CUMHUBİYET 19 Temmuz 1935 Türklerle Süngü Süngüye No. 250 A. DAVER Çanakkalede Dikkatler Çocuk bahçeleri Bizim evlerdeki yaşaytştmız Ve görüşmemizi bilirsiniz. Komşu komşuyu yoklamağa geldi mi dar bir odaya toplanılır ve bol, bol dedikodu kazanı kaynatıltr. Gerçi bu dedikoduların bir çok sebebleri olabilir. Bu sebelber ne olurta ol sun dar bir odaya birkaç kifinin, bağıran, durmıyan bir çocukla girip oturmaaı ve bozulmuş bir hava koklaman, sinirleri bozar ve dedikoduyu da bu sinirler daha çok azatır. Çocuh ta, gürültü ve lâkırdt arasmda biraz daha »arartr. Ma halle aralartnda nekadar boş yer ler var. Ufak bir alâka ile buraları yeşertilebilir. Birkaç fidan, bir iki çiçek, beş on demir sandalye o yerlere, umulmıyan bir güzellik ve can verir ve çocuklu analart çeker. Yeşil yapraklar altında analar da, çocuklar da dinlenir. Çeneciğez ler de durur, dinlenir. Hem Türk yuvasma, sonunu sevincle görece ğimiz bir sağlık yardtmını, hem de kuru bir toprağm güzelliğini dilemekle ben bir borc ödemif oluyo rum. Şarbayhk ta bu borcu Sdemeğe başlıyamaz mı? V. ö. Pamuklu endüstrisi Bütün dünyada 15,688,200 iğ ve 3,131,300 mekanik pamuklu dokuma tezgâhı vardır, Türkiyedeki tezgâhların sayısı bu yıl 2,700 e çıkmıştır Bu akşamki program J İSTANBUL: 18,30 dans musikisi (plâk) 19.10 hafif musiki (plâk) 19,45 Ege caz, türkçe sözlü eserler 20,15 konftrans 20,30 stüdyo orkestrası 21 radyo caz ve tango orkestralan ve Beyhi. (şan) 21,30 son haberler, borsalar 22,40 Aleksandr Mayler, Macar halk havaları, orkestra ile birlikte 22,10 plâk neşriyatı. VİYANA: 17,20 gramofon 18,35 şan konserî 19 spor yayını 19,25 konuşmalar, ha berler, hava raporu ve ulusal yayın 20,30 viyolonsel ve piyano konseri 21,05 halk gecesi 22,15 senfonik orkestra 23,05 haberler 23,15 konserin devamı23,45 gramofon 24.25 konusma 24.50 cazband takımL BERLİN: 17,05 gezi konuşması 17.35 kadınlamn zamam 18,05 Hamburgdan taşı ma 19,35 kitablara dair 20,05 gramofon 20,35 televizyona dair 20,45 günün akisleri 21.05 haberler 21,20 Frankfurttan taşıma 23,05 haberler î 23,25 spor haberleri 23,35 konuşma 24,05 Kolonyadan taşıma. BUDAPEŞTE: 18,05 salon orkestrası 19,05 konfe • rans 19,40 Çingene orkestrasile bir • likte şan konseri 20,15 spor 20,55 işçilerin zamam 21,25 gramofon 22,25 haberler 22,50 opera orkestrası 24,05 cazband takımı 1,10 son haberler. Sekiz gündenberi aç bir karınla durup dinlenme1 den döğüşen efrada mhayet bir gece istirahat Francıı t«pçu jabitinia hatıralarmdaa Şiddetli ateşlerimiz Türklere ciddî za döğüşen efrada, nihayet, bütün bir gece jriat verdirdi. Türkler, makinelitüfekle ıstirahat verilmişti. rimizle yerlere serilen kıt'alann yerine Kıt'alarda maneviyat çok iyi idi ve sızma usulile yeni birlikler gönderiyor kuvvetli mukabil taarruzlarla kendini lardı. Bunlar, tel örgülerimize kadar göstermişti. Fakat uğranılan zayiat kadsokuldularsa da, yöneyin (cephenin) rolan bozmuş, mevcudlan harab etmiştı. sömürge (müstemleke) alaylarımız taBailloud (Bayu) fırkasmın sabaha akrafından tutulan kısmında bu tel örgüleri şama gelmesi bekleniyordu. Fransadan geçemediler. alelâcele gönderilmiş olan bu fırkanm Bir arahk, Türkler bu kıt'alarm si vaziyeti kurtarmak için vaktinde yehşip perlerinden bir parçasını süngü hücumile yetişmiyeceğini herkes birbirine soruyorele geçirdiler. Fakat şiddetli bir muka du. bil taarruzla sİDeri tekrar geri aldık. Gün 5 mayıs sabahı, 25 inci bölük, Verdoğarken Türkler geri çekildiler. 75 lik mesch deresindeki istinad siperlerinde ler onları biçiyordu. Türk birlikleri top mevzi aldı. Iaşe işleri tabiî bir halde ceçu ateşi sağnaklannın şiddeti altında da reyan etmeğe başladı. Artık şarab ve ğıhyorlardı. rakı verilmeçe de başlandı. Tunustan 150 kisilık bir ikmal kıt'ası geldi ve bÖTürkler, Fransızlnrt îüklerin azalmış mevcudlarını bir derealdatmışlar mı? ceye kadar doldurdu. Bu esnada, hatlanmızda «ateş kes!» YüzbaM Skive alayın kumandasını emri dolaştı. Hücuma kalkan bir Ingiliz mıralaya bırakarak yalnız taburun kutaburunun siperlerimizin önünden geri mandasını aldı. Yüzbaşı Segen de 25 ingeldiği söyleniyordu. Yavaş yavaş pıya ci bölüğün kumandanı oldu. Bolük akde bölükleri ve makinelitüfekler ateş kes samüsHi, tekrar ilk hatta gönderıldi. Getiler. Makinelitüfeklerimiz muharebenın ce sakin geçti. Ertesi gün 6 mayısta, saat başındanberi birinci mülâzirn Theo Prat i 1 de taarruza geçilmek üzere lâzım getarafından enerji ve soğukkanlılıkla ida len tedbirlenn alınması emredildi. Tabur re edilmekte idi. Çok geçmeden hatlan baklava seklinde bir hücum nizamı aldı. mızın 300 metro kadar ilerisinde, saba Parhk bir güneş tepemizde parlıyordu hın alacakaranlığı içinde bir avcı hattı ve Fransız siperlerinden dışan çıkan göründü. Bunlar sömürge başhklarını süngüleri Darlatıyordu. (müstemleke serpuşlarını) salhyor ve Bir Fransız hücumu fransızca olarak «îngiliz arkadaş!» diye Birinci Afrika yürüyüş alayı; hattın bağnşıyorlardı. sağ yanı ucunda idi ve solunu 175 inci Bu kıt'alar gittikçe yaklaşıyorlardı. piyade alayma dayamıştı. Ileri yürüyüş Durum (vaziyet) çok heyecanh, hatta evvelce süratli sıçramalarla yapıldı. Bızi endişeli idi. Çünkü yöneyin (cephenin) saran çelik sağnaklan gittikçe daha sert bu noktasında Ingiliz kıt'alarının bulun ve şiddetli yağıyordu. Sekiz günlük deması inanılır şey değildi. Buna rağmen, vamlı muharebelerin cengâverliğe alıştırmüttefik ?skerleri vurmak korkusile hiç dığı zuhafların gösterdikleri kahramanhateş edilmedi. ğı anlatmak kolay değildir. Bunu anlatBirdenbire 4 üncü zuhaf alayının ma mak için 20 yaşında genc bir askerin, kinelitüfekleri çatırdamağa başladı. Bun sıçrama yapıldıktan sonra, kıt'asını sevk lar kumandanlarının şahsî teşebbüsile işi ve idare için, ayakta duran kendi takım anlıyarak ateş acmışlardı. Bunun üzeri zabitine söylediği şu sözü kaydediyorum: ne bütün yöneyde (cephede) inanılmaz <'Mülâzimim, yatınız. Yatmazsaıuz ben şiddet ve kesafette bir ateş başladı. 75 de sizinle beraber ayakta duracağım.» liklerin havlaması da güraltüye karıştı. Gülle ve kurşun yağmuru saflan seyBize baskm yaptıklarına emin olan îekleştiriyordu. Artık sızma usulile teTürk kıt'alan hatlanmıza doğra cesaret ker teker, manga manga ilerliyebiliyorve kuvvetle ilerlerken bu müthiş ateş duk. Tuttuğumuz yöneyden (cepheden) karşısında dağıldılar, yerlere serildiler ve 60 metro kadar ileride Türk siperlerinin panığe uğradılar. Bu panık, düşmanın, tel örgüleri sımsıkı ve karmakanşık uzaarazi dalgası arkasına yığdığı ihtiyatlara nıyordu. Bulunduğumuz hatta, şimdi, da bulaştı (sirayet etti) bunlar da kar alelâcele siper taslaklan peyda olmağa makanşık geri çekildiler ve topçumuz ta başlamıştı. rafından şiddetli ateş altına alındılar. Bu arada, herkesin gözü arkada idi. (Genc Fransız ıkinci mülâzimi, bi Endişe ile gerıye bakıyor, imdad beklizim tngiliz sömürge başlıklarile ken yorduk. Nihayet, yediği ateşin altında dilerini aldattığımızı galıba rüyasında seyrekleşerek ilerlemeğe çalışan ilk avcı görmüş olacak, çünkü böyle başhklar hattı yeni takviye kıt'alarile beslendi. ordumuzda yoktu; muharebenin baş Yüzbaşı Skive, kumandasındaki birinlangıcında Ingilizlerden bu kadar bol ci taburun yöneyinde (cephesinde) sübaşlık ta iğtinam etmiş değildik ve kunetle duruyor ve kıt'alarının harekâtıböyle bir aldatmaca yapıldığı da işitil nı her türlü takdire lâyık bir soğukkanmiş değildir. A. D.) lılıkla idare ediyordu. Onun bu hali karGünün kalan saatleri sakin geçti. Saat şısında, herkes komşusuau ve arkadaşını 8 olur olmaz, ilk hattı beslemeğe gelen kendine örnek alarak mevkiinde cesuratakviye kıt'alan kendi tabur ve alayla ne sebat ediyordu. nna gönderildiler. Siperlerimizin yanıbaBirbiri peşinden gelen kurşunlarla yüzşına düşür» kalmış olan Türk yaralılarıbaşı Segen ağır surette yaralandı ve ölnın attıkları kurşunlarla bir miktar askedüğüne hükmedildi. Onun yerine ikinci rimiz yaralandığı için buralarda tam bir mülâzim Marsel Föy (hatırayı yazan temizlik yapmak lâzım geldi. genc zabit) 25 inci bölüğün kumanda(Bu, zavallı yaralılarımızı öldürmek sını aldı. Fakat biraz sonra o da ağır yaiçin uydurulmuş bir bahaneden başka ralandı. Her iki zabit te kendi yaralı birşey değildir. A. D.) neferleri tarafından geriye taşındı. Bu Fransızların zayiatt çoktu neferler, kendileri de yaralı olmalarına öğleyin birkaç şarapnel salvosu oldu. rağmen tüfek ve çuvallarla yaptıklan İlk hattaki ödev (vazife) hafifleştirildi. uydurma sediyelere, beraberce çarpıştık25 inci bölük bekleme mevziine geçti. lan şeflerini yatınp zahmetle geriye geAşağı yukarı sekiz gündenberi yarım ya tinnişlerdi. malak bir yemeklc durup dinlenmeden (Arhan oar) in böUmil 34 "Casino de Paris,, nin mugannisi Yalnız memleketimizin değil, dünyanm en modern pamuklu, dokuma fabrikalanndan biri olan Sürner Bank Bahırköy fabrikasından bir atölye... JEAN PiERLY'nin son proğramını herkes Bahçesinde gidip görmelidir TAKSiM Cumartesi ve pazar saat 5,30 da matine Tenzilâtlı fiyatlar Üskiidar Hâle sinemasında G1ZL1 SEVDA Sümer Bankın çıkardığı üç aylık bül3 Fransa: 1,017,000 1,010,900 4 Almanya: tendeki istatistiklere göre, 1934 te Tür5 Sovyetler: 980,000 kiyede pamuklu endüstrisinde 115,500 6 Hindistan: 957,200 iğ vardır. 7 Japonya: 911,500 Memleketimizde 1934 yılının başmda Bu gece nöbetçi olan eczaneler şun8 İtalya: 548,700 mekanik dokuma tezgâhı sayısı da lardır: 9 Çin: 468,000 1,400 idi. 1934 te 1620 olmuştur. Bu sene Şinasi (Büyükada), Yusuf (Heybe 10 Çekoslovakya: 362,700 Kayseri fabrikası açılınca 2,700 olacak li), Agob Manakyan (Eminönü), Eşref ve bu miktar 1936 da 3,680 e çıkacaktır. Dünya mekanik dokuma tezgâhlan (Ankara caddesi), Cemil (Beyazıd), Makineli tezgâh bakımından Türkiye, sayısı bakımından 1933 birincikânunun Yorgi (Küçükpazar), Üniversite (VezAvrupadaki 26 memleket içinde 23 ünda en önde bulunan on memleket te neciler), Sarim (Yenikapı), Erofilos cü gelmektedir. Bizden sonra 12,000 (Samatya), Hamdi (Şehremini), Fuad şunlardır: tezgâhla Bulgaristan, Letonya ve Lit(Karagümrük), Merkez (Bakırköy), vanya gelmektedir. Tezgâh sayısı Hüsameddin (Fener), Halk (Hasköy), Memleket ismi Bütün dünyada iğ ve mekanik dokuMerkez (Kasımpaşa), Receb (Beşik 1 Amerika: 613,600 ma tezgâhına gelince bunlar şöyle taktaş), Mişel Sofronyadis (Galata, Mah2 İngiltere: 588,000 sim edilmiştir: mudiye caddesi), Halk (Şışli, Hamam), 3 Japonya: 277,300 Nöbetçî eczaneler Tezgâh Avrupada: Asyada: Amerikada: Diğer memleket lerde: Dünyada yekun 9,618.700 2,336,700 3,568,900 1,847,300 515,500 766,200 2,300 163,900 15,688,200 3,131,300 4 Sovyetler: 5 Almanya: 6 Fransa: 7 Hındistan: 8 İtalya: 9 Çekoslovakya: 10 Brezilya: 250,000 222.500 198.200 189,700 146,500 104.600 81,900 Taksim (Taksim), Beyoğlu (Kalyon cukulluk), Büyük (Kadıköy, eski is kele caddesi), Üçler (Kadıköy, Yelde ğirmeni), Ömer Kenan (Üsküdar, Çarşı bo^u). Doğum Üniversfte medenî hukuk doçentî doktor Hıfzı Veldetin bir oğlu doğmuş ve yavruya Anbay adı verilmiştir. Ana ve babasını kutlular, yavruya uzun ömürier dileriz. HASAN TIRAŞ BIÇAGI Rakiplerine meydan okuyor Şimdiye kadar icad olunan bü tün tıraş bıçakları arasmda en mükemmel ve en fevkalâde olduğu tahakkuk etmiştir. Piyasada mevcud tıraş bıçaklarmı şaşırtmıştır. Hasan tıraş bıçağının 1234 nu maralı gayet keskin ve hassas ta rafları vardır ki her bir tarafile âlakal on defa tıraş olmak kabiî dir. Bu hesabla 5 kuruşluk bir aded Hasan tıraş bıçağile 40 defa ve ıslak bardakla bilendikte yüz defa tıraş yapılmak mümkündür kı dünyanm hiçbir bıçağmda bu meziyet yoktur. Hasan bıçağı istedi ğiniz halde başka marka verirlerse aldanmaymız. Taklidlerinden sakınınız. Fiati: 1 adedı 5 kuruştur. 10 adedi 45 kuruştur. Hindistanda 1927 yılında ayrıca iki Dünya pamuklu endüstrisinin 1934 tebuçuk milyon el dokuma tezgâhı olduğu en ileri gelen on memleketi şunlardır: tahmin edildiği gibi, mekanik tezgâlJaİğ sayısı rının sayısı 44,000 olan Çinde de halü Memleket vakti biraz yerinde olan her Çinli aile4,589,300 1 İngiltere: nin bir el dokuma tezgâhı vardır. 3,093,800 2 Amerika: Şark vilâyetlerinin ihracat işleri Türkofisin Karsta kurduğu yeni şubeye direktör tayin edilen Ahmed Naim dün Ofisin tstanbul şubesinde Kars üzerinden Sovyet Rusya ile yapılan tecimle ilgisi olan tecimenlerle (tüccarlarla) görüşmüştür. Şimdiye kadar doğu illerimizde (şark vilâyetlerimizde) çıkı işleri düzenleıımediğinden ve doğu illerinin çıkaracağı maddelerin istihsali ve yetiştirimi teskilâtlandırılmadığından Türkofisin yeni şubesinin başlıca ödevi (vazifesi) bunlar olacaktır. Bilhassa hayvan yetiştiricilıği leşkilâtlandırılacak ve hayvan çıkısı düzenlenecektir. Yaş meyva ihracatı Türkofis İstanbul şubesinin, yaş meyvalarımızın kolaylıkla ve ucuzca çıkarılması için Şark şimendiferleri kumpanyasile yeniden başladığı temaslar bugünlerde sona erecektir. Bu sefer yaş meyva ve sebze nakliyatı işinin kökünden halledilmiş olacağı temin edilmektedir. TEŞEKKÜR Merhum General Mahmud Muh m tarın oğlu zevcim ömer Muhtarın vefatı ve defni dolayısile gerek tahriren ve gerek şifahen beyanı taziyet edenlerle cenazesinde hazır bulunmak suretile ihtiyarı zahmet eden muhterem zevata bu suretle ayrı ayrı teşekküre teessürümüz mâni ve maddeten imkân olmadığından bu vazifeyi ifaya muh terem gazetenizin tavassutunu rica ederim. Türkofisin sordukları Türk Fransız görüşmeleri Şehrimize gelen haberlere göre P a riste Ekonomi Müsteşanmız Faik Kurdoğlu başkanhğındaki heyetimizle Fransa hükumeti arasmda yapılan tecim anlaşması konuşmalan müsaid bir şekilde cereyan etmektedir. Böyle devam ederse iyi bir sonuç (netice) alınacağı umulmaktadır. Hasan Deposu: Ankara, Istanbul, Beyoğlu. Türkofis ilbaylıklardan şunlan sor muştur: Zevcesi: Şevke^ ömer Muhtaı 1 Yunanistanla yeni bir tecim anlaşmasmın müzakerelerine yakında başBelvüde kır balosu lanacaktır. Türkofis başkanhğı Yuna Çocuk Esırgeme Kurumu Kadıköy nistanla iş yapanların bu husustaki di Kolu İdare Heyetinden: leklerinin tesbitile hemen merkeze bil Kadıköy kolu fakir ve bikes çocukladirilmesi. rın menfaatine 20 temmuz 1935 tarihi2 îranla akdedilecek klering ve ne musadif cumartesi günü akşamı Feticaret anlaşmalarııda alâkadariarın di nerbahçede kâin Belvü kazinosu bah • • leklerinin tesbit edilmesi. çesinde bir kır balosu tertfb etmiştir. 3 Romanyada bloke aîacakları Kadıköyün önemli bayan ve baylaolan tecimen ve vapurcularımızın bir an rından mürekkeb tertib heyeti tarafınevvel Türkofis merkezine, şubelerine ve dan idare olunan mevsimin en kibar ya Ticaret Odalarına müracaatle ala ve nezih balosu olacaktır. caklarınm hangi tarihte satılan mala veva Misafirlerimizin avdeti için sabah sanavluna aid olduğunu, paranın cinsini, at üçte Kalamışta Moda, Kadıköy ismiktarını, Romanyada hangi bankada kelelerine uğrıyarak Köprüye hususî bulunduğunu bildırmeleri. bir vapur tahsis edilmiştir. konuşuyorsunuz. Tam en tatlı yerinde bana ihtar ediyor. Maamafih müsteriH kesiyorsunuz. Bu işte sizin parmağınızın o''m, sizi tevkif edecek değilim. Bunu bulunmamasını temenni ederim, Kat! yapmakla şimdilik birşey kazanmam. Bunun farkında değilim. Bu gece Kanuna itaat... Bu herhalde tu Kat hafifçe güldü. Mike devam etti: hiç uyumadım. Haydi bana olup biteni haf birşey olsa gerek. Size izahat verin diyorum ama anlatınız! Tuhaf mı buluyorsunuz? Evet biz bunu yapacağınıza aklım erdiğinden deMike sordu: kanunlara itaat ederiz. Sizin herkes gibi ğil. Sizin başınızı omzuma koyarak ağ giyinmeniz mi, yoksa Roma biçimi bir Iıya ağlıya itirafatta bulunacak, bu su Prenses Raşefskiden ne haber? elbise giymeniz mi tuhafdır? Eğer k«kes retle ruhunuzu teskin ve tasfiye edecek Kat Mikenin yanına oturarak: Prensese dair haber mi istiyorsu gibi giyinmeniz tuhafsa o zaman bizim yaratılışta olmadığınızı biliyerum. nuz, dedi. Zavallı ahmak Ralf! Mike, kanuna itaat etmemizi de tuhaf bulu Hakikaten öyle. Ağlamak benim biliyor musunuz, ben sizin hakkınızda rum. harcım değildir Ne zeka! henüz tam bir fikir sahibi olamadım. Ya Bunu biliyorum. pek akıllı bir adamsınız, yahud da şan Prenses bana söylesenize... Kat, Mikenin gözlerinin içine basınız var. Bana prenses demeyiniz! karak ilâve etti: Canım bunlan bırakın da bana Pekâlâ... Lehistanda malikânele Biz şimdiye kadar duyulmamış, Rusyadaki emlâkinizden bahsediniz. ri olan asil kadın... Bana Ralftan ne isişitilmemiş pek büyük bir iş yapacağız. Rusyada değil, Lehistanda! tediğinizi söylemiyecek misiniz? O bana Bunu hem de bugün yapacağız. Benim Madenleriniz de var değil mi? sizden bol bol bahsetti. Adamcağızın Flamboruhun yanına niçin girdiğimi, Sir Hayır sadece malikânelerim var. aklmı başından almışsınız. Ona gider Ralf gibi gülünç bir adamla vaktimi niBunun ciddî olduğunu söylersem inanır ken sihirli değneğinizi de beraber götürçin öldürdüğümü öğrenmek istiyorsunuz. mısınız ? müş müydünüz? Bunlar bizim kurbanlanmız olacaklar Götürmüşrüm. Kanuna muti, namuslu bir genc dır. Teşebbüsümüzde tamamen muvaf kız olacağınızı bana vadetmedikçe söy Katta bugün garib bir değişiklik varfak olmamız için onlan bugün Londra liyeceğiniz şeylere ne §a§ar, ne de inadı. Mike bunu süratle farketmişti. dan uzaklaşhrmıya karar verdim. îşte nırım, Kat! Tcretîme eaen. Yaznn: Kat, kendinizi fazla yoruyorsu size şimdilik söyliyebileceğim şeyler bunömer Fehmi Başkut Edgar Vallaa Mike elindeki gazeteleri katlıyarak nuz, dedi. Doktorunuzun yerinde olsam Buraya benim peşimsıra mı geldi çöp sepetine attı. Kat onu müstehzi bir ayda bir dolandıncılıktan fazlasını yap lardan ibaret niz? Yoksa ben mi sizden sonra geldim? nazarla süzüyordu. Gazetede roman tefrika eder gibi 1 manıza müsaade etmezdim. Zavallı Mike! Büyük dediğiniz o işe karışmanızı Zavallı Kat! istemiyorum. Genc kız Mikenin sesînde çok samî Mükemmel... Belki bugünlerde mî, candan bir teessür ve samimiyet hisiyi bir yol tutacağım. Bana ayda sekiz setti. yüz frank temin edecek bir iş için tavsi Kat, bu hal uzun zaman bu şe * ye mektublan verebilirsiniz değil mi? kilde devam etmez. Bir gün elbet yaMike ben sizin için ideal bir kâtibe olu kayı ele vereceksiniz. Bundan sonrasım rum. Nasıl, beğenmiyor musunuz? T e düşünüyor musunuz? Hilsburide sizi essüf ederim. Halbuki parmak izi işlerin karşıhyacak olan faciayı gözönüne ge den gayet iyi anlanm. Yahud da bana tiriniz! Orada her dakika bir saat ve iyi bir aile nezdinde kâhyalık gibi bir her saat ebediyet kadar uzun gelir. Size hizmet bulursunuz. Günde on dört saat yaptırılacak ağır ağır işleri biliyor mu çalışınm ve efendilerim çok merhametli sunuz? Parkeleri fırçalamak, çamaşır oldukları için pazar günleri bana izin ve yıkamak, torba dikmek ve her pazar sarirler. Mike ben böyle insanlardan nef bahı kiliseye gitmek için nöbet bekle * ret ederim. Hulâsa siz iyisiniz ve ben fe mek. Hapisaneyi ziyarete gelecek olan nayım. Bu böyle kalacak. Adliye Nazınnın dostlan tarafından Sözleriniz beni derin derin dü maruz kalacağnıız hakaret ve istihzaları şündürüyor, Kat Müteessirim. Vazifem düşününüz. sizin tehlikeli bir mahluk olduğunuzu (Arkatt var) Niçin?