f Tarihî roman : 115 Yazan : M. Turhan Tan CUMHURİYET 23 İkinciteşrin 1935 f Şehir ve Memleket Haberleri Göçmen nakli Mustafa, beşiğe atılmış, mışıl mışıl uyuyan küçiik akıncıyı kucaklamıştı! Semenderede kimse onun nerede ol îduğunu bilmiyordu, dönüşü de habersiz oluyordu. O, elinde bir yumak iplik, harıl harı] çorab ören güzel karısınm kendini görür görmez şaşırıp kahvereceğini, elindeki yumağı düşürüp belinleşeceğinı düşündükçe uçmak istıyor, atını kartal yapmak ihtiyacına kapıhyordu. Arasıra Nazlıyı, Meryemi ve Jozefini de düşünüyordu, onlar, o üç eski sevgilı acaba ne yapıyorlardı?.. Iskender Paşa kızı onların kim olduklannı, Semende reye nasıl getirildiklerini anlamış mıydı?. Üç kız, kendilerinden üstün yer alan güzel geline karşı nasıl davranıyorlardı?.. Kıskançlık gösterip densizleşiyorlar mıydı, yoksa sessiz mi yaşıyorlardı? Bunlan düşünürken üzlüyordu, Ka nsına geçmiş günler hakkmda ilk ve son defa olarak vereceği hesabın ağırlığını sezip terliyordu. Onu bu durumdan kurtaran tek bir hareket vardı: Semendereden ayrıldığı" günleri hesablamak!.. Canı sıkılıp ta alnı kırıştı mı.hemen bu hesaba yapışırdı, parmaklarile aylan ve günleri saymaya koyulurdu. Gerdeğe girdiği gecedenberi işte on bir ay ve yirmi gün geçmişti. On gün sonra tam bir yıl olacaktı. Bu uzun günlerde ve gecelerde gelin acaba ne yaptı, nekadar ağladı, nekadar «ızladı?.. Mustafa düşüncesinin bu noktasında içinin sızladığım duyardı. Karısını hayli za yıflamış bulacağını oranlıyarak üzülü yordu ve üzüntüsünü gidermek için atını :Biahmuzlardı. Nihayet Eralya koyü göründü. Istanbuldan ordu yürüyüşile buraya otuz gün de gelinirdi. Mustafa bu yolu beş günde almıştı, Semendereye de yaklaşmıştı. Eralyadan sonra Gorçika vardı, onu aşınca üç ırmağa gelinecekti ve sular geçilir geçilmez Baygınlıya vanlacaktı. Bay gınlı Semenderenin yanıbaşındaydı. Mustafa bu kıt'ada büsbütün heyecana kapıldı, atma yem ve kendine mola vermeği düşünemiyecek kadar sabırsız landı, köyleri kartallan imrendirecek bir hızla geçti, jrmaklan atlar gibi aştı ve bir geceyarısı Semendereye ulaştı. Herkes uykudaydı, kale kapılan çevrilmişti. Mustafa, eli kınah gelinle kendi arasına dikilen demir kapının önünde eşini arıyan bir aslan gibi gökredi: Aç bre nöbetçi, ben geldim! Orada bu sesi tanımıyan yoktu, nö betçiler ölüm uykusunda olsalar şu gür leyişin zorile sıçrarlardı, bu sebeble bir dakika bile geçmeden kapı açıldı ve nöbetçiler Semendere beyini selâmladı: Hoş geldin bey, safa geldin! O : «Merhaba yiğitler» diyip atını sürdü, evinin önüne vardı. Yeni gerdeğe giren bir güvey gibi halecan içinde eşiği aştı, taşlığı dolaşıp sofaya çıktı ve... duraladı. Bir yağ mumunun aydınlattığı sofada Iskender Paşa kızı başını bir mindere dayıyarak uyuyordu, Nazlı bir beşiğin başında ninni söylüyordu: Uyu küçiik aslanım uyu Baban gibi ün al, büyü'f Dağa, laşa diz çökert, emi? Her yana pala sal, büyü!.. Mustafa, bu manzara önünde sende lemişti, anlaşılmaz bir dille soruyordu: Nazh. bu kim? O yerinden fırladı, «hatunum, kalk, kocan geldi» diye bağırdı ve sonra Mustafava cevab verdi: Oğlun, senin oğlun bey. Bugün üç ayını bitirdi!.. Düşünde kocasını gören gelin, bu rüyanın gerçekleştiğini anlayınca sevinc delisi olayazdı, kollarını açarak eşine doğru koştu. Fakat Mustafa beşiğe atılmıştı, mışıl mışıl uyuyan küçük akıncıyı kucaklamıştı, hırpalıya hırpalıya, ağlata ağlata öpüyordu, «vay çapkın, vay küçük» diye söylenip duruyordu. Neden sonra karısınm açık duran kollannı gördü, yavrusile beraber o temiz kucağa düştü. *** Iskender Paşa kızı, kocasının bir yıllık yorgunluğunu tatlı bir kolaylıkla giderdikten sonra söz arasında fırsat bulup evdeki değişiklikleri anlatmıştı: Sen, demişti, duvağımı yüzümde koyup yola çıkar çıkmaz Dalmaçyalı kız karşıma dikildi, bu evde duramıyacağını söyledi. Niçin diye sordum. Buraya hanım, hanımcık olmak için geldığini, umduğuna eremediğini, üç koma ile odalık durumunda kalamıyacağını anlattı. Meğer Ulah Nazlıyı, Macar Merye mi, beni koma (ortak) sayıyormuş. Dün görüp bugün kaybettiğim erime onun göz koyması yüreğime dokundu. Öbür kız lan da çağırdım, «siz de bunun gibi benimle ortaklık güdüyor musunuz?» dedim. Yutkundular, kızanp bozardılar, sonunda elime ayağıma düştüler, «biz bir düş gördük, şimdi uyandık. Ulu Tann erini sana, seni erine bağışlasın. Bundan geri Mustafa Bey bizim atamızdır. Ne eli elimize, ne elimiz eteğine değer. Izin verirsen burada kalınz. Senin ço cuklarına dadılık ederiz. Bize bu devlet te yeter» dediler. Içim sızladı, bu iyi yürekli kadınlan öpüp koçtum, dünya ve ahiret bacım olun, dedim. Sonra beri kine döndüm, «sen ne istiyorsun» diye sordum. «Ben benim olacak er isterim, ev isterim» diye ayak diredi. «Bey gelinciye kadar sabret. Bakalım o ne der» demek istedim, dinlemedi. Ben de Dizdar Ağaya haber yolladım, iki ağır baş.lı adam getirttim, Dalmaçyalıyı onlara katıp babama gönderdim. Belki şimdi yedek aradığı eri, özlediği evi bulmuştur. Siyasî icmal Fransadaki karışık vaziyet ransa tekrar tehlikeli bir buhran önünde bulunuyor. M. Laval kabinesi, bir taraftan ka « .arnamelerle tevzin ettiği bütçeyi boz • » mak istiyen meb'usan meclisinin malî en« cümenile uğraşırken, diğer taraftan Lı •* mogeste faşist sayılan (ateş hattında haçlı harb madalyası alanlar) teşkilâtı mensublarile sosyalistler arasında çıkan kanlı hâch'seler dolayısile kendisini sos • « yalist partisine karşı müdafaaya çalışıyor. Fransız meb'usan meclisi, frangı su * kuttan kurtarmak meselesinde itimad gösteremediği iki kabineyi devirdikten sonra geçen ha7İranın otuzunda M. Laval kabinesine 31 teşrinievvele kadar icab eden tedbirleri kararnamelerle almak için saâhivet vermişti. M. Laval bu salâhiyeti hatır ve gönüIe bakmıyarak kullanmış, memurlann ve mütekaidlerin maaşlan ve diğer ücret * ler dahil olduğu halde devletin masraf « lannda yaptığı tenkihat ile bütçe açığınî asgarî miktara indirmişti. Mumaileyhin karamameleri kanun mahiyetindedir. Yalnız meb'usan tarafından tasdika murn tacdır. Sol partiler Laval kabinesine geniş salâhiyet vermiş olmakla beraber simdi kararnamelerdeki tenkihatı olduğu gibi kabul etmek istemiyorlar. Çünkü gesecek mayısta yapılacak yeni umumî se:imde tasarruf ve tenkih dolayısile menfaatleri mutazarnr olan smıflarm inti • kamına uğrryacaklarmdan korkuyorlar* Bunun için bu partiler, malî encümende az maaş ve ücret alanlann istisnasını ve kararnamelerin buna göre tadilini istemiş» lerdir. Hükumet encümenin istediğinî kabul edecek olsa yaptığı tasarruftan iki buçuk milyar frangı feda etmesi icab edecektir. Vapur ücretleri meselesi henüz halledilemedi Armatorlann dövizlerini almadıklan için göçmen nakletmekten istinkâf etmeleri üzerine hâsıl olan durum henüz bertaraf edilememiştir. Göçmen işlerini üzerine alan Sağlık Bakanlığından dün Deniz Ticaret Müdürlüğüne gelen bir telgrafta armatorların müracaati mevzuu bahsedilerek evvelce yapılan mukaveleler mevzuu bahsolmamak üzere vapur lann nakliyata devam etmeleri, şimdiden sonraki navlunlannın da her nakliyattan sonra Defterdarlık tarafmdan ödeneceği bildirilmiştir. Navlunlannın bu suretle Türk parası olarak verileceği söylenen armatorlar bugün Deniz Ticaret Müdürlüğünde toplanarak durum hakkmda bir karar vere ceklerdir. (900) göçmen yükliyen ve birkaç gündür fırtına yüzünden kalkamıyan Bursa vapuru dün Köstenceden limanı mıza hareket etmiştir. 1500 göçmen yükliyen Nazım vapuru da bugün kalka caktır. Sirkeci rıhtımı çöküyor mu? Üzerindeki bina tetkik edilirken bir de bu mesele çıktı îstanbul Gümrük Başdirektörlüğü ve nbarlarile Îstanbul ithalât gümrüğü, ticareri hariciye gümrüğü direktörlükleri e Muhafaza Başdirektörlüğü tarafın" dan işgal edilen Sirkeci nhtımı üzerindeki binanın bazı kısımlannm çökmekte olduğunu bundan bir müddet evvel yazmış tık. Aradan geçen müddet zarfında de nize doğru kademe kademe üç bölme oarak yapılmış olan bu binanın deniz kıısındaki kısmının daha fazla meyletti i, orta kısmının bir parçasının çökmekte olduğu anlaşılmıştır. Bu neticeyi alar ümrükler Başdirektörlüğü meseleyi e hemmiyetle baymdırlık başmühendisli inin gözüönüne koymuş ve işe başmü hendislik vazıyed etmiştir. Bu vaziyetin hakikî seyrini anlamak çin dünden itibaren çöken kısmılarda sondaj yapılmarfi başlanmıştır. Kazı an yerler tamam olunca mühendisler gelip vaziyeti tetkik edeceklerdir. Teh ikenin ehemmiyetine göre bundan sonra edbirler ahnacak ve binanın altına beon r^estekler konulacaktır. Mevcud vaziyete bakılarak Sirkeci nhtımmın da denıze doğru çökmekte oldueuna hükmedilmektedir ki bu takdirde iş büyümüş olacaktır. Bunu da yapıla cak tetk«kat İnebolu faciası Deniz Ticaret Direktörü Izmirden döndü înebolu vapuru faciasının tahkikatı ıon safhasında bulunmaktadır. Denizyolan îdaresinde işin idarî noktalannı araşıran heyet dün de isticvablanna devam tmiştir. Heyet üç dört güne kadar ra porunu verecektir. îzmirdeki teknik tahkikata nezaret eden Deniz Ticaret Direktörü Müfid Necdet şehrimize dönmüştür. Deniz Ticaret Müdürü hâdise etrafında yapılan eknik tahkikatın neticelerini mufassal bir apor halinde Ekonomi Bakanlığına bildirecektir. Bazı ihracat tacirleri, inebolu faciasına sebeb olan yük müvazenesizliği işi dolayısile şunlan söylemektedirler: « Mersin hattında bilhassa son zamanlarda yük vaziyeti çok sıkmtılıdır. Denizyollan îdaresinin ve Vapurculuk Şirketinin bu hatta tahsis ettikleri vapur ar yük nakliyatı ihtiyacına kâfi değil dir. Bu sıkıntı ihracat mevsimlerinde daha bariz bir hal alıyor. Evvelce bu va ziyet düşünülerek Mersin postalannın aırlığını kaldırmak için Antalyaya haf ada iki gün ayrı postalar yapılıyordu. Bu suretle hem vapurlar, hem tacir ra hat ediyordu. Sonradan bilinmiyen bir ebeble Antalya postaları kaldırıldı. Halbuki bu Antalya postalan gene haftada ki defa yapılsa ne iskelelerde mal birikme, ne de vapurlara fazla yük verme derdi kalır.» Istanbula yerleştirilecek göçmenler îstanbul îlbaylığı dahilinde üç bin jöçmenin yerleştirilmesi için alâkadarlara ebligat yapılmıştır. Son gelecek üç bin ;öçmen için îstanbul kazalannda yer ayılacaktır. MUTEFEURİK Balık fiatleri artıyor Birkaç gündür îstanbul balık piya asından Bulgarlar da balık almağa başamışlardır. Bu yüzden balık fiatlerinde hissolacak kadar yükselme başgöstermişır. V1LÂYETTE Yeni Dikili kaymakamı Veliefendide yapılacak cirid oyunları ı îstanbul halkına muhtelif cirid oyunan göstermek üzere Bayburddan şehrimize gelen ciridcilerin geçen hafta pa ar günü Veliefendi çayınnda cirid o yunlan yapmalan takarrür etmişti. Fa:at geçen pazar günü hava yağmurlu olduğundan bu oyunlar tehir edilmişti. Bu Ve kocasının ellerine yapıjtı, korka lyunlar önümüzdeki pazar günu saat 14 !e gene Veliefendi çayınnda yapılacakkorka sordu: Kötü mü işledim, canını mı sık ır. tım yiğitim? Hiç tınmıyorsun? îstanbul halkının bu ulusal ve çok şaBu soru, telâş içinde çırpınan bir ka ram dikkat sporu görebilmeleri için o gün dın kalbinin yalvarışı, yakarışıydı. Mus Veliefendi çayınna gidip gelmek üzere tafa, ondaki yanık manayı sezdi, güzel hususî tren ve otobüs servisleri tertib ediîecektir. karısınm saçlarını okşadı: Çok iyi etmişsin. Var ol yavrum. Temsil mektebinin ilk Ve dalgın dalgm ilâve etti: mezunları Bir yıldır seni düşündükçe bu kızlar da gözümün önüne geliyorlardı, benı Eminönü Halkevinin Gülhane par üzüyorlardı. Şimdi içim rahatlaştı, pm kında Alayköşkünde üç sene evvel açzumdan bir değirmen taşı kalkmış gibi :ığı Temsil mektebinden bu sene ilk deferahladım. fa çıkan talebeler dün Alayköşkünde bir Bugün için anlaşılmaz görünen bu 15 musamere vermişlerdir. ler, o devirde olagan şeylerdi. Çıldıra • Parti, Halkevi erkânile birçok mek sıya seven bir kadın, herhangi bir sebe ebler hoca ve talebesinin bulunduğu bu bin zorile ajşkını unutur ve elemsiz ya müs#merede evvelâ misafirlere bir çay şıyabilirdi. On yılda on efendi değiştiren verilmis, bu arada mektebin korosu odalıklar bu hayat faciasının canlı ör muhtelif parçalar okumuştur. Bundan nekleridir. Kadın, o devirlerde, kalbin sonra «Zoraki Tabib» adlı komedi temden ziyade etile yaşar bir mahluktu. Asil edilmiştir. rasıra o kalbe hareket gelirdi. Fakat bu Temsile iştirak eden gencler çok muhareket, içine yağ konulan bir kandilde vaffak olmuşlardır. beliren ışığa benzerdi ve yağ bitince sönerdi. (Arkan var) Holandah bir profesör geldi lurk şımendıfercılıgının yeni bir zaferi (Basmakaleden devam) mecmuu 2600 kilometroyu geçmiştir. Şimendifercilik programımız yapıcılık kısmmda henüz sonuna varmış değildir. Cenubda Afyon Antalya, şarkta Sıvas Erzurum hatlan yapılıp gitmektedirler. Bununla beraber vatanın yekpareliğine şimdiden temin olunmuş gözile bakabi liriz. Şimendifercilik siyasamızın diğer ö nemli bir faslı da bir kısım hatlarımızın yapılmasına dahilî istikrazlarla kendi halkımızın iştirakinin temin olunmuş olmasıdır. Ergani hattının 12 milyon liralık istikrazı muvaffakiyetle kapatılmış ol duktan sonra simdi de Erzurum hattının istikrazı çıkanlmıs bulunnvor. Böylelikle şimendiferciliğimizin iğneden ipÜğe kadar bütün yapıcılığile beraber son santim sermaye menfaatlerinin dahi mem lekette kalması ve memlekete mal edil mesi elde edilmis oluyor. Hulâsa neresinJen bakılırsa bakılsın dün Diyarbekirde bir büyük faslı daha bitirilen şimendifercilik siyasamızın az zamanda kazandığı çok büyük muvaffa kiyetlerle bütün Türk milleti yüksek a lınla ve göğsünü alabildiğine kabartarak iftihar edebilir. Baska hiçbir işimiz ol r>asa valnız simendifercilikte gösterdi ~ıiz bu kabiliyetle öğünebiliriz. Hal Ordu Ilbayı Tahsin dün vefat etti Eski îstanbul llbay muavini ve Ordu Ilbayı Tahsin dün Beyazıdda Hasanpaşa fınnı ya nındaki evinde kısa bir hastalığı müte akıb vefat etmiştir. Tahsin herkesin hiir metini kazanmıs mütevazı ve çok kıv metli bir idare ada mımızdı. Vefatı kendisini tanıvanlan çok mütessir etmiştir. Cenazesi bugün evinden kaldınlarak Eyübe götürülecek ve orada defnedile cektir. Allah rahmet evleyin. Holandalı profesör Johann Van Der Stok dün sabahki ekspresle îstanbula gelmiştir. Holandalı profesör şehrimizde bir hafta kadar kalarak ilmî tetkiklerde bulunacaktır. Konservatuarda bugünkü merasim Bu seneki mezunlanna diploma tevzii münasebetile bugün saat 16 da Konservatuar binasında tören yapılacaktır. Törende îlbay ve Şarbay Muhittin Ustündağla diğer Belediye, Vilâyet vc Parti erkânı, Daimî Encümen üyeleri, Bütçe Encümeni üyeleri hazır buluna caklardır. Törene Konservatuar direktörü Yu suf Ziyanın kısa bir söylevile başlana caktır. Ondan sonra mezun olanlann diplomalan kendilerine verilecektir. Diploma tevziatı bittikten sonra bir çay ziyafeti verilecektir. Gene ve faal idare âmirlerimizden Kızııltepe kaymakamı Rıdvan Akmansoy; Halbuki o zaman bütçenm açığı tek* Dikili kaymakamlığına tayin edilmiştir. rar kabarmış olacak ve frank tekrar cidYeni vazifesinde de muvaffakiyetler didî bir tehlike karşısında kalacaktır. Laenz. Mülga Darülfünuna aid bir val kabinesi malî encümenle uğraşırken sosyalistlerin Lhnoges hâdisesinden dola* yolsuzluk yı yaptıklan şiddetli hücumlara maruz Mülga Darülfünun Tıb Fakültesinin kalmıştır. Sosyalistler gerek (ateş hat « Avrupanm muhtelif memleketlerinde eşya işlerinde yapılan bir yolsuzluğa aid tında haçlı harb madalyası alanlar) teşmeyvacıhk ve fidanlıklar hakkmda ince ahkikat evrakı îlbaylık idare heyetine kilâtının, gerek faşist saydıklan diğer emelerde bulunarak şehrimize dönen jelmiştir. Tahkikata göre bir kısım eşya (liğ) lerin derhal dağıtılması için hükuBüyükdere Meyvacılık ve Fidanlık Ens ve malzeme ortadan kaybolmuştur. îdare meti zorluyorlar. Komünistler dahi bu itüsü Direktörü îbrahim bir yazıcımıza heyeti bu işi incelemeğe başlamıştır. meselede sosyalistlerin arkasındadır. Raunlan söylemiştir: Mes'ul vaziyetinde olanlar Fakültenin dikallerin sol cenahı dahi her iki partiyeŞ « îtalyadaki meyvacılık enstitüsün kâtibi, ambar memurlan ve diğer bacı •utuaheret ediyor. Sosyalistler daha ileri de üç ay incelemede bulunduktan sonra memurlardır. gidecek olurlarsa (halk cephesi) denilerl Parise geçtim. Orada bir müddet ince Yeni Eyüb kazası sollar birliği karşısında hükumetm ekal* emelerde bulunduktan sonra Türkiyeye Yeni teşkil edilecek olan Eyüb kaza liyette kalacağı ve düşeceği muhakkaktır. döndüm. ltalya meyvacılık enstitüsünde M. Laval, marksizmin tahakkümüne sının taksimatı mülkiye ve belediyesinin meyvacılık üzerinde beş senedenberi de esbiti için bir komisyon teşekkül etmiş bir sed olmak üzere teşekkül eden ve son rin araştırmalar yapılmaktadır. Bilhassa ve işe başlamıştır. Komisyon bir iki gü zamanlarda kuvvet bulan sağ (liğ) leri armud, ayva gibi meyvalara tatbik et ne kadar hazırlıyacağı kadro ve projeyi dağıtmağı kuvvetlerin müvazenesi müta * ikleri yeni aşı sayesinde hem iyi mah îç İşleri Bakanlığına gönderecektir. Ye leasile hoş görmediği gibi böyle bir te m sul alınmakta, hem de turfanda meyva ni Eyüb kazası Eyüb merkez nahiyesile şebbüste bulunduğu takdirde şiddetli bir yetiştirilebilmektedir. Bu aşılan biz de Beyoğlu kazasmdan ahnacak olan Ke mukavemete tesadüf ederek dahilî bir bu yıl tatbika çalışacağız. Bunlar saye harb çıkacağından da korkuyor. Liğle merburgaz nahiyesini ihtiva edecektir. sinde çok iyi meyvalar elde edeceğimizi ÜNİVERSİTEDE rin mükemmel müsellâh ve sıkı disiplinli zannedivorum.» teşkilâtı vardır. Meselâ (ateş hattmda haçlı harb madalyası alanlar) m teşkilâtı Inkılâb dersleri ŞEHİR 1ŞLERI ? mükemmel inzıbatlı ve 700,000 mevcudÜniversite ve yüksek okul talebele Imar işleri ve şehir plânı rine verilecek inkılâb derslerine bu ayın lu bir ordu teşkil ediyor. Böyle ordulan îstanbulun imar işlerile şehir plânı 25 inci pazartesi günü başlanacaktır. ilk mücadelesiz dağıtmak mümkün değildir. M. Lavalin kabinesi tehlikededfr. Fahakkında îç İşleri Bakanlığile temas et açma dersini Receb Peker verecektir. kat şimdi yerini tutacak adamlann bulunmek üzere on gün evvel Ankaraya git Yabancıdiller mektebinde maması yaşamasına müsaade ediyor. Bu miş olan Belediye başkan muavini Ek Üniversite Yabancıdiller mektebin kabine devrildikten sonra yerine radikalrem dün şehrimize gelmiştir. de yapılan muafiyet yoklamalarının so Aldığımız malumata göre îstanbul nuclan dün belli olmuştur. Buna göre ya lerin gelmesi lâzımdır. Halbuki bu parBelediyesinin Belediyeler Bankasından pılan dört imtihana giren 130 taiebeden ti bütçeyi tevzin etmek işi kendisine düşeceğini ve bundan dolayı taraftarlann almak istediği 900 bin liralık ödünc pa22 si kazanmıs ve bunlar kurlara devam dan bir çoğunu yeni tasarruf ve tenkih ranın, her imar işinin başarılmasında paetmekten muaf tutulmuşlardır. tedbirlerile danltacağmı ve seçim sava ra lâzım oldukça verilmesi kararlaşmışADL/YEDE şma yıpranmış bir halde gireceğini düşütır. Banka ilk parti olmak üzere şehir nerek hükumeti ele almak istemiyor. Buplânının tanzimi için 60 bin lira verecekBir memurun muhakemesi nun içindir ki bir iki gün evvel M. Heryo tir. Esasen 100 bin lira da vaktile ve Kendisine emanet edilen altı yüz otuz rilmiş olduğundan bankanın, ileride ve liralık pulu zimmetine geçirmekle suçlu (Laval kabinesi devrilirse yeni hüku a receği para yekunu 740 bin liradır. Be eski Beyoğlu Tapu memuru Sabrinin meti kuracak ben olmıyacağım) demişti. Hulâsa: Yeni seçim düşünceleri La lediye asrî mezarlık ve şehir stadyomu muhakemesine dün üçüncü ceza mahkeval kabinesini bir taraftan tehlikeye düinşası tasavvurlannı mevkii tatbika ko mesinde devam edilmiştir. Suçlu; bu pullan kaybettiğini; ve sonradan da ödiye şürmekte, diğer taraftan yaşamasına müyunca bu paradan istifade edecektir. saade etmektedir. Bu tereddüdlü vaziyeKÜLTÜR İSLERİ rek hiç borcu kalmadığını söylemiştir tin nekadar zaman devam edeceği belli Muhakeme, karar verilmek üzere başka değildir. güne kalmıştır. Meyvacılığımızı ıslah tesebbüsleri Italyanın kullandığı aşılar tecrübe edilecek Manastırda dikilen bir haç «Vreme> gazetesinde okunduğuna go re 1903 yılında Manastırda cTürkler ta rafından öldürülen Rus konsolosu An kadiyaviç Rostovski için> Manastırdî büvük bir salib rekzolunacaktır. buki rejimin bu memlekette yarattığı iş ler arasında şimendiferciliğimiz binbir muvaffakiyetimizden bir tanesidır, ve valmz su var ki pek yerinde olarak bir büyüğü. YUNUS NADt Kızılay kurumu, okullardaki fakir taÜç esrar kaçakçısı mahkum lebeye yemek vermek için hazırlıklannı oldu bitirmiştir. Birincikânun başından itiba Gümrükteki sekizinci Ihtısas mahkemeren öğleleri fakir talebeye sıcak yemek si ötedenberi esrar sattıklan sabit olan üç verilmeğe başlanacaktır. kişiye (ikisi kadın) muhtelif cins ve para POLİSTE cezalan vermiş, bunları mahkemede tev kif ettirmiştir. Mevkufların isimleri Ha TAPU DAtRESİNtN ÇERÇEVELE tice, Nüzhet ve Osmandır. Nüzhetin su RÎNİ ÇALAN HraSIZ Meşhur sa bıkah hırsızlardan Necmettin, evvelk çu ağır görüldüğünden 14 ay hapse ve gün Üsküdarda Doğancılarda eski Tapu 200 lira para cezasına, Hatice ve Os man da sekizer ay hapse ve 130 ar lira dairesinin pencere çerçevelerini sök müş, omzuna yüklenerek kaçarken so para cezasına mahkum edilmişlerdir. kakta yakalanmıştır. Necmettine ya Mahkemeye verilen kadın Bugünkü konferans taklık yaptığı anlaşılan Hayim ve Ah Bir erkeğe hastalık aşılamak ve ken 1 Türk Iktısadcılar sosyetesi, îstanbu mp" pdında iki kisi de yakalanmışlardır disini karakola götürmek istiyen zabıta ÎKİ İNŞAAT KALFASI ARKADAŞ memuruna da hakaret etmekle suçlu MuBelediye kooperatifile birlikte iki kon LARINI YARALADILAR Tarab ferans tertib etmiştir. Bu konferanslar kaddes isminde bir kadın yakalanarak yada oturan ve apartıman inşaatında Adliyeye verilmiştir. Müddeiumumilik dan birincisi, (îstanbul şehri imarının da yandıjh teknik ve ekonomik meseleler) çalışan İbrahim, Sadettin, Hüseyin adl çe hakkmda takibat yapılmaktadır. kalfalar dün bir kahvede oturup konu mevzulu olup Belediyeler îmar müşa Türklüğü tahkir eden Rum! viri doktor Vagner tarafmdan, bugün şurlarken iş yüzünden kavga etmeğ Bir alacaklısı tarafmdan para isten başlamışlardır. Kavga kızışınca Hüse saat 14 te Tecim Odası konferans sa diği için öfkelenerek Türklüğü tahkir et yinle Sadettin bir olmuşlar ve tbrahi mekle suclu Corci adında bir Rum ya lonunda verilecektir. îkinci konferans, Üniversite sosyoloj mi başından tehlikeli surette yarala kalanarak Müddeiumumiliğe verilmif profesörü Kesler tarafından verilecekıir. mışlardır. tir. Kızılayın fakir talebeye yardımı MUHARREM FEYZl TOGAY, ECNEBİJ1EHAFİLDE Danimarka ve Norveç elçileri Danimarka v e Norveçin memleket « lerini ayni zamanda Atinada temsil et mekte olan Ankara elçileri Yunan Kralı ıkinci Yorginin yeniden Yunanistana dönmesi münasebetile pazar günü Atinada yapılacak törene iştirak etmek üzere dün Yunanistana gitmişlerdir. Cumhuriyet Nü.hatı 5 Kuniftur Abone jTurki ye Senelik 1400 Altı ayhk 750 Ûç ayhk 400 Bir ayhk 150 şeraiti 1 •• * Hariç içb Kr. UOOKr. 1450 800 yokhır