11 Temmttz 1936 CUMHURİYET • i Çocuk Masalları Yaz bilmeceleri HARB İLÂHİ: ODİN Alman efsanesi Eski devirlerde yaşıyan Jermenler de tıpkı Yunanlılar ve Romalılar gıb insanlar tarzında hayat süren ilâhla nn varlığma ina nıyorlardı. Onların feikadlanna göre bu allahlar yerler, içerler, evlenirler, hiddetlenirler, ara lannda kavga ve te ederler di. Böyle şeyler akıl ve mantığa sığmaz amma, efsaneler, bugünkü edebiyatlan doğuran anneler oldukları için bunlan masal şeklinde pekâlâ zevkle okuyup dinliyebılıriz. Macerasını anlatacağımız Odin de Jermenlerin harb ilâhı idi. Elinde istediği zaman dilediği şekle girmek kuvvet ve kudreti vardı. Bunun için icabına göre balık, boğa, kuş, yılan, dev olurdu. Bir kavgaya, bir muharebeye giriştiği zaman çok defa düşmanına elile, ayağile vurmasına hacet kalmaz, üzerine doğru yürümesi onu kör, sağır eder ve kuvvetten düşürürdü. Viicudü çelıkten parlak bir zırhla kaplı idi. Başında altın bir tulga taşırdı. Başlıca silâhını teşkıl eden yayı oklarını hiç şaşırmadan hedefine yapıştınrdı. Sadık ve sevgili atı Slaypnirin sekiz ayağı vardı. Hiçbir engel dinlemez, atlar, kırar ve geçerdi. İşte Odin bu ata güvenerektendir ki maiyetindeki Valkürilerden birinin kendisine atı dehşetli koşan bir devden bahsetmesi üzerine onunla yanş etmek için yola cıkmak üzere idi. Odin akla hayret verecek derecede büyük ve dehşetli şatosunun Valhal is mindeki salonunda oturmuştu. Bu saloftun parkeleri ve duvarları oklardan ya pılmıştı. Ustü ise kiremidle değil, demir kalkanlarla örtülmüştü. Oturulacak yerler ters tarafı döndiirülmüş palalardan dı. Bu muazzam salon geceleri duvarlanna süs olarak asılmış yalın kılıcların panltısile aydınlanırdı. Harb ilâhının etrafında en yakın maiyeti, Valküriler dizilmiş, söylediği sözleri dikkatle dinliyorlar, aradasırada da sorduğu suallere cevab veriyorlardı. Odinin sağ ve sol omzuna birer iri karga konmuş oturuyorlardı. Bunlar sık sık seyahate çıkarlar, biitün dünyayı ve ahireti doîaşırlar, efendilerine canlılar ve ölüler âleminden haberler getirirlerdi. İşte gene bu kargalardan biridir ki ilâh Odine, dünyanın en hızlı koşan atına sahib dev Hrungirin nerelerde gezip do laşmakta olduğunu bildirmişti. Bir saat sonra Odin altın tulgasını giydi. Sadık atı Slaypnire binerek dev Hrungirin bulunduğu tarafa doğru yola çıktı. Bir müddet gidince de hemen deve ulaştı. Hrungir: O.. Maşallah, dedi, amma da hızlı gidiyorsunuz! Odin iftıhardan göğsü kabararak ve memnuniyetle gülerek: Evet, diye cevab verdi. Atım çok hızlı gider ve onu diinya üzerinde geçecek diğer bir binek hayvanı yoktur sa nırım. Ya, öyle mi? Ben sizinle bir yanşı memnuniyetle kabul ederim. Pekâlâ, buyurun! Iki süvari atlannı önlerindeki genîş sahraya doğru var kuvvetlerile sürdü ler. Fakat biraz sorva dev Hrungir atını kuvvetle mahmuzlamak mecburiyetinde kaldı. Buna rağmen biitün emeği bosa gidiyordu. Çünkü dev ne zaman bir hamlede dağlardan birinin tepesine çıkmağa muvaffak olduysa Odini daha ilerideki dağın tepesinde görüyordu. Neticede mağlub olduğunu itiraf et mek mecburiyetinde kaldı. *** Lâkin yukarıda da söyledik ya, Odin sade atile değil, silâhlarile de övünürdü. Cüceler tarafından yapılmışçelik blıcının üstüne dünya üzerinde bir tanesinin daha mevcud olmadığına kaildi. Hele her zaman hedefine isabet eden oklarını attığı yayın mükemmeliyetini birçok defalar isbat etmişti. Hatta bir aralık bu kılıcı mua\ınlen Volsung ile Sigmunda mu vakkat olarak vermişti. Volsung ile Sigmund bu kılıcla birçok muharebeleri kazandılar. Fakat bir zaman geldi, Odinin artık Sigmunda emniyeti kalmamıştı. Günlerden bir gün onun önüne geniş şapkalı, bir gözü kör boyluboslu bir adam çıktı. Sigmund yaradana sığınıp meşhur kılıcı çekti ve düşman farzettiğı bu adamın üzerine saldırdı. Ne fayda kı, Meçhul adam elindeki yaya taktığı bir okun müthis darbesile Sigmundla beraber kılıcı ikiye böldü. Sigmund o anda düş manının ayaklarının altma serilmişti. Zavallı ilâhm imdadma kosanlar Sigmundu yaralıyanın bizzat harb ilâhı Odin ol duğunu derhal değişen şahsiyetlerinden anlamışlardı. Son nefesini teslim etmek üzere olan Sigmund çocuklarına bu kılıcm parça larını saklamalannı vasiyet etti ve son ra dedi ki: Bir gün gelir, belki bununla be nim intikamımı alırsınız! Bu çocuk, büyüyünce Siegried ismini alan meşhur Jermen kahramanıdır. O nun da müthis maceralarını size bir başka gün anlatacağız. 1 Yokuş aşağı yürür?.. Ne kulpu var, ne sapt?.. Buğu gibi terletir Yazın durduğu kabı?.. Soğuk su!.. 2 Yazın onu görünce Çamaşır kurutulur?.. Ona yaklaşamayız, Fakat bazan tutulur?.. Güneş!.. 3 İşte tahtadan bir ev: Temeli taş değil, su? Bu eve kim girerse Serinliyor doğrusu?.. Deniz hamamı 4 Yemyeşil bir yuvarlak, İçi de kıpkırmızı?.. Bir parçası kaydtrır Bizim ayağtmızı?'.. Karpuz Çocuk gibi, gülerken Ağlar: Düşer gözyaşı?.. Hızı çok sürmez, amma, Islatır dağı, tası?.. Yaz yağmuru 6 Yıl içinde «8» dir Ona konan numara?.. O gidince ulaşır İnsanlar sonbahara?.. Ağustos MCMLCKETLCRK ÇOCUKLAR.. |tnerakh Şilide dilenciler Cenubî Amerikadaki Şili hükümet dahilindeki hayir cemiyetlerei oradaki fakirlere \e dilencilere ekmek, et ve sairc vesikası vermek suretile yardım etmekte dirler. Bu vesikalarla fakirler muayyer dükkânlara müracaat ederek hayir ce miyetleri taraflanndan evvelce paralar verilmış ekmek, et ve saireyi bedava al maktadırlar. Fakat bazı fakirter ve di lenciler de aynen alacaklan bu eşya y rine ellerine para geçirmeği tercih edı yorlar, vesıkalarını satıyorlarmış. Vesi kalan ucuza maleden dığer adamlar, fakirlerin yerine gidip o mallan alıyorlarmış. Hele son günlerde Şilide ekmek ve etin fiatı biraz artmağa başlayınca vesikalann kıymeti de ziyadeleşmiş fıkara vesikalarının muntazam almıp satılması için bir borsa bile kurulmuş. Ne denir? Muhtelif memleketlerin kendilerine göre garıb garib âdetleri var!. İskoçyalılarm fistanları Çoğunuz bılırsmız kı Büyük Brıtanya adasının şimalinde oturan Iskoçyalılar İngıliz ordusuna girdıkleri vakit diğer askerler gıbı pantolon gıymezler, fıstan ta şıma âdetlerini askerlıkte bile terketmezler. Fakat son defa îngiliz dominyonla FAVDAÜ BU.GÎLERİ Amerikadaki en eslo medeniyet eserleri Amerikanm ilk ahalisinin Polinezyadan, Mısırdan oraya göçüp yerleştık lerini söyliyenler vardır. Fakat ekseri âlimler bunlarm Asya kıt'asından ora ya geçtıklerini ve asıllarının Türk ol duğunu iddia etmektedirler ki son keşifler bu iddiaya yerden göke kadar hak vermektedir. Bılhassa Meksıka körfezine doğru bir Amerikalı Zenci çocuk artist Stiminin güzel bir pozu Bilmeceyi çözenler rmdan Avustralya adasında askere ça ğırılan İskoçyalılara Avustralya hüku meti fistan taşımıya müsaade etmiyerek pantolon giymeleri için emir vermiş. İs koçyalılar: Fistan bizim an'anemizdendir, biz onu terkedemeyiz! Diye direnmek istemişlerse de hükumet aksi harekette bulunanları kanuna itaat etmemiş sayacağını ilân etmesi üzerine hepsi pantolon giymeğe mecbur olmuşlardır. Zaman terakki ve yenileşme asrı.. Onun için an'aneler filân hep yıkılmağa mahkum şeyler!.. Meksikada Maya harabesi mabedi CTAHATIC» CA VA ADASI Asyanın cenubunda bulunan Sonda takım adalarma mensub olan adaların en büyüğü Cava adasıdır. Ahalisinin sayısı hemen hemen 30 milyona yakındır. Halkımn mühim bir kısmını Soendanais denilen yerliler teşkıl eder. Bun lar o adada yaşamış olan ilk insanlar dır. Bir kısmı Buda mezhebine ve is lâmiyete salik olmakla beraber ielerinde en eptıdaî dinleri olan garib garıb şeylere ıbadet mezhebine sadık kalanlar da mevcuddur. Sonraları buraya Hindistandan ve Çin Hindistanmdan bir sürü muhacir gelip yerli ahalile kanşmışlardır ki adanın bugünkü sakinlerinı teşkil eden Cavalılar işte bu melez ırktandırlar. Adada bir müddet Hindliler, bir za man Arablar hâkim olduktan sonra memleket yakın bir mazıde Portekiz lerin eline geçmiş ve onlardan da Ho landalılar bu mahsuldar yeri almağa muvaffak olmuşlardır. Holandalılar Cavalılan evvelâ esir gibi kullanmak istemişlerse de halkm çalışkanlığı ve okuma öğrenmeğe kar dil gibi uzanan Yukatan yarım adasında Mısır Ehramları derecesmde büyük Ehramlar göze çarpmaktadır. Yalnız bu Ehramların Mısırdakilerden farkı fazla yüksek olmayıp buna mukabil son derece geniş olmalarıdır. İçlermde 450 metro eninde olanları mevcuddur. Bu medenij^eti vücude getiren Ma yaların payitahtı Şişen İtaz bu yarım adanın ortasmda idi. O şehrin harabeleri arasmda yükseklıği 54 metroya kadar yükselen bazı Ehramlara da rasgelmmektedir. Hele Mabed harabeleri ıse sayısız denecek derecede çoktur. Bu mabedlerin içinde bılhassa genc kızlar ve çocuklar kurban edilırler, o esnada ıse mabedde bulunan halk şarkı söyliyerek. dans ederek ilâhlarınm arzula rını yerine getirmekten doğan mem nuniyetlerini gösterirlerdi. Çok şükür medeniyet ilerledi ve bugün bu gibi sacma şeyler ortadan kalktı. c Bilmeceyi doğru çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerm resimlerini bas mıya devam ediyoruz. Yalnız burada resmi çıkmış olmak mutlaka hedıye kazanmıya delâlet etmez. Mukâfat kazananların listesi her aym ilk haftasmda neşrolunan büyük lısteye yazılır. Sol dan sağa sıra ile: 1 Meydancıkta kâğıdcı Hüseyin Cafer mahtumu Bahri Erçebi. 2 Konya Askerî orta okul Hıkmet Özgenler. 3 Tavşanlı bakkal Eminin yeğeni Mehmed Ulusaz. 4 Burdur Inhisarlar müdürü oğlu Muzaffer. 5 Adana erkek lisesi 223 Sadi Soykan. Temmuz bulmacası Küçüklere Yazısız Hikâye şı olan hevesleri seviyelerini yükselt miştir. Bugün galiblerle mağlublar ayni derecede sayılmakta ve ayni haktan istifade etmektedirler. 6 Sandıklı mahkeme başkâtibi Hidayet yeğeni Mehmed. 7 Edirnekapı Feyzipaşa caddesi No. 397 Mustafa. 8 Vefa lisesi 77 Faruk. 9 Samsun orta okul 39 Vedad p 10 Rize orta okul 223 Hümeyra Öztep. 11 Şehzadebaşı Kırkçeşme mahallesi No. 123 Feyzi. 12 Karagümrük 27 nci ilk okul 172 Osman Yücesan. 13 Ezine topçu alayı levazım müdürü Nazım oğlu Erdoğan Eke. 14 Eskışehir Sivrihisar Demirci ma Şu gördüğünüz yedi zincir halkasını; hallesi 23 Mehmed. her bırmın içine öyle harfler koyunu 15 Kabataş Erkek lisesi 1040 Ziya ki bırıncıden başlanıp yedinciye doğru okunduğu zaman Avrupadaki büyülmemleketlerden biri meydana çıksm yedinciden birinciye doğru ters okunduğu zaman da «kendimi içinde gördü ğüm şeyle birlikte» manası çıkan bir kelime vücude gelsin. Cevablar, yukanki zincir şekli kesilip üzerine doldurulmalı ve adresle birlikte bize gönderilmelidir. Doğru halledenlerden birinciye beş lira, ikinciye iki lira, üçüncüye münasib bir hedıye. diğer yüz kişiye muhtelif mükâfatlar verilecektir. Cevablar temmuzun sonuncu gününe kadar «Cumhuriyet Çocuk Sahifesi» adresine gönderilmelidir. Geç kalanlar ve yukarıda yazdığımız şartlara rıayet etmiyenler hedıve kazanamazlar.