 29 (A.A.) Yarıresmî bir Sovyetler lngiliz teklifini ebliğe göre Bask hükumeti, Palos gemi" kabul ettiler inde bulunan bir lspanyol ile hamulenin Londra 29 (Hususî) Sovyet hükuir kısmını alıkoymuştur. meti Ispanyaya gönüllü gönderilmemesi Bu tebliğde, işin henüz tamamen halhususunda Ingiltere ile Fransa tarafından edilmemiş olduğu da ilâve edilmektedir. yapılan teklifi prensip itibarile kabul etSiyasî mehafil, lspanyol tebaasmdan miştir. Hariciye komiseri M. Lirvinof jirinin Bask hükumeti memurları tara Sovyet hükumetinin bu kararını Mosko • ından tutulmasının hukuku düvele mu • vadaki lngiliz ve Fransız sefirlerine bil gayir olduğunu, çünkü bu adamın gemidirmişrir. den ve açık denizde alınmış olduğunu îhtilâlcilerin ileri harekâtı lâve etmektedirler. Ayni mehafil, Al Salamanka 29 (A.A.) Resmî bir man hükumetinin bu babda icab eden tebliğ, asilerin Andalusya cephesinde i:edbirleri alacağını söylemektedir. lerlemeğe devam ettiklerini haber ver Vapur terbeit bırakudı Berlin 29 (A.A.) Palos admdaki mektedir. Bu ilerleyiş 60 kilometroyu bulmuş • Alman vapuru, Königsberg kruvazörü ün talebi üzerine serbest bırakılmış ve tur. Şimal ordusu da muvaffakiyetler kaapur seyyahatine devam etmeğe baş zanmıştır. Teruel cephesinde düşmanın tanklarla yaptığı bir taarruz püskürtül amıştır. müş ve tanklann beşi tahrib edilmiştir. Bir Amerikan şirketi ttpanyaya General Franko kuvvetleri mukabil ta tayyare! gönderecek arruza geçerek hükumetçileri kaçmağa Londra 29 (A.A.) Salâhiyettar mecbur etmiş ve ecnebi tebaasmdan bir nehafil, bir Amerikan şirketine Ispanya* çok esir almışlardır. i. tayyare gönderilmesi için mezuniyet erilmiş olması üzerine Ingiltere hüku metinin Amerika Hariciye Nezareli nezdinde bir teşebbüste bulunacağını zan * etmektedir. GUNUN BULMACASI 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 •• 10 • I 1 1 •I •1 •1 1 !• !• « 1 • •l •1 •1 1 1• l"l R İBİ 1 • 1 1 i Yugoslav Bulgar anlaşması Hariciye Vekil vekilinin haricî siya et hakkmdaki izahatından sonra söz a an Eskişehir saylavı Yusuf Ziya Özel ve Manisa saylavı Hikmet, Yugoslav Bulgar anlaşmasında Balkan Paktı için bahsettikleri endişeye karşı tekrar kür süye gelen Şükrü Saracoğlu, bu iki komşu memleketin yekdiğerile anlaşması, Balkan Paktının kuvvetini azaltması i in bir sebeb olmadığını ve bilâkis sulha hizmet ve Balkanda umumî anlaşmayı kolaylaştırmak bakımmdan yeni bir unsur olması ümid edilebileceğini, cevaben iöylemiştir. Soldan sağa: 1 Mektebe giden çocuk, bir emir. 2 Sesin geri gelmesi, yukandan aşağıya dümdüz inen. 3 Bir mekteb, mesguliyet, fiillere gelen sual edatı. 4 Teşekkül eden, matem. 5 Fransızca yün, fırtına. 6 Köpek, çocuğun uyuduğu yer. 7 En iylsi İspanyada yapılır. 8 İskambilde bir kâğıd, ilkbahar yemişi. 9 Deniz kenarın daki konak. mekteb. 10 Düğmenin geç tiği yer, hakir. Yukarıdan aşağıya: 1 Şansı açık olan, fena değil. 2 Birşeyin sonu, bir emir. 3 Dil, Cenubî Amerikada bir memleket. 4 Yapılmış olan iş, denizde yaşıyan hayvan. 5 Ötedenberi mevcud olan. 6 Birbirinin ayni, fikir. 7 Yemek, kolla elin arası. 8 Yay» la atılan, mevcud değil, insanı yaşattığı iddia edilen manevi kuvvet. 9 Para ile oynanan oyun, harb gemilerl grupu. 10 Millî, kışın yağan şey. Evvelki bulmacamn halledilmiş şekli H 4 fı n u III 1 •> Başvekil kürtüde Bundan sonra Başvekil Ismet înönü kürsüye geldi. Memleketin iktısadî ve ziraî durumu hakkında derin bir alâka ile dinle nen ve bu sahalarda müspet bir kalkınma e yeni yeni hamleler verecek olan fikir ve düşüncelerini izah etti ve Meclis encümenlerinde müzakere edilmekte olan bu işlerle alâkalı kanunlann süratle intacmı rica ederek aşağıdaki noktai nazar larını tafsil etti: A|Ş I K | B L l j l S A İ N L|»lKlllR!tlŞ|lf B i t AIV|«lN|A|xMlA|Z|*|Ş î VIE R İ 9 İ Z İ M R | A FİP E|D EİBİ*'K E l M | t K 1 |R|A H||IB|«|T|A|L 1 EİB 1 İ L | A | N A N H « l i N | E | L | ı | M | l NİI 10 A|Z • | K | O | Ş İ U I M | 4 | N •1, •! D l t Ş|E|Tm»TtTKlî Atinada müzakereler devam etmektedir Istanbul torsası kapanış fiatleri 29 12 1936 PARALAR 1 SterUo 1 Dolar 20 Fransi2 Pr 20 Llret 20 Beıclka Fr 20 Dranml 20 tavicr* Pr 20 Leva 1 Plortn 20 Cek kronu 1 Avusturva 31 1 Mark 1 Zlotl 1 Penzu « Arkadaşlar, bu kanunlar ve bu kanunlan takib edecek diğer kanun ve plân ve kredilerle yeni bir iktısadî ve ziraî kalkınma devresine gireceğiz. Birkaç senelik tecrübe ve bizzat vaki olan görgü ve tetkiklerimiz göstermiştir ki sanayide hem istihsalât, hem gelir arttığı halde ziraatte istihsalât artmamıştır. Yalnız h'at yüksekliğinden doğan bir gelir artması vardır. Halbuki memleket için daha ziraatin artma devresine girmesi, hatta sanayinin ilerlemesi ve müdafaa kuvvetleri der: nin artması için de en sağlam yol ve başA Mülkiyet meselesinin halli, ıca şarttır. Bizim yetmiş kilo aldığımız B îyi muhafaza teşkilâtı, bir toprak sahasından Danimarkalı, HoC Ormanlarin yalnız devlet elile andalı iki yüz elliye yakın almaktadır. letilmesi. Memleketimizde ağaç kesmek serbes îktısadi kalkınma plânımız tisi bir iki sene için kabul edilmiş olsa üç Şimdiye kadar şimendifer ve sanayi işlerinde olduğu gibi 937 den itibaren zi sene sonra memlekette orman kalmıya raatimizi ve çiftçilerimizi kalkmdırmak cağma kaniim. Ormanlan devlete mal etiçin mühim paralar tahsis edeceğiz. Gele mek, iyi muhafaza teşkilâtile teçhiz et cek seneyi boş geçirmemek için işe şim mek ve devlet elile işletmek, içinde bu diden başlamak lâzım geliyor. Bu mü unduğumuz buhranlı orman meselesini memleket lehine halledecek tek yoldur. him işler sıra ile şunlardır: Bu husustaki mesai ve1 fedakârlığı ve pa1 Sulama: Bu meseleyi büyük, ra sarfını esirgememek lâzımdır. Bu ted küçük sulama olarak iki kısımda mütairleri alırken memlekette ağacı bollan lea ediyoruz: dınp ucuzlatacak çareyi de düşünmeğe Tahribata mâni olmak ve tarlaya su mecburuz. vermek, su işlerinin hedefidir. 4 Toprak kanunu bir toprak, en Ierile Vekilerden birçoğu hazır bulun muşlardır. Ziyafet pek samimî ve dostane Rabat 29 (A.A.) lspanyol asi bir hava içinde geçmiştir. erinin iki tayyaresi, Fransız Fasında kaGazetelerin mütalealart •aya inmiştir. Sebebi, motörlerine anz Atina 29 (Hususî) Türkiye Ha)lan sakathktır. Fransızlar, bu iki tayya* riciye Vekilinin buraya gelmesi vesilesile eyi zaptetmişlerdir. bütün gazeteler hararetli makaleler yazîtpanya Başrahibi Avila'ya geldi makta ve Tevfik Rüjtü Arasm Türk • Avila 29 (A.A.) Ispanya başra Yunan dostluğu ile Balkan ittifakına hibi ve Toledo başpiskoposu Monsenyör yaptığı hizmetleri tebarüz ettirerek haksdoro Goma, Romadan buraya gelmiş kında pek samimî ve dostane mütalealar :ir. Başrahib, otuz beş bin papazdan beş yürütmektedirler. ramının esaslannı ifade eden, saydığı ka Frantız Fatına inen ihtilâlci tayyareler [Baştarafı 1 inci sahifede] sau lii. ıH 19 65. :u 125 ü75 18 . 6 6o t'i •i, 66. BO 10. İ3. 20. nunlann, tahsilât kanunlarile beraber meclisin kış tatiline geçmeden evvel ta karrür etmesi, bize önümüzdeki seneyi kazandıracağma ve muhtelif kısımlann birbirile irtibatları büyük olduğuna, arkadaşlarmın dikkatini celbetmiştir. Uzun ve sürekli alkışlarla karşılanân bu beyanartan sonra Başvekil vaki olan sualler üzerine, mevcud siyasî vakıalar üzerinde ayn ayn izahat vermiş ve Manisa Saylavı Hikmet Bayurun Ziraat Bankası ve kanunu hakkmdaki sorgusuna cevaben Ziraat Bankası kamtnunun mecliste mü zakere edilmekte olduğunu ve bankanın bu yeni işlere kıymetli yardımmı esirge miyeceğine emin bulunduğunu ifade etmiştir. 20 Lev 20 Dinar Ruble 1 İsveç kuronu 1 Türk altını 1 Banknot Os B 13. 4». 1013 J4S a. as .'« İ2 iu U M 1011 45 ÇEKIKK Londra Nev Yok Parlo Milano Bruksel Atlna Cenevr» Sofva Amsterdam Prae Vivana Madrl* BerUn Varsova Budat>este Bükres Belsrad Yokohama Moskova Stnkholrn ESH Alıs .17 2j 17.075 16.1276 •J8 4 5 7 > Satı? 16 «ı 17.0» 16.15» 17 75 •J8 5 6 J •4.805 .'.63 İ.4U6 1.4J70 İ.7J 4.2 75 4.3837 IÜ8 545 .'.79İ5 24.90 4 2 14 <6j 1 621 4.22Î0 1.8 90 34.63 i.«ı 10 .'4 9.' 4 lUTı AM Açıiış Ilk seneden başhyarak memleketin bü çok mahsulünü yalnız bir vaziyette ve tün büyük sulan ele alınacaktır. Küçük rir. Bu vaziyet te 0 toprak işliyenin malı sular üzerinde ihtiyac kendini gösterdikçe olmasıdır. işlenecektir. Merkez Banfcasi İ S T İ K RAZL AK 2 Nasıl kredi ve istihlâk kooperatifleri kurulmuşsa istihsalin tanzim ve teşkili için de plânlı ve iştirakli bir ça lışma devresine girmek böylece lâzımdır. Yeni aletlerile harman makineleri, sürme ve sulama tertiblerile plânlı olarak tan zim edilmiş bulunan ziraî kombineler vü cude getirmek istiyoruz. Bu kombineler S. SAMLI toprağın ve muhitin icablanna göre biraz büyük, biraz küçük olabilecekse de herhalde herbiri bir cüzütam şeklinde ola caktır ve bitabi kombinalar münferid ve müşterek alet ve makinelerle mücehhez [Baştarafı l inci sahifede~\ bulunacaktır. Bu kombinalara Orta A Sir Deterding, bu suretle ayni zaman hadolu ve şarkta daha çok ihtiyac var da Felemenk köylerine yardım etmek ve dır. Almanyanın iaşesi hususunu temin eyleDüşündüğümüz ilk plân 1000 kombimek istemektedir. na üzerine tesis olunacak ve dort senelik , îş tervisi efradt arttırılacak bir tecriibenin vereceği neticeye göre taBerlin 29 (A.A.) Alman iş büromim ve teksir olunacaktır. Bu sistemin su şefi General Constantin Hierl, neşretremzi yeni usul ve yeni alet olacaktır. miş olduğu bir beyannamede Führer'in Emin olunuz arkadaşlar, memleketi ısran üzerine iş servisi efradı miktarınm mizde yeni usul ve yeni alete karşı kâfi iki buçuk sene zarfında yüzde 50 mik bir cazibe mevcnddur. Öğretmek için tarında artması lâzım geleceğini bildir yardım ve alet tedariki için kolaylık yapmektedir. mak, süratle karşılığını verecektir. M. Hierl, dört senelik plânm mevcud Garbî Anadolu ve Adana pamukları engellere rağmen icra edileceğini ilâve nın cinslerini iyileştirmek ve istihsalâtı ço etmektedir. ğaltmak işi, hususî bir itina ile üzerindı M. Hitler Berline dönüyor durduğumuz mühim ve ayn meseleler Brlin 29 (A.A.) M. Hitler, Geden birisidir. neral Fon Seekt'in Berlinde yapılacak 3 Orman meselesi: millî cenaze merasiminde bulunmak üzeBu mesele üç esaslı noktayı ihtiva e re tatillerine fasıla verecektir. 100 milyon lira sarfedilecek Naziler emrine 10 milyon florin! Yurdumuzda topraksız işçinin sayısı her tasavvurun üstündedir. En ziyade top rağı taksim edilmiş en mamur yerlerimizde bile köylünün yarısına yakın bir miktan topraksızdır. Başkalanna aid topraklar üstünde çok fena şartlar içinde ve çok verimsiz olarak çahşmak mecburiyetin dedir. Hiçbir vakit hiçbir adamın malmı cebren zaptetmek fikrinde değiliz. Fa • kat hiçbir surette köylüyü ilelebed top raksız kalmıya mahkum eden dar çer çeve içinde bırakmıya razı olamayız. Toprağı köylüye dağıtmak meselesi medenî memleketlerin birer birer içinden geçtiği ve rejim agrer namını alan ziraî bir ilerleme safhası olmuştur. Memleketimizin de bu safhadan geçmesi bir tekâmül eseri olacaktır. Memleketimiz diğer memleketlerin tecrübelerin1 den istifade edecektir. Yardımlanmızla birer birer ve süratl< başaracağımız işleri etraflıca saydım. Bu işler için beş, altı senede yüz milyon lira tahsis edebileceğimizi umuyorum. Türkiye Cumhuriyeti tekâmük doğru yeni hamleler yaparken parti arkadaşlarımn görgüleri ve bilgileri ve yardımlar sayesinde işlerinin kolaylaşacağına ka • niim.» İsmet Înönü bundan sonra ziraat prog rürfc borcu » » n vadelı Erganl Sıvas Erzurum I BıvasErzurum 3 Kapanıe 21.3J6 96.75 101. J6.75 101. 95. TAHVİLÂT Anadolu I va > n vadeli Açıiış 40.9u 40 90 K&pann 40.4.0 41.91 NOVOTNİ'de EOLENCELER KOTİYON MÜZİK v e ŞARKI YILBAŞI GEGESİ RUJU Kadınların ve güzellerin ve genclerin hayatî iıtekleridir. Sabit, açık, orta ve koyu renkleri vardır. Ruj 60, Alhk 35 kuruştur. Hasan deposu: İstanbul, Ankara, Beyoğlu, Beşiktaş, Eskişehir. Masanızı şimdiden ayırtmız. İLÂN Pera Pala* Otelinde Yılbaşı gecesi için verileceği ilân olunan Danslı Yemekten sarfı nazar edildiğini sayın müşterilerimize bildiririz. MÜDİRİYET