CUMHURİYET 8 Nisan 1936 Küçük Hikâye Bir pantolonla bir kürk cekete dair llya Ehrenburg'dan Türk Alman ticaret müzakereleri RADYO C Bu akşamki program J Şimdi Moskovada muharrirlerin ve e numdu. Çünkü uzun müddet zihnimde sonra talihim oldu. Esrarengiz birisile karİSTANBUL: diblerin büyük bir evi vardır. O binada ölçüp biçtikten sonra 1920 senesinde ko şılaştım, bana kısa bir kürk ceketi yedi 18 hafif musiki . 19 haberl«r 19,15 vo. ne isterseniz bulabilirsiniz, münakaşalaı, caman bir adamın pantolonsuz gezmesine bin rubleye satmağa razı oldu. Pek pis bir kal musikisi (plâk) 20 viyolonsel solo. Stüdyo san'atkârlan tarafından 20,30 mubahaseler, Kırım şarabı, ve gölgeli bir imkân olmadığına karar vermiştim. Bun şeydi. Fena fena kokuyordu. Fakat bana stüdyo orkestralan 21,30 son haberler. köşe. dan dolayı hayatım pek müşkül bir hal al Valeskes kahramanının ermin mantosu Saat 22 den sonra Anadolu ajansınm ga. Şimdi orada herşey yerliyerinde ve mıştı. gibi güzel göründü. Ekmek kâğıdlarımı zetelere mahsus havadLs servisi verilecektir muntazamdır. Edibler eserlerini «külli Eğer akıllı bir insan: «Gidip bir kere sattım, onu aldım. Onu ilk giydiğimde bir VİYANA: yat» halinde neşeredebiliyorlar. Ve tâbi Yoldaş Komeneffi görünüz, o sizin der müzakereye gidecektim. O gece «çocuk 18.20 piyano . sarkı 18.55 bir artistin ler bu neşriyatı süslü kapaklar içinde dinize bir çare bulabilir» deseydi kimbilir ruhiyatı» hakkmda görüşecektim. «Acaba nezdinden röportaj 19.30 Esperantoca saklıyorlar. çocuklar kukla tiyatrolardan mı, yoksa iş ne hale varacaktı? ders 20 haberler 20,10 doktor sporculara hitab ediyor 20,30 valsler 22,10 Macar Yazı ücretleri yükseldi. Muharrirleri büyüklerin oyunlanndan mı zevk duyarKameneff o zamanlar Moskova şurasaati . 23 haberler 23,30 Viyana muslldsi. îyi restoranlarda, sayfiyelerde, yanşlarda sının reısi idi. lar?» Ben tam sokağa çıkmak üzereydim. BERLİN: görmek kabil... Velhasıl onlar da hakları Uzun müddet kendisinden bir mülâkat Kanm beni yakaladı. «Genc yaşımda dul 19 şarkılı konser 20 radyo orkestrası . 20,45 aktüalite 21 haberler 21,15 millî olan hayata eriştiler. almağa çahştım. Nihayet muvaffak ol kalmak istemem» diyordu. Evet onun için neşriyat 21.45 ilkbahar ritminde hava Geçen yaz bir gün «muharrirler evin dum. Bir gün bana: «Yoldaş Kameneff benim hayatım tehltkede idi. Fakat sakın lar . 23 haberler . 23,30 gece musikisi vc Alman murahhaslarımn lstanbulda alınmış rerimleri de» oturuyorduk ve bir Kmm şarabımn sizi yann kabul edecektir» dediler. bu kirli paltoyu bitlidir zannetmeyiniz. dans havaları. BUDAPEŞTE: Ankara 7 (A.A.) Türkiye ile Al rafmdan karşılanmıştır. başında çoktan geçmiş olan günlerden Onun bürosuna kadar gayet büyük bir Hayır; karımın endişesi tifüs korkusu de18.30 koro konseri 19,40 R Salon orkesTicaret muahedesine aid bu müzakerebahsediyorduk. Torun sahibi olmadığımız cesaretle gittim. Fakat karşısına gelince, ğildi. Kanm, üzerimdeki ceketin askerî manya arasında yeni ticaret muahedejini trası . 20.50 «Kovadis> 22,45 Çingene muiçin böyle hikâyeleri birbirimize anlatmak söyliyeceğimi şaşırdzm. O beni büyük bir bir ceket olduğunu farketmişti. Hakikaten müzakereye memur Alman heyeti bu sa lerin ilk celsesi bugün saat 16,30 da Dış sikişi tan zevk duymuyoruz. nezaketle karşıladı. Henüz edebiyata beni bir gün içinde bir iki kere Vrangel bah Ankaraya gelmiş ve durakta Dış îşleri Bakanlığı salonlarmda aktedile BÜKRFS: 13,0515.10 plâk ve haberler 18.15 orkesTorun sahibi değiliz, diyorum. Halbu yeni baslamış olduğum halde bana, benim ordusu mensublarından zannederek tev Işleri ve Iktısad Vekâleti mümessilleri ta cektir. tra . 20 55 Mozartm «Don Jouan» opereti ki bu da hir hata ya!.. Torunlarımız var, şiirlerimden bahsetti ve neye çalıştığımı kif etmek istemişlerdi. Buna bir çare lâLONDRA [Regionall: Ünyon Fransezin balosu onlar büyüyorlar. Fakat onlar romantik sordu. Velhasıl muhaveremiz yalnız ede zımdı. Kanm paltomu çıkardı. Kanm iki Hlm birden •" 17.35 gramofon 18 20 konser . 19,20 çocukların zamanı 20.35 org konseri 21.05 bir hassasiyetle alay ediyorlar. Onlar için bî bir muhavere oldu. Ben pantolonum kontroktivit bir ressamdı. Onun için aklı Ünyon Fransez cemiyetinin senelık ba musiki . 21.35 ejjlencell musiki 22,20 ka . tanh 921 senesinde başlamıştır. Kana dan bahsetmek için bir türlü kendimde ce na dahiyane fikirler geliyordu. losu önümüzdeki cumartesi saat 22 de rısık yaym 23,20 ağızdan üfleme aletler İVAN PETRO lizasyonların tamir edildiği ve devlet kü saret bulamıyor, «pantolon» kelimesini Ertesi gün onun arzusile kendi «un» cemiyetin merkezinde verilecektir. Balo orkestrası. ViTCH KAMILLA ROMA: tübhanesinin ilk romanı neşreüiği sene ağzımdan çıkaramıyordum. Dünya ihti hakkımızı sattık ve küçük bir dükkândan ya Fransız kolonisi ve sefaret erkânı da 17,05 konferanslar 18,05 radyo gazeteslHORN denberi şüphesiz onların hakkı var... Ve lâlile mesgul olan bu büyük adama nasıl deri boyası aldık, kanm resim fırçasile iştirak edeceklerdir. 19 memleket yayını 19.15 ruhî yaym olur da «Ben pantolonumu eskittim» diye paltomu boyamağa başladı. Kısa bir zaben onlara hürmet edıyorum. 20.05 gramofon . 21.40 operet, sonra dans bilirdim?.. musikirt. Fakat biz o gece şarabımızı onlarsız man sonra ceketim siyah bir şoför ceketi Henry Garat • Janet içtık ve bizim aramızda o güzel seneleri olmuştu ve onun askerî mazisi tamamile Fakat nihayet ister istemez bu adi mevGaynor. I'âveten: Miki Yeni Türk düşünüp hatıralarımızı anlatmağa hakkı zua temas ettim. Halimi ona söyledim. imülmüştü. Fakat deri çok boya çekiYeni FOX JURNAL mız var. Çünkü biz o seneleri tetebbü et Kameneff bana: «Bu meseleyi hallede yordu. Bunun için boya, ceketin bedeniEmlnönü Halkevi tarafından her ay çı Bu gece nöbetçl olan eczaneler şunlar Tel. 43374 karılmakta olan (Yeni Türk) ün 40 ıncı dır: medik, yaşadık. Onun için biz o senelere riz» cevabını verdi. Sonra da üstüme ba le yalnız bir kolunu boyayabildi. Öbür sayısı çıkmıştır. Bu sayıda: İstanbul cihetindekiler: ileride müverrihin söyliyeceği gibi «ka karak «Sizin yalnız bir pantolona değil, koluna yetişmedi. Öbür kol san kalmıştı. Agâh Sırrı Levend, Nahid Sırrı, Salih Aksarayda (Sarim). Alemdarda (Eşref ranlık ve korkunc seneler» diyemeyiz. Münir Çorlu, Halil Nimetullah Oztürk, Dr. Neşet). Bakırköyde (Merkez), Beyazıdda bir de kışlık paltoya ihtiyacınız var» dedi. Tabiî bir kolu san olan siyah bir ceketle C. Türk, Dr. Osman Şevki Uludağ, Sabri (Cemll), Emlnönünde (Benason), Fenerde Belki biz öldükten sonra; içimizde s a | Bana bir kâğıd uzattı. sokağa çıkamazdım. Fakat bu defa da Esad Ander, Kâzım Sevinc, C. Sena Ongun, fVitali), Karagümrükte (M Fuad), Kü HENRY GARAT ARMAND kalanlardan biri; bu seneleri başkalanna imdadrma Bu kâğıdı elime alınca, sanki hemen cambazlar şubesi kâtibesi Hilmi Ziya, Naci Yüngül gibi tanınmış lmza çükpazarda (Yorgi). Samatyada (Ercfi . BhRNARD J£AN EOÎTEL anlatacak ve onlar birer efsane dinler gi pantolonum yenileşmiş kadar büyük bir yetişti. «Bugün size tavuk dağıtılacak, larm yazıları vardır. Genclerle münevver losl, Şehremininde (Nazım), Şehzadeba . FLORELLE MARGUtRiTE leri alâkadar eden yazıları toplamış bulu şmda (Üniversite). bi dinliyeceklerdir. musiki şubesine de dört tavuk dağıtıldı. gururla sokağa çıktım. Elbise şubesini anan bu mecmuayı okuyuculanmıza tavsiye MORPNO Beyoglu cihetindekiler: Fakat şimdi onlar birer efsane olmak ramak için bir müddet sağda, solda dolaş Adam başına bir tavuk..» ederiz. Oalatada (Karaköy), Hasköyde (Teni îçin çok yakın, halbuki kendilerinden se tım ve nihayet bir kapının önünde dizilİnsan zayıftır ve nefsine düşkündür O Türkiye), Kasımpasada (Turan), Sanyerve seve bahsedilebilmek için «takvimdeki miş insanların arkasında ben de nöbet gün birkaç kere tavuğu düşündüm. Niha•"••••••• Yann akşam ^^•^••••••••••^•^^•B de (Nuri). Şislide fNargileclyan), Taksimde (I>llasuda), (Ertugrul), (S. Baronakyan). hakikî senelerden» çok daha uzaktadırlar. bekledim. Sakın duran bir insan pek ça yet bizi de çağırdılar O ara cambazlar Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: Ben size bugün şair Pasternakm tasvir buk üşüyor, bunun için sıram gelip te bü şubesi kâtibesi ortadan kaybolmuştu. Büyükadada fŞinasi). Heybelide (Ta . NAŞiD HALiDE CEMAL SAHİR birlikte ettiği müthiş kış geceledinden bahsetmiye roya girinciye kadar palto gözümde tüt Çünkü bize tavuk değil. bir kutu ayakkanas), Kadıköv Eskiiskele caddesinde fBüBELVU SAZ HEYETİ H a i T I İ y e t Konseri vük), Kadıköy Yeldeğlrmeninde (Üçler), ceğim. bı boyası verdiler... meğe başladı. Ü^küdar Çarşıboyunda (Ömer Kenan). Vısırdan gelen Arap saz heyeti ve Onun söylediği gibi «Donmuş ve aç Ancak akşamüstü bu sıcak daire Büyük bir kederle boyayı eve götür M E L İ H A S E L A M E Moskovanm ortasında, bütün yelkenlerini nin kapısına yaklaşmıştım. Elimdeki Ka düm. Fakat kanm onu görünce sevindi. açmış bir gemi gibi tarihi ileri götüren» meneffin kâğıdı gayet veciz iki kelimeden Ve ceketimin san kolunu da bu boya ile Kremlinden bahsetmiyeceğim.. ıbaretti: «Ehrenburg giydirilecek» Fa kararttı. Konferans Amerikanın en meşhur caz şarkıcısı BiNG KROSPY ve en ŞEN Hayır, ben size en saçma birşeyden kat memur içini çekti: «Elbiselerimiz pek Fakat sağ kolumun durmadan boyası Bugün saat 18.15 te Eminönü Halkevl en tath sanşın YILDIZI MRYON DAViS bahsedeceğim... Bir pantolondan. azdır yoldaş, dedi, ya bir palto, yahud da çıkıyordu. Kaldınmda bana çarpan birkonferans salonunda Tıb Talebe cemlyeti namına doktor Ferldun Nafiz (Ondokuzun1920 senesinin sonbaharında Vrange bir pantolon intihab ediniz...» Bu ne müş kaç kadının elbiselerini boyadım. Beni cu asır Türk tababetl ve Şanizade Ataullah lin elinde bulunan Kınmdan Moskovaya kül bir dakika idi. Soğuktan donmuş tanıyanlar benden çekiniyorlardı. TanımıAŞK ZEVK EGLENCE MUSİKİ ve DANS FiLMi Efendi» hakkında bir musahabe yapacakkaçmıştım. Bu çok uzun ve çok eğlenceli tum. Tabiî vücudüm sıcak bir palto isti yanlara ben «Rıca ederim, solumdan gctır. Musahabeden evvel Talebe cemiyetinin bir seyahat olmuştu. Evvelâ bir tuz gemi yordu. Fakat liyme liyme pantolonuma çiniz, sağ kolumun boyası çıkryor.» hazırlaâığı ve profesör HartwH Suadtn « sinde seyahat etmiştim. Otomobille, araba gözüm takıldı. «Kalın, çok kalın bir pallümünderr ötürü bayram yapılamadıfı İçin Diyordum. dağıtılamıyan broşürler bu münasebetle ile, yaya ve trenle yolculuk yapmış ve ni to» diyecekken, «bir pontolon isterim» deFakat buna rağmen dona çekmiş gecedinleyicilere dagıtılacaktır. Konferans bühayet dört hafta içinde Mcskovaya var dim ve orada bana bir pantolon vesikası lerde Moskovanm sokaklannda gezini tün tıb müntesibinine mahsustur. mıştım. verdiler. yordum. O zamanlar her nedense insanlar Fransızca sözlü ve orijinal şarkılı büyük Metro Goldvvyn filmi Vesika, tabiî bir küçük kâğıd parçası cok gezinirler ve çok hayal kurarlardı. Oraya vanr varmaz kendime bir oda Fransız tiyatrosu idi, bir kumaş değildi. Binaenaleyh bun Hayır bu gezintileri hiç unutmıyacağım. da bulmuştum. Bütün Sovyetler dahilindeki çocuk ti dan sonra başıma gelenlere şaşmadım. İlk Geceler karanlıktı, sokaklardaki kan kalHalk Opereti yatrolarının ve çocuk kütle oyunlannın müracaat ettiğim elbise şubesinde yalnız dırmazlardı. Ve insanlar kayan kaldırımBu akşam idaresi bendeydi. Bunun için müthiş pro kadın elbiseleri vardı. Ikincisinde evvelâ larda birbirinin arkasından ihtiyatla ya saat 20,45 te herhalde bir cüce için dikilmiş olan bir vaş yavaş yürürlerdi. Biz o zamanlar bu jeler hazırlıyordum. Yurdda şekerden başka bana aynca pantolon bulundu, ne ise sonra bir başkası karların eski dünyayı tamamile örttüğüne azıcık çay da veriyorlardı. Eğer ayağım bana uygun olanı... yeni pantolonumu gi iman ederdik ve birbirimizin arkasından, Senenin son daki pantolonlar mâni olmasaydı, çok yince benim için yepyeni bir hayat baş kenarlardaki kar yığınlannm ve kendi büyük opereti NiLS ASTER ve PAT PATTERSON (Bayan CHARLES BüYER) ladı. Bir cildlik şiir yazdım. Cumhuriyet parlak sefaletlerimizin içinden geçerek çok mes'ud bir hayat geçirecektim. Zozo Dalmas türkçe olarak rol al Evet pantolonlanm hayatımın neşesini çocuklarımızın kütle oyunları hakkmda yeni bir dünyaya girdiğimizi hissederdik. mıştır. kaçınyorlardı. Vakıâ elden ne gelirdi. on beşten fazla yeni taslaklar yaptım. FaMuhakkak ki pek yakm bir istikbalde Zabıta, muallim ve talebeye her gün müdavimlerini mesteyliyeceklerdir. Bu dünyada herşey kullanıldıkça yıpran kat bu sırada da kış ileriledi. Hararet de bir insan bütün bu günleri, bu günlerin tenzilâtlı. mağa mahkumdur. Elbiseler de bu kaide recesi sıfırdan aşağı 20 ye indi. Artık ben manasmı anlatacak... Ve siz de o zaman Gişe gündüz açıktır ye tâbidirler. Ihtilâlden bir akşam evvel hakikaten donuyordum. Esasen benim benim neden bir pantolon parçasından Pariste satın almış olduğum bu elbiseyı robdöşambr kılıklı pardesüm Parisin son mevzuunu alan bir yazı yazmağa cesaret Y a n n akşam: G A L A S u V A R E L E R I olarak tarihî bir fırtına olan bu senelerde hiç üs baharına göre yapılmıştı, Moskova kışına ettiğimi anlıyacaksınız. tümden çıkarmamıştım ve tuz yüklü va göre değil. Bütün Moskovayı dört dönüÇeviren: purla yaptığım seyahat kostümümün yordum ve satılık bir palto arıyordum. SUAD DERVIS son nefesini vermesine sebeb olmuştu. Ge Bazı yerlerde eski kürkler satılırdı. Fakat Sinemalarında birden mevsimin harikası. sinema san'abnm şaheseri ve JÜLES VERNE'in ölmez eseri ne ceket kendisini biraz tutuyordu amma, yırtık bir kürkün fiatı bile on bin rublepantolon resmen Iiyme liyme olmuştu. den fazla ediyordu. Halbuki ihtilâl bana 8 inci konser Üstümde gayet kolaylıkla bir robdöşam bir buçuk ekmekle ruhî heyecanımdan baska birşey vermiyordu. Fakat o devir, bn hatırlatan, yazlık bir pardesü vardı. Fakat bu pardesüden ben gene memnun mes'ud bir devirdi Para yüzü görmeden filmine başlıyorlar. R. ElCHBERG tarafından vücuda getirilen ve Milyonlara mal olmuş dum. «Soğuk değil miydi?» diye soracak yasıyorduk. Cebimde ne bir portföy, ne smız. Evet soğuktu. Fakat elden ne gelir? de bir portmonnem vardı. Cebimde yalnız ve muhteşem bir mizansene malik olan bu fllmin baş rollerinde: 8 Nisan 1936 çarşamba Bizim iklimimiz soğuk iklimdir. Odam bir pipom, projelerim ve arada bir, misaADOLF WOHLBRUCK (Strogoft) CHARLES VANEL (OGAREFF) ve CLAUDETTE DARFEUIL saat 21 de ı da soba yoktu. Geceleri tuvalet masasının fire gittiğim zaman ikram edilmiş ve benim bitirememiş olduğum bir şeker parçası üzerindeki kovanın suyu donuyordu. Fakat benim bütün bunlardan şikâye bulunurdu. Sinemasında Fakat palto avma çıktıktan iki gün i tim yoktu. Benim bütün derdim pantolo SON VALS SEViMLi PRENSES c YENİ ESERLER Nöbetci eczaneler • Bugün TüRK Sinemasında ilâhlâr Eğleniyor Şehzadebaşı T U R A N T i y a t r o s u (^Cadırılar. konferanslar, konpreler^) Yüzlerce dansöz 150 kişilik orkestra Nefis musiki HOLiVUT EĞLENİYOR veya«BiTMEMiŞ SENFONiNiN SONU» AkfTm M E L E K Sinemasında S E R E N AD FLORYA Pekyakında YILDIZ sineması SARAY ve SUMER KONSERVATUAR ÖMER R E F İ K ÂLİ SEZİN S A RAY MiCHEL STROGOFF Biletler şimdiden her iki sinema gişesinde satılmaktadır Besi kırk iki 2 ece tCumhuriyet» in zabıta romanı Yazan: Gharles de Richter Cedric bu adamın karanlıkta köpeğin dişüigine kadar dikkat edebilmiş olmasına hayret ederek: Ne? dedi, köpek mi? Dişi miydi o? Evvelden tanıyor muydunuz? Köpek değil Sir, kadından bahsediyorum, kapıdaki kadından... 5«i sözler, köpeğin hücumu arasında ilk hâdiseyi unutan genc zabitin zihnini aydınlatmağa kâfi geldi: O halde çabuk kadının arkasm ! Han! diye bağırdı, ne pahasma olursa ol| sun onu yakalaymız. Biz köpeği takib ' ederiz. O sırada Willy Koster de meydana fcıkmıştı, polis koşa koşa gelmiş: Buradan Sir, köpek buradan bahçe duvannı atladı; ileriye alabildiğine kojuyor. Diyordu. Fakat Cedric Lacy omuzlarını silkerek kika sonra motör köpeğin yanına sokuldu mamış ve bırakmıştı. kin bu hmzır hayvan nerede? îki adamdan biri Willy Kosterin gösbuna mâni oldu. Düşündü ki yakınlarda ve iyice seçilmesi imkânsız bir gölge suya Takib bir çeyrek saat kadar sürdü. Sözünü biteremedi. Greemvich Reach terdiği istikamette koştular. Bir polis te Denilebilir ki köpek onlan hiçe sayıyor, kıyılarında Tamise nehri geniş, ihtişamh hiçbir köprü yoktu ve çok çabuk yüzen doğru uzanarak hayvanı tasmasından yakendisine iltihak etti. Halbuki Pumpkins, alay ediyordu. Her köşebaşına geldikçe ve gecenin zulmeti içind edalgalannı yu köpekten önce karşıki sahile varmak kabıl kaladı ve kayığın içine girmesine yardun meş'um saatin yaklaştığını îsaac Levins duruyor ve polisler yanma gelinciye kadar varlıyarak akıp gidiyordu. Karşı sahilde değildi. Bundan başka icabında imdad etti. Cedric Lacy bir küfür savurmaktan tenie gelip haber vermeği vazife bilen es bekliyordu. Tam onlar yakalıyacaklarını bir motör siloeti Londraya doğru yükseli lanna yetişebilecek bir sandal veya mavna da görünmüyordu. Gözüne birkaç ka başka birşey yapamadı. zannettikleri sırada birdenbire fırlıyor ve yor ve deliklerinden akseden ışıklar karanrarengiz kadının arkasından gidiyordu. Paddy Mills filozofane bir eda ile: yık ilişti. Bu, zabite briaz ümid vermişti. Bir köşebaşını dönünce, kendi yolunu aralanndaki eski mesafeyi muhafaza edi hk semaya uzanıyordu. Hapı yuttuk, Sir! diye söylendi. takib eden köpeği gördüler. Hayvan, ar yordu. Köprünün oradan; bir balonun bitmek Lâkin tetkik edince hepsinin iyice kilid Motör bir saniye durduktan sonra tekrar Willy Koster: kasından koşanlardan kurtulmak için hiç üzere olduğu yerden müzik sesleri geli ve zincirle bağlı olduğunu gördü. Bu mel'un köpek bizimle eğleniyor, yordu, bu, bu gece su üzerinde verilen son bir tedbir almağa lüzum görmiyerek ve Kadere razı olmaktan başka çare yok hareket etmiş, daha süratle gözden kay boluyordu. diye yemin ediyordu, ona terbiyeyi öğ balo idi. Fakat kahramanlarımızın bulun tu, parti kaybedilmişti. sanki yolunu ötedenberi biliyormuş gibi Paddy Mills devam etti: hiç tereddüd göstermeden, sıkı bir tınsla retmek için beynine bir kurşun sıkmak ne duğu Royal Naval College binasına uCedric Lacy yumruklannı sıkarak neh Gördünüz mü? Bu, en zeki adamkadar kolay olacak! gidiyordu. zak olmıyan yamaçlarda herşey uyuyor re bakıyordu. Karanlık sular arasında Iarın başına bile gelebilir. En iyi hazırlanPaddy Mills ters bir sözle bu arzuyu du. köpeğin beyaz başı hâlâ farkedilmekteyBir hava gazi lâmbasının ışığı altında mış plânlar her zaman muvaffakiyetle neonun bütün ihti?amı ve güzelliği görüldü. reddetti ve takib sükut içinde tekrar bajKöpeğin sahilde durduğunu ve başını di. Zabit birdenbire, hayretten donmuş ticelenmiş olsa harikulâde birşey olurdu. Bu, Cedric Lacynin bu kadar mükemme ladı. çevirip onlara baktığını gördüler. Hay eibi, hareketsiz durdu. Motörün arkasınCedric Lacy itiraf edebileceğinden çok lini ancak şimdi gördüğü cins bir Danuva Ergeç köpek oturduğu eve gidecek ve van sonra nehre doğru kaydı. ve suya atı dan bir kano otomobil peyda olmuştu. daha fazla eza çekiyordu; cevab vermedi, köpeğiydi. Bir diş darbesile bir adamı öl böylelikle sahiblerini meydana koyacak lıp nehrin ortasına doğru yüzmeğe başla köpeğin yüzdüğü kısma doğru geliyor ve yalnız omzunu silkti. dürebilecek olan muazzam kafasını 50 tı. Şimdi asıl mesele onu gözden kaybet dı. Cedric Lacy istemiyerek inkisar dolu gittikçe büyüyerek iyiden iyiye belli oluPaddy Mills teselli olarak: rünce Cedric, demin ona saldırdığı vakit memekti. Muvaffakiyet bu takibin neti bir sesle haykırdı. Willy Koster teklif et yordu. Belki, dedi, Pumpkins kaçan kuşu ti: nasıl kendisini derhal boğazlamadığını cesindeydı. Cedric Lacy bir ses işittiğini zannetti, yakalamıştır da orada bari talih bize yâr kendi kendine hayretle sordu. Paddy Milss birdenbire Cedric Lacy İster misiniz Sir ateş odeyim? Ba bir parolaya, daha ziyade bir dil hareke olmuştur. Ihtimal 0 bizi, ihtiyarın evinde nin kolunu yakaladı: şım hâlâ görüyorum, eğer kaçırırsam Al tine benziyen bu şey, cesaret vermek için bekliyordur. Şüphesiz hayvan böyle yetiştirilmiş ve (Arkan var). Nehre geldik Sir, diye bağırdı, lâ lah belâmı versin! söylenmiş bir »öze benziyordu, Bir dagene kendi ihtiyarile genc zabite dokun