CUMHURİYET ( Birİncikâfiun 1936 > Duymadıklarımız ve bilmediklerimiz Şark Demîryolları Murahhaslar bu akşam Ankaraya gidiyorlar Şark Demiryollarınm hükumetçe sa tın alınması etrafında Ankarada baş lıyan müzakereler, takdiri kıymet komisyonunun raporunu hazırlaması için bir müddet tatıl edilmiş, bir kısım murahhaslar da Parise gitmişti. Komisyon mesaisini bitirdiği ve müzakerata yarm Ankarada yeniden başlanacağı cihetle Parise giden murah haslar, dün sabah şehrimize gelmiş lerdir. Dün, şirketin îstanbul şubesi müdürü Paskalın riyasetinde, murahhasların Paristen aldıkları talimatı konuşmak üzere bir toplantı yapılmıştır. Heyet, bu sabah gelmesi mukarrer bulunan diğer murahhası da alarak bu akşamki trenle Ankaraya hareket edecektir. IRANDA Yazan: Galatasaray diin Çek takımile berabere kaldı İlk devre 3 2 Çeklerin lehine bitti, Galatasa raylılar son dakikada beraberlik sayısını yaptılar Ağzında tam 55 dişi olan adam! Fazla mal göz çıkarmaz, derler. He le ihtiyarlıkta, eksıklığı kendini pek acı acı hissettiren dişlerde fazlalık fena bir şey sayılmasa gerektir. Amma kazın ayağı öyle olmadığı an laşılıyor. Geçenlerde, Yu nanistanda, bir kadm dişçiye bir müşteri müracaat etmiş, dişlerini muayene ettirmiş. Dişçi, müşterinin ağzına şöyle bir göz gezdirince hayretten kend ağzı açık kalmış. Sayısı hiçbir zaman otuz ıkıyi geçmiyen dışler, bu adamın ağzmda tam 55 tane imiş. Adamcağızın dışlerinden hiçbir şikâyeti yokmuş. Yalmz konuşmakta biraz zahmet çekiyor muş. Bazı kelimeleri fena telâffuz ediyormuş. Fakat, buna rağmen, fazlaları çektirmek teklifini reddetmiş. Reddin sebebi de gayet makul. <Şımdi, olsa olsa, beni dınlıyenler, söyledığim lâkır dıyı biraz güç anlıyorlar. Bundan bir şey çıkmaz. Lâkin ıhtiyarladığım za man, şimdi fazla görünen bu dışler kimbilir nekadar işime yarayacak> demiş. 55 dişli adamın mesleki zabıta me murluğu imiş. Tabiatin, ağzında gösterdiği cömerdlık, vazifeşinaslığma da tesir etmişse, tam manasile «dışli> bir polis memuru imiş demektir. J Tayyare eski Iranlılar tarafından mı keşfedildi? Persepolis harabelerinde dolaşma Dâranın harem dairesi Harabelerde bulunan eserler MURAD SERTOĞLU 17 Sovyet kanunu esasisindeki tadilât [BaştaraU 1 inci sahifede] Dünkü maçtan heyecanlt bir an Çekler bugün de Fenerbahçe ile karşılaşacaklar Çeki Karli takımı dün sabah şehrimize gelmiş ilk maçını dün Taksim stadyomunda soğuk ve bozuk bir havada Galata saraya karşı oynamıştır. Hava o kadar bozuktu ki stadyomda ecnebi temasla nnda nadir göriilen bir tenhalık göze çarpıyordu. Saat üçe doğru takımlar sahaya çık tılar. Çekler göğüslerinde kırmızı yıldız olan mavi beyaz parçalı forma giymiş lerdi. Bu forma, ilk nazarda, îstanbulu birkaç defa ziyaret etmiş olan meşhur Slâvyahlan hatırlatıyodu. Hakem Adil Girayın idaresinde başlıyan oyuna Galatasaraylılar: Avni Lutfi, Reşad Suavi, Hüseyin, Sa lim Danyal, Bülend, Gündüz Kılıc, Eşfak, Necdet şeklinde çıktılar. îlk dakikalar Çeklerin mütereddid hareketleri, Galatasaraylılann da birkaç akın denemesile geçti. Bundan sonra bütün devre imtidadınca seyircileri heyecana ve zevke kaptıran bir oyuna şahid olduk. Her iki takım ve bilhassa Galata Bu golden sonra oyun bıiyük bir sürat kesbetti. Çekler Galatasaray muavin hattındaki zayıf tarafı bulmuşlar mütema diyen üç ortalarile ve zaman zaman da sağ açıklarile hücum ediyorlar. Galata sarayhlar da bu hücumlara sağ cenahlarile mukabele ediyorlardı. Galatasa.ra.yin ikinci golü On dakika süren bu süratli ve mütekabil hücumlu oyundan sonra Galatasa' raylılar gene bermutad sağdan yaptıkları bir hücumda Gündüz Kıhcın bir plâse şütile ikinci golü kazanarak 2 1 galib vaziyete geçtiler. pıldığı takdirde de harb ilân etmek salâhiyetini vermektedir. Bu tadilâtın bilhassa Fransız Sovyet paktını alâkadar et • tiği temin edilmektedir. Yeni kanunu esasi tasdik edildi Grey ve fransızca Çeklerin ikinci ve üçüncii golleri Bundan sonra Çekler daha titiz ve daha tesirli bir şekilde oynamağa başladılar ve yaptıkları güzel akınlar arasında yirmi beşinci dakikada soliçleri vasıta sile ikinci, otuz ikinci dakikada da sağiçleri vasıtasile üçüncü gollerini atarak dev reyi 3 2 galib bitirdiler. tkinci devre Oyunun ikinci devresine de ayni hızla başlandı. Fakat çabucak yavaşladı ve tatsızlaştı. Galatasaraylılar birinci dev redeki oyunlannı rutturamaz oldular. Çekler de gevşediler. îngiliz ricalinden Edward Grey, hatıratmda şöyle bir vak'a anlatır: 1916 senesinde teşekkül eden yeni Fransız kabinesi azasını tebrik etmek üzere, o zaman îngiliz Başvekili olan Asquith ile Loyd Corç ve Greyden mürekkeb bir heyet Parise gitmişti. Heyet, kabinenin bir toplantısında büyük merasimle kabul edilmiş, nutuklar söylenmiş ve sıra, îngiliz heyetinin, bilmukabele nutuk söylemesine gelmişti. Fakat bu cevabî nutkun da fransızca söylen mesi lâzım geliyordu. Asquith söylemek istemedi; Loyd Corç ise bir kelıme fransızca bılmediği için bu işi beceremezdi. Çaresiz, bu vazife Greye düşüyordu. 0nun fransızcası da hemen hemen yok denecek derecede az olduğu için, ayaBir müddet evvel vefat eden meşhur ğa kalktığı zaman önce bu noksanını i ıtriyat âmili Koti (Coty) nin Paristeki tiraf etti ve arkasından, uydurabildiği ikametgâhında mevcud tablo ve kolek kadar bir şeyler geveledi. siyonları ile daha bir takım nadide eşya Nezaket icabı, bu nutuk şiddetli al müzayede ile satılmıştır. İki gün devam kışlarla karşılanmış, içtima salonu çın eden müzayede neticesinde Kotinin tekçın ötmüştü. mil koleksiyonlan, 7,724,000 franga Sonraları, Loyd Corç, bu hâdiseden yani bizim para ile dört yüz otuz küsur bahsedildikçe: bin liraya satılmıştır. < Hayatımda dinlediğim nutuklar Bu eşya meyanında, Ondördüncü Lui içinde manasını anlıyabildığim yegâne fransızca nutuk Greyin nutku olmuş tarzında bir salon takımı 330,000 franga, tur> dermiş. meşhur heykeltraş Handonun eseri olan Loyd Corcun bu itirafı, Greyin söy bir Voltaire büstü 65,000 franga satıl lediği nutkun Fransız kabinesi azası ta mıştır. «Güzel Strazburglu kadın» isinr rafından ne dereceye kadar anlaşıldığıli tablo da 1,510,000 franga kadar çıkm tahmin ettiriyor. mıştır. Moskova 5 ( Hususî muhabirimiz den ) Bugün Kremlin sarayında Sovyet kongresi büyük merasmile toplandı. Stalin alkışlar arasında kürsiye çıkarak kanunu esaside yapılan tadilât ve tashi hatı bildirdi. Neticede 146 maddeden mürekkeb olan yeni kanunu esasi kabul edildi. Kongre bu münasebetle 5 kânunuevvel tarihini millî bayram günü olarak kabul etmiştir. Yeni intihabat kanununu tanzim vazifesi de icra komitesine tevdi edildikten sonra kongrenin işi nihayet bulmuştur. Bu gece fener alaylan tertib edilmiştir. Yann da Kültür parkmda merasim yapılacaktır. Gazeteler bu müna sebetle uzun ve hararetli makaleler neşretmektedirler. Persepolis sarayının duvarlarmda kabartma şekillerden biri Persepolis harabeleri yüksekçe bir tepenin eteklerindedir. Bu muazzam saray ssas itibarile üç kısımdan terekküb etmekte idi: kâse, tabak, vazo parçası var. Bunların diğer parçalannı arayıp tam bir hale getirmek için durmadan çalışıyorlar. Epeyce de muvaffak olmuşlar. Birkaç kâse ve tabağın bütün parçalannı bularak tam bir şekilde yeniden vücude getirmişler. Asistanlardan biri raflann birinden dikkatle bir kafatası indirerek önümüze koydu: Kotinin tabloları milyonlar tuttu Bir çare daha Galatasaraya sarayhlar mütemadiyen sağ hücum etmek istiyorlardı. cenahlarile gol olurken Çeklerin birinci golü Yedinci dakikada Çekler müdafaalannm solunda oynanan topu kısa paslarla sağaçıklarma kadar geçirdiler. Sağaçı ğın hafif bir ortalayışını soliçleri, Avninin kaleden ileride olduğunu görerek, bir kafa vuruşile gole çevirdi. Bu golden sonra Galatasaraylılann Galatasarayın üçüncü ve gene ve mütemadiyen sağaçıklarile hü beraberlik golü cuma geçmek istedikleri görülüyordu. DaGalatasaraylılar üçüncü ve beraberlik ima bir cenahtan hücum etmek hatasma, Necdetle Eşfakm bozuk oyunları da hr gollerini oyunun bitmesine bir iki dakizimam edince Çek müdafaasının işi ken" ka kala attılar. Çeklerin iki dakika z a r fında bir gol daha atıp tekrar galib va diliğinden kolaylaşıyordu. ziyete geçmek için çalışmaları boşa gitti Galatasarayın birinci golü Topu bir aralık ve ilk defa sola geçi ve oyun 3 3 beraberlikle neticelendi. ren Galatasaraylılar Danyal vasıtasile Çek kalesine kadar indıler. Danyalm o r talayışma bir çıkış yapmak istiyen Ga latasaray muhacimlerinden biri ceza çizgisi dahilinde hatalı bir şekilde durdu ruldu. Hakemin verdiği penaltı cezasını Reşad sıkı bir vuruşla gole çevirerek beraberliği temin etti. Bu devrede oyunun kısmı azamı Ga latasaray nısıf sahasında oynandı. San kırmızılıların hücum teşebbüsleri çok seyrek görülüyordu. Bununla beraber Gündüz Kıhcla Bülend muhtelif zamanlarda iki muhakkak gol fırsatı kaçırdılar. Bu fırsatlardan biri gol ile neticelenmiş ol saydı Çeklerin gene candan çahşmala rına şahid olacak ve bu vesile ile oyun zevkli bir şekil almış bulunacaktı. Bugünkü maç Çekler bugün gene Taksim stadyo munda Fenerbahçe takımile karşılaşa caklardır. Her iki takımın muhacim hatları müdafaalanna nazaran daha iyi oynadığına göre hangi tarafın muhacim hattı daha çok gol çıkarırsa o tarafın oyunu galib bitireceğini kabul etmek lâzımdır. tki takım oyuncuları maç başlamadan evvel yanyana Şimdi en müsaid teklif ve en iyi ev Burada harabelerden çıkarılmış binlerce safta olan partilerin seçilmesi işi kal mıştır. Heyet bu hafta içinde bu işi de Çöpçüsüz temizlik bitirecek ve salı gününe kadar kazanan Makine devrinin neler yaratmağa ka firmaları ilân edecektir. dir olduğunu gösteren faydalı icadlar dan biri de mutfaklardaki çöpleri der Bir mahkeme kâtibi kayıb hal imha eden bir elektrik makinesidir. Kartal sulh mahkemesi kâtiblerinden musluk dolabının içine konan bir elekSadi beş gün evvel arkadaşlarının matrik motörü bir vakit gelip çöpçülük gibi pis bir işi büsbütün ortadan kal aşlarını almak üzere îstanbula gebniş, dırmış olacaktır. Dolabın içine atılan 110 lira tutan parayı almış ve esraren çöpler, motörü teşkil eden bıçaklar ta giz bir surette ortadan kaybolmuştur. Sadi her tarafta aranmaktadır. afından süratle kıymık kıymık ve ince elyaf halinde doğranmakta ve bu Bir otomobil kazası hale gelen çöpler de bulaşık borusun dan akıp gitmektedir. Maamafih bizim Şoför Alinin idaresihdeki 1781 nu mutfaklara bu yeni icad motörlerden maralı otomobil, Galatada Necatibey konduğu takdirde ne sinek, ne de çöp caddesinden geçerken Osman admda derdi kalmıyacağı için gazetelerin de seyyar bir berbere çarpmış, adamca dikodu sahifeleri kapanmak icab ede ;ızı tehlikeli surette yaralamıştır. Ya cektir ki biz gazetecilerin bu cihet hiç ralı berber kanlar içinde hastaneye sevişimize gelmez. kedılmiştir. J Persepolis harabelerinde Nevyorklu açıkgöz bir kitabcı, dala doğrusu bir nâsir, bastığı bir kitabı fazla miktarda satmak için, ancak bir Amerikalı kafasından doğabilecek ve kimbilir belki de Amerikadan başka yerde tatbik sahası bulamıyacak bir çare keşfetmiş. Kitabm bir yerinde bir tertib sehvi bulunduğunu, bunu bulana 30,000 dolar ikramiye verileceğini ga zetelerle ilân etmiş. Bittabi kitab kapış kapış satılmış. Bir iki gün içinde, tanesi 2 dolardan 200,000 kitab satan nâşir, üç dört gün sonra, tertib sehvini bulan bir ameleye, vadettiği 30,000 doları şıkır şıkır ödemiş. Alan da memnun, satan da. Urub eksiğine bir kitabla bir de şezlong kirahyan Amerikalı açık hava kütübhane>jnden daha cazib, daha okutucu bir çare. Acaba, halkımıza okuma zevki vermek için tutulacak yollardan biri de bu olamaz mı? diye düşündüm amma, olamıyacak gibi. Meğer ki, bunun tam zıddı bir ilân yapıla. «Bu kitabın bir ye rinde tertib sehvinden azade bir tek satır vardır. Bulana şu kadar lira ikramiye verilecektir» diye. Müzayede esnasında bir hâdise çık mış ve bu hâdise, Voltairein büstü için takdir edilen kıymet 250,000 frank ol duğu halde, bu nadide san'at eserimn 65,000 frank gibi çok düşük bir fiata elden çıkanlmasına sebeb olmuştur. Hâdise, mezad esnasında, kalabalık arasında bulunan M. Wall isminde bir kimsenin «bu büst sahtedir» diye bağırmış olmasıdır. M. Wall, iddiasını isbata davet edilince Voltarie büstünün, uzun müd det bir tiyatro avlusunda duran ve M. Kotiye, başı kopuk olduğu halde 30 franga satılan bir büst olduğunu söyle miştir. Bu ifade zaptedilmiş ve büst, bu defa 65,000 franktan fazla müşteri bulamamıştır. M. Wall halkın yuhalan arasında salondan çıkmıştır. Polonya rejisinin alacağı tütün Memleketimizden 800 bin kilo tütün almak üzere şehrimize gelmiş olan Polonya rejisi heyeti buradaki tetkiklerini bitirmiştir. Heyet, tüccar ve şirketleri mizin tekliflerini tetkik ve oferto edi len tütünleri depolarda muayene et miştir. 100 sütun üzerine istînad eden büyük kabul salonu, sarayın antresi, muhafız ların bulunduklan yer ve harem dairesi, Dâranın hususî sarayı. Ayn ayn yer lerde inşa edilmiş olan bu büyük binalar arasında yerleri muntazam ve küçük taş İşte 24 asır evvel yaşamış bir adalarla döşenmiş yollar, iki tarafı zarif ka mın kafatası! Bunu çok eski bir mezabartma heykellerle süslenmiş duvarlar ve rın içinden çıkardık. merdivenler var. Kafatasmı dikkatle muayene ediyo • Şunu da hemen ilâve edeyim ki bü ruz. Bunda iptidailiğe delâlet eden hiç gün kısmen açılmış olan bu yollar aradan bir alın basıklığı yokmuş. Hele dişler 24 asır geçtiği halde hâlâ intizammı ve çok mükemmel. Yalnız kafatası hacim mükemmeliyetini muhafaza etmektedir. itibarile biraz küçük. Daha ziyade bir Insan bunu görünce gayriihtiyarî İstan çocuk başını andınyor. Fakat alt çenebul sokaklarını hatırlamaktan kendini a* nin ve dişlerin vaziyeti bunun çocuk kalamıyor. fası olmadığını anlatıyor. Merdiven.Jbjıglarında, saray duvarla Burada en şayanı dikkat kısım hararında büyük bir kısmı meydana çıkarıl belerde meydana çıkarılmış eski oyun • mış olan kabartma heykellerde göze en caklann tasnif edildiği yerdir. ziyade çarpan şekiller, bir aslan tarafmTopraktan veya taştan yapılmış olup dan parçalanan at, hükümdarlann vahşi Dâranın çocuklarına mahsus olan bu ohayvanlarla mücadelesi, rahib resimleri yuncaklann ekserisi köpek, at heykel ve kurban edilen esirler ve hayvanlar cikleridir. Bundan başka harabelerde bir dır. Bu kurbanhk hayvanlar arasında sürü boncuk ve tavla pulunu andıran şeçok vazih olarak deve, at, eşek, hörgüç killer bulunmuştur. tranhlar bu tavla lü öküz ve koyun şekilleri göze çarp pullannı ileri sürerek tavlanın ta o za * maktadır. Kabartma heykellerde hüküm mandanberi malum ve oynanan bir oyun dan temsil eden şekiller daima diğerlerin olduğunu ileri süriiyorlar. den bir buçuk misli kadar daha büyük Bu şayanı dikkat şeyleri seyrederken yapılmıştır. asistanlardan biri raftan bir kutu indirdi. Bunları seyrederken nazan dikkati cel Ve kutuyu açmadan evvel şu sözleri beden ikinci bir nokta, eski Iran heykel söyledi: lerinde burunlann Yunanî burunlar gibi Size tayyarenin eski îranlılar taradüz, buna mukabil kaş ve gözlerin eski fından keşfedılmiş olduğunu söylersem Mısırhlarınki gibi olmasıdır. belki bu sözüme gülersiniz. Fakat bakm! Yeni açılan merdivenlerden çıkarak Kutuyu yavaş yavaş açtı. tçinden dört Dâranın harem dairesine girdik. Bu kr beş santimetre uzunluğunda topraktan sımda sadece kapılar, pencereler ve bir yapılmış ve tıpkı tayyare şeklinde bir kısım duvarlar olduğu gibi duruyor. Dâ heykelcik çıkardı. Ve anlattı: ranın muhteşem bir hayat sürdüğü ve bir Bunun bir oyuncak olduğunu tahyarım Allah gibi yaşadığı bu dairenin min ediyoruz. Dikkat ederseniz üzerin • duvarlan gelip geçen seyyahların yazı de ufak bir çıkıntı var. Her halde buralan ve imzalan ile dolu. Her lisanda yadan bir iple merbut bulunuyordu. Ve çozılar arasında en fazla ingilizce ve rusça cuk koştukça yahud elini salladıkça bu olanlar nazan dikkati celbediyor. Bunda havalanır gibi oluyordu. Belki de bir lann arasında bir de türkçe var: kuş heykeli olacak. Fakat her halde bir «Ben de yadigâr olmak üzere bunu tsyyareye olan müşabeheti bir kuşa olan yazıyorum. İmza Nezihi Ahmed» bak müşabehetinden kat kat fazladır. tık ki artık bu âdet olmuş; tuttuk biz de Sonra elile Persepolisin yaslandığı te* birer imza attık! peyi işaret ederek ilâve etti: Sarayın bir kısmı mevcud temellerine Ben plânörcülükten anlarım. Bugöre yeniden ve eski tarzda inşa ediliyor. rada daimî bir rüzgâr var. Ve dünyada Burada büyük bir müze yapılacakmış. plânörcülüğü buradan daha müsaid yer İyi bir fikir. Bunun biraz ötesinde de bulunamaz kanaatindeyim. harabelerde ilmî tetkikat yapan Şikago Ayni tepenin yamaclarmda bulunan Üniversitesi profesörü ile gene asistan ları çalışıyorlar. Aslen bir Alman Yahu kayalara oyulmuş eski hükümdar mezardisi olan profesör hayatını hemen hemen larının yanma çıktığımız zaman hakika bu işe vakfetmiş. Asistanlar bizi neza ten Şiraz istikametinden hafif bir rüzgâr ketle asıl tetkikat mahalline götürdüler. esıyordu. MURAD SERTOĞLU Dâranın harem dairesi