1 Nisan 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

1 Nisan 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 Nitan 1936 CÜMHURİYET SON TtLEFON HABERLER TELCRAF VVTCLSİZLE Yıllık toplantılar Dün de birçok şirketler hesablarına baktılar Şehrimizdeki anonim, kollektif ve kooperatif şirketlerin her yıl yapılması mutad olan heyeti umumiyelerinin sonunculan da dün yapılmış ve bu suretle toplantılar tamamlanmıştır. Bunun için şehrimize gelmiş bulunan İktısad Vekâleti mü fettiş ve murakıb komiserleri cumartesiye kadar şehrimizden hareket edeceklerdir. Yalnız geç kalmış birkaç şirketin toplantısı için Vekâlet müfettişlerinden Nahid bir müddet daha şehrimizde kalacaktır. Dün de Anadolu Demiryolları ve Haydarpaşa Liman şirketi heyeti umumiyeleri bu şirketlerin işile uğraşan Cumhuriyet Merkez Bankasmda yapılmıştır. Bu şirketlerin işleri filen devlet elinden ve Nafıa Vekâleti tarafından idare edilmekte olmakla beraber şirketler kanunî tasfiye yoluna da girememiş bulunduklanndan heyeti umumiyeleri de şirketlerin mevcud bulunduğu esasına dayanılarak yapılmaktadır. Selânik Bankası heyeti umumiyesi de dün Bankanın Galatadaki merkezinde yapılmıştır. Telefon Şirketi heyeti umumiyesi ekseriyet olmadığından yapılmamıştır. Yunanistandaki grev Kalamatada çıkan grev her tarafa yayıldı Bütünfırka reisleri yarm toplanarak vaziyeti görüşecekler. Kalamatada örfî idare ilân olundu Atina31 (A.A.) Kalanıatada grevler b>ün ameleye bulaştı. Grevciler bir şey ı^ılemiyorlar. Hükumet, grev lerden eviel iki komünist meb'usun Ka lamatayagittiğini, Yunanistanın muhtelif yerlerind» vâsi mikyasta teşvikler yap tıklannı İğrenmektedır. Pirede. tiitün ve sun'î gübîe ameleleri grevde ısrar ediyorlar. Poliie arbedelef oluyor. Dejıiryolu amelesini de kaynaşmalar vardırj M. Dtmircis komünist cerey^nlanna Atinadaı mukabc*le olunacağmı löyledi. Umum frka reislerile Maksimos, Mihalakolulos perşembe günü M. Dericisin evinde toplanacaklar ve Yunanistanın umumî siyasetini kararlaştıracaklardır. Çaldarisle Maksimos, içtimadan sonra Yunanistanın Balkanlar haricinde taahhüdlere girmediğinin bir tebliğle ilânını hükumetten istiyeceklerdir. Haftaya Yunan donanmasile hava kuvvetleri müşterek manevralar yapa caktır. Grevci Selânik Universite tale beleri derslerine başlamazsa askere alı nacakları kendilerine bildirldi. Kalama tada örfî idare ilân edileceği söyleniyor. URDDÂN AZILAR Yazan : ismail Habib İHEM NALINA MIHINA Müstemleke yağmasında büyük haksızhk olmuş! nümde, bir İtalyan propaganda vesikası duruyor. Bu vesika bir grafiktir ve îtalyanın Büyük Harbde İtilâf devletlerine yaptığı yardıma aldığı müstemlekeler arasmdak nisbeti, daha doğrusu İtalyan noktai nazanna göre, nisbetsizliği ve adaletsizliği göstermeğe çahşıyor. 1919 da Versay muahedesile fapılan yağmada bana az verdiler, kendieri çok aldılar diye şikâyet için yapılmış olan bu grafiğe göre, Fransa, 7,935,000 asker seferber etmış, 1,282,300 makîul vermiş. Bu zayiat umumî nüfusuna nazaran yüzde 20 nisbetindedir. Fakat 922,000 murabba kilometroluk ve 4,235,000 nüfuslu müsemleke almış, taksim edilen müstemlekeer yüz addedilirse arazi bakımından bunun yüzde 28 ini ve nüfus itibarile de yüzde 26 sını Fransa almış. îngiltere, 5,704,000 asker seferber etmiş, 630,000 ölü vermiş, umumî nüfusuna göre zayiatın nisbeti yüzde 12 dir. Fakat 2,260,000 kilometro murabbaı müstemleke almış. Bu müstemlekelerin nüfusu 9,335,000 dir. Yağmadaki hisesi arazi itibarile yüzde 68, nüfus bakımından yüzde 56 dir. İtalya ise, 5,230,000 asker seferber etmiş, 672,000 maktul vermiş, umumî üfusa nisbet edilince zayiatı yüzde 15 tir. Fakat yağmada kendi hissesine yalnız 00,000 murabba kilometroluk. 90,000 nüfuslu müstemleke düşmüş. Bu hissenin nisbeti, arazi itibarile yüzde 3, nüfus iti)arile yüzde yarımdır. Grafiğin bir eksiği var ki onu da biz amamlıyalım. Zayiat listelerinde İngilere ve Fransanın müstemleke askerlerinin verdikleri ölüler dahil değildir. Onan hesaba katınca Fransanın zayiab 1,400,000, îngiltereninki de bir milyona yaklaşır. îtalyan grafiğini yapanlar, zayiat raamlan itibarile belki haklıdırlar. Fakat aslan payını unutuyorlar. Eğer, îngiliz donanması denizlere hâkim olmasa ve Almanyayı açlığa mahkum etmeseydi, Almanya ile müttefikleri harbi kazanırlardı; o zaman İtalya hiçbirşey alamaz ve muıakkak üstelik birşeyler de verirdi. Graiğin bir noksan tarafı daha var: îtalya, az müstemleke almıştır amma müteveffa Avusturya Macar împaratorluğuna aid araziden hayli mühim bir parça yutmuştur. İtalya, yalancı 14 maddesile manen ve Avrupaya gönderdiği 2 milyon askerle maddeten harbin itilâf devletleri tarafından kazamlmasında büyük rol oynarmş lan Amerikaya, hiç birşey verilmediğini düşünerek yağmada kendi hissesine düşen parçalara şükretmeli değil mid'r? Kilis ve Mercidabık =• Bir ovalık coğrafyada bir ummanlık tarih. Dabık ovasının böyle yad illerde kalışı; yanışımız bu topraktan çok o bir ummanlık tarihedir İnsana şimal yokuş, cenub iniş gibi gelir. Antebden kalkan otomobilimiz cenuba doğru eskinin bir günlük yolunu bir saatte ahrken meğer pek farkında olmadan üç dört yüz metro inmişiz. Son tepeyi dönünce şose bağlarla zeytinliklerin nefti yeşilliğine daldı. Garbe yönüldük. Solumuzda engin bir ova, sağımızda büyükçe bir tepe. Tepenin göğsünde uzaktan deniz rengini andıran koyu bir gölgenin lâciverdliği; orası baştanbaşa zeytinliktir. Tepenin sırtı dama çizgileri gibi hendeseli bir ahenkle işlenmiş, orası da hep bağlıktır. Üzüm kütüklerile zeytin ağaclarını yüklenen tepe iki yanından hafif meyilli ve daha basık sırtlı iki tepeyi uzatıp kıvırarak at nalı biçiminde önü cenuba açık bir kavis yapmış: Kilis bu kavsin içindedir. Kasabanın ortasında yeni yapılmış, kârgir, iki katlı, pencereleri kemerleme, eşine vilâyetlerde bile nadir raslanır bir hükumet konağı. Garbde ve en ucda gene ki katlı ve güzel bahçeli ortamekteb. Şarkla şimal arasında uzun sırtındaki kiremidlerinin taze kırmızılığı panldıyan bir otel. En şimalde gene iki katlı, gösterişli kârgir bir eşraf konagı. Şuraya buraya serpilmiş bu beyaz gövdeli yapılar arasına hep kerpiçten yapılma, damlan toprak, duvarları toprak, ve boylan topraktan ayrılamıyor gibi basık dört beş bin ev sıkıştınnız ve gene şuraya buraya her birinin yanmda bir minare yükselen kurşunlu üç dört kubbe yerleştiriniz: îşte Kilis. ya Yavuz geliyor. Timure yenilenin torunu ikinci Mercidabık cengini verecek. Birinci cenk sadece bir zaferdi, gelip geçri; ikinci cenk bir fetihtir, bir vatanı birkaç misli büyüten bir fetih. Timur, karşısına çıkan devletin ordusunu yenmişti; Yavuz; yendiği ordunun devletini kaldıracak. Bu seferki bambaşka bir geliş. Mısırlının elçilerine dedi ki: «Varın, Gavri denen sahibi cevre haber verin, ben binayı devletini fenaya vermeyi mukarrer kıldım.» Mukadderatımız göklerde mi yazılıdır? Bu söyleniş göklerden bir iniş gibi. Bu seferki gelen önüne geçilmez bir kader halinde geliyor. 1516 ağustosunun 24 üncü pazar günü. İki ordu karşı karşıyadır. Önümdeki sonsuz ovaya bir daha bakıyorum. Belli bu dümdüz toprak üstündeki harb bir şatranc tahtasında gibi yapılacaktır. Cenklere daima coğrafya da kanşır. Bir dağa yaslanır, çevrilmekten kurtulursun. Bir nehre kurulan köprü birine zafer, yıkılan köprü ötekine hezimet olabilir. Bazan bir boğaz bir orduyu mıhlamış, bazan bir bataklık bir orduya mezar olmuştur. Halbuki Dabık ovası: Ne tümsek, ne çukur; ne darlık, ne sarplık; ne ırmak, ne batak; burada yapılacak cenge karşı coğrafya sıfıra indi. Once toplan zincirliyoruz. Her biri dört atla çekilen sahra toplan, beş altı yüz kadar. Her biri otuz kırk beygirle çekilebilen ağır toplar, iki yüz kadar. Tekerlekler yere gömülerek, toplar birbirine perçinlenerek, şu ovanın böğrüne bir anda demirden bir sed kuruldu. Bir asnn öte ucundaki Mercidabık filin cengiydi, beri ucundaki Mercidabık güllenindir. Mısırlılar çıkkın iki uclarile kavisleme bir vaziyet aldılar. İki yandan kesif atlı kütleleri. Orta kısım arka arkaya üç çeşid askerle üç kat derinlemesine yerleştirildi. Belli saldınşı cenahiara, dayanışı merkeze veriyorlar. Yaman bir ordudur bu. Bizi bile Yavuzun babası zamanında üç defa yenmişlerdi. Karşımızdakiler de Türktür. Frangın vaziyeti i •• • «.mmıı.MllllllIllllllllllllllllllllllllüllllltlllllllllllllllllllllllllliM! Ungara vapuru Maliye Nazırı son riva Karadenizde ikiye bölündü, ölenler var yetleri tekzib ediyor Paris 31 ( A A . ) Finanl Bakanı M. Regnier, frangın guya kıymttten düşürüleceğine ve altın ihracatına ambar go konacağma dair olan rivayederi kafiyyen tekzib etnıiştir. Bakan, Fransanın finansal durumunun çok müsaü oldu ğunu, bütçenin mütevazin, haziıenin her türlü taahhüdlerini ifa edecek bir halde bulunduğunu, Fransadaki altB mevcudunun dünyadaki altın meicudlannın hepsinden daima fazla olduğuiu, ekonomik faaliyetin gittikçe arttığını<ve toprak mahsulleri fiatlarmn durmadal yüksel diğini söylemistir. Novorosisk 31 (A.A.) Kayalıklara oturup ta S. O. S. imdad işaretleri veren Ungara vapuru, bir Sovyet Buzkı ranı tarafından bulunmuştur. Ungara vapuru şiddetli bir fırtına yüzünden ikiye bölünmüş bir haldeydi. Bunun içinde bulunup ta boğulanların sayısı henüz belli değildir. Bez fabrikaatnın bir senelik kârı Sümer Bank Bakırköy bez fabrikası heyeti umumiye toplantısı dün bez fabrikasının hususî salonunda yapılmıştır. Içtima iki saat kadar sürmüştür. Toplantı İktısad Vekâleti komiserlerinden Rıdvanın başkanhğı altında yapılmış ve murakıb raporu kabul edilmiştir. Bundan sonra 935 senesi zarfındaki kâr ve zarar hesabı tetkik ve neticede vergiler tenzil edilmeden 1690 lira 37 kuruş kâr olduğu tesbit edilmiştir. Bundan sonra da müddetleri hitam bulan üç idare heyeti azası yerine asil olarak Osman, Cezmi ve Salih, yedek olarak ta Nuri, Kemal seçil mişlerdir. Neticede elde edilen 1690 lira 37 kuruş kânn hükumet vergileri aynldıktan sonra kalan kısmının % 10 nunun ihtiyat akçesi olarak saklanması, % 10 nunun idare heyeti azalarına Levzii; nin ikramiye suretile şirket memurla/CJ nna verilmesi ve geriye kalan % 75 nin de sermayeye ilâvesine karar verilerek toplantıya son verilmiştir. Bir Japon vapurundan da haber yok Honkong 31 (A.A.) Teian adındaki Japon vapuru dün akşam, Hainan boğazı civarında batmakta bulunduğunu bildirerek, telsizle imdad istemiştir. Biraz sonra vapur işaretlerini kesmiştir. Etraf taki vapurlar kayalık olan o taraflara gidememektedirler. Teian vapurundaki otuz kisinin akıbeti meçhuldür. Almanyadan sonra Avusturyada da mecburî askerlik mi? Viyana 31 (A.A.) Avusturya Başbakaıı 3u?nig< yann saat II de Avusturya meclsinde dış siyasrt hakkında bir nutuk söyiiyecektir. Bu nıtuk bütün Avustury* raiyolan tarafmdm neşro lunacakhb Çok iyi mmbalardan Öjrenildiğine göre, Basbalan Avusturyad< mecburî • »îcerliğin yeriden tesisini biHirecektir. * Demiryolarımıza firgorifik vagm temin edildi Ankar» 31 (Telefonla) Türkofis beynelmilel firçorifik vagon şirketlerile temasta bulunnuş ve müsakl şarthrja Devlet Demiryjllanna vagoı kiralanmasını temin etmrtir. Bu suretle Anadolu içerilerine, Surre, Filistin, Irak ve sair memleketlere tae balık ve yaş meyva sevki kolaylaşaaktır. Izmir 31 (Hususî muhabirimizden) Pınarbaşı jandarma onbaşısı Kütahyalı Mehmed, bugün karısı Hasibeyi îzmir de, Tepecikte eniştesi Mehmedin evinde iki mavzer kurşunu sıktıktan sonra 19 yerinden kasaturahyarak öldürmüşütür. Katil vak'ayı müteakıb ortadan kay bolmuştur. Mehmedin bu cinayeti kıskançlık yüzünden yaptığı zannedilmektedir. Iktısad Vekli îstanbula geliyor Ankara 31 (Telefonla) İktısad Vekili Celâl Baya: perşembe günü îstanbula hareket edjcektir. Celâl Bayır, îstanbulda iki gür. kadar kalacaktır Ve kâlet ihracatı teşkilâtlandırma şubesi Çubuk barajmda balık îngilterenin yaptıracağı harb müdürü Servet te Vekille birlikte gideyetiştirilecek cektir. gemileri Ankara 31 (Telefonla) Çub#k baBu seyahatin Afyon İnhisar idjresinLondra 31 (A.A.) Deyli Telgraf gade yapılacak bazı tetkiklerle alikadar rajında balık yetiştirmek üzere yakında zetesinin verdiği bir habere göre, İn tecrübelere başlanacaktır. Bazı makineolduğu söyleniyor. ler, tohumlar ve yemler getirilmiştir. giliz hükumeti, bu hafta sonuna kadar aşağıdaki harb gemilerinin inşası em Türkofis müdürü geliyor Göllerden ve derelerden muhtelif tatrini verecektir: . Ankara 31 (Telefonla) Türkofis lı su balıkları da getirilecektir. müdürü Mecdet bu perşembe akjamı İsTürkofise devredilen Balıkçıhk Ens 10 dridnot, 5 kruvazör, bir tayyare getanbula hareket etmiştir. Mecdet, İs titüsünün bu yoldaki tetkiklerine mü misi, en az 12 destroyer ve adedi henüz tanbulda Türk Fransız Ticaret Oda tehassıs doktor Litner de iştirak etmek belli olmıyan denizaltı gemisi ve top çeker. sımn 50 nci yıldönümünü kutlulama tedir. merasiminde İktısad Vekili namına buBu program îngilterenin Büyük Harb lunacaktır. 13 ler komitesi reisi Romaya denberi tatbik ettiği en geniş programdır. îstanbuldan Atinaya ve oradan Mısımı gidiyor? 1937 yazında diğer üç kruvazörün dar* "iderek Türkofis şubelerirm çabş Roma 31 (A.A.) 13 ler komitesi ha yaptırılması muhtemeldir. Yukarı malarım ve piyasayı tetkik edecek, orareisi M. de Madariganm Romaya gele daki gemilerin yekun tonajı 175 bin dan Filistine geçecektir. Mecdet, Tel Aviv ve Şam panayır ceği hakkında buradaki îtalyan mehafili ton ve masrafları 35 milyon ingiliz li larına da giderek heyetimizeı başkanlık ademi malumat beyan etmektedirler. Fa rası tutacaktır. Bununla beraber bu siparişler,25 kruedecektir. kat eğer M. de Madariga Romaya ge lirse İtalya kendisile müzakereye giriş vazör, birçok drednot, torpito muhribi Kırıkkalede amele evleri meği reddetmiyecektir. Maamafih ilk topçeker ve denizaltı gemisi inşasını yapılacak konuşmalar yalnız usul meselesine inhi derpiş eden beş senelik plânının ancak Ankara 31 (Telefonla) Kırıkkale sar edecektir. ilk merhalesini teşkil etmektedir. deki amelenin çok bozuk olan ikamet şartlarının düzeltilmesi için arazi satın Meşhur Primadonna Konçita ahnarak bina yaptırılmasm teminen öldü Askerî Fabrikalar tekaüd ve sigorta Londra 31 (A.A.) Meşhur İspanyol sandığı talimatnamesine Ifcyeti Vekile kararile bir madde ilâve edıldi. Bu mad primadonnası Konçita dün bir Londra deye göre, Askerî Fabrikalar tekaüd hastanesinde bir çocuk dünyaya geti sandığı sermayesinden anracağı bir rirken ölmüştür. Ölümün sebebi, şir miktar para ile Askerî Fabrikalar ame yanda hâsıl olan bir düğümdür. Konçilesine mahsus olmak üzere Kırıkkale ta, İngiliz tebaasından banker ve yemiş de arazi satın alarak bina inşasına ve müstahsili Rubinşteinin karısı idi. bunlann bedelleri müsavi taksitlerle ödenmek üzere kendi amtlelerine sat Paris 31 (Hususî) Paris Borsası mağa ve kiraya vermeğe sandığm idare nin bugünkü kapanış fiatları şunlardır: heyeti salâhiyettardır. Londra 75,14, Nevyork 15,17 1/4, BerFeyiz Muhammed Han lin 610, Brüksel 156,62 1/2, Madrid Efganistana gitti 207,25, Amsterdam 1029,25, Roma 120,30 Moskova 31 (A.A.) Efganistan Dış Lizbon 68,25, Cenevre 493,87 1/2, bakır Bakaoı Feyiz Muhammed Han dün Kâ 40 12/6, kalay 211 7/6, altın 140,8, gümuş 19 13/16. bile hareket etmiştir. Belediye kooperatifi, senelik toplantısını dün yapmıştır. tçtimada, kooperatif azalan, kooperatifçilik mevzuu etrafında konferanslar verilmesi hususunda idare heyetinin salâhiyettar zevatla temasa gelmelerini istemişlerdir. Bundan sonra yeni idare heyeti seçilmiştir. İdare heyetine şirketler komiseri Ismail Hakkı, masraf mümeyyizi Necati, muhasebe tetkik şefi Zeki ve muhasebe memurlarından Samih seçilmişlerdir. Ayrıca; varidat müdürü Orhanla Kadıköy kaymakamı Ihsan da murakıbliğe seçilmişlerdir. Umumî heyetAnkara 31 (Telefonla) Medis te okunan rapora göre kooperatif bu sene yann saat on beşte toplanacak, Evkaf yalnız 450 lira kazanmıştır. Kâr az olduUmum Müdürlüğü 935 yılı bütçesinde ğu icin ortaklara dağıtılmıyacaktır. 31,600 lirahk münakale yapılmasına daUsküdar Tramvay Şirketinin ir kanun lâyihasını görüşecektir. toplanttsı geri kaldt Belediye teşkilâtı olan yerlerde muhUsküdar ve Kadıköy tramvaylan şirtar ve ihtiyar heyetlerinin kaldırılması hakkındaki kanuna ek bir lâyiha da ha keti umumî heyetinin dün senelik toplanzırlanarak Meclise verilmişti. Başvekâ tısını yapması mukarrerdi. Bazı esbabdan letten gelen bir tezkere ile bu lâyiha geri dolayı bu toplantı, 18 nisana bırakılmıştır. istenilmiştir. Izmirde bir jandarma karısmı öldürdü Belediye kooperatifi 450 lira kâr etti Bugünkü Mecliste Kilisin dışı böyle amma içi zengin ve toprağı bereketlidir. Yalnız toprağının çoğu hududun ötesinde kalmış. Yirmi beş bin nüfuslu bu kocaman kasabanın ete ğindeki şu kulübe ile yamacındaki şu bina hudud karakollarıdır. Kasabanın kendi bizim, fakat önü bizim değıl. Buna mukabil toprak onların, fakat tarla bizim. Mahsul veren toprağı aldılar, mahsulü almak bize bırakıldı. Halk her sabah tarlalarına gidip akşam evlerine dönüyor. Gündüz vatan dışmda çahş, gece vatan içinde yat. Kilisliler bu tarlaların bütün Bizim cephe futbol hücum hattı gibi faydalarına sahibdir, fakat tarlanın ken sağ ve sol iç, sağ ve sol açık olmak üzere dini satamazlar. Tarlalar yalnız sahible beşli bir gövde halinde dizildi. Biz bu rine değil sahibleri de tarlalarına bağlı. durumla bütün kuvvetlerimizi bir anda Üç tepenin at nalı kavsi içinden Kilis cenge koyabiliyoruz. Halbuki düşman sincabî bir denize bakar gibi sonsuz bir kendi merkezine verdiği derinlik yüzünovaya bakıyor. Arabcada nebatı çok olan den öndeki kalkmadan arkadakini öne geniş araziye «merc» denirmiş. Mercida süremiyecek. Düşman ki adedce üstündü, bık: Şu bereketli ve ucsuz bucaksız ova, bizim tabiye o üstünlüğü sildi. Gerideki ufuklarını belirsiz bir çadır hafifliğile sa toplar daha gümbürdemeden, naradan dece gökün etekleri çevrelemiş, üzerinde önce açılan ağızlar gibi, sessizce havaya iki büyük Türk cenginin verildiği ve iki fısıldıyorlar: îsterlerse adedce de üstün sinde de iki Türk ordusunun çarpıştığı olsunlar! ova; o ovanın üstü yeşil amma belki içi Mısırlılann iki cenahtaki atlı kesafetleri hâlâ kızıldır. demir kütleler gibi iki yanımıza indi. BiTam on beşinci asnn başındayız. Birinciteşrin sonu. Timurla Mısırlılann ordusu bu ovada karşılaştı. Timur merkeze filleri sıralamıştı. Üstlerinde çok kıymetli takımlar var. Iri gövdeleri yaldızlar içinde panldıyor. Sırtlanndaki odacıklara okçular yerleşmiştir. Grejuva ateşi yağdıran yanar oklarla ölüm saçmak için bekliyorlar. Cenk kızıştı. Mısırlılar şiddetle saldırıyor. Fillerin üstünden oklar kızıl kavisler çizerek bir şehab sağnağı gibi düş mektedir. Vay fillere yaklaşana: Zeki hortumlann kavrayıp havaya fırlattığını, yere düşünce, ağır sütunlu ayaklar ezerek pestilleştiriyor. Mısırlılar Halebe doğru o kadar dehşetle kaçtılar ki şehre biran evvel girmek için birbirlerini çiğnerken şehrin önündeki hendeği doldurdular. Cengin ertesi günü Timur ordusu bu ağzına kadar insanla dolu hendek üstünden bir köprüden geçer gibi rahatça şehre girdi! On altıncı asnn başlanndayız. Bu ovazim yanlar sarsılmağa başlıyor. İki uca gönderilen birer fırkayla sarsılış mıhlanışa çevrildi. Yavuz ata binmiştir. «Seyfisarim» denen iğri kılıcı belinde, meşhur iri küpeler kulaklarında, ve altındaki ünlü küheylân kimi taşıdığını biliyor gibi yelelerini ve kuyruğunu dimdik kabartmış; işte bütün merkezle taarruza geçiyoruz. Fakat ne o? Yavuz birden geriliyor; asker hemen işi anladı; Çaldıranda yapılan yapılacak; Mısırlılar yaya cenkçilerin önüne geldiler; yayalann birdenbire zemberekleme açılışı, ve meydana çıkan toplann hep bir ağızdan gürleyişi. Bir gülle Kanso Gavrinin kulağıtozundan geçti; seksenlik sultan inmelenerek, sırtmdaki üç bin altınlık saltanat elbisesile yalnız yere değil, kaçan atlılann ayaklan altına düştü ve dyşen yalnız bir sultan değil bütün bir saltanattı. Sadece dört saat; koskoca bir ordu topyekun ortadan kalkmış; Gavrinin ota Budapeşte radyosunda Türk konseri Ankara 31 (A.A.) Budapeşte rad yosunda yarm akşam Türkiye saatile tam 8 (Je, gene san'atkârlarımızın eser lerinden istifade edilmek suretile bi» konser verilecektir. Konsere Türk vat> sikisini anlatan macarca bir konuşma le başlanacaktır. Devlet Demiryolları menıurlarına dair yanlış biı haber Ankara 31 (A.A.) Bazı îstan bul gazetelerinde Devlet Demiryollan idaresinde geniş ölçüde bir tasfiye yapılacağına dair bazı haberler çıkmıştır. Alâkadar makamlar nezdinde yaptığımız tahkikat bu haLerlerin, Demiryollan memurlannm tekdüdlüklerine aid 2904 numaralı kanunun tatbikatı neticesi olarak 60 yaşmı geçen memurlann tekaüde sevkedilmek üzere bulunmalannın yanlış olarak tasfiye şeklinde aksettirilmiş olmasmdan ibaret bulunduğunu göstermiştir. Ankara 31 (Telefonla) Londraya gitmiş olan İktısad Vekâleti müsteşan Faik Kurdoğlu temaslarını ve tetkik lerini bitirmiş, Parise geçmişti. Faik Kurdoğlu, Pariste bir müddet daha kalacak ve sefirimiz Suadle Ar jantin sefiri arasında yapılan konuşmalara iştirak edecektir. ğında yüz kantar altın ve iki yüz kantar gümüş, Halebdeki hazinede bir milyon düka altını; dört saatin ötesinde Gavri İstanbulu almağa gidiyordu, berisinde Yavuz Mısıra gidiyor. Sadece dört saat; bütün Torus arkasındaki Anadolu; bütün Suriye, Filistin, bütün Hicaz, baştanbaşa Mısır, ve Barbarosun biat hediyesi olarak getireceği Cezayir ve Tunus... Sadece dört saat bir vatanı dört defa büyütüvermişti. Bütün bunlan şu önümdeki ova yaptı öyle mi? Bir ovalık coğrafyada bir ummanlık tarih. Dabık ovasının böyle yâd illerde kalışı; yanışımız bu bir ovalık topraktan çok o bir ummanlık tarihedir. İktısad Müsteşarı Pariste PARİS BORSASI İSMAİL HABtB

Bu sayıdan diğer sayfalar: