30 Haziran 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

30 Haziran 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

30 Haziran 1936 CUMHURIYET Dünkü atışlarda Türk topçusunun yıldırımlarını seyrederken Jayyare defi toplarımızdan biri doldurulurken Tayyare defi toplarımızdan cepheden ve yakından alınmtf bir resmi 15 lik obüs toplarımızdan biri Tayyare defi toplarımızdan biri atışa hazırlamyor 15 lik obüslerimizden birinin cepheden ve yakından . alınmış bir resmi na bir gelindir ve onun tunc renkli Mehmedciklerle kahraman Türk zabitlerinden mürekkeb bir kafıle yavuklusu vardır. Altışar muhteşem kadana koşulu gelin arabası ise hiç meydanda görünmüyor. Bulutların arasında homurdanarak dolaşan çelik kartalın o keskin gözünden hiç birşey kaçmadığı için, herkes yer yanlmış ta yerin dıbine girmiş vaziyetinde... Cepane arabalarını ve hayvanlan öyle ihtimamla saklamışlar ki, atışa iştirak eden o kadar bataryadan bir tek topun koşum hayvanlarını bile göremedık. Altınordu kulübünün eski futbolcu Iarından yüzbaşı Mün'ımin bataryası olduğunu, ancak atıştan sonra anladığımız muazzam bir onbeşlik obüs bataryasının yanından geçiyoruz. Otomobilimizin tekerleklerinın sürünerek geçtiği fundalıklar Tayyare defi toplarımn kumanda aleti başında bir Türk topçu neferi arasında yağız çehreler ve ateşli karagözler görmesek o koca topu fark bile edemiyeceğiz. Yol boyunca «142 ye gider» işaretli beyaz levhalar «yerlerdeki mermilere el sürmeyiniz.» ihtarile yanyana sıralamyor. Otomobilimiz, beyaz çadırlar kurulu bir tepeye doğru tırmandı. Burası atışı seyredecek olan kumandanlara ve zabitlere tahsis edilmişti. Önümüzdeki otomobilden İstanbul Kumandam Korgeneral Ömer Halıs indi. Orada topçu müfettişi General Halil Kemal Koçerle Topçu Atış mektebi kumandam erkânıharb miralayı Muzaffer ve diğer kumandanlarla zabitler tarafından istikbal edildi. Burada çadırların önüne dızilmiş batarya dürbünleri ve daha geride 93 Rus harbinde bir metro kalınlığında taş duvarlardan yapılmış bir kumanda kulesi var ki şimdi renk renk boyanarak peçelenmiş ve muvakkaten sahra telefon merkezi olmuş. Biraz sonra Ordu Müfettişi Orgeneral Fahreddin geldi ve hazır bulunanlar tarafından selâmlandı. Topçu Atış mektebi kumandam erkânıharb miralayı Muzaf fer, yapılacak atış hakkında uzun izahat Orgeneral Fahreddin, Atış Mektebi atış muallimi binbaşı Sabriden bazı noktaları istizah ederken Attfları takib eden «Cumhuriyet» maharrileri tayyare defi toplarımn biri b'nünde verdi. Güzide kumandanın liyakati sözlerinden adeta akıyordu. Bu izahata göre, bir düşman tümeni (fırkası) Kılyostan doğru gelerek hatlan tahkim etmiştir. Bu düşman tümeninin (fırkasının) cephesine bir tümenimiz (fırkamız) taarruz edecektir. Atış yapacak olan topçu tugayının (livasının) vazifesi ateşlerile tümenimizin taarruzunu ihzar ve himaye etmektir. Topçu tugayından (livasından) başka dost ve düşman bütün kıt'alar mefruzdu ve bu mefruz kuvvetler arasında piyade alaylan, süvari tümeni (fırkası) ve tank taburu da vardı. Atışa tayyarelerimiz de iştirak e diyor, bunlar keşif ve tarassud yaparak gördüklerini topçu tugayı (livası) kumandanlığına telsizle bildiriyorlardı. Atış yapacak olan topçu tugayında, hafif top, hafif obüs, ağır sahra, ağır obüs, en ağjr obüs ve tayyare defi olmak üzere her cins batarya vardı. Bunlara kendi çaplarına ve menzillerine göre muhtelif vazifeler verilnrfşti. Düşman topçusunu sındırmak yani tahrib ederek susturmak, düşman siperlerini tahrib etmek, bir tepeyi sislemek gibi vazifelerin nasıl yapılacağı, Topçu Atış okulu tabiye öğretmeni erkânıharb kaymakamı Mükerremle Topçu okulu atış öğret menlerinden binbaşı Sabri tarafından uzunuzadıya ve büyük krokiler üzerinde izah edildi. Orgeneral Fahreddin, bazı noktaları sualler sorarak tavzih ettirdi. Topçu tugayının ateş altına alacağı mefruz düşman kuvvetlerinin mevzileri gözetleme vasıtaları yani (telsizli tayyareler ışık ve ses ölçme takımlarile yüksek ihtiraklı takımlar) tarafından güzetlenmiş ve tesbit edilmişti. Atış esnasmda bu vasıtalar, atışlan tanzim ve tesirlerini kontrola devam edeceklerdi. Saat on buçukta atış başladı. Evvelâ, mefruz düşman hedeflerine kontrol atışı yapıldi. Münferid top sesleri, ufuklan in Topçu Atış Mektebi kumandam albay Muzaffer atif başlamadan evvel izahat verirken Atışı takibe gelen Topçu mektebi talebeleri atış sahasını krokiler üzerinde tetkik ediyorlar Topçu tugay kumandam yarbay Sabri ve topçu zabitleri atışları gözetleme yerinden takib ediyorlar Mevzide bir sahra bataryası ve atışı gb'zetliyen bir tayyare Beş altı kilometre mesafeder* batarya dürbünü vasıtasile alınmtf bir fotoğrafi; Bir tepenin sislenişi [Baj taraft 1 inct sahifedei En ağır obüs toplarımızdan birinin namlusu letti, ileride, yeşil sırtUr üstünde kapkara dumanlar belirdi, tektük şimşekler çaktı. Biraz sonra atışın birinci safhası başladı. Birinci safha, mefruz düşman topçusu na karşı sındırma atışı idi. Bütün bataryalar şiddetli bir ateş açtılar. Bu rutubetli ve kekik kokulu kırlar şimdi top gürültüleri ve mermi infilâk tarrakalarile inim inim inliyordu. Bataryaların hepsi ateşlerini düşman topçusunun bulunduğu farzedilen yere kümelendirmişlerdi. Her merminin çapına göre rengi ve büyüklüğü değişen dumanı vardı. Kimisi kapkara. kimisi san, kimisi yeşilimtrak... Mermiler, patlayınca evvelâ kendi barutlanmn dumanı, sonra hemen arkasından da parça parça ettikleri toz toprak yığınları, açıklı koyuJa bir duman bulutu halinde, etrafa yajjıhyordu. • râiımlı tepeye gideceksiniz. Size yol gösterecek levhalar vardır. Yerlerde gördüğünüz mermilere sakın el sürmeyiniz. Otomobilimiz, ıslak otlar ve çamurlu tekerlek izlennden kayarak gösterilen yere doğru ılerliyor. Önümüzde askerî kamyonlar ve İstanbul Kumandanının otomobiline benziyen bir otomobil gidiyor. Atışa iştirak edecek bataryalar mevzilerine girmişler ve o kadar iyi gizlen mişler ki şoförümüzün dikkati olmasa, toplann üstünden geçeceğiz. Eski zamaaın askerliginde gizlenpek, korkaklık alâmeti ve en büyük kusurdu. Modern askerlikte ise saklanmak en büyük meziyettir. Geçmiş zamanların korkaklığı şimdi, mühim bir fen halini almıştır. En iyi gizlenen, en iyi gizlenmeği bilen bununla göğsünü gererek iftihar ediyor. Çalı süpürgesi yapılan yeşil çahların. arasında insan boyunda kazılmış bir çukurun içinde, alacabulaca bir top namlusu, etraftaki yeşilliklerle ayni cinsten otlarla bezenmiş, süslenmiş gelin gibi, yatıyor. Yalnız bu gelinin güveyisi, bir tek dclikanlı değildir. Çünkü bu, müstes On beşlik obüslerimizden biri mevzide doldurulurken Mermi yağmuru altında, feveran halinie bir yanardağ manzarasını almış olan tepelere baktıkça, seyirci kumandanlar ve zabitlerin hemen hepsi eski birer hatıralannı yadediyorlardı. . Topçu Müfettişi General Halil Ke mal Koçer, şöyle diyordu: 4 Çanakkalede, hergün işte böyle v eziti ateşler altında yaşadık ve öldük. Dvşman ateşi altında bunalıp ta mukabe[Lutfen sahifeyi çerrtrinizl i

Bu sayıdan diğer sayfalar: