CUMHURİYET 15 Eylul 1936 SIRA PORTEKİZIN Mİ? Ispanyadakinin aksine olarak, bir komünist ihtilâlinden koıkuluyor General Karamona memlekete hâkim olmakla beraber solların ayaklanmasından endişededir Dört yolcunun atlattığı tehlike Makinesi bozulan bir motör akıntıya kapıldı, batmak üzere iken... Evvelki gece saat 23 te Mehmed, Zahid, Miço Mustafa ve Üsküdar polis merkezinden Osman Köprüde vapuru kaçırmışlar. Bu sırada motörcü îdris kendilerine müracaat ederek Üsküdara ucuzca götürmek istediğini söylemiştir. Vapursuz kalan dört yolcu motörcü ile pazarhk ederek motöre binmişler ve Üsküdara doğru yola çıkmışlardır. Mo tör tam Üsküdar iskelesine gelirken makinesi bozulmuş ve akıntıya kapılarak Marmaraya doğru sürüklenmeğe başla mıştır. Bu sırada şiddetli rüzgâr ve dalgalardan motör batmak tehlikesine ma ruz kalmıştır. Bu sebeble yolcular feci bir ölüm ihtimali karşısmda titremeğe başlamışlardır. Bu sırada motörün Kı nalıada açıklarına geldiğini ve saatin de geceyansını geçiiğini goren polis Osman etraftan istimdad maksadile tabancasını çıkararak havaya ateş etmeğe başlamışür. Büyük Ehramın esrarı Bugün her cümerc bitiyor, dünya refah devrine giriyormuş! Keops ehrammın dünyaya aid hakikatlerle bütün tarihin seyrince hâdiseler tahmin edilerek vapıldığını gösterir inanılmaz derecede garib hesablar meydana çıkarıldı Mısırdaki Büyük Ehram, yani Keops ehramı, insanlan en fazla düşündüren, esrarengiz kapahlığile, alimlerin kafasını en fazla yoran ehramdır. Alimler, bu ehramın dışını ve dehlizler, karanlık odalar, esrarlı girintiler ve çıkıntılarla dolu içini, bugünkü ilimlerin esasları dairesinde iyiden iyiye ölçüp biçtikten, derin derin tetkik ve mütalea ettikten sonra, son derece hayret edilecek bir neticeye varmışlardır. Filhakika, bu büyük Keops ehrammın, bizim ilmimizden çok ileride bir ilmin mimarile ifadesi, yalnız Ademî devirleri değil, ondan sonraki devirlerin hâdiselerini de istiab eden bir tarih ilminin, Mısırlıların Ölüler Kitabı sayesinde mana verilebilecek olan bir sembolü olduğu anlaşılmıştır. Keops ehramınm dahilî ve haricî ölçülerinden çıkarılan manalara nazaran, bugünkü 15 eylul son derece mühim bir tarihe tesadüf et mektedir. Tarife sığmaz bir hercümerc bugün nihayete ermekte ve muayyen olmakla beraber, istikbal hakkındaki en dişelerimizin tamamen zail olmasmı icab ettirecek kadar uzun bir refah ve nur devri başlamaktadır. Keops ehramınm esrar dolu şeklinden bu manayı çıkaran alimlerin istinad ettikleri esaslar şunlardır: Büyük Ehramın dış kısmımn yüksek liği 137 metro ve kaidesinin uzunluğu 227 metrodur. Ehram Milâddan evvel 2700 ve 3100 seneleri arasında inşa edilmiştir. Mısırlı mimarlar, bu mikyasları «Mukaddes dirsek», yahud «Ehram parmağı» ile ölçmüşlerdi. Bu ölçüler, ancak erbabınca malumdu. Kaidenin muhiti, parmak hesabile 36,534 parmak, kaide zaviyeleri 25,826 parmak ve umumî irtifa 5,813 parmaktır. En eski za manlardanberi ehramlardan bahseden müelliflerin, bir takım esrarlı manalar taşıdığmı söyledikleri bu rakamlar, zamanımız alimlerini, dünya hakkında ifade ettikleri malumatın derinliği hayretlere düşürmüştür. Lizbondan bir manzara İspanyadaki dahilî harbin civar memleketlere sirayet eylemesi, yahud bütün Avrupayı birbirine kanştırması ihtimali en ziyade bu devletin yakm komşusu olan Portekizi endişe ve heyecana düşürmüştü. Portekiz, zaten komünistlerin ve sosyalistlerin tahrikâtına sahne olarak uzun müddet dahilen karışmış, ancak son senelerde nisbeten huzura kavuşmuştu. Bu sükuneti de otoriteye istinad eden ve faşizmin bir nev'i olan yeni rejim sayesinde temin edebilmişti. İspanyada komünistlerin ve emsali bulunan sendikalistlerin ve anarşistlerin kralhğın sukutun danberi mütemadiyen faaliyette bulun malan ve geçen kânunusanide yapılan umumî intihabda ekseriyeti kazanarak alabildiklerine ortalığı dehşet içinde bırakmalan ve nihayet ordunun etrafmda toplanan milliyetperverlerin mukabil harekete geçmesile dahilî harb çıkması Portekizin dayandığı rejimi de sarsmtıya uğratmıştır. ispanyada komünizm dalgası üstün geldiği takdirde komşu küçük Portekizi de bir hamlede silip süpürüp burada da ayni rejimi tesis edeceği, ve hatta iki memleketi birleştirerek Portekizin istik lâline nihayet vereceği Lizbondaki siyasî ve askerî mehafilde derin endişe ile tahmin olunuyordu. ispanyadaki komünist teşkilâtmın îberya yarımadası komünist partisi adını taşımakta olması bunların dil, hars ve tarihleri birbirine de yakm olan bu iki memleket arasmda fark görmek istemediklerini isbat etmeğe kâfidir. Bu vaziyeti düşünen Portekiz diktatörü ve hükumeti İspanyadaki milliyet perver faşistlerin kıyamını memnuniyetle karşılamış ve bunlara karşı teveccüh ve müzaheretini eksik etmemiştir. Ihtimal bu yardım sayesinde milliyetperverler bidayette en ziyade Portekiz hududu boyundaki yerlerde tutunabilmişler ve Sevili ilk merkez ittihaz etmişler, Badajozu kolaylıkla almışlardır. *** Civardan geçmekte olan Hasan kap tanm motöründe tayfalar silâh seslerini duyarak kaptanlannı uyandırmışlardır. Hasan kaptan denizde imdad istiyen bir vasıta olduğunu anlamış ve on beş dakika kadar denizi aradıktan sonra dalgalarla pençeleşen motörü bulmuş ve arkasına ?ortekiz diktaoru General Karmona vt bağhyarak Kadıköyüne getirmiştir. Başvekil Salazar Bu suretle saatlerce ölümle pençele fakın menşei pek eski olup 1661 senesin şen dört yolcu sağ salim kurtulmuşlardır. de imzalanan bir muahededir. Ehramın dahilinde, hesablanarak yapılmış taksimat mahsus müselles bir taş vardır. Ölüler Kitabına nazaran, bu methal dehlizi, ehramın inşası tarihindenberi manen tereddi etmiş olan devirde dünya esrarına vükuf ve alışma devrinin başlangıcını temsil etmektedir. verdikleri manalann umumî hatlan şun lardır: Meyilli dehlizle yukarı doğru yükselen ilk dehlizin birleştikleri nokta, Beni îsrailin hicretini temsil ediyor. Gene bu yukarı doğru yükselen yolun sonuna doğru olan kısım İsanın çarmıha geriliş tarihinin sembolüdür. Bu ikisi ortasında Milâdı gösteren bir mahal vardır. Bundan sonra hıristiyanlık devrinin başlangıcını gösteren büyük bir dehliz gelmektedir. Bu dehlizin 153 kadem uzunluğunda oluşu, îsanın emrile ağdan çıkan 153 büyük balığa işarettir. Büyük dehlizin sonuna doğru tavan kısmının birdenbire alçalması fikrî bir sukuta delâlet etmektedir; ondan gene beşeriyetin geçirdiği teşevvüşün sembolü olan karışık tarzı mimaride bir yerden geçilerek geniş bir mahalle çıkılmakta dır ki, bu da beşeriyetin tekrar nurı kavuştuğunu gösteriyor. Ehramın plânla nndan istihrac edilen manaya göre, Âdemî devir 2000 senesinde bitmektedir. Bu umumî hatlar, alimlerin, ortaya son derece hayret verici bazı rakamlar • dan mürekkeb bir takvim çıkarmalannı mümkün kılmıştır. İlk dehlizden Firavun odasına kadar olan mesafe 4 ağustos 1914 ten 1 5 1 6 eylul 1936 ya kadar teşevvüş devrinin sembolüdür. Bunu şöyle taksim ediyor • lar: 1 İlk dehlizin başından sonuna kadar olan kısım: 45 ağustos 1913 ten 1011 teşrinisani 1918 tarihine kadar olan devirdir. 2 İlk odadan ikinci geçide kadar olan mesafe: 1011 teşrinisani 1908 den 2829 mayıs 1928 tarihine kadar olan devirdir. 3 ikinci dehlizin başından sonuna kadar olan mesafe 29 mayıs 1928 den 1516 eylul 1936 ya yani bugüne kadar olan devirdir. Bu hesaba göre teşevvüş devri şöyle hulâsa ediliyor: 1 Harbi Umuminin başından Mütarekenin imzasına kadar olan zaman. 2 Mütarekeden umumî buhranın başlangıcına kadar olan zaman. 3 Dünya buhranından fikrî teceddüde kadar olan zaman. Ehramın esrarlı rakamlarını tahlil ederek son derece derin tetkiklerden sonra şu yukarıdaki neticeleri elde eden alimler, istikbale taalluk eden bir takım ra « kamlar daha bulmuşlardır. Bu rakamlar şunlardır: 20 ağustos 1938 27 teşrinisani 1939 34 mart 1945 1946 18 şubat ağustos 20 1953 Bu son tarih Firavun odasının ce duvanndan istidlâl edilmiş nub tir. Yeraltı odasında da 1992 tarihî istihrac edilmiştir. Bu rakamlarm manasını son derece merak eden alimler, gene Ölüler kitabına müracaat etmişler ve kitabm verdiği şu manalan çıkarmışlardır: Dünyanın sonundan evvel herşeyi yoluna koymak üzere büyük bir hükümdann şeleceği tarih. Deccalın geleceği tarih. İkinci Mesihin geleceği tarih. Fakat bu tarihler istikbale taalluk ettiği ve tesadüfe bağlı bulunduğu için, bunlar hakkında kat'î bir şey söylenememiştir. Alimler, bu vadide çalışmağa devam etmekte, fakat tetkiklerinin neticesîni şrmdilik söylememektedirler. Portekizdeki inkılâblar Mesaha ve nüfusu Portekiz İberya yarımadasının cenubu garbisindedir. İki tarafı Atlantik Okyanusu ve diğer iki tarafı da karadan İspanya ile muhattır. Mesahası 92,713 kilometro murabbaı olup İspanyamn mesahasmın beşte birinden de azdır. Nüfusu 6,322,000 kişidir. Her kilometro murabbaına 65 kişi isabet eder. Portekizin Avrupadaki yerleri îspanyaya nazaran azsa da müstemlekeleri daha çoktur. Ekserisi Afrikada bulunan Portekiz müstemlekâtınm mesahası 2,429,350 kilometro murabbaı ve nüfusu 7,250,000 kişidir. İngiltere, Fransa ve Holandadan sonra müstemleke cihetinden en zengin memleket Portekizdir. îspanyadaki gibi Portekizde de halkm ekseriyeti ziraat ve ormancılıkla yaşar. Merkezî Lizbonun nüfusu yarım milyondan fazladır. Bundan sonra başlıca beldesi iki yüz bin nüfuslu Portodur. Diğer şehirlerinin nüfusu on bin ile yirmi bin arasmdadır. Portekizin coğrafî mevkii gayet mühimdir. Atlantiğe doğru Avrupa kıt'a sınm bir çıkmtısını teşkil ettiğinden, mükemmel ve mahfuz limanlan bulundu gundan sevkülceyş cihetinden çok değeri vardır. îngilterenin Irak ve Mısır müstesna olarak yegâne müttefiki Portekiz olmasının başlıca sebebi bu memleketin sevkülceyş cihetinden mevkiinin ehemmiyetli olmasıdır. Atlantik denizinde Avrupa ile Amerika arasmda bir köprü teşkil eden Asor ve Madera adalan da Portekize aiddir. Küçük Portekizin coğrafî mevkii itibarile Atlantiğe hâkim bulunmasından îngiltere bu memleketin mukadderah ve bilhassa istiklâlile çok sıkı alâkadardır. Bunun için îngiltere gerek siyasî, gerek iktısadî noktadan Portekizi kendisine sıkıca bağlamıştır. îngiltere bu memleketin her işine İngiliz İmparatorluğunun eczası kadar ehemmiyet verir. îngiltere ile Portekiz arasındaki itti Portekiz iberya yarımadasında yedi yüz sene hüküm süren Arablann hâkimiyet ve idaresinden îspanyollardan daha evvel kurtulmuş olduğundan istiklâli daha eski olduğu gibi bariz hususiyeti vardır. 200 senedenberi îngiltere ile müttefik bulunması istiklâlini bugüne kadar muhafazaya çok yardım etmiştir. Portekiz 1910 senesine kadar krallıkla idare olunuyordu. Lâkin idaresi, iç timaî ve iktısadî şeraiti Kurunuvustadanberi İspanyada olduğu gibi pek değişmediğinden ve artan nüfusunun ihtiyaclarına uygun düşmediğinden için için isyan ve ihtilâl dalgalan peyda olmuştu. 25 sene evvel bu gizli hareketler birdenbire meydana çıkarak krallığı süpürüp götürdü. Yerine cumhuriyet rejimi kuruldu. Umumî Harbden evvel bütün Avrupada Fransa ve îsviçreden başka bir cumhuriyet yokken Portekizin bunlar sırasına geçmiş olması ziyadesile nazarı dikkati celbetti. Lâkin işbaşına geçen anarşist, sendikalist gibi müfrit sol partiler yapıcılık kudretini göstermediler. Memleketin ik tısadî ahvali büsbütün bozuldu, malî işleri berbad bir hale geldi. 16 sene devam eden bu karışık ve gergİH hale 1926 senesinde General Karmonanın riyaset ettiği askerî parti nihayet vermiştir. Bu heyet bütün siyasî partileri ve hükumeti dağıtmış, yerine otorite esasına dayanan ve faşizme benziyen bir idare kurmuştur. Bu suretle Portekizin başına diktatör olarak bu general geçmiştir. 1927 de Lizbon ile Oportoda komü nistler haricden silâh ve yardım alarak büyük bir isyan çıkarrmşlar, ve sovyet idaresi kurmak istemişlerdir. Fakat fa şist diktatör bu komünist isyanmı kanlı surette bastırmıştır. Fransada grev vahimleşti [Baştaraft 1 inci sahifede] duklarını bildirdiklerinden M. Salen gro, M. Leon Blumdan Lillee gelmesini rica etmiştir. İhtilâf kollektif iş mukavelesinin tatbikı meselesinden neşet etmiştir. Amele, ücretlerinin yüzde on nisbetinde artırılmasını istemekte ve bunun için ücretlerin hayat pahalılığile mütenasib olarak artırılmasını derpiş eden mad deyi üeri sürmektedirler. Patronlar, amelenin bu talebini reddetmektedirler. M. Blum, patronlar amelenin meta libini kabulden imtina etmekte ısrar eylediklerinden, ihtilâfa bir nihayet vermeğe muvaffak olmaksızın gece parise dönmüştür. Gazetelerin mütalean Paris 14 (A.A.) M. Blumün LUle seyahatinden bahseden Oeuvre gazetesi, ezcümle diyor ki: «Bir Başvekilin sosyal bir ihtilâfta hakemlik etmek üzere bilhassa seytfıate çıkması emsali mesbuk olmıyan bir hâdisedır. Başvekil, patronlar delegasyonunun anudane imtinalarmda ısrar etmekte olduklannı görünce patronlar namına söz söyliyen M. Pierre Thiriezin ifadesi veçhile, hükumetin azmini izhar etmiş ve ihtilâfı hükumetin yapacağı hakemliğin hal ve fasletmesine karar vermiştir.» Le Jour gazetesi, yazıyor: <Bu karar, mantık icabı fabrikalan işgal eden ameleye gönderilmesi iktıza ederken fabrikalan ellerinden alınmış patronlara gönderilmiş bir ifttimatomdur.> Umumi Mesai Konfederasyo' nunda kararlar Paris 14 (A.A.) Havas ajansından: Umumî mesai konfederasyonunda ve partilerin muhtelif toplantılarında iki mesele mevzuu bahsolmuştur: Kollek tif mukavelelere riayet edilmemesi yüzünden grevlerin artması, hayat paha hlığına karşı mücadele. Muhtelif mmtakalarda yüz bine yakm grevci henüz mücadele halinde bulunmaktadırlar. Bilhassa Marsilyada ve şimalde. Fakat Halkçılar cephesinin icab eden tedbirlerin almması meselesinde hükumete zahir olacağı şündiden söylenebilir. Umumiyet itibarile siyasî vaziyet tavazzuh etmiş gibidir. M. Thorez, geçenlerde sol cenah mensublarının bir toplantısında, partisinin hatta mühim noktai nazar ihti lâfları çıksa ve hatta bu ihtilâflar îs panyol meselesine dair dahi olsa, Blum kabinesine müzaherette bulunmaktan bir an bile fariğ olmamağa azmetmiş olduğunu teyid eylemiştir. Yeni sosyalist ve radikal hatibler de «Halkçılar cephesini bozmamak ve muhtelif sol cenah kartellerinin feshedilmesini in tac etmiş olan hatalan tekrar etme mek> azminde olduklarını ifade etmişlerdir. Haricî siyaset bakımından M. Blu mün mecliste bir müzakere yapüması takdirinde, ittifak elde edeceği tahmin edilmektedir. edeceğinden her an intizar edilerek korkuluyor. Ahiren iki Portekiz harb gemisi mürettebatınm zabitlerini hapsederek isyan etmeleri bu korkulann boş olmadığını isbat etmiştir. Islahat Portekizde askerî diktatörlük komünist isyanını bertaraf ettikten sonra ileride bu gibi hareketlerin daima silâh kuvvetile bastırılamıyacağını ve malî ve iktısadî ıslahat yapılarak halkm memnun edilmesi lâzım geldiğini düşünmüştür. Bunun için on sene evvel diktatör General Karmona, General Freitanın riyaseti altında teşkil ettirdiği kabineye en mühim aza olarak Koimbra Üniversitesi profesörlerinden Dr. Salazan Maliye Nazın tayin etmiştir. Mumaileyh memleket maliyesini anarşiden kurtarmış ve sağlam temeller üzerine kurmuştur. Portekizin maliyesi o kadar iyileşmiştir ki her zaman para vermeğe hazır bulunan îngiltereden istikraz bile almağa muhtac olmamış ve kendi varidatile devletin ve memleketin bütün ihtiyaclannı temin eylemiştir. 1932 de General Freitanın istifası üzerine Dr. Salazar Başvekil olmuştur. Mumaileyhin yapıcı kudreti ve ıslahatı Portekizde idarî ve iktısadî vaziyeti iyileştirmiştir. Maahaza gayrimemnun unsurlar eksik değildir. Üç sene evvel şimdiki îspanya Cumhurreisi M. Azananın teşebbüsile Portekizdeki ihtilâlcilere gönderilen si lâhlarla tehlikeli bir isyan hareketi olmuştu. O zamandanberi Portekiz devlet şefile hükumet reisi îspanyadaki hâdiselere ve sol cenah partilerinin ve hükumetlerinin hareketine itimad göstermemektedirler. îspanyadaki hâdiselerin Portekiz halkına ve ordu ve donanmasma sirayet Aşağı doğru meyilli olan dehliz 77 metro kadar indikten sonra ufkî bir koridora müntehi olmakta, bu koridordan sonra da bir yeraltı odasına varılmaktadır. Bu koridorun vasatî yüksekliği 1,32 metro, genişliği 1,06 metrodur. Bunun sembolü, hakikate doğru yükselen yolu bulamıyan beşerin, insiyakî mahiyette karanlıklara doğru sukutudur. Bu koridorun, müntehi olduğu yeraltı odası, Firavun dairesinden sonra, esrarlı ehramın, en şayanı dikkat yeridir. Bu odanm tavanı dümdüz, zemini bir ma ğara zemini gibi inişli çıkışlıdır. Bu oda, tersine yapılmış hissini vermektedir. Tavanda, sinek gibi tepetaklak yürüyen ve balta ile biribirlerinin kafalannı ya ran insan resimleri yapılmıştır. Bu oda cinnet odasıdır, meyilli dehlize giren biçareler, kurtulmak ümidinden tamamen Eldeki eski Mısır yazılarından da an mahrum bir halde bu odaya düşerler. laşıldığı gibi, Büyük Ehram, son derece Yükselen koridorun istikametinde iler* dakik bir güneş saati vazifesi görmek liyecek olursak, «hakikat» odasına, oraüzere inşa edilmiş olmakla beraber, ayni dan «Kraliçe» nin odasına varırız. Bu zamanda, tu] dairesinin geçeceği noktayı kısımlar, gene ölüler kitabına nazaran kat'iyetle tesbit etmeğe de mahsus bu son derece büyük bir mana taşımakta lunuyordu. Bu müşahede, eski Mısırlı dır. Bunların, sembolü, fikir rönesansı ve lann, karalarla, denizlerin sureti inkisa hakikî nurun gelişidir. mı hakkında çok mükemmel ve tam bir Ehramın içini dolduran bu dehlizler fikre sahib bulunduklannı göstermektedir. ve odalardan başka, muhtelif sembolik Diğer taraftan, kaidenin dört tarafı şa manalar taşıyan daha birçok dehlizler ve kulî mihverin yüksekliğile iki defa takodalar vardır. Fakat alimler, ölüler kitasim edilince, pi denilen malum 3,1416 bının bu taksimata verdiği manalarla ıkrakamı elde edilmektedir. Ve nihayet, tifa etmiyerek, ehramın haricî ölçülerinin ehramın inşasında vahidi kıyasî olarak bazı fennî hakikatlere tetabuk etmesinden kullanılan «Mukaddes dirsek» ölçüsünün aldıkları ilhamlarla tetkikatı ilerletmiş de bir milimetrenin yüzdebiri kadar cüz'î ler ve bu garib manalar taşıyan dahilî bir farkla, kutub nısıf dairesinin on taksimata hakikate daha yakın başka milyonda birine müsavi olduğu anlaşılmanalar bulmağa çalışmışlardır. mıştır. Büyük Ehramın irtifaı bir milyon1865 te, ilk tetkikatı yapan Robest la darbedildiği takdirde, arzdan güneşe Menzies, birçok eski metinlere istinad eolan mesafe sahih olarak elde edilmekderek, dehlizlerin ve odalarm taksimatedir. Bütün bu ölçüler, yirminci asır iltının, bir takım kehanetlerden ve tarih minin henüz keşfettiği felekî ilim esaslarılerden ibaret olduğunu* söylemektedir. na dayanmaktadır. Ondan sonraki alimler, bu ilk nazariyeEhramın haricî ölçülerinden aldıkları ye dayanarak, bu taksimatla, beşeriyet bu neticeler üzerine dahilde tetkikata gi tarihinin kaydettiği hadisat arasında bir rişen alimler, ehramın dahilî taksimatın münasebet mevcud olduğunu iddia et dan, bir yandan bu esasa, bir yandan mişler, aramışlar, tetkikatı derinleştirmişMısırlıların birçok esrarlı bahisleri ihtiva ler ve nihayet şu neticeye varmışlardır. eden meşhur «Ölüler Kitabına »istinad Tavanların ve zeminlerin birleştikleri nokederek bir takım şayanı hayret neticeler talar, dehlizlerin odalara müntehi olduçıkarmışlardır. ğu, inişli ve yokuşlu kısımların başlangıç Ehramın methal koridoru 28 metro ve nihayet kısımları, hulâsa bu esrarlı ınuzunluğunda bir inişten sonra yükselen bir şaat tarzının her tarafı, beşeriyetin ge dehliz halinde uzamaktadır. Bu inişli ve çirdiği diğer istihalelerin tarihini teşkil çıkışlı iki dehlizin birleştiği noktada, etmektedir. yükselen koridorun methal ini gizlemeğe Zamammız alimlerinin bu taksimata , \ v Muharrem Feyzi TOGAY Nilin feyezan hali ve ehramların görünüşü (aağdaki meşhur Keopt ehramıdır)