10 Haziran 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

10 Haziran 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 10 Hazirao 1935 İhtiyar çalgıcının ölümü I (Seine) nehrinin kenarında, (Bo nelli, yaz, kış ellerinde eski meşin eldilonya) ormanma giden asfalt yolu (Po venler taşırmış. Ellerini kaybettikten to) kıyısına bağlıyan köprünün köşe sonra sevdiği kadınla bir zaman orta sinde: j halli bir hayat yaşamışlar. Nihayet yokBüyük bir apartımanın koltuğu altı sulluk bütün ağırlığile üzerlerine çökna sığınmış sıvaları dökülmüş, karanhk müs. O zaman vefasız kadın baba Bo yüzlü bir evcığez vardır. Sokak içinde nelljvi bir paçavra gıbi silkip altmış. ki balıkçı Madam (Eponinin) evi. NehUsta Kolonun dediği gıbi, Manon re bakan tavan arasmdaki tek odada şövalyeyi bırakıp macera duskünü ihtiyar bir adamcağız oturur. Mahalle zengin bir Amerikah ile kaçmış. İşte o de ihtiyar çalgıcı baba (Bonelli) diye acıklı günden sonra baba Bonelli müntanılan bu ihtiyar, münzevi bir hayat zevi bir hayat içinde o acı angının yayaşar. dile sürüklenip gidiyormuş... Sokağa pek seyrek çıkar. Parisin üİhtivar çalgıcının rengi pek sarar îerini örten sisten tüller arasından, sol mış, iki tarafma sallanarak sopasına gun yüzlü güneş, (Bolonya) ormanına. dayana dayana takatsiz sürünür gibi (Seine) nehrinin neftî renkli sularına yürüdüğünü görenler olurdu. aydınlıklarını serptiği günlerde, baba O zaman, baba Bonelli gene hasta gaBonelliyi görürsünüz. lıba derlerdi. Halbuki bu mağrur ihti Ellerınde eski, kirli meşın eldıven yar san'atkârın o günler yıyecek bir ler, yamrıyumru budaklı sopasına da lokma ekmeği yoktur, açtır. Ama bunu yanarak köprünün üstünden geçer. Or kimse bılmez, bir kendisi, bir de Allah manın yeşil ağacları arasında kaybo bilir... lur. Batı çevresinde: Yılbaşma bir hafta vardı. Artık sataSolgun güneş, yorgun bir genc kız cak birşeyi de kalmamıştı. Bir ay kadar gibi gelincikleşirken, pencerelerini ha evvel şehre inip te sattığı duvar saati zin bir loşluk saran tavan arasındaki o son kıymetli eşyası ıdı. Gene baba Bodacığına döner. Baba Boneîlinin hayatı nellinm boğazından ikı gundür bir lokbir sırdır. ma ekmek geçmemişti. İhtiyar çalgıcının geçrmşinden, biraz Aç yattığı geceler onu bir türlü uyku birşey bilen koca (Poto) da yalnız bir tutmuyordu. Ona en çok güç gelen, aç kişi vardır: yatılan geceler çekilen uykusuzluktu. • Pazar meydanındaki meyhaneci. Ha Yandaki büyük apartımanda baba Bovadis fıçısı diye anılan (Poto) nun bu nellinin odacığma bitışik dairede, genc dedikoducu başısı koca göbekli usta! bir piyanist oturuyordu. Geceyarılanna (Kolo) dur. | kadar piyano çalardı. İhtiyar çalgıcı Onun söyledıklerme bakılırsa; baba baba Bonelli hassas ruhunu gıdalandıBonelli genclığinde, uzun yıllar Viyana ran bu nağmeleri dinliyerek açlığım uda kalmış, orada büyük bir piyanist o nuturdu. Ona tatlı bir ninni gıbi ge larak tanınmış. Gene usta (Kolo) nun len bu musiki, açlığını uyuşturuyor • deyişine göre, san'atinde dâhi olduğu du da sabaha karşı olsun biraz uykuya genclık çağlarında, Manon gıbi bir ka dalabıliyordu.. dına abayı yakmış. Bu yüzden o güne Açlık içinde geçen şu son iki uzun gekadar artırdığı bütün kazancı, bırkaç ceyi de ihtiyar çalgıcı, genc piyanistm yıl içinde güneşe vurmuş kar parçaları pivanosundan taşan nağmeleri dinliyegibi erimiş. rek gççirmişti. Aç midesinin sancılarını, Ama günlük kazancı sevdiği kadını kemirişlerini unutturacak kadar ruhugene oldukça varlıkh yaşatmağa yeti nu gıdalandıran bu genc piyanıste karşı yormuş. Bir gün oturduklan apartıman, baba Bonellide derin bir muhabbet ualt katından tutuşmuş. Baba Bonelli o yandı. aralık sokakta imiş. Ertesi gunü akşama doğru, açlıktan Eve döndüğünde bakmış ki, apartı bir iskelet halini alan zavallı baba Bomanı alevler her yandan sarmış ve sev nelli genc san'atkân görmek için bo gilisi içeride kalmış. Baba Bonelli, it yasız, harab merdıvenlere tutunarak afaiye neferlerı kendisıni bir çılgınlık şağı indi. Sokağa çıktı. Komşu apartı tan korumak için yolunu kestikleri hal manın kapısma mecajşij.dj^andı, Ijek de dinlememiş. Sokağa birıken halkın ledi. feryadları arasında ateşin ıçme atıl Hava soğuktu; büzuldugtt köşede^üşümış, alevler arasından yukarı kata sal yordu. Harab göğsü sür'e'kîi öksürük dırmış. Sevgılısini oda kapısı önünde lerle boğulurcasma sarsılıyordu. dumandan baygın bir halde bulmuş. He Yarım saat geçmişti. Ayakta durmakmen kucaklamış. dört bir çevresini a tan baba Boneîlinin dermansız dızleri teş sardığını görünce, sevgılismm gü titremeğe başladı. O aralık, bu yoksul zel yüzünü, altm saçlı başını göğsile el ihtiyar çalgıcının melul ruhuna teselli leri arasında ateşten koruyarak, kıy veren genç piyanist çıkageldi. Apartımanın merdivenlerini çıkaca metli yükü ile yanan merdıvenleri bir ifrit gibi geçmiş. Halkın çılgmca alkış ğı sırada baba Bonelliyi gördu. ları arasında sevdiği kadını muhakkak Kıyafeti perişan, nice yılların kışla bir ölümden kurtarmış. nndan kalma eski bir şapka. saçları kaYalnız kadının hayatını değil, ondan dar karh uzun sakalı (Sen) nehrinden da kıymetli bir şeyini, guzellığini de kopan dondurucu rüzgârm altında, yırkızıl dilli alevlerin korkunç yalayışla tık gömleğinin göğsünü okşıyan ihtiyar nndan korumuş. çalgıcıya baktı. Bu tanımadığı ihtiyarın Fakat bu koruyuş ona pahalıya mal kendisine bakan minnettar gözlerinden olmuş. genc san'atkârın duygulu ruhu müte Sevgılısinin yosma yüzünü örten el essir oldu. İhtiyarın yanma yaklaştı. leri bileklerine kadar fena halde yan mış. Istırab içinde kıvranılan geceler Gözlerinde okşayıcı bir bakış vardı. Eden, aylarca süren tedaviden sonra baba lini cebine soktu. Bir on franklık çı Boneîlinin hayatı kurtulmuş. Fakat kardı. Baba Boneîlinin eski, kirli me neylesin ki camndan üstün tuttuğu ince şin eldivenli eline bıraktı ve merdivensan'atini ebediyen kaybetmiş. Artık bir leri koşarak çıktı. Apartımana girdi. (Sonu yarın) kömür parçasına dönen ellerile piyano NURl SAMİ çalamaz olmuş. O gündenberi baba Bo Nuri Sami «Abıhayat» ın çıktığı 71 bahçe düğün, bayram Kral Konstantin, vapura gitmek üzere istimbota Memlekette hava tehlîkeyeri oldu bindiği zaman, bütün köylüler ağlıyarak diz sine karşı alâka her Bursa (Hususî) Meşhur Bursa çöktüler, «tekrar gel!» diye bağırıştılar! gün artıyor şeftalilerinin bir adam boyunu geçmiyen Kralın beyannamesi Ankaradan verilen haberlere göre Başbakan İsmet İnönü evvelki gün de Hava Kurumu merkezine giderek bir müddet mesgul olmuştur. Söylendiğıne göre her iki ayda bir «Tayyare günü> yapılacak ve iki aylık işler hakkında ulusa izahat verilecektir. Ağustos ayı içinde de bir <Hava haftası» yapılacaktır. Hafta içinde yurdun salâhiyetli şahsiyetleri tarafından radyo ile konferanslar verılecek, heyetler bütün yurdu gezerek halka hava tehlıkesmi anlatacaklardır. Türk Hava Kurumu da hava haftası için filimler hazırlamak üzeredir. körpe fidanlan arasma ve bunlann gö'lKral Kostantin, milletinin kendisine gelerine dızılmış yüzlerce masa ve bin Atinadan ozaklaşmak için müsaade etlerce sandalya... Hatta bunlar yetme mesıne intizaren 12 haziran 1917 sa diği ıcın olsa gerek bazı yerlere serılmiş bahında ilân edilen ve duvarlara yapışhasırlar ve kilimler... An kovanı gibi tırılan şu beyannameyi yazdı: kaynasan kadınlı erkekli ve sayısı binleri «Lüzum ve ihtiyac karşısında iğilerek, aşan büyük bir kalabalık... îçinde kuş memleketime karşı vazifemi yaparak la niyet çekenden susam helvasını sata yalnız Yunanistanın iyiliği ve menfaati na kadar her çesid gezgin esnaf dolaşan için sevgili vaiammı Veliahd prensle bekırk dönümlük bir bahce... raber terkediyorum ve oğlum AleksanBursanın en kalabalık ve en şöhretli dn tahlta bırakıyorum. mesirelerini ve hatta bayram yerlerini biBu feragat ve fedakârlığımm boşa le gölgede bırakan bu müthiş kalabalık gitmemesi için, hepinizden yardım dile arasında kadavrası çıkmış pestil gibi ihrim. Allahı, vatanmızı ve btni severse tiyarlar da dolaşıyor. Belli ki buraya niz hiç şikâyet etmeden karanma iiaat genclik aramıya gelmişler... Bu anlattıedersiniz. En yüksek duygulardan ileri ğım yer, yedisinden yeşmişine, genc kı gelse de en kiiçük karışıklık, büyük fe zmdan dul ninesine kadar bütün Bursalâketlere sebeb olabilir. lılann biraz da banyolara gelen yabanKraliçeniz ve benim için en büyük tecıların tanıdıkları, bildıkleri ve gıttıkleri selli, iyi ve fena günlerde bana karşı gosmeshur (Abıhayat) bahçesıdir. Geçen sene gazetemizin beraetile sonunclanan terdiğiniz sevgi ve sadakattir. Allah Yudavadan sonra bu bahçenin semtine da nanhlanı korusun. Kral hi uğramamıştvn. Fakat Ankaradan döKOSTANTİN nerken Eskisehir istasyonunda gözüme Kralın beyannameleri de sükuneti avçarpan bir (Abıhayat) reklâmı bana gedet ettirmeğe kâfi gelmedi. Kral, sarayne bu bahçenin yolunu tutmayı hahrlat1 da halk tarafından abluka edilmiş bir mıs oldu. vaziyette idi. Bırçok kimseler, yürekleriMuradiye istasyonu yanmdan bahcelik nin ta içinde, duydukları samimî bir tearasına sapan dar bir yol bizi bu bahçe essürle Kralı tenkid ediyorlardı; Fran ye götürüyordu. Bu ne talihli bahçe i sızlara karşı çok gevşek ve zayıf dav miş ki şehir sokaklannın bile sulanma randı, Selânik ordusunun hayat ve medığı bir günde onun yolu bol bir su ile matı kendi elleri arasında iken onlann belki de Abıhayatla sulanmışh. Bu ültimatomunu kabul etti diye. Halkın bu müthiş heyecanından ha yoldan bahçeye doğru hiç mübalâğa berdar olunca Jonar korkarak Pireye değil sanki bir insan nehri akıyordu. talim bahanesile, Fransız donanmasın Araba, otomobil, bisıklet, motosiklet gi dan kıt'alar çıkarttı. Bu, Londra anlaşbi vesait te ayrı bir izdiham teşkil edi masının ikinci defa çığnenmesi demek yordu. Burada kum gibi kaynıyan ka ti. Sonra M. Zayimise bir nota vererek labalığı görünce parmağım ağzımda kal eğer Yunan zabıtası halkı dağıtmağa dı. Doğrusu bu görülecek birşeydi. Bah muvaffak olamazsa, makinelıtüfeklerle mücehhez Fransız kıt'aları göndereceğiçesini sulamak niyetile açtığı bir artezi ni bıldirdi. yenden hiç ummadıgı halde altın değeKral gidiyor, Jonarın blöfü rinde bir su fışkıran bahçe sahibinin seBereket versin ki bu sözünü tatbıka vincden ağzı kulaklarına varıyordu. vakit kalmadan Kral Kostantin bir al halka rağmen, Gecen senedenberi burada birkaç ka datmaca sayesinde sılcmle Lcıabor saıaydaıı ku, zino daha açan Abıhayat sahibfnin tut yazlıkssarayı olan Totoya gitti. Ertesi tuğu garsonlar pervâne gibi ortalıtta dö gün Oropustan vapura binerek İtalya nüyorlar da gene müşteriye su ve don ya hareket etti. Kral, vapura binmeden durma yetiştiremiyorlar. evvel, dort bir taraftan gelen köylü Zorla ikram edilen bir bardak Abıha gruplarile vedalaştı. Kostantin, vapura yatı mideme indirdim. Kazinodan birşey gitmek üzere istimbota bindiği zaman, içilince su parası verilmiyor. Fakat şişe bütün köylüler ağlıyarak dizçöktüler: Tekrar gel! ve damacana ile doldurup dışarıya gö Diye bağırıştılar ve işte böylece Kral türenlerden şişe başına 20 para ahnıyor. Kostantin, bir müddet sonra tekrar dönEvlerine kadar su istiyenler 30 kuruş ve mek üzere tanhten çıktı. riyorlar... Jonar yaptığı blöfte muvaffak olmuşBursadan başka Eskişehire, Ankara tu. 12 haziran günü, Rıbodan bir teb şoyle ya, Istanbula ve daha bazı şehirlere da rik telgrafı alıyordu. Bu telgraf bitmekte idi: hi damacanalarla gönderilen bu suyun «Ingilterenin protestolarma bu işin yeni tahlilleri de yapılmış... Ayrıca busonuncu (neticesi) nihayet verecekür. nun bir madensuyu olmasmı temin için Telgraflarımdan anlamış olacağımz ü bahçe sahibi, Ekonomi Bakanlığından a zere, herne olursa olsun, yaptıklarımzm raştırma ruhsatnamesi almıştır. Bakan bütün mes'uliyetini ben kabul ediyordum lık ta kendisinden tahlil için su istemiş ve ama, Paristen hareketiniz sırasmda, Lonsu gönderılmiştir. Henüz buna aid tah drada alınan taahhüdlere kulak asma mağı kararlaşhrdtğtmız yolunda, ıngiliz lil sonuncu gelmemiştir. kabinesinde, bir an için bile bir şüphe uBütün bu gördüklerim ve anlattıkla yanmasına razı olamazdım. Vaziyeti tetrım da gösteriyor ki; halk bu suya her kik ettikten sonra, aldığımz talimatta dehalde bir fayda gördüğü için rağbet e ğişiklikler yapmağı siz kendi üzerinize aldınız. Muvaffakiyet, size hak verdirdı. diyor. Umid ederim ki Ingiliz hükumeti de, MUSA ATAŞ kendi teşekkürlerini bizimkilere ilâvede gecikmiyecekiir.» v Her iki ayda bir «Tayyare Günü)) yapılacak Bursada yeni bir mesire yeri Venizelosun Yaptıkları Yazan: Sabık lntellicens Servis Şefi Sir Bazil Torason Konya Hava kurumuna yardım edenler Konya (Hususî muhabirimizden) Hava tehlıkesini bılen uyelerın sayısını artırmak ve bu işe icab eden ehemmiyeti vermek için Konyada toplantılar yapılmaktadır. Vali Cemal Bardakçının başkanlığı altmda yapılmakta olan bu toplantılara Konyadaki bırçok kurumlar ıştirak etmektedirler. Şimdilik munhasıran bu işle uğraşmak üzere bir de komite teşkıl edılmıştir. Ilk partıde hava tehlıkesini bılen üye yazılmış olanların sayısı yirmıdir. Kral Konstantin Ribo ile arkadaşlanndan ayrı bir kana atte idi. Tarihin bu pek az şerefli sahi fesini bitirmek için şunu da ilâve etmek lâzımdır ki Venizelos hemen, Riboya bir tebnk telgrafı gönderdi ve ona «Yunanlılık, medeniyet ve hürriyet namına» teşekkür etti. Itilâf gazetelerine gelince, Almanların Muğlada Belçikaya yaptıkları muameleyi pek haklı olarak protesto eden bu gazeteler, Muğla 9 (A.A.) İlbaym da katılhep bir ağızdan büsbütün başka bir mamasile toplanan uçak yönetım kurulu hava tehlikesine karşı alınacak tedbirkam tutturdular. leri görüşmüştür. 15 haziranda Jonar, ablukanm kal dırıldığmı ilân etmek zaferini kutlulu İkı gün sonra genel bir toplantı \apılarak İsmet İnönünün gösterdiği esasyordu. Artık bundan sonra mensub ollann görüşülmesi ve bu esasları çerduklan parti ne olursa olsun bütünYuçevesi içinde çahşılması saptanacaktır nanlılara karşı hiçbir tazyik yapılmıya cağını ve böyle bir harekete cesaret e Giimüşanede denlerın son derece şiddetle cezalandı Gümüşane 9 (A A.) Hava Kurunlacaklarını, yeni bir barış devresi açılmuna üye yazümak ve herkese hava mak üzere olduğunu ve Yunanistanın tehlıkesini anlatmak ıçın şehrimızde hâmisi olan de\letlerin umumî seferberbir toplantı yapıldı İlk adımda işyarlik yaptırmıyacaklarını ilân edıyor ve lar üye yazıldılar. Halk arasında da übu beyannamenin altına «hâmi devlet • ye yazümak için büyük bir ılgi görüllerin yüksek komiseri» diye imza atı mektedır. yordu. Bitecikte ' '' Halbuki hiç te «hâmi devletlerin yükBilecık 9 (A.A.) Ilbayın başkan, sek komiseri» değildi. îmzasında yalan Iığında işyarlar ve halk bir töplarfh söylediği gibi, imzaladığı beyannamedeyapmışlardır. Toplantmm konusu haki vaidlerin de hiçbirini tutmadı. Rokföy va tehlıkesi idı. Hava tehlrkesıni anlaona bir kurbanlar listesi vermişti ki buntan söylevler verıldi. daki isimler arasında Guna^s, General Bundan sonra üye kaydine başlandı ve pek çok kimseler üye yazıldı. HerDusmanis, mıralay Metaksas gıbi tanınkes üye olmağa koşmaktadır. mış kral taraftarları vardı. Hepsi Korsikaya sürüldüler. İkinci bir kara listede tstemat Zihninin bir mektubu 130 isim vardı. Bunlann arasında da esEskişehır saylavı İstemat Zihninin ki başbakanlardan Skuludis, Lambros Hava Kurumuna yardım için Türk ortodokslarına bir beyanname neşrettığıvardı. Bunlar nezaret altına alındılar. ni yazmıştık. Dün İstemat Zıhniden al Kralın kardeşleri de sürüldü. Jonar Yudığımız bir mektubda, bu faaliyetinin nanistanın dahilî işlerine kanşmamağa yalnız Türk ortodokslarına münhasır söz verdıği için, Yunan kanunu esasisinin olmayıp bütün vatandaşlara şamil oldu4 üncü maddesini çığniyen bu sürgün ğu bildirilmektedır. kararlarının hepsini zavallı M. Zayimis Bursadaki mahkumların Hava imzalamak mecburiyetinde kahyordu. Kurumuna yardımlart M. Zayımisin ağır bir cürüm teşkil eden Bursa (Hususi) Şehirde tayyare bu zâfını mazur görmek gücdür. Hakikat için bir miting yapıldığını bğrenen hapisşudur ki Jonar, kendısinin de Zayimisin hanedeki 700 kadar mahkum müddeiu dostu olan Robert David i'minde bir mumiliğe müracaatte bulunarak kendileFransızı ortaya koyarak başbakan üze rine vcrılen ekmeklerden her ay iki gün rinde müessir olmuştu. yanmşar ekmeğin bedelini uçak kurumuHâdiseyi Itilâf devletlerinden ilk prona terkettiklcrini bildirmişlerdir. testo eden Rusya oldu. Rusya Hariciye Nazm 15 haziranda çektiği telgrafta diyordu ki: «Jonarın yaplığı iş için nzamız alın mamışür. Bu hareketi, müsaadesiz ve sa' Jonarın tutmadığı vaidler lâhiyetsiz addediyoruz. Bunu Fransız (Baftarafı 1 inct tahifede) Ribo işte bunda aldanıyordu. Ingiliz hükumetine bildirmenizi rica edenz."» Çek bakanının Çekoslovakyanm erkinli kabinesi anlaşmaların kıymeti hakkında (Arkast var) ği için enerji ile çalışanlann başında Çek ulusunu kuranlardan ve barış için arsıuluHergün bir ecnebi karikatürü sal çalışmalan hareketlendirenlerden birj olduğunu söylemiştir. «M. Litvinof bundan başka şunları söylemiştir: « Çekoslovakya ile Rusya arasın da son zamanlarda imza edilen andlaş malar her iki ülkenin dostluğunu ve Avrupanın baysanlığı hakkındaki düşünüşlerini sağlaştırmaktadır. Rusya ile Çekoslovakya arasında hiçbir fayda aynlığı yoktur. Bazılannın genel güvenlik sistemine karşı açtıkları çetin savaş, bu sistemin korulması için devamh bir çalışmıya lüzum göstermektedir. Her iki ülkemız arasında kültürel ve ekonomik ilgilerin çoğaltılması, her zaman olduğu gibi, anlaşma ve sıkı iş bir liği çerçevesi içinde yapılacaktır.» M. Litvinofa Rusça cevab veren M. Benes, her iki ülke arasında genel ve barış politikası bakımmdan hiçbir düşünüş Paritte son zamanlarda büyük bir zehirli gaz ve yangm bombaları manevrası yapılmıştır. Paria seh anlaşmazlığı olmadığını söylemiştir. M. Benesin Moskovaya gelişi her iki rine bu. şekilde bir hücum yapılacak olursa buna karşı nasıl tedbirler almması lâzım geldiği bu ma Müstehaseler müzesinden • mtmmlmrdm tetbit idilmistir. Resmimiz, bu manevralardan bir sahneyi gösteriyor. Gaz maskelerile politikanm her zamandan daha sıkı iş Kadın Ah zavallı hayvan, bir deri bir kemikmiş! birliğinin bir başlangıcıdır. mlâhlanmış itftdye efradt tohaklarda atılan yangın bombalarım söndürmeğe çalışıyorlar. Her tarafta zehirli gazlere ve bombalara karşı tedbir almıyor Çek Rus konuşmaları

Bu sayıdan diğer sayfalar: