CUMHURİYET 1C 1938 KUçüh Hikâye Yapıdaki ihtiyar dilencilik bile etmiyerum. Verirlerse alı rım, okadar. İhtiyar sustu. Matmazel Verten farkında olmadan, yapı yerine kadar gelmiş lerdi. Serseri, yerde duran kala3İardan birini kaldırarak: Bakın, dedi, işte buradan giriyo rum. Size güvendiğim için evimin gizli kapaklı yerlerini gösteriyorunı... Şayed kedilere gene yemek getirecek olursanız... Amma bu akşam zahmet etmeyin... Bir evden lapa vermişlerdi, yemeğimiz var... Akşamlar hayrolsun matmazel. İhtiyar, sessizce kayboldu. » * * Matmazel Verten evine girdi. Hüzün içindeydi. Kovuklarda yaşıyan, kedilerin artığı ile geçinen insanlar da mevcud olduğunu düşündükçe içini sonsuz bir elem kaplıyordu. Yemek yiyemedi. Uyuya madı. Mütemadıyen ihtiyan düşünüyor du. Bu fikri sabit, burgu gibi beynini kurcalıyordu. Onun, o buz gibi soğuk mahzende, kalasların üstünde süründüğünü düşündükçe hayatı zehir olacaktı. O gect zıhninde bir plân kurdu ve ertesi günden itibaren bunu tatbika girişti. İhtiyarı ancak ertesi pazar gürebildi. Alacakaranhkta, meydanın ortasmda onu bekliyordu. Ağzını kulaklarına ka dar ogan geniş bir tebessümle gene yerlere kadar iğilerek selâm verdi: Pakete iliştirdiğiniz puslayı aldım, benim iyi yürekli matmazelim, dedi. Size nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Bu hafta getirdiginiz yemekler ziyafetten farksızdı doğrusu. Matmazel Verten, sesine halâvetli bir ahenk vermeğe çahşarak dedi ki: Size söyliyeceklerim var. Geçen gün anlattıklannız yüreğimi parçaladı... Fakat tebşir ederim, artık felâketleriniz nihayet bulacaktır... îhtiyar endişeli bir tavırla: Ne gibi? Dıye sordu. Benim nüfuzlu tanıdıklarım var « dır. Bir tanesi, eski bir devlet memuru dur, şimdi de bir şefkat müessesesinde meclisi idare azasıdır. Kendisine sizden bahsettim. Alâkadar oldu. Yaşadığınıı hayat medenî bir cemiyete karşı hakarettır; buna bir nihayet vermek şarttır. Esasen, yapı yerini kapatacaklar, deliğini deşiğini tıkayacaklar. Ne de olsa tehlikeli bir yer. Hırsular bannabilirler, dikkatsizin birisi bir sigara atar, bu sefer al sana bir yangm... Gelelim aizin vaziyetinize. Epey yoruldum ama nihayet muvaffak oldum. Sizi bir yoksul evine yerleştiriyoruz. Yemeniz, içmeniz oradan. Orada yatacaksmız, ısınacaksınız, bakılacaksınız. Haftabaşı, izinli çıktığınız günler, cebinizde beş on kuruş bulunsun diye ben, kendim, bir miktar fedakârlığı göze al dım. Artık felâket günleri nihayet buldu, Zavallı ihtiyar anlıyor musunuz? Serseri, Matmazel Vertenin yüzüne dikkatle baktı, öfkesiz, fakat sitemli bir tavırla: Evet anhyorum, dedi. Dört duvar arasına tıkılmak niyetinde değilsem başımı alıp kaçmanın tam zamanı olduğunu anhyorum... Size güvendiğim için bu felâket başıma geldi... Elâlemin işine karışmasanız olmaz mıydı sanki? Şumın şurasında rahat yaşayıp gidiyordum... Buyurun bakalım, şimdi sokak ortasında kaldık işte... Ve omuzlarını 3İlkerek arkasını dön dü, Matmazel Vertenin şaşkın nazarlan karşısında tabanları kaldırdı, karanhk larda kayboldu, gitti. Çeviren: HAMDİ VAROĞLU Bibliyoğrafya Maksadımız TAKSiM Matmazel Verten, ak saçlannı bir örtü, zayıf omuzlarını bir atkı ile örttük ten sonra, her akşamki gibi sokağa çık tı ve sokaktaki kedilere yiyecek götürdü Saat yedi vardı. O sularda ıssızlaşan rnaydanı hızlı hızlı yürüdü ve yanm kal rmş yapıya kadar geldi. Bu akşam biraz geç kalmıştı. En çok sevdiği küçük Pamuk, duvarin üstüne çıkmış acı aeı miyavlıyor; Sarpıan, mini mini bir çift ay gibi pırıl pml gözlerile aşağıda dolaşıyordu. Matmazel Verten yemek artıklarile dolu gazete kâğıdını açtı, ve duvardaki delikten içeriye bıraktı. Kediler, pıtır pıtır koştular... Fakat, by minimini ayakların pıtırdısı arasında, başka bir gürültü, sendeliyen, tekerlenen bir insan ayağı patırdısı işitildi. Matmaze) Verten, pesten bir küfür duyar gibi oldu ve alacakaranhkta, gözüne, belli belirsiz bir insan şekli ilişti. Yapı yerinde hn adam vardı. Matmazel Verten, korkudan, eve nasıl kaçtığmı bilemedi. Kadmcağız, şözüne ilişen manzaradan fena halde ürkmüştü. İki gün tereddüd içinde kaldı. Akşamları sokağa çıkama dı. Zavallı kediler aç kaldılar. Uçüncü gün bir pazardı. Matmazel Verten, kedilerin feryadına artık tahamnıül edemedi, yemek artıklarını gene bir paket yaptı ve herzamanki gibi, fakat bu sefer yüreği çarpa çarpa, yapı yerine doğru yürüdü. Tam meydanın ortasına yaklaşmıştı ki, kulağmın dibinde bir mırıltı oldu. Tüyleri ürpererek başını çe virdiği zaman, karşısında saçı sakalına karışınış, paçavralar içinde bir ihtiyar duruyordu. Adam, hürmetle yerlere ksr dar iğildi ve: Benim merhametli matmazelim, dedi, Kedilerinize kaç gündür yemek ge tirmiyorsunuz, zavalhlar buna bir mana veremiyorlar... Korkacak bir şey yok. Evvçlki akşam gördüğünüz gölge ben dim, ayağım kaymı§tı da... Az daha düşüyordum. Ben kendi halinde bir adamım, yapı yerinde oturuyorum. Benim evim orasıdır. Matmazel Verten hayret içindeydi, sordu: * Eviniz mi?... • Aman, a.yağınızı öpeyim yavaş söyleyin. Benim i?imi elâleme duyurmanın ne lüzumu var) Evet yapı yerinde oturuyorum. Amma, tellâl çağırtacak değilim ya! Siz nasıl olsa bir kere gördü nüz, sizden saklamağa lüzum yok. Baj • kaları duyarsa, yakama serseri yaftası yapıştırmağa kalka'lar, başıma iş açılır... Sonbahardan beri orada oturuyorum ben... Aman ne feci şey! O soğuklarda ne yaptınız? İhtiyar omuzlanni silkti: Benden beteri var kadınım, dedi. Ben mahzen katında oturuyorum. Rutubetsiz yerdir. Kalaslar buldum, yere döşedım, biraz da samanla örttüm, rahalım. Sizin kedilere getirdiginiz yemekler yok mu? Onlara fazla geliyor, ziyan ediyorlar. Yazık değil mi> Düşündüm, ziyan olacağına, ben paylaşıveriyorum. Hem onlara yetiyor, hem bana. Amma, çok açıkgöz şeyler bu kediler. Ben daha to parlanmadan koşuşuyorlar, o canırA etleri dört tarafa saçıyorlar. Ondan sonra işin yoksa peşlerinden koş... Evvelki gün de telâşımdan ayağım kaydı. gürültüyü işittiniz... Zavallı adam! Ne feci hayat bu böyle! O kcdar feci değil canım! Iç güveysinden halliceyim. Evet amma bu böyle devam ede mez. Yoksa evlerinden birine niçin baş vurmuyorsunuz ? İhtiyar irkildi. Yoo, o bana gelmez, dedi. Bana bundan bahsetmeyin kuzum. Ben başıma buyruk yaşamak isterim. Bir yere kapatacak olsalar mutlaka ölürüm, ben canr mın istediği zaman, başımı alıp gidebilmeliyim... Kimseye fenalık ettiğim yok, Viyana Smart's Boys caz orkestrası ve dünyaca tanınmış san'atkârların 20 büyük numaralan Bu geceden itibaren yeni program BAHÇESİ RADYO C Bu akşamki program J İSTANBUL: 18 muhtelif plâk neşriyatı 19 haberleT. 19.15 operet musikisi 20 stüdyo triyosu. Keman, viyolonsel, piyano . 2ü,30 stüdyo orkestraları 21,30 son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu Ajansının gazetelere mahsus havadis servisi verilecektir. VİYANA: 18,05 büyukler ve küçükler için . 18,35 konser . 19,05 konuşma, fransızca ders, haberler, hava raporu, ulusal yayın, konuşma . 21,05 ulusal musiki 22,40 hafta nın makalesi 23.15 oda musikisi 24 aualler ve cevabları, konuşma 24,25 dans musikisi. BERLIN: 18,35 konuşma, eglenceli konser (M^ « nihten) 19,35 devlet yayını, musiki ve Şan Itonseri 20,35 ingilizce yayın, günün akisleri, haberler 21,15 Frankfurddan musikili seyahat 23.05 hava raporu, havadis, spor . 23.55 eglenceli muaiki ve halM havaları. BUDAPEŞTE: 18.05 piyano konseri 18,45 konferauş 20.35 opera binasmdan naklen «Don Karlos» operası, iatirahat esnasında haberle? ve konferans 24,20 Çingene muaikiai » 1,05 son haberler. BÜKREŞ: 18 05 gramofon . 19.05 kıraat, gramevfoa, konferans 20.23 piyano konseri, Şan konseri . 21 20 konferans 21.35 senfonik konser . 22.35 spor, konserin devamı 23,25 gece konseri, ahnanea, fransızea 24 haberler. LONDRA: 20,35 bir zabıta hikâyesi 21,35 konseri , 22.35 dans musikisi . 23,15 spor, havadis 23,35 dans musikisi . 24,45 şark, musikisi. PARİS [P. T. T.J: 19,35 havadis 20.55 orkestra konseri 21 05 moda konuşması . 21,20 dinleyiciterin zamanı . 21,35 yabancı milletlerin si 23 35 havadis. reviye Clld v« zühreviyc ^ ^ Hastalıkları [ieyoğlu Rus sefarethanesi sırasındal ınesi Posta sokağı köşesindc Meymeneti ie apartımanı. Telefon : 43353 • • r>n • 43353 Ne çıkarsa bahtıma! Mukadderat neyse. o olur. Ben Jim Douglasım. Bırak Jim Douglas cürmünün cezasını çeksin! Muhakeme edildim, cürüm sabit görüldü ve idamıma karar verildi. Kendimı müdafaaya çalışmadım ve canımı kurtarmak için hiçbir çare aramadım. ŞinyJi, ölmeden evvel yalnız birşey istiyorum, &on emelim bu; senin feci hakikati öğrenmen... Ben müthiş bir alçaklığın kurbanı oldum! Kardeşim; yani senin amcan bütün hırsının, mazinin intikamlannı almak için, malik olduğu bütün kudretleri kullanarak mahvıma çalıştı. İki arkadaşımdan Henry Marcus Templeton beni ölüme götüren kâğıdları hazırlamağa muvaffak oldu. İsaac Levinstein onlan gemiye getirerek benim kabineme sakladı. Biran, cürmünü itiraf etmek üzere iken, bir kelime bile söylemeğe cesaret edemiyerek kaçtı. Dr. Ç İ PR UT I R jtehasaısı mütehasaısı I Yanndan itibaren «Cumhuriyet» in her aayısında «Biblografj'a» umumî başlığı altmda yeni neşriyata hu3U3Î bir Hava musaid olmadığı takdirde kapalı salonda kısım ayrılacaktır. Cumartesi, Pazar günleri 17,30 da matine «Cumhuriyet» Cumhuriyet devrinde çıkan kitablan karilerine tanıttırmak, onların muhteviyatı hakkında malumat Ndrasteni, vermek, her mevzuda ne basıhrşa alâzaflyet ve kadarlarına bildirmek, bu mevzulat Chlorose hakkında yapılmış diğer neşriyat varsa onları toplu olarak göstermek vel benızsızlık icin yegane deva kanl ıhya eden E Bjuntalıip etibba taraiuıdas tertip edilmiştir. PARIS hasıl Türk kültürüne hizmet etmek e melile bu kısmı hazırlamıştır. Burada hergün bu suretle bir veya birkaç ki tab hakkında malumat bulunaeaktır. Bu yazıların doğrudan doğruya hiç 1 Izmir ve civarında Belediye tarafından işletilecek otohü&ier bir tenkid mahiyeti olmamasma da ayrıca çalışılacaktır. Çünkü gazetemizde için ilk parti olarak 4 veya 6 silindirli tam Dizel motörlü 20 ilâ 24 kitab tenkidi sütunu evvelki gibi baki kişilik ve şehir yollarında çalışan tiplerden. olmak üzere sekiz aded kalacak ve tenkid evvelce de olduğu gi komple otobüs kapalı zarfla münakasaya konmuştur. bi o sütunu idare eden mütehassıs ka 2 Beherinin bedeli muhammeni yalnız gümrük resmi Beledi lemlere bırakılacaktır. Burada gözö yeye aid olmak şartile Izmir Belediyesi ltfaiye binası önünde teslimi nünde tutulan gaye yalnız neşriyatı adım adım takib etmek, değerli kitab şartile yedi bin beş yüz ve hepsinin altmış bin liradır. larm propagandasmı yapmak ve çıkan 3 Malî ve fennî şartnameleri üç lira bedel mukabilinde İzmir kitablar hakkında Cumhuriyet karile » Belediyesi Maki.ne ve Elektrik Mühendisliğinden tedarik edilir. Taçrine umumî malumat vermektir. radan istiyenler şartname ve posta ücretini peşin göndermelidirler. 4 İhale, 31 temmuz 936 cuma günü saat 16 da Şehir Meclisinin Çeşme asliye hukuk hâkimliğinden: tasdiki şartına bağlı olarak İzmir Belediyesi Daimî Encümenince Çeşmede oturan Ziraat Bankası Çeşme şubesi sandık memur muavini Kad yapıiacaktır. 5 Muvakkat teminat dört bin iki yüz elli liradır. ri karısı Fatma Süat tarafından müdtle6 Nakten verilecek teminat akçesi ihale tarihinden a*garî bir aaleyh İstanbul Sirkecide Salkımsöğüdde Mühürdarıade hanında AYİN VEFA gün evvel Belediyeden ahnacak fiş mukabilinde İf Bankasına ya nüiessesesi aleyhine açtığı, İ&tanbulda tırılacaktır. eski Nuruasmaniye caddesi yeni Molla7 Teklif yapacak firmanın otobüsler hakkmdaki bilumurn ka fenari sokağı eski 12 mükcrrer yeni 33 talog ve teknik resimlerle broşür, plân ve izahnamelerini ve yedek numaralı evdeki nısıf hissesine 926 se parça katalogunu ve fiat listelerini vermesi mecburidir. nesinde raevzu hacztn fekkine müteda9 İştirak için 2490 sayıh kanunun tarifi dairesnde ihzar edil ir olan davanın dava arzuhalile dave miş teklif mektublarını ihale tarihi olan 31 temmuz 936 cuma günü tiyesi tebliğ edilmek üzere mahalline gönderilmiş ise de. müddeaaleyhln yu azami saat 15 e kadar İzmir Belediye Reisliğine vermelidirler. (3283) karıda gösterilen adresteki mahalden çıktığı ve yenl adres ve Ikametgâhının meçhul olduğu beyanlle tebliğ olunmaksızın iade edilmiş olduğu tebliğ memurunun yazısmda görülmUş oLmakla müddeinin teleblyle H. U. M. K. 140 mcı maddesi mucîbince müddeaaleyhe ilâKapalı zarf usulile eksiltmesi 3/6/936 günü saat 15 te muvakkat nen tebligat ifasma karar verilmiştir. ihaleai yapılmak üzere 19, 22, 28 mayıs ve 2/6/936 günlerinde gazeMuhakeme 25/6/936 gününe saat ona talik edilmiş olduğundan bu ilânın neş telerle ilân edilen Demirkapıda Jandarma Konak binasının ikmali rinden bir gün sonra başlamak Uzere inşaatına isteklilerin Nafıa Vekâletinden ehliyet vesikası getiremeon gün içinde müddeaaleyh tarafından diklerinden ötürü eksiltmesi 23/6/936 salı günü saat 15 te yapılmak davaya eevab verebHeeeği gibi muay üzere Komisyon kararile uzatılmıştır. Evvelki ilânda gösterilen plân, yen günde d« mahkemeye milddeaa fennî sart kâğıdları ve sair teferrüat Maliyeye yatırılacak 150 kurusleyhin veya mümessilinin gelcbilec«ği luk makbuz karşılığında Komisyondan verilecektir. Bu işe istekli malum olmak içuı bu ilin tebliğ m»ka olanların ihale gününden en az sekiz gün evvel Nafıa Vekâletine mümına kaim olmak üıer« bermucibi karacaatle ehliyet vesikası almaları ve ilk güvenme bedeli olarak 2170 rar neşir ve ilân olunur. Hralık banka veya Maliye Sandık makbuzu getirmeleri ve 2490 sa yılı kanunda yazılı genel hükümlere göre isteklilerin eksiltme saa Ankara asliye birinei hukuk mahketinden bir saat evveline kadar teklif mektublarile bütün vesaiki Komesi reisliğinden: misyona vermiş bulunmaları tekrar ilân olunur. (3084) Edirnede fırçaeı Salamo» AvkaUy yanında Estere. Kocanız Ankaranın Yeğenbey naahallesinde Kumrulu sokak (24) sayüı evde Yako vekili avukat Ali Rıza Dinç tarafından aleyhinize açılan ihtar da 1 Gazi Anteb İnhisarlar Başmüdürlüğü ile müskira,t fabrikası vasının yapılmakta olan duruşmaaı Mrasında tayin oluaan (8/6/936) pazar na ve Başmüdürlüğün mülhakatı olan Kilis, Besni, Marat, Pazarcık, Nizib, Birecik, Suruç, Urfa idarelerine ve Narlı ve Akçakoyunlu tesi saat (14) t« mahkemeye golmeniz veya bir vekil göndermeniı hakkında mahallerine gelecek ve bunlardan muhtelif mahallere gide^ek ma size Edirnede Buç, Ankarada Ulus, İs mul ve yaprak tütün, müskirat, tuz, ispirto ve somalarla kuru üzüm, tanbulda Cumhuriyet gazetclerile ilâ boş tütün ve içki sandıkları, sandık tahtaları, boş şise, boş bidon ve nen tebligat yapılmış olduğu halde gel bo* çuvallar ve diğer bilumum eşya ve malzemenin 1 haziran 936 mediğiniz ve bir de vekil göndermedi dan 31 mayıs 937 tarihine kadar icra edilecek nakliyat 27/6/936 ğiniz anlaşıldı. Kocanıun oturduğu evin gününde iki kısma ayrılarak eksiltmeye konulmuştur. bir ailenin ikametgâhına elverişli olup 2 Eksiltme pazarhk usulile yapıiacaktır. olmadığı yiyecek, içecek ve yakacağı 3 İhale 27/6/936 tarihine musadif pazartesi günü saat 16 da ve sair levazım bulunup bulunmadığı Gazi Anteb İnhisarlar Başmüdürlüğünde toplanacak Komisyon hu nuı mahallen tesbiti için mahkemece tayin olunan naib tarahndan (6/7/936) zurunda yapıiacaktır. 4 Talibler bu ilânın yapıldığı yerlerdeki İnhisarlar İdarelerine pazartesi saat (10) da keşif ve (6/7/ 936) pazartesi saat (14) te duruşma ya müracaalle şartnameleri alabilirler. pılacağından tayin edilen gün ve saat 5 Birinei kısım nakliyatın muhammen nakliyesi 13,500 lira, lerde keşif ve duruşmada hazır bulunikinci kısım muhammen nakliyesi 7,500 liradır. İstekliler her iki kımadığınız takdirde Hukuk U. M. K. sım için ayrı, ayrı, fiat vereceklerinden birinei kısım için 1,015 lira, (401) ve (402) inci raaddeleri mucibince gıyabmızda muamele yapılacağı gı ikinci kısım için 575 lira muvakkat teminat akçesi yatıracaklardır. 6 İstekliler eksiltmeye girmeden evvel şartnamede aranılan ehyab karan tebliği yerine geçmek üzere ilân olunur. (1347 (3311) liyet ve kabiliyet vesikalarını ibraza mecburdurlar. (3234) K A R A M B A' yı KANSIZUK Izmir Belediyesinden: SIROP DESCHIENS, Demirkapıda istanbul Jandarma Konak Komutanlığından: Bu gece nobetçi olan eczaneler şıuvlar» du: İstanbul cihetındeküer: Aksarayda (Etem Pertev), Alemdarda (Eşref Neş'et), Bakırkoyde (Iatepan), Be. yaatdda (Belkis), Eminonund« (Be^ir Ke, mal, Cevad), Fenerde (Vitali), Karaguau rukt« (Suad), Kuçukpazarda (Hasan Hu ^ lusi), Samatyada (Erofilos), Şehreminin • de (Nâzım), Şehzadebaşmda (Asaf). Beyoğru cihetindekller: Galatada tHıdayett, Haskoyde (Yerd Turkıye), Kasımpasada (Turan), Sarıyer» de (Nuri), Şişlıde (Necdet Ekrem), Tak. simde fKanzuk), (Karakin Kürkçiyan)f (GuneşK Usküdar, Kadıkoy ve Adalardakiler: Buyukadada (Şinasi), Heybelide (Ta t naşi, Kadıkoy, Pazaryolunda (Rifat), Mo. dada (Sıhhat), Üsküdar, Imrahorda <îm rahor> Nöbetçi Eczaneler Q Çapırılar, konferanslar, konşreler Eminonu Halkevinden: 18 haaıran 936 salı gunü saat (21) d« Evimizın Cağaloğlu merkez salonunda mi« mar Seyfeddin Halıl tarafından (Her Turlî aılesi bir ev sahibi) konulu bir konferans ve Kadıkoy Halkevi mandolin takımı fcarafmdan bir konser verilecektir. Bu konfe « rans ve konser bütun yurddaşlara acıktır. Davetiye yoktur. Halkevinde konferans Gazi Anteb İnhisarlar Başmüdürlüğünden: V E F AT Bahriye makine binbaşılığından mü tekaid Mehmed Ertemalp dün gece kısa bir rahatsızhğı müteakıb vefat etmiş tir. Cenazesi bugün saat 15 buçukta Erenköyünde Tellikavak sokağı 20 numaralı köşkünden kaldırılarak İçerenköyunde aile kabristanına defnedile cektir. HALK OPERETİ 21 haziran cumartesi akşamı 21,45 te TAKSİM bahçesinde İLK TEMSİi; B A Y B A Y AN Yazan: Mahmud Yesari. Necdet Rüştü Muzik: Sezai, Seyfeddin Asaf Operetler her hafta değişir Masalarınızı ayırtınız Tel. 43703 düm Cedric! Hiç tereddüd etmeden öl dürdüm ve icab eder de muzır bir hayvanı nasıl öldürürsem.. Fakat o sıralarda kanaatlerim daha ilerilere gidememişti. Kendimi kanunlann ve efkârı umumiyenin bir tâbii sayıyordum. Lâkin şimdi, hayır! Fikrim tamamen değişti. Cemiyet benim babamı öldürdü ve onun hukukunu aramak, intikamını almak için de hiç birşey yapmadı. îşte bu cemiyete ben artık hiçbir şey borclu değilim. Ondan J hapisaneden nasıl kaçtımsa öyle kaçtım; kendimi ondan saymıyor ve şimdi karşı* sma dikiliyorum: Eğer beni serbest ve rahat bırakırsa mesele yok. Lâkin ban*' hücuma, saldırmıya kalkışırsa aynen mukabele edeceğim. Herşeye hazınm! O sizi rahat bırakmak isterniyor Thaissa. Mazi var, mazide... Evet, mazi var, mazide olan işler, cinayetlerim var. İhtimal siz farzediyorsunuz ki tekrar hapisaneye döneceğim. Kendimi adaletin pençesine bırakacak ve onun şefkatinden meded umacağtm. lArkan var} Beşi kırk iki «Cnm/ıuriyer» in zabıta romam: 81 Yazan: Charles de Richler Cevab olarak kendisinin hiçbir kardeşi olmadığını ve benim ismimde hiç kimseyi tanımadığmı söylemiş.. Kanun nazannda ben Jim Douglas idim. İngiltere ve Londradan etraflı bir tahkikat açılmasını istiyebilirdim. Lâkin harbin en şiddetli bir zamanmı yaşıyorduk ve Roterdamda benim hakikî adımı bilen yoktu. Sonra daha hazin ve fecii; Holandada kendisine mektub mektub üzerine yazdığım kadm, kanm; bana cevab vermi yordu. Bu kadar alçakhk karşısında bütün İşte üç adam ki benim ölümüme sebeb mücadele kudretimi kaybettim. Bir gün oldular, beni mahvettiler. Bunu hiç unutzindandaki köşemde kendi kendime bağırdım: Arkamda bıraktığım kadına annenegelince onun için şimdi kat'î birşey diyemiyeceğim. Birşey bilmiyorum. Onun hakkında verilecek hümkü sana bırakıyorum. îstikbaldeki hayatı ve hareketleri, bu faciada nasıl rol oynamış olduğunu açıkça gösterecektir. Hakikati bilmen ve intikamımı alman için sana hatıralarımı yazıyorum. İki saat sonra şafak sökecek; saat beşi kırk iki geçe olacak. Ve birkaç dakika sonra hapisanenin üstünde siyah bir bayrak dalgalanacak. Bunu asla unutma. Allahaısmarladık.» Cedric Lacy, mektub bitince, başmı kaldırdı. Thaissa Strafforda baktı. Gene kız ocağın yanına koyduğu iskemlesinin arkalığına dayanmış; gözleri Cednce dikili, sessiz oturuyordu. Nekadar zamandır ona böyle dalgın dalgm bakmıştı? Belli değil. Cedric, okuduğu yazıdan heyecanlanmış bir sesle: Thaissa! diye mınldandı. Gene kız hafif bir sesle cevab verdi: Şimdi anladınız mı? Zabit başını sallıyarak onu süzmekte devam etti. Thaissa adeta uzun bir gayret sarfederek ayağa kalktığı sırada Cedric ona sordu: Ya, şimdi ne olacak? Thaissa manalı bir tebessümle güldü ve omuzlanm silkti: Şimdi ne mi olacak? Hayatta ne olacağını kim bilebilir? Yapılacak bir vazifem vardı; onu ifa ettim. Evvelce zannediyordum ki artık her şey bu suretle bitmıştir. Lâkin bir dostun bana sakladığı ve şimdi önünüzde duran kâğıdlan bir daha okuyunca anladım ki yanılmışım. Ben Jim Douglasın kızıyım. Babam; onun intikamını aldıktan sonra kendimi talihe bırakmamı isterniyor, bir defa temize çıkmamı arzu ediyordu. Babamın emelini yerine getirmiş ve ona itaat etmiş olmak için şimdi, sonuna kadar yaşamak istiyorum! Cedric gene kıza doğru yürüdü. Eüni omzuna koyarak: Thaissa, dedi, unutuyorsunuz ki siz bir hapisane kaçkınısınız, ve bütün Londra polisile büyük Britanya İmparatorluğu zabıta kuvvetleri sizi aramaktadır. Buradan çıktığmız anda derhal tanınarak yakalanacak ve tekrar hapisaneye tıkılacak^ınız. Sizin için bütün hududlar kapalı ve bütün kapılar sürgülüdür. Thaissa Strafford alaycı bir tebessümle cevab verdi: Cedric, bunlar benim ortadan sı vışmama mâni mi olur, dersim'z? Hayır, fakat... Gene kız onun sözünü kesti: Beni dinleyin Cedric, dedi, hapisanedeki hücremde uzun uzun düşündüm ve anladım ki insan hayatın icablarından ve zaruretlerinden kaçınmağa muktedir değildir; hele buna başkaları da müdahale ederse... Bütün gencli|imde, içtimaî mukadderattaki hissemiz kadarına s»hib olan diğer vatandaşlarım gibi bir çocuktan başka bir şey olmadığımı zannediyordum. Günün birinde babamın mektubundan doğan ifşaat beni bir vazifeye sevketti ve öldür