CUMHURİYET 10 Temmuz 1936 Yugoslav millî takımı bu sabah geliyor Dost ve müttefik memleketin sporcuları Sirkeci garında büyük merasimle karşılanacaklar Dost ve müttefik Yugoslav hükumeti nin kıymetli futbolcuları bugün trenle şehrimize gelecekler ve Sirkeci istasyo nunda Federasyon erkânile Türk sporculan tarafından merasimle karşılanacak lardır. Ayni trenle cumartesi ve pazar günkü maçlan idare edecek olan Macaristan beynelmilel hakemlerinden M. Klayn da gelecektir. Yugoslav kafilesindeki on altı futbolcunun yedisi Beogradski, üçü Yugoslavya, ikisi B. A. K. ve birer kişi de Slâvya ile Hadjok kulüblerindendır. Üçü de Beoğradskiden oîan merkez muhacim Blagoje, hafbek Arsemjeviç ve sağaçık Tırnaniç takımın en usta ve en eski oyuncularıdır. Yugoslavyalı futbocular arasmda şimdiye kadar hiçbir temsilî maç yapmamış yalnız solaçık Malden Şariç ile hafbek Franja Valok vardır. Diğerleri en aşağı yedi defa temsilî müsabakalara iştirak etmiştir. Dün de yazdığımız gibi Yugoslavya run en kuvvetli amatör futbolcularile yapacağımız iki müsabaka çok kıymetli olacaktır. Bilhassa Olimpiyada gidecek r futbol takımımızın böyle ku\ vetli bir amatör takımla tecrübe edilmesi çok muvafıkhr. Bir imkân bulunursa, millî ta kımımıza Olimpiyada gitmeden evvel bir de ecnebi memlekette maç yaptırmak, takımın hakikî krymetini anlamak noktasından pek faydalı olur. Çünkü yabancı bir memlekette yapılan her maçta her sporcu, kendi memleketindeki kıymetin den bir çoğunu kaybeder; Ohmpiyadlar da ecnebi bir memlekette yapılacağına göre takımımızın asıl kıymeti o vakit belli olur. Futbol Federasyonu, Yugoslavlarla yapılacak maçlar için kamptaki futbol culardan başka Fenerden, Beşiktaştan ve Galatasaraydan yeniden bazı oyuncular davet etmiştir. Fakat, şimdiye kadar yapılan denemelere göre en iyi ve en tecrübeli bir kaleci olduğu sabit olan Galatasaraylı Avni gene çağınlmamıştır. Biz, bunun sebebini bir türlü anlıyamryoruz. Mekteblerimizde beden terbiyesi işi Umumî Müdür şayani dikkat izahat verdi Bir müddettenberi şehrimizde bulun makta olan Maarif Vekâleti beden terbiyesi umumî müdürü Cemal, Istanbulda bulunan lise, orta ve ilk mekteblerde beden terbiyesi işleri hakkında tetkıkatta bulunduktan sonra Ankaraya gitmiştir. emal, Ankaraya giderken kendisile görüşen bir muharririmize İstanbuldaki tetkikleri hakkında şu izahatı vermiştir: « Tetkiklerim doğrudan doğruya, terfi edecek olan beden terbiyesi mual limlerinin vaziyetlerini tesbit etmekti. Muailimlerin vesaitin azlığma rağmen bu işin başarılması için canla başla çalıştıklarını gördüm. Bugün 5,670 ilkmektebimiz var. Bu mekteblerin şehirde olanlarında 6 bin 789 muallim var. Köy muallımerıle beraber bütün mıfıllilerin yekunu 13,637 dir. Talebe vaziyetine gelınce; ilkmekteblerde 567,000 talebe vardır. Bu rakama ecnebi ve azlık mektebleri talebesi dahH değildir. Talebenin, ilim üzerinde yetişmesini temin edecek şey zekâdır. Fakat bu zekânın inkişafı, ancak beden terbiyesile kabil olabilecektir. Yapılacak beden terbiyesinin de ilmî ve fennî bir beden terbiyesi olması gerektir. Vekâlet bu gayeye varabilmek için bugün üç şey düşünüyor: Muallim, kitab, mekteb. Bunlann birincisi olan muallim ihti yacının halledilmesine çalışılmaktadır. Bu sene Gazi Enstitüsüne, bu maksadla yeniden talebe ahnacak ve yetiştirilecektır. Burada kızlar için de şubeler açılacak tır. Talebeye mahsus oyun, jimnastik kitabları hazırlanacaktır. Bu kitabların ilkmekteblere mahsus olanı yazılmış ve Vekâletçe ahnmıştır. İlkmefcteblere mahsus olmak üzere şarkılı jimnastik oyunları için de bir kitab hazırlanmaktadır. Çapa Kız Muallim mektebinin 926 ilâ 930 senelerinde verdiği mezunlar, arzu ettikleri takdirde beden terbiyesi mual lımi olmak üzere Gazi Beden Terbiyesi Enstitüsüne alınacaklardır. Bir muallim 45 yaşına kadar, beden terbiyesi muallimliği yapmalı, bu yaştan sonra da hangi derste ihtısas sahıbi ise kendisinden o derste istıfade edilmelidır.» Maarif Vekâletinde, ilkmektcblere mahsus müfredat programları üzerinde yeniden yapılacak tetkikat için teşkili mukarrer komisyona iştirak etmek üzere şehrimiz ilk tedrisat müfettişlerinden Feyzi, Sevki ve Mansur, bugün Ankaraya gideceklerdir. Duymadıklarımız ve bilmediklerimiz Vergi makamında fare ölüsü! Sabundan tutun da insanın burnuna vanncıya kadar herşeyi kemiren, pisbo ğazlığının sebeb olduğu zararlar yetis mıyormuş gıbı, taşı dığı çeşıd çeşıd has talıklarla ınsanların ç hakikî bir belâ kesilen farenin imhası için Bombay belediyesi çok orijinal bir çare bulmuş. Bombay ahalisi, vergiyi, para yerine fare ile Ödüyormuş. Belediye, bundan sonra vergi mükelleflerinin getireceği her fare ölüsünün vergi makamında kabul edileceğini ilân eder etmez, Bombay halkı seferber vaziyete geçmiş ve farelere karşı amansız bir mücadele açmıştır. Sıhhiye dairesine götürülen fare ölüleri mukabilinde alınan makbuzlar vergi dairesine götürülüyor, orası da bu makbuzlan mükelleflerin vergisine mahsub edıyormuş. Güzel usul amma, ahalının fartı gayreti neticesinde, günün birinde vergi dairesinin kasası, içine düşen bu farelerin başını yaracak kadar boşalmasın! Yazan: Habeş İmparatoru Haile Selâsie Kiliselerde tahrib edilen hazineler telâfi edilemez Hava bombardımanlarmın vahşeti tarif edilir gibi değildi. Öldürülenlerin hele boğazlanan çocukların had ve hesabı yoktu 6 Parşömen üzerine yazılmış olan bu el yazılan bugün bile rahiblerimizin konuştuğu dinî lisan olan eski habeşçe ile yazılmıştır. Her sahifesi bütün bir hayvan derisinden yapılan bu parşömenlerden bazılan senelerce süren mesai mahsulüdür. Fakat en değersiz görünen, en az eski kıtabın bıle lısan noktai nazarından büyük bir tedris kıymeti olabilir. îlk asırlardaki yazıcılarımız, Akdeniz memleketlerinde telif edilen müteaddid eserleri Habeş diline çevirmişlerdir. Bu eserlerin suretleri çıkarıla çıkarıla bize kadar gelmiştir. Bunlar meyanında, asılları çoktanberı kaybolmuş ve rahiblerimizin, okur yazarlarımızın eski dilimize çevrilen tercümelerden çıkardıklan su retlerı kalmış olanlar vardır. Eski binaları tezyin eden resimleri de söylemek lâzımdır. Bunlar Fransa müzelerinden birisinin medan iftihan olan ve bızım artıstlerimızın azçok kaba resimlerile hiç alâkalan olmıyan şeylerdir. Filhakika, Habeşistan, Bizans eserlerinin son dirılme hamlelerine şahid olmuştur. bir tek binadan ibarettir. Bu da bize pek az zarar verdi. Bu hydromel tahammüı ettırmeğe mahsus bina ıdı. Fakat, diğer bombardımanlarda, ha • sarat pek korkunç olmuştur. Ambasil ismindeki küçük kasabanın pek az bir müddet içinde tayyareler tarafından tahrib edılışı hâlâ gözümüzün önündedır. Bu kasabada hiçbir muharib yoktu, köylüler nazarı dikkati celbetmemek ve müsellâh efrad zannedilmemek için evlerine kapanmışlardı. Aşağıdan hiç silâh atılmadı. Tayyarecilerin altında, uykuya dalmış gibi görünen ve hiçbir mukabelede bulunmıyan basit bir kasaba vardı. O sırada, bir kadın çocuk doğurmuş ve evde yapyalnız olduğu için komşulardan yardım istemek üzere sokağa çıkmıştı. Dışarı çıkınca tayyareler bombalarını yağdırmağa, kulübeleri ateşe vermeğe, bütün insanlan imha etmeğe başladılar. Kadın derhal ölmüş, kapısının önüne uzanmıştı. Kasabada canlı mahluk kal madığını zannediyorduk, fakat oraya vardığımız zaman bir çocuk sesi işittik. Bu, yeni doğan ve kasabanın yegâne Akdeniz memleketlerinin asırlardan canlı mahluku olan çocuktu. beri unuttuğu bu san'at, yüksek yaylalaBoğazlanan çocukların ise haddi he rimızda oturan pek çok Rumlar sayesinsabı yoktur. Bazılan, yara bile almadan, de, bizim memleketimizde tekrar canlasadece patlıyan bombaların tarrakasın nıyordu. dan korkup ölüyorlardı. Tembiende ve hususile Şirede, öyle Fakat kıtaatımız, kendileri için yep • hazineler mahvolmuştur ki, bunları hiçyeni olan bu imtıhana alışıyorlardı. Ef • bir şey telâfi edemez. radımız bu sahada tecrübe edindikçe Bu asırlarca ve bilgi ile toplanan eserbombardımanlaı, tesirlerını hergün biraz lerin gözleri önünde mahvolduğunu gödaha kaybediyordu. ren rahiblerimizin ve din kardeşlerimizin Tayyarelerden açılan mitralyöz ateşi duyduklan acıyı bu hazın bilânçoya daise hemen hemen tesirsiz kalıyordu. Her hil etmiyoruz. istikamete yerleştirilen ve endaht zaviyeBu tarzda hareket edenlerin hıristiyan si mâni teşkil etmiyecek şekilde hesab edinini resmen kabul etmiş ve kilise ile dilmiş olan silâhların verdiği neticeler devleti birbirinden henüz tamamile ayırbile, bu hususta yapılan masraflarla mümamış bir millet oluşu, bu acıyı artırmıştenasıb değildi. tır. Bunun sebebi anlaşılıyor. Ayakta duHarb harbdir, diyeceksiniz, ve esasen üstü saman örtülü bir kilise, garbin ran ınsanlara şakulî olarak ateş edildiği taştan bina edilmiş katedrallerile muka takdirde, hedef teşkil eden saha, kafa dan ve omuzlardan ibaret olduğu için yese edilemez. dardır. Tarama endahtı daha müessir Buna cevab olarak denilebilir ki samanın ve taşın altında ayni ümidler ve ayni dir. Halbuki bu şekilde ateş edebilmek için çok alçaktan uçmak iktıza eder ki, emeller bannır. bunu da tayyareler nadiren yaptılar. ¥* * Elli asır sonra Yugoslavya milli takımının hafbek oyuncularından Franıa Valok [Bu oyuncunun resmini, dun koyama mıştık, bugün ayrıca neşrediyoruz.] dare edecektir. Yan hakemleri iki ta rafm mutabakatından sonra taayyün edecektir. Federasyonumuzca bu vazi fe için Suphi, Şazi. Ahmed Adem ve Nuri ayrılmıştır. 5 Fenerbahçeden Fazıl, Esad, Ali Rıza ve Naci. Beşiktaştan Eşref, Mehmed Ali ve Galatasaraydan Haşim futbol levazımlarile birlikte bugün öğle den evvel Kadıköy kampına gelecek lerdir. 6 Şimdiye kadar futbol millî takımına dahil olmuş sporcularımız dave tiyelerini Spor Kurumu merkezinden alacaklardır. 7 Biletler. bugünden itibaren stad gişesinden ahnabilecektir. Türk spor kurumu İstanbul bölgesı başkanlığından: Dost Yugoslav milletini temsıl eden millî futbolcular memleketimize misafir olarak geleceklerdir. Bu kıymetli misafırlerimizi hâmil olan tren bugün saat 10,22 de Sirkeci garına muvasalat edecektir. Bölgemize bağlı bütün kulüb delegelerile sporcuların bu saatte Sirkeci istasyonunda ha zır bulunmaları bildirilir. Misafirlerimiz için hazırlanan ziyaret programı Türk Spor Kurumu, dost Yugoslav sporcularının memleketimizde kalacakları günler için bir program hazırlamıştır. Bu programa çjöre misafirlerimiz bugün 10,22 de Sirkeciye gelecekler ve büyük merasimle karşılanacaklardır. Misafirlerimiz bugün 1 7 de Taksim abidesine çe lenk koyacaklar ve 18 de Türk Spor Kurumunu ziyaret edeceklerdir. Cumartesi günü saat 1 7,30 da Taksim stadyomunda dostluk maçı yapılacaktır. Pazar günü gene Taksim stadyomunda Türkiye Yugoslavya millî maçı oynanacaktır. Bu maça her iki takım birden çıkacak, Yugoslav ve Türk millî marsları çahnacak, bunu müteakıb Türk Spor Kurumu başkanı General Ali Hikmet bir nutuk söyliyecek ve Yugoslav kafilesi reisi doktor Kosta Hadzi mukabele edecektir. Bu millî temasın hatırasını teyid eden bayraklar teati olunacaktır. Maçtan sonra saat 20,30 da misafir lerimiz şerefine Türk Spor Kurumu tarafından Parkotelde bir ziyafet verilecek İ3X. Büyük atletizm müsabakası Atletizm Federasyonu Bursa, Balıkesir, Edremid, Bandırma, Ayvalık şehirleri aAnkaradan kaçan iki mekrasında her sene tekrar edılmek üzere büteb talebesi yük bir atletizm müsabakası tertib etmiştir. Önümüzdekı eylulün altısında başlı Ankarada bir ilkmektebde okuyan yacak olan ilk müsabakanın Bursada ya iki küçük kız on beş gün evvel evlerinden pılmasına karar verilmiştir. kaçarak şehrimize gelmişler ve burada Müsabakalar 100, 800, 3000 koşu vaziyetleri şüpheli görüldüğünden sivil lar, uzun ve yüksek atlama, gülle, disk memurlar tarafından yakalanarak Emniatma ve 4 x 1 0 0 ile 8 0 0 X 4 0 0 x 2 0 0 x yet Müdürlüğüne getirilmişlerdi. Bu çocuklar Kayseriden kaçtıklannı 100 Balkan bayrak yarışlanndan ibaretsöyliyerek polisin tahkikatını şaşırtmak istir. Her şehir arasmda yapılacak bu mü temişlerdir. Fakat Ankara polisinden, iki sabakaların her birine iştirak etmek şart k:zm kaybolduğu hakkında îstanbul poli?ıne bir rapor gelince mesele anlaşılmış tır. \e küçük yaramazlar Ankaraya aileleriMüsabakartara azamî iki atlet girecek, nin yanına yollanmışlardır. kazananlara 1, 2, 3, 4, 5 sırasile sayı veîşin garibi bu iki küçük te smıflarını rilecektir. Müsabakalan sayı hesabile kabirincilikle bitirmişlerdir. zanan şehre ve derece alan atletlere ayrı ayn mükâfat verilecektir. 1940 olimpiyadı nerede yapılacak? Roma 9 (A.A.) İtalyan Olım piyad komitesi, İtalyanm 1940 senesi Olimpiyadlarının tertibi için evvelce koymuş olduğu namzedliğini geri alacağını beyan etmektedir. İtalya, o seneki Olimpiyadlar için Japonyanın namzedliğine müzaheret edecek ve 1944 senesi Olim piyadlannın Romada yapılmasını temine çalışacaktır. Ayni komite, İtalyanm 1940 Olimpiyadlarını tertibden vazgeçmesinin sebeb: Habeşistan fütuhatı dolayısile hallede ceği bir takım meseleler bulunması olduğunu ve bu meselelerin İtalyanm bütün enerjisini sarfetmesini icab edecek dere cede mühim olduğunu ilâve eylemektedir. Maliye tayinleri Misafirlerimiz, 13 temmuz pazartesi f günü saat 10,15 te Köprüden kalkan va[purla Büyükadaya götürülecek, öğle yemeği Adada yenilecektir. Yemekten sonıra Adada gezilecek ve 18,05 vapurile İsftanbula dönülecektir. Misafirlerimiz ayni akşam 20,30 da |Sirkeciden trene bînerek memleketlerine lavdet edeceklerdir. Misafirlerimiz, avdetlerinde de büyük |merasimle uğurlanacak ve Futbol Fedefrasyonunun bir mümessili dost memleketin sporcularına Türk hududuna kadar sfakat edecektir. Yeni maliye teşkilâtına göre tayinler yapılmıştır. Buraya gelen malumata göre Maliye Vekâleti merkez teşkilâtındaki yeni tayinler şunlardır: Müsteşar muavini: îkinci Umum Müfettişlik maliye murakıbı Hüsnü, müstesar muavini: Eski varidat müdürü Esad, Bütçe ve kontrol şubesi müdürü: Müfettiş Cemal Reşid, Tetkik bürosu şefi: Cezmi tayin edilmişlerdir. Dünyanın istıkbali hakkında fıkirler yürütenler çoktur. Medeniyetin tuttuğu terakki yolunun, birkaç asır sonra insanlan bugünkü yaşayış tarzmdan büsbütün başka türlü bir hayata götüreceğini dü şünen keskin zekâlar, beşenyetin istikbalini nedense daima elektrik ve makine bakımından düşünür ve tasvir ederler. İn giliz alimlerinden Herbert Parker bu işi büsbütün başka bir noktadan tetkike girişmiş ve insanların 5000 sene sonraki halini tasvir eden bir eser neşretmiştir. İngiliz aliminin iddiasına göre, insanlar, 3000 sene sonra tamamen saçsız kalacaklardır. Sebebi de, saçın, ifsad edilen havadan müteessir olacağıdır. 3000 sene sonraki bu dazlak nev'i beşerin dişleri de dökülecektir. Çünkü diş, çiy eti çekip koparmak, çiğnemek için yaratılmıştır. Bugünkü insanların yedıği medenî yemeklerin yumuşaklığı dişe hiçbir zahmet vermediğı icin yavas yavaş lüzumsuz bir hale gelen bu alet te tedricen ortadan kalkacaktır. 5000 sene sonraki insanların, fazla olarak, gözlerî miyoplaşacaktır. Tabiat, gözü, çok uzakları görmek, avı seçmek için yaratmışhr. Halbuki medenî insanlar, gözlerini, birkaç santimetre mesafeden kitab okumak için kullandıklanna göre bu kıymetli uzvun evsafmı bozuyorlar. İngiliz aliminin tetkikatının hulâsası, insanların tereddi ettiği merkezindedir. Buna itiraz etmeğe mahal yoksa da, muhterem Sir Parkerin, hükümlerini is tinad ettirdıği esas üzerinden yürüyünce, bu gidişle nakil vasıtalannm haddinden fazla artması neticesinde, insanların lü zumsuz bir hale gelecek olan ayaktan ve her işın makine ile görüleceğine göre, elden mahrum kalacağı, 5000 sene sonraki insanların, küskütük, acayib mah Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, Ital • Arazimiz dahilindeki bu bombardı luklar haline geleceği neticesine varılıyor. yan ihtiyatkârlığının bir nümunesi de, Bilmem amma, bu işte biraz mubalâğa manlar esnasında unutulmaz sahneler cesayısız kurşunların hedefe vâsıl olduklan var zibi! reyan etmiştir. Bombacılann acemilik leri, attıklan bombaların miktarile fazla zaman kuvvetlerini tamamile kaybetmiş olmalan keyfiyetidir. Hızlı atılmış bir Inhisarlar müdürü Ankara fazla telâfi ediliyordu. Bu acemilikler taş süratıle gelen bu kurşunlardan bizzat ve belki de talıhsizlikler bazan şayani ya gitti benim harmaniyeme isabet edenler ve yehayret dereceyi buluyordu. İnhisarlar Umum müdürü Mithat Meselâ ilk Dessie bombardımanında re düşmeden evvel eteğime sanlanlar olYenel, Ankaraya gitmiştir. Umum mümuştur. dür Ankarada Vekâletle temasta bulun böyle oldu. Bombalar daha tehlikeliydi. Fakat bilduktan sonra İnhisarlar Vekili Ali RaŞehrin ve sarayın üstünde yirmibir hassa bunlar, gerideki halk üzerinde zayina ile İzmire giderek Çamaltı tuzlala tayyare bir saat müddetle uçarak içinde rında veni inşa edilen ince tuz fabrika insan oturan her yere, fasılasız bombalar at yapmıştır. Dağılmağa çabuk alışan assını teftiş edeceklerdir. Fiatların indi • savurdu. Bittabi bizim oturduğumuz bi kerlerimiz bombadan az müteessir oldurilmesinden sonra bilhassa ince tuz sar lar. Yegâne mahzur, kıtaatın, yürüyüş fiyatı yüzde yirmi nisbetinde arttığı i na bilhassa hedef ittihaz ediliyordu. Bu çin yeni fabrika ile fazla tuz istihsaline binanın muhiti dahiline pek çok bomba lerini, geceleyin yapmağa mecbur kal * çahşılacaktır. Ayrıca Çamaltı tuzlala düştü. Tahrib edilen bina, saman örtülü I ması olmuştur. rının tevsii için de tetkikat yapılmak tadır. Bu suretle ecnebi memleketlere ve bilhassa Japonyaya önümüzdeki se • ne fazla tuz ihrac edileceği ümid edil mektedir. Bozcaadada üziim ve şarab istihsali artıyor Futbol Federasyonunun tebliği Futbol Federasyonundan: 1 Yugoslavya millî futbol takımı bugün saat 10,22 de Sirkeci garına muvasalat edecektir. Misafırlerimizi karşılamağa sporcularımızı davet ederiz. 2 Dostluk maçı: 11 temmuz cumart«si saat 17,30 da Taksim stadyomunda Türk ve Yugoslav takımları arasında bir dostluk maçı yapılacaktır. Bu maç beynelmilel müsabaka sicilline geçmiyecektir. 3 Millî maç: 12 temmuz pazar gü nü saat 17,30 da gene Taksim stadyo munda Yugoslavya Türkiye millî takımları arasmda resmî futbol müsabakası icra edılecektir. 4 Her iki maçı, Macaristandan davet edilen beynelmilel hakem Klaln i Feneryılmaz kulübünün tenezzühü Feneryılmaz spor kulübü, kuruluşu nun beşinci yıldönümünü kutlulamak için 12 temmuz pazar günü Beykoza bir tenezzüh tertib etmiştir. Davetlileri tenezzühe götürecek va pur Köprünün Halic iskelesinden kal kacaktır. Tenis maçlan Tenis ve Dağcılık kulübünden: Yağmur dolayısile tehir edilen tenis maçlarma yeniden başlanmıştır. İstanbul İzmir arasmdaki turnuvava hafta arasında devam edilecek ve pazar günü nihayet verilecektir. Pazar günü final maçları yapılacak Tetkik bürosunun 100 liralık azalıklarına: Hulusi ve tetkik müdürü Zeki, Padlbotla gelen karı koca Beyoğlu maliye murakıbı Kâzımın mu Almanyanın Altona şehri polis direk hasebat umum müdürlüğüne tayin edilditörlüğü adlî muavini Vernergast ve ka ği söylenmektedir. rısı Peşteden Padlbotla şehrimize gel istanbul maliye murakıbı Raşid müd mişlerdir. Bunlar Padlbotlardan birine detini doldurduğu cihetle tekaüd edile eşyalarını yüklemişler, diğerlerine de cektir. kendileri binmişlerdir. Bu zat dün Vilâyete gelerek Hamburg konsolosumu zun bir mektubunu vermiştir. ve kupalar tevzi edılecektir. Vernergast ve karısı antomoloji tet Voleybol maçlan kıkatı için İnebolu, Trabzon yolile İra İstanbul bölgesi voleybol ajanlığın na gideceklerdir. dan: 11/7/936 cumartesi günü Galatasaray Tekirdağında yol faaliyeti lokalinde yapılacak voleybol maçları: Tekirdağ (Hususî) înşaat mevsiİstanbulspor Topkapı saat 16,30 haminin gelmesi üzerine vilâyetin Hayre kem Talât Özışık. Eyüb Galatasaray saat 17 hakem bolu Tekirdağ, Malkara Tekirdağ, Ali Rıdvan. Barbaros Tekirdağ ve Saray ÇerkesBeykoz Feneryılmaz saat 17,30 ha köy yollarındaki inşaat ve tamirat ilerilekem Zekâi. mektedir. Müsabakalara yukarıda gösterilen istanbul Edirne asfalt yolunun vilâsaatlerde başlanacağından takımların mezkur saatlerde hazır bulunmaları lâ yetimizden geçen kısmmdaki faaliyet te zımdır. bilhassa göze çarpmaktadır. Bozcaadadan güzel bir manzara Boczaada (Hususî) Adamız, Çanakkale vilâyetinin en güzej kazasıdır. Büyük Harbde baştanaşağı yıkılıp boşalan buralarda bugün bütün nüfus iki bine yaklaşmaktadır. Nüfusun yarısı ortodoks Türktür. Adanm yegâne geliri bağcılıktır. Yılda iki milyon kilo ya; üzüm ve bir mil * yon kilo şarab ihrac etmektedir. Üç yıl önce adada görülen filoksra hastalığı gittikçe yayılmakta ve bağlarda tahribat yapmaktadır. Ziraat Vekâleti nin yardımile adada kurulmasına çalışılan Amerikan asma fidanlığı bağcılığm kurtarılmasına en mühim amil olacaktır.