17 Hazîran 1935 Istanbulu güzelleştirmek için Harbiyeyi mutlaka şehre maletmeliyiz! 6u alanda mahalle değil, ancak înkılâblara yaraşır bir Devrim Müzesi yapılabilir! cKılavuz için çalışmalar ViktorHügoyal5,000aşk Dil Ozerinde 35 oz türkçe yazılann en güzellerinden bir dermeç yapılmasını doğru bul maz mısınız? Biz gazete düzeltiçlerinin fikir a damlan olmaları lâzım geldiğini bilmim niçin bir türlü anlıyamıyoruz. Yeni evim, Boğazda, eğik bir yüzey üstündedir. Uyuk ve uygun kelimeleri arasında ayrımı söyler misiniz? «Bu hareketiniz kanuna uygun de ğildir.» «Bu masanın tahtaları birbirine uyuk değildirler.» Bu mektubu yollamak için inal bir kimse bulmalısınız. Devrim, inanlı fikir adamlan ister. Işm sular, ağaç gölgeleriyle oynayarak... Layisizmin en iyi berkitesi, memlekette vicdan özgenliğini saydırmaktır. San'at için en iyi öden, anlıyanlar iarafından değerlenmektir. Bu misallerde geçen kelimeler: Dermeç = Muktetafat Düzeltiç = Musahhih Eğik = Mail Yüzey = Satıh Uyuk = Muntabık Uygun = Mutabık înal = Mutemed înanlı = Mutekit Işın = Muzi Berkite = Müeyyide Öden = Mükâfat Son CUMHURÎYET mektubu yazan kadın BÎD FlkPA Beğenmemiş meğer! Eski valilerden Murad Paşa kızıl sa* kallı idi. Bir gün, ıstanbuldan, kendisine, ak ağalardan birisi vasıtasile bir ferman gönderdıler. Paşa fermanı getiren adamla alay etmek istedi. Kendisini birkaç gün ahkoydu.. İkram ettL Beraberinde gezdirdi. Bir akşam, konakta, ve birçok misafirlerin huzurunda: Kuzum, ağafendi! dedi. Sen er misin, avrat mı? Bu hitaba fena halde canı sıkılan zavallı ak ağa, mırıldanır gibi cevab ver di: Erkeğim... Oyledir mademki.. Hani sakalın, bıyığın?. Bu sefer, öc almak fırsatını bulan ak ağa: Efendimiz! dedi. Ezelde, herkese sakal, bıyık dağıtıldığı zaman, kulunuz nasılsa geç kalmışım; yetişemedim. Oraya vardığım zaman herkes beğendiğini almış. gitmiş.. Ortada yalnız bir kızıl sakalla bir de bıyık kalmış. Düşündüm: Bunlan alıp ta, kepaze olmaktansa. böyle tüysüz kalmayı tercih ettim! ÖTÜKÇÜ 50 sene zarfında yazılmış olan bu mektublar elân Fransız edebiyatınm en mühim vesikası olarak muhafaza ediliyorlar Atatürk alamnrlaki Devrim müzerine verilebilecek güzel fehillerden biri Bundan önceki (Cumhuriyet 2 hazi yız? Harbiye mektebi binasını veya uygun ran) yazımızda Süpagob ve Harbiye gibi daha açık kalmış yerlerin mahalle olan kısımlarını olduğu gibi bırakarak, olmaması için çare olarak Taksimden bina yaparak bütün devrim tarihini Maçkaya dosdoğru bir bulvar açmak bu oydaşık (muvafık) değilse yeniden olduğunu görmüştük. Şehrin en sık yaşatacak devrim müzesinin İstanbulda nüfuslu, en lüzumlu yerinde 1500 met Atatürk alanında kurulması için elden ro uzunluğunda elde edilmesi kolay bir geleni yapmak en büyük borcumuzdur. Ulusal uğraş (millî mücadele) diye bulvar. Bunun beş yüz metrosu, Cumhuriyet anıdı (abidesi) Süpagob kısmı başlıyan tarihte en büyük siyasal, soshazır, biraz dar. Vaktile Taksim kışla yal, ekonomik devrimi canlı gösterebilsı yanına doğru genişlemesi kabil. Yeni mek için bu alan ve üzerindeki binalar açüacak 1000 metrosu tamamile beledi çok elverişlidir. Kovulan dış düşmanye elinde bulunan Sürpagobla, zaten larmın denize atılışı, halife, hoca, sofyol olarak boş bulunan Harbiye arka ta gibi iç düşmanlarının kaçışı; elinde sından, bostanlar üstünden geçecektir. tesbih, arkasında çarşaflı hanımı ile geDemek ki plânımıza koyduktan sonra zen beylerle soysal kıyafetli bay ve babu bulvarı paramız oldukça, yavaş ya yanlar tozlu koltuk üstünde bağdaş kurvaş açmak belediye için mümkündür. muş, dili dişleri arasında sıkışmış, çenesi dizine yapışmış «olbabda emir ve Atatürk alânı Fakat en önemlisi şu açılacak bulva irade...» türkçesini yazan başı fesli kânn Harbiye meydanına vereceği ada tiblerle makinesi başında a n gibi çaşeklidir. Her yanı caddeler, bulvarlarla lışan vakur, ciddî, güzel Türk daktilo çevrilmiş bir ada. Parkın (bostanlann) kızlarını burada görmek; türkçe konutepesinde koca bir alan. Buraya mahal şuyor diye cbiiznillâhi tealâ. Sefinei devlet masunu hezimet...» duasını okule yapılmasına gönül nasıl razı olur? yan sarıklı mankenlerle yüzü canlı, Ulu Önder Atatürk, Büyük Başbakan General İsmet İnönü ve birçok devrim kanh, gürbüz Türk genclerinin öz türkarkadaşları yıllarca bu alanın toprak çesini; Türk musikisi diye acemce, alarında gezdiler. Bu alandaki Harbiye rabca çalan incesaz takımlarile Türk mektebinde yaşadılar... Bu yerler ta operaları çalan orkestraları burada işitrihtir. Devrim tarihinin önemli yerleri mek; ecnebi vapurlarile gelen, kayık, hususî mal olamaz, buraya bina, ma mavna ile hammal sırtında rıhtımsız karalara çıkanlan, eşek sırtında, kağnı halle yapılamaz. Bu yerleri, bu Atatürk alanmı şehir arabasmda kara kasabalara, gölgesiz namma elde etmek ve kurtarmak yal köylere ypılan yabancı mallarile gülen nız İstanbul şarının değil, bütün Tür kasaba, yeşil köyler arasında yükselkiyenin, bütün ulusun borcudur. Baş miş Türk fabrikalarından çıkan, Türk ka hiçbir çare bulamazsak Atatürk şimendiferlerile Türk limanlarma giKöprüsü parasmdan bir kısım ayırıp den, modern vinçlerle Türk vapurlarıbu alanı elde edelim. Köprü yerinden na yüklenen ve ecnebi memleketlerine kaçmaz. Yapılmağa başlaymcaya kadar çıkanlan dış tecim mallarımız arasmeksilmiş paramız gene birikebilir. Fa daki farkı... Hep bu koca müzede görkat Harbiye meydanı için satılıyor, sa mek, işitmek, ölçmek kabil olacaktır. Viktor Hügo hayatının en büyük aşkı olan Jüliette Drouetu 1833 senesinde tanıdı. Bir akşam artistler toplanmışlar, aralarında eğleniyorlardı. Viktor Hügo o zaman artık şöhret kazanmış bir şairdi. Fakat buna rağmen biraz mahcub ve biraz mağmum bir kenarda oturuyordu. O gece Jüliette neşcsi ve şakraklığı ile bütün meclisi idare ediyordu. Yirmi alü yaşında bir kadındı: «Gözleri elmas gibi ışıltıh, nemli dudaklan kıpkırmızı idi. Kara saçlan, sakin ve geniş bir alnı vardı. Omuzları, goğsü, gerdanı antik bir gü zelliğin bütün hasmetini gösteriyordu.» Viktor Hügo ilk tesadüfte bu neşeli ve ateşli kadından belki korktu, belki de sıkıldı, hulâsa ona pek sokulamadı. Bundan birkaç ay sonra Viktor Hügonun (Potre Saint Martin) tiyatrosunda Lokres Borjuya piyesi prova ediliyordu. Piyeste rol alan artistler arasında sevimli Jüliette de bulunuyordu. Viktor Hügoya karşı fazla müsamaha gösteren, fazla koket olan bu kadın nihayet şairın basını tamamile döndürmüştü ve bir gün Viktor Hügo onu sevdiğini hissetti. Ve onun ayakları dibine düştü. Bundan birkaç gün sonra Jüliette sevgili şairine ilk mektubunu yazdı. Düşün = Mülâhaza Bu mektub şöyle başlıyordu: Nasıl düşünlerle böyle bir işe giri^miş «Cel beni Madam K nın evinden olduğunuzu bir türlü kestiremedim. al! O güne kadar seni seveceğim ve sab*** redeceğim v. s.» Etleç = Mülâhham îşte bu mektub büyük bir mektub seriEtleç adamlann hastalığa dayanıVları sinin bası idi. Ve şüphesiz bu yazıldığı az olur. gün ne Viktor Hügo, ne de Jüliette bu•*• nu daha 15,000 mektubun takib edeccSıralaşma = Münavebe ğini bilrhiyorlardı. Ahmedle ayni gece işinde sıralaşma Jüliette Drouet oek uslu bir kadın deyapıyoruz. Alanç = Musadere s Alancetmek = Musadere etmek Osmanh Imparatorluğunun son za manlarına kadar alanç usulü devam etti. Medeniğ memleketlerde kimsenin maIı alancedilmez. *** Dam = Müsakkafat Hükuıhet dam vergilerini indirmişt'r. *** Savurgan = ' Müsrif Savurganlığın sonu, el açmaktır. *** Alman meselesi hakkmdaki görüşlerinizi öğrenmek istedim. Son Alman gezinizdeki görümleriniz hakkında bir konferans verir misiniz? Görüş = Tarzı rüyet Görüm = Müşahede I Cildlenmiş 15,000 dşk mektubu Hergiin 5 kelime Otuzuncu liste 1 İhmal etmek = Savsamak. İhmal = Savsa. Örnekler: 1 Hava işi savsaya gelmez. 2 İşini savsayan talihsizlikten bahsetmemeli 2 İhtiyat = Saknı. İhtiyat etmek = Saknımak. Örnekler: 1 Hayır, o bu işte savsa değil, saknı gös termiştir. 2 Kredi işlerinde saknı yan bankalara kızmamalıyız. 3 Kaide = 1 Kural. 2 Duraç. Örnekler: 1 Bu cümie gramer kurallarına göre doğru değildir. 2 Taksim anıtmın mermer duraçını nasıl buluyorsunuz? • Tarif etmek = Tanımlamak. Tarif = Tanım. Örnekler: 1 Bana ekonominin son tanımını söyler misiniz? 2 Eğer yerinizi iyi tanımlıyabilseydiniz bu kadar arayıp sormazdım. 5 Teşettüt = Ayrılışma. Örnek: Yurd işlerinde fikir ayrılışması en büyük felâ kettir. Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanlıcaları kullanılmamasını rica ederiz. dan Yüce Atatürk anıdına giden eşsiz bulvarm sağına soluna tiyatro, opera, konservatuar, sergi yerleri elde edilir. Dolmabahçeye, denize kadar inen park kendi kendine çıkar. ı Kaiın kara ç;zgı bugürokü tramvay yollarmı göstermektedir. 2 Noktalı çizgiier yeni açılacak yolları gösterir. 3 . Kara olarak görünen yerler kalkması uzun sürecek gazhaneyi, çizgili yerler Dolmabahçe ahırlarını gösterir. Eski İstanbulda Bizans, sultan, paditılacak diye korkunç söylütiler (rivaşah, halife izerlerini görmek için İstanyetler) dolaşıyor. Atatürk alanında devrim müzesi bula gelen gezmen ve turistlerin sayısı Belki hiç para harcamadan bu alanı yüz bine yaklaşıyor. Bizden biraz çaelde edebfliriz. Türk ulusunun, Cum1 balama ve propaganda ile bu sayı çok huriyet Halk Partimizin devrim tarihi artabilir. Ya tarihin bir yaprağmda yane bir armağanı olarak Harbiye mey zılı bulunmıyan Atatürk devrimini candanını Atatürk alanmı ve alan üzerinde h olarak Atatürk nesline yaraşan yeni yükselecek devrim müzesini şehrimiz İstanbuldaki devrim müzesinde göriçin kazanmak yolu ve sevinci var. mek için gelecek olanlarm sayısını göz Parti programında serbest liman ve önüne getirelim!.. Şehre, memlekete devrim müzesi diye ulusa iki müjde girecek yabancı parasını düşünelim. vardır. Serbest limanın İstanbulda ya Bundan önemli (mühim) dış tecim opılması için uğraşacak vakit buluruz. lur mu? Fakat Harbiyenin Atatürk alanı olmaŞarbaylığımıza, ilbaylığımıza rica sı, devrim müzesinin burada yapılması edelim. Hükumete. ulusa, partiye yalevgin (müstacel) bir iştir. varalım. Devrim müzesini İstanbulİlbaylığımıza ve şarbaylığımıza rica da, Atatürk alanında kuralım. Alanın edelim. Parti başkanlığma yalvarsın Maçka yanına doğru bittiği yerde, cadlar. Devrim müzesinin en büyüğü İs delerin, bulvarların birleştiği yerde bütanbulda, Harbiyede, Atatürk alanında yük bir meydan bırakalım. Ortasına yapılsın. Bu alan kadar bu işe uygun Ulu Önderin yüce, şimdiye kadar göryer var mıdır? Şişlideki «İnkılâb müze düklerimizden çok büyük anıdını (abisini» de olduğu gibi bu alana getirebi desini) dikelim. Karaya (parka) Dolliriz. Amerikalılar koca binaları, kili mabahçeye, denize baştan (hâkim) seleri paket gibi bir yerden bir yere ta yüce bir anıd! .şıyabiliyorlar. Biz de Atatürk dehasımn Evgin iş alanı kurtarmaktadır. Şehir devrim plânlarını tamamladığı evi bir için değerini sayı ile göstermek kabil kaç yüz metro ötede bulunan, devrim olmıyan bu alanı kurtardıktan, elde etçî&nlarmı tasarlamağa başladıkları tikten sonra bulvar açılır, müzeler kuAtatürk alanına getirip koyamaz mı rulur. Taksimden, Cumhuriyet arudın n V. BİRSON kcderi içinde kibar ve sessiz yaşıyor ve Viktor Hügoyu tamamile kaybediyordu. (Baş tarafı 1 inci tahifede) Nikâhlı karısı o olduğu halde Viktor ahkâmı, her türlü niza, mücadele ve Hügo asıl Jülyetın erkeği idi. muharebeleri ortadan kaldırmak ve geFakat birbirine tapan âşıkların hayace gündüz bütün dünyanın ve pek ta tında da fena günler vardır. biî olarak vatanımızın sulh ve saadeti Jülyetin mazisi şaire daima yeni süpiçin dua etmek olduğu halde haklı müheler için vesileler veriyordu. Kıskanıyor, dafaa vesaitinin hazırlanmasmı da tahhaşın, merhametsız, kalbsiz oluyor, yapmil etmektedir ve bunu sulh ve süku madığı fenalık kalmıyordu. nun ihlâli için gelebilecek her türlü Jülyetin borçjarı vardı. Bütün elmas tehlikenin önünü almak için elzem kıllarını satmıştı. Hatta elbiselerine, iç etek mıştır. liklerine kadar nesi varsa Emniyet SanKilisenin bu mukaddes tarifatının dığına vermişti. Artık kudreti, kuvveti, mukaddes ruhu ve hıristiyanhğm ahlâkî sabn kalmamıştı. Bunun üzerine Parisesaslarından ilham alan ana kilise Başten kaçıp gitmisti. bakanımız İsmet İnönünün memleketin Bu hâdiseyi yeni fırtınalar tamüdafaası için yaptığı söylevi tebcil ekıb ediyordu. Fakat neticede anlaşı derek vatanımızın sadık ve fedakâr büyorlar ve beraber seyahate gidivorlardı. tün ortodoks evlâdlarını vatana karşı Sonra Parise avdetlerinde gene her olan vazife ve fedakârlıklarını icraya gün beraber yaşıyorlardı. Jülyet bu ada ve herkesin şahsî selâmetini de temin emın kendisine bir an bile ihanet etmedi decek olan hava kuvvetlerimize yardı^>ne emindi. Halbuki bir gün ona bir er ma davet eder ve Başbakanımızın vatanî bir paket getirmişti ve Jülyet bu pa daveti ve ana kilisenin isteğinin herke'.eti açınca içinde Lir mektub destesi t»ul sm vatansever kaitııncie yaratacağı amustu. Bu mektublar sevgili şairi tara kislçrin bol ve zengin neticelere erecenndan bir başka kadına yazılmış mek ğine hiç şüphe etmemekteyiz.» tublar. Yedi senelik bir muaşakayı, yedi Muğlada senelik bir macerayı onun gözleri önime Muğla 16 (A.A.) Bugün Halkevin seriyordu. de toplanan Hava tehlikesini bilenler Madam Biard ismindeki bu kadınla olan maceradan hiç te şüphe etmemiş olan kurumu, yapılan bağışlamaları ve yıllık Jülyet bu mektubları görür görmez dü yükenleri yazmıştır. Önemli bağışla juliette Urouetin büstü şüp bayıldı. Sonra bir çılgın gibi ümidsiz malar vardır. Halk veritlerine kıvanç ğildi. Viktor Hügoya bütün ömrünce sehirde dolaştı ve nihayet sevgilisine g'tti, ve heyecanla devam ediyor. Gölcüklü, oğlu Emin yükenlerinden başka 500 limerbut kalacağını tahmin etmek bu mü ızahat istedi. Ve: ra vermiştir. nasebetin ilk başladığı zamanda pek Ya beni, yahud onu tercih et! mümkün olamazdı. Dedi. Karar vermesi için üç aylık mühBalıkesirde Bu genc kadın o güne kadar birçok let bıraktı. Ealıkesir 16 (A.A.) Hava tehlike Iasanlarla sevişmişti. Heykeltraş Prodier, Ondan sonra gene mektublar yazıyor: sini bilenler komitesinin hazırladığı müellif Alphonse Korr, bilinmiş macera«Kalbin'm merhamet ve insanlık hissi toplantı bugün Belediye alanında ya lanndandı. Ve Viktor Hügoya tesadüf ni sakm bir aşk telâkki etme! pıldı. Toplantıda büyük bir halk yığını ettıgı zaman da zengın âşıkı prensi DemiSevdiğim adam iyi bil ki ben seni bed hazır bulundu. Alan bayraklar ve hadoffla yaşıyor ve onun parasını yiyordu. baht görmekten maada her acıya hazır lılarla süslenmişti. Fakat Viktor Hügonun aşkı bu hatif landım. Kendini tecrübe et. Eğer hakiToplantının olacağmı duyanlar belli ve yaramaz kadını kalın zincirler gibi katen beni ona tercih edersen, kalbimde vakitten önce alanı doldurmuşlardı. Aysımsıkı sardı, bağladı vc o günden sonra ve ruhumda bu kadar saadeti tasıuacak artık onun hayatına başka hiçbir erkek kuvvel bulamıyacağımı zannediyorum. taçlar ve Halkevi başkanı hava teh Fakat eğer yamldığını anlarsan ona da likesi ve yurd savgası hakkında söylevkarısmadı. Bütün hayatı, bütün varlığı ile büyük lahammül ederim. Üç ay vaktin var, dü ler verdiler. Halkevi başkanının hava ve kudretli şaire bağlanmıştı. Her gün sün taşm ve benim gibi plânmı yap, bana dan gelecek tehlikeyi canlı bir surette haber ver...» yazıyordu: anlatması halk üzerinde derin izler bıTabiî şair bu eski aşkı tercih ediyor.. raktı. Bütün varlığımla, bütün benliğimle seninim, bunu bilmiı/or musun?.. Eeer ı/al Itiyadın kuvveti ve Jülyetin onun ahlâHerkeste hava tehlikesini bilen üye nız mes'ud olmak için aşkma muhlaç ol kını iyi ianıması, onun adeta damarları yazılmak için büyük bir istek vardır. saydım... Senden kaçardım. Çünkü ben nın, beyninin içine girmiş olması ve taSinopta saadelten vaz geçebilirim... Mes'ud ol hammülü buna sebeb oluyor. Sinob 16 (A.A.) Hava kurumuna üBundan sonra da büyük dâhinin bü mak itiijadlar'm arasmda ıjoktur. Fahai tün hırçınlıklarını, bütün fenalıklarını çe ye ve yardımcı üye kaydına devam eben mes'ud olmak içm değil, yaşıııabil mek için sana bağlıyım, sensiz yapa ken Jülyet gene onun bir gölgesi gibi dilmektedir. İl, ilçe ve komunlara bağh dir. Onu her yerde takib ediyor. mam.» köylerde de komiteler kurulmuştur. Brükselde, Gurneseyde onun yanın İlbay yanında Parti ve Halkevi başkanBu sözler şairi zevkten sarhoş edivordu. Ve işte bunun icin kansından, bir 7a dadır. Her gün bıkmadan, usanmadan o ları, hava kurumu ileri gelenleri olduğu man aşkla sevmiş olduğu kansından soğu na mektublar yazıyor. halde yer yer komitelerin çalışmalarını Ve Viktor Hügo «Houteville Feerie» yordu. Buna mukabil sevgilisinden ayrıgözden geçirmektedir. lır ayrılmaz kendisine mektub yazmasını de onun evine aksam yemeğine her geli ^ H I ^ şinde yazı masasının üzerinde bir mek istiyordu. Sair vakit bulur bulmaz kocasının ih tub buluyor.. On bes senelik sürgünün nimalinden dolayı fevkalâde mahzun olan hayetinde Viktor Hügo Parise avdet etzavallı karısı Palas Ruvayyaldaki evinde tiği zaman artık beraber oturuyorlar. Çünbırakıyor, evvelâ Potre Saint Martin kü Madam Viktor Hügo ölmüştür. Ve her sabah beraber yaşadıklan bu deki apartımana koşuyordu. Orada saatevde Viktor Hügo yatağının başmdaki lerce, bazan şafağa kadar kalıyordu ve komodun üstünde bir mektub bulmak o gider gitmez Jülyet yazıyordu: istiyor. Jülyet yaşının ilerlemesine rağ «£ğer senın sevgilin olmasaydım, dosmen daima ve daima tam bir âsık katun olmak isterdim. Eğer dostluğunu bendın gibi ayni şevkle, ayni ateşle yazıyor. den esirgeseydin, diz çöker senden köpeOndan kalmış olan en son mektub şu ğin, esirin olmakhğımı kabul etmeni ricc kelimeler ile bitiyor: ederdim.» «Seni seviyorum.» Daha baska bir mektubda Jülyet ona: Jülyet 11 mayıs 1883 senesind* öl «Ben yalnız bir insan gö'rerek değil, müştür bir insanın çok fevkinde bir varlık bula*** rak sana tapıı/orum.» M. Musolininin küçük oğlu Elli sene süren bu muhayyerülukul aşk Diyordu. Madam Viktor Hügo haysiyeti ve macerasının 15,000 mektubu şimdi cild Romalt kurd yavruları ünifor kalbi kırılmış bir zevce idi. Onun böyle lenmştir ve Fransız edebiyatının en mühim masile Romada bir Faşist resmi geçidini seyrediyor. dil dökmesine, imkân var nuydı? Kendi vesikası olarak muhafaza edılmektedir. Hava tehlikesi ve Rum Patrikhanesi Musolininin küçük oğlu