CTJMHÜRİYET 23 Evlul 1935 İSTANBUL: Bursa (Özel) Karaköy Pazar18,30 bayanlara jimnastik, Azade Ta cık yolunda yapılan soygunculuğa aid yecan 18,50 dans musikisi 19,10 <Ayd< ni ve mütemmim malumat aldım. Oğrenoperası ikinci perde 19,50 Rumen ha" diğime göre soygunu yapanlardan biri musikisi, Estagaço orkestrası 20.20 h Kadınlara dokunmayın! demiş, buberler 20,30 Bedriye Tüzün, türk nun üzerine hiçbir kadına dokunulmamış sözlü eserler ve radyo caz ve tango o Konuşurken «Atilâ», fakat yazarken sinden birşey çıkaran veya ayîran mana kestraları 21,35 son haberler, borsala ve el sürülmemiştir. Bununla beraber Atilâ, Attilâ, Atillâ diye üç türlü yazdı sını taşır, ki sonradan «Atak» şekline gir 21,50 profesör Ferdi Ştatser, piyano s kadın yolculardan biri boynundaki beşiğımız, büyük Türk kahramanı «Atılâ>. miştir. lo 22,15 plâk neşriyatı. birlikleri yanındaki küçük bir kız çocuğunın adının ash ve anlamı nedir? Belki de: «At» ın sonuna gelen bir VTYANA: na teslim etmiş; bittabi ona da dokunullşte bir soru ki, karşılığı, daha doğrusu A veya İ, Ata, Ati, Etiye bu anlamı ve17,10 şan ve orkestra konseri 18. mayınca beşibirlikler soyguncuların eline karşılıkları da yazılış şekilleri kadar ve rebilmektedirler. Çünkü bu A veya İ, konuşma 18,35 gramofon 19,15 konı geçmemiştir. Bu modern soygunda ayn belki daha çok birbirinden ayrı ve başka malar, haberler, hava raporu, dağcılı «mış ın yerini de tutmuş olabilir. ca orijinal bir vaziyet daha olmuştur: bulunmaktadır. Misal: «Sap» ın sonuna bir A gelin 20,15 konuşmalar ve esperanto yayın Haydudlar, şimdive kadar âdet olduğu Bir zamanlar «Atilâ» nın Atlıhan de ce, «Sapa» olur. «Bu yol sapadır» de 21,20 konser: Bachın eserleri, istirar gibi yolcuların ellerini kaldıracaklarına mek olduğu ve «Atalay» m muharref bir mek, bu yol sapmış demektir. Gene sanı zamanlarmda musikişinasm hayatı herkese: şekli bulunduğu iddia edilmişse de bu id rım ki, bunun da ash «Sapağ» dır. Ve dair konuşmalar 22,35 eğlenceli koı Yere yatın! kumandasını vermiş diayı yapanlar, bunu nereden çıkardıkser 23.05 haberler 23,15 konserin < zamanla aldığı diğer bir şekli de «Sapık» lerdir, bu kumanda üzerine yere yatan larını doğru olarak gösteremedikleri gibi, vamı 23,45 kitablara dair 24,15 kc tır, ki «Sapmış» anlamını verir. serin devamı 24,50 cazband takırnı. lardan biri cebindeki 800 lirasını fırsat doğru olarak nasıl yazılması gerek buDemek istiyorum ki, «Sapağ = SaBERLİN: tan bilistifade toprağa gömmüş ve bu su lunduğunu da bize gösterememişlerdir. 17,05 radyo piyesi 18,05 Ştutgar retle paralannı kurtarmıştır. Henüz soy Belki onlar, «Ati» nin sonuna getirilen pa» da, ğ, zamanla nasıl kaybolmuşsa. «Atağ = Ata» da böyle olabilir. «A 19,55 çifte piyano ile konser 20,15 H. gunculann yakalandığına dair buraya lâ, llâ arasmda bir fark görmedikleri gitağ» ın söylediği anlamı yukarıda kısaca burgdan 20,45 günün akisleri 21 malumat eelmemistir. bi Atti ve Atiyi de ayni şey olarak kaanlattık. «Ecdad = Ata» da, kendisin haberler 21,15 eğlenceli konser 22 bul etmişlerdir. Hakikatte ise, lâ ve llâ den veya kendilerinden bizi dünyaya at konser: Brahmsın eserleri yekdiğerinden farkh olduğu gibi, Ati ile mış, hayata çıkarmış insanlar demek ol BUDAPEŞTE: Atti de ayni şeyler değildir. 24. evlul salı günü akşamı saat 22 de 18,35 gramofon 19,05 piyango 2( duğuna göre, Türk dilinde «Atağ=ABunu izah için, yani Atilâ, Attilâ, A ta» kelimesi, izafî olarak «Ecdad» anla keman konseri 20,45 konferans 21 San'atkârlar gecesi tillâ şeklinde yazılışlardan hangisinin doğ mını almıştır, denilebilir. Macar şarkıları 22,20 haberler 21 Suadiye plâjı kazinosunda yaz mev ru olduğunu anlatmak için daha evvel bu salon orkestrası 24,05 cazband 2 siminin son güzel müsameresi olmak ü Şu halde, kelimenin esası, Ata veya son haberler kelimelerin söyledikleri anlamlan inceliYakartda: Çukttrova tarlalartnda kullamlan altt öküzla köten, zere bir san'atkârlar gecesi tertib edilmiş yelim: Ati ye dayandığına göre de, iki t ile BÜKREŞ: a^ağıda: Traktörle sürülen tarlalar tir. Bu müsamerede Münir Nureddin, Attilâ diye yazmak yanlıştır. 18,05 radyo orkestrası 19.20 kons< Atilâ ve Attilânın sonlarindaki lâ ile, Adana (Özel) 922 yıhnın başında, Cumhuriyet hükumetinin kudretli ilgisile tamburî Refik, Bayan Fahire Refik ve Şimdi geriye «Atilâ» diye «Ati» nin 20,05 konferans 20,25 gramofon 21 Atillânm sonundaki llâ yı ayıracak olurAdana ve bütün Kilikya, Fransız işgalin daha çok kuvvet ve umud kazanan bu ça Müzeyyen, Hâmid, üstad Kemal Niyasak bize «Ati» ve «Atti» kelimeleri ka sonuna «lâ» getirerek mi, yoksa «Atil konferans 21,20 konser 21,45 şan k den kurtulduğu vakit Çukurova, çiftçilik hşmalar, iki yıldanberi, eski yokluk acı zi ve Mustafa ile diğer bazı san'atkâr lâ» diye «llâ» getirerek mi yazmak ve seri 22,05 Viyana halk musikisi 2 bakımından çok emek ve para istiyen bir smı unutturacak bir sonuca vardı. lar büyük bir konser verecektir. Ayn ır. söylemek doğrudur meselesinin halli ka haberler, spor 22,50 eğlenceli kons< Bunlardan birincisini alalım: 23,50 yabancı dillerde haberler durumdaydı. Fakat yokluk ve imkânsızVerimsiz yıllarda bir köşeye atılan ve ca caz ve dans, muhtelif sürprizler var«Ati» Oğuz türkçesindeki «Ata» ke lıyor. VARŞOVA: lıkla çarpışmaktan kıvanc duyan Çukuro âdeta bütün bu akıbetlerin biricik müseb dır. Duhuliye yoktur. «Atilâ» kelimesinin aslını ister «Atiimesinin aynidir. Ata, Eti, Ati ayni şey17,20 gramofon 18,25 musiki 1 valılar, o yıl vargüçlerile çahştılar, geniş bibiymiş gibi, kendilerine hınçla bakılan lerdir. «Ata» nın sonundaki «A» ile, Ati ilâ = Atacak» ister her zatnan söyledi Amerikan şarkıları 19,50 gramofc bir ekim alanı hazırladılar ve oldukça ve traktörler ve diğer makineler birer birer, ve Etinin sonlarindaki «I» ve «Ata», ğimiz gibi «Ati lâ = Atadan, ataya 20,05 haberler 21,05 hafif musi rimli bir ürün aldılardı. atıldıkları yerlerden çıkarıldı, onarıldı, si Savgili kızıni, e$im, kardeşimiz, ye «Ati» nin başlarındaki «A» ile «Eti» nin mensub» manasına alalım, görülüyor ki, 21,50 haberler 22,05 piyano konse 923924 ürün yılında hububat ve bil lindi, yağlandı ve tarlalarda çalıştınlmağa ğenim Nezahatin vakitsiz aramızdan başındaki «e» arasındaki ayrılık, Türk her ikisinde de, llâ ile değil, lâ ile sonlanhassa pamuğun çok yüksek fiate fırlama baslandı. kaybolmasııvdan hâsıl olan »onsuz ke. gruplannm şive ayrılıklarından başka bir maktadır. Tekrar edelim ki, konuşurken smdan cesaret alan çiftçimiz, o güne kaBugün, iki aydanberi bütün Çukurova derimize gerek cenazede bulunmak, şey değildir. «Atti »ye gelince; bunu in de, Atillâ değil, Atilâ diyoruz. dar, daha ziyade hayvan kuvvetinden is da geceli gündüzlü bir nadas faaliyeti de gerekse telgraf ve mektublarla tazi celemek için, Ati veya Ata kelimelerinin Son olarak, Attilâ diye yazmak yanlış Bu gece nöbetçi olan eczaneler şı tifade ederek yaptıklan nisbeten dar çift vam ediyor. Önümüzdeki pamuk ekimi yet etmek suretile iştirak eden bütün nlamını açalım: olduğu gibi, Atillâ diye yazmak ta yan lardır: çiliği, makine kuvvetile birkaç misline çi' için hazırlanan bu yerler, her yılkinden dostlarunızın bu acıkb vesile ile götBu kelimelerin kökü «At» tır. «At lıştır. Doğrusu «Atilâ» dır diyebiliriz. İstanbul cihetindekiler: karmak yolunu tuttular. O yıllarda Çu daha fazla olacaktır. Ortalama bir he terdikleri yakmhğa ayn ayn minnet mak» mastarının emri hazırı olan bu keAksarayda (Ziya Nuri), Bakırki; Kelimenin anlamına gelince: tarlığımızı bildirmek mümkün olamakurova, çeşid çeşid traktörlerin ve diğer sabla geçen yıllar ancak 150,000 hektar lime, sonuna bir A veya bir î gelmek suSon zamanlarda denildiği gibi «Ati de (İstepan), Cağaloğlunda (Cağal dığından sayın gazetenizin tavassu tanm makinelerinin âdeta bir mahşeri arasmda kalan pamuk alanınm, bu yıltunu dileriz. retile Ata, eski tabirle ecdad anlamını ilâ = atacak» olmaktan ziyade «Ati lu), Eminönünde (Hüsnü Haydar), halini aldı. Herkes daha çok tarla sürüp 200,000 hektara yaklaşacağı umulmaknereden alıyor? lâ» dır. Buradaki «lâ» nisbet edatıdır. nerde (Emilyadi), Karagümrükte Fahriye H. Berkay, İlhami Nafiz daha fazla ürün almak için, bazan man tadır. Bu, Çukurova için rökor teşkil ede Pamir, Adnan H. Berkay, Mehmed Atmak, bir şeyi kendimizden ayırmak, «Abla = Abala» gibi. Aba, Ana an rif), Küçükpazarda (Hikmet Cer tık ve muvazene çerçevesini de aşan bir cek bir hâdisedir. Bu rökoru kurmak Ali H. Berkay, Hüsrev Gerede. elden çıkarmak demek değil midir? O lamınadır. «Aba la = atadan, ataya Lâlelide (Sıtkı), Samatyada (Erofi Şehzadebaşmda (Hamdi), Şehremi faaliyetle geniş ziraat yolunu tutmuştu. için Çukrurova çiftçisi bütün imkânları halde biz, «At» ın sonuna bir «ağ» geti mensub» demektir. Bunun gibi, «Atilâ» de (Hamdi). / Fakat üstüste dört beş yılın âfetler, ârıza kullanmaktadır. Çift kazan ve makkor rirsek «Atağ» olur. da atadan, ataya mensub demektir. Beyoğlu cihetindekiler. lar ve fiat düşüklüğünün getirdiği buh miklerden başka altı öküzlü adı verilen Buna. başka bir misal: «crtur» un soRf> iWto^to ( I U ^ M . rİQİ f» TV.5 Bu yazıdan maksadım. büyük. Türk Bütün dünyaca tanınmış olan nuna bir «ağ» getirirsek «oturağ» olur. ranlarla geçişi, Çukurova çiftçisini tek kötenlerle de nadas işi ilerlerilmektedir. kahramanı Atilânm adının doğru yazılıp yolda (Merkez), Hasköyde (Halk) rar, içinden çıkılmaz bir yoksulluk ve Oturağ, otağ kelimesinin ash olup, za söylenmesini istemekliğimden ibaret o tiklâl caddesinde (Kemal Rivek), '. Insan, büyük bir güven ve umud ha. manla bugünkü şekle girmiştir. «Otağ» lup, bu vesile ile kendi fikrimi de söyle sımpaşada (Merkez), Şişlide (Şark " imkânsızlıkla karşı karşıya koydu. Lâkin vası içinde geceyi gündüze katarak topDunya haberleri filmi, bu mevsimde kez), Tünelde (Matkoviç). se içinde oturulan yer veya şey demek bir yandan ağır faizli borc, diğer yandan raklarımızdan en üstün bir verim elde etBeyoglunda yalnıı T Ü R K tir. Bunun gibi «Atağ» da atan, kendi miş oluyorum. Üsküdar, Kadıköy ve Adalardaki bütün bir umudla sanldığı ekim işinin bu mek için uğraşan bu yağız çehreli toprak ATlLÂ YURDAKUL Büyükadada (Mehmed), Heyb sinemesında jrosterilecektir uygunsuz akibetile sarsılan çalışkan Çu kahramanlan önünde, büyük bir saygı (Tanaş), Kadıköyünde (Mahmud), Bu mevsimde Törk sineması, her kurova çiftçisi, bütün bu kötü durumlara duymaktan kendisini alamıyor. dada (Faik İskender), Üsküdar Ça haftaki fevkalâde programlarına ilâkarşı yılmadan, bıkmadan çareler aradı. AKVERDİ boyunda (Ömer Kenan). Çukurova çiftçileri Atilâ, Attilâ, Atilla dan RADVO Bursadaki soygunda kabüyük bir hızla çalışıyor dınlara dokunulmamış! Bu akşamki program ^ hangisi doğru? Verimsiz yıllarda bir köşeye atılan traktörler Asrî haydudluk Dil bahisleri: ve makineler yeniden yağlandı ve tarlalarda çalıştırılmağa baslandı Büyük Türk kahramanının adını doğru olarak nasıl söyleyip yazmak lâzım? Suadiye plâjmda Teşekkür Nöbetçi eczaneler SİNEMA HABERLERİ FOKS JURNAL s a TAKSiM BAHÇESİNDE Bilecik köylüleri güzel bir mekteb yapıyorlar veten, bütün mem'eketi alâkadar eden, yurdumuza aid ve 24 Eylul salı akşamı saat 21,30 da Türk Film StUdyosu tarafından çevrilen birer kısa film jjösterilecektir Büyük bir san'at gecesi zengin program 1 2 3 5 ( SÜREYYA OPERETI ) tarafından ( AYŞE OPERET 3 perde ) ( DENIZ KIZI EFTALYA Sadi ) ve ( Kemani SADI ) Konseri ( Bayan FiKRiYE ) Konseri 4 Sait Edip ) varyete trupu ( Memleketin tanınmış kıymetli san'atkârlanndan Kemani SADi • NOBAR Cevded ve Ustat Muhlis Sabahaddin piyonada iştirakile kendi modrn klâsik eserlerile konserleri. MASALARINIZI ŞiMDiDEN AYIRTINIZ. Tel. 43703 Çarşamba akşamı LEBLEBiCi HOR HOR Türkiyenin en çok sevilen muharrirleri hazırhyor Siz de "HERŞEY,, in okuyucusu olmağa hazırlanm Bilecik (özel) Bileciğin Künç köyü halkı, köylerinde güzel bir okul binası yapmağa başlamışlardır. Okul yakında tamamlanacaktır. Bu binanın yapılmasında îlk Tedrisat Müfettişi Refik "Cumhuriyet,, in böleml: 41 ve köy muhtan Hafız Alinin büyük" yardımlan olmuştur. Gönderdiğim resim yapılmakta olan mekteb binasını gös termektedir. Cumartesi ve pazar gli nü Kadıköyünde yapılan Balkan Atletizm müsabakaları ipek film tarafından sesli olarak filme çekilmiştir. Bu filim Bugünden itibaren İPEK ve MELEK Sinemalarında gösterilecektir. BALKAN Atletizm Filmi BALKAN Festivaliniı Saat 15 ten itibaren Çamlıcayı g zelleştirme kurumu tarafından hazırlanmıştır. Gidiş, geliş ve istirahat s > bebleri temin edilmiştir. Büyük çamlıcada su başınd son günü 24 eylul sal Büyük HAFTALIK MECMUA R E Sİ M L î KiRALIK Türbede Belediye HERŞEY'i Adres: Alyanak han açık gördüm. Içeride fevkalâde birşeyler geçtiği anlaşılıyordu. Ne olduğunu anlamak için aralığa girdim. Hiç kimse bana dikkat etmedi. Hizmetçiler bile suallerime cevab vermediler. Herkes oradan oraya koşuyordu. Bir kadın tarafından Kontesin tabanca »ile öldürülmüş olduğunu anladım. Bu haberin bende hisıl ettiği tessürü tasavvur edemezsini? Sonra ne yaptınız? Sanjakın beni görmesinden ve beni görmekle sizi hatırlamasından korktum. Buna sebeb ne? Herkes biliyor ki sizin ahbabını zım. Sanjak, Maximle karısı arasındaki entrikayı keşfetmiş olabilirdi. Bu takdirde beni hiç te hoş karşılamıyacaktı. Öyle zannederim. Bir köşeye saklandım. Kontun birinci kata çıktığına emin olunca saklandığım yerden çıktım, usulca kapıyı açtım ve savuştum. Anlaşılıyor ki Kont beni giderken görmüş. Bu sebebden karısmı ben öldürdüm zannediyor YAKINDA ÇIKIYOR İstanbul Sinanağa Daireleri karşısm( No. 21, Aşirefendi caddesi, Kalorifer Su Elektrik Ga 1 ve 3 sayılı daireler kiralıkt Kira kesilmiştir. Kapıcıdan sorul Benim kıyafetimi farkettiniz Başınızda küçük koyu rcnk fötr şapka, arkanızda da çelik dü: gri renk uzun bir manto vardı. Pek güzel görmüşsünüz. M hiç böyle söylemedi. Filhakika o 1 dim. Drumond, eğer bunu geçen Maxim buradayken söylemiş olsa> çok iyi etmiş, çektiğim ıstırablara olmuş olurdunuz. O benim Madaı Sanjakı evinden çıkarken durdurd» mu, sonra onunla beraber eve girc ve en nihayet benim yalnız olarak < çıkıp konuştuğumu görmüş... Böyl dia ediyor. Ben kendisini görünce sılaşmamak için istikameti değiştirr Ona gördüğü kadının ben olmac söyledim, fakat inanmıyor. Eğer si müşahedatınızı anlatmış olsaydınız mal inanırdı. Ben Maxim5n size söyledil dikkatle dinlememiştim. Bu söylediklerinizi tekrar • canınızı sıkar mı? Drumond dikkatle onu dinln Sonra ona bir iki sual sordu. Aldığı cevabları tartıyor gibi g J yordu. Nihayet kararını söyledi. (Arhan v Ne demek istediğinizi anlamıyorum. Ayni şekilde Maxim de yaptığı bir hafiflikle biziro sakin muhitimizi karıştırdı. Bir avukat için güzel bir ifade. Fakat meseleyi kapatmağa çalıştığınızm farkmda mısınız? Hiç te böyle bir niyetim yok. Esas mevzuu aklımdan çıkarmıyorum. Size her şeyi samimî olarak söyliyeceğim Haydi söylesenize. Her şeyden evvel size şunu anlatmak isterim ki mücrim olabilmeniz ihti malini bir saniye olsun aklımdan geçirTercüme ederu ömer Fehmi Ba§kut medim. Maximin iddiasını ve sizin mu Anlatınız! kabelnizi duyunca size inandım diyorum, Drumond bir müddet düşündü. Her çünkü hakikat başka türlü olsaydı her ne zaman lâkırdı söylemeği en kolay iş bipahasına olursa olsun bunu söylerdinlz. len avukat şimdi söyliyecek söz bulamı Itimadınıza teşekkür ederim. Na yordu. kadar zaman var ki böyle sözler işitmekNihayel: Durgun bir suya bir çakıltaşı atı ten mahrum kaldım. Maximin sizden niçin şüphelendiIınca suyun yüzünde bir daire hâsıl olur, dedi. Sonra diğer bir daire hemen bunu ğini bilmiyorum. Bilmek te istemem. Beihata eder, derken bir başkası bunu takib nim en kuvvtli delilim kendi müşahedeeder. Daireler büyüye büyüye kıyıya ka lerimdir, 3 mayıs gecesine aid olan müdar gelir. Suyun dürodüz sathım kırıştı şahedelerim. Ben de o gece Kont Sanjakın evi civarında idim. rırlar. Demek herkes oradaydı. Maximin Kontesle kaçmak üzere sözleştiğini zannediyordum. Nasıl, siz de mi? Demek bunu bümiyen yalnız benmişim. Böyle hâdiselerde en geç haberdar olanlar alâkadarlardır. Maamafih daha evvel Madam Sanjak yüzünden kocanızla arasında bir kavga olmuştu, zannederim. Oh, bu pek ufak bir şeydi. Ben hakikatten çok uzaktım. Her ne ise... O akşam Maxime rasgelirim ümidile evin bulunduğu caddede gezindim. Bazan zamanında söy lenen bir söz büyük bir felâketin önüne geçebilir. Ben bu sözü söylemek fırsatını bulacağımı zan ve ümid etmiştim. Fakat Maximin yerine size rasladım ve sizin de ayni şey için gelmiş olduğunuzu anladım. Sonra? Evet bu tesadüf beni çok müte essir etti. Sizin bu işe kanşmanız, hatta öğrenmeniz beni isyan ettirdi. Benim zavallı dostum. Bir müddet sonra Sanjankların konağı önüne gelince kapıyı ardına kadar mektubu benim yazdığımı zannediyor. Garib şey, böyle birşeyi nasıl zannedebilir? Bu uzun bir macera. Ben Kontesi onun karısı olmazdan evvel tanıdım. O nasılsa bir gün bunu öğrendi ve karısından şüphe etmeğe başladı. Benim onunla seviştiğimi tahayyül etti. Bu çok yanlıştı. Çünkü onunla olan münasebatımız pek masumane idi. lşte Kont bundan dolayı mektubun benim tarafımdan yazılmış olduğuna zahib oldu. Drumond, sakın bu mektubu yazmış olmıyasınız? Margrit, böyle birşeyi nasıl düs,ünebiliyorsunuz? Hayır kat'iyyen ben yazmadım. O mektubu Maximin yaz dığına eminim. İhtimal. Müsaade edin de size birşey sorayım. Sorunuz, Ben Buva caddesinde iken sîz beni nerede gördünüz? Lesueur sokağının hemen başında, sol taraftaki kaldınm üzerindeydiniz. Siz mi? Bu nasıl olur? Geçmekte olan bir taksiye işaret ettiniz, Söyliyeyim. Kontesin üstünde im sonra ona bindiniz. Taksi Buva tarafına zasız bir aşk mektubu bulunmu§. O, bu doğru yollandu