CUMHURİYET 1 Birincikânun 1935 Ciünes Dil Teorisi hakkında II nci tenkid (Başmakaleden devam) Broşürde Türklerin güneşi ve ondan Iham alarak onun ziyasını, ışığmı ve sair >ütün vasıf ve hareketlerini anlatmak için lk manalı söz olmak üzere «ağ» demiş >lduklannın tarihiğ bir vesikasını elde :tmşi bulunduğuma sevinerek, «Güneş Dil» teorisinin, üzerinde dikkatle durulnak lâzım gelen bir esas olduğu kanaati1e vardım. Gene profesör «L'origine des langues» ıdh kitabının «Etudes orientales No, 8» şaretli olanının 71 inci sahifesinde: :<L'eau et la purete» sözlerini izah ederken «aa ai» sözünü ortaya koyuyor ve bu sözlerin bir ilâhe (Ay) olduğunu ve fakat «consideree comme l'epouse du soleil» dedikten sonra «la lune, comme l'eau, n'a pas de lumiere par elle meme, elle se borne â refleter la lumiere du soleil.» diyor. Profesörün tam «Soleil langue» teorisine mutabık izahlan okunmağa değer. Ben bütün bu yazılan okuduktan sonra bir nokta üzerinde çok tereddüd ettim. Acaba murıterem profesör Hilaire de Barentonun bütün beşenyet dillen için kaynak olduğunu, oldukça muvaffakiyetle gösterdiği Sümerce, Türk dilinin dahi kaynağı mıdır, yoksa Sümerce, ana dil olan Altay Türkünün dilini henüz ço cukça konuşurken Kaldeye gelmiş olan bir Türk ulusunun dili midir? Bu tereddüdüm çok sürmedi. Beni bu tereddüdden kurtaran gene profesör Hilaire de Barenton oldu. Çünkü kitabında türiü dilleri Sümerceden çıkardığı gibi Türkçeyi de ondan çıkmış gösteriyor. Misal mi istersiniz? 8 numarah ve 568 sahifeli kitabınm 76 ve 77 inci sahifelerine bakalım. Profesör, «la priere» sözünü izah ediyor. Tabiatile bunu Sümerceden çıkarıyor. Bu ilmiğ istihracını da ayni sahıfelerinde «Philologıe» dıye giriştiği analızlerle tesbıt edıyor. Bu sahifelerden 77 ncisinden «derıvee des dıverses langues» başlığı altında «egyptien, assyrien, hebreu» den sonra üçüncü olarak Arab dilıne temas edıliyor. Orada Arab dılinde «priere» i: ra'b, priere» ra, la nourriture; ra f ha = raha, de l'autel; + b, crier, reclamer» v. s. v. s. diyerek guya izah ediyor. Bu başlık altında (l'arabe)dan sonra dördüncü olarak ta Türkçede guya (priere) anlamına gelen bir sözü analiz ediyor; diyor ki: «Turc: niyaz, priere (ni = crier + i = de nourriture \ az = le besoin). Artık bundan sonra gelen 18 türlü dilin bu yoldaki etimolojık izahlannı göstermeğe çalışarak, yazılanmı okuyacaklann ve daha çok bu yazılanma sebeb olan muhterem profesör Hilaire de Barento> nun canını sıkmak ve onu kızdırmak istemıyorum. Her ne de olsa bir âlimdir Ben «Güneş Dil» teorisinin nekadar orijinal ve lojik olduğunu gösterebilmek için hatta burada rasladığım kelimeleri onun değişmez kanunlu formüllerine sokmakla ispat edeceğimi kuvvetle umuyorum. (1) (eğ + (2) in + iy + az) (3) (4) { Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Bizde ve İtalyada bloke paralar Devlet Bankaları mahsub yapacaklar Italyaya karşı zecrî tedbirlerin tatbi kından sonra İtalyada miktarı henüz kat'î olarak tesbit edılemiyen mühim bir miktar Türk parası bloke olarak kalmıştır. Diğer taraftan İtalyadan memleketimize de ithalât yapılamıyacağından ayni şekilde îtalyan tüccarının memleke timızde kalan parasının da geri venlmesi istenilmiştir. Bunun için öğrendiğimize göre her iki memleket devlet bankaları elinde bulunan paralarla bir mahsub yapılacaktır. Bu yoldaki muamelenin te kemmülü için hükumet İtalyada bloke parası bulunan tüccarın adedini öğrenmek istemiş ve bu iş için Ofis ikinci başkanı Bürhan Zihni şehrimize gelmistir. Dün bütün ihracatçılardan ttalyadaki paralannın miktannı ve vesaikını bildir meleri istenmiştir. Bürhan Zihni dün bu müracaatleri Türkofis Istanbul şubesinde kabul etmistir. Bu arada İtalyada en fazla bloke parası olduğu tahmin edilen Is Limited direktörü Bedri Nedim de Bürhan Zihni ile uzun müddet göriiş müstür. (1) Eğ = ses, sada, söz (2) İn = kökün mefhumunun kendine yapışık sahada tecellisini gösteren bir ektir. Tabiiğ, ses, sada, söz mefhumunu bariz kılabilmek için kendi egosunun dışına taşmalıdır; işte asıl mefhumun kendi dışına taşarak tecellisinin ifadesini tespit eden de: Soruyoruz ? Öğretmenler talebeleri tasarrufa böyle^ mi alıştırıyorlar? Bir aile babasmdan şöyle bir mektub aldık:. «Benim üç kızım var. Bunların ikJsi liseye, biri de ilkmektebe gidiyor. Gecen gün büyük kızım gelip tutturdu: Baba hoca hanım yaldızlı bir ezber defteri istiyor. Yarın getirmezseniz mektebe gelmeyin, dedi. Caresiz 35 kuruş verip bir defter aldık. Ertesi gün geldi. Öz türkçe bir lugat çıkmış, istiyor. Lugati aldık. O lugatle beraber kalın bir de defter istemiş. O ' nu da aldık. Onun arkasından küçük kızım geldi: Baba mektebden 20 kuruş kütüphane parası istivorlar. Getir mezseniz Vann gelmeyin, dediler. Çaresiz ona da 20 kuruşu verdik.. Kücük kızıma evvelki gün beş kuruşa bir vazı defteri almıştım. Dün aalıvarak eve geldi. öğret men (defter incedir) diye çocuga " sıfır vermiş ve 15 kuruşluk kalın bir defter istemiş.. Bunu duvunca bütün kanım beynime sıçradı. Kime gidecegimi. kime şikâyet edeceğimi şasırarak size bu mektubu yazdım. Ben 50 lira maaslı bir adamım. Bu kadar lüzumsuz masrafı nereden 5deyeyim? Gecen yıl kızlarıma 20 25 kuruş vererek aldığım kalın def ( terlerin ancak beş on sahifesi ya doldu, va dolmadı. Bir yıl içinde J yazılacak dört bes ezber için yüzlerce sahifelik defter aldırtmak dog ru bir şev midir? Sonra bir sürü fakir halk. çocuğuna bu masrafı nasıl yanar?» Mektub burada bitivor. Bizim buna ilâve edecek bir sevimiz vok. Sadece ö&retmenler talebeleri tasarrufa böyle mi alıştınyorlar dive, İpekli endüstrisi için yeni kararlar Dün Genel Direktörle bir toplanb yapıldı Endüstri Genel Direktörü Reşad ipekli endüstrisinin vaziyetini tetkik etmek için şehrimize gelmistir. Reşad bu hususta âcilen görüsülmek üzere ipekli kumaş yapan fabrikatorlan bir toplantıya ça ğırmış ve bu toplanb dün sabah Tiearet Odasında yapılmıştır. Toplantıda kalabalık bir sanayici grupu bulunmuştur. Genel direktör fabrikatorlan niçin çağırdığını, ipekli kumaş endüstrisinin son zamanlarda geçirdiği vaziyeti izah ederek bundan altı ay kadar evvel bir daha yapılan toplantıda görüşülen meselelere geçilmiştir. Dünkü toplantıda ipekli kumaslarımızın haricde boyanmaması için devlet elile bir boya santralı kurulması, sanayiin kontrolu ve standardı işleri görüşülmüş tür. Neticede sanayicilerin hazırlanarak bu toplantıya gelmeleri ve isin kat'î bir neticeye baçlanması için toplantı salı gününe bırak'lmıstır. Mösyö Hitlerin son beyanatı ösyö Hitler evvelki gün Frarisız ve Amerikan matbuat mümessillerine Almanyanm Sovyetler Birliği ile olan münasebatı ve silâhlanması hakkında beyanatta bulun* muştur. Bu sözler Avrupa ve dünya politika âlemi tarafından dikkatle karşılan* mıştır. Beyanatın mevzuu Sovyetlere aid olduğu halde M. Hitler Amerika ve Fransa efkân umumiyesine hitab etmistir. Hitlerin Fransızlara hitab etmekten maksadı, Almanya ile Fransa arasında doğrudan doğruya bir ihtilâf kalmadığıni bir daha anlatmak, henüz tasdikedilmiyen Fransız Sovyet karşılıkh yardım muahedesinden sarfınazar edildiği tak dirde Fransa ile Almanyanın arasınm gayet iyi ve samimî olacağını bildirmek tir. Malumdur ki M. Laval radyo ile neşrettîği son nutkunda Fransız Rus muahedesinin hiçbir devletin aleyhinde olmadığını söylemişti. M. Hitler dahi Fransız gazetecilerine şiradi verdiği beyanatla Sovyetlere karşı sonuna kadar mücadele edeceğini, mezkur muahedenin tasdikından evvel Fransızların tekrar düsünmeleri ve bu muahede uğrunda Almanya ile samimî anlaşmak fırsabm kaçırmamalan lâzım geldiğini bir kere daha hatırlatmak istemiştir. M. Hitlerin Amerikalılara hitab et mekten maksadı dahi komünizm cereyanlannm şimalî Amerika Birliği dahilinde son zamanlarda artması üzerine Amerika hükumetinin ve efkân umumiyesinin Sovyetlere karşı soğuk davTanmalanndan istifade etmek istemesidir. Brezilyanm şimalinde ahiren çıkan askerî isyanm başında komünistlerin bulunmasından şimalî Amerikalılann hevecana düşmeleri üzerine bu memlekette Sovyetler aleyhine kuvvet bulan hava yeni Almanyanın Sovyet düsmanlığı politikasının apaçık tezahürüne fırsat vermiştir. (3) Iğ dir. *** «Kelimenin orijinde şekli (ayarabığ) ve (ağaraı>ığ) dır. Şimdi etimolojik şeklini yazalım: (1) (2) (3) (4) (ay f ar + ap + ığ) Buraya kadar etimolojik şekilde ses, söz mefhumunu tespit ettik. Ancak bu nun tam ses ve söz olabilmesi için oldukça uzakta işitilmesi lâzım gelir. Uzaklık mefhumunu tecelli ettiren de Türkçenin zeneın ve manalı eklennden, (4) Az = (. 4 Z ) dır. Niyaz, Türk anlayışına göre uzaklalara kadar işittirilebilen ses ve sözdür. Eğer bu uzak sahalarda bulunanlar onun yüksek ve kutlu tanıdığı mefhumlan tasıyan varhklarsa, «niyaz» sözü büyük Türke nisbetle kendiliğinden, kendinden daha büyük mevki vermiş olanlara rica anlammda alınabilir. *** Bu yazıma başlarken, .ciddiğ söyle meliyim ki, «Güneş Dil» teorisini tenkid karannda idim. Bunu yapabilmek için, vukubulmus olduğunu kısaca izah ettiğim etüdler beni esas karanmdan asla çeviremedi. Gene tenkid ediyorum. Fakat bu tenkid kelimesindeki manayı anlıyabilmek için gene «Güneş Dil» ter o 'sine mür?raat edeceğim. (1) (2) (3) (4) (5) (eğ 4 et 4 en + iğ f it) (1) eğ = güneş, parlaklık, aydınlık. kuvvet ve kudret, efendilik, sahiblik, hakikat. (2) et = (. + 0 : Kök mefhu munun üzerinde yapıcıhk, yaptıncıiık, yapılmış olmakhk mefhumunu izah eden bir türkçe affiks. (3) = en (. 4 n) : Bu mefhumlan yaptıran ve vapılmış olduğunu bildiren (. + t), bütün bunların bir obje ittisa linde yapılmış olduğunu işaret ediyor; o saha (. + n) dir. (4) = ik : Söylediğimiz mefhumlann kendi yakınmda yapılmış olduğunu ifade eden unsurdur. (5) = it (. 4 0 : Yukandaki mefhumlann son obje üzerinde yapılmış olduğunu bir daha teyid ve ispat eden ve onun anlamını tamamlıyan, olmuş olduSunu bildiren Türk ekidir. Kelimenin morfolojik ve fonetik seklini va7alım: Tenkid, hakikatin, büyüklüs'ün, beyazl'"*n tam izah ve i^patıdır. Kelirnevi menfi anlamda alsavdım, onun etimoloük unsurlan üzerindeki düşünü süm "övl'e olacaktı: (1) eğ = Birinci anlamdakilerin ayni. (2) et = Gene birinci anlamdakiW'"n ayni. (3) in = Bütün bu anlamlan kendinden uzaklastırarak mefhumunu ba§ka bir sahaya eötürecektir. (4^ ik = b^nun ifadesi. (5) it = de bunun tasdik ve teyidi olacaktı. Ben etüdümün bu ikinci sekilde de^ıl, birinci müspet anlamda olduğundan çok SAGLIK ISLERİ Yüksek Sıhhat Şurasının toplantısı Yüksak Sıhhat Şurası, Sıhhat ve Sosyal Yardım Bakanı B. Dr. Refık Saydamın başkanlığında evvelki gün ikinciteşrin kanunî devresini yapmak üzere toplanmıştır. Toplantıda azadan General Besim Ömer Akalın, Prof. Neşet Ömer îrdelp, Prof. Âkil Muhtar Özden, Prof. Mazhar Uzman, Dr. Kilisli Rifat Kardam, General Mazlum Baysan, Dr. Murad Cankat ve Dr. Cevdet Fuad ile Bakanhk teftiş heyeti başkanı Dr. Fuad Sorağman ve hıfzıssıhha işleri umum direktörü Dr. Asım Arar, ictimaî muave net umum direktörü Dr. Faruk hazır bulunmuştur. Görüşülecek şeyler; muhtei'.f mahkemelerden ihtibar icin verilen işler le, gıda maddelerinin boyanmasına aid talimatın değiştirilmesine dair bir teklif ve memleketin sarî ve salgm hastalıklar vaziyetidir. MALJYEDE Maa§ yarm Memurların birincikânun aylıklan yarın tevzi edilecektir. MÜTEFERRÎh Bir matbuat emektarını kaybettik 25 yıldanberi gazeteciler arasında ilân odası müdürü sıfatile çalışmış ve çok kıymetli hizmetler yâpmış olan Fazıl Zeki, epeyce zaman evvel tutulduğu hastalık tan kurtulamıyarak dün (Heybeli) de evinde Allahın rahmetine kavuşmu^tuı. Cenazesi bugün öğle üzeri kaldınlarak (Heybeli) kabristanına gömiılecektir. Fazıl Zeki münasebette bulunduğu bütün gazetelere kendisini sevdirmiş, dürüst, hoşsohbet bir arkadaştı, ailesine taziyetlerimizi beyan ederiz. Soruvoruz? ŞEHİR ISLERİ Limoncular ihtilâfı Evvelki gün yeni Hale giderek limon tacirlerile temas eden ve limonun Hale . Yakacıkta bayındırlık Şehrimizin en müstesna sayfiyelerin girmesinin doğru olup olmadığını teıkik den biri olan Yakacıkta köy ihtiyar he eden Ticaret Odası heyeti salı günü de bu tetkiklerine devam edecek ve Hale yeti geçen mevsim köye olan rağbeti naginuiyen limonculan dinliyecektir. zarı dikkate alarak gelecek yıl için şim Halic şirketinin protestosu diden hazırlanmağa başlamıştır. Bu meyanda: Halic sosyetesi Vilâyete, Beledıyeye ve Ekonomi Bakanlığına gönd«rdiğı bir Köy îçindpki yolların genişletilmesi ve muntazam bir hale konulması, şehır met protestoda tatili faalivet etmesinin sıtf halindeki mezarlığın derhal düzeltilme acze duçar olmasından ileri geldiğini si, büvük bir kısmı pecen sene hazırlan binaenaleyh emvali menkule ve gayrimenmış olan Kartal Maltepe asfalt yolu kulesine vazıvedi kabul edemiyeceğini nun bu sene tamamlanması için yüksek bildirmistir. Sosyetenin bu müracaati inmakamlar nezdinde teşebbü^atta bulun celenmektedir. (ağ 4 ar f ap + ığ) ia edebüirim H lengü'^hk saha^m(1) Ay, ağ: Köktür. Bildiğimiz ^ıbı «büvüklük, kuvvet, kudret v. s.» anla da buciine kadar hüküm süren müthiş , lenı?i''«tikle me^ul oUnlann mındadır. «Insanı yaratmak, hayat verteessüfe şayandır ki kapkamek, ruh vermek, vücude getirmek, yeri ra kldı. tesis etmek [2] manalarını da haizdir. «Günes Dil» teorisi bütîln bu (2) Ar: (. + r), ektir. Rolü yukanlık'an orijininde olan güneşle apaydın da izah olundu. kılacaktır. (3) Ab: (. f p) ekinin işaret ettiği «Günes Dil» teorisi düpva len<?üistveçhile kendisinde kökün uluhiyete aid leri în'n savsı ile k a r ^ i a c a k \vr trîine bütün mefhumlarının temerküz ve takarrür ettiği süje veya objedir. Yani uluhî ve güneşin açacapı D^rlak b«r isb'kbaldir. Savlav ve M yet evsafı kendinde takarrür etmiş bir KÂZIM NAMt DURU mefhumu düşündürür. F21 Pekarîki: Yakut Dili Lugati. (4) Iğ: (. + ğ) ektir. Düşünülen T31 Fonetik icabı (p), (b) ye inkılâb m ^ u m u haiz olanı isimlendirir. ediyor. (Av j ar + ap 4 ıe) = Ayara [41 Ulusun 21 sontesrin 1935 tarihli / bıtr 1 = yarabığ ve (ağ + ar + vp S154 savısma bakınız. ap ' 12) = ağarabığ = arabığ) vahud EVKAFTA (yar=b>ğ = rabığ) : «yaratmak, hayat verm»k. c?n vermek, kudretine malik oCami ve mescidler kadrosu Janv> demektir. Evkaf Umum Mü^ürlüğünce cami Not: 1 KuNanısta kelimelerin sove mesçidlerin hakiki ihtiyaca göre ta nundski (ığ) ?ki, (b) yi uzatmak ^ur dilen tasnif ve zaman ve mekân itibarile tile telpffıız pdilir. (Rabbım) denildiği birleştirilmesi kabil X)lan vazifeler birleş zaman (ığ), (b\ seklinde, verini alıvor. tirilmek ve hizmetlerin icablarına göre Görülüyor ki kelimenin sonunda (p) lâzım gelen nakiller yapılmak suretile deeil (b) konsonunun bulunusu, bunun, hademe kadrolarının tesbit olunabilece sözün sonu olmaym ondan sonra son ği hakkındaki kanun Vilâyete gönderil (ığ) m uzatma rolü, kendinden evvelki mistir. konsonun tekrarile yapılmış olmasından Tasnif harici kalacak cami ve mes dır. çidler usul ve mevzulara göre kendile »** rinden başkaca istifade edilmek üzere kaProfesörün, Türk dilin<3e Sümer ori patılacaktır. Kapatılan cami ve mesçid jininden gelmiş olduğunu çok manasız bir hademesinin vazife ve tahsisatlan yeni bir takım işaretlere dayanarak izahına yel vazifeye tayinlerine kadar nısıf ve bun tendı'Si «niyaz» sözüne gelınce, o da, ne lardan yaşı elliyi ve ayni zanıanda hız yapaiım kı, muhterem profesörün izahla met müddeti yirmi yılı doldurmuş olan rından manası tam anlaşılmıyan bir Türk ların vazife ve tahsisatlan tam olarak vesözüdür. Bu da ancak «Güneş Dil» te rilecektir. orisinin değişmiyen kanunî yolile izah Vazife ve tahsisatlan yan olarak veolunabilı'r rilmesi lâzım gelen hademenin vazife ve Niyaz Jteiimesınin cUmolojık jekli şu tahsisatlan mayıs 1936 nihayetıne kadar durr Um olarak verilecektir. mak ve nihayet Yakacığın dünyaca me§hur çok nefis sulannm arttınlması husu sunda çok yerinde dilekleri vardır. Ya kacığın en güzel yerinde doktor lhs*n Rifatin teşebbüsile yapılan modern tö berküloz sanatoryomunun inşaatı biüniş. tir. Yakında açılma töreni yapılacak olan bu asrî sanatoryomda kıymetli doklor Ihsan Rifahn nezareti altında hasta kabulüne de başlanacaktır. Kadiköy Su şirketi mukaveiesi Alâkadar makamlar, Kadıköy su şirketinin mukavelesini incelemektedirler. Bu incelemekten maksad, şirketin mukavele müddetinin bitmesine nekadar zaman kaldığıni ve ne gibi ahvalde bu imtiyazın şirketten geri ahnacağı hakkında hukuki hükümleri tesbit eylemektır. Servisten çıkanlan ve cezalandırılan otobüsler Beledive seyrüsefer memurlan, otobüs ve otomobiller hakkındaki kontrolu sık lasbrmışlardır. Memurlann muhtelif mmtakalarda otobüslerî durdurarak, şoförlerinin vesikalannı, biletleri, fazla müsteri alınıp alınmadığı, fennî cihetten otobüs aksamından birinin eksik veya bozuk olup olmadığı noktasından tetkik ve kontrol ermektedirler. Bir haftadanberi devam eden bu kontrol sonucunda 7 otobüsün eîerden menedilmesi, 10 otobüsün de para cezasına çarptınlması mecburi yeti hasıl olmuştur. Piyano konseri Tanınmış Îtalyan piyanistlerinden Matmazel Ornella Puliti Santolikido Bulgaristandaki turnesini bitirerek birkaç konser vermek üzere îstanbula gelmişlir. îtalyan pivanisti ilk kor.serini bugün saat 1 7 de Beyoğlundaki Kaza Ditalya kulübünde verecektir. Konser parasızdır. Arkeoloii konferansı BoSaz köyündeki hafriyatı idare ederek Eti medeniyetine aid binlerce yenı tabletler bulan profesör Bittel dün akşam Sıraselvilerdeki Alman arkeolojik ensti tüsünde Firavunlann Ammara şehri hakkında ilmî bir konferans vermiş, bu münasebetle Etilerle eski Mısırlılar arasın daki münasebatı anlatmıştır. Orman Fakültesi talebesinin kongresi Orman fakültesi talebe birliği dün Büyükdere Halk Partisi binasında yıllık Cumhuriyet vaouru Köstencede topla kongresini yapmış ve idare heveti intihanan göcmenleri almak üzere dün Kös batmdan sonra nizamnamenin bazı madtenceye hareket etmistir. Cumhuriyet va delerinin tadiline karar vermıştir. puru hafta içinde Ilmanımıza 2,700 göcBORSALARDA men getirecektir. Geri kalan 6,000 küsur göçmeni a! Liret üzerinde muamele mak üzere Cumhuriyet vapurunun veya Dün Paris borsasından liret için yenîarmatorlara aid diğer büyük vapurlann den fiat verilmiş ve borsamızda da liret Köstenceye bir iki sefer daha yapma Paris borsası fiatine göre tesçil edilmiş ları gereklesmektedir. tir. Bu fiat bir Türk lirası mukabili Son parti olarak müretteb 8,000 göç 9,87,71 lirettir. men tasındıktan sonra, bu yıl göcmen 5 Ramazan 1354 nakliyatına son verilecektir. i 1 Birinclkflnun 1935 Yurdumuza gelen göçmenlerin bir çoEzanf Ezant ı gu kendilerine müretteb mıntakalar îıa Imsak 12,39 5,21 I ricinde yerlesmek istemektedirler. Bu giGOneş 2,23 7,O5 bilerin istedikleri yere yerleşmelerine müöğle 7,21 12,02 saade edilmektedir. Yalnız müretteb mınIkindi 9,46 14,28 takalfirınHan ba«ka yere gidecek göç Akşam 12,00 16,41 menlere hükumetçe yardım edilmiyecekYatsı 1,38 18,19 tit. Bu hafta 2700 göcmen gelecek M. Hitler beyanatında Almanyanın garbi bolşevizme karşı koruyan bir ka'.e olduğunu ehemmiyetle kaydettikten sonra «komünistlerin propagandasına propaganda ile, tethişlerine tethisle, cebir ve şiddetlerine, cebir ve şiddetle mukabele Uruloğlann içtimaı Türk Uroloji Cemiyeti Uroloğ Ba • edeceğiz» demiştir. haettin Lutfinin başkanlığında toplanaZaten son zamanlarda Almanya matrak aşağıdaki işleri görüşmüstür. buatı, bilhassa Volkischer Beobachter gi1 Profesör Behçet Sabit, böbrck bi millî sosyalist partisinin organlan heve safra kesesi taşlannın radyografi leş men hemen hergün baş sahifelerinde kohisi tefrikisinde Separasyan ve piya'ogra münistlerin guya Almanyaya ve bütün finin ehemmiyeti mevzuunda bir tebii£de dünyaya karşı gizli ve alenî hazırlıklar bulunmu^ ve ameliyatla çıkardığı bir yaptıklan, her sahada geniş miktarda fakılve preparatı göstermıştir. aliyette bulunduklan hekkında uzun uzaMünakaşalara doktor Ali Esref, dok dıya izahat veriyorlar. Bu meyanda bir tor Fuad Hâmid ve doktor Bahaettin gazete son nüshalanndan birinin birinci Lutfi iştirak etmislerdir. sahıfesini Fransada Le Grimgoire mec • 2 Doktor Ali Eşref tenasülî teşev muasının Strazburgdaki bir tevkif hadivüşlerle müterafik bir takım âraz gösteren sesi münasebetile yazdığı malumata istive ameliyatla iyi olan üç böbrek düsü?ü nad ederek Avnıpada komünist inkılâbı vak'ası göstermiştir. Münakaşalara pro hareketinin Sovyet parasile yasatıldığını fesör doktor Behçet. doktor Fuad Hâ ispata hasrermistir. Hulâsa Almanya kenmid ve Bahaettin Lutfi iştirak etmişler di emniyeti icin en büyük tehlikenin Sovdir. yetler taraf ndan geleceği kanaatini besle3 Doktor Saim sağda anormal bir mekte, bu kanaati Avrupanm garbine ve kilye piyelagofisi göstermiştir. Münaka Amerikaya d?hi asılamak istemektedir. şalara Behçet Sabit, Ali Esref, Baha Diğer taraftan Sovyet matbuab da ettin Lutfi, Fuad Hâmid, Muammer NuAvrupanm sulhunu bozan Nazi Almanri iştirak etmişlerdir. ECNEB/ MEHAFİLDE yasının Sovyetlere karşı tecavüz emelleri beslediğini ve hatta bu devletin yalnız Yugoslav Birliğinde ziyafet olmayıp Avnıpada ve Asyada ortaklan Istanbuldaki Yugoslav birliğinin yıldö bulunduğunu mütemadiyen yazmaktadır. nümü münasebetile bugün birlik merke iki tarafın birbirine atfettiği tecavüz e zinde birlik üyeleri şerefine bir çay ziya mel'eri ve bu yüzden iki memleketin arafeti verilecektir. Ziyafette Yugoslav kon sında husul bulan karsıhklı itimadsızlık soloshanesi erkânı da hazır bulunacak ve emniyetsizlik havası iki devlet müna tir. sebatına münhasrr kalmayıp Avrupa ve Japon ataşemiliteri kongresi dünya politikasını dahi müteessir etmekte Avrupadaki Japon elçilikleri nezdin ve umumî emniyetsizlik doğurmaktadır. deki ataşemiliterlerin Berlindeki kongre Meselâ Fransa ile Almanyanın aralannsine iştirak etmek üzere Ankaradaki JaJ da bellibaşlı bir mesele olmadığı halde pon elçiliği ataşemiliteri de dün Berline | uzlaşamamalan sırf SovyetAlman münagitmiştir. Japon ateşemiliterleri arsıulusal 1 sebatmın iyi olmamasından ileri gelmeksüel durumu inceliyerek Tokyoya mufas tedir. Dünya sulhnnun mahfuz kalmasî sal bir rapor göndereceklerdir. Ateşemi için Almanya ile Sovyetler arasındakî literler kongresi Japonyanın Berlin elçi münasebatm îvileşmesi lâzımdır. si tarafından açılacak ve on gün süreMUHARREM FEYZİ TOGAY cektir. DEN/Z İSLERI Kı§ tarifeleri Akay, Şirketihayriye ve Halic vapurlannın kış tarifelerinin tatbikine bugün den itibaren başlanacaktır. Haliç vapurlan muvakkat idaresi kış tarifesinde esaslı bir değişiklik yapma mışhr. Akay ve Şirketihayriye idareleri uzak iskelelere kâfi miktarda doğru postalar bırakmışlardır. Bilhassa Akay idaresi Adalar postalarında değişiklikler yapmıştır. Akay ve Şirketihayriye bilet ücretle rine aid tarifeler iki ay müddetle uzatılmıştı. Bu müddet bugün bitmiştir. V'ekâlet Şirketihayriye tarifelerinin Beşikta§ ve Üsküdar ücretlerinde halk lehine bazı tadilât yapılmıştı. Emir tebliğ edılir edilmez yeni tarifeler mart ayma kadar Vekâletçe onaylanan csaslar dahilindc tat bik edilecektir. Darülâceze başeczacıhğı Cerrahpaşa hastanesinin ikinci ecza cısı Fahrettin Alaca terfian Darüîâceze başeczacılığına tayin edilmiştir. Çahş kan ve kıymetli bir memur olan Fahrettine yeni vazifesinde muvaffakiyet dile riz. Cumhuriyet Nüıhasi S Kuruştnr Senelik Altı aylık Üç aylık Bir aylık şeraiti i w ş (Türkiyc a 1400 Kr. 2700 Kr. 7S0 t4S0 400 800 150 yokhır W» Hariç