21 Haziran 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

21 Haziran 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şehir ve Memleket Haberleri Maltepe vapuru dün kurtarıldı Biiyiik halk romanı : 13 Yazan: Sermed Muhtar Alu* Siyasî icmal Japonya ve devîetler Sokaklar ne vakit sulanacak? Bahara girerken gazeteler şöyle Anlat ama iyi anlat, bana anlattı Ama bana doğdu. Içımden, bu albir havadis yazdılar: h feraceh olsa olsa Küçük hanım dedık ğm gıbı anlat ta bırşeye değsin! diyordu. «Terkos idaresi Belediyeye geçleri yeni tiiremedir diyorurn ama meyda Tevfık te reisıni memnun «diyordu: tiği için bu sene İstanbulun büyük Küçük hanım, Mollanın elinin alna vermıyorum... Şahab, azıttıkça azıt Şehrimizde sisli havalar devam ermekcaddelerinden başka küçük sokakmağa başladı. Ya herrü ya merrii dıye tındaymış. Bu ona kızım, o da bana ba edir. Dün sabah ta bütün liman, Marları da her gıin sulanacak, cadde cekmiş. Evvelâ nazikâne girişip: «Iltifa bacığım dermiş; o kadar birbirlerıne ısı Tiara ve Boğazici kesif bir sisle kapalı idı. ler haftada iki defa yıkanacak, şehtınıza mazhar olamazsak bari bir tekdiri nıkmışlar... Dürzü, başladı kanyı bir kat Bu yüzden vapurlann ilk postalan yapırm temizliğine ehemmiyet verilenıze nail olalım!) dıye lâfı açacakmış. daha oğlanın gözünde büyütmeğe... Kü lamamıstır. Sirketihayriyenin ilk vapur cektır.» avurd zavurd asarsa, dıyordu, balta ola çük hanım, Tophanede, Firuzağada otu !an saat yedi bucuktan sonra işlemeve Bu kuçük haber, bütün İstanbulcağım; daha ötesi var mı, fırlayıp bır ku rurmuş. Baba, ana, kardeş, kımsesı yok başlamıslardır. Kadıköy iskelesinden de ilk •lular gibi bizi de sevmdirmişti. pa peylıyeceğim. Evine gıderken, ku muş. Dedesınden miras yemış. Dedesı vapur ancak sekize çeyrek kala hareket Terkos, Beledıyeye geçti ya. artık caklar kucaklamaz haydı arabanın içıne. Küflüler, mal, mülk hepsi tamam bir edebilmistir. su parası vermek, bunun bütçede Arabacıya bir tekme; yere yuvarlandı mı, hayriye tüccarıymış. Mortoyu kınnca Sisli havaların devamı şehrin umumî karşılığmı bulmak endısesi de yok, dizginleri yakalayınca çalakamçı Ma varı yoğu buna kalmış. Oyle zengınmış hayatında da tesirler yapmıstır. Bilhassa sokaklar bol bol sulanacak, tozdan cuncudaki Fıtnat yahud da Şekerci soka öyle zenginmiş ki hesabını Allaha sor, memurlar sis yüzünden işlerıne geç kaltopraktan kurtulacağız. ğındaki Hürmüz.... Şaka değil, gözü Oyle de bir ehli keyıfmiş ki üstüne yok.. maktadırlar. Fakat hakikatin daıma havalden dönmüş; tutmasak yapacak mı yapacak... Gözü ne'parada, ne puLda. Derdi gunü Dün sabahki sis yüzünden ikinci bir üstün olduğunu. bu işte de görüyocancağızını eğlendirmek... Molla ballan vapur kazası daha olmağa ramak kal Şimdi de, kahveciye Paşa haykırdı: ruz. Haziran aymın sonuna geldık. Çavuuuş bana bır nargile, arkadaş dıra ballandıra bir girişti, yani ya sakh mıstır. Ada ve Kadıköyden ilk postayı İstanbula bir buçuk iki aydanberi lara da.... Ne içersinız ihvanlar? Vallahi yacak değilim, alayımızın ağzının suyu vapan vapur çok kalın bir sis tabakası bir damla yağmuz yağmadı. Sokakolmaz, racon dedınız, eyvallah dedık. aktı. Geviş getire getıre, avuç yalaya ya ıcinde kalmış ve kaptan bu vazivette Salarda pislıkten. tozdan. topraktan rayburnuna çarpmamak veya hmandaki Bu da benden... Sinsilesine üfürdüğümün laya bittik gittik. geçılmıyor. Esen şiddetli rüzgârları vapurlann üzerine düşmemek için Mar konyağı neredesin? Şu dakika bir şişecık Arab Abdullahın kaşlan çatılmıştı. bir tarafa bırakalım. hafıf bir ruzolsun yok musun be zıkkım?... Yağlı Ayıb be, dedı, utanın. Ulan olur maraya doğru dümen kırmıs ve süratini gâr bile her tarafı toza dumana bo ballı yerine geldin, anlat Tevfikciğim> adamlar değilsiniz. Avradın yetmış yedi azaltmıstır. Vapur bu vazivette yarım saat ğuyor. Bır buçuk, iki aydır bir Bir taraftan yosmayı tartıyor, bir çesidınin içindesıniz, daha doymadınız kadar kalmış, sonradan Ahırkapıdakı sis damla su yuzu görmıyen İstanbul taraftan da etrafı kolluyorum... Alh fe mı? Gırtlağınıza kadar çıkmadı mı be? düdüğü duyularak istıkamet tayin edil sokakları bır mezbeleve döndü. mi? ve hava açılınca Köprüye gelmmişracelinin yanı kalabalık değil. Yaînız, Tütüncü aldınş etmıyor, bıldığı gıbı Beledıyenın sokakları sulamak tir. rastıkh, kaşariko bir acuze var. Karşısm söyleyıp gidıyordu: kararmdan hâlâ bır izer (eser) yok. Yakm sahillere işliyen vapur kaptanda hampaya mampaya, belâhya melâlı Pasa babacığım, bey amcacığım, Küçük sokaklardan vazgeçtik, bularına sisli havalarda hareket etmemelerı ya benzer andavallı da yok. Hali, kıya dinleyin de yanhşsa doğrultun. Geviş yuk caddelerin olsun gunde bir dehususunda yeni ve kat'î tebligat yapıl feti ben esnafım diye barbar bağınyor. getirmeğe hakkımız yok mu? facık sulandığını görsek teselli bu Kaçın kurrasıyız biz, o kadan da anlıyaKüçük hanım ne yaparmış biliyor mu mıştır. lacağız. Diğer taraftan dün liman ve civarın mazsak yuf bizim ervahımıza!... sunuz?.. Dört duvarı, tavanı hep ayna Eskıden, Terkos, Belediyenin daki bütün sis düdükleri muayene edılPaşa: döşeli bir odası varmış. Odanm tam ortamalı değilken, fazla masraf olma Gel senin alnını öpeyim! diye ye 5inda da beyaz boyalı, çinko bir banyo.. miştir. sın dıye bu işe o kadar aldırış eden Havanın sisli devam ettiği müddetçe liHer sabah, banyoya süt doldurturmuş. rinden fırlayınca Tütüncü: yoktu. Fakat şimdi koskoca Terkos manda şamandıralarda bağlı bulunan gegölü Beledıyenindır. Halkın raha Öp Paşa babacığım öp! diyerek Çırüçıplak olup kendinı yarım saal ay nalarda seyrettıkten sonra banyoya gırer milerın çan çalmaları ve baş ve kıçta fetı, sağlığı, şehrin temizliği için Alboynuna sarıldı. Kucaklaştılar. mi§. Kahvaltısını, dört yanına baka baka, ner yakmaları da alâkadar acentalara temlahm verdiği bu nimetten niçin isArab: onun içinde edermiş. Bir çıkarmış ki vü bıh edılmiştir. tifade edılmediğine akhmız ermi Ulan Tevfık, kocakarı masalı gibi Dört gündenberi sabahları fazla sis cudü vücud değil, sütleri akan kaymak.. yor. Şehrin temzılığıle mükellef ouzattın, kafamızı turşuya döndürdün, yüzünden köprüler açılamamakta, Ha lan Belediyeden sokaklar neden suAyak turabınız olayım Paşa babacığım, bağla şunu. Burada sabahlıyacak mıyız, licden çıkması gereken bir takım vapurlar bekliycnler var! dıyordu. lanmıyor, dıye, bey amıcacığım, bunu duyunca sızin de temaslan Moskova gazeteleri bu yoldaki mütaçıkamamaktadır. Bu vapurların Halıcden Tevfik, gene kısa kesmiyordu: ağzınızın suyu akmaz mı? Avucunuzu Iealannda Japon matbuatındaki neşriyatı cıkabılmeleri için dün geceyarısı köprüler Bayındırlık Bakanhğı ile Telefon sos Ucümüz de, Sahab da, Kazasker yalamaz mısınız? açılmıştır. vetesi delegeleri arasmda sosyetenin hü da misal getirmektedirler. Meselâ Harde, ben de, al feracelinin aynalılığına mesPaşa ile müdürde, (Evet! Hayır!) Sis yüzünden evvelki sabah Fenerbahkumete satılması icin yapılan konuşma binde çıkan bir Japon gazetesi yazdığı tolmus gıtmısız, kendımızi kaybetmışız.. diyecek takat kalmamıştı. Elleri ayakları bir yazıda: çe önünde kayalıklara bındıren Maltepe lar ıyi bır durumda ılerlemektedır. Kazasker Ahmed, küttedek, sırtüstu yu bırakmış, her taraflan ge\şemış, pelteye vapuru dün öğleden sonra kurtarılmıştır. Bu isler için Ankaraya gitmis olan sos «Japonya Rusyanın tasavvurlanna varlanınca yerimızden sıçradık... Bir de donmüşlerdı. Tasdık makamına, gözleTürk gemi kurtarma şırketınin Alemdar yete delegeleri sehrimize dönmüslerdir. karşı şimalî Çini bir üssülhareke haline bakalım ki Molla. Aklınca alay olsun di rini yumup yumup açıyorlardı. tahlisıye gemısi Maltepeyı kayahklardan Aldıâımız mütemmim malumata göre i getirmelidir.» ye, Kazaskenn ensesıne çullanıvermıs,. Arab Abdullah, öfkeli öfkeli birşeyler çekmiş ve yüzdürmüstür. Yapılan dikkatU hükumetle sosyete arasında imtiyaz muDemişur. Moskovada çıkan Pravda Arab Abdullah, sert mermere sürlülen mırıldamyordu. Ama anlaşılmıyordu. ameliye sayesinde 30 santim kadar kayakavelesinin devri sartları üzerinde bir bir gazetesi bu mütaleaya işaret ederek Jaçehk bir testere sesile dislerini gıcırdattık Galiba: (Kaz herif sen o kadar bilirsin! lara çıkmış olan vapur hiçbir yara almalesme olmuştur. Devir işinin finansel kı pon askerî mehafılinin cihanşümul ist'lâ tan sonra birkaç deyyus, kodoş, bovnuz Bostanlınm küçük kızından da mı gü dan kurtarılmıştır. Vapur dün limana gesımlan icin on beş güne kadar yeniden tasavvurlan beslediklerine hükmetmekte, lu daha savurdu. Paşa ile müdür, Ara zel?) diyordu. tirilmiş, şamandıraya bağlanmıştır. konusmalara başlanacaktır. bunlara karşı şiddetli bir lisan kullanmakbın ağzından çıkan küfürleri, heyamolaBununla beraber, onun da merak daSis yüzünden Akay idaresinin Göztepe Müzakerelerin ikinci safhası için sos tadır. Kızılordunun gazetesi Krasnaya da olduğu gibi, harfı harfine tekrarladı marları uyanmamış değildi. Şu Küçük vapuru limana gelmekte olan Derviş is yete Avrupadaki merkezden yeni dırek Zvizda dahi bu Japon gazetesinin neş lar. hanımı bir görsem diye onun da içinı kurd mindeki kum kayığına çarpmış, kayık deBu&day ve un fiatleri dün borsada biraz tif alacaktır. Bunun için Ankara mü riyatmı Japonyanın beslediği istilâ t*savTütüncü devam etti: kemiriyordu. Belki de Mollayı bu kadar linerek su almağa başlamıştır. Vapur, ka vükselme göstermistir. İstanbul borsa zakerelerını yaDan deîegelerden bın bu vurlarının ihtiyatsızca ifşası demek ol Şahab, işi sıcağı sıcağma Mollaya sıkıfıkı araması, işe bu derece düşmesi bu yjğı yedeğe bağlıyarak rıhtıma getirmıştir. sındaki bu yükselmeye rağmen bu duru günlerde Londraya gidecek ve temmuz dyğunu yazmıştır. Hulâsa Japon OTdu açh.. Namerdlık, şeytan gibi kendi'ini yüzdendı. Sis yüzünden Yesilköy önünde kara mu anormal görenler de vardır. Çünkü içinde sehrimize dönecektir. sunun Moğolistanı ve şimalî Çini hükmii beğenmek olmasın ama bu dünyada her Tütüncü, dananın kuyruğuna geldi: ya oturan ve kurtarılan Pilsma \apuru bu yıl yağmursuzluktan ötürü en az mahaltına almak için yaptığı yeni büyük haHavagazi şebekesi şeyi bihrim, yalnız öleceğimi bilmem; o Kararı verdik. Molla, vakit ge dün limanımızdan yolcu ve yük ala sul alınacağı tahmin edilen orta Anadolu hususta mafişim... Dediğim çıkmasın mı? ciktirmeden, hemen o akşam Peruzağaya rak Akdenize gitmiştır. Havagazi Sosyetesi, şehrimizdeki se reket büvük devîetler arasında en ziyade ve bazı sahil bölümlerinde bile elde edi Allı feraceli, meşhur Küçük hanım (1) (Firuzağa) vuracak, karile konusacak. lecek rekoltenin normal yıllann yüzde el bekesini takviyeye karar vermiştir. Bu Sovyet Ru^vanm dikkatini cekmektedir. MUHARREM FEYZl TOCAY değil miymiş? Konuşur konuşmaz bir arabaya atlayıp MUTEFERRIK lisinden aşağı olmıyacağı muhakkak gö arada sosyetenin evlere kâfi miktarda Artık teklıf, tekellüf söker mi ya?.. burjiya, Çavuşun kahvesine gelecek, Şarülmektedir. gaz verilmesine mâni olan dar borul?rı Floryada tetkikler Paşa ile müdür cosmuşlardı. Tütüncüye, haba hayır haberi getirecek... Gündüz İlışikli olanlar Ziraat Bankasmm nâ değıştirılmekte, yerlerıne daha geniş boÜNİVERSÎTEDE sırtı vâlâsı budur diye, hem de çok okka mü, gece mi gitmek doğru?.. Gündüzse İstanbul İlbay muavini Rüknettin, Sar zım rolünü oynıyacağı, bankanın buğ rular konulmaktadır. lıca olarak, elleri yapıştırdılar: kafesten aşağı iple bezden bebek mi sar bay muavini Hâmid dün Floryaya gide dav alma salâhiyetini veren kanunun zikLÎMANDA Edebiyat ve felsefe mezunları Keramet sahibi mism be delıkanlı?. kıtacak? Geceyse tezgâh mı gıcırdata rek yapılmakta olan inşaatı gözden ge redılmesine rağmen piyasaya buğday çıÜniversite Edebiyat fakültesinin falseNe duruyorsun, Erdım diye ortaya çık; cak? (2) Hasılı bunları öğrenıp bize bil çirmişler ve asfalt yoldan plâilara gıde karamıyacağı kanaatindedirler. Çünkıi Deniz resimleri birleştiriliyor fe ve edebiyat zümrelerinin mezuniyet Şehislâmına, Fetva eminine, Dersvekili direcek... Şahab, malum a, dünyalık tu cek güzergâhı tayin etmişlerdir. bankanın nâzım rolünü oynama durumuEkonomi Bakanhğı denız resimİTini ımtıhanları bıtmıştır. Tarıh ve coğrafya ne, koca srıklı moruklann alayına el öp tar. Mollaya: (Al sana araba parası!) Florya için lüzumu olan tatlı su içeri nun daha çok köylü lehine olduğu ve fi birleştiren yeni bir kanun projesi hazırla zümrelerinin devam etmektedir. tür! tarafta mevcud olduğundan bu suyun atlerin yükselmesi köylüyü zarara sokacak maktadır. Bu kanunla küçük ger.ıüer dıyip sarıyı dayadı. Üniversite dört gence felsefe ve 13 Arab Abdullah, kalkmağa davranıborularla getirılmesine başlanılmıştır. (Arkast var) şekilde olmasının bankayı alâkadar ede himaye edilmektedir. Buna göre, gemî gence edebiyat lisansı diplomasi verecekyordu: bileceği öne sürülmektedir. tasdiknamesi için 5, satış senedi içm 1, tır. Oğrendiğimize göre edebiyattan çıEvkaf kanunu (1) Bu küçük hanım masal değüdir. Hamdise horozlar ötecek be. ŞaDün borsaya 279 ton buğday gel alım satım harcı olarak binde on, şeha kanlar: Belkis Nedim, Adnan CahH, Aslı astarı var. O vakıtler sahiden böyKamutayca tasdik edılmiş olan Evkaf hab da seni bir iş beceriyor zannedecek. le bir hasba türemiş, İstanbula şanını kan'inu dün alâkadarlara bildırilnr.stir. miştir. Yumuşak buğdaylar en çok 6 ku detname ve ehliyetname ıçın en çoU 5, Nurullah Sıtkı, Lâmia, Meliha Ramiz, Bitir de nereye gidecekjek gidelim!.. ruş 35 paradan, sert buğdaylar ise beş ku en az yarım, pusula tashıhı ıçm yanm, Süreyya, Bakiye, Necdet, Sıdıka Haşöhretini yaymış. Yevf.k gene çenedeydi: Ormancılık mütehassısları ruş 30 paradan muamele görmüştür. Bu bın bir tondan yukan gemılerden vize san, Nezihe, Receb, Remiha, Fakire. [2] İkisi de o zamanlarm bir parolası. Molla kaçın kurrası? Dalavereci Tarım Bakanhğı kadroları genijlehlen duruma göre yumuşak buğdaylar evvel harcı 2,5, denizcilik tezkere;i icin yanm. Felsefeden çıkanlar da Rüştü, Niyyire, çakmış; Şahaba: (Uzatma, bendesin!) Eve gundüz adam alacak kadın, (ya orman fakültesi için Almanyad ;n, orki güne nazaran 35 ve sert buğdaylar 30 kızak muayenesi için en az beş. en çok Perihan, Hasan Sadıktır. dedi. Sarığı başından çıkanp yarım bar bancı kimse yok, hazırım, bekliyorum!) mancılık alanında şöhret sahı'ıi olnıuş 15, bin tondan yukarı olanların her beş para yükselmiştir. Üniversitemizin bu gene edebiyat ve dak rakıyı susuz musuz dikti. Bir daha demek ıstiyorsa kafesten bir bez bebek dört profesör getirtecektir. Bu profesör>üz tonundan 2,5 lira resim ahnacakiır. Un fiatlerinde de dün çuval başına 50 sarkıtırdı. Gece ıse, tezgâh dokuyormuş felsefecilerine muvaffakiyetler dileriz. koydu, onu da devirdi. Şahabı zivanadan Cezalar da en çok 200, en az !0 lıraJır. ler ayni zamanda Türkiyenin ormancılık kuruş bir yükselme kaydedilmiştir. gibi gırç gırç mekik atardı. Bir çift bir çıkardı. pohtıkası hakkında Zıraat Bakanhğınde İhtısas Mahkemelerinde tek atmak (gel!), hep tek atmak ta Bahsin tatlı yeri. Arab Abdullah gemüşavir vazıyetinde çalısacaklaıdır. (gelme, basılırız1) demekti. ne yerine yerlesmişti. Malullerin tütün ikramiyeleri Bozulan karar Sabahları çöken sis seyrüseferi bozuyor aponya şimalî Çinde Nankin' hükumetinin süel (askerî) hakıj miyetine nihayet verdirecek talebleri Çinhlere kabul ettirdıkten sonra daha ileri giderek bu yerlere ancak Japonyanın beğeneceği idare memurlarnv.n tayin edilmesini dahi istemiş ve bu suretSon günlerde artan hırsızlık vak'a le Çin hükumetini şaşırtmışh. Çin hükuları çoğalmış, fakat hırsızlar çabuk ya meti şimalî Çindeki mülkî hakimiyetini dahi tehhkeye sokan bu yeni talebleri kabul kalanmıştır. Dün şehrimizde olan hırsızlık vak'a etmezden önce bir taraftan Japonya kalarınm en meraklı olanları şunlardır: binesi nezdinde istizahta bulunmağa hi Kumkapıda oturan Raşid, eşyalarını zum gbrmüş, diğer taraftan haricden diptaşımak üzere Mahmud isminde birisin lomasi yardım aramak için Londrada ve tutmuştur. Tam eşyalar taşmırken Mah Vaşingtonda teşebbüslere girişmiştir. mudun yanına Emine isminde bir ka Çin hükumeti Nankindeki Japon elcidın gelmiş ve «borcun olan paraları ver sine müracaat ederek iki devlet arasında bakalım ı diye patırdı yaparak sonra çıkan hâdise ve ihtilâflann ordular ara bunun baharıe olduğu anlaşılmıştır sındaki konuşmalarla değil, diplomasi araba içinde duran mantoluk bir ku yolile halledilmesini istemiştir. Bu istek maşı, bir takım modellerile kadın ça hiçbir sonunca (neticeye) varmamıştır. maşırlarım alarak herkesin meşgul ol Çin hükumeti Londra ve Vaşingtonda masından istıfade edip kaçmıştır. yaptığı teşebbüslerde de Japonyanm şi Mesele polisçe haber alınmış ve hır malî Çindeki yeni hareketlerile dokuz sız kadın hemen yakalanmıştır. devlet arasında Çinin hukuku hükümraniBır vak'a da Beyoğlunda olmuştur. si, istiklâli, idarî ve mülkî tamamiyetirıi Kasımpaşada oturan Nuri, Beyoğlun muhafaza için akdolunan muahedeyi ıhda İstıklâl caddesinden giderken kar lâl ettiğine nazan dıkkati celbederek Çişısma sabıkalı güruhundan Hasan çık ne muzaheret göstenlmesıni ıstemıştr. Bu mış ve «ağabey, bır sigara ver de yaka müracaat üzerine İngiltere ve Amerika lım» demiştir. kendi aralannda istisarede bulunmuşlarNuri cebinden bir sigara çıkarıp Ha dır. sana vermiştir. Sigara kutusunu cebi Anglo Sakson matbuatının neşriyatıne korken ceblerinin hafiflediğini gö na göre ne ıngilterenin ne de Amerikanın ren Nuri hemen bir yoklama yapmış Çini korumak için ciddî ve müessir bir ve dolma kalemi ile cüzdanından altı teşebbüs ve harekette bulunacakları beklirasının yerinde yeller estiğini gör lenemez. Japon ordusunun şimalî Çinde müştür. ve Moğolistanda Çin hakimiyetine nihaNuri Beyoğlu merkezine gitmiş ve yet vererek ilerlemekte ve yerleşmekte olbaşmdan geçenleri anlatmıştır. Biraz masına bütün büyük devletlerle beraber sonra polis hırsızı yakalamıştır. Sovyet Rusya da önem (ehemmiyet) verGalatada oturan Foti, İstiklâl cadde mektedir. Sovyet matbuatının Uzakşarksinde bir kadının cebinden para çanta taki yeni hâdiseleri derin bir alâka ile tasını çalarken memurlar tarafından ya kib ettiği görülüyor. Bu gazeteler Japonkalanmıştır. yanm bir gün Moğolistanla şimalî Çinı Sovyet arazisine karşı yapacağı taarruzlar için üssülhareke haline sokacağından Telefon Şirketinin hükumetlc şüphelenmektedirler. ((Ver bakalım borcunu)) derken! Arabadaki eşyaları aşırıp savuşmuş... J SOSYETELERDE Soruyoruz? Bu işi etraflı tetkik etmek gerek! Bir taraftan buğday geliyor, bir taraftan fiatler yükseliyor Devrekten getirilen eski top Otomobiller muayene ediliyor Yakında a'ikerî malullere da?ıtıîacak tütün ikramiyelerinin bu yıl dagıtTna nisbeti şudur: Zabitandan birinci derecede maKl olanlar 177,5 lira, ikinci derecedpbler d 159 lira 32 kuruş, üçüncüler 12 .ira, dördüncüler 106 lira, beşinciîer 88 ira, altıncı derecedekiler de 70 lira alacaklardır. ŞAR tŞLERİ Kereste hali yapılacak Şar kerestecilerdeki eski hâli kaldır mağa karar vermiştir. Bunun için bura sını yalnız haziran sonuna kadar kiraya vermis bulunuyordu. Şar burada bir ke reste hâli yanmak tasavvurundadır. Sabun fabrikası için getirdiği sud kostikleri fabrika dışmda kullanarak gümrük resmi kaçakçıhğı yapmaktan su^.u olan Kerape Karaliyanın sekizinci ihtısas mahkemesinde yapılan duruşmasında sekiz ay hapsine ve 6 bin lira para cezası vermesine karar verilmişti. Bu karar Temyiz tarafından bozulmuştu. Duruşmaya bugünlerde devam edilecektir. Cumhuriyet feni getirilen top sağdan birincisidir Devrekten Askerî Müzeye bir top getirilmiştir. Bu top 1242 de yani 1826 da yapılmış ve içinde gayet mükemmel yiv ler, üzerinde Ikmci Mahmudun tuğrası vardır. Bu tarihlerde Avrupada yivli top yoktu. Ağudan dolar, ilk yivli toplar Avrupada 1846 dan itibaren yapılmış ve kullanılmıştır. Yavuzun topu bize Türklerin ilk evvel yivli top kullandığını öğrettiği gibi bu top ta Türklerin 19 uncu asır ıp tıdalanna kadar arasıra yivli toplar yaptığı ve bu san'atta da Avrupaya takad düm ettiği görül müştür. Nüshasi S Kuniftnr Şar bütçesi İç Bakanhk Şar bütçesme dair, tele fonla bazı malumat istemiştir. Şar büt cesi haziran sonuna kadar tasdik edilıp tebliğ edılmezse haziran maası gibi gecen seneki bütceye göre memurlann temmuz maaşları da vaktinde \erilecektir 1400 Kr Senelik Altı aylık 750 400 Üç aylık 150 Bir ayltk şeraiti» J JTurkiye Harfc 1700 Kr. 1450 800 yoktur Şehirdeki vesaiti nakliyenîn muayenesine başlanmıstır. Resmimiz hususî bir otomobil muayen* edilirken alınmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: