8 CumHuriyet 26 Mayı8 1935 ASKERLIK BAHISLERI Dünkü ve bugünkü Almanya Maruf bir İngiliz muharriri ((Âlmanları Şarka gitmek için serbest bırakalım, fakat yarın Garba dönmiyeceklerini bize kim temin edebilir?)) diyor ingiUzIerin meş • hur askerî ve siyas'ı muharrirler in d en Ferdinand Tuocley Almanyanın bugün silâhlanarak elde ettiği askerî kudretle Harbi Umuminin başlangıcmda haiz bulunduğu kudreii mukayese için yaz • dığı bir makalede diyor ki: Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu Bir darbımesel haline gelen bu söz nereden çıkmış Karaman (Hususî) Karaman, Osmanlı ve Türk tarihindeki ehemmiyetli yerine zıd olarak en az tanıdığımız mıntakalardan biridir. Fakat Türkiyenin hiç bir köşe ve bucağı yoktur ki Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu sözü birkaç milyon kere tekrar edilmiş, kulaktan kulağa geçmiş bulunmasın. Bunu bazılan Karamanlılann duruşuna inanılmaması icab ettiği, bazılan da Karamanlılann sabırlı ve mütehammil insan oldunklannı, binaenaleyh onun son kararına itibar edileceği şeklinde telâkki eylemişler. Karaman, hem dağı, hem de ovası bulunan bir Türk yurdudur. Bu yurdun ova kısmında koyun ve dağ taraflannda da keçi yetiştirilir. Karaman koyunlan, Karamanda koyunculuğa verilen ehemmiyet ve bu isteki ihtısastan dolayı çok almış yürümüştür. Karaman koyunlarının bol yünü, etindeki lezzet, kilosundaki fazlalık daima nazan dikkati celbeder. Bu, eskiden daha çok gözleri çekecek bir halde imiş. «Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu» sözünün nereden geldiğini bana burada şu sekilde anlattılar: Karaman oğulları ile Osman oğullan çarpışırken her seferinde mağlub olurlarmış. Bu mağlubiyet Karamanlıları yıldırmamış. Her fırsatta yeniden ayaklanmışlar. Karaman oğullannm ikinci Mehmedi, yeni bir fırsatta kaldırdığı başının da ezildiğini gö rünce âdet olduğu veçhile gene kaçmış.. Kaçmış amma teması kesmek te istemi yormuş. Onun için aracılar bulmuş, Osmanlı ordusuna vollamış, dehalet eyledi ğini bildirmiş. Bunun üzerine Karaman oğlu ikinci Mehmede and içmek, andlaşmak düsmüş. İkinci Mehmed kararkâhı heyeti ile beraber Osmanlı ordusu nun karargâhına gitmiş. Orada bir daha Osmanlılara karşı çıkmıyacağına, Osmanlılann her emrine en muti bir köle gibi itaat eyliyeceğine yemin etmiş, affa uğramış. Osmanlı umumî karargâhından aynl mıslar. Yolda kendi adamlarile öteden beriden konuşarak yerine gelmiş. Yerinde s^dirinjn justüne çıkar çıkmaz adam çıkanp uç^nnuş ve gülerek: , , ^'TÖsmanlılara söz verip yemin ettim. Dedim ki bu can bu tende olıcak size karşı gelmeğe kalmıyacağıma, her emrinize köle, kul olacağıma vallahi... Bu can bu tende oldukça size karşı gelirsem karılarım haramım olsun ve haram süt emmiş fahiseler gibi kalsın... Dedim. Bu can diyerek, elimi göğsüme koyduğum vakit elimin altındaki bu güvercin vardı. îşte o can, şimdi tenden çıktı. Yeminim kalmamıştır. Osmanlılar düşmanımızdır. Düşmanla dost geçinemeyiz. Varın, hazırlanın... O vakit Karaman oğlu ikinci Meh medin Süleyman adındaki İncilisi de orada imiş. İkinci Mehmed sözünü bitirdikten sonra bu, «Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu...» demiş. Bu söz de Karaman oğlu ikinci Mehmedin pek hoşuna gitmiş. O gün, bugün bu söz tekrarlanıp dururmuş. İkinci olarak ta şöyle söylüyorlar: Karaman oğulları büyük bir düğün tertib etmişler. Bu düğüne komsu ellerin beyleri de davet edilmiş. Davetli beylerden birinin öldürülmesi düşünüldüğü için bu davet vesileden ibaretmiş. Fakat Ka ramanoğlu, bu düğünün ziyafetinde sofraya kuzu kızartmaları, kuzu dolmalan yerine oğlak kızartma ve dolmalan çı kartmış. Kuzu dolması bekliyenler ortada oğlak dolmalannı görünce sormuşlar: Kuzu, koyun yok mu idi?.. Düğün sahibi Karamanoğlu cevab vermiş: cak.. Hele âfiyetle yiyin. Oyunu çıka Nişanlanma panayırı Romanyada senede bir defa yalnız evlenme çağına gelmiş genc kızlarla delikanlıların istirak ettikleri toplantılar yapılır Dıınkii Almanya «Yeni Almanya • nm etrafına tehdid kâr bir şekilde gösterdiği yumrukla 1914 senesindeki Kayser Almanyası nm savurduğu zırhlı yumruğu mukaye se etmek, Avrupanın bugünkü vaziyetini aydınlatmak gibi büyük bir fayda temin eder. 1914 senesi temmuzunda Almanyanın hazarî ordusu mevcudu 840,000 kişi olup yirmi beş kolorduya ayrılmıştı. Seferberlik günü elli nizamiye fırkası ihtiyatlarile ikmal edilerek harb mevcudunu bulmuştu. Fazla olan hassa alaylan dahi üçüncü hassa fırkasını teşkil etmişlerdi. Bu elli bir nizamiye fırkasına ilâveten debboylardaki fazla efradla birinci sınıf Landvvehrlerden otuz iki ihliyat fırkası teşkil edilmişti. Bu ihtiyat kolorduları, nizamiye kolordularile birhkte ayni zamanda harb meydanına çıkanlmışlardı. Bu suretle 1,470,000 mevcudlu Alman ordusu asrı hazınn en şayanı hayret ve mükemmel ordusunu teşkil etmişti. O zamanki Alraan donanması da dünyanın ikincısı olup pek muhteşemdi. Hava kuvveti dahi diğer büyük devletlerinki kadar gelişmişti. Harekâtta büyük ehemmiyeti olan dahilî hatlar Almanlarda idi. (Dahilî hatlar süel ıstılahlardandır. Merkezden muhite uzayan hatlara denir.) Hamburgtan Bağdada kadar uzayan harekât sahasında tekmil hatlan ellerinde bulunduruyorlardı. 50,000,000 nüfuslu Habısburg împaratorluğunun menabiine de malıktıler. Türklerle Bulgarların harbe geç girmeleri yukarıda tasvir ettiğimiz manzarayı değiştirmedi. Almanya ve müttefikleri muazzam kuvvetlerile kime çullandılar? Hasımları îngilterenin elinde yalnız bir donanma vardı. Ordusu altı fırkadan ve hava kuvveti kırk tayyareden ibaretti. Sivil halk müthiş ve büyük bir harbe gireceğini biran bile hatırına getirmemişti. Almanyanın çarpıştığı devletlerden Fransa bir milyon kişiyi alelâcele seferber hale koymuştu. Harb plânı münazaalı idi. Almanyanın ilk hamlesine uğrıyan Belçika ise gayrimahfuz ve hazırhksızdı. îsviçre müttehid hükumetleri Almanyaya teveccühkâr olup işlerine engel olacak yerde muzahir bulunuyordu. Almanlar İtalya ile döğüşmeyi düşünmüyorlardı. Fakat döğüştükleri Çarlık Rusyası muazzam bir devletti. Maamafih bu muazzam gövdenin asabı bozuk ve mefluç idi. İskandinavya devletleri ise Almanlara düşman olmaktan fazla dosttular. Holanda dahi daha teveccühkâr davranıyordu. Nişanlanma panayırında Romanyalıların Tulnik dedikleri uzun tahta borularla meraıimi açma marşı çalımyor Romanyada Bukovina vilâyetinin dağlık havalisinde her sene yazm bir «nişanlanma panayırı» kurulur. «Nişanlanma panayırı» öyle bir toplantıdır ki ona evlenme çağına gelmiş genc kızlar ve delikanlılar istirak ederler! Birbirlerile konusur, görüşür, anlaşırlar ve sonra hayat larını yekdiğerine bağlarlar. Bu çeşid «nişanlanma panayırı» Bosna Hersek ve bazı diğer Balkan memleketlerinde de vardır. Romanyalıların evlenme panayırı, çok eski zamanlardan kalma bir an'anedir. Muayyen günde deniz seviye sinden 1486 metro yükseklikte olan Kar pat silsilesinden birinin tepesinde birçok aileler karşılasırlar. Her aile erkânı servetinin ve soysal mevkiinin derecesine göre, esekler, atlar, arabalarla gelirler. Çünkü bu dağlık arazide otomobil yürümesine imkân yoktur. Eğer inad edilip te otomobille gelinecek olursa bir kazaya uğramak tehlikesi yüzde yüzdür. Cumartesi günü öğleden itibaren panayır yerine kafile kafile hücum başlar. Geceyi orada acıkta geçirirler. Pazar saba hı çayır yataklarından ve ot yastıkların dan kalkan delikanlılar ve genc kızlar lannı, topraklannı silkerek sabah tuva letlerini yaparlar. Bu arada genc kızların yüzlerini pudraladıklan, dudaklarına ruj ve yanaklarına allıklar sürdükleri de gö rülür. Sabah tuvaleti bittikten sonra herkes tastan büyük istavrozun etrafında toplanırlar. Orada bir papas tarafından müs takbel aile yuvalannın şerefine ruhanî bir âyin yapılır. Âyin bitince eğlenceler ve neşeli o yunlar başlar. Muhtelif kotiyon, düdük ve sair oyuncak satıcılarından hararetli ahş verişler yapılır. Sonra genc kızlar ve delikanlılar zevk ve neşe ile Romanyalıların tulmik dedikleri uzun tahta boru ları öttürürler. Bu borular aslen Rumen çobanların uzaktan, meselâ bir dağdan öbür dağa seslenmelerini temin eden bir musıki aletidir. Burada merasimi açma marsını çalmaya yarar. Derken danslar ve şarkılar başlar. Arada sırada genc çiftler şarkıya ve dansa ara vererek annelerının babalannın yanlanna giderler, evlenmelerine müsaade edip etmiyecekleri hakkında onlann mütalea ve fikirlerini sorarlar. Eğer muvafakat cevabı ahrlarsa artık sevinclerine hudud yoktur. Sıçn Bugünku Alman askerleri bir geçid ğildir. Avusturya Almanyanın nüfuzu altında bulunmuyor. Yüksek zekâlı Atatürk ise harbi değil, memleketi bayındırmağı (imar etmek) istiyor, İtalya ile dostane münasebatta bulunuyor ve başkalanna karşı da saygı besliyor. Vaktile Almanyanın harb yaratan nüfuz ve emri (Kiyel) deki Amiral Scheerden Halifelerin merkezinde bulunan Mareşal Fon Der Golça kadar uzuyordu. Şimdi ise bu saha çok darlaşmıştır. Şimdiki Almanyanın etrafındakilere gelince; Fransa boğazına kadar istihkâmlara gömülmüş ve tepeden tırnağa kadar silâlılanmıştır. Veygandi ve Peteni hâlâ yaşıyor. Fransa eski askerî hatalarını anlamıştır. Artık daima hücum Attaquez Toujours tabiyesini gütmüyor. Fransa Her Alman askerine karşı bir asker çıkarmağa azmetmiştir. Daima teyakkuz halinde yaşıyor. Îsviçre ise Almanyaya karşı eski teveccühü beslemiyor. Bilâkis Nazılerin istilâ ihtimaline karşı hazırlanıyor. M. Musolini göklere doğru 7 milyon süngü sallıyor. Bunu ciddî telâkki etmeğe lüzum yoktur. Maahaza şimdiki İtalya eskisi değildir. Yugoslavya ise İtalyaya dost olmak isteğındedır. Romanyanın başında bulunan tanınmış devlet adamı muahedelerin tadili aleyhtarıdır. Çekoslovakya 60,000 kişilik küçük ve lâkin mükemmel bir orduya ve dünyanın en mükemmel silâh fabrikasına sahib bulunuyor. retminde Rusyanın ise bu gün 900,000 kişilik mukaddes ordusu ve muazzam hava donanması vardır. Topraklannı sonuna kadar müdafaaya azmetmiş görünmektedir. İskandinavya devletleri eskisi kadar Almanyaya teveccühkâr değildirler. Bu vaziyete göre Almanya gayet sıkı bir çember altına alınmış görünüyor. Lâkin bu manzaranın doeru olabilmesi için Almanyanın etrafındaki milletlerin manevî kuvvetlerinin de mükemmel ve kuvvetli olması lâzımdır. Bes senelik iktısadî buhran milletlerin maneviyatını çok sarsmıştır. Bugün Almanyanın en ziyade güvendiği tecavüz silâhı hava kuyvetidir. Fransız milletinin ictimaî noktadanhava hücumîanna' karşı eskisi gibi mukavemet gösterecek kadar metin' ve sağlam oldugu hîçbir timse tarafından iddia olunamaz. Naziler kuvvei maneviyesi bozuk milletin yalnız Fran*ızlardan ibaret olmadığı kanaatindedirler. Inp;ilterede Hitler taraftarlannın başları (Almanyanın etrafını kuşatan çemberi teşkil eden de\letleri ko>kmuş ve ürkmüş milletler) sayıyorlar. Bunlar ayni sıfatla birleşseler bile harbedeceklerinden şüphe ediyorlar ve (Hitleri bırakalım, şarka gitsin!) divorlar. Fakat dostum ve meslektaşım Mister Warol Pricee sorarım: « Nazileri Ruslara hücum etmekte serbpst bırakırsak bir gün daha kuvvetlenmiş o'dukları halde garbe dönmini kim temin edebilir?» Iamy» donerek koynundan bir güvcâfcirr în^hur Rumen Işi broJc clbîsclcıinîrt lot Nişanlanmalarına aileleri tara fından mütaade edilmiş genc bir kızla, bir delikanlı tenha bir yerde konuşub anlaşırlarken ya, zıplıya yalnız başlanna konuşmak ve anlaşmak üzere bir ağac dibine, yahud daha kuytu bir yere giderler. Güneş batmaya yaklaştığı zaman ya vaş yavaş kafıleler dönüş yolunu tutarlar. Nişanlı bulmuş kızlar neşeli şarkılar söyliyerek yürürler. Nişanlı bulamamış kızlar ise sureta neşeli görünmeğe çalış makla beraber tabiî içlerinden kendilerini beğenmemiş olan hodbin delikanlılara hiddetlenir, kızlarlar. Gece yarısı artık herkes aile yurdundadır. Nişanlanmış kızların evlerinde sevinc ve mesefret hâkimdir. Nişanlanmamış kızların evlerinde ise bütün yüzler asıktır ve artık bütün ümidler gelecek seneki panayıra kalmıstır. Boya santralı Bu lüzumlu müessese nihayet kuruluyor Gezgin akını Mısırlı aileler şimcîi:!en gelmeğe başladılar Bugünkü Almanya Şimdi bir de bugünkü Almanyaya bakalım. Almanya bugün 500,000 kişilik bir ordu yapmağı tasavvur ediyor. Tabiî bu iş daha başlangıç halindedir. Şurası kayde şayandır ki Almanya yeni ordusunu fırka esasına göre teşkil ediyor. Çünkü kolordunun 19141918 muharebesinde uygun bir tabiye cüz'ütamı olmadığı sabit olmuştur. Yeni Alman ordusu 36 fırkadan mürekkebdir. Bu fırkalar hakikati halde birer küçük kolordudur. Bu ordu ender bulunan tecrübeli zabit ve ihtiyat zabiti membalanna maliktir. Alman ordusunun efrad mevcudu çoğu genc, talim görmüş 3,000,000 kişiyi bulacaktır. Yeni Almanyanın donanması oyuncak kabilindendir. Fakat hava kuvveti dünyada bir misli olmıyan muazzam bir kuvvettir. Almanyanın başında herkes tarafından her sözü emir bilinen Hitler bulunuyor. Fakat Almanyanın ve müttefiklerinin yerleri azalmıştır. Pozen, Galiçya artık Prusyanın ve Avusturyanm de Bereket versin oğlak dolmalan Karamanoğlunun kancıkhğını açığa vurdurdu Ona haber it: Karamanın koyunu sonra Almanyada 56,244 kişi çıkar oyunu. O koyunlarını toplasın. Ben de oyunlanmla gelip ona göstereceğim.» kısırlaştırıldı İNHİSARLARDA Berlin 25 (A.A.) Deutsche Af. AYSEL Yeni kadro Justiz dergisine göre, 1934 yılında dört îki tayyare çarpıştı Geçen hafta Ankaraya gitmiş olan bin 313 ü Berlinde olmak üzere 56,244 kısırlama yapılmıştır. Hakyerleri 3,693 İnhisarlar Umum Müdürü Mithat YeKovno 25 (A.A.) İki süel tay kısırlamaya izin vermemiştir. nel şehrimize dönmüştür. İnhisarlar îdayare Şanlan şehri üzerinde çarpış Yeni Yugoslav parlâmentosu mışlar ve alevler içinde bir çiftliğin resinin yeni teşkilâta göre hazırlanmış oBelgrad 25 .(A.A.) Yeni Yugoslan kadroları Vekâletçe onaylanmıştır. çatısı üstüne düşmüşlerdir. İki pılot lavya kamutayında bugünkü hükumete Yeni kadrolar önümüzdeki 1 hazirandau taraftar 301 saylav ve ayrışık partilerüı paraşüt kullanarak canlarını kurtarmışlardır. itibaren tatbik edılecektir. den de 67 kişi vardır. Bu sene İstanbulda turizm işlerinne Ekonomi Bakanlığmm ipekli fabrikalarında yapılan İDeklileri, yünlü ve pa j göze çarpan bir canlılık görülmektedir. muklu kumaşları boyamak ıçın bir boya Limanımıza gelecek turistlerin miktarmın santralı kurmak üzere olduğu haber ve 100 bini bulacağı umulmaktadır. riliyor. Bakanhğın bu yoldaki araştırmaÖnümüzdeki ay içinde limana beş bülan epi ilerlemiştir. yük Transatlantikle mühim miktarda Bursa ve şehrimizdeki fabrikalardan gezsin gelecektir. Bu vapurlann ıcinde birçoğu yaptıklan kumaş'arı boyatmak meshur Homerık vapuru da vardır. Buniçin Avrupaya göndermektedirler. Fran Iardan başka bu sene şehrimize olurırak san'n Lyon sehri bu iste ün almış ol üzere de cok turist gelecektir. Bun'ann duğundan bizim kumaşlarımız da hemen en çoğu Mısırlı ailelerdir. hemen orada boyanmaktadır. Endüstri Kahirede turing kulüb delegesi Abalanında calışanlar burada boy?nan ku dülüâh tarafından kurulan yeni büro İs maşlann hiç te iyi olmadıeını açıkca söy tanbula gtup hal'nde gezgin göndermelc lemektedirler. Avrupaya boyanmağa gi için çahşmalara başlamıslardır. Mısırlı den kumaşlar gümrükte yazılarak çık gezginler İskenderiyeye işliyen vapurlamakta ve gelirken hiçbir gümrük parası rıımızla parti parti gelmeğe başlamıslarverilmemektedir. dır. Bunlar Boğazicindeki otellere yerGeçen yılki Galatasaray yerli mallar lesmekte, bir kısmı da yalıları kira'iamaksergisini gezen Ekonomi Bakanına ipek tadırlar. çiler boyama işinin bu durumunu anlat Geçen seneye kadar daha fazla Atimışlardı. Celâl Bayar da ipekçilere her na ve Lübnana giden Mısırlı gezginlerın halde bir boya santralı yapılacağını bil bu yıl daha çok şehrimize gelecekleri andirmişti. Şimdi ipekçilerin bu dileği yeri laşılmaktadır. ne geliyor demektir. Denizden 1486 metro yükseklikte bir dağın tepetinde kurulan nişanlanma panaytrtna gelen Rumen ailelerinden bir kafile Garib bir fotoğraf oyunu Bu oyunu çıkacak sözü, civar il bey lerinden Karaman oğullarile arası açık o lanlardan birini kuşkulandırmış. Sofradan kalkmıs, apteshaneye gidiyor gibi aynlmıs. Doğruca ahıra inip atını çıkarta rak dörtnalla uzaklaşmağa başlamış. Yolunda, Karamana doğru gelen birini görünce Karamanoğluna haber yollamış. de ahnmıştır. Annesile küçük kızını göstermektedir. Fakat annen'n yüzü gayritabiî şekilde büyüktür. Bu gariblik fotoğraf objektffile Bu resim Amerikanın Kaliforniya sahillerîndeki plâjların birîn • anne arasına konan gayet büyük bir pertaysız sayesinde elde edil miştir.