CUMHURtYET 9 Haziran 1936 Küçük Hikfiye Iş işten geçmişti Bir günde dört cerh vak'ası oldu Yaralılardan birinin vaziyeti çok tehlikelidir Piyanoda güzel bir parça çahyordu. Vedad, bir kahkaha attı. Ayağa kalkİSTANBUL: Açık mavi gözlerini uzaklara dikmişti. tı, elini pantolonunun cebine soktu. Bi 18 sahne musikisi (plâk) 19 haberler Bugün içinde, anlamadığı bir eziklik, bir raz gezindi. Sonra ciddileşti: 19,15 muhtelif plâklar veya retransmis kırıklık vardı. Parmakları tuşlarda hafif Eminol ki, dedi, ona karşı içimde yon • 20 keman solo, stüdyo san'atkârları hafif dolaşıyordu. Sağ taraftaki pence hiç mi, hiç bir şey hissetmiyorum. Bir tetarafmdan . 20,30 stüdyo orkestraları Fatihte oturan Ahmed isminde bir 21,30 son haberler. reden düşen ışıklar, profiline tatlı bir göl sadüfle tanıştık. Gelmekte ısrar etti. Kı adam buncian dört sene evvel Meliha Saat 22 den sonra Anadolu Ajansının ge işliyordu. ramadım, yüzüm tutmadı. Simdi de ba isminde bir kadmla evlenmiştir. [Ba? taraft 1 Inci sahifede\ Bunu müteakıb, şimdi Ege vapurun gazetelere mahsus havadis servisi verileAnsızın, kardeşi Naşidin sesini duydu: şımdan savamıyorum. Senden hiç bir şey Aradan seneler geçince Meliha kocaSüvari Mehmed Alinin vekili, müek da çalışan Aksaraylı mülâzim kaptan cektir. VİYANA: gizlemem Müjgân!.. Çocukluğumuzda sından yüz çevirmiş, Ali isminde bir kilinin yedi aydır mevkuf bulunduğu Bedri şahid olarak dinlendi. Bedri, An Müjgân!.. 19,05 konuşma, fransızca ders, san'at baVe Naşid sesle beraber, hergün, her olduğu gibi, şimdi de seninle doğru ko bakkalla sevişerek evinden kaçmış, giz nu, tahkikatın uzun süreceğini, binaen talyada hamulede bir gayritabiilik gör hisleri . 20,05 haberler, hava raporu, ulu. gün olduğu gibi, rüzgâr hızile içeriye nuşmak isterim... Herneyse, bu mevzuu li bir surette Ali ile yaşamağa başla aleyh kefaletle tahliye edilmesini iste düğünü söyledi. Yük almaması lâzım sal yayın ve saire 21,05 Viyana musiki. geldiğini ilâve etti ve dedi ki: si 22.40 haftanın makalesi 23,05 haber. bırakalım, çünkü beni de sinirlendiriyor... mıştır. Ahmed, bu işe fena halde kız di/ girdi: Diğer bir vekil ehlivukuf raporuna dığından bakkal Aliyi aramağa başla c Antalyadan hareketimizde demir ler 23,15 Polonya musikisi . 23,50 konuş Gene mi piyano?.. Budalalık ediVedadj Müjgânı dikkatle süzdü. mış, Ahmedle Ali dün sabah Fatih par itiraz ederek ve ehlivukufun lâzım ge alırken sallandık. Hâdise mahalline ka malar • 24,20 dans musikisi. yorsun.. Sen de balık avlamağa alışsan, Müjgân, artık çocuk değil, genc, güzel, len salâhiyeti haiz bulunmadığını söy dar muvazenesiz bir halde geldik. Hâ BERLIN: kmda karşı karşıya gelmişlerdir. 18,35 konuşma 19,05 Münihten konser yallahi piyanoyu satılığa çıkarırdın.. bir kızdı. Ahmed, Alinin yanına yaklaşmış ve liyerek yeni bir heyet teşkilini istedi. dise mahallinde kaptan rüzgârın kuv 20,35 ingilizce yayın 20,50 giinün akisleriNaşid, son zamanlarda balık avcılı * ** Bundan sonra makinist Halidin istin«karımı elimden alanın akıbeti budur» vetini hafifleterek gemiyi kurtarmak 2L.05 haberler 21,15 eğlenceli yayın.22,05 ğına merak saldırmıştı. Amma, her de tak ifadesi okundu. Halid, Mersinden Rica ederim Müjgân!.. Yalvarı diyerek belinden çıkardığı bıçağı Ali için rüzgâra karşı tertibat aldı. Fakat eğlencell konser 23,05 hava raporu, hafasında getirdiği balıkları, başkalarm vadis, spor 23.35 Hamburgdan naklen eğrım sana!... Bana, guya benimle sevişi nin arkasına saplamıştır. Bu taarruz itibaren mal alarak Antalyaya geldik sular sancak tarafına akmıştı. Yük bo lenceli konser ve halk musikisi. ten sonra, hareket esnasında geminin dan satın alıyordu. Bunu Müjgân da biyormuşsun, beni sevmiyormuşsun, ara karşısında şaşıran Ali kendini topla derhal 15 derece yattığını, bunun üze şalsın emrini verdi. Başladık. Fakat BUKREŞ: liyordu. Fakat ses çıkarmıyordu. Naşid, 18,05 konser 19,05 borsa ve saire 19,25 mızda münasebetimiz varmış, hatta ni mağa vakit bulmadan ikinci bir bıçak rine gemi süvarisinin çarkçıbaşı Salime muvazene bozulmuştu. Karaya gide onları nasıl tuttuğunu anlatırken, yala daha yemiştir. mezdik. Çünkü batardık. Kaptan bize konser 20,25 Şan konseri 20,45 gramoşanlı imişiz gibi, bir mektub yazacaksın.. su dolu bazı tankları boşaltma emri fon 21,35 senfomk konser 22,35 haber nına kendini bile inandırıyordu. Müjgân, Mektubu, bizim Fransız madam, her Aldığı yaralarm tesirile yere düşen verdiğini, kendisinin de ölen ikinci kap filikalar için emir vermedi. Nedendir ler 22,50 konserin devamı 23,25 gramokendi kendine: bilmiyorum. Salların hepsini atmıştık. fon . 23,50 fransızca, almanca haberler halde açacak ve bittabi, benimle yaşa Ali elini yaralarınm üstüne kapıyarak tana (yük fazladır) dediğini, süvari yüklenmemiştir. 24 haberler. Bir yalan diyordu ve bir yalana maklığın imkânsızlığını anlıyarak bırakıp kan akmamasını temin etmek istemiş den azamî süratle hareket emri aldık Hamule muvazenesiz LONDRA: ve bir yandan da feryada başlamıştır. tan sonra bir vesile ile <bu kadar yük Yalnız güverteye eşya alınması, felâ inanmak ihtiyacı!.. Mademki bunu sevigidecek... Ne olur, kuzum, peki deyi 19,35 musikı, konser, karışık konser21,20 Fakat Ahmed, bıçağmı Aliye bir kere alınmasının sebebini anlıyamadım. Fe keti doğurmuştu. tstikbal vapuru iskeyor ve mademki bunda bir zarar yok tarihi piyes 22.35 orkestra konseri 23,25 ver.. Sakadan değil mi bu?.. Bir defa daha saplamış ve kaçmıştır. nadır. Tehlikelidir) demesi üzerine sü le tarafma geldı. Halat attı bağlama havadis 23,35 dans musikisi . 24,35 hava. tur.. Şu halde varsın söylesin zavallı! cık.. Bir mektubcuk... Hâdise yerine gelen polisler yaralıyı varinin (yük almazsam mes'ul olurum) dık. O kadar yakın geçti ki bir yolcu dis. Naşid, bugün de öyle yaptı ve bir aVedad, Müjgânın ellerini tutmuş, yal hastanej^e kaldırmışlar, suçluyu da bir cevabını verdiğini, buna karşı: <Çanak bile oraya atladı.t PARİS [P. T. T.]: ralık, alnına vurdu: 19,35 havadis 20,40 orkestra konseri varıyordu: Davacı polis Necmi: müddet sonra yakalamışlardır. Yaralı kale, Anafarta vapurları bu kadar yük Tüüüüh dedi unuttum.. 21,05 konuşma 21,20 dinleyicilerin zamaalmıyor dediğini, hâdise mahalline yaAlinin vaziyeti tehlikelidir. « Tahlisiye işi berbaddı. Kimseye Olur değil mi, söyle, peki de? 21,30 pratik naslhatler kın bir yerde tehlike başgösterince di tahlisiye verilmedi. Onlar bizden evvel nı .seyahat 23,35 havadis. 21,35 musiklli Sarhoşların yaptığı marifet Peki, peki!.. Yazacağım.. namo ve ziya için tertibat aldıktan atladılar. Herkes bulabildiğini almıştı. Haberin yok; Vedad burada.. ROMA: Ömer, Ahmed ve Habib oğlu Ömer a sonra vaziyetin fecaatini Söz mü?.. bildirdiğini İstikbal vapuru halat attı. Fakat bağ 19,30 yabancı dillerde yayın ve haberlerDün akşam ekspresle gelmiş. Demın dında üç arkadaş Mecidiye köyünde ra söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: lıyacak kimse yoktu» dedi. Söz!... 20,50 Yunanistan için yayın 21,10 konuş{ gördüm. Seni sordu. Belki öğleden sonkı içmişler ve Şişliye doğru yürümeğe ma 21,20 havadis, 21,40 operet: Çareviç . Vedad, sevincinden, Allaha ısmarlaDiğer şahid Ege vapurunda çalışan 24.05 havadis 24.10 dans musikisi. ra ziyaretine gelecek.. « O sırada İstikbal vapuru gelmişbaşlamışlardır. ti. Vapura denizde insanlar var. Per ambarcı Ahmed, vapurun o güne kadar Müjgânın kalbi şiddetle çarptı. Yü dık, bile diyemedi, çıktı, gitti. Müjgân Yolda kadınlara lâf atmağa ve elle zü pembeleşti ve bu heyecanını gizlemek geçirdiği irade mücadelesinden yorgun sarkıntıhk etmeğe başladıklarından o vaneyi çalıştırmayın dedin, onlar da bu derece fazla yük almadığını, kaptaçalıştırmadılar. Gemi devrilirken ben nın hareketinin yanlış olduğunu söyleiçin, başını çevirdi. Hafif bir sesle ve çıkmış gibi bir kanapeye yıkıldı. radan geçen ve sarhoşların bu halini de suya atıldım. Sonuna kadar vazi Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlar di ve: Of, ne azab yarabbı!.. Benden gören Sıtkı isminde birisi sarhoşların dır: zoraki bir tabiilikle: femi yaptım> dedi. < Verdiği emirle ben ikinci kaptaİstanbul cihetindekiler: şakacık mektub istiyor. Ben, onun işle bu hareketine müdahale etmiş, rakınm Ya dedi demek ki gelmiş ha! Süvari cevab olarak suları aktarma nın yanına gitmiştim. îkinci kaptan deAksarayda (Ziya Nuri), Alemdarda (Ab Gelmiş ya!... Hem de sorma!.. rine vasıta olacağım. Bilse ve anlasa ki, tesirile kavga çıkarmak için fırsat arı emri vermediğini ve hamule için ara mir atmadan karaya gidelim dedi. Sü dülkadir), Bakırköyde (Merkez), Beyazıdyan sahoşlar da Sıtkının etrafını çevi larmda bir konuşma da olmadığım söyda (Sıtkı), Eminönünde (Husnü Haydar), Vedad sözünü tamamlamadı. Elini al içim, cehennem gibi yanıyor.. vari mes'uliyet bana aiddir. Demir ba Fenerde (Arif), Karagümrükte (Arif), Kü. Diye mırıldandı. Fakat bir saat sonra rerek dövüşe başlamışlardır. nına siper ederek sahili gözden geçirmeledi. şına git orada bulun cevabını verdi. cükpazarda (Hikmet Cemil), Samatya, KoSarhoşlardan Ömer bıçağmı çıkara mektubu yazmağa başladı. O, kendi hağe başladı: Bundan sonra, Antalya Liman riya Gemi karaya oturabilirdi. On dakika i camustafapaşada (Rıdvan), Şehreminin rak Sıtkıyı üç yerinden yaralamıştır. setinden gelen bir tezkere okunmuştur. de (A. Hamdi), Şehzadebaşında (Halil). Işte mavi sandal.. Içindeki müte kikî içini anlatıyordu. Yaralı Şişli hastanesine kaldırılmış, Tezkerede: «Gemi geldiği zaman daha çinde sağa sola giderek oturabilirdi. Beyoğlu cihetindekiler: « Senelerce, senelerce, diyordu. kaid bir zabitmiş. Fakat öyle balık tu Yapılmadı. Saniyen yük atma emri vesuçlular yakalanmıştır. Galatada (Hidayet), Hasköyde (Halk), 300 ton mal alabilirdi. 187 ton aldı. Gözlerim uzak yollarda, içim ümidlerin tuyor ki, hayret... Sanki balıkları manrileceği yerine filika indiriniz emri ve Kasımpaşada fMerkez), Sarıyerde (Os Demirle yaralamış Sonradan öğrendik ki ahnmaması kayatizma ediyor ve zavallılar birer birer kucağında, hep seni bekledim. Hayatı, man), Şişlide (Necdet Ekrem), Taksimde rilmeliydi» dedi Mehmed isminde bir adam, Unkapa rarlaştırılan 60 ton pirinci de almış. sepetine giriyorlar.. Hoş; ben ondan ge ancak senin hayalinin arkasında seyrediSüvari emir verdiğini, fakat kimseyi (Kanzuk), (Karakin Kurkçiyan), (Guneş). Bizim muayenemizde tahlisiyeler varÜskudar, Kadıköy ve Adalardakiler: yordum. Başka bir elin bu hayali benden, nmda oturan Dumanla kansı Haticeyi ri kalmıyorum ya... Büyiıkadada (Merkez), Heybelide fYu bir alacak yüzünden demirle ağırca ya dı. Yük fazla değildi. Yalnız yüklemede bulamadığını söyledi. Şahid sözlerinde Müjgân hafifçe kaşlarını çattı. Naşi benim içimden söküp alabilmesi ihtima ralamıştır. ısrar etti. Muhakeme 13 temmuza kal suf), Kadıköy, Altıyolda (Merkez), Modakusur vardı» denilmekte idi. dı. Süvarinin tahliye talebi de o zaman da (Moda), Uskudar, Ahmediyede (Ahmedin yarım kalan cümlesinin sonu ne idi?. lile, o kadar acı ve buhranlı geceler geYaralılar tedavi altma alınmış, suç Süvari bu tezkereye cevab vererek: Vedad, onların uzak sayılmıyan bir ak çirdim ki... Vedad!.. Senin yanında ta lu yakalanmıştır. Yalan söylüyorlar; Antalya Liman tetkik edilerek bir karara bağlanacak dive). tır. reisi vapura gelmedi dedi. rabası idi. İsviçrede hukuk tahsili yapı daca&ım saadeti düşündükçe, talihin beEvvelâ dövüftüler sonra Müessif ölüm ni kıskanmasından korkuyorum.» yordu. Daha bir yılı kalmıştı. Çocuklukbirbirlerini yaraladılar VÎLÂYETTE Trabzonlu Kıroğlu Şevkinin kardeşi Mektub çok uzun olmuştu. Bir çok lan beraber geçmişti. Fakat bu beraber Tahsin bir müddettenberi müptelâ ol Balıkpazarında Lüleci sokağmdan son geçen zaman, kendini hissettirmeden, yerlerinde, ağlamaktan kendini alama Polis tabancaları muayene duğu hastalıktan kurtulamıyarak genc derece sarhoş bir halde geçen AksarayMüjgânın kalbinde, manası ve mahiyeti mıştı. Vedadı seviyordu: yaşında gözlerini havata kapamıştır. edilecek lı Muharremle Unkapanlı Şevket nara sonradan anlaşılan bazı işaretler çizmiş Bütün bu hakikî şeyleri birer yaatmak yüzünden kavga etmeğe başla Dahiliye Vekâleti vilâyetlere gönder Cenazesi bugün Beşiktaşta Çarşıiçinde ti. Hatıra ve çocukluk arkadaşlığı, yıllar lan, birer komedya, birer şaka sana mışlardır. diği bir tamimde polis tabancalarının iyi Haşimbey apartımamndan saat 11 de geçtikçe, sanki aşı vurulmuş bir fidan gi cak!.. Bu, benim için, benim aşkım için kaldırılarak Ortaköy camii şerifinde îki sarhoş evvelâ birbirlerini yum kullanılmadığından şikâyet etmekte ve bi, bambaşka bir meyva vermişti Müj ne acı bir iştir?. namazı kılmdıktan sonra defnedilecekrukla dövmüşler, sonra da bıçaklarını haftanın muayyen gününde polis â tir. gân, iki yıl var ki, artık içindeki şeyi teşMektubu o gün gönderdi. Ertesi sabah çıkarmışlardır. Muharrem Şevketi karmirlerinin nezareti altında bütün polis Allah rahmet evlesin his etmiş bulunuyordu. Fakat Vedadın bir yenisini, öele vakti üçüncüsünü, daha nından ve kolundan, Şevket te Muhartabancalarının tetkik ve teftiş edilerek ne düşündüğünü bilmiyordu. Daha de ertesi gün dördüncüsünü yazdı. îki gün remi boğazından yaralamıştır. silâhlannı iyi kullanmıyanlann tecziye min piyano çalarken bile, ayni yese ken sonra Vedad geldi. Sırtından büyük bir Eli bıçaklı adamlar, birbirlerini öl edilmesi lüzumu bildirilmektedir. dini kaptırmıştı. Demek ki Vedad çıka yük atmış gibiydi.. Fakat biraz durgun dürmek üzere iken yetişen polisler taTAKS1M Vekâletin bu tamimine sebeb Içel vigelmişti. Fakat... rafmdan yakalanmış ve tedavi altma ve hüzünlü idi: lâyetinde 6 numarah polis Hüsnünün bahçesinde Bitti dedi sana çok teşekkür ede almmışlardır. Söylesene, Naşid, Vedadla beraber dikkatsizlik yüzünden tabancasının namBüyük hazırlıkrim Müjgân.. Gitti.. mi balığa gittiniz?.. lısmda bir kurşun unutması ve bu yüzden afişaj tahkikab Fazla konuşamadılar; Naşid içeriye Yok canım, Vedad kendisi balık larla yeni kadro bekçi Ziyanın yaralanmasına sebeb ol girdi. Müjgân o aksam en buhranlı geAfişaj yolsuzluğuna aid tahkikat bit olmuş zaten... yeni orkestra masıdır. Vilâyet keyfiyeti Emniyet Mücesini geçirdi, onu gene Naşidin yakın miştir. Bununla beraber raporun iki gün Anlamadım!. dürlüğüne bildirmiştir. yeni balet Öyle ya, kendisini başka birisinin bir dostu istiyordu. Müjgân, amcasımn daha geciktirilmesi zarureti hasıl olmuşheyeti bütün ısrarına rağmen, bu teklifi şimdiye tur. Bunun sebebi şikâyet eden bazı müvoltasına kaptırmış... Bir ardiyenîn üst katı yandı kadar hep redle karşılamıştı. Fakat ma esseselerden de keyfiyetin tahkik edil Söylediğin sözlerde bir nevi «baDün saat üç buçuk raddelerinde Balıklık hastahğı» ârazı var. Her şeyde bir demki Vedaddan artık ümidini kesmişti. mesi zaruretinin hissedilmiş olmasıdır. pazarında Selânik Bankasına aid ardiyeOnu unurmak için bir mecburiyet altına «balık» kelimesi çıkıp geliyor. Kimyager Necmeddin nin üst katından yangın çıkmış alevler Hiç te değil.. Bir Fransız kızı ile girmek lâzımdı. Sabahleyin ilk işi, amca dum. Yıkılan ümidlerimin altında inliye tecrübe yaparken çatıya sirayet ederek ardiye yanmdga sma telefon ederek: beraber gelmiş, onu söylemek istedim. inliye, seni tebrik ederim. Seni seviyor Üniversite konferans salonunda mual başlamışhr. îtfaiye sekiz dakikada vak'a Muvafakat ediyorum! Müjgân hafifçe sarardı. Fakat kendini dum Müjgân, fakat sen, başkasını düşü limlerin devam ettiği zehirli gaz kursu dün yerine yetişerek çatının bir kısmı yanJ.kve diğer 16 muhtelif Sözünü söylemek oldu. Amcasımn setopladı, ses çıkarmadı. nüyormuşsun ki, şimdi de onunla nişan nihayet bulmuştur. Kimyager Necmed tan sonra ateşi döndürmüştür. eğlenceli numaralar *** vincine payan yoktu. Ona bir şeyler söylanıyorsun.. Bana, şaka olarak yazdığın din dünkü dersinde iperit, fosgen ile da Yapılan tahkikatta ardiyenin bitişi Vedad öğleden sonra gelmişti. Naşid lemek istedi. Fakat beri tarafta, Müjeân, mektubları, hakikî şeylermiş gibi saklı ha bazı gazler üzerinde izahat vermiş ve ğindeki çikolata fabrikasına aid bacadan uykuda idi. Müjgân onu, gülerek ve ta baygın bir halde telefon masasının dibiyacak ve kendimi bunlarla avutmağa ça bunlardan nasıl korunulacağını anlatmı; çıkan kıvılcrmlann yangına sebeb olduğu biî şekilde karşıladı. İçi, tamir edilemi ne yuvarlanmıştı. Viyana cazının. iştirakile lışacağım. Yazdığın şeylerin senin kal ve bazı tecrübeler yapmıştır. anlaşılmıştır. yecek kadar parçalanmıştı. Fakat guru * ** hergün saat 18 de bini ve duygularını anlatmış olmalarını runu muhafaza edecekti. Esasen aralaMüjgân, ertesi gün Vedaddan şu Norasteni, ne kadar isterdim. Fakat ne çare!. Şimnnda hiçbir şey de yoktu. Vedad, suçlu mektubu aldı: zaflyet Te bir insan gibi konuşuyordu. Sözlerinde, «Çocukluktan sonra, bütün ümidle di İsviçreye hareket ediyorum. Seni bir Her akşam saat 22 de Chlorose mevzularında bir kargaşalık vardı. Bir rime rağmen, ne kadar avrıldığımızı ve daha göreceğimi hiç sanmıyorum. Allaha aralık Müjgân sordu: aramızda ne büyük mesafelerin basladı ısmarladık. benızsızlık icin yegâne deva kanl ihya eden C I D A D ğını gördüm. Nisanlanacağınızı da duy Bize nisanlınızı getirmediniz? ORHAN RAHMt GÖKÇE Eamuntahip etibba tarafuıdan tertip edümiştir. ö l l \ v r Izmîr limanındaki facianın davası RADYO Ç Bu akşamki program J İnebolu vapurunu batıranlar mesuliyeti birbirlerinin. üstüne atıyorlar Nöbetçi Eczaneler Zehirli gaz kursu bitti HALK OPERETI te^l KARAMBA TAKSİM BAHÇESİNDE 6SMART BOY'S MATİNE DANSANT GALA MÜSAMERELERİ KANSIZLIK na olsun, ne söylediğinizi biliyor musu Genc kız başını ona doğru kaldırdı ve nız o zamanlar mütemadiyen seyahat etti İfa etmek istediğim bu vazifeden Walterin yazı odasını açarak içeri daldı. nuz? Benim burada bulunduğumu ve şu sonra tehlikeli birşey yapacaktım. Sizi Hahlann üzerine serilmiş duran kâğıd gözlerinin içine baktı. Cedric bakışlarını ğimizi biliyorum ve beynimde şehirlerin saatte bütün Londrada polislerin sizi a görmeğe gidecektim. Bu gece apartıma tomarlarına en küçük bir dikkat bile sar hiç değiştirmeden devam etti: silueti bir sis halinde dolaşıyor. Bazan ramakla meşgul olduğunu nasıl unutu nınıza gelebilmem için icab eden herşey fetmeden doğru şöminenin yanına gitti, Pederinizin, Jim Douglasm vefatı: onlardan birini gayet net olarak zihnim«Camhariyet» in zabtta romanı: 7 4 yorsunuz?. hazırlanmıştı. küçük iskemlelerden birine çöktü. Başını Pentonville ehapisanesinde. Düşmana ca de bulurum, bazan da mağmum çehreli Genc kız bu sözlere hiç dikkat etmesusluk cürmile ve sabaha karşı saat beşi bir sahil şehrini hatırlarım. O vakit düCedric Lacy oldukça haşin bir sesle: boşluğa bırakarak düşüncelerine daldı. miş görünerek devam etti: Cedric Lacy bir dakika ayakta durdu kırk iki geçe, değil mi? Niçin? diye sordu. şünürüm ki bu olsa olsa Rotterdam ola Cedric Lacy düşündü; bulunduğu Bu akşam buraya anneme karşı son Thaissa başını tekrar yere iğdi ve ce caktır. Lâkin bu hakikaten bir hatıra mı Çünkü sizinle görüşmek istiyor ve genc kızm dalgınhğı uzayınca bir sanvaziyeti, üzerine aldığı vazife ile yapma vazifemi ifa etmek üzere geldim Cedric. dum. Çünkü bu lâzımdı. Çünkü bütün dalyeye yaklaşarak oturdu. Thaissa va vab vermeden evvel bir dakika düşündü: dır, yoksa benim hayalimin mahsulü müsı lâzım gelen rolü mukayeseye uğraştığı Onu affettiğimi öğrenmesini nekadar is Evet Cedric, Jim Douglas! Ve dür, bunu çok sonra ögrendim. îşte o sıbu adamlar içinde beni anlıyabilecek ve ziyetini hiç bozmadan, ayni hafif sesle anlaşılıyordu. Bu vazifeden hoşlandığı terdim. Çünkü ne o, ne ben hâdiselerin söze basladı: sabaha karşı beşi kırk iki geçe! benim için doğru hüküm verebilecek yeralarda babamın öldüğünü duydum ve veya nefret duyduğu belli değildi. böyle bitmesini arzu etmezdik. Mukad gane şahıs sizsiniz. Size hakikati söylemek istiyordum Cedric Lacy sevki tabiî ile elini uza başka bir simanın hayatıma girdiğini Söyliyecek birkaç kelime aradı ve hiç derat onu bu yola sevketti. Cedric Lacyden cevab beklemiyordu. Cedric, dedi. Çünkü ne ötekiler; ne de tarak genc kızın ellerinin üzerine koydu. gördüm: Maraisde öldürdüğüm adamın.. birşey bulamadı. Mis Thaissa Strafford Genc kız elini Lady Morganeın yattı Yatağa doğru dönerek cesedin önünde bana yapabilecekleri şeyler umurumda Thaissa hiç kımıldanmadı: Cedric: Bu hikâyemin başlangıclarında biz çok söze başlamak mecburiyetinin kendisine ğı yatağa uzattı. Bu manzara Cedric Peki amma bunu siz nasıl öğrendi fakirdik. Çok iyi hatırlıyorum, her akiğildi. Cedric Lacy genc kızm, annesinin değil. Fakat sizin, yalnız sizin beni mudüştüğünü takdir ederek zabjte: Lacynin hafızasında, vaktile Sir Basil soğuk alnına bir buse kondurduğunu ve hakeme etmeğe ve benim için hüküm ver niz? Thaissa; dedi, o vakit dört yaşında şam annem bana, göklerde olan babam Cedric! diye hitab etti. Sesi o ka Hamptona anlattığı Hamletin şu mıs sonra ellerinin yavaş yavaş aşağı doğru meğe hakkınız var. Cedric kahramanı ol bile yoktunuz. için dua ettirirdi. Sonra «öteki» geldi ve dar hafifti ki daha ziyade bir mınltıya ralarını canlandırmıştı: Thaissa acı bir tebessümle güldü ve artık bu dualar kesildi. Hatta beni babakaydığım gördü. Vazife bitmişti. Thaissa duğum drama dair neler keşfedebildiğinibenziyordu. Sonra genc kız devam etti: «Yüreğinde annene karşı fena bir his yerden kalktı, Cedric Lacynin önüne gezi ve ne düşündüğünüzü bilmiyorum; onu tazib ettiği anlaşılan küçük şapkasını mın adını bile anmaktan menetmişlerdi. Bu akşam gelip sizi görmem icab besleme; onu Allaha bırak!» çerek kapıya doğru yürüdü ve: ediyordu. Talih bana yardım etti. lâkin şunu ögrenmeğe mecbursunuz ki başından çıkararak şöminenin üstüne fır Aradan bir müddet geçince Ingiltereye Ihtimal o dakikada, genc kız da ayni Geliniz Cedric emrini verdi. dönmüş, ve şimdi içinde bulunduğumuz bundan çok zaman evvel birçok feci hâ lattı. Bu sözler Cedric Lacyye o kadar ra cümleyi mi düşünüyordu? Kimbilir!. Nasıl mi ögrendim? Bu benim bü evde oturmağa başlamıktık. bıtasız göründü ki zabit kendini tutamaBir dakika sonra Thaissa ellerini kal Cedric Lacy seri bir muhakeme yürüt diseler geçmiştir ve bugünkü vak'alar onmekten âciz; genc kızı takib etti. Thaissa ların devamından başka birşey değildir. tün hayatımın hikâyesidir Cedric. İlk sedı: dırdı ve başını silkerek Cedric Lacyye [Arkası v . Thaissa, diye söylendi, Allahaşkı doğru döndü: Strafford büyük merdiveni indi ve Sir Tabiî pederinizin vefatı değil mi? neleri biraz zor hatırlıyabiliyorum. Yal Jkî Yazan: Gharles de Richter