1 Nisan 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

1 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CÜMHURIYET KüçUk İHikiye 1 Nisan 1936 Güzel ve çirkin Kanlı bir cinayet Sarayburnu mahzenlerinde bir adam öldürüldü BERLİTZ 1 Bir bayram günüydü. Hasan Babayı tanıyanlar onun elini öpmeğe gelmişlerdi. Bunlann arasında, Fransada tahsillcrinı bitirdikten sonra memlekete avdet eden Demirle Ay da vardı. Hasan Babanın hoî sözlerini dinlemek için bir mindere oturmuşlardı. İhtiyar, çocukluklannı tanıdığı şitndiki bu filozoflara nasıl muamele edeceğini düşünür gibi, susuyor, sadece dinliyordu. Herkes Avrupadan yeni gelen delikanlılarla mçşguldü; onlara binbir sual soruluyordu. Ayla Demir gördükleri güzel yerleri, yüksek san'at eserlerini anlatıyorlardı. Muzibin biri, delikanlılardan ziyade Hasan Babaya takılmak istiyerek: Nasıl, dedi, güzel kadınlar gördünüz mü? Demir cevab verdi: Vallahi bilmem ki ne diyeyim, güzellik o kadar nisbi ki kusura bakmayın, frenkçe bir kelime kullanacağım daha doğrusu, o kadar avbitraire birşeydir ki! Tevazuu hiç sevmiyen Ay, belki de biraz malumat taslamak için hemen itiraz ettı: Ne münasebet canım, güzellik mutlaktır! O halde güzel kadın tipi körler memleketinde değişmiyecek demektir. Elbette. Hasan Baba ilk defa olarak söze kan?tı. Mavi gözlerinde uzun senelerin derin hüznü okunuyor gibiydi. Gencler sanki bu münakaşalarile onun kalbinin çok hassas bir teline dokunmuşlardı. Geçmiş zamanlann karanlığından çıkanr gibi derin bir göğüs geçirdikten sonra: bine bakın ki biri gayet güzel ve cazibeh, öteki ise bilâkis çirkin ve cazibeli olmakEvvelki akşam Sarayburnunda mah tan çok uzaktı. Güzelin ismine «G» diyelim, çirkinin de «Ç». «Adsdız» «G» ye zenler içinde bir cinayet olmuş, bir uzunuzadıya kur yapıyor, fakat hiç birşe adam kafatası sopa ile parçalanmak suye muvaffak olamıyordu. «Ç» ise herşe retile öldüriilmüştür. Muharririmizin yaptığı tahkikata göre ye lâkayd gibi duruyordu. Geceleri lâmba ışığında iki kızkardeşin benzerlikleri cinayet şöyle olmuştur: Sarayburnunda surların dışmda deniz daha artıyordu: Birinin karışık yüzü öbürünün muntazam hath çehresmden hiç kenannda birçok mahzenler vardır. Bu ayırd edilemiyor; «G» nin gözlerinin par mahzenlerin çoğunda serseriler yatıp kalklaklığı lâmba ışığında sönüyor, «Ç» nin makta, bir kısmında da paçavra toplayıkederli gözlerile bir oluyordu. Hallerile cılan i? görmektedir. Bu mahzenlerden sesleri birbirlerininkinin ayni olduğu için birisini Gül Mehmed adında bir İranlı «Adsız» her seferinde kendi kendine so tutmakta ve Adalardan, Pendik civarlarından topladığı paçavralan motörlerle rardı: buraya taşıyarak yünlü ve pamukluları Tabiat ayni malzeme ile nasıl biri ayırıp satmaktadır. Gül Mehmedin ya sini güzel, ötekini çirkin yapmış! nında Selim Hoca isminde 60 yaşlannda Geceleri ekseriya geç vakte kadar hep bir adam çalışmaktadır. Evvelki sabah beraber bahçede otururlardı. Gül Mehmed mahzenden ayrılrnış, ak Bir akşam «Adsız» uçuşan yıldızlara şam saat 6 raddelerinde gelmiştir. Kapıdalmıştı. Başını yere indirdiği zaman nın önünde Selim Hoca diye bağırmış, «Ç» nin koltuğunu boş bulmuştu... «G» fakat ses alamayınca içeri girmis. ve adamhâlâ orada duruyor ve ağacın gölgesinde cağızın beyni patlamış bir halde yattığmı iyice seçilemiyordu. Gecenin güzelliğile görünce Akbıyık karakoluna haber ver mestolan «Adsız» tatlı tatlı şeyler fısıldı miştir. yarak kadmın elini avcuna aldı. Ondan Bunun üzerine keyfiyet emniyet ikinci sonra kendisine çekti... «G» inler gibi: sube müdürüne ve müddeiumumiliğe ha Benim hakkımda ne düşüneceksi niz? diyordu. Ilâhî olduğunuzu... «G» karanlıkta da aydmlıkta olduğu kadar güzeldi: Derisi göze nekadar tatlı görünüyorsa elle de o kadar yumuşak hissediliyor, saçlan ipekten bir kürk gibi dağılmış, genc vücudünden ince bir koku yayıhyordu... ber verilmis ve cinayetin olduğu mahzene başta müddeiumumî muavinlerinden Cevdet, polis ikinci şube cinayet masası âmiri Hulusi, komiser Alişan ve diğer polis memurlan giderek tahkikata başlamışlardır. Türkçe, Fransızca, Ingilizce, Italyanca, Almanca, Rusça, v. s. KAYID MUAMELE6I BAŞLAMıŞTIR. Tecrübe dersi parasıztür. Istanbul Ankara 373 Istiklâl caddesi Konya caddesi RADYO Bu aksamki program j BÜKREŞ: 12,35 15,10 plâk ve haberfer . 18 dans mssiklsi 20 borsa, piyasa J 20,15 plâk 20,40 sözler 21 şarkılar . 22 radyo orkes. trası 22,30 sözler 22,45 koıjserln deva m mı 24 konser nakli. VARŞOVA: 19 oda musikisi . 19,55 skefl 21 haflf musiki (plâk) 21,55 sözler 22 Şopen konseri 22,40 ıdebiyat . 23,15 dana 24 sözler . 24.05 pi MOSKOVA: 19.15 konser 20 mikrofon i tiyatrosu 21.15 festival eı lsyonu 22 ^.bancı dil . lerle neşrlyat. PBAG: 17,10 hafif miteiki 17,55 çiuk tlyatro. su 18.40 plâk . 18 45 konftfaru . 19,10 almanca neşrivat. Muhtellf 20,50 kansık musiki, sözlü. şarkılı Edebljat 22 haberler caz revüsü 23,15 espeıfento dersl . 24 15 caz orkestrası. BERLİN19 jarkılar fSoprantenor) . 20.45 aktüalit* . 21.15 mlllî neşrivat 2Î haberler 23.30 gece musikisi ve dans. MİLLÎ Billur sesli Bugünden itibaren Mevsimin en büyük filrni SİNEMADA ADAM DU BARRY J O S E MOJiCA'yı dinlemeğe hazırlanınız olan Son defa olarak GiTTA ALPAR'ın büyUk bperetl 3 T KORSANLAR DEFiNESi Şarkılar Kralı •••••••^•^•••«^^^^^•i R O S i T A ile beraber M O R E N O çevirdiği son filmi Şaheserinde en güzl aşk şarkılarını dinliyeceksiniz. (JOSE MOJICA) bu filmi çevirdikten sonra Meksikadaki çiftliğile meşgul olmak üzere sinema hayatından çekilmiştir Y dan SAADET GECESi TtibtT SÜMER Sinemasında Ik,Tm S A R A Y Sinemasında Fransızca sözlü 18 30 radyo salon orkestrası • 20 Türk uMkisl terakki edjyor adh kocferans ve Türk musiki esorlerinden T>arealar 20.30 Konservatuardan nakil (frkel, Llst, Cavkov.'ki. Mozart) İ2.20 kanşık neşrl vat J4.15 caz. dır Bu gece nöbetçl olan eczaneter şunlarf.stanbul cihetindekilsr: '< Cesedde yapılan muayene neticesinde Meşhur Yıldızlardan katillerin Selim Hocanın üstüne anî olaSinemanın en güzel kadım M E R L E O B E R O N rak hücum ettikleri ve sopalarla beynini Jönprömyelerin en gGzeli L E S L İ E H O W A R D parçahyarak öldürdükleri anlaşılmışhr. Bir gece mehtabda gene buluşmuşlardı. îhtiyarın sigarası da yarı halde yerde kanh sopalarla birlikte bulunmus.tur. Ah, evlâdlar, dedi. Ne boşuna Her zamanki yerlerine gidiyorlardı, Cinayetin neden isjendiği araştınlmağa kavga edersiniz? Güzellik hislere bağlı «G» nin bütün yüzünü kapıyan tül ağacdır. însandaki görme hassası diğer hisler lara takıldı, kaldı. Genc kadın bir çığlık başlanmıs ve ilk olarak mahzende bulu iizerindeki tesirini suiistimal ederek birçok kopararak yüzünü kapadı. «Adsız» nan paçavTalann yerinde olmadıklan göintıbalan galatlaştınr. «Ç» nin yüzünü farketmişti. Fakat hiç ze çarpmış, bu suretle ihtiyan hırsızların öldürdüğü anla|ilmı?tır. Tahkikat derin Demek ki köpekler bu cihetten in bozmadı. filminde aşıkane maceralar yaşıyacaklardır. leştirilince bu mahzene 15 gün evvel de sanlara faıktir? Belki fena bir inkisara ugramıştı, lâkin Erguan çiçeği âşıkı ... MUntahab bir film. meçhul hırsızların girerek paçavra çal Belki de... Bakın bir arkadaşımın hic birşey göstermedi. Her zamanki gibi dıkları anlaşılmıştır. Bunun üzerine ci llâveten : Paramount Jurnal'de : Paris'de Venibaşına gelen bir vak'ayı anlatayım da «Ç» nin akasmdan gitti ve her zamanki varda bulunan süpheli kimseler sorguya I zelosun ölUmii vesaire ... v. s.... dinleyin. Kendisini hepiniz tanıdığınız gibi onunla tatlı bir saat geçirdi... O ka çekilmiştir. için isim söylemiyecek ve sadece «Adsız» dar tatlı ki, kasabadan şehre döndügü vaMüddeiumumî muavini Cevdet dün diyeceğim. «Adsız» bir iş için E... kasa kit bile her hafta oraya gider ve her zaakşam geç vakte kadar şüpheli kimselerin basına gitmişti. Orada iki dul kızkardeşe manki gibi tatlı tatlı saatler yaşardı. sorgulannı yapmıştır. Şimdilik katillerin Diisafir oldu. Bu iki kızkardeş birbirlerine Nakleden: kimler olduğu belli değildir. Maktulün Umumî raleb ve arzu üzerine fevkalâde benzerlerdi. Fakat işuı gariF. VARAL Şehremininde oturduğu ve löğusa bir kaŞarkılar, danslar, zevk v e hlmlerin filmi ve nsı olduğu tesbit edilmişrir. Cesedm gö neş'e, ihtişam filmi CHARLES BOYER'nin mülmesine izin verilmiştir. DfCK POWELL RUBY KEELER DANIELE DARIEUX JOAN BLONDEL ihtilâl Ciçeği YILDIZ Sineması Aksaravda fEtem Pertev). Alemdarda fSırrı Basim>. Bakırkörde rMerk<»z\ Be vaz'dda fBeikls). Eminfinünde (A Minasyan), Penerdc fEmilvadi) Karagümrükte fSuad). KMoükiDazarda (Ha^an Hulusi), Samatvft Kncamu<;tafa»asa^a CRıdvan), Sehrpmtninde f Hamdn. Şehzadebaşın A da 'İsmail Hakkıi. BevoSiu cihetlndekikr: Gaiatada fKaraköv). Hasköyde fEfalk), d M»rVz\ Sanverde fOs . «slid* 'Nnrei'eclvan). Takiimde , fErtnSrur, f8 Baronakyan), Kad'köv ve AdalardakiİT: 'Sinasil. Hevbel'de (Ta nnn. Kad'köv Pa'yvfltmda fRifatV Mo. dada cahhat), Üsk«ar İskeîebaşında f > ' k ) YENİ ESERLER Manbul Maeazin İstanbnl Maearinin JJrdüncö savısı güzel yazılar. zarjf rp5irrf,rı Varlık Varlık mecmmsının 1 nlsan tarihli 66 nrı etvm Nahfd 8im. Yasnr Nahi Hamid Madd V?sfi MaHr. Abdıilljsk Sinasi, Mirac. Cevdet Kndret, înidFaik.A Gaffar! n°hfc FnTPr vp pRşad Cemfjln rıakale. hL kâve ve »ilrlerlle eıVnr.rtır. Tavıiye ederiz. TURK Sinemasında BAYANLAR Eyfele otomobil de çıkaracaklarf Doğunı Adana orta oknl direkürü Bay Fazıl Erimin refikası Taksimdt Aluan has lanesinde bir erkek çocui dunyaya getirmiştir. Adı Yücel konaı çocnçun ebeveynini lebrik eder, pvrtça uzun ömürler dileriz. Kuduz bir kurd 4 kişiyi öldürdü Nurmansk 31 (A.A.) Dialekseıvsk bölgesinde, iri, kuduz bir kurd 4 kişiyi dalamış, bunların dördü de aldıkları yaralardan ölmüştür. fcn büyük Fransız artistlerinin en büyük filmi M. Titulesko avdet ediyor Londra 31 (A.A.) M. Titulesko, Romanyaya hareket etmeden evvel veda etmek üzere, öğleyin, M. Edeni ziyaret etmiştir. Ilâhlar Eğleniyor MEYERLİNG A K Ş A M ile beraber temsil ettikleri Henry Garat Armand Beınard Marguerite Moreno Florelıe Jeanne Boitel Pek yakında TüRK Sinemasında B I R Ş A H E S E R Şaheseri bugün matinelerden itibaren tekrar göstermeğe başlıyor FRANSIZ liyatrosu Hdk Opereti Bu akşam saat 20,45 te Senenin en cfizel, en hissî ve ne eşine, ne de benzerine hiçbir vakit hiçbir sinemada tesadüf edılmiyen M E L E K Sinemasında c DAViD KOPERFİLD"".S .»r Bütün Istanbul halkının alkışlarını toplayacaktır M Ü S T E S N A Y A R I N T l R L A KUŞU •Bahçe Mimarı11 Mevlud Eaysal Parklann, anıt, meydan, çoeuk v« köşk bahçelerinin en modern usullerle tarh ve taksimatuu, plânIaruıın ikzarını ve araziye tatbikatuı deruhde ve taahhiid eder. Sergilerde; balolarda, düğün ve ni^anlarda bahçeli salonlar hazır lar. Apartunan ve köşklerde okuma ve htirahat için lüks kış bahçeleri tanzim eder. Mttessesat ve hususî bahçelerin dairnî nezaretini kabul eder. Kataloğunu istiyenlere gönderir. Istanbul dördüncü Vakıi han dördîntü kat No. 18. Telefon 2253" Fransızca sözlü Metro Goldvyn Mayer süperfilmi, baş rollerda: F R E D D Y LEWİS 1 B A R T O L O M E W BARRYMORE MAUREN O'SULLiVAN STONE LiONEL Yarın gece verilecek oıan GALA müsameresi için numara.ı biletlerinizi şitndiden aldırınız Telefon 40868 T iinemasında ( Bugün ) saat birden itibaren matınelerde iki filim. Pariste 1937 sergisine hazırlanıhrken geven asırdan kalma £ytel kulesıne de bir şeyler yapmak akla gelmiş olacak ki Andre Basdevant isminde bir mühendis buraya otomobil çıkarmağı düşünmüş. Resimdeki plâna göre otomobiller, iki yarr daki dolambaclı kulelerde döne döne kulenin orta katma kadar çıkacaklardır. TAN Güzel Günler I AşiVte' SiMONE SiMON [ g Bugün bu filmın son günüdür. CHARLFQ POYER M i K l l V . , A V S .Y e n i FLO RELL 43374 „ F o k s J u r n a L T e l vardı. Biraz kısa ve yıpranmış ceketinin Bradley Micholsdan Cedric Lacyye bir üzerine bir muşamba geçirmiş, gri panta kaç kere dolaşbrdı. lonu ile siyah ayakkabılan arasından beKendine tamamen hâkim olmak ve tCumhuriyet» in zabıta romant 8 yaz çorabları görünüyordu. Elinde, Lon ihtiyarı iyice tetkik etmek istiyen Cedric dranın bitmez tükenmez yağmurlannı Lacy bu vaziyetten istifade ederek hemen yiye yiye rengi solmuş bir melon şapka, söze başlamadı. Sükutu ilk bozan ihtiyar ve gözünde de, bir kordonla kulağının oldu. Üç gencin de gözleri, sevki tabii ile, Titrek bir sesle: kaprya dikildi. Birkaç saniye sonra bu arkasına bağlanmış bir gözlük vardı. Takma kıravatı bir kordelâ halini almıştı. Kendisini görmege geldiğim zat, radan esrarengiz adam içeri girecekti. Her üçü de o kadar dikkatli bakıyorlar Kimbilir kaç gün evvel kolalanmış olan Mösyö Cedrie Lacy, içinizden hangisi dı ki, görenler, muhakkak ki kapıyı şef gömleği, iyi döğmelenmemiş yeleğinden dir, diye sordu. faflandırarak arkasmda duran adamı dışarı çıkıyordu. Büyük ve kıvnk bur Doğrudan doğruya istifsar edilen seçmek istiyorlar, derdi. nu, çetrefil ve uzun sakalı ile, Whitec Cedric Lacy iğildi ve yeni gelen adama Nihayet kapı açıldı geçen zaman hapel mahallesinde bulunan Rus yahu doğru ilerledi. genclere o kadar uzun gelmişti ki, bir e dilerini andırıyordu. Benim, Mösyö. Fakat herşeyden bediyet sanki Batesin sesi yükseldi: evvel, sizi burada görmekten hayrete Fakat kendisinde insanın nazan dik Sir girmek lutfunda bulunurlar katini en çok celbeden, kalın camıa he düştüğümü söylemek isterim. Scotland mı? Yard misafirlerine, zabitlerin ikametgâh Şimdi kapı ardına kadar açıktı ve e men hemen birer pertavsız gibi gb'zlük adreslerini bildirmek nizamata muhalif çikte, daha hâlâ tereddüd eden bir adam lerinin arkasmdan durmadan kırpışan, et tir ve... yardı. Sonunda içeri girmeğe karar ver rafı kırmızı gözleri idi. Bunlara bakmak İhtiyar, delikanlıya cümlesini bitirtmedi ve gencler onu ışıkta iyice görebildiler. insanı rahatsız ediyordu. İhtiyar Thalma Rudensi sadece kaça di. Bu, kısa boylu bir adamdı, giyinişine Hey Allahım! Fakat sizi bulmak hiçbir ihtimam vermemişti. Üzerindeki maklı bir bakışla süzdükten sonra gözle•lbiselerin uzun zaman giyilmiş bir hali rini Cedric Lacyden Bradley Micholsa, için yerle gökü alrüst ederdim. Sizi gör Besi kırk iki gece Yazan: Charles de Richter mem lâzımdı. Ne olup bittiğini anlamıyorsunuz demek? İhtiyan bir nevi sinir titremesidir aldı, Cedric Lacy, onun alnında ter damlalarının parıldadığını görür gibi oldu. Hiç şüphe yoktu ki bu adam en müthiş bir heyecan darbesi altında eziliyordu. Cedric Lacy: Bakın, dedi, oturun ve şunu içiveİhtiyara okkalı bir viski kadehi uzattı. İhtiyar kadehi dudaklarına götürerek bir yudumda boşalttı. Bundan sonra elile yüzünü sildi ve derin bir nefes aldı. Nihayet: Aman Allahım, dedi. Beni, sizden başka kimse kurtaramaz! Pencerenin yanında hareketsiz duran Thalma Rudens, odada bulunduğunu hatırlatmayı istifadeli gördü: Baksanıza, Cedric, korkanm ki Bradleyle ben burada fazlayız. Mösyönün size söyliyeceği şeyler elbette mahremdir. O halde müsaade ederseniz... Sesı işiterek titriyen ihtiyar, genc kıza rın. ya. Başlangıcda, birinci sahifedeki kur şunkaleırie yapılan işaret?!.. Hı, evet! Pekı bundan ne çıkar? Bu sizi ne diye korkutuyor? Çütkü öbürüne de ayni kitab gönderilmişti. Sonra onu öldürdüler. Onu katlettiler. Ve zavallı hiçbir şey yapamaBir saniye kadar tereddüd etti ve sonra dı! gene söylemeğe karar verdi: Obürü mü? Sj;y demek isü'yorsu Çünkü korkuyorum. nuz galiba, şey... îhtiyar bu sözleri öyle bir ürperme ile îhtiyar sükutu kalul ettirmek için iki söyledı ki, Cedric Lacy bir adım ilerliye elini havayı kaldırdı ve başını salladı. rek giti, onu omzundan tuttu. Evet! Evet! O! Korkuyor musunuz? Amma ne Demek onu Unıyorsunuz? den? İhtiyar, bu sual oıu müşkül bir mevİhtiyarın kafası bir müddet sallandık kie düşürmüş gibi, jerinden sıçradı ve tan sonra durdu. Cedric Lacynin elinde heyecanlı bir sesle ccab verdi. tuttuğu kitabdan gözlerini ayıramıyordu. Evet. Hayır, yani... Bir zaman Kitabdan işte. Bunu siz de biliyorlar! Çok oluyor, fatat şimdi artk de sunuz! ğil. Yalnız, herşeyi gazeteler vasıtasile İhtiyan söyletmek istiyen Cedric Lacy öğrendim ve kitab bına gönderildigi vadevam etti: kit, korktum, çünkü ounun ne demek ol Aman! Hamletten h a ! Fakat bu duğunu anladım. lş:e o zaman hemea kitabda bu kadar korkunc ne var ki? geldim, sizi buldum. (Arkan *orj Aman a canım, bilmiyor değilsiniz doğru döndü. Kesik kesik: Hayır, hayır, dedi. Kalmanızı tercih ederim. Yanımda nekadar kalabalık olursa kendimi o kadar rahat hissederim. Çünkü....

Bu sayıdan diğer sayfalar: