3 INisan 195 1 Camhariyet' Aydın Demiryolu için yeniden müzakere başladı Şirket amortismana dair hükumet teklifini kabul etti. Anlaşma yapılmak üzere... Ankara 2 (Telefonla) BayındırIık Bakanlığı ile Aydın demiryolu kumpanyası arasınd ki müzakerelere Bayındırlık Bakanhğında bugün başlandı. Konuşmalar geç vakte krdar surdü. Müzakere, heniiz tamamile neticelenmemis olduğundan alâkadar taraflrnn izahat vermeği mevsirruiz addettikleri göriilüyor. Maamafih, yap hğım tahkikata göre, bırakıldığı yer • den tekrar başhyan müzakereler mS • said bir hava içinde ve kıs» zamanda anlaşmaya doğnı yürümektedir. Müzakerelerin bırakıldığı nokta a • mortisman hususundaki ihtilâfa aiddi. Bayındırlık Brkanlığı noktai nazannda hakh olarak ısrar ebniştir. Kum • panyanın mümessilleri de şirketle te • mas etmek üzere aynlmışlardır. Söy lendiğine göre amortisman hususundaki ihtilâf daha bugünkii müzakerelerde iyi bir tarzda halledilmiştir. Şirket hükuınetin noktai nazarım tamamile ka • bul etmistir. Bayınd:rhk Bakanhğı ile şirket arasmda esaslı hiçbir ihtilâf kalramıştır. ts itflâfnamenin teferruata dair olan bir takım kısımlarını tesbite kalrmştır. Bu da bir iki güne kadar neticelenecek ve şirketle tamamen anla • şılmıs olacktır. Kendiainden müza • kereler hakkında malumat istediğim şirket mümessili dedi ki: « Konuşmalara henSz devam ediyoruz. Müzakerelerin bir iki güne kadar neticeleneceğini amarrm.» TELGRAF MABERLERİ Vartan evgili okuyucularım! Bir a km, bugün de size, daha düne kadar uzun, devamlı ve ezici bir hayatın zebunu olan varlığım, meslek sevgi ve bağlılığının timsali gibi dolaştunp durur • ken, birdenbire eramızdan ayrılan, matbuatm çok eski ve samimî bir emektarından bahsedeyim. Vartanı, Istanbul gazetecilik âleminde yıllardanberi yuvaclanacılar değil, hatta Babıali caddesmin âşinası olan, gelip geçici yolcular bile tanırlar ve severlerdi. Daha, bu memleketin matbuatı rüşeyim halinde ikecı, o, belki serbestisine, orijinalliğine meftun o larak bu mesleğe intisab etmiş, bu hayata ahlmıştı. Kırk sene, mesleğin en âşık, en sadık müntesibleri bile, vakit vakit usanç getirerek, ayrıldıklan halde, Vaırtan, bir lokma ekmeğini, bir kat esvabını, oturduğu bir tek odanın kirasuu ba;ka kapıdan aramak vefasızhğım j'östermedi. Devirden devire, ayni temîzlikle, ayni neı'e ile intikal etti. Ye?â Uluslararası Kadın kongresi Içtimada, Türk kadınmın muhtelif rejimler altındaki vaziyeti de münakaşa edilecci Bu ayin 18 inde Yıldız sarayın da açılacak olan Uluslararası ka • dın kongresi hazırlıklarına neza • ret etmek üzere Uluslararası Kadınlar Birliği birinci baskan vekili Mme. Şirayber İstanbula g^lmiştir. Ulıulararası Kadmlar Birliği baskani Madam Eşbi ile Amerikadaki matbuat subesi müdürü Madam Fast ayin 17 sinde İstanbula geleceklerdir. Ayın 14 ünde de Fransanm Uluslar Ku rumu nezdindeki murahhası Ma dam Malaterre Selliez sehrimize gelecektir. örlimüzdeki hafta muhtelif memleketlerin kadın murahhaslan da gelmeğe başlıyacaklardır. Bunlar arasmda Mısır murahhas heyeti 50, Yugoslav murahhas heyeti 17, Bulgar murahhas heyeti de 50 kisiden mürekkebdir. NALİNA MIHINA Aman yazma! Baskan vekilinin sözleri llk murahhas olarak tstanbula gelen Uluslararası Kadmlar Bir Hgi birinci baskan vekili Madam Şirayber dün bir muharririmize sunları söylemistir: < Tükiye yaptığı bliyük inkı • lâblarla bugün bütün dünyanın nazan dikkatini üzerine celbetmis bii* memlekettir. Bu îtibarla ben burada bilhassa Türk mekteblerile Türk kadınlığı ve kadın tnüesseseleri hakkında tetkikatta bulunacağım. Bu maksadla, kadın saylavlarla da temas etmek için kongreden evvel Ankaraya gideceğim ve tetkiklerimin neticelerini Fransız ve Uviçre gazetelerinde neşredeceğim. Yalntz bu tetkikler uzun sürece • ği için, kongreden sonra da bir müddet Türkiyede kalacağım. !m«M«ınmnııııınıııınııi!!iifliııiııınımıınınııımuıııınnı»n Avrupada bîr harb çıkarsa... Amerîka silâh ihracatını menedecekmiş Vasİngton 2 (A.A.) Yabrncı devletler arasında bir harb zuhur ettiği takdirde, silâh ticaretini tahkîk ko! m tesine yapılan bir tavsiyeye naz~ran, Amerikanm silâh ve mühimmat ihracatına ambargo koyması ve san^yi müesseseleri müdSrlerini harbiye neza • retinin muntazam kontrolu alttnda bulundurması lâzımdır. Bu trvsiye, âyan meclisîne gönde • riien raporda miindericdir. Isviçre Almanyaya bir nota verdi Bem 2 (A.A.) tsviçre höku meti, Almanyaya verdiği bir nota da, nazi aleyhtarı olup «Isviçreden ka!dırilarak Almanyaya götürüldü ğü» iddia edflen Alman gazeted Jakobun derhal iadesini ve onu kaçiranlann teeziyesini utemektedir. Fransız ordusu teşkilâtını yenilîyor Türk kadınmın vaziyeti Vartanm bütün ömrü böyle geçtt... ne kaygusu, çok sevdiği mesleğin* den aynlmamaktı. Gazetecîliğin hicab sayildıği en uzak devirde bile, bu unvanı müstesrıa bir gururla tasıdı. Efkâri umumiyeyi alâkadar etmek, kari edinmek, bazı hâdise ler de bâkim rol oynamak taduıı, heyecamnı hiç bir zaman tatma mıstı. Matbuatta onun mevkii dai • ma mütevazı kaldı. Bununla beraber. matbaada dolastıkoa, ısiak kâfild ve mi'cpkkeb kokularile mes'toIur, kemlini c&zet» denilen hususî âlemin tnutlak bir hükümdan ad dederdi. Kırk yılltîc meslek hayatmda* hiçbir gün, hiçbir arkat'aıini rencide etme miftL Bu husust?ki muvaffakiyeti • ni, diin, olüm hafearini duydujru • muz zaman, arkadaîlann yasla dolan nazarlan bana bir kere daha teyid etti. Hayatın bütün ıhratlarını, mahrumiyetleruai. axı. tath tacellilariıu ayni filozofane tevekkülle karsı lacdı. Baza.ru ağzından, düşündürücii nükteler cıkardı. Bir aün. nouharrir arkadaslar^an biri, çoktanberidir aörmediâri Vartana sokakta rasg^lib sormustu: Ay, Vartan! Sağ mısm. yahu? O da* her vakitki sakin tavrile, su cevabi vermisti: Yaıamıyoruz ki ölelim!. Evett Vartan, bu nankör raesleSin «kt«r miintesibleci cibi, ya*a madan, yesamanın ne demek ol • dut'tnu anlamadan ö!dü.. Ye oaun yegâne mazhariyetî. bug'jn, tabuturun etrafında, çok »evdiâi ve sevildiği bütün sazeteci arkadaclannın ayni «amjmî tees sürle toplarmı» o'ma^'rıdır. Ercümend Ekrem TALU Kongre ilk defa olarak bir aark metnleketinde toplanmaktadır. Kongrede bilhassa Türk kadının muh • telif siyasî rejimler altındaki vazi elefon «aiar: Sizin muhbirlerden biri bugün benimle görüştü. Kendisine söylediklerimi aman, rica ederitn,, gazeteye yazmayınız. «onra filân veya falan kızar. Dün fotografçınız bir resmi mi çekti, çok istirham ederim, ga zeteye basmayınız. Bilmem kimi hiddetlendiririz. Bugün, muharririnize bir mülâkat verdim, sonra pişman oldum. Sakın nesretmeyiniz. Malum ya gazetecilere beyanatta bulunma • mız memnu. Sonra Vekil bana çatar. Bugün bizim dairede bir topIantı oldu. Resimciniz gelmis foto • graf çekmiş. Aman gazeteye koy mayın! Malum ya... Peki ama, bu mülâkat değil Şehrimize gelen bafkan vekili Madam kİ... Şvrayber Değil ama koymamanızı rica ederim. Hem resmin ne Iüzumu yeti hakkında münakasalar yapa • var? cağız. Birliğimizin başlıca prensibi a • Bir telefon daha: zamızın milliyet, mezheb ve itikad Yahu! Bugün bizim için bir lanna hürmet olduğu için, kolayfey yazmışsımz. Şunu, yazmadan lıkla bütün dünya kadınlan arasınbir kerecik bana sorsaydınız, ne da samimî bir tesriki mesai vücude olurdu. Size aslı olmadığını söy getirmeğe muvaffak olmustur. Ierdim. Cenevredeki faaliyet (Halbuki yazılan şeyin pekâlâ Uluslar Kurumu topland't^ı zaaslı vardır ama telefon eden zat man, Cenevreye gelen kadınlara her nedense gizlemek istemiştir.) bir kolaylık olmak için orada mu Yahud söyle bir söz karsısında vakkat bir büro açıyoruz. Bundan kalırsmız: başka Uluslar Kurumile uluslara • Bugün su mesele hakkında rası kadın teskilâtlan arasında da birşey yazmışsınız. Halbuki o maimî münasebat tesis ediyoruz. Bu Iumatı size verenler sade kendi münasebatta irtibatı Madam Gourd menfaatlerini dUşünüyorlar. Bunu temin etmektedir. bir defa bize de sormadan yazmaBirliğimizin başlıca gayelerin • nızı doğru bulmadık. den biri de sulh ve silihsızlanma Söyleyiniz de sizin fikir ve için çalısmaktu*. mütaleanızı da yazalım. Istanbulda toplanacak olan 12 in Yok birader, basıma is çıka • ci Uluslararası kadmlar kongresi nin bu sefer mühim isler görece • nrsın. Sen kendiliğinden dünkii yazdığını münasib surette düzeltiğini umuyoruz.> ver. T I Fransa Başbakanı mühim bir nutuk söyledi Almanyanm hazırlık'an Berlin 2 (A.A.) General Görip.'i dikvden itîbgren tayyate müdafaası topçu kıt'alarının kuman • danhğmı eline almıştır. Bu miina sebetle dün Berlin civannda Doe beritz meydanında bir askerî nü • mayis yapılmı;tnr. .«>.* Pari» 2 (A.A.) Havas ajansi büdiriyor: Basbakan M. Flandenin, Meb'usan meclisinin tatili dolayisüe hükumete tam bir itimad gösterilmesini istiyen beyanaU sürekli alkişlarla karsilanmishr. • Almanyanm silâhlanmasi hakkında • ki Alman tebliğlerinden bahıeden M. Flanden demiftir ki: « A'man ordusu, ihtiyatlann çağınlmasi, askerî tayyareciliğin tesisi ve kabili sevk balonlara karsı müdafaa tertibatinın alinmasi ve evvelce flân oIunan 36 fırka haricinde topçu teşkflâtı vücude getirilmetile ibnam oluna • caktir. Hükumet, sunu çekinmedea söyler ki, Fransa, bu ordu karşisinda, müdafaa tertibatı almak raecburiyetindedir ve buna askeri tedbirlerle ve barişın idamesinde alâkadar olan diğer devletlerle yapilacak askerî mukave lelerle muvaffak olacaktır. Derhal aliamasi lâzim gelen tedbirlerden başka, Fransız ordusunun teşkflâtı yenileşti • rflecektir. Hükumet, hernevi ahvalde ulusal müdafaayı temin için vazifesini yapacaktir. Bu sebebden eğer memleketin emniyetini muhafaza için uzun ve büyük gayretler sarfina mecbur kalir sa efkân umumiye bütün soğukkanlılığinı muhafaza etmelidir.» Bulgaristanda mühim hâdiseler bekleniyor (BfiŞtaraft birinci sahifede) almtmtftı. Damyan Velçef simdi bütün teçrübe ve meharetini memleketin idaresine haaredecekmis. Miralay Velçefin müstakbel kabinenin başma geçeceği de aynca ve kuvvetle söylenmektedir. Bahusua genc z?bit!er bemen umumiyetle Velçefe taraftardır. A» kerî birlikte ise ekseriyet genc zabitanm elindedir. Bugünkü Dahiliye Naziri miralay Koîef te Damyan Velçef taraftandır ve kendisinin müstak bel kabinenin başına geçeceği şayia • lan ve fırka rüesasile temaslan da bundan ileri gelmektedir. Velçefin cumhuriyetçi olduğu hrkkında da ri • vayetler vardır. Fakat Velçef, cumhuriyetçi ol madığmı gazeteler vasıtasile ilân etmis ve aleyhindeki dedikoduları siddetle tekzib etmistir. Bütün bu tekziblere rağmen 20 nisana doğru Bulgaristanda mühim vakayi cereyan etmesine intizar olunmaktadır. M. Talât TEZEL Sofyada çıkarıian asılsız şayialar IBaş taraft birinci sahifede\ ralı askerlerden çıkıyormufl Türk Bulgar hükumetlecrinin kat'î tekziblerine rağmen bu »ayiaların fimdi yeni baştan ve kuvvetle Sofyada ve bütün Bul garistanda canlaomaşı c.ok §a yani dikkattir. Çok teg^süf olunur ki bu tayi • alar umumiyetle resmî mehafil den ve zabitan arasmdan çık maktadir. Acaba bunlarla takib edilmek istenen siyaset nedir? Biz bunu bir türlü anhyamıyo • ruz. Yoksa Türkiye aleyhine Bulgar efkâri umumiyesinde bîr cereyan uyandınlmak mı isteniyor ve yahut ta dünyaya karşı Tür • kîyenin tecavüzî emeller besle mekte olduğunu gösterip Bulgar» lar kendileci mi silâhlanmak i» • tiyorlar? Bulgar hükumeti, ar tık kat'î olarak bu aayialann önüne geçecek olursa, kıvmet verdiğini söyledi^i Türk • Bulgar dost!uğu için en büyük hizmeti ifa etmis olur. Ankarada kar yagdı Ankara 2 (Telefonla) Günler • denoeri bir bahar manzarrsı arzeden htva bu sabah birdenbire değisti ve kar yağmağa batladı. Kar geç vakte kadar devm etti. Tramvay beklerken rasgelirsi niz. Hem tramvayınızı kaçırtır, hem sitem eder: Yahu senin de ağzında bak • la ıslanmaz. Geçen gün söylediklerimin hepsbıi gazeteye yazmifsın. Benden aızdığını anladılar. Basımı belâya soktun. Uç aydır, gazetelerde yazılage • len bir haberi, ilk defa kendinden geçtiği zaman, öğrenir de tekrar lasanız en büyük devlet esrarını fas etmişsiniz gibi dehşet içinde bağınr: Ne yaptın monferl Beni mahvedeceksin? Matbaaya gelir, yerinize oturur, ka • lemi elinize alirUniz; gene telefon ça lar. Bu sefer, resmî veya hususî müe*seselerde çalısan dostlartnızdan biridir. Bugün bizim hakkimizda yazdı ğinu havadisi Idmden aldmız? Söy • ler misin? Hayir söyliyemem. Meslek rtr • ndir. Bea büiyorum ama... Biliyorsan neden soruyorsun? O mu, değil mi diye kat'iyetle istedim de... Bos atip dolu tutmak istiyorsun ama söylemem. Neyse, bir daha böyle birşey oldumu, mutlaka bana sor. VaDahi doğrusunu söylerim. Ertesi günii siz telefonu açar, sorar • sıniz: Şöyle, söyle bir haber var. Doğru mu? Kat'iyyen aslı, astarı yok. Valla\Lutfen Raşid Rızanın muvaffakiyeti Ankara 2 (Telefonla) Rasid Rıza heyeti bir müddettenberi hazırla • makta olduğu gala gecesini bu akşam Yeni Sinemada (Samsun) piyesile vermiştir. BOetler bir hafta önseden srtüroif olduğundan müsatnere çok kalabalık oldu. Artistler muvaffak oldular ve alkıslandılar. Sejhan ve Ceyhan yeniden yükseliyor Adana 2 (A.A.) Şehrimîzde ve dağ kısunlarında üç gündür gece giindiiz yağan yağrourlardan Seyhan ve Ceyhan ırmaklan yeniden yükselmeğe baslamışhr. Irmakların geçtiği yerler • de herhangi bir zarar olnuunan için tertibat alınmışbr. r~ YAZI YARIŞI Fırka Grupu toplandı Ankra 2 (Telefonla) Fırka Grupu bogün toplandı. Kamutay perşembe günü 15 te toplanacaktır. Dil Kılavuzundaki yeni kelimelerle en iyi cümle kurma yanşının ilk haftası 8 nisanda bitecek.. Mükâfatlar birinciye on beş, ikinciye on, üçüncüye beş lira ve 60 kişiye muhtelif hediyelerdir. General Sıtkı sayıav oluyor Ankara 1 Tekaüdlüğünü istiyen fırka kumandanı General Sıtkının münhal bir saylavlığa namzed göstvileceği söylenmektedir. Acele edinîz ! Örnek: O, pek cibilletsü bir adamdır. O, pek südü bozuk (.soysuz) bir adamdır. Cibillî = Doğırnsal Örnek: Cibilü huylar insamn içine kök salmıs gibidir s= Doğunsal huylar insamn içine kök salmıs gibidir. Cidal (mücadele) = Uğraç = (Fr.) Lutte Örnek: 1 Cidâli hayat, hepimizi birer.tarafa sürükledi = Hayat uğraşı, hepimizi birer yana sürükledi. 2 Gazetelerde bu mesele üzerinde bir cidal başladı = Ga. 1 ö z türkçe köklerden gelen sözlerin karşlsızetelerde bu sorum üzerinde bir uğraş başladı. na (T. Kö.) beldeği (alâmeti) konmuştur. BunlaCidalcu = Dalaşkan rm her biri hakklnda slrasile uzmanlarlmlzln (müteÖrnk: O, pek cidalcu bir muharrirdir =s O, pek dalaşkan hasgls) yazılarlnl gazetelere vereceğiz. bir yazardır. 2 Yeni konan karşlllklarln iyi aylrd edilmesi Ciddiyet = Ciddilik, (T. Kö.) için, gereğine göre, fransızcalarl yazllmış ayrlca örCiddl = CiddL nekler de konulmuştur. Cidden = Cidden (1), gerçekten 3 Kökii türkçe olan kelimelerin bugünkü işCife = öleş = (Fr.) tmmondice lenmiş ve kullanllan sekilleri allnmlştlr. Aslı ak olan Cihan = Evcen = (Fr.) Univers hak, aslı iigüm olan hüküm, türkçe <çek> kökünden Cihaeı = Acun =» (Fr.) Monde gelen sekil gibi. Cihan = Dünya = (Fr.) Terre Cezr = Kök = (Fr.) Racine Cihangir (fatih) = Alpay Örnek: 1 Ağacın cezri, yer aîtında bulunan kısmıdtr rs Örnek: Tarihin namını ilâ ettiği dhangirler arasmda... = lAğacın köku, yer altında bulunan ktsmıdtr. Tarihin adını yükselttiği alpaylar arasmda. t Lisaniyatta kelime ctzirlerinin ehemmlyeti büyüktür=z Cihannüma = GöVülük Dil blliminde söz kökîerinin önemi büyüktür. Örnek: Eski evlerin üstüne birer cihannüma yaparlar Cezrî == Köknel = (Fr.) Radical dı = Eski evlerin üstlerine birer görüluk yaparlaıdı. Örnek: İnkuab işlerinde cezri hareket etmelidir =s Dtvrim Cîhanşümul = Evrensel =(Fr.) Universel Iflerlnde köknel hareket etmelidir. Cihanşümul = Acunsal = (Fr.) Mondial Cibayet = Toplamak Cihaz = Takım = (Fr.) Appareil Örnek: Vergi cfbayeti = Vergi toplamast Örnek: Elektrik dhazı = Elektrik takımı Cibillet = Yaradıhf, yapılı. Cihet = Yan, yön Örnek: İnsamn cibüleü nastisa öyle kalır, onu tebdü et • Cihatı erbaa = Dörtyön mek pek müşküldür = İnsamn yaradüıjt nastisa byle kaltr, Ciheti taalluk = tlişiklik, ilişkenlik. (Bak: Aidiyet) onu değiştirmek pek güçtür. Cilâ = Açkı Cibilletsis = S^dü bozuk, aoysuz (Fr.) D» batse naİMmnce, mal ni (1) Bu şekll hakkında yazılacaktır. . Osmanlıcadan türkçeye karşılıklar kılavuzu: 8 Örnek: Dösemelerin cilâsı bozulmuştu ^ Döşemelerin açkıst Cud = Comertlik bozulmuştu. Cuş = Coşma, kaynama Cild = Deri, kap, tom (T. Kö.) Cusa gelmek = Coşmak Örnek: Cild hastaliklan = Deri hastalıklart. Ci'dS = Ayn Kitabtn kabı (cildi) Türh tarihinin üçüncü dldinde = Cümhur = Cıunur (T. Kö.) = (Fr.) Publie Türk tarihinin üçüncü tomunda Cümhurî = Cumursal = (Fr.) Republieain Cümhuı:iyetperver = Cumurcu = (Fr.) Republieain Cildlemek, teclid etmek = Kaplamak Cildletmek, teclid ett'ı mek = Kaplatmak Cümhuriyet = Cumuriyet == (Fr.) La republique Örnek: Türkiye Cumhuriyeti = Türkiye Cumuriysti Ornek: 1 Bu kitabları cildletmeden (teclid ettirmeden) Cemahir = Cumuriyetler == (Fr.) Ripnbliquea göndermeyin = Bu kitablan kaplatmadan göndermeyin. Örnek: Amerika Cemahiri Müttehidesi =s Amerika Birlesik 2 Kitablarımı dldlettim (.teclid ettirdim) =s Kitablarımı Cumuriyetleri. kaplattım. Cümle = Cümle (T. Kö.) Mücelled == Kaplı Cümleten = Hep, bütün Cilve = Kırıtma = (Fr.) Coquetterie Cümudiye = Donşak = (Fr.) Glacier Cilveli = Kıntkan Cünd = Asker = (Fr.) Soldat Cilve ve şive = Bayla (Bak: Eda) Cür'a = Yudum Cln = Cin (T. Kö.) Cüret = Ahlsranhk, gözüpeklik, ataklık, küstah • Cinnet = Çılgmlık, rfelrlik = (Fr.) Folie Örnek: Kendisinde dnnet halleri görüldü Kendisinde lık = (Fr.) Audace delilik (çtigmltk) halleri görüldü. Cüretkâr = Atılgan, gözüpek, küstah, atak = (Fr.) Audacievuc Cins = Cns (T. Kö.) Cürüm = Suç = (Fr.) Dilit Cinsî = CİRsel = (Fr.) Seruel Örnek: Onun böyle bir cürüm tsliyeceÇini ürnid etmezdim = Cinsi sevki tabii = Cinsel içgüdü Onun böyle bir suç işliyeceğini ummazdım. Cirm = Oylum = (Fr.) Volume Örnek: Ates olsan oylumunca (drmin kadar) yer yaknrstn. Cüsse = Beden Cysseli = îriyarı Ci m = Cisim (T. Kö.) = (Fr.) Corps Örnek: Göksel cisimler = Ecramt semaviye = Corps cilestes Örnek: Cüsseli bir adam = İriyart bir adanu Cism = Cisim (T. Kö.) = (Fr.) Corps Cüzü = Tike = (Fr.) Partie Cismanî = Cismel = (Fr.) Corporel Örnek: Kol ve ayak bedenin eczasındandır zs Kol ve ayak Örnek: Cismani noksanlar = Cismel eksiklikler. bedenin tikelerindendir. Civan = Genc Cüz'î = Tikel, pek az, azıcık = (Fr.) Partiel Civar = Yöre = (Fr.) Environs Örnek: Cüz'î bir sây ile bunu bitirebilirsiniz ss Pek a» Örnek: Köyün civannda = Köyün yöresind* (azıcık) bir çalısma üe bunu bitirebüirsiniz. Cüz'î hükümler Tikel hükümler (Terim) Ciyadet = Temizlik, tazelik