CUMHURÎYET 6 Blrlncîtesrin 1935 ASKERLIK BAHISLERI Şeyhüşşuara Mevlâna Şeyhı, hem şair, hem de hekımdi. Hatta kendi asıl adı Sınan olduğundan, tarihte (Hekım Sınan» diye yazılıdır. Çelebi Sultan Mehmed, bunun vermiş olduğu bir ilâcla, müthiş bir hastahktan kurtulmuş ve kendısını uzun zaman özel hekımlığınde bulundurmuştu. 3 *] Omrünün sonlarına doğru, gözlerı hastalanan Şeyhi, memleketi olan Kütahyaya ARABİVTA* gidip yerleşti ve orada bir dükkân açıp hekimlik ederdi. Bir gün, gözleri ağrıkh adamın biri gelip: Sende göz ağrısına ilâç var mı? diye sordu. Var! Cevabını alınca, para çıkarıp: Bana bir akçelik ver.. dedi. Lâkin o sırada, Şeyhinin berbad bir halde bulunan gözlerini farkedince, bir akçe daha uzattı. Şeyhi* Bu nedir? n Diye sordukta, herif: lt lyanlann haricî hatlardan istifade Habeslilerin dahilî hatlardan istifade Al, bu da senin için! cevabını l ederek Habeşlileri Habeşistanın mer ederek ttalyan kuvvetleri birleşmeden münferiden verdi. krzine doğru sürerek Auas vadisinde bunların sark kolunu mağlub edebileceklerini gösterir ihata etmek istiyecehlerini eösterir ÖTÜKÇÜ : hartn harta Italyanların ihata manevrasına karşı... UE12GÜN BÎBFIkRA Al, bu da senin için! Habeş ordusuda, dahilî hatlardan istifade ederek düşmanın münferid kollarından Musaali dağından geleni mağlub edebilir amma başarabilirse... Atletlerimiz bir aylık Bulgarlar bugün de Fekampta nasıl çalıştılar? nerbahçe ilejcarşılaşacak Amerikalı antrenörün tertib ettiği alelâcaib yemek listesi çocukları aç bıraktı, takım da yanlış teşkil edilince hezimet başgösterdi Altıncı Balkan oyunlarında Türk at letlerinin dördüncü ve hakikî manasile de sonuncu olmalarında, sozde onları kuvvetlendırmek, müsabakaya hazırlamak, disiplin altına almak maksadile açılan kampın da büyük bir rolü vardır. Kamp, herşeyden evvel bir dısıplın, muntazam hayat, muntazam ve bol ye mek, muntazam hazırlanmak demektir. Halbukı, bızım atletlerin kampı hıç te böyle olmamıştır. Kampta hiçbir vakit bir disiplin kurulamamış, gıda şartları iyi tanzim edilememiştır. Isımlerıni buraya yazmıyacağı mız bırcok atletler, bize bu hususta acı acı derd yanmışlardır. Atletlerin anlattıklarına göre; kampta yemek meselesi bir facia olmuştur. Amerikalı antrenör, kendi kafasına göre bir yemek lıstesı hazırlamış, bunlan at letlere yedirmeğe uğraşmıştır. Antrenö rün hazırladığı yemek listesi, bu çocuk ların hıçbirinı doyurmamıştır. Çünkü bir gün sıcak suda haşlanmış taze fasulya ıle patates verılıyor, dığer bir gün kuru fasulye piyazile hiç pişirilmemiş kızı! ve kanlı et halinde büftek yedirilmek i"te niyor, bazı günler de piliç haslamasile çocukların karınlan doyurulmak is teniyordu. Tabiî böyle karmakanşık yemek yemeğe alışık olmıyan atletler yarı aç, yarı tok sofrayı terkediyorlardı. Bu yemek ışı o kadar garıb bir şekıl almıştır ki nıhayet sabah kahvaltılann da, sahanda pışmış yumurta, şekerli buğday, kavun, çay, reçel gibi alelâca ib yemekler verilmeğe başlanmıştır. Tabiî bunun sonu da atletlerin, esa sen az olan dermanını sıfıra ındırmiş, müsabakaların sonu da böylece hezimetle neticelenmistir. Bu yemeklerin atlet ler için daha faydalı olduğu iddia edile bilir. Fakat bir yemek yenmek şartile faydalı olabilir. Yoksa yenilmez ve çocuklar yarı aç sofradan kalkarlarsa faydah değıl muzır olur. Herhalde, müsabakalar arifesinde, kampta atletlere, ağızlarının ve midele rınin alışmadığı bir yemek reıımı takıb ettirmek mânasız ve doğru değildi. çoğaltmak kabildir. Balkan oyunlarında hiçbir müsabaka yapritoyacağı bılınen bırçok atletler de kampta büyük bir yekfın tutuyordu. Kamp, âdeta bir imaret halinı almış, yiyen, içen, girip çıkan belirsiz bir hale gelmiş, bedava bir pansiyona dönmüştü. Evvelki gün şehrimize gelen Bulgar ların Leviski takımı birinci maçını dün Kadıköy Fenerbahçe stadında, dost Sovyet sporcularına yapılacak futbol temasİarına hazırlanmak için bir müddettenben kampta bulunan İstanbul futbolcularıle yaptı. Birkaç haftadır futbol seyretmıyen meraklılar, stadyomda üç bin kişi kadar tutan bir kalabalık teşkil etmişti. Maça tam saat dörtte hakem Şazi Tezcanın idaresinde başlandı. Bizim takım şu §ekildeydi: Avni Lutfi, Yaşar lbrahim, r^asan, Mehmed Reşad Fikret, Şeref, Rasih, Muhteşem, Necdet. Dün oynıyan Leviski takımının çok eksik kadro ile geldığini duyduk. Sofya lji;inin ikincısı vaziyetinde bulunan bu takımın dört oyuncusu ayın yirmisinde Prağda Çeklere karşı oynıyacak Bulgar ulusal takımı için ayrılarak bu seyaha te iştirak ettirilmemiş, diğer üç oyuncusu da askerî hizmetlerini yapmadıklarından sınır dışına çıkmalarına ızm verilmemiş, bir oyuncuları da kuşpalazından hasla yatıyormuş. Oyunun birinci devresi baştan başa tatsız, zevksiz bir halde cereyan etti. Bizim takımın hatları arasında hiç bir irtibat, anlaşma yoktu. Bir hat üzerinde oynıyan oyuncularda da bir anlaşma görülemiyordu. Hatta bu anlaşamamazlık yüzünden Avni ikinci devrenin başında bizim müdafiler tarafından tekmelene rek sakatlandı ve oyundan çıktı. Buna mukabil Bulgarlar iyi kötü bir şeyler yapmağa çalışıyorlar ve bılhassa anlaşmak hususunda bizimkilere tefevvuk ediyorlardı. İlk devrenin sonlarına doğru Hasanla Muhteşem oyundan çıktı. Hasanın yerine Lutfi geçtı. Lutfının yerine 1aruk, Muhtesemın yerine de Naci oyuna girdiler. Bu şekilde bızim takıra son çeyrek saati biraz daha düzgün çi kardı. Fakat gol yapamadı. İkinci devrede Necdetin yerine Ni yazı geçtı. Oyun aynı tatsızlığı ve zevksızlığı muhafaza etmekle beraber Bul garlar biri penaltıdan atılmak şartiie. 30 mağlub oldular. Birinci gol ikinci devrenin başında Rasihin çektiği bir penaltile oldu. İkinci golü gene Rasih, Naciden aldığı bir aralama kafa pasile otuzuncu dakikada yaptı. Üçüncü golü de kırkıncı dakikada Niyazi attı. Bugün Bulgarlarla oynıyacak Fenerbahçe takımı, vasattan biraz üstün bir oyun çıkarırsa maçı büyük sayı farkile kazanabilır. lanan bir atlet, îzmii^İ Hüseyin Ş nün yerını almıştır. Uzun atlamada ya • * pılan bu değişiklık neticesinde bir tek sayı almak nasıb olmamıştır. Bu suretle takımın teşkilinde bazi müsabakalarda genclere yer verılirken ba zılarında da tecrübesi olanlar nazan iribara alınmak gibi birbirine zıd harek»tler yapılmıştır. Bu tertib hataları yüzünden Türk takımı on bir sayıdan fazla kaybet miş, Türk atletlerinin bu kaybeitikleri sayıları hiç şüphe yok ki Rumenler toplamışlardır. Balkan oyunlarının kirli çamaşırları Leviski takımı 30 mağlub oldu Kimlerin müsabakaya gireceği belli bile değildi Bu acı hakıkatler, ıdaresızlığin birer şaheseridir. Alâkadarlar, atletleri hazır lıyacak, onların müsabaka kabiliyetini artıracak, hatta müsabaka teknığını öğ retecek yerde onları tamamen kendi hallerine bırakmışlardı. Bu idaresizlıkler o kadar ileri gitti ki, müsabakalarda hangi atletin hangi ya rışa gireceği yarışlardan evvel bılınmr'or, kosacak, atlıyacak atlet, bunu mü=aba kadan biraz evvel öğreniyordu. Artık bu kadar ıntizamsız ve basıbo zukça idare edılen bir işten ne hayır umulurdu? Gene cok memnuniyetle kaydetmek lâzımdır ki, atlet takımımızın puvan toplıyabılmesı, bızım çocukların şahsî gayretleri vc gösterdikleri jüksek feragatle kabıl olmuştur. ', Bundan evvelki üç yazımızda, iki muharib orduyu silâh ve ordu teşki lâtı bakımlanndan mukavese ettik; darülharekât olan Habeşistanın coğrafî ve topoğrafik vazivetini gözden geçirdik. Bu topoğrafik vazivete nazaran, sarp ve yolsuz Habes dağları arasmdan taarruz edecek olan İtalvan kuvvetlerinin hangi yollardan ileriliyeceklerini vazdık ve bu İtalvan kollarına karşı Habeş kuvvetlerinin nasıl yığınaklar (Tecemmüler) yaptıklarını gösterdik. Tetkiklerimize devam edelim. beb de Adisababanm bulunduğu ve Habeş kuvvetlerinin çekileceğı merkez yavlasında harekât mevsimınin yağ mur mevsımleri dolayısıle birinci, ikinciteşrinlerle, birinci ve ikincikânun lara vani dört ava münhasır kalması dır. Merkez yaylasında yağmurlar hazirandan eylul sonuna kadar bol ve devamlıdır. Birinciteşrinde kesilen yag murlar, kânunusani sonunda tekrar başlar, şubat, mart ve nısan aylarında, vazın olduğu kadar, şiddetji ve devamlı olmamakla beraber gene yağar. Onun için, dört ay içinde, Habeş kuvvetlerinin ttalyanların hedefi Italyan ordusunun sevkulceyş bakı mukavemetini kırmak gerektir. Italyanların ihata manevrası mdan hedefi şudur: Ahval ve şeraıte nazaran, İtalyan Düşman kuvvetlerini mağlub ve perişan ederek Habeşistanı işgal ve istilâ Başkumandanınm. hedefıne varmak için. Habeş kuvvetlerini şimalden, şi etmek. Esasen her taarruz ordusu. bunun icin mali şarkiden ve cenubdan yürüyen üç harb eder. Italyanların, bu hedefi elde kolla surüp gerı atarak Adisababanm etmek için, ne yapmak ıstedıklerine şarkında Auaş nehrinin geçtiği, pek sarp olmıyan ve büyük harekâta müsabakalım. ıd bulunan sahava sıkıştırıp sarmak isİtalya kuvvetlerinin harbden önce altediğine hükmedilebilir. dığı vazivete ve ilk harekâtın şekline Bu geniş mikyasta sevkulceyşî ihata bakılırsa, İtalvan Başkumandanı Habeş manevrasına karşı, Habeşliler ne yapakuvvetlerini, Eritredeki kendi merkez ve sol cenah kollarile, Somalideki sağ caklardır? Bunu anlatmağa çahşmadan cenah kolu arasına sıkıştırmak iste önce, İtalya Habeş harbinde, bütün mektedır. Bu, askerî tabirıle haricî hat tahmin ve hesabları güçleştiren bir âlar kullanarak düşmanı şimalden, şark milden bahsedelim. Bu âmıl, Habeş tan ve cenubdan yani üç yandan sar kuvvetlerinin •muntazam bir Avrupa ordusu olmaması ve ne yapacağınm bimak demektir. linmemesidir. Fılvaki, Avrupa ordu (Haricî hatlarla hareket etmek muhtelarının malum ve muayyen sevkulceyş lif istikametlerden bir merkeze doğru kaidelerine göre, İtalvanların ne yapamütekarıb surette ilerilemek demek caklarını az çok kestirmek mümkün tir; düşmanı çevirmek ve sarmak için dür; fakat Habeslilerin ne vapacağım kullamlan bir sevkulceyş manevrası kestırebilmek çok güçtür. Habeşistanda dır.) Avrupa ordularının bıldiği ve tatbik Italyanların çarpışacağt ettiği sevkulcevş prensiplerini tatbik eüç düşman debilecek bir yüksek sevk ve idare var İtalyanlar, bu manevrayı yaparken üç mıdır? Habeşistanın Avrupalı manasile düşmanla çarpışacaklardır: Habeşliler. böyle bir başkumandanı ve erkânıhar bivesi olsa bıle, onun sevk ve idare arazinin sarplığı. iklim güçlükleri: Habeşıstanda başlıca iki türül arazi prensiplerini, sevkulcevşî düşüncelerini ve iki türlü iklım vardır. Sarp ve vol ve bu düşüncelerm ortaya attığı emir suz dağların üstündeki yüksek yayla ve hareketleri tatbik edebılecek ordu larda hava saf. sıhhî ve mutedildir. Ya kumandanları var mıdır? Bu ordu kuni tabıî kale dediğimiz vüksek kısmın mandanları, ellerinin altındaki büyük havası ivıdır ve Avrupalılara müsaid birliklere (cüzü tamlara) ve büyük birdir. Kalenm etrafını çeviren binnisbe likleri teşkil eden orta ve küçük birlikmünhat kısımlarm havası ise fenadır. lere nekadar hâkimdirler? Bütün bunBuralarda sıcak mmtakaların iklimi lar, tahmin ve hesabları altüst eden bir caridir. Gündüzleri, cehennemden gel âmil olmaktadır. Habeşliler nasıl bir manevra miş gibi yakıcı bir sıcak, geceleri kutublardan esiyormuş gıbi titretici bir yapabilirler? soğuk. Eğer Habeslilerin de Avrupalı gibi Bu hava değişiklikleri ve arazinin düşünüp, Avrupalı gibi harbedecekle sarplığı, İtalvan askerlerinden büy.ük rine emin olsavdık, onların da, Italyanbir beden kabiliyet ve mukavemeti is ların, haricî hatlardan hareket ederek tiyecektir. Aylardanberi Eritre ve So kendilerini ihata etmelerine meydan malide yaşıyarak bu iklime alışmış ol vermemek için dahilî hatlar kullana malarına rağmen, İtalvanların çok bü caklarını söyliyebilirdik. (Dahilî hat yük bir imtihan geçireceklerine şüphe lar, bir merkezden muhtelif istikametyoktur. lere doğru mütebaid bir surette açılan İtalyan taarruz kollarının yürüyüş is bir yelpaze gıbi cephe alarak harbet tikametlerine göre, sarp arazive şimal mek değildir. Haricî hatlarm tamamen den Adua .istikametinden ileriliyen E aksi olup haricî hatlar kullanarak iha•ritre grupu büyük kısmı, fena iklime de ta yapmak istiyen bir düşmana karşı en ziyade Assabdan demiryoluna doğ dahilî hatlardan manevra yapılır. Kuvru yürüyen şark kolile cenubdan Har vetler daha toplu bir surette el altında rare doğru çıkan Somali büyük kısmı bulunacağı için meselâ sağ cenahta ve üğruyacaktır. merkezde müdafaada kalarak oralardaki kuvvetleri sol cenaha toplamak ve Italyanların ileri yürüyüşü düşmanın haricî hatlar kullanarak sol hızlı mı, ağır mı olacak? cenahımıza doğru gelen kolunu münfe Bu iki kol için iki türlü hareket tariden mağlub etmek için yapılan bir savvur edilebilir: Ağır bir yürüyüşle sevkulcevş manevrasıdır; mukabil taher türlü sıhhî tedbirler alarak ilerile arruza gayet müsaiddir.) mek, yahut ta süratli bir taarruz ya Habeşistanın ve İtalyan ordularının parak iklimi fena olan bu binnisbe vaziyeti bu manevraya gayet müsaid münhat yerleri biran evvel geçmek. Eritre, büyük kısmının, arazinin sarp dir ama düşünmesi ve söylemesi ko lığından ve yolsuzluktan dolayı çok lay. yapması güç bir iştir. Eğer. Habeş süratli hareket etmesine imkân yoktur. ordusu manevra kabiliyetini haiz bir Gelen haberlerde, İtalyanlarm As Avrupa ordusu olsaydı, şu suretle haresabdan Musaali dağı mmtakasmdan ha ket edebilirdi: İtalyanlar üç ayrı grup halinde ha reket eden kolunun birçok tayvaresi ve reket ediyorlar: Şimal, şimali şarki ve tanğı bulunduğu bildirildığine göre. İtalyanların Danakil çöfiinü süratle geç cenub grupları... Bunların, arasında, hele şimal ve şimali şarkî gruplarile. meğe karar verdikleri anlaşılıyor. cenub grupları arasında hiçbir muva İtalyanları isticale sevkeden bir se sala ve irtibat yoktur. Bunlardan şimal [*] Birinci ve ikinci makalelerimiz grupu, en sarp arazide olduğu için, o4 ve 5 birinciteşrin tarihli sayılarımız nun karşısında müdafaada kalmak ve dadır. gene cenub grupu da, henüz çok uzak Türkiye kürek şampiyonası Bugiin Türkiye kürek şampıyonası yapılacaktır. Bu yanşlara Bandırma, Kocaeli, İstanbul girecektir. Yarışlar saat üçte Dolmabahçeden başlıyacak, Deniz Ticaret mektebi önünde bitecektir. tstanbulspor kulübünün kongresi İstanbul Spor Kulübü Genel Sekre terliğinden: Kulübümüz üyelerinin fevkalâde kongremiz tarihi olan 12 birinciteşrin cu martesi saat 5,30 da İstanbul Halkevi konferans salonunda bulunmaları. ta olduğu için, orada da tedafüî bir surette hareket etmek ve Musaali dağından gelerek Danakil çölünde yürüyen şimali şarkî grupuna karşı taarruza geçmek... Böylece, Habeş ordusunun büvük kısmını, toplıyarak üstün kuvvetlerle bu kolun üstüne atılmak suretile parlak bir dahıli hatlar manevrası yapılmış olurdu. Takım teşkilinde yaptlan büyük hatalar HabeşHJer dahili hatlardan istifade edebilecekler mi? Son gelen telgraflar arasında bir haber var ki, Habeşlerın böyle bir hare ket yapmak istediklerine delâlet eder gibi görünüyor. Bu habere göre, Ha beşlilerin büyük kısmı, Gallo eyaleti vadilerinde bulunmakta ve İtalyanları orada beklemektedir. Bu kuvvet her dakıka venı mühimmat ve askerle büyü mektedır,» Gallo eyaleti, merkezî bir vaziyettedir. Buradan Musaali dağı takriben 350 kılometro, Adua ise 300 kilometro mesafededır. Burası bugünkü cepheler den haylı içeride ise de Habeşliler, İtalvanlara karşı sınırlara ve İtalyan üs lerine yakın yerlerde değil. ancak içerilerde daha iyi harbedebilirler. Bu mmtakada Velıahdin ordusu bulunmaktadır. Şımdıye kadar Adısababadan gelen haberler, Velıahd ordusunun mev cudunu bildirmediler; yalnız buradaki 100,000 kişilik Ras Menekşe ordusunun Veliahdın emrine verildiğini söylediler. Veliahd ordusu, dahilî hatlardan isti fade suretile Musaali dağından gelen İtalvan koluna büyük kuvvetlerle ta arruz edebilir ve bu taarruz da muvaffakiyetle neticelenebilir; fakat yuka rıda da söylediğimiz gibi Habeş kuv vetlerinin bir Avrupa ordusu halinde olmaması, müsbet ve isabetlı tahmin ve hesablarda bulunmağa müsaid değıl dir. Sonra. bu hareketi sevkulceyşî bakımdan yapsalar bile tabiye itibarile. başarabilirler mi? Yani, Italyanların çok üstün silâhlarına ve çok yol va sıtalarma karşı, muharebe meydanında. ateş hattında bir zafer kazanabilirler mi? Bu da. şüphelidir. Balkanlı atletlerin aldıkları gıda Türk atletleri, Çiftehavuzlardaki kampta bilgisizlık yüzünden, varlık ıcinde yokluk çekerler ve fasulye piyazına kaşık sallıyarak yarı aç, yarı tok sofra dan kalkarlarken Tokatlıyan otelınde misafır edılen Balkanlı atletler bakınız neler yiyorlardı: Yunanhlar: Sabahları: Marmalad, tereyağı, kahve ve yahud çikolâta. Oğ leleri: Sebzeli et, pilâv, makarna, bol yemis. Akşamları: Çorba, sebzeli et, salata, bol yemis. Bu yemek lıstesine, balık, bıftek, haşlanmış piliç te dahildir. Yunan antrenörü, atletleri çok sıkı bir disipline tâbi tu tuyor, vaktınde yemeğe gelmıyenlere yemek vermiyor, sigara içmelerine müsaade etmıyor, pek tiryakı olanlara da günde bir iki sigara veriyordu. Bütün atletler saat onda otelde bu lunmağa mecburdu. Hiç kimse geceyi dışarıda geçirememişti. Yugoslavlar: Bunlar yemek hususunda daha serbesttiler. Her övünde çok mükemmel yemek yiyorlar, hatta siyah ve beyaz şarab ıçiyorlardı. Rumcnler: Bunlar da hiçbir rejime tâbi olmadan sadece mükemmel yemek { yemişlerdir. Omlet, balık tavası, gulaş dedikleri Macar yemeği ve en ağır ye İki tarafın muharebe tarzlart mekler, başlıca gıdalarını teşkil ediyor Şimdi düşünce ve mütalealarımızı du. şövle hulâsa edebiliriz: Bulgarlar ve Arnavudlar da yemek İtalyanlar. silâh ve teşkilâtça çok hususunda hiçbir kayde tâbi değıldiler. kuvvetli ve sevk ve idare ba Herkes istediğini bolca yiyordu. kımından yüksek ve muntazam oldukAmerikalı antrenörün kafasından rı ları için, düşmanlarını üç taraftan çe kan ve bızım çocuklara zorla yedirilmek virip bir imha meydan muharebesi yapistenen acaib yemekler. kalorisi fazla olmak istiyeceklerdir. duğu ye atlete lâzım olan kuvveti vere Habeşliler. düşmanı yıpratma muhaI ceği iddiasile veriliyordu. Diğer Bal rebelerile tedricen içerilere çekip, dağlık. sarp ve yolsuz «ırazide, üç istika • kanlı atletler, böyle mânasız bir rejime metten ayrı ayrı ileriliyen İtalyan kolla tâbi tutulmadıkları için mükemmel gı rını birleşmeden ayrj ayrı mağlub et da aldılar, koştular, atladılar, attıîar ve bizi geçtiler. Bizim zavallı çocuklar da meğe çalışacaklardır. Düz arazide İtalyanlar motörlü vası dermansızlıktan bazı yarışların sonunu talarla daha seri hareket edebilirler. bile getıremedıler. buna mukabil dağlık arazide Habeşliler Kampa alımş şeklinin kötülüğü daha hızlı toplamp dağılabilirler. Atletlerin kampa alınış şekli de ida İtalyanlar, şiddetle taarruz edecek resizliğin başka bir örneğidir. Hiçbir eler, Habeşliler ise faal bir müdafaadan sasa ve bilgiye dayanmadan önüne ge sonra. mukabil taarruzlar yapı|ağa çalen kampa alınmıştır. Hatta o kadar ki, lışacaklardır. Harbin nekadar devam edebileceği daha kampın açıldığı ilk gün ayağından, ihtimallerinı de ayrı bir yazıda tetkık sakatlanan İzmirli yüksfâ atlayıcı Sü reyya, oyunlann sonuna kadar kampta ederiz. kalmıştır. Bu, bir misaldir. Bu misalleri ABİDlN DAVER Müsabakalara girecek oyuncuların tertıbı işı ise başlıbaşına bozuk bir ıştir. İşte bunlan da, bütün müsabakalan sı raya dızerek yazıyoruz: 100 metro: Elimizdeki en iyi kosu cularla yapıldı. Buna birşey deneme'.. 200 metro: Raıf ikinci oldu, Hilmi secmede müsabaka harici kaldı. Bu ınesafeyi evvelâ Semih, nıhayet Mehmed Alı kosabılırdı. Eğer müsabaka pro gramında birinci ve ikinci gün 100 ve 200 metro üstüste konulmuş olsaydı 100 metroda neye uğradığı bılinemiyen Se mih muhakkak ki, her Balkan müsaba kasında olduğu gibi bir hafta sonra 200 metroda mutlaka bize en az dört sayı kazandırabılırdı. 5000 metro: Bu yarışta Remzinin yerine Teoharidis koşturulacaktı. Mev sim icinde Remzi hep 10 bin kosarak idman etmiş Teoharidis îse 5000 met roya hazırlanmıştı. Geçen sene Zagrebde çok akıllı bir müsabaka yapan Teo haridıs bu müsabakada bize mutlaka sayı kazandırabılirdi. Zira bu mesafede derece çok güzel olmamış, bızim çocuklar ise acemilik neticesi müsabakayı hep geriden takıb etmişlerdir. Balkan bayrak yarışı: Bu müsabakada bir gün evvel 800 metro koşmuş olan bir müsabıkın yerine, ertesi gün ayni mesafe için elde hazırlanmış olan B^^im koşturulabilir, bu yarısta takım; Resıın, Mehmed Ali, Raif, Semih şeklinde dördüncülükten daha iyi bir derece a!abi lirdi. 4>(100 bayrak: Türk takımı birinci, ikinci ve üçüncü atletler arasında bayrak değiştirememek yüzünden mağlub o! muştur. Çünkü takım halinde esash ta lim yapılamamış, son dakıkaya kadar sürat koşucuları tesbit edilemediğinden bu müskülât çıkmıştır. Nitekim hafta içinde yapılan idman larda çok defa kamp haricinde kalan Hilmi; Semih ve Raif haric; diğer mü sabıkları yenmiştir. Takım vaktinde tcsbit edilemediğinden nihayet pek acemi bir bayrak değiştirme yüzünden sahadan mağlub ayrılmıştır. Uzun atlama: Bu müsabaka başlıbaşına bir faciadır. Izmırden geldığı gün denberi terakki eden, nihayet 1 ürkıye rökorunu kıran bir atlet; anlaşılımyan bir sebeble son dakikada takımdan çı karılmıs, idmanda uzun atlarken sakat Ferah ferah üçüncü olurduk Eğer bu takım teşkili işi akıllıca, bilgiye istinaden yapılsaydı, bugün Türk takımı, Romanyahların Maraton yarış larında aldıkları I 1 puvanı da birkaç puvan geçerek ferah ferah üçüncülüğu kazanmış olacaktı ve işte o vakit t» 6 ncı Balkan oyunlarından, 1933 oyunlarma nazaran bir terakki hatvesi daha atarak yüzümüzün akile çıkmış olacaktık. Balkan oyunlarındaki idaresizlıkler, israflar ve daha birçok hatalar bunlarla bitmiş değildir. Bunlan sırasiie yazmsLta devam edeceğız. AHMED İHSAN Dünkü maçtan güzel bir enstantane