CUMHURİYET 23 Nisan 1936 Kont Tullio Karmineti Evden kovulmasına ve mirastan mahrum bırakılmasma rağmen san'atım terketmiyen aktör Mısırda Kahirenin 17 kilometro cenubunda ehramlar mıntakasında 56 bin sene evveline aid yeni bir Firavun mezarı bulunmuştur. Solda bu yeni mezan bulan Mısırlı profesör Hasanla Ingiliz mütehassısları ve sağda ıse X işaretıle yeni mezarın bulunduğu yer görülmektedir. Tullio Carmineti Lilian Harveyle birlikte « Monte Kario Geceleri » filminde Holivud, nısan ( P . S.) Grace Moov'la birlikte çevirdıği «Bır Aşk Gecesi» ve Lilian Harvey'le oynadığı k\ « Montekarlo Geceleri» nden sonra Tul• lio Carminettiyi kim tanımaz. Pek genc • olmamasına rağmen çok cazib bir siması ve zinde bir vücudu vardır. Bu zat, İn gilterede ikinci filmini çevirmek üzere bugünlerde Britanyaya hareket etmek üzredir. Tullio Carmineti arsıulusal bir adamdır. Birçok memleketler görmüş ve ora larda uzun müddet kalarak yaşamıştır. Fakat ömrünün ekseri kısmmı tiyatro âlemminde geçirmış ve faaliyetinin birçok safhalarını san'ata hasrehniştır. Sınema âlemine girdikten sonra da gene ikinci plânda bir şahsiyet halinde kalmamış, sesli ve sesiz filimlerde daima baş rollerde oynamıştır. Doğuşunda, kuvvetli bir cazibe ve derin bir nezaket ile dünyaya gelmiştir. Aile itibarile gayet asıl bir ana ve babaya mensubtur. Unvanı Kont Tullio Carmineti di Brambilla'dır ve Dalmaçyada Zaro havalisinin eşrafından birinin oğludur. Tullio henüz pek küçük bir çocukken asalet unvanına ve annesile ba basının mümanaatlerine bakmadan sahne artistliğine merak etmiş ve orada bir mevki sahibi olabilmek için bütün kuvvetile çalışmağa başlamıştır. O anda san'at ve tiyatroya karşı olan heves ve iştiyakını bizzat kendi ağzmdan dinleyiniz. Söz o vakitlere intıkal edince içıni çekerek bana dedı ki: Onbeş yaşında idim. Tiyatro kumpanyalarından bınnde çalışmak üzere kendime yer bulmuştum. Babam bunu haber ahnca beni dehşetli azarladı ve eğer sözünü dinlemiyecek olursam beni evden kovacağını söyledi. Karar verdi ğini mutlaka yapan bir adam olduğunu biliyordum. Meğer ben bılmiyerek ne kabahatler işlemişim, ailemin ismini kirletmişim, babamm namusuna leke sürmü şüm. Lâkin bütün bu tehdıtlere rağmen ben yürümekte olduğum yoldan dönmedim. O da beni evden kaldınp sokağa atmakla kalmadı, tanzim ettiği vasiyetnamede beni mirasından mahrum bıraktı. İşte genc Tullio bu şekilde tamamen serbest olarak hayata atılmıştı. Cebinde beş parası yoktu. Pek az kımseyi tanı yordu. Hemen hiç dostu yok gibiydi. Italya içerisinde dönüb dolaşan, turnelere cıkan seyyar kumpanyada oynuyordu. Fakat bir aralık meşhur İtalyan aktrisi Eleanore Duse'yi tanıdı ve onunla bir lıkte oynamıya başlayınca derhal müthiş bir şöhret kazandı. Sonra sinemaya intisab etti. İtalyada ve Almanyada filimler çevirdi. Oradan Amerikaya hareket etti ve Holivuda gitti. Tabiî İngilizcesi o kadar kuvvetli değıldi. Kuvvetli de olsa gene pek kolaylıkla izale edilemiyecek İtalyan şivesile konuşuyordu. Binaenaleyh ilk zamanlar kendisıne hep ecnebi şahsiyetler rolü veriledi. İlk sesli filmi Ann Hardingle çevirdiği «Çapkın Kadın» dır. Bunu müteakıb «Moulin Souge» de oynadı ve Grace Moor'un partöneri olunca büsbütün mevkii arttı. Yukarıda zikrettiğimiz «Bir Aşk Gecesi» de «Bu Gece Yaşa yalım!» o iki artistin sinema âlemine ihda ettikleri birer şaheserdirler. «Parisin Aşk Şarkısı» ise onlardan daha yenidir. Bir aralık Londrada da bir filim çevir misti. Bunun adı «Müthiş Bir Rezalet!» ti. Tullio Carmineti erkek güzeli bir a dam olduğu kadar sesi de tathdır. Sesli filimlerinin hemen ekserisinde şarkı söylemıştir. Kendisine bakarsanız sesini pek beğenmez: Ben şarkı söylemiyorum, der, mırıldanıyorum! Tullio muhakkak ki büyük bir aktor dür. Öyle olmasa hiçte genc olmamasına rağmen Hollivudun ve Londranın bin lerce delıkanlı Jön Prömiyelerile nasıl boy ölçüşebilir. tngilterede havalar daima sisli ve bulanık gider. Açık ve güneşli havalar nadirdir. Bahar münasebetile bir gün hava açmış ve Londralılar güneşlenmek uzere gördüğünüz şekilde umumî bü yük binalarm taraçalarına hücum et mişlerdir. îngılterede yeni tarz motörsüz bir tayyarenin tecrübeleri yapılmış ve muvaffakıyetli neticeler vermiştir. Resimde bu tecrübeyi seyreden Ingiliz za * bıtlerını göruyorsunuz. Artistler tatil günlerini nasıl geçirirler? [Geçen defa yıldızm istirahat gunü nün öğleye kadar zamanını kendısıle beraber geçırmiştik. Bu defa da oğleden sonra geceyarısına kadar kendısile beraber gezip eğleneceğiz.] Saat 3,30 Eyvah, randevuya güç yetişeceğız.. Yüz ve saç tuvaletıni hafıf bir tazeleme.. Bir öğleden sonra elbisesi.. Hemen arabaya.. Müşterek bir gezınti yapılacak.. Lâkin bu sefer sabahkinin aksi cıhete.. Gene kırlar, gene güzel yollar.. Çiçekler ve temiz hava.. Hep birden gülüşme.. Hep bir ağızdan şarkılar.. Saat 5,30 Bugün tatil gunü olduğuna göre zavallı yıldız bir çaya da mı gitmesin. İşte birçok ahbablar.. En büyük otellerden birine davet edıyorlar. Fakat ne oturduğu yerde, ne de dans ederken rahat etmesinin imkânı yok ki.. Herkes ona bakıyor. Erkekler ve kadınlar.. Birçokları hiç çekinmeden parmaklarile gösteriyorlar ve nazarlardan pekâlâ anlaşılıyor ki herkes onu sade takdir ve hayranhkla seyretmiyor. îçlerinde müthiş tenkid edenler de var! Saat 6,30 Yıldızm ahbablarından biri orijinal bir teklif yapıyor. «Haydi, diyor, hep beraber şu senin .filmini görmeğe gidelim. Sade kendini ayna yerine beyaz perdede görmekle kalmazsm. İyi, kötü, hakkmdaki mütalealan da iştitir sin!» Yıldız, sinirleneceğini biliyor. Hususile tatil gününün en aşağı iki saatini böyle karanlık bir yerde geçirmek. Saat 8,30 Yemek zamanı.. Hiç olmazsa bugün istediğini yemeğe kendi kendine müsaade verdi.. En nefis yemek pişiren lokantalardan birine girdiler. Yıldız, bir çorba, bir balık, bir et, bir de tatlı ısmarlıyor. Kırmızı ve beyaz şarab içiyor. Midesi böyle kalabahğa alışma C. Grantla M. Brian sevişiyorlar Fransada yeni tarzda bir askerî tayyare vücude getirilmiştir. Saatte 350 kilometro süratle gıtmekte ve 2000 kılometroluk bır hareket sahası dahilınde hareket etmektedir. Yukarıda tayyareyi yandan ve cepheden görüyorsunuz. Paskalya münasebetile îspanyada yapılan dinî merasim esnasında bilhassa şu grup nazarı dıkkati celbetmıştır. Bu acayib kıyafete girmiş olanlar İspanyalı papazlardan bir kısmıdır. İtalyada Hava kurumunun sekızınci yıldonumu münasebetile buyuk şen lıkler yapılmıştır. Yukarıda bir safhasını gördüğünüz bu şenliklerde M. Musolını ile o sırada Romayı ziyarete gelmiş olan Macar Başvekıli M. Gombös hazır bulunmuştur. Buyük Harbde Fransız ordusunda son derece yararlıkları görülen ve vazıfelerini ifa uğrunda ölüp giden posta guvercmlerı namına Fransada Lil şehrınde bır abide dıkilmiştir. Yukarıki resımde bu abıdenin açılma merasimini görüyorsunuz. Sevimli Jönprömiye, Cary Grantla, Mary Brıan Hollivudun muhtelıf eğlencelerinde birlikte görünmeğe başlamışlardır. Karısından yeni aynlan Cary ile kocasından yeni boşanmış olan Mary Brıanın seviştıklerine bütün Holivud halkı kanidir. İşte pek neş'eli bir halde birlikte alınmış resımleri. Bu sevgi yakında bir izdivac, sonra da şüphesiz bir ayrılıkla netıcelenecektır. dığına göre acaba rahatsız olmasm.. Olsa da ne ehemmiyeti var. Bir hafta gene rejım var.. Sade salata, meyva, sebze ve bir iki dılim ekmekle altı günü geçecek. Saat 10,30 Yıldızımız adamakıllı doymuş, hafif tertib de sarhoş olmuştur. Bir kabareye, bir bara gidilmez de ne yapılır. Lâkin o yalancıktan itiraz etmek istiyor: «Yarın, diyor, saat yedide kalkmak mecburiyetindeyim. Erken yatsam hiç fena olmıyacak, eğer tam uykumu alamazsam ertesi gün benden hayır yoktur.» Arkadaşları ve dostlan «canım on ikide çıkanz!» cevabını veriyorlar. O da ses çıkaramıyor. Saat 11 Gece lokali tam kıvammı bulmuş. Yıldızm bir saniye bile yerinde hür durduğu yok. Sade arkadaşları, dostları değil, uzaktan yakından göz aşinaları bile gelıp kendisini dansa kal dırıyorlar. Reddetmek kabil değil.. Çünkü velev ki karınca da olsa aleyhinde bulunarak düsman kazanmak doğru mu? Saat 12,30 Yıldız yatağında.. Biraz sonra delıksiz bir uykuya dalıyor. Çalar saatin akrebi yedinin üzerinde.. Geceler hayırlı olsun sevimli yıldız! İşte size bir yıldızın beraber yaşadığımız bir tatil günü! Habeşıstan Imparatoru, İtalya ile vakı olan harb esnasmda Habeş Kızılhaçına buyuk hızmetlermden dolayı Mısırlı Prens Davuda şu gördüğünüz altın kalkanı hedıye etmiştir. italya Velıahdmın karısı Habeşistandakı İtalyan askerî hastanelerinin bi rinde hastabakıcı olarak çalışmak üzere Habeşıstana gıtmigtir. Resımde Prensesi Napolıden vapura bınerken görüyorsunu*.