11 Kasım 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

CUMHURÎYET 11 fkfncffeŞrtn TO KUçUk hlkfiye Altın dişler Kitablar arasında) Onu Beklerken... Üstad Halid Ziya Uşaklıgilin hihâyeleri Adanada spor hayatı Adana Halkevi kış sporlarına ve cirid oyunlarma büyük önem veriyor RADVO Ç Bu akşamki program J Ahmedlerde gene ne var? İSTANBUL: Hürmüz, söyliyecekti, yutkundu: 18 bavanlara .iimnastik, Azade Tar », Naşiri: Hilmi Kitabhanesi Gülsüm, yan yan ablasma bakıyordu. can 18,20 hafif musıki (plâk) 18,50 «Maksud eserse mısraı berceste kâfitkisinin de, sol ellerini entarilerinin etekİ. Galib Aracan konuşuyor 19,10 ses Adana (Özel) dir» sözü belkı vecizelere mümtazlığın musikisi (plâk) 19.30 spor konuşma lerine saklamağa çabaladıkları, kadının Halkevimiz bu yı kürkünü giydirmek için düzenlenmiş veları, Eşref Şefık 19,55 Rumen halk mugözüne ilişmişti: için geniş bir ça zinli bir vecize sayılabilir. Fakat eser sikisi, Mayistro Estegaço ve arkadaşlaSoluk ikindi güneşinin sulandırılmıs lışma programı ha Birşey mi saklıyorsunuz? Göre var, halka açılmış bir kürsü rolünü yapn 20.30 stüdyo orkestrası 21 radvo caz yaldız gibi donuk parıltılarla canla.ndır yim. zırlamıstir. Halkev ve tango ^rupları 21.35 son haberler, mıştır; şahsiyetler gördük ki kültür yayımefhumunun çev dıeı kuru ve yabani otlan, her esintide, Ve elini uzattı, Hürmüzün sol kolunu borsalar, Hava Kurumu piyangosu numında hizmetinin bir mektebden faıkı, relediği bütün alan b*yzuk şoseden kopan kahn toz kasırga tuttu, çekti. Çocuğun, alt dudağı titriyormaraları 21,50 Fray Şuts kısaltılmış odaha doğrusu fazlalığı mücerred ve mahlarda çok fayda!' lan, ölü ölü sarartıyor... pera. * du. dud olmayışıdır. Bugün yeni bir eserınm adımlar atılacağı Yer yer yıkık, dökük kale duvarlan VİYANA: ' .> Kadın, Hürmüzün yumulmuş a\ucunu taptaze ve diri havası içinde san'atınin nı vadeden bu pro17,10 konser 18,05 konuşma 18.25 nın karşısındaki, taşlan yosunlu, kmk, açınca, duraladı: engin ve ezelî bir gündüz gibi aydın kud gram arasında bılgramofon 19,40 ingilizce ders 20,05 devrik mezarhem, yontulmuş kalem gibi retini bir daha selâmlamağa muvaffik hassa cirid ve dağ • Bu ne? haberler, hava raporu ve saire 20,15 yükselmiş servileri, yorgun iniltilerle hıolduğumuz Halid Ziya Uşaklıgil hep cılık gibi cidden ö Çocuğun avcunda, bir altın diş; eski, ulusal yayın 20,25 karışık program şırdıyor... kirli bir altın diş vardı. Kadın, Gülsüme bu ruh güneşile üç müstakil devre üstad nemli sporlara ds 20,45 konuşma 21.05 senfonik konser * T Taşlardan toprağa, renklerden sesle döndü: olmadı mı? Dün onu ve birkaç nadir a yer ayrıldığını öğ 22,05 ağızdan üfleme aletler orkestrasıre, ölülerden canlılara kadar, herşeye kadasını okuyup anlamak için lâakal on rendim. 23.05 haberler 23,15 kitablara dair • Ya, sende? bir yorgunluk, bezginlik, bir ölü durgun23,30 gramofon 24,35 konuşma 24,50 larm yarısı kadar san'ati yükselmiş ve Filhakika Çu Gülsüm, yumulu parmaklannı açh ve luğu çökmüş, sinmiş!.. cazband takımı. zevki incelmiş olmak lâzımdı. Binlerce kurovada en es Adana Haîkevinin genel görünaşü o da, avcunda, ablası gibi, bir altın diş, BERLlN: Kale duvarlannm diblerinde; eski kagene tanıyoruz ki bu yolla sadece kari ol ki zamanlardanberi, bir Türk sporu olan hem şose, hem tren gibi mükemmel iki eski, kirli bir altın diş gösterdi. 19.55 musiki 20.05 Frankfurtian*. pı, pencere yerlerine benziyen ovuklar, mak vasfından da ileri geçtiler, dile tavasıta da var.. Şehir hayahnın bezdirici, 20.45 günün akisleri 21.05 haberler Kadın, anlamamıştı; şaşkın şaşkın ba sarrufta ve san'atin iki ana kaynağı olan cirinde büyük önem verilir ve her haita öçöküntiilerin bir çoğu, kara saplı tenekezel alanlarda cirid oynanırdı. Mükemmel uyuşturucu yeknasaklığından kurtulmak 21.15 radyo fantezisi 22.25 orkestra 1 T ; yamalı, kirli çuval parçalarile örtiiî kıyordu : asaletle benliği öğrenmekte bir nevi da binici ve iyi cirid atıcı yetiştiren bu ulusal istiyenler, Halkevimizin tasarladığı bu konseri 23,05 haberler 23,45 hikâye Bunlan nereden buldunuz? müs, kapatılmış... rülfünun tahsili yaptılar; içlerinde bırer oyunumuz, geçen gürültülü yıllarda önc dağcılık teşkilâtına girmekle hem sıh 24 25 Breslavdan. Hürmüz, kesik kesik anlattı: yıldız uyandı ve onlardan alınan ısıkla mini kaybetmişti. Şimdi, Halkevinin ele hatleri, hem de yurdumuzun güzellıkle Renk renk yeşillikleri, alaca alaca saBUDAPESTE: rarmış, inişli yokuşlu kırlarda, iplerini < Ahmed, .verdi... Geçen hafta, aşa dır ki san'at kaç yeni unsur kazandı. almağa karar verdıği bu işin çok çabuk rini yakından tanıma bakımından bitta18.05 konferans 1R.25 şan konserî sürüyerek kuru ot diblerini kemiren siska ğıki mezarhkta oynarken, bir adam gör Bugün bu ulu san'at zirvesini, mazide ve mükemmel bir spor hareketi halinde bi büyük kazanç elde edeceklerdir. Ni 19 almanca ders 19,25 Çingene orkes tekim daha şimdiden kayak ve diğer dağ trası 20,05 konferans 20,45 filârmo ineklerin yaslı böğürmeleri, vakit vakit, müş, elinde bir torba ile dolasıyor, me ki mahlut dılin sislerıni savmış; daha ber canlanacağını bekliyebiliriz. bezgin bir şikâyet gibi, bütün durgunluğu zarları karıştırıyormuş... Hani, kemik rak, daha parlak, sırlarında daha müsaDağcılık ve kış sporları işine gelince, sporu levazımı tedarikine kalkışanlar gö nık konser 22.50 haberler 23.15 gramofon 24,05 cazband takımı 1,10 haürpertiyor! toplıyanlar da var ya... Önce, onlardan adeli görüyoruz. Terkibler, güçleri seçil Adananın hemen 70 80 kilometro ya rülmektedir. berler. Sözün kısası, Halkevimiz bu cirid ve Yamalı, kirli çuval parçalarile örtül sanmış... Adam, ortalık karanrken me miş lugatlere artık hiç rasgelemiyortız. kınında koca Toroslar bütün alımile BÜKREŞ: müş bir oyuğun karanlık ağzı açıldı; so zarlıktan çıkmış, gitmiş... Ahmed, onun Lisan elli yıllık müstakar bir janrdan yükselirken ve kış aylarında bu dağlar dağcılık hareketlerine önayak olmak ve 18,05 konser 18,20 konferans, sonra luk mavi gömlekli, kara etekii bir kadın,, dolaştığı yerlere bakarken bu dişlerden sonra bu kadar nasıl elenebilmiş, saçları kalın kar tabakalarile örtülü kalırken ta bu hareketleri kendi himayesinde yürüt konser 20.05 haberler 20.20 gramo bir gölge gibi sıyrılıp çıktı; etrafına ba bir tane bulmuş... Nedir? diye, götiir kesilip sakallan kazınmış taze bir yüz bfatin bu büyük fırsatından istifade et mek istemekle, diğer hizmetleri arasında fon 21.05 konser 21.50 şan konseri kındı, ve iki elini ağzına siper ederek müş, babasına göstermis... Ahmedin ba gibi nasıl arınıp açılmış? Üstadın ru memekte daha fazla devam edilemez cidden beğenilecek yeni bir hizmet da 22.15 çifte pivano ile konser 22,35 habası, bu dişi tanımış: Zengin dişi! de hunda hıçbır zaman körezlenmemis san di. Kaldı ki, buradan Toroslara kadar ha yapmış olacaktır. berler 22,50 eğlenceli konser 23,50 haykırdı: miş... vabancı dillerde haberler 24 haberler. at çırağında hâlâ gürliyen kudreti büme Hürmüz... Gülsüm... PARİS (Radio Paris): Hürmüzün, çocuk gözleri, aş kokusu seydik buna şaşabilirdık. Askı Memnu Sur kapısından çıkıhnca, solda, eski 18.15 musiki 21,05 konser 22,05 şi* mübdiinde en çok dokunulan on dört on Tc3 faizli, 1911 ihraclı Mısır Credit kârvansaray duraklannı andıran, pa •duymuş açlar gibi ışıldamıştı: Merhum Albay Hüsnünün renkası irler 22,35 haberler 22,50 konser O gece, Ahmedin babası, cızbız beş «atırlık zincirleme cümleleri «Onu Van hudud alayı kumandan muavini Foncier tahvillerinin, 1/12/1935 tari 24.50 dans havaları. yandasız nasıl durabildiği anlaşılamıyan, kaplamaları yenik, dökük; saçakları sar köfte getirmiş... Ahmed, artık hep aşağı Beklerken» de de bulmak kabil.. Fakat Yarbay Raufinin, Izmir avukatlarından hinde yapılacak itfa çekimi üzerine bakık; çürük kara tahta kahvenin önünde mezarhkta oynuyor... Dün, o adam, gene eski dilin musanna düğümlerinden çözü Remzinin ve ressam Elif Nacinin vali şabaş ödenmesi tehlikesine karşı Os manlı Bankası Galata merkezile Yeni yük alan, yolcu bekliyen, bir rencper ça gelmiş; Ahmed, onun peşinde dolaşmaj*a len bu cümleleri her virgülünde bir yu desi Sıdıka evvelki gece vefat etmiş ve dum durağı vaparak, adı konmamıs nefis cenazesi dün öğleden sonra Behramça cami ve Beyoğlu şubeleri tarafından rığı kadar tozlu otobüslerden birinin kor başlamış... Adam; kimseye söyleme! deBu gece nöbetçi olan eczaneler şun * pek ivi şartlarla sigorta edüeceği, mezmiş, Ahmede, dört tane bu dişlerden ver bir şurub gibi içebiliyoruz. Elli yıllık kıv vuş camisinde namazi kılındıktan son kur tahviller hâmillerinin haberi ol lardır: nesi boçjuk boğuk öttü. metlerin eskiveceği yerde yıllanmış, ol ra Feriköv kabristanına defnedilmiştir. îstanbul cihetindckiler: Kadın, bu boğuk sesin, yıkık duvar miş... Ahmed, dişin birini leblebiciye gun bir prnclikte varına serpilişi harika Arkadaşımız Elif Naciye ve keder gö mak üzere ilân olunur. Bakırkövünde (Hilâl), CerraHpaşa'da' göstermis, leblebiciden iki avuc dolusu lara çarparak; soluk kiremidli damlara sı gene Ustad Halid Ziyanın yaratıcı ren ailesine taziyetlerimizi bıldirirız. (Şeref), Cıbalide (Ahmed Necati), Çemleblebi almış... Fransız tiyatrosu berlitasta (Sırrı), Eminönünde (Hüsnü sürtünüp havada dagıla dağıla dolasışını şahsiyetine verRİymiş... Kadın, yanık kirpikli gözlerini açıp dinler gibi durdu ve susmasını bekledi. Haydar), Fenerde (Arif). Gedikpaşada Roman ve hikâyenin taktiğinde de, F Sonra, tekrar başını doğrultarak seslen kapıyarak dinliyordu: (Asador Vahram), Karagümrükte (Ke« E mal), Samatva Kocamustafapaşada Ahmed, bunlan, size, bedava mı tekniğinde de son yılların savuruk ceredi: KÜTUIUŞ R (Rıdvan), Topkapıda (Nazım). yanı duruldu; sade hareket, tarifsiz. verdi? Hürmüz... Gülsüm... A Bu akşam Beyoğlu cihetindekiler: İplerini sürüyerek kuru ot diblerîni keHürmüz, Gülsüme, Gühüm de Hür tahlilsiz kuru bir akış. makinenin, ve adaH Besiktaşta (Nail), Galata Doçruyolda 20,30 da Sinemaya gellyor. miren sıska ineklerden biri, yaslı bir bö müze baktı. Anne, çocukların avucların lenin bayağı mihanikiyeti edebiyatta zevki (Merkez), Hasköyde (Yeni Türkiye), daki eski, kirli altın dişlere bakıyordu: oyalar malzeme ve mevzu olmaktan çıkgürme ile boşjuklara, bezgin bezgın şi 1** San'atkâr (Halide) nin iştirakile İstiklâl caddesinde (Kemal Rebul), Katılar. Ne hayat sözden ibarettir, ne yerkâyet etti. 1 perde komedi. Söylesenize, bedava mı verdi? sımpa^ada (Merkez), Şislide (Şark Mer< yüzü bir atletizm sahası. Bir cemiyet hâ2 S. Atillâ revü ve bale numaralan. ke^), Tünelde (Matkoviç). Kadın, sesinin yetmediği, yetmiyeceği Gülsüm, incecik, damar damar kuru 3 Yeni mizansen Dekor ve balesile ( Le Bonheur ) Üsküdar, Kadıköy ve Adalardakiler: yerleri, gözlerile taradı ve ince sesinin sap boynunu çarpıttı; titrek titrek mınl disesinin oluşunu ve panoramasını yalnız Büyükadada (Şinasi), Hevbelide (YuFransanın en bOvük artistleri bflB A Y B A Y A N kabuktan seyir için artık günlerce satırlara son kuvvetile bağırdı: dandı: yük fi.imde, CHARLES B O v E R suf), Kadıköy Muvakkithanede (Saa Büvük operet boğulmağa tahammül edilmiyor, iki saat Hürmüz... Gülsüm... Ben, bebeğimi verdim... Ablam GABY MORLAY |ACOUE CAYazanlar: Mahmud Yesari ve Necdet det), Kad'köv Söğüdlüçeşmede (Osman süren bir sinema fılminde bir vak'ayı deTELA N M CHEL SİVıON Kale duvarlannın çalılar bürümüş vı da, sedef çakısını verdi... Hulusı), Üsküdar Çarşıboyunda (İtti Rüştü. Henry Bernsteın'in romanından ğil, tekmil bir tarihi yaşıyabliyoruz. Saktnhlan arasından, toprağın umulmaz bir had). Anne, çamaşır yakamağa gittiği el evMüzik: Sezai ve Seyfettin Asaf. Yakında TÜRK Sinemasmda vertmle kuru, çatlak, karanlık koynun lerinden topladığı ipekli, canfes, kadife de hareketin yavan akislerini toplıyan eGışe gündüz açıktır. Telefon 41819 dan, ışığa, yeryüzüne çıkarıverdigi kır kırpıntılarile dikilmiş bebek için, Gül serler geriye doğup dünün karanlığında Yakında: TELLl TURNA çirckleri gibi iki mavi benek beliriverdi. süme; ve gene el kapılarından birinin siliniyorlar. Bugünkü mantık roman ve Îstanbul Şehir Kurumu üyelerinden' Bu iki mavi benek, kadının sjözlerini, çöplüğünde bulduğu sedef çakl için Hur hikâyede kışnn pürtükleri yerine iç âle( Bitmemiş Senfoni ) yi gösteren merhum Yarbay Vehbi Beytaş kızı Saminin sonsuz sırlannı ve realitelerini arabir miknatıs çekişile, o yana çevirmişti: müze darılmadı!.. sinema, yeni bir muvaffakiyet adet Beytaşla Dağardı krom madeni işyor. Lâkin bunu bugünkü eserlerde tama Hürmüz... Gülsüm... Nerdesiniz? Ve... letme şeflerinden Cemal Erkartalın nidaha gösterecektir. men bulabiliyor muyuz? Hayır demekle şanlanma töreni 9/11/935 akşamı kut Gelin... Bir saattir, ikinizi arayorum, O gece... Hürmüzle GüUüm de, Ahlulanmıştır. Her iki tarafa iyi günler ayol! medin bir hafta evvelki yediği gibi, cız pek isabetsizlik yoktur. Yirminci astın dileriz. * '' münhasıran sürat ve hareket asrı olduÇalılar bürümüş yıkıntılar arasından, bız köftesi yediler... ğuna inandırılan bir kısım genclik ruhî *** iki taze kır çiçeği gibi fışkıran, mavi basve cemiyet hâdiselerinin, tezadlannın sema entarili çocuklar, kadına doğru koşSur kapısından çıkıhnca, solda, eski Musikinin şaheseri ... beblerini hâlâ bir çarlston figürünün kıvmaea başladılar. kânansaray duraklannı andıran, pa rımlarında arar gibidir; okunmuyorlar. Pek kuvvetli bir filim ... Kadın, kollarını açmış, daha onlar yandasız nasıl durabildiği anlaşılamıyan, yaklasmadan, ikisini de bagnna basmış kaplamaları yenik, dökük; saçakları sar bu garib marifetlerile seyrediliyorlar. Bikık, çürük kara tahta kahve ile gene onun raz da alısığı olmağa yüz tuttuğumuz gibi duruyordu. MISIRlLE KAD1M ROMANIN bu körü nümuneler arasında bunalanlar Hürmüzle Gülsüm, kadının yanma so benzeri karşı kahvenin orta=ındaki iki MUAZZAM VE MUHTEŞEM için «Onu Beklerken» in çıkiM ne büyük kulurlarken, sol ellerini mavi basma en yolu ayıran, musluğu sökiik, kuru vakıf TARİHÇESI ... ceşmenin gölgesinde. kapaklı saç manga sürpriz oldu. On altıyı bulan hikâyelerde tarilerinin eteklerile saklamağa çabalı • Gör kamaştırıcı lüks ve ihtişam lını kuran seyyar köftecinin, cızırdMa cı belki hep bulabileceğimiz mevzuların isyorlardı. keleti yatıyor. Fakat bes on satır okunsahneleri ... zırdata köfte phirmeğe basladıSmı rçören Kadın, ikisini de omuzlanndan tut Hürmüzle Gül<iim, burun kanadlarını a duktan sonra anlıyoruz ki belki mevzu muştu; ötekinden bir karış kadar uzunca çarak içlerini çekiyorlar... bulunmıyacak birşey değildir, ancak iskelete dolanan hayat ve san'at sırlan olanına sordu: Cızbız köftelerin kokusu, onları dü ve bir buhurdan gibi tüten ruh; 60 sene'ik Hürmüz, merak ettim, neredesi şündürüyor... mütemadi bir inceliş ve yükselis muhasniz? *** salası olan tahlil kudretinden doğmuştur Hürmüz, annesine bakmağa korkuyor ... Fakat, aşagı mezarhğa, zengin ölügibiydi: Maalesef çokca kaîan tashih yanlısleri getirilmiyor... RomaMzma ağrısı ilk hissedildiği Ahmedlere gittik. larına rağmen «Onu Beklerken» i derin Getirilse de, öyle seyrek, öyle seyrek zaman, adaleler, yahut mafsallarda bir heyecanla okuduk. Acaba diyordıık. Kadının kirpikleri yanık gözlerî. sö ki! sertlik hâsıl olunca, uğuşturmamak Ustad asıl şaheserini sona mı sak'^dt?. şatile Sloan's Liniment sürünüz. Slo nük bir canlanışla parıldıyordu sanki: MAHMUD YESARÎ an's Liniment cevelâni demi uyandı F.O. rır, ağnyan adalelere yeni kan getirzasile on beş lirayı verseydım de b*Taber tir, marazın doğrudan doğruya müveleğlenseydik, daha iyi olmaz mıydı? Ne lidi olan kan terakümüne tesir ederek ben enayi olurdum ne de sen yakaianırBursa (Özel) Bulgar pasaportile istırabı imha eder. Uğuşturmağa Maliye müfettislerinden merhum Bay dın. lüzum yoktur, çünkü Solan's Liniment DOLORES DEL RıO AL JOLSON RICARDO CORTEZ Öteki artist Bendeniz alnımın teri şehrimize gelen Hüseyin isminde bir ta Nizamettinin eşi, İffet Halim Orujun an derhal nüfuz eder, ısıtır ve ağrıyı cir, Bursayı gezerken Orhanerazi camisi nesi, General Hasib oğlu Asımın, kurmay le para kazanmadıkça rahat yiyemem. Bütün stanbul en büyük filimlerin en büyüğünü görmiye koşuyor teskin eder. Küçük bir şişesi uzun ne de uğramış ve avluda her nasılsa albav Feyzi Mengunçun ve kurmay yarînşallah yakayı kurtardıktan sonra, sizi Uâveten : İtfaiye töteni ve dünya haberleri. müddet devam eder ve idarelidir. böyle bir âleme davet eder, on bes lıra Ziraat R^nkasından aldığı 2625 liralık bay Halim Orujun kaynanası Bayan SaUmum romatizma ağrıları, lumbago, nızı öderim. Hem, paralarınızı yediğimiz çekle 1200 Jpvası bulunan cüzdanını ide Orup evvelki akşam Caddebostanınsiyatik, arka ağrıları, burkulma ve geceki eğlentide siz yoktunuz anıma, kaybetmiştir. Sonradan cüzdanınm kav daki köşklerinde kısa bir hastalıktan umumiyetle mafsal ağrıları ve nevral vallahi birçok defalar zikri cemiliniz gzt boIduSunu gören Hüseyin bankayı bu sonra irtihal etmiş. merhumenin cena jiler için Sloan's Linimenti tecrübe eti. Hep, şerefi âlinize içtik. kayıbdan haberdar etmek üzere derhal zesi dün Sahrayicedid mezarlığına kaldiniz. Artist Şerefi âlime değil, enayili Istanbula hareket etmis ve bundan Bur dırılmıştır. gimp içtiğinizi söylesene!... sa Beledıyesini de haberdar etmiştir. Bayan Saide çok vatansever, yurdu(Içeri bir polis girer, kısım âmirinin Uray zabıtası yaptığı araştırmada cüz na, yuvasına candan bağh, temiz bir kız kulağına birsey söyler. O da peki der gidanı bu caminin avlusundaki havuzun anasıydı. Bu zamansız aj'rılış bütün tabi başını saüar.) kenarında bıılmus ve Hüseyni telgrafla nıdıklarını derin bir acı içinde bırak Ikincı sahne yann Bursaya çağırarak kendisine vermiştir. mıştır. Aılesine Tanrıdan sabir diler ve Hüseyin zabıtamıza teşekkür etmiştir. taziyetlerimizi sunarız, > «Geçmişleri, geleceğe nakleden, dişleri düşmüş sırıtan» surlar... Bizans İmparatoru Teodosun temellerini attığı ve Macarlı Urbanın döktüğü toplann rçüllelerile parçalanan, Fatihin askerlerinin zorile yıkılan, «köhne Bizans» surlan... Miiessif bir ölüm OSMANLI BANKASI Nöbetçi eczaneler KASTA DİVA Halk opereti gecesi SAADET Nişanlanma töreni ŞUBERT'İN , AŞKI Rejisör: Cecil B. de MiHe'in meşhuru âlem eseri Cami avlusuna düşürülen cüzdan Oynıyanlar: CLAUDET COLBERTve WARNER WlLLİAM KLEOPATRA R O M A T İ Z M A AGRILAR1NIN DURMASI Acıklı bir ölüm Bugün T Ü R K Sinemasmda W O N D E R B A R Fransızca sözlii VEN ADIN edilmiş bir filim ı L I N I M E N Î