CUMHURİYET 13 Ikinciteşrin 1936 Aşk mektubları Huguette Garnierden Çocuk gözlerini sildi, nefes aldı ve pek küçük bir çocuk halinde gözükme mek için doğruldu. Mösyö Andelot, dedi, annem neden kendini öldürdü, söyler misiniz? Bilmem ki, Jacques... Andelot kendi kendinden utanarak kızardı. Kim olursa olsun, bilhassa kadınlara, yalan söylemek kolaydır, fakat zayıf ve keder içinde bir yavruya karşı... Çocuk: Nekadar mes'udduk, dedi. Cümlenin noktasını kısa bir hıçkırık koydu. Avukat Andelot: «Zavallı yavru cak, diye düşünüyordu. Annesinin be nim yüzümden dünyayı terkettiğini bir bilse...» Avukat intihar eden kadınla tanıştığı zamanlar Jacques beş yaşında, sakin bir çocuktu. Fakat büyüyünce tehlikeli o!abileceğinden korkarak onu yatı mekte bine vermişlerdi. Çocuk sordu: Ne zaman intihar etti? Siz onu görmiyeli nekadar olmuştu? Andelot ayağa kalkarak odada do lasmağa başladı Jacquesm sualleri canını sıkmağa başlamıştı. Gene: Bilmiyorum, diye cevab verdi. O kadar çok işim vardı ki... Benim mesleğimde olan kimseler hep istediklerini yapamazlar. Bir dava için taşraya gitmiş tim. Vak'adan dönüşümde haberdar oldum. Son gördüğünüzde annem keder li miydi? Avukat durdu. Hahrlamağa çalıştı. Hayır. Hatırlıyordu. Genc kadını son defa olarak bir çayda görmüştü. Avukat oraya, yeni metresile gelmişti. Fakat eski dostunun bundan bukadar müteessir olabileceğini tasavvur edebilir miydi?... Bilhassa ki aradan 7 sene geçmişti... Zaten daha o zamanlardanberi birbirlerini gittikçe seyrek görüyorlardı ve genc kadın bundan hiç şikâyet etmiyor, bilâkis gündengüne daha fazla çekiliyordu. Aşk yıpranır, ve aziz bir itiyad halini aldığı za man da araya Kapris girer. Fakat göl geye çekilir gibi yapan bir kadının için için çektiği ıstırablan kim bilebilir? Heleue çocuğun annesi bu meş'um bu luşmadan birkaç hafta sonra, bir daha gözükmeden, intihar etmişti. Kimseye ne veda eden, ne de tafsilât veren bir mektub bırakmıştı. Başucunda bulunan bir şişe zehir intihar ettiğini gösteriyordu. Işte bu kadar. Madem ki bilmiyorsunuz... Jacques ayağa kalkmıştı. Mektebe dönecekti. Babasından kalan para ona liseden çıkıncıya kadar yeterdi. Andelot, elini çocuğun omzuna ko yarak şunlan söyledi: Unutma ki her zaman arkanda ben vanm, eğer bir şeye ihtıyacm olursa.. Avukat, muhakkak ki çocuğa fazla bir yardımda bulunamazdı. Çünkü işlerini düzeltmeğe bir türlü muvaffak olamı yordu. Fakat kendisinde, eski dostunun çocuğuna yardım etmek vazifesini du yuyordu. Bazan da içinde bir endişe ır yamyordu: Heleueye yazdığı mektublar ne olmuştu acaba? Genc kadın bunları yakmış mıydı? Bunların birgün çocuğun eline düşmesinden korkuyordu. O zaman kadınm onun yüzünden kendini öldür • düğii meydana çıkmış olacaktı. Halbuki Jacques mademki bu şüpheyi aklına getirmemişti, öğrenmemesi daha doğru olurdu. Heleue, öldükten sonra avukatın hayatında daha çok yer tuttu. Seneler geçtikçe Jacquesı kendi evlâdı gibi seviyordu. Evindeki eşyayı, kitab lan satarak ona cep harçlığı tedarik ediyor, onun hiçbir şeyden mahrum olmasını ıstemiyordu. Jacques: Ya siz olmasaydmız! Diyor ve bu sözlerle avukata borçlarını fazlasile ödemiş oluyordu. Çocuk çok zayıf olduğu için bir müd" det tahsilini bırakarak hava tebdiline gitmek mecburiyetinde kaldı. Andelot borca girerek bu masraflan da üzerine aldı. İşleri fenalaştıkça avukat her türlü vekilliği kabul ediyor ve bir uçuruma doğru gidiyordu. Fakat bunları hep ölü kadının intikamı telâkki ediyordu. Delikanlı liseyi bitirdiği zaman: Haydi yavrum, dedi, kendine bir bavul al, diploma alman şerefne seya hate çıkacağız. Jacquesa bir banknot uzatıyordu. Delikanlı bunu almağa cesaret edemedi. Yeni bir bavul almağa ihtiyac yoktu. Annesinin eski eşyaları arasında işine yarıyacak bir valiz bulabilirdi her halde. Eve giderek sandık odasmı karıştırdı. Bavul kitabların altında kalmıştı. Jacques yığmı devirdi. Kitablann birinden yere bir sürü mektub dağıldı ve Jacques onları birer birer okudu. Avukatın evine döndüğü zaman hava kararmak üzere idi. Delikanlı renksiz ve bitkin bir halde idi. Andelotnun yüzüne bakmaksızın mektubları masanın üstüne atarak: Okuyun! dedi. Avukat yaklaştı. Hangi meş'um tesadüf bu kâğıd parçalannı bugün onların arasına atıyordu. Bu kadar zamandır çekindiği saat gelmişti. Kadının çocuğu hakikatî öğ renmişti. Kâğıd tabakları Andelotnun elinde titriyordu. Hakikati anlayıncıya kadar birkaç saniye geçti: Heleuenin ölümüne tekaddüm eden günlerin tarihini taşıyan bu aşk mektub * lan Andelot tarafından yazılmış değildi. Bibliyoğrafya Para ve kambiyo Yüksek îktısad ve Ticaret mektebi neşriyatı: 80, İstanbul 1936. Fiatı 200 kr. Türk iktısad edebiyatmın mühim bir boşluğunu dolduran «Para ve Kambiyo>, eserin müellifi olan Dr. Muhlis Etenin Hukuk Fakültesinde ve Yüksek İktısad ve Ticaret mektebinde verdiği derslerin tevsi edilerek kitab haline getirılmiş şeklidir. Böyle olmakla bera ber derhal ilâve etmek lâzım gelir ki «Para ve Kambiyo» yalnız bir ders kitabı mahiyetinde değildir. Burada klâsik nazariyelerden maada para ve kambiyonun, günü alâkadar eden mesele leri de tahlil edilmektedir. Kitabın kuvvetli cihetlerinden birinin de sis tematiğe azamî derecede riayet etmesi olduğunu ilâve bir borcdur. Yedi büyük kısma ayrılan eserin birinci kısmında paranm doğuşu ve inkişafı, ikincisinde tediye vasıtalarının inkişafı ve önemi, üçüncüsünde devlet ve para, dördüncüsünde para kıymeti ve para kıymeti nazariyeleri, beşincisinde beynelmilel ticaret ve beynelmilel tediye, altıncısında kambiyo tekniği, yedincisinde kambiyo manüpülâsyonları izah edilmektedir. Müellif nazariyata olduğu kadar tatbikata ehemmiyet vermiş ve nakdî ve gayrinakdî tediye vasıtaları ve bunların muameleleri üzerinde lüzumu kadar durmuştur. Meselâ poliçe, emre muharrer sened ve çekten maada havaleler den, akreditiflerden, hatta posta çek lerinden ve havalelerinden de bahse dilmektedir. Para ve sermaye piyasa ları Türk iktısad edebiyatma yeni giren mühim bahislerdir. Para sistemleri kısmında enflâsyon, deflâsyon ve devalüasyon meseleleri üzerinde kâfi derece durulmuş ve bu meyanda mühim devletlerin harbden sonra geçirdikleri para vaziyetlerinin bir hulâsası yapıl mıştır. Ekonominin en mühim bahislerinden birini teşkil eden kambiyo için, müellif teferrüata dalmadan ve vuzuhtan ayrılmadan beynelmilel ticaret ve tedi yeden kambiyoyu ortaya çıkarıyor ve ancak bundan sonra kambiyo nazariyatına ve tekniğine giriyor. Dr. Muhlis Ete, eserinin sonuncu kısmında da devletlerin son seneki vazi yetlerini, haricî ticaret tekayyüdatım, kontenjanları, döviz ihrac yasaklarmı, eşya takaslarını güzel bir tasnife tâbi tutarak izah etmektedir. Eserin bir hususiyeti de Türkiyede para ve kambiyo meselesi hakkında bizi tenvir etmesidir. Para bahsinde Türkiyede para sisteminin geçirdiği merhaleler bir tasnife tâbi tutularak izah ve kambiyo bahsinde Türkiye tediye bi lânçosu tahlil edilmiş ve son günlerin vaziyetine kadar gelinmiştir. Kitab grafiklerle, müellif ve mevzu endekslerile tamamlanmış; bundan başka her bahsin sonunda almanca, fran sızca ve ingilizce mehazlar gösterilmiş olduğundan kitabiyat bakımmdan da ayrıca istifadelidir. Eser, iktısad tahsilinde bulunan ta lebe kadar, iktısad ve maliye adamlarını, bankacıları da hususî olarak alâkadar edecek mahiyettedir. Londraya gelen açlık yürüyüşçülerî RADVO Bu aksamki program J İSTANBUL: 12.30 plâkla Turk musikisi . 12,50 havadis 13,05 plâkla hafif muzık 13,25 muhtelif plâk neşriyatı 18,30 plâkla dans musikisi 19,30 spor musahabeleri: Eşref Şefık tarafından 20 Turk musiki heyeti . 20,30 Vedia Rıza ve arkadaşları tarafından Turk musikisi ve halk şarkıları 21 orkestra 22 plâkla sololar 22,30 ajans ve borsa haberleri 23 son. VIYANA: 18,25 san'at tarihi . 18,35 konser, spor, seyahat ve saire 20,05 saat, haberler, hava raporu, program, konuşma 20,40 eğ Ienceli konser 21,50 karışık yayın 22,15 senfonik konser . 23.15 haberler, hava raporu 23,25 gramofon 24,25 haberler 24,35 Viyana masikisi. BERLIN: 18,05 gramofon 18,35 konuşma, hukukî nasihatler 19,05 musiki 20,05 gelecek haftanın programı . 20,25 gramofon 20,50 günun akısleri 21,05 Londra filârmonik orkestrasının konseri 23,05 haberler, hava raporu, spor 23,35 eğlenceli konser. BUDAPEŞTE: 18 05 konferans 18,35 çingene musiki si 20,05 saksifon ve piyano 20,35 opera binasmdan naklen opera yayını 23,35 gramofon 24,05 ingilizce haberler 1,10 son haberler. BUKREŞ: 18.05 kıraat 18,20 orkestra konseri 19,05 saat, haberler, hava raporu 19,15 konserin devamı . 20,05 konferans 20,25 gramofon 21,05 konferans 21,20 gramofonla Tanhîreser operası, istirahat esna sında haberler, spor 23,50 fransızca ve almanca haberler 24 son haberler. LONDRA: 21,05 saat, haberler, hava raporu, eko nomik haberler 21,35 eğlenceli konser 22,05 musiki 23,05 bahçe tanzimine dair konuşma 23,15 musiki 23.25 askerî bando 24,05 saat, haberler, hava raporu, spor, konuşma 24,30 dans orkestrası 1,35 haberler ve saire 1,45 kıraat. PARIS [P. T T.l: 18,05 garamofon 18,20 piyano konseri 18,35 çocuk şarkıları 20,05 senfonik or . kestra ve şan 20,35 havadLs 20,45 konserin devamı 21,35 hava raporu . 21,45 konserin devamı 22.05 musiki konuşması 22,35 Strasburgdan nakil 24,35 ha . berler, hava raporu. ROMA: 21,10 saat, haberler, hava raporu 21,35 fasizm haberleri 21,45 konser, istirahat esnasmda konferans 23 " ^ırkılar . 23,40 haberler 23.50 dans mı i Açlık yürüyüşçüleri Londra yolunda Londra 12 (A.A.) Avam Kamarası, «açlık yürüyüşçüleri» nin parlamento tarafından istima edilmesi hakkında Amele fırkası tarafından verilmiş olan takriri 119 reye karşı 237 reyle reddet miştir. bilecek bir misal vücude getirmek mes'uliyetini üzerine alamıyacağını beyan etmiştir. Avam Kamarası, memlekette bir faşist grupu mevcud olduğunu ve bu grupun diğer memleketlerdeki faşistler gibi harekete geçmeğe amade bulunduğunu Avam Kamarası, günün birinde bü unutmamak lâzım geldiğini ilâve etmişyük müşküller ihdasına sebebiyet vere tir. IKLIMLER Morua'nın en ünlü romanı, son yıllarm en çok beğenilmiş eseri. Beş yılda yalnız Fransada beş yüz defa basılmıştır. Bizde de gördüğü büyük rağbet üzerine bu kere lâzım gelen itina ile ikinci defa basılmış ve fiatı 150 kuruştan 100 kuruşa indirilmiştir. Tercüme Haydar Rifatındır. MAKSİM tiyatrosunda Pr. ZATi SUNGUR Son hafta münasebetile tama men yeni ve f evkalâde bir programla birkaç temsil daha verecektir Cumartesi ve pazar günleri saat 17 de matine ve 21 de suvare vardır. Bahçe Mimarı" Mevlud Baysal Parklann, anıt, meydan, çocuk ve köşk bahçelerinin en modern nsullerle tarh ve taksimatını, plânlarının ihzannı ve araziye tatbikatını deruhde ve taahhüd eder. Müessesat ve hususî bahçelerin daiml nezaretini kabnl eder. Çiçek, sebze tohumları, fide ve Ifidanlan; siis, meyva ağac ve ağaclcıklan; salon çiçekleri bahçe alât ve edevata ve ehliyetli bahçıvanlar | gönderir. Katalogn elli kuruştur. tstanbul dördüncü Vakıf han. dördüncü kat No. 18. Telefon 22537 ASRÎ sinemada Bugünden itibaren yeni program, ilâhî yıldız GRETA GARBO'nun en büyük muvaffakiyetli NOBETÇİ ECZANELER KAHRAHANSÜVARİ eğlenceli bir macera filmi Her yer 15 kuruş Güzel filmile meşhur Amerikan aktörii BUCK JONES tarafından ANNA KARENİN TAKSİMDE MAKSİM F. VARAL Kâğıd fabrikasında bir facia oldu Bir amele kayışlara takılarak paçalandı tzmit 11 (Hususî) Bugün sabahleyin, İzmit Kâğıd ve Karton fabrikasmda bir facia olmuş, Kadir Çavuş ismindeki işçi, kâğıd makinelerinin dişlerinde parça parça olmuştur. Gerek fabrikada ve gerekse şehirde büyük teessür uyandıran facia hakkmda verilen malumat şudur: Kırpmtı kâğıd makineleri kısmında çalışan Kadir Çavuş bir aralık, makineye fazla kırpmtı madde takıldığını görmüş ve bu mahzuru önlemek için iği lerek biriken kâğıdları almak istemiştir. Bu sırada işçinin saçlan büyük bir süratle dönen kayışlara takılmıştır. Neye uğradığını şaşıran Kadir Çavuş, istimdada vakit bulmadan kajnşla beraber dönmiye başlamış ve zavallınm başı makineye çarpa çarpa, ezilmiş ve bir yığın et külçesi haline gelmiştir. Söylendiğine göre, işçinin bu feci akibetle başbaşa kalmasımn yegâne se bebi kendi dikkatsizliği olmuştur. Bir kaç ay evvel de bu şekilde, başka bir facia olmuştu. Hükumet doktoru cesedi muayene etmiş, defnine izin vermiştir. Müddeiu mumilik tahkikatı derinleştirmektedir. KÜLTÜR ÎŞLERİ Maarif tayinleri Pertevniyal lisesi jimnastik mualli mi Fazıl ilâveten Fatih ortamektebi jimnastik muallrmliğine, Cumhuriyet kız ortamektebi resim muallimi İlhami, ilâveten Fatih ortamektebi resim muallimliğine, Bakırköy ortamektebi kâtibi Fatih ortamektebi kâtibliğine, Beykoz ortamektebi kâtibi Mehmed Ali Üsküdar ikinci ortamektebi kâtibliğine, Kadıköy birinci ortamektebi fransızca muallimliğine açıktan Şehab, Fatih ortamektebi riyaziye muallimliğine İsmail Orhan tayin edilmişlerdir. Teşekkür Sıvas Ankara hattı üzerinde seya hat ederken eşimi hamli dolayısile Devlet Demiryolları âmir ve memurların dan ve hattın baştabibinden gördüğüm kolaylık ve alâkadan gerek eşimin ve gerekse çocuğumun hayatı korunmuş ve kurtarılmıştır. Erkek çocuğumun ismi Devlet Demiryollarınca Özdemir olarak konmuştur. Başta Nafıa Vekili Ali Çetinkaya ya, Devlet Demiryolları müdiri umu misine ve hareket müfettişine, hattm baştabibine ve bütün istasyon şefleri ve Bizans tarihi tercüme memurlarına sonsuz teşekkür ve say gılarımın gazeteniz vasıtasile bildiril ediliyor mesini dilerim. Maarif Vekâleti, beyaz Rus mülte Sıvas Askerî hastanesi bakteriyologu cilerinden A. A. Vasiliev tarafından teFevzi Erginsav lif edilerek Amerikada tabettirilen iki cildden ibaret 1000 sahifelik Bizans taGülhane müsamereleri rihini tercüme ettirmeğe karar vermiş, Her sene olduğu gibi bu sene de Gültercüme işine Asari Atika Müzeleri müdür muavini ve Edebiyat Fakültesi Yu hane Askerî Tatbikat mektebinde tıbbî nan tarihi doçenti Arif Müfidi memur müsamerelere başlanıyor. 13/11/936 cuma günü saat 17,30 da ilk toplantısını etmiştir. yapacağından meslektaşların bu top ÜNİVERSÎTEDE lantımıza önem vermeleri rica edil mektedir. tiyatrosunda H A L K O P ER ET1 16 ikinciteşrinden itibaren ? . . iştirakile P 1 P 1 Ç A büyük operet Yeni Kadro Yeni Bale TİHO Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlar dır: Iştanbul cihetindekiler: Âksarayda (Şeref>, Alemdarda (Eşref Neşet), Bakırkoyde (Tstepan\ Beyazıdda (Asador Vahram), Eminonunde (Beşlr Kemal, Cevad), Fenerde (Hüsameddin), Ka ragümrükte 'Kemali, Küçükpazarda (Necati), Samatya Kocamustafapaşada (Rıd van), Şehremininde (A. Hamdi), Şehzade basmda fAsaf). Beyoğlu cihetindekiler: Galatada (Yeniyol), (Mustafa Nail), Haskoyde (Nisim Aseo), Kasımpaşada (Mueyyed), Merkez nahiyede (Galatasa ray), (Matkoviç), Şişlide (Asım), Taksimde (Kürkçiyan), (Zafiropulos), (Ertuğrul). Uskudar, Kadıkoy ve Adalardakiler: Büyükadada (Şinasi), Heybelide (Tanaş), Kadıköy Muvakkithanede fSaadet), Kadıköy Soğüdlüçesmede (Osman Hulusi), Üsküdar İmrahorda (İmrahor). • TURAN Tiyatrosunda 24 cumartesi günu akşamı Filiminde MEÇHUL ASKER İPEKFİLM studyosunda TURKÇE olarak hazırlanıyor. .. BiRL>ŞiGi Üstad bestekâr Muhlis Sabahaddin Opereti ci Birinci defa olarak GUL F A T M A Büyük operet Büyük orkestra Naşîd, Halide, Fahri perde Haleb Sancak iskenderunda Jan R. KUrdi Cumhuriyet gazetesinin tevzi GÖRÜLMEMİŞ DUYULMAMIŞ I P E K BİR MUVAFFAKİYET MAZURKA ve ÇAPKIN GENÇ POLA NEGRİ Geceleri saat 8,20 de 2 filim birden DANİELLE DARRİEUZ ve HENR1 GARAT sinemasında 2 büyük filim birden Bu akşam T Ü R K Sinemasında İstanbul halkının en fazla sevdiği büyük Fransız artistleri PİERRE BLANCHAR KATE DE NAGY GABRİEL GABRİO GİNA tarafından sureti fevkalâde oynanan aşk ve macera dolu MANES Hukuk Fakültesindeki izdihamın önüne geçildi Fransızca dersleri Kış mevsimi yabancı dillere bol bol çalışmak için en müsaid devredir. Pratik bir metoda malik diplomalı bir Fransız bayanı, müsaid şartlarla, ders vermektedir. Gazetede (F) rümuzuna tahriren müracaat edielbilir. Cevdet Yakub Konservatuarın birinci konseri Konservatuarm birinci orkestra konse rlle memleketimizde ilk defa olarak bir Bethoven gecesi yapılacaktır. Yani konser programı baştanaşağı Bethovenin eserle rine tahsis edilmek suretile büyük beste kârm bu suretle hatırası anılacak demektir. Bu birinci orkestra konserinl san'atkâr Seyfeddin Asal idare edecektir. Verilecek bu birinci konser programını mesleğmin bir kadirsinaslığmı odemek suretile Bethovene tahsis eden arkadasımızı takdir eder ve muvaffakiyetini candan dileriz. Programda Egmond Wurtur, keman kon seri, 5 inci Senfoni vardır. Hukuk Fakültesinde bu yıl talebe sayısı çok arttığmdan birinci smıf salonu kâfi gelmemektedir. Bu yüzden birçok talebeler oturacak yer bulamamakta ve dersi ayakta takib etmektedir. Bu nu nazara alan Rektörlük, Süleymani ye civarmda yapılmış olan yeni bioloji enstitüsünün anfisini şimdilik Hukuk Fakültesinin birinci sınıfma tahsis et meğe karar vermiştir. Enstitünün anfisinde 570 kişilik oturacak yer vardır. Hukuk birinci smıf talebesi bu hafta içinde orada ders görmeğe başlıyacaktır. AŞK ÖLÜM ve ŞE YTAN Emsalsiz filminin ilk iraesidir. İlâveten: Fransızca EKLER JURNAL dünya havadisleri Ç YENİ ESERLER Arkitekt (Mimar) Yeni Adam ^ Bu aylık derginin 68 inci sayısı birçok zengin mündericatla çıkmıştır. 150 inci sayısı çıktı, İsmaU Hakkmın (Kadro korkusu taşıyan öğretmen, Gökalp Tarihi yapan, Hayatım) baş.hklı yazılarile F. Dalsarın yeni program hakkmdaki tenkidi, Ulakm siyasal etüdü, Claparededen tercüme (Faal mekteb psikolojisi), ressam İngres üzerine bir tetkik, (Humanismus) tefrtka, denizaltı gemileri hakkında bilgller, iç, dış, kultür, san'at, kitab, ekonomi haberleri, ressam Fikret Muallânın desenlerl vardır. Ehemmiyetle tavslye ederiz. BUG UN B UGUN AYLARDANBERi BEKLEDiGiNiZ T A R A S DuhUliye : 2O kuruş insanlara, insanlığa hayret veren san'atkâr ^ H A R R Y BAUR ^ ^ 1 B U L B A ŞEHZAOE DE H ı L A L Duhüliye : 2 0 kuruş İzmirli Şerifzade merhum Süreyya Beyin kızı Hüveyre evvelki gece geno yaşında dünyaya gözünü yumarak ebediyete intıkal etmiştir. Kederli ailesine en samimî taziyetlerimizi arzederiz. İSTANBULDA | I" İ K İ SİNEMA BiRDEN A L E M D A R | Matineler ikiden Lbilitibar ^ . . «c I „..,,.. :u:J. ..,JlSL. Gece 8,5 Ayrıca : Muhteşem, zengin görülmemiş, renkli Mikiler