12 Birincitesrin 193S Duymadıklarımız ve bilmediklerimiz IRANDA Yazan: MURAD SERTOĞLU Bulgar takımı dün de Şişli takımım 31 yendi Leviski, dün daha güzel bir oyun oynamasına rağmen fazla gol çıkaramadı Futbol işlerimizi tenkid etmek yasak mı? Öteki ayağı da kesilince kazancı arttı, diye! Belçika şehırle rinden birmde, tek bacaklı bir dilenci, seke seke bir kal dırımdan ötekine geçmeğe çabalar ken, karşıdan ge len bir tramvayın altında kalmış, et raftan koşuşmuş lar, zavalhyı kan lar içmde tramva yın altından çıkarmışlar; fakat bu sefer büsbütün bacaksız bir halde. Dilenci, hastanede bir iki ay inledikten sonra taburcu edilir edılmez soluğu mahkemede almış. Kumpanya aleyhinde açtığı davayı kazanacağı yüzde yüz muhakkak. Çünkü ev velâ fakir bir adam. Gören haline acı yor. Saniyen, o zamana kadar bir tek bacakla sürüklemeğe çalıştığı mecaîsiz vücudünü, haın tramvay, bu sefer küskütuk bir şekle sokmuş. Adamcağızm bir insan enkazmdan farkı yok. Kum panya, çatır çatır tazminatı verecek! Fakat, evdeki pazar çarşıya uyma mış. Mahkeme, davacıyı ve karşı ta rafı dınlemiş, sonra vicdanını dınlemiş ve şu şaheser kararı vermiş: «Kazanm vukuundan evvel, müddei, hayatını, tek bacaklı olmak dolayısile dilencilıkle temm ettiği cihetle, bu defa o bacağmı da zayi etmek suretüe daha şayani merhamet bir hale geldığin den dilencilıkte daha fazla kazanc te min edeceğme ve bu kazanm, kendi sini ızrar etmek şöyle dursun, bilâkis hakkında bir lutuf şeklinde tecelli ettiğine şüphe olmadığından davasının ve tazminat talebinin reddine, masa rıfi muhakemenin kendisinden tahsi line...» İnsan bunu okurken, kararın sonu «... ve kazancı tramvay kumpanyası sayesinde arttığı nazarı teemmüle alınarak kumpanyaya bir hissei intifa te diye etmesine...> şeklinde bitecek zannediyor. Kara kuşun kulakları çınlasın! Iranın camileri İran camilerile bizim camiler arasındaki farklar Isfahanın meşhur sallanan minareleri İran camilerinde de cemaat azlığı var! 6 Son zamanlarda Cumhuriyet sütunla nnda dostça ve merdce yapmakta olduğum tenkidler değil müsahabeler dolayısile bir iki gün evvel Futbol Federasyonu başkanı tarafından telefonla davet edildim. Ertesi gün başkanla buluştuk. Aramızda geçen muhaverenin bir hulâsasını yapıyorum: Yazılarım ve bilhassa antrenörlere temas eden bir yazımda amatör Türk sporculannı «işsiz ve ipsiz sapsız güruhu» olarak tavsif etmişim. Bunu bir yazı ile tashih etmeli imişim. Futbol Federasyo nunun bütçesi 22 bin lira değil, 15 bin lira imiş. Teşkilini teklif etmekte oldu • ğum komiteye hacet yokmuş. Çünkü iş başında olan bizler; meselâ, Zezi Rıza, Hamdi Emin ve ben ilâh... İşten en iyi anlıyan arkadaşlarmışız. Böyle olduğu halde muvaffakiyetsizliğin mes'uliyet ve Dünkü futbol maçından heyecanlı bir sahne kabahati bizde imiş. Üç mıntakaya, îs Bulgarlann Leviski futbol takımı dün yapılacaktır. Atletizm Federasyonu bu tanbul, Ankara ve îzmire birer antrenb'r ikinci maçmı Taksim stadyomunda Ye müsabakalar için Istanbuldan bellibaşlı çok mu imiş? Ve nihayet bu tenkidlerde nişifli takımına karşı oynadı. Cumartesi dort atleti Ankaraya davet edecektir. devam edeceksem teşkilâttan çekilmem günü Peralılann 7 1 gibi büyük bir Gülle ve disk için Veysi, yüksek at icab edermiş. farkla mağlub olmalan spor meraklıla lama ve üç adım için Pulat, 1000 ve nnın stadda kesif bir kalabalık halinde 5000 metro için de Rıza Maksud bu seçtoplanmalanna scbeb olmuştur. me takımı teşkil edeceklerdir. Federasyon başkanının Türk Spor Oyuna saat dörtte Beşiktaşlı Sadrinin Gedikli takımı Deniz lisesini Kurumunu tenkid addettiği yazılarım arasında başlıca ortaya atabildiği mesele; idaresinde başlandı. Karşılıklı birkaç seyendi «işsiz ve ipsiz sapsız güruhu» tabiridir. ri akmdan sonra Bulgarlar soliçlerinin Askerî liseler arasındaki senelik şamFutbol Federasyonu başkanına evvelâ soldan gelen topa savurduğu sıkı bir şütpiyonaların futbol maçlarına dün de şurasını söylemek isterim ki bir yazınm le enfes btr gol kazandılar. vam edilmiş, Deniz lisesile, Gedikli tamahiyeti ne bir cümlesi ne de bir fıkrası Bu gol mağlub bir vaziyete düşen Şiş kımlan karşılaşmıştır. ile anlaşılır. Bir makale ancak heyeti uliler üzerinde kamçılayıcı bir tesir husır Şeref stadında yapılan bu müsabaka le getirdi. Top on dakika müddetle Bul da büyük heyecanlarla geçmiş ve çok mumiyesi itibarile alınır ve ona göre hü gar kalesi önünde oynandı, fakat Şişli " hâkim bir oyun çıkaran Gedikli takımı küm verilir. Kaldı ki ben o yazımda biz* ler bu hakimiyetlerinden istifade edip be 4 0 gibi parlak bir derece ile galib gel cr malum olan ve karakterce düzgün, dürüst ve ehliyetli arkadaşlar haricinde raberliği temin edemediler. miştir. kalan ipsiz sapsız, yani şimdiye kadar Bundan sonra Bulgarlar oyunu müsavi Galatasaray Susporları bir baltaya sap olamamışlan kasdettim. bir şekle ve daha sonra da hâkimiyetleri başkaptanlığı Fazla söze ne hacet; fıkrayı aynen ala* lehine çevirmeğe muvaffak oldular. lım: Galatasaray kulübü Susporları baş • Bu miiddet zarfmda Şişlililer enerji ile fakat çok dağınık bir şekilde oynuyorlar, buna mukabil Bulgarlar bir gün evvelki oyunlarile kıyas kabul etmiyecek derecede güzel anlaşmalarla mütemadiyen akm yapıyorlardı. Nihayet bu güzel akınlar semeresini vermekte gecikmedi. 23 üncü dakikada Bulgar sağiçi, iki dakika sonra da sola • çığı ikinci ve üçüncü golleri yaptılar. Herkes Şişlililerin, Peralılann âkıbetine uğrayıp bir araba gol yiyeceğini tahmin etmeğe başlamıştı. Fakat vaziyet hiç te öyle olmadı. Şişlililer, oyunun bidayetinde 30 mağlub vaziyete düşmelerine rağmen cidden takdire şayan bir azimle oyuna devam ettiler ve yaptıklan sıkı bir hücumda bir gol de yaparak vaziyeti 3 1 haline getirdiler. Devre bu suretle bitti. Oyunun ikinci devresi nisbeten daha zevksiz ve daha sert bir şekilde cereyan etti. Hakem, Şişliden Kirkoru kasden favullü oynadığı için oyundan çıkardı. Bu devrede de Şişlililer tam takımla oy. nadıklan zaman hasımlannm hâkimiyetlerinden bir türlü kurtulamıyorlarken on kişi kaldıktan sonra daha iyi oynadılar ve kombine olmamakla beraber birçok akınlar yapmağa muvaffak oldular. Bu devrede her iki tarafın bütün ener jilerile oynamalarına rağmen gol olmadı ve oyun 3 1 Bulgarlann lehine netice lendi. kaptanı Emin bazı mazeretleri dolayısile istifa etmişti. Dün Bebek lokalinde yeni bir başkaptan intihabı için toplanan denizciler eski kürek şampiyonlarından Bekiri baş kaptan olarak seçmişlerdir. «Yerli antrenörü iyi elemanlar ara " sından seçebilmek için bunlara istikbal vadetmek şartını Kurum şimdiki vaziyetmde nasıl temin edebilir? Kendilerinden is beklenen arkadaşlar bizce malumdur. Bunlar şimdi iş güç sahibidirler. Bunlan olduklan yerden çıkarabilmek için hiç olmazsa beş on sene müstemirren iş va • detmek lâzımdır. Bunu yapamadıktan sonra işsiz ve ipsiz sapsız güruhundan birkaç kişiyi antrenör yetiştirmeğe uğraşmak çok beyhude ve hayalî bir iş değil midir?» tramn en güzel camisi sayıl an İsfahandaki Mesçidi Şah îstanbul bisiklet sürat şampiyonası îstanbul 936 bisiklet sürat şampiyonası dün Kireçburnunda asfalt yol üzerinde yapıldı. Yarış oldukça heyecanlı ve çetin oldu. Neticede birinciliği Süley maniyeden Abdullah, ikinciliği Süley maniyeden Cevad, üçüncülüğü Fener yılmazdan Tanaş, dö'rdüncülüğü Süleymaniyeden Hulusi, beşinciliği Feneryıl mazdan Hüseyin kazandılar. Gelecek hafta (100) kilometroluk îstanbul mukavemet şampiyonluğu yapı • lacaktır. Yol, Yeniköy ile Büyükdere tayyare hangarlan arasında sekiz defa gidiş ve gelıştir. Yanşlara tam dokuzda başlanacaktır. Bursada dünkü spor hareketleri Bursa 11 (Hususî) Bugün Atatürk stadyomunda îstanbuldan gelen Kasımpaşa İdman Birliği birinci takımile Bursa Muradiye Spor arasmda bir maç yapıldı. Kasımpaşalılar maçı 7 0 kazandılar. Mıntaka bisiklet şampiyonluğu da bugün yapıldı. Çekirge asfalt yolu üzerindeki bir kilometroluk sürat koşusu Leviski Ankaraya gitmiyor nu Acar İdmandan Faruk kazandı. Stadyomda 60 turluk bir mukavemet Leviski takımmin Ankarada yapaca yarışı yapıldı. Mesafe 20 kilometro idi. ğı maçlar hakkında verilmiş bir karar olNeticede gene Acar idmandan Bekir madığı.anlaşılmıştır. Leviski Istanbulda iki müsabaka yap kazandı. Bu iki bisikletçi Türkiye birincilıkleri için Ankaraya gideceklerdir. mak için Galatasaray kulübüne mıi racat etmiştir. İmkân bulunduğu tak Leh takımı gene mağlub oldu Geçenlerde Belgradda müthiş bir hedirde iki takım arasındaki müsabaka gelecek hafta Taksim stadmda yapılacak zimete uğnyan Lehistan millî futbol ta takımı geçen pazar günü Kopenhagda tır. Ankara stadyomu Cumhuri Danimarka millî takımına da 2 1 mağlub olmuştur. yet bayramında açılacak Birinci devreyi 1 0 mağlub bitiren 29 birinciteşrinde küşad resmi yapı Danimarkalılar ikinci devrede iki kol çr lacak olan Ankara stadınm açılış mera kararak maçı 2 1 kazanmağa muvaf siminde büyük bir atletizm müsabakası fak olmuşlardır. l Çok rica ederim insaf buyurulsun; bu yazının Türk sporculannı rencide ede cek bir tarafı var mıdır? Türk sporcularına velev ima tarikile olsun ipsizlik, sap' sızlık atfı mevzuu bahsolabilir mi? Arkadaşım Hamdi Emin de pekâlâ bilmelidir ki işsiz güçsüz, şimdiye kadar bir baltaya sap olamamış ve gene ara " mızda spordan anlar geçinen bir güruh vardır. Bu güruh bize yaltaklanır, öte " den beriden araya adam sokar; biz d? mutad yumuşaklıkla bunlara iş emniyet ederiz, korkusudur ki mevzuubahs cümleyi yazmama saik oldu. Ve gene Hamdi Emin ve bütün sporcular pekâlâ bilir ve takdir ederler ki ben sporculanmıza en hafif bir tabir olan «adam, bırak şu haylazlan» şeklinde imalarda bulunmuş bir adam da değilim. Onlan ben her zaman sevmiş, her zaman en nazik muamelelere lâyık görmüş bir arkadaşım. Türk Spor Kurumunu alâkadar ettr ğini ve bir cüzü olarak hiçbir cihetten tenkide salâhiyettar olmadığımı Federasyon başkanının iddıa ettiği kararlar hak" kındaki müsahabelere gelince gene ya * zılarım iyi ve bitaraf bir tetkikten geçi rilirse görülecektir ki bunlar tenkid değil; bir hasbıhal ve başkaca ifadesine fırsat verilmiyen fikirlerdir. Bunlan «Cum * huriyet» te hüsnüniyet ve terbiye daire sınde ve her türlü kasid ve garazkârlık " tan âri olarak münakaşa günah mıdır? Ben kendi hesabıma Türk Spor Kuru munu Hamdi Emin Çap gibi kendi bil' diğinin haricinde verilecek haklı öğüdlere tahammülsüzlükten bugün ve yarın ten* zih ederim. Teşkilât onu dinlediği gibi bızi de dinliyecektir. Yalnız şu farkla ki fıkirlerin açık münakasasından hoşlan mıyan Hamdi Eminin bu şekil hareketine biz nasıl sesimizi çıkarmıyorsak, o da br zim açık münakaşa tarzımızı hoş görmelidir. " Türk Spor Kurumu bu izahlardan sonra da beni haksız bulur ve yazılanmı yıkıcı bir tenkid mahiyetinde telâkki etmekte devam ederse (Kurumun böyle bir telâkkide bulunduğunu Hamdi Emin ifa de etmiştir) bana aralarından seçecekleri bir heyet huzurunda kendimi müdafaa hakkı vermelidir. Bu işlerde ben de menv leket çocuğu olarak menfaatsiz hizmet edenlerden biriyim. Iranın en güzel ve en kıymetli abideleri şüphe yok ki camılerıdır. Bılhassa Tahran ve İsfahandaki camiler fevkalâde şeylerdir. Fakat bu camilerle bizim camılerimiz arasında tarzı mımarî bakımından büyük farklar var. Görebildiğim bu farklar şunlardır: Bizim camilerimizdeki minareler esas binaya merbut, esas binanın cüzüleridır. Halbuki îrandaki minareler avlunun dış kapısının iki tarafındadır. Ve bizim yüksek minarelerimize nisbetle çok dar ve alçak, nihayet beş, on metro irtifaında • dır. Bazan bu alçak minareler kubbenin de yanında bulunur ve irtifaları hiçbir zaman kubbeyi geçmez. îran camilerinin üstü açıktır. Içerisi tıpkı bızım cami a\luları gıbidir ve namaz burada kılınır. Vakıâ kubbe de varsa da Bayrak yerine sucuk bunlar ekseriyetle küçüktur. Ve bu av Portsmouth O lunun ancak bir kısmını örtebılir. Ancak hio kasabası bir Meşhed ve Masumeı Gum gibi büyük sucuk fabrikasımn türbeler bundan müstesnadır. on beşinci yıldönümünü kutlulamak için çok orijinal bir donanma ter tıb etmiştir. Kasabanın bina ları ve fabrıka renk li bayraklar yerine zincir gibi birbıri ne eklenmiş sucuk halkalarıle donan mıştır. Büvük sokakla ra dikılen uzun "jünderlerden sar ;an sucuk kangalları hem iştihayı celbedıyor. hem de fabrıka için iyi bir reklâm oluyordu. Kutlulama mera sımıne ba bucukların fakirler arasında taksira edılmesi suretile nihayet verılmesi bu reklâm usulünün bir kat daha muvaffakiyetine yardım etmiştir. Tahranın meşhur Sepahsalar tsfahandaki meşhur sallanan minareler Bütün bu ince ve nefis eserleri görünce insan, büyük bir san'at kudretıle bü yük bir azim ve iradeyi içlerinde birleştirmiş kimselerin memleketinde olduğunu anlıyor. Kısa bir şey söylemek lâzım gelirse îranlılar bütün yaptıklarından, bütün e serlerinden sarfı nazar, sadece halıları ve camilerile iftihar etseler yerden göke kadar haklıdırlar. *** Gene îsfahandaki Mescidi Şah cami" inin fevkalâde müzeyyen bir kapısı, av* lusunda da tuncdan yapılmış ve işlenmiş çok güzel antika bir su kabı var. İran camilerinden bahsederken îsfa * handaki minareleri sallanan meşhur ca * miden de bahsetmeden geçemiyeceğim. Isfahana gelen bütün seyyahlann mu hakkak surette ziyaret ettikleri bu mes • cid îsfahanın dış mahallelerinden birin • dedir. Kerpiçten yapılan minarelerinden birine birisi çıkarak öne ve arkaya doğru minareyi bir beşik gibi sallamıya başlıyor. Bu esnada on metro kadar ötede bulunan diğer minare de kendi kendine ayni istikamette ve ayni şiddetle sallarr mağa başlıyor. camisinin içi Uludağda kış sporları başlıyor Bursa (Hususî) Kış sporlarmın merkezi olan Bursada bugünden itibaren dağcıhk faaliyeti başlamaktadır. Yazm, muhtelif dağ seyahatleri tertib ederek halka dağı tanıtan ve dağcıhğı sevdiren ve diğer zamanlarda bütün kuvvetini Uludağdaki kış sporları tesisatını tamamlamak için sessiz sadasız çalışmıya hasreden Dağcıhk Kulübü artık bundan sonra yalnız kendi sporile başbaşa kalmış bulunacaktır. Valimiz Şefik Soyerin Uludağın zirvesinde sporcular için yaptırdığı 20 kişilık sığınak bitmiş olduğundan ilk kayakçı kafilesi oraya çıkarak sığınağın demir dıreğine çelık levhalardan yapılmış olan Türk bayrağım merasimle çekecektir. (Çünkü. burada başka türlü bir bayrağm dayanmasına imkân yoktur.) Uludağın zirvesinde yarım metro kadar kar bulunmaktadır. Şehrimize yağmur yağdıkça oraya kar düşmektedir. Bu kayakçı grupu zirveye kayaklı olarak çıkış yapacaktır. Üç, dört yıldanberi Uludağa bu ayda kayakla çıkıldığı vaki olmadığına göre bu sene kış erken gelmiş demektir. Geçen yıllarda bile sporculara kâfi gelmemekte olan Uludağdaki oteller; bu sene hemen hiç kâfi gelmiyecektir. Binaenaleyh gelecek sene olsun bu raya büyük bir dağ otelinin daha ya pılması lâzımdır. îstanbul Dağcıhk Kulübünün yaptı acağı bu otel için tahsisat hazırlanmış olmakla beraber, inşaat mevsimi geçtihu otel vaoılamamıstır îran camilerinin kubbelerile de bizim camilerin kubbeleri arasında büyük fark vardır. Bizim kubbeler bir yarım küre şeklinde olduğu halde îran camilerinin kubbeleri sivrıdir. Bittabi her yerde olduğu gibi burada Bundan maadaki fark İran camileri iç da halk arasında rivayetler var. Minareve dışlarının, kubbe ve minarelerinin bile lerin bu şekilde sallanmasmın sebebi bu* tamamile gayet güzel ve kıymettar çini lerle kaplı bulunmasıdır. Bilhassa Tah randaki Sepahsalar camiile îsfahandaki Mescidi Şah camiindeki çiniler fevkalâ de güzeldir ve bu camiler yüzlerce sene evvel yapılmış olmalarına rağmen çini * lerın renkleri daha dün yapılmışlar gıbı canlı ve solmamıştır. Ve hiç biri de bo zulmamıştır. Gene îsfahanda Mescidi Şeyh Lut fullah adında çok kıymetli bir camı var. Mınareleri olmıyan bu caminin kubbesi fevkalâde san'atkârane bir şekilde ve tıpkı bir halı gibi işlenmiştir. Uzaktan ba kıldığı zaman koyu yeşil ve mor bir zemin üzerinde içiçe girmis bir yazı gibi altın sarısı yollar ve kavisler, seyrine do yulmaz bir manzara yaratmaktadır. Bundan baska bu caminin tarzı mimarisi de çok enteresandır. Büyük kubbe, altı büyük sütuna istinad etmektedir ve bu altı sütun da ayrıca birbirlerile birleşmektedir. Caminin altı da baştanbaşa bir mahzen gibi boştur ve yan duvarların temelleri yoktur. Cami ve mescidlerin kapı ve pencerelerine gelince bunlar da umumiyetle fevkalâde müzeyyen ve güzeldir. Mescidi Şeyh Lutfullahın pencerelerile Mescidi Şahın kapısı îran eserlerinin birer şaheserini teşkil eder. Mescidi Şahın iki, üç insan boyu yüksekliğindeki tunç kapısı diyebilirim ki milimetre milimetre işlen mistir. Mescidi Şeyh Lutfullahın kubbesi rada yatan bir e\liyanm kerametine atfe* dıliyor. Eskiden bizde de olduğu gibi îran cami ve mescidleri fevkalâde kalabalık imiş. Halk her namazı omuz omuza kr* larmış. Şimdi orada da koskocaman camiler, ve mescidler bomboş. Bir namaz vaktinde namaz kılanların sayısı on beş, yirmıyi zor buluyor. MURAD SERTOĞLU Çekoslovakya îzmirden incir ahyor İzmir (Hususî) Çek kuronunun düşmesı üzerme Yunan tacırleri, Çek tacirlerine karşı olan taahhüdlerini bozmuşlardır. Bu sebeble Çekoslovakyalı tacirler, mcır ıhtıyacını Türkiye ve İzmirden tatmin etmeyi kararlaştırmış lardır. Bugünlerde tacirlerımizle te masa gelmeleri bekleniyor. . ' •2"*' Maça başlanmaden evvel yapılan merasim NÜZHET ABBAS