ımhurivet Şeker sanayiimiz Istihsal 70,000 tonu buldu Dört fabrika memleketin şeker ihtiyacını tama men karşılıyacak derecede mal çıkarıyor Insanlar peynir yemekten vaz mı geçiyorlar? İstihsal 929 a nazaran % 34 azalmıştır Beynelmilel Ziraat Ensbtihunun neşrettiği istaüstkilerden anUşıldığına göre 1929 senesindenberi azalmakta bulunan dünya peynir istihsalâtı 1934 te azalmakta devam etmiş,tir. Bütün dünyada istihsal edilen peynirm aşağı yukan onda dolmzundan fazlasını istihsal eden yedi memleke tin 934 senesi isühsalâb 250,662 ton olmuştur. Bu yedi memleket 933 te 264,236. 1929 da ise 317.554 ton peynir is tihsal etmişlerdi. Yedi memleketin yukandaki mik taıdan hisseleri şu veçhiledir: 934 senesi 929 senesi Felemenk 61.186 95,715 İtalya 25,076 32.569 Isviçre 17,871 31.627 Fransa 11.781 18,140 Danimarka 6.301 6,563 Yenizelland 100,818 90,381 Kanada 27.745 42.159 Peynir istihsali daha fazla Avrupa Bıemleketlerinde azalmıştır. Bu azal mak 929 senesine nisbetle %34 ü bulmuştur. Denizyollarına verîlecek on milyonluk kredi ( Hava ekspresleri Lindhergin yardımîle yapılan Duglas tayyareleri zamanın en emin tayyareleri oldu Millî şeker istihsal müesseselerimizden Eskisehir fabriktuı şu cetvel şayanı dikkattir: Dört beş senedir memleketimizde Sene îthalât miktan şekercilik dev adımlarile yürüyor. Şe1930 62,300 ton ker fabrikalanmız en güzel smaî mü1931 44.350 » esseselerimizden sayüacak hale geldi. 1932 29.330 » Dört şeker fabrikamız var. Şeke 1933 16.570 » rîn mevaddı iptidaiyesinden olan panŞu asağıdaki cetveî tetkik edilince can yetiştinnek için yüz bin dönüm lük arazimiz ekihnekte ve 150 bin de fabrikalann istihsalâunın her seneki terakkısi anlaşılır. •atandaş. bu tarlalarda çalışıp yaşa yı$mı temin etmektedir Dört f abrika senede 6070 bin ton kadar yerli ma3 e % den kömürii ile şeker sandıklannı yap| £ &« mak için 25 bin metro mikâbı yerli kereste sarfetmektedir ki yalnız bu iki 192627 459 158 615 madde memleketimize senede iki mil 192723 4393 888 S284 jroo lira varidat bırakmaktadır. Fab 192829 3238 1229 4567 rikalarda sarfedilen 500 bin ton kadar 132930 4808 3399 «207 pancarla istihsal edilen şekerin yeTİi 193031 8225 4898 13124 vasıtalar ve şimendiferle nakliyaü da 183132 14120 8770 22900 27557 193233 16309 11128 aynca ehemmiyetli bir gelir teşkil eder. 193334 38000 15457 12100 65157 Uçak, Alpullu. Eskisehir fabrika 1 I Mense şehadetnamesi almıyanlar Alâkadarlarm bötün dikkatîerine rağmen son zamanlarda ihracat tacırlerinden menşe şehadetnamesini almadan ihracat yapanlar çoğalmıştrr. Bunlar sonradan, mal mahalline rardıgı esnada menşe şehadetnamesi almağa çahşmaktadırlar. Bu yüzden ihrac maddelerimiz uzun müddet hariçte satılamadan kalmakta ve mallanmıza karşı hariçte olan emniyet te azalmaktadır. Bunu nazan dikkate alan Eko nomi Bakanlığı alâkadarlara mühim bir tamim yapmıştır. Bakanhk menşe şeîîadethamesî ahnakta ihmal gösterehlefe yardımda bulunulmamasım alâ kadarlara bildirmiştir. (Baş tarafı birtnei tahifeie) şahsî olmadığını, dördüncü devre encümenlerindeki mazbatalarla sabit olduğunu, muvaffaMyetle iş yaptıkla n sabit olan vapurcu vatandaşlann hele biraz da muafîyet verilirse bn işleri daha iyi başaracaklanm, ba suretle on milyon lira ile memleket te meselâ bir tersane yapılabilece ğini söyledi. Hatib bu münasebetle nizamnamenin bir maddesine de şöyle ilişti. «Şilebciler vapur almak istemişler. Nizaınnameye göre <m beş yaşında bu gemfler olmak lâzımmış. Fakat insan taşıyan porta yapur lan 27 yaşmda olabilirmiş.» Diğer bir saylav kanunun başligmda ve birinci maddesinde yaptınlacak gemilerden bahsedilirken ikinci maddesinde alınacak gemaer denildiğini, almakla j'aptırmak arasında dağlar kadar fark oldnğurra, «§«• ATrupa tezgâhlannda yeni yapılmış bir gemi bulunursa bu Meşhar Duglaslardan biri gemiyi almryan bir müşteri var de mek olacağuıdan hayata düşüleceği [Büyük hava . yollu ve en emin ni söyledL Ahmed îhsan (Ordu) çok natlarmın; kara t tayyaresini az za kömür yakan vapurlan okazyon diye, yollan kafi dere Amerikada Lindberg ha. manda meydana almak hastalığından bahsederek dedi cede inüşaf et •a hattt direktörlerinden getirmiştir. Kumki: Bu hastahk yürüye yurüye mülga memiş geniş ve panya bu mırvaf Miralay Plçkenboker seyrisefain idaresine gelmiş ve Ada dağlık memle • fakiyet karşısmda vapuru diye kırk sene evvel yapılmış ketler için çok «iuıhanran üç motörlü tay bir vapur alınmıştı. B « yeni gemi isbüyük kıymeti yarenin yapılma tiyoruz. Masraflan azdır. Fakat te vardır. Bn memlesını durdunnuş darik yollan hakkında tktısad Vekili ketlere yurdumuz da dahil bulundn • tur. Bu harikarun vücude getirilmesi arkadaşunızdan izahat isteriz. On se ğondan dünyanın bn işlerde en ziyade tasavvuru hava kumpanyasımn işletnede ödiyeceğimiz on milyonluk kresalihiyet sahibi adamı Amerikalı mi me bütçesini tevzin etmek kaygusun dinin beş senelik faizi yalnız dört milralay Rickenbakerin Türkîyede neş dan ileri gelmişti. Çünkü kilometro yon lira tutar. Sonra böyle bir bor rini arf (Cumhuriyet) e tahsis ettiği hesabile alınan ücret süratin kâfi decun altına girerken ve senede bir milmakalesine memleketimizde bilhassa recede yüksek olmamasmdan dolayı yonluk dövize angaje olurken Maliye iktısad ve hava işlerile alâkadar olankâr bırakmıyordu. Eski Ford tayyareBakanı arkadaşımız acaba ne duşü lannuzın nazan dikkatini ehemmi • lerinin sürati saatte 110 mildi. Her taynüyorlpr? yetle celbederiz:] yare 12 yolcu taşıdığma nazaran her r Yazan : Alpullu Mazrıar Müfîdm fikri Iannın Uühsalân bugün 6570 bin toou bulmuştur. Bu miktar hemen he men memleketin ıhüyacına kıfayet edecek bir raddededir. Bu fabrikalann dışandan şeker it halâhnı ne kadar azalttığını göstereu Son yapılan hesablaT bütün fabri kalarımızın bu sene 70,000 ton şeker istihsal ettiklerini göstennektedir ki şeker ihtıyacımızı kâmılen kendi fabrikalarımızla karşıladığumzı ifade e der. İlk Habeş elçisi dün İstanbula geldi (Baf ta.Ta.1i birinci sahifede) deki hâdiselere karşı büyük bir alâka göstermekte ve Türkiyenin giriştiği işlerde muvaffak olmasını candan ar zu etmektedir. Biz Habeşler Türkleri çok takdir ederiz. Bılhassa Kralımız Haşmetlu Birinci Haüe Selasi Türk ulusunu ve onun kıymetli Önderi Atatürku samimiyetle sevdiği için bir gün evvel Ankarada elçilik kurulmasını emretmişlerdir. Bu münasebet le bittabi Türkiye ile Habeşistan arasında ticarî ve iktısadî münasebatın genişlenmesi için de ayrıca çalışaca ğız ve üeride belki bir de ticaret muahedesi akdedece&iz.» meği ihmal etmedi. Hatta şimdi de sevkıyata devam ediyor. îtalyanın bu hareietihiç,,£Üphe,yoktur ki sulh için çok büyük bir tehli kedir. Sulh sever bir jnüiet ortada hiçbirşey yokken Afrikaya niçin bu kadar kuvvetli ordular göndersın? Mademki bunlar Habeşistana karşı değildir. Afrikaya gönderilen askerlerin orada ne iş gorecekleri, kime karşı hareket edecekleri merak edi hr birşey değü mıdir? Bütün bunlara rağmen biz Ulus lar Kurumuna karşı hâlâ büyük bir emniyet besliyoruz. Yalnız şunu da ilâve edeyim ki hücuma uğradığı ız zaman kendimizi müdafaa edeceğiz. Uluslar Kurumunun davamızla meşgul olac | m umuyoruz. Çünkü presteşi bunu icab ettirir. Uluslar Kurumuna iştirak eden di ğer bitaraf uluslann da bize yardım ederek haksızhğa meydan vermiye cekîerinden eminiz. 15 20 milyon Habeş milleti bu gün gözlerini Cenevreye ve medenî dünyaya dık*^i«tir.» Ticaret Odalan kongresi raporlan Ekonomi Bakanlığı Ticaret Oda sınm Ticaret Odalan umumî kongresi için hazırlamakta olduğu raporlann süratle Ankaraya gönderilmesini iste miştir. Raporlar çarşamba günü Oda meclisinde görüşülecektir. Diğer taraftan Bakanhk Ticaret Odası tetkikat şubesi müdürü Hakkı Nezirıi Erksanm da derhal Ankaraya hareketini bildirmiştir. Habeş • Italya Oıtilâfı Habeş Italya ihtilâfı hakkında muhanirimizin sorduğu suale cevaben Habeşistanın sevimli elçisi demiştir ki: « Hâdisenin Oual Oual mıntakagında zuhur ettiğini biliyorsunuz. Bu mıntaka Italyan Habeş hududun dan 140 kilometro uzakta bulundu ğu halde, îtalyanlar orada yerleşmek istemişlerdir. Halbuki hududdan 140 kilometro içeride bulunan bir mınta kada îtalyanlann hiçbir işi olamıyacağı meydandadır. Bununla beraber biz sulhseverliğimizi ispat etmek için ihtilâfın Uluslar Kurumu tarafından halledilmesini teklif ettik ve haksız çıktığımız takdirde tazminat vermeğe bile hazır olduğumuzu söyledık. ftalya bir türlü bu teklife yanaşma dı ve meselenin iki taraf arasında diplomatik müzakerelerle halledil mesini istedi, fakat bir taraftan da gece gündüz Afrikaya asker gönder Mazhar Müfıd yeni vapur almak lüzum ve zaruretinde diğer arkadaşlarile müttefik olduğunu kaydettik ten sonra: « Ben işi daha deşeceğim, dedL Mazbatada elyevm mevcud raporlar Karadeniz hattını idare edebiliyor larsa da diye şöyle boyle kayidler vardır. Mevcud vapurlar eski zamanlardan kalmış, vazifelerini ikmal etmiş, yalnız dışlan boyalı köhne evler gibidir. Ben derim ki bu vapurlan kullanmak hayaü beşerle istihzadır. Hükumet esbabı mucibesinde 11 ye ni vapur alacağım, diyor. Bu para ile buna imkân yoktur. JElimizde mevcud bir şirket var. Gene bizim burada kabul ettiğimiz k^ nun mucîbince devlet kendi vapur,,lerının adedini çoğaltırsa şirketin sefer müddeti düşer. Bu vaziyet karşı smda üçüncü bir şirket teşkiline kim cesaret edebilir. Ekonomi Bakanına sorarım. On milyon vererek yeni va purlar alırsa bu kanunî halin neticesi olarak mevcud şirket te devam edebilir mi edemez mi? Hüsrü Kitabcı tekrar kürsüye ge lerek Denizyollan îşletmesi lâğve dilsin, yerine üçüncu bir şirket teş kil edilsin, demediğini ancak kanun da üç sene sonra böyle bir şirketin teşekkül edeceği yazılı olduğunu söyledn Miralay Lindberg Mak Robertîon tarafından tertib olunan müsabaka da büyük hava hatlarına mahsus Douglas tayyarelerinin bütün dünyayı hayrette bırakan fevkalâde kud ret ve muvaffakiyetinde en büyük âmil olduğu halde bu hakikati biknler Amerikanın hava işlerile meşgul olanlar arasında dahi pek azdır. Lindberg büyük bir hava hattırun teknik direktörü sıfatile geceli gün düzlü çalışarak muazzam madenî kuşun vücude gelmesini temin etmiş tır. Bu tayyaremn şimdi dünyanın en emin ve en seri nakil vasıtası oldu ğunda bütün mütehassıslar müttefıktir. Douglas tayyaresi gümüş kanadü ve âdeta uçucu bir oteldir. îngiltere Avustralya hava yarışında bu Doug laslardan birini idare den Holandalı tayyareci ikinci gelmişti. Birinci gelen Black ve Scottun bindikleri tayyare hava hattına mahsus bir sınıfa mensub değildi ve sırf bu yarış için yapılmıştı. Halbuki ikinci gelen Douglas alelâde bir naklıye tayyaresi idL Yarış için üzerinde hu susi hiçbir tadilât yapılmarmştı. Nakliye Douglaslarının saatte 200 mil katettiğini söylemek nekadar harika birşey olduklarını açıkça anlat mağa kâfidir. Gayet seri, emin ve ayni zamanda idareli büyük nakliye tayyareleri yapılmasına şiddetli ihtiyac olduğu Transkontinantal hava hattı idare since anlaşıldıktan sonra böyle bir tayyarenin plânı meşhur askerî tay yare mühendisi Mister Douglasa ha vale edilmiş, tayyarenin iki motörlü olması da şart konulmuştu. Mühen dis kendi masrafile böyle bir tecrübe yapmağa cesaret edemediğinden bü tün masarifin kumpanya tarafından verilmesini istedi. Ayni zamanda kumpanya dünyanın en maruf tayyare mühendislerini müşavir olarak getirerek fikirlerini sordu. Bunlar iki motörle istenilen tay\arenin yapıla mıyacağını söylediler. Bunun için kumpanya ihtiyaten üç motörlü bir tayyarenin etüd edilmesi için sipariş verdi. Diğer taraftan Mister Douglasa is tediği masarif verilerek iki motörlü tayyareyi yapması emredilmiştir. Mühendis ise miralay Lindbergin mua venetine müracaat ederek kumpan yanın beklediğine faik oîarak gayet idareli ve ayni zamanda dünyanın en mil başma 0,083 dolar masraf düşü • yordu. Ayni motörle sürat 135 mile çılîanldığı zaman masarifin mil başına 0,081 ve adam başma her milde 0,058 dolara ineceği hesab edilmiştir. Yolcu is tiabı yirmiye çıkarıldığı ve sürat bir kat daha artınldıŞı takdirde maliyet masrafmm her yolcu başma bir müde 0,04 dolara ineceği hesab edilmıştir. Işte bu düşüncelerle işe girişilırnş ve miralay Lindbergin iştirakile harika olan nakliye tayyaresi vücı.de getirilmiştir. Tek bir tayyarenin in şası 325,000 dolara mal olmuştur. "Tayyarenin hava mukatiemfctlnt <teCrübe için büyük bir tünel lsmlmı| • tır» Sonradan plânı haaırlanan tayvarenin 3 metro 35 santimetro genişliğinde bir modeli yapılarak Kalifor niyada Guggenheimdeki Teknoloji Enstitüsünde kazüan tünelde 200 defa tecrübe edıldikten sonra asıl tav yarenin inşasına kat'iyetle karar ve rilmiştir. Sipariş verildiği zaman tayyarenin azamî sürati 162 mil yani takriben 250 kilometro olması şart konulmuştu. Halbuki ilk uçuşta 8,000 kıdem irtifada tayyarenin sürati 217 mil yani takriben 349 kilometroyu bulmus tur ki alelâde ticarî seyrüseferi saatte 191 mil tutar. Inme sürati 64 mil ol ması mukarrer olduğu halde hesal ın haricinde bu miktar 7 mil azaltılmış tır. Yere inme sürati tayyarenin seyir süratile mütenasiben artar. Halbuki yeni Douglasın inme sürati 110 mil giden Fordunkine müsavidir. (Ha va freni) tâbir olunan kanad uclarmdaki tertibat bu muvaffakiyeti temin etmiştir. Şimdiye kadar bu tayyarelerden kırk beş tane yapılmıştır, elli beşi de yapılmak üzeredir. Bu tayyarelerle Ne\yorkla Miyami arasında seri bir posta tertib edilmiştir. Aradaki 2,600 mil mesafeyi bu tayyareler sekiz saatte ahyorlar. Holandalılar Avrupa ile Uzakşarktaki müstemleke imparatorluğu ara smda gayet seri ve emin bir hava hattı tesisi için Douglas tayyarelennden satın almışlardır. Arzın dağınık parçalarını birbirine gayet seri ve emin nakil vasıtalarile son derece yakm laştırmanın çaresi artık bulunmuş oluyor. Rickenbaker Habeş ordusu Habeşistan ordusu hakkında da elçi şunlar söylemiştir: « Bugün muntazam bir ordumuz vardır. Bu ordunun herhangi bir hücum karşısmda yurdunu müdafaa e deceğinden emin bulunuyoruz. Va kıâ tayyarelerimiz yoktur, fakat Ha beşistanda yapılacak tayyare hücumlarından hiçbir netice çıkamıyaca ğı memleketimizi tanıyanlar takdir ederler. Her ne olursa olsun biz bu ihtilâfın behemehal Uluslar Kurumu tarafından halledilmesi lâzım geldiği noktasında ısrar edece&iz.» Torbalıda muhtarlar için bir kurs Torbalı «Hususî» Muhtarlar için kaza merkezinde bir kurs açıl nruştır. Kursta kaymakam, malmüdürü, maarif memuru, ziraat ve nüfus memurlan ders vermişlerdir. Kurs çok iyi neticeler vermiş, bir hafta de*»rn «ttikten tonrm dağılmıştır. Yokankt resiro kuraa iştirak cden muhtarlan ve tedris heyetini bir arada goatermektedir. Bundan sonra Ekonomi Bakanı kdrsüye geldi. Celâl Bayar, gösterilen bu Türkofis îstanbul şubesi müdür hassasiyet ve alâkayı yerinde buldu mua\ini Hayrettin Şükrü dün akşam ğunu teşekkürle kaydettikten sonra Ankaraya hareket etaıiştir. Hayret dedi ki: tin Şükrünün hazirana kadar Anka « Ticaret filomuzun arzu ettiğirada çalışması ve sonra bir ticaret mümiz gibi tekâmül etmesi, memleketimessilliğbe tayini muhtemeldir. mizin ekonomisine kül halinde men Felemenk Bankasınm iskonto faat vermesi hepimizin arzu ettiği büyük bir gayedir. Şunu söyliyeyim ki fiati buna millî ekomoni namına, ihtiyac Felemenk Bankası iskonto fiatini kadar memleketin nakliyat emniyeti %3Yz den %4«/2 faizi de 4 ten 5 e namına ihtiyac vardır. İnşaat âleminde gemilerüı tonajuıın fiati malum çıkarmıştır. dur. Bu nokati nazardan elimizde daBu tedbirden maksad memleketten altın çıkmasının önüne geçmektir. Fıl • imî bir vahidi kıyasî var demektir. Muhtelif şantiyelerin bu mesele etrahakika Isviçre frangının sukutu üze fında malî ve teknik şeraitini tetkik rine Felemenk Bankasından çıkan aledeceğiz. tşimize geldiği takdirde el tın miktan ehemmiyetli bir dereceyi bette ekonomi itibarile düşüncemiz bulmuştur. 1 nisandan 8 nisana kadar birinci mertebeyi teşkil etmektedir. bir hafta zarfında mevcud 674 mil Demek oluyor ki ahşveriş yapmak için yon altının 105 milyonu çekilmişlir. mutlaka elimizde peşin para olması şart değildir. Yalnız böyle kredi yaLtMANDA pılacak işlerde bizim ihtiyacımıza tekabül etmek ve bizim aldanmamış olYeni deniz tarifeleri mamız lâzımdır. Yapacağımız iş TürDenizyollan için yapılan yük, yol kiye Cumhuriyetinin yapacağı ilk ve cu ve hayvan nakliyat tarifesi 1 ma son iş değildir. Şimendifer inşaatı, sanayi programının yerine getirümesî yıstan itibaren tatbika başlanacaktır. gibi işlerde de ayni mevzu üzerinde Tarife gerek Devlet Demiryollan geçalışmaktayız. Ve bunda devam ederek Vapurculuk Şirketi vapurlan için ceğiz. Kendilerini tatmin noktasından muteberdir. 1 mayıstan itibaren Trab tekrar edeyim ki kredi ile gemi yapzon ve İzmir postalannda birinci ka tırmış olmak memleketin milH ikü mara yolculan için yemek mecburi sadiyatmı zedelemiş olmryacaktır. dir ve bilet ücreüne yemek ücretı de Memleketimizde medenî ve muasır dahil edılecektir. bir şantiyenin vücude gelmesi bizi CEMİYETLERDE fevkalâde mütehassis eder, millî zev kimi, millî okşar. Ancak Kazanc vergisinden şikâyet bu millî zevkgururumugururun yanıbave millî edenler ) şında bir de maliyet hesablan vardır. Ve en nihayet işin verimli olup ol Bazı esnaf teşekkülleri kazanc vermaması gibi mühim bir mesele var gisinde kendi hesablanna nisbetsizlik dir.» bulunduğu iddiasile Maliye Bakan Vekilin izahatmdan sonra başka gölısnna müracaat etmişlerdir. Müracaat rüşülecek şey olmadığından madde • edenler arasmda Berberler Cp.miyeti lere geçildi ve bundan sonra Anka Maliye Bakanhğına bir lâyiha gönderrada yapılan stadyom sahasında ku miştir. Hamamcılar Cemiyeti ile lo rulacak tribünlere aid malzemeden kantacılar da bu i?leri takib için Angümrük resmi ahnmaması maddesi karaya birer murahhas gdudennişler kabul edilerek içtimaa nihayet ve rildi. dir. Hayrettin Şükrii gitti Ekonomi Bakanınin beyanab Tekirdagında Çocuk haftası Fekirdağ «Hususî» Bu sene Çocuk bayramı burada çok parlak bir surette tes'id edilmiştir. Gönderdiğim resim bayrama iştirak eden miniminileri göstermektedir.