CUMHURİYET 13 İkinciteşrin 1936 Sovyet Rusya intıbaları: 8 Din aleyhtarı müzeler ve dinsizler cemiyeti Sovyet Rusyada, salibin karşısma ve yerine orak ve çekiç, ruhun ve maneviyatın karşısma ve yerine de madde ve teknik dikilmiştir { Şehir ve Memleket Haberleri Dünkü anî bora Eski Çin Başvekili Köprü parası Marmaradaki balıkçı ka M. Wang şehrimize gele Belediye Reisinin meseleyıklarından birçoğu battı rek Ankaraya gitti yi izah eden bir mektubu İki üç gündenberi devam eden lodos dün öğleye doğru birdenbire fırtınaya çevirmiş ve deniz allakbullak olmuştur. Lodos fırtınasile beraber yağmur da başlamış ise de çok devam ebnemiş, bir iki saat sonra hem fırtma, hem de yağmur dinmiştir. Lodos fırtınasınfn bir kasırga halini aldığı dakikalarda denizde bulunan kü çük merakibin ekserisi tehlıkeler atlat mıştır. Marmarada açıkta bulunan balıkçı kayıklanndan bir çoğunun battığı anlaşılmaktadır. Liman reisliği lodos kazalarını dün akşamdan itibaren tesbite başlamıştır. Kısa süren bu fırtına o kadar şiddetli olmuştur ki Ada ve Kadıköy seferlerini yapmakta olan Akay vapurlan da hayli müşkülâta uğramışlardır. Fırtına ile yağmur bir aralık tipi halini almıştır. Bu sırada Kadıköyden gelmekte olan Kalamış vapuru açıkta bocalamış ve rotasını değiştirerek başını Marmara a çıklarına vermek suretile müthiş dalga lardan kurtulabilmiştir. Vapur dalgalarla mücadele ederken hayli yan yatmış ve üst kattaki lüks kısımda bulunan koltuklar devrilmiş, yolcular arasında panik başlamıştır. Akay vapuru müşkülâtla iskeleyi tutabilmiştir. Lodos fırtınasınm devamı müddetince vapur seferlerinde inkıtalar olmuştur. Hava saat üçten sonra açılmış, fırtına tamamen dinmiştir. Geçen sene Nankinde bir Çinli tale be tarafmdan suikasde maruz kalan Çin Başvekili M. Wang beraberinde Çinin eski Şimendifer Nazır muavini M. Tsen ile M. Chan olduğu halde şehrimize gelmiş ve dün akşamki ekspresle Ankaraya gitmiştir. M. Wang suikasdden sonra tedavi için Almanyaya gitmiş ve orada bir müddet kaldıktan sonra Orta Avrupada bir tetkik seyahatine çıkmıştır. Son defa Pragda bulunan M. Wang yeni Türkiyeyi yakından görmek üzere memleketi mize gelmiş ve Ankarayı görmek arzu sunu da izhar etmiştir. Tamamile hususî mahiyette olan bu seyahatten sonra M. Wang gene Çekoslovakyaya dönecektir. Eski Çin Başvekili Ankarada ancak bir gün kalacaktır. Dün, İstanbul Vali ve Belediye Reisi Muhiddin Üstündağın imzasile bir mektub aldık. Bu mektubun gazetemizde çıkan yazıya aid olan kısmını aşağıya dercediyoruz: Oumhuriyet gazetesi Yazı İşleri Mudurluğune «Cumhuriyet, Tan ve Akşam gazete lerinin 8/11/936 tarihli nüshalannda «Köprü inşa bedeli» olarak tramvay ücretlerine zammedilen on paradan bir milyon sekiz yüz bin lira biriktiği, köprünün ihale bedeli bir milyon altı yüz bin lira olduğu fakat diğer masrafları karşılamak için iki milyon liraya varıncıya kadar on paranın Belediyece almmasında devam edileceği yazılmıştır. Bu haberler kö künden ve topu birden yanlıştır. Gazi köprüsünün yapı parası karşılığı olarak nakil vasıtalannın her biletine hususî bir kanunla müstakillen zammedilen on para 1 haziran 928 tarihinden 1 ha ziran 930 tarihine kadar yalnız iki sene tahsil edilmiştir. Ondan sonra baska bir kanunla köprü rn.ürüriyesi ilga ve Belediyenin bu kaynaktan geliri, nakil vasıta larının beher biletine müruriye muadili olarak zammedilen kırk para ile temin edilirken köprü inşasına mahsus olan vergi, bu son kırk para içerisinde mevcud ve mündemiç ad ve farzedilmiştir. Evvelki on para da gene bu kanunla kaldırılmıştır. Köprünün yapılmasına elverecek kadar para Belediye bütçesinden aynlarak her sene bankaya bloke edüecek muay yen bir meblâğla temini de kanunun hükümlerine girmiştir. Biriken para bu suretle elde edilmiştir. Ve Belediye 930 senesindenberi gazetelere mevzu teşkil eden on para zammı almamaktadır.» Cumhuriyet Vali ve Belediye Reisinin bize gönderdiği mektub bu kadar değildir. Daha aşağısında, bu mesele hakkında, Akşam gazetesinde «Akşamcı» imzasile çıkan bir yazıya cevab vardır. istanbul Valisi ve Belediye Reisi Akşamcı imzalı fıkraya çok şiddetli ve ağır bir lisanla cevab vermektedir. Bu cevabın neşri üzerine fıkra sahibinin mahkemeye müracaat etmesi ve acı tecrübelerini gördüğümüz gibi gazetemizi mahkufti ettifttt'esi ihtimaü mevcud oldüğundan Vali ve Belediye Reisinin yazısından bu kısmı neşretmekte mazuruz. Esasen, Muhiddin Üstündağın bah settiği yazı, gazetemizde çıkmadığı için, bu cevabı neşre kanunen mecbur değiliz. Böyle bir mecburiyet olsaydı, ekseriya yaptığımız gibi, yazınm cürüm teşkil e debilecek kısımlannı çıkarmak için mat"buat kanununun 48 inci maddesi muci bince Cumhuriyet Müddeiumumiliğine müracaat eder ve ancak Müddeiumumiliğin tashihinden geçtikten sonra neşrederdik. Fakat, Vali ve Belediye Reisinin cevab verdiği fıkra, Cumhuriyette intişar etmemiş olduğundan bu mcktubu Müddeiumumılığe göndermeğe de kanunen hak ve salâhiyetimiz yoktur. Durup dururken bir cürüm işleyip mahkum olmak istemediğimiz icin, yazısını tamamile koymadığımızdan dolayı, Vali ve Belediye Reisinin bizi mazur göreceğini ümid ederiz. Siyasî icmal Uzakşarkta harb harekâtı vrupa işleri fena halde karıştığı bir sırada senelerdenberi daima sulhu tehdid eden Uzakşark âleminde nisbî bir sükun peyda olmuştu. Lâkin bu sükun muvakkatti. Yeni bir kasırganın başlamasından evvelki dur " gunluktan başka bir şey değildi. Japonlar Mançuriyi zaptederek burada ken • dilerile müttefik bir Mançu İmparatorluğu vücude getirdikten sonra, dahilî ve haricî Moğolistanı zorlamışlar ve Siber yanın kapılarını çalmışlar ve şimalî Çin" de yerleşmek istemişlerdi. Fakat bu işlerin kolay olmıyacağını, büyük ve mükemmel hazırlıklara muhtac bulunduğunu anladıktan sonra harekâtı durdurmuşlar, muayyen bir plânla askerî ve siyasî cihetten hazırlığa koyul" muşlardı. Sovyetlerin Uzakşarktaki müstakil Kızılorduyu fevkalâde takviye et miş olmalan ve dış Moğolistan üzerine yapılacak taarruzun bütün Siberyayı ar* kadan tehdid edeceğinden böyle bir harekete karşı Sovyetlerin lâkayd kalamıya caklarını ve müdahale edeceğini en salâhiyettar şefinin ağzından ilân etmiş bu lunmaları Japonlan ihtiyatlı harekete sevketmiştir. A Leningradda din aleyhtarı müzeye kalbedilen Sent İzak kilisesi ri, salibin karsısına orak ve çekiç dikil Siz Allaha inanır mısınız? Siz, benim Allaha inanıp inaıuna miştir. İsterseniz ilâve edin: Ruhun ve dığımı bir tarafa bırakınız da, kendini maneviyatın karşısma madde ve teknik... zin din hakkındaki düşüncelerinizi söyleSen Bazil kilisesi dışarıdan nekadar yiniz. Malum ya, ben, Sovyet Rusyayı büyük görünüoyrsa içeriden de o kadar öğrenmek için buraya geldim. Asıl söy küçük, adeta lâbirent gibi birşeydir. Baleyin bakayım siz dindar mısınız, Al zı duvarları çatlamış olan bu koca kililaha inanır mısınız? senin içinde daracık dehlizler, küçücük Bu muhavere, Moskova dışında güzel dua odalan o kadar karmakarışık ve bir asfalt yol üzerinde kayıp giden koca girifttir ki ziyaretçiler, içeride kaybolmaman bir Linkoln markalı otomobilde, sın diye kapılan ve merdivenleri oklarla türkçe olarak cereyan ediyordu; benim göstermişler... Bu kiliseyi mesjhur «îvan le bir Kolhoz köyünü göstermek için ya le terrible» dedikleri Çar, Kazan şehrini nıma verilen ve uzun müddet memleke aldığı zaman, bir şükran nişanesi olmak timızde oturarak güzel türkçe öğrenmiş üzere yaptırmış, 1554 te başlanmış 1560 ta bıtmiş. Korkunc veya müthış İvan bu bir Rus kadını arasında. Voks denilen ve Sovyet Rusya ile ec alelâcayıb mabedi o kadar beğenmiş ki nebi memleketler arasında kültür müna başka bir yerde daha iyisini yapamasın sebetleri tesisi işile meşgul bulunan te diye mimarının gözlerini çıkartmış, bir şekkülün gönderdiği bu bayan tercüman, rivayete göre de idam ettirmiş... Sen Bazil kilisesi bir din müzesidir; Siz dindar mısınız; Allaha inanır fakat Leningradda, Moskovada, hatta mısınız? bütün Sovyet Rusya şehirlerinde din aSualime şu cevabı verdi: Eskiden inanırdım. Şımdi inanmı leyhtarı müzeler vardır. Bu müzeler u yorum artık. Eskiden son derece dindar, mumiyetle eski kiliselerde kurulmuştur. hatta mutaassıb olan Rusya halkı, gün Bunlardan Leningraddakinin içinde görden güne dine inanmıyor. Yeni dinimiz düklerimi söyliyeyim. Fakat ilkönce, sosyalizm ve komünizmdir. Ben eskiden Sovyet Rusyaya gelen dindar ecnebi hıristiyan ve ortodoks idim; şimdi ne Al seyyahların dinî hissiyatını rencide etmelaha, ne de İsaya inanıyorum. Bu bakım mek için eskiden din aleyhtan müze' denilen müzelerin çoğuna şimdi sadece din dan dinsizim. müzesi denildiğini kaydetmek isterim. Leningraddaki muhteşem Sent İzak Sovyet Rusyaya beraber gittiğimiz kilisesi, yalnız Rusyanın değil; belki Türk hocaları heyetının mıhmandan Yakuboviç Yoldaşa da bir gün sormuştum: dünyanın en güzel kiliselerinden biridir. Ismınıze bakılırsa müslüman olsa Yüksek kubbesi, granit direkli galerileri, bronz kapıları, panl parıl yanan mozanız gerek. ikları, kırmızı somakileri, yeşil malaşitle Eski müslüman. Eski müslüman ne demek, müslü ri, rengârenk Ural taşlan, Kızıl İhtilâlin kurşunlarile delinmiş küçük renkli cammanın eskisi yenisi olur mu? lardan yapılmış Aziz resimlerile süslü Hayır, şimdi dinsizim. Filvaki Sovyet Rusyanın, dinle, bütün pencerelerile bu hakikaten güzel kilisede dinlerle arası açıktır. Bunda da, kendi kurulan din aleyhtarı müze, diğer Sovyet hesabma, hakkı yok değildir; çünkü ih müzeleri kadar parlak değildir. İstihdaf tilâl ve inkılâb karşısmda daima ve da edilen gaye din aleyhtarlığı olduğu halde ancak kilise adamlarile, ruhanilerle alay ima dini ve kiliseyi bulmuştur. Leningradda, bilhassa Moskovada, edilmiş, bunlar tehzil ve terzil olunmuş amele tarafmdan hanl harıl yıkılmakta tur. Müzenin içerisi, bu maksadla yapılolan büyük binalar görürsünüz ki bir ba mış büyük levhalar, resimler, yazılar, kışta bunlann kilise veya manastır olduk tahta bebekler ve mukavva mankenlerle lan anlaşıhr. Moskova nehri boyunda daha ziyade bir sergiye benzemiştir. BüLenin abıdesı, yahud Sovyetler sarayı tün bunlar, kiliseyi ve papazlan teber diye yapılacak ve dünyanın en yüksek rular ve saire ile geçinen birer dilenci binasını teşkil edecek olan muazzam bi olarak tasvir etmektedir. Hıristiyanlann na «Kurtancı İsa» kilisesinin yerine ya muhtelif dinî eşyası ve Azizlerin heykelpılacaktır. Bu kilise yıkıhp ortadan kal lerile putlar, tılsımlar, sanemler hulâsa dınlmıştır. Bir müze kılavuzu, bu kilise insanların taptıklan ve mukaddes addetden bahsederken: tikleri bütün öteberi teşhir ve tehzil edil Çarlığın kırk beş senede yaptığı mektedir. Dediğim gibi burada karikatübu kiliseyi yıktık, yerine dört senede mu rize edilen din değil, kilise ve din adamazzam bir saray yapacağız, diye iftihar larile her türlü dinî eşyadır. ediyordu. Moskovada yıkılan kiliselerin, manasînturist tercümanma sordum: tırlann sayısı epey yüksektir. İnturist ter Bu kiliseleri kim yıktırıyor; devlet cümanlarından sanşın bir kız bana, mi? Moskovada 1600 kilise, manastır Hayır, devlet din ve dünya işlerini ve ayazma vardı. Bunlann çoğu yıkıldı ayırmıştır. So\yet Rusya, din serbestisi veya başka işlerde kullanıhyor. Eskiden prensipini kabul etmiştir. Dindarların mevcud 500 kiliseden yalnız 30 tanesi mensub oldukları dinin ahkâmını tatbik dinî merasim için açık bırakıldı. Fakat ve ibadet etmelerine, dinî ayinlere mâni yıkılanlarm hepsi, mimarî güzelliği ve ta olanlar hakkında kanunlarımızda cezalar rihî kıymeti olmıyan kiliselerdir, dedi. vardır. O halde din aleyhtan işleri kim yaMoskovada, Kızıl meydanın orta pıyor? sında yükselen Sen Bazil kilisesi şimdi Dinsizler cemiyeti... Bu cemiyet din müzesidir. Fakat daha kapısından hususidir amma hükumet tarafmdan içeri girer girmez Sovyetlerin yaptırdığı mevcudiyeti resmen kabul edilmiştir. bir fen harikası olan muazzam Dniep Sovyet Rusyadaki din aleyhtan proparostroy barajmm ve elektrik santralınm gandayı bu cemiyet idare eder. kocaman bir resmini görürsünüz. Bu re Kiliseleri de bu cemiyet yıkmaz sim, «Çarlar böyle büyük kiliseler yap ya... Propaganda başka, kilise yıkmak tılarsa biz de böyle faydah eserler vü başka... cude getirdik» demek ister gibi duruyor. Bunlan işçilerin ve halkın kararlaEsasen Sovyet Rusyadaki din aleyh rı üzerine hükumet yıkar, yahud kiliseliktarlığı mücadelesinde, en ziyade istinad ten çıkanp başka işlerde kullanır. edilen şey, en çok kullanılan silâh, ma İşçiler ve halk neden kiliseleri iskinedir, fennî terakkilerdir. Her yerde temezler? kilisenin karsısına baraj ve fabrika, İsa Dinsizler cemiyetinin propagandaveya Meryem Ana heykelinin karsısına sı sayesinde dinsizler artıyor, dindarlar tayyare ve traktör, Havvariyun tasvirle azalıyor. Kiliseler, camiler, sinagonlar, rinin karşısma Lenin ve Stalinin re»»m!e dindarların teşkil ettikleri cemiyetler ta Kendisini tam bir sarhoşa yakışır şekilde müdafaa etmiş! Fatma isminde bir kadın, Şehzade başı civarmda Mehmed isminde bir adamla kavga ederek o civarda rezalet çıkarmak ve etrafa toplanan büyük ka labalık yüzünden tramvaylarm seyrüseferini durdurmak cürmünden dolayı cürmü meşhud mahkemesine verilmiştir. Fatma, hâkimin suallerine, şu cevabı vermiştir: < Ben, Istiklâl lisesi karşısmdaki mahzende oturuyorum. Biraz keyif çatmak için şöyle bir iki şişe rakı de virdim. Ayıb mı? Erkekler pekâlâ içip istediklerini yaparlar da biz yapamaz mıyız? Ben bütün kazancımı içkiye veririm. Benim gerçi fena bir niyetim yoktu. Fakat şu Mehmed yok mu, kabahat hep onundur. Vaktile bana bir hamal numarası vermişti. Şimdi o numarayı istedi. Numarayı kaybetmişim. Aramızda kavga çıktı, ben de tramvay caddesine çıkıp tam bir sarhoşa yakışır şekilde kendimi müdafaa ettim. Rakı içmek suç değildir. Beraetimi isterim.» Dinlenen şahidlerin ifadesi Fatmanm rezalet çıkardığı kanaatini verdiğinden sarboş. kadın bir gün hapse^ahkum.plmuş ve tevkif edilmiştir. MÜTEFERRÎK Tohumluk buğdaylar Hükumet, tohum ıslah istasyonlan mız için yabancı memleketlerden getirilecek veya yabancı memleketler tarafmdan topraklarımızda tecrübe edil mek üzere gönderilecek olan tohumların, 150 kiloyu geçmemek şartile, kontenjana tâbi tutulmamasına karar vermiş ve bu karar dün alâkadarlara bil dirilmiştir. rafından idare ve idame edilir. Dindar lar azalınca teberrular azalır, mabedler de kapanır. Bunun üzerine halk ve bilhassa işçiler kapanan kilisenin yıkılarak yerine başka bir bina yapılmasıru yahud fabrika, müze, elektrik santralı, 'zahire ambarij itfaiye kışlası, hastane, lokanta, kulüb ve kooperatif satış yeri gibi kullanılmasını teklif eder. Fakat bu tekliflerin, hepsi değil, pek az bir kısml kabul edilir. 1929 senesinde, bu şekilde şehirlerde 530 kilise, 1 11 sinagon ve 26 cami kapanmıştır. Köylerde kapatılanlar ise 589 kilise, 15 sinagon, 98 cami ve 1 tane de kalmuk mabedidir. Dinsizler cemiyeti, propaganda için «Allahsız» isimli gazeteler, risaleler ve kitablar neşreder, filimler yapar ki bunlann tesiri din aleyhtarı müzelerden daha kuvvetlidir. Sayısı milyonu geçen bu neşriyat, Sovyet Rusyada kullanılan lisanların hepsini şamildir. Hatta almanca ve Esperanto lisanile yazılmışları bile varmış. Cemiyet, dinî ayinlere henüz açık bulunan mr.bedlere de din aleyhtan afişler, levhalar ve vecizeler asmaktadır, bunlann en rağbette olanı «Din, milletin afyonudur» vecizesidir. Mekteblerde, kolhoz denilen kollektif çiftlikler ve köylerde, fabrikalarda, kışlalarda şiddetli bir din aleyhtan propa ganda yapılmaktadır. Bunun neticesi olarak aksakallı papazlar bile sekseninden sonra dinini terkedip dinsiz olmaktadır. Hem de bunlar, alenî içtimalarda, halka hitaben, ben sizi yıllarca aldattım. Beni affediniz. Yüzümden şu maskeyi (uzun saç ve sakallarını kestirmeği) kasdederek, çıkarmama müsaade ediniz; diyerek dinlerini terkediyorlarmış. Moskovada yapılan bir ankette yüz bin demirhane amelesi içinde 93,000 kişinin dinsiz oldukları, mensucat amelesi içinde yalnız yüzde 80 inin dine inanmadıklan anlaşıl mıştır. Japon hazırlıklarınm başlıcası Man çuride ve Korada kışın donmıyan beş liman ve üssülharekeden Siberya ve Mo* ğolistana doğru yelpaze gibi yayılan on bin kilometroluk yeni demiryolları inşasıdır. Bundan başka gerek Sovyetlerden satın alınan gerek Çinli kumpanyalardan devir alınan eski demiryollan raylan darlaştınlmak yahud genişletilmek suretile Japon idaresindeki demiryollarına uydurulmuştur. Şimdi Mançurideki her hatta ayni vagonlar ve lokomotiflerle zırhlı trenler işliyebilmektedir. Diğer taraftan Japonlar Mançuride ve dahilî Moğolistandan zaptettikleri Jehol ve Çahar eyaletlerindeki askerî kuvvetlerini Kızılorduya muadil bir de* recede takviye etmişlerdir. Bir taraftan da Çini komünistlere karşı birlikte harekete ikna için siyasî noktadan çalışmış lardır. Şimdi bu hazırhklar bitmiş olacak" tır ki asıl Japon ordusu kıt'alarile Japon zabitlerinin idaresindeki Mançu ve Moğol kuvvetleri Çahardan büyük Altaylar ve Altmdağ istikametinde ilerlemeğe başamışlardır. 11 teşrinisani tarihile Londradan geen bir telgrafa göre 30,000 kişilik bir Mançu ordusu dahilî Moğolistanın Suiyuan eyaletini istilâ ederek Çin kuvvet • erine hücum etmiştir. İç Moğolistanın garb kısmı şimdi harb sahnesi olduğundan Çin hükumeti bütün ecnebi devletlerden bu sahadaki tebaalannı geri almalannı unlann selâmeti namına tavsiye etmiştir. Central Nevvs İngiliz telgraf ajansı nm Pekinden istihbarına nazaran iki Japon alayı ve büyük tayyare filolan Çahar eyaletinin drç Moğolistana mücavir şimaline doğru ilerlemiş ve Kangpao şehrine girmiştir. Japonların himayesinde şarkî iç Moğolistanda teşkil edilen Moğol hükumetinin kuvvetlerile Mançu kuvvetleri General Lişuhsinin kumandası altmda bulunan ve beş Japon keşif tay * yaresinin rehberlik ettiği bu kuvvetler Tasin şehrine baskın yapmıştır. îyi tahkim edilmiş Çin mevzileri etrafında Moğol süvari kuvvetleri dahi bir çevirme hare keti yaparak Suiyuan demiryolunun garb müntehasma yürümektedirler. Çin ku\'vetleri kumandanı General Futsoy dahi Şansi eyaletinden aldığı takviye kıt'aları ile mevkiini tahkim etmiş olduğundan sonuna kadar Çin topraklarını müdafaa edeceğini söylemiştir. An laşılan iç Moğolistanın garb istikametinde ilerliyen Japonlann müttefikleri Mançu ve Moğol kuvvetleri bu Çinli kuvvetlerle çarpışıyorlar. Dış Moğolistan üze rine yürüyen kuv\Tetler ise yukarıda dediğimiz veçhile sırf Japonlardan mürekkeb olup So\yetlerin rriüttefiki Dış Moğolistan üzerine taarruz edecektir. Dış Moğolistan hükumeti Japonlann bu taarruz hazırlıklarından önceden haberdar olmuş olacak ki Başvekili M. Amor bir hafta evvel Moskovaya gelip M. Molotof ve M. Litvinof ve Müda faa Halk Komiseri Mareşal Voroşilofla görüşmüştür. Japon kuvvetlerile mütte fiklerinin tekrar harb harekâtma başla " maları ile Uzakşark ufuklan tekrar fena halde kararmış bulunuyor. ADÜYEDE Adliyeye verildi Edırnekapı civarmda Bekır adında birini ağır surette yaraladıktan sonra kaçan Piç Mehmed admdaki sabıkalı zabıtaca yakalanarak dün Adliyeye sevkedilmiştir. Bir çifte iskarpin için Ayşe admda bir kadının iskarpinle rini çalmaktan suçlu Emine isminde ihtiyar bir kadın dün cürmü meşhud muhakemesinde bir ay hapse mahkum olmuş ve tevkif edilmiştir. Soygunculuktan maznun üç kişinin muhakemesi Bundan epeyce evvel kendilerine elektrikçi süsü vererek Aksarayda Na dire adında zengin bir kadının evine giren ve Nadireyi bağlamak suretile yatak odasmdaki altınlarını gasbetmek ten suçlu bulunan Mehmed, Necati, İsmail ve Müzeyyenin muhakemelerine dün Ağırcezada devam edilmiştir. DünDEMİRYOLLARDA kü celsede hâdise mahalline giden bi rinci komiser Ömer, üçüncü komiser Şimendifer mektebinden meBayram, Abdurrahman, Cemal ve mezun olan talebeler murlardan Saimin ifadeleri alınmıştır. Devlet Demiryollarmın HaydarpaşaMuhakeme başka bir güne tehir edil miştir. daki mektebinden bu sene mezun talebelerin diplomaları tevzi edilmiştir. Bu Norveç sefiri Atinaya gitti yıl 97 talebe mezun olmuştur. Bunlar Norveç elçisi ve refikası dün Atina dan 52 si hareket ve 45 i de katar me ya hareket etmişlerdir. Elçinin avdeti murudur. 1339 senesinde tesis edilen bu mekne kadar, maslahatgüzar sıfatile elçilik tebden şimdiye kadar 1120 talebe meumurunu tedvire, M. Orre memur edilzun olmuştur. miştir. General Kâzım filoyu teftiş etti Yazımın başında bahsettiğim türkçe bilen kadın, gezdiğimiz kolhoz köyüne girerken bana: Memlekette, yalnız bizim gibi gencler değil, ihtiyarlar da dinsizliği kolayca kabul ettiler. Benim ihtiyar anam babam da o kadar çabuk ve kolaylıkla dinden vaz geçtiler ki hayret ettim, diyordu. Fakat köyde ziyaret ettiğimiz evlerin ikisinde de birer köşede Meryem Ana kandilleri vardı. Şu kadar ki bu kandiller, Napolinin bazı cadde ve sokaklarile bütün dükkânlarında gördüklerim gibi yanmıyorlardı. Sovyet Rusyadaki din sizler cemiyeti, köylerde, yalnız Meryem Milli Müdafaa Vekili donanmayı teftiş için Köprüde motöre giderken Ananın ateşini söndürebilmiş, fakat tasMaltaya gidecek deniz filomuz tama mırlemiştir. virini büsbütün ortadan kaldıramamıştı. mile Haydarpaşa açıklarında demirle Millî Müdafaa Vekili Kâzım Özalp Yalnız aradan henüz 20 sene bile geç miştir. Denizaltı ana gemisi Ergün Ha dün seyahat dolayısile gemilerde yapımemiş olduğunu unutmamak lâzım. licden yeni çıktığı için dün bazı yürüyüş lan hazırlıkları gözden geçirmiş ve do ABİDIN DAVER talimleri yapmış ve o da filo yanına de nanma mürettebatını teftiş etmiştir. Muharrem Feyzi TOGAY Cumhuriyet Nushası 5 Kunıştnr JTürkiye şeraiti I v° Senelik 1400 Kr. Altı aylık 750 Üç ayhk 400 Bir ayltk 150 l Hariç W» 1700 Kr. 1450 800 yoktur