6 Memleket Hikâyeleri PARİS MEKTUBLARIt •Cumhariyet' 28 Şubat 1935 Kara bir aîın yazısı Yasan: Feridun Osman £uklar kışın kara mantosuna bürünmüştü. Deliksiz, ara lıksız siyah bulutlar yer yüzüne mehtabsız bir gece loşluğu yeriyor; dükkânlarda ve içerlek odalarda lâmba yanıyordu. Uzun ve çıplak ağaçlar tabiatin raezar taşlan gibi • bütün dünya hüznünü cessizliğmde dondurmus, uyuk • lıyor; sariltısı hiç azalmıyan yağ • mur sabahtanberi yağıyordu. Damlalıklarin altmda sayısız fıskiyecikler titrek şıpırtılarla oynaşıyordu. Bu küçük Anadolu kasabası ha» fif sis ve ölgiin bir hareketsizlik içinde bölük bölük eriyerek pusar • znıştı. tskelede birkaç yelkenli pinekliyor. Hükumet yolunda, şemsiye sinden inen seller paçalannda s« laleleçmiş altı yedi kisi. Tavla gü • rültüsü ve sigara dumanlarile do nanmış, camları buğulu kahveler ve damlarda riizgânn ayak sesleri... Emlâk kâtibi Hüsnü Efendi evine donerken boyacı Ali babanın yıkık han harabesinden, pantalonunu Uikliyerek çıktığını gördü, kina • yeli kinayeli gülümsiyerek: Merhaba erenler, dedL Hava yasrmurlu, veriştiriyor mübarek! thtiyar yayvan yayvan cevab verdi: Âlemin işine ne karışırsra yahu? Sen bahçeni »uladığm zaman birşey söyliyen oluyor mu? (Senaayı göstererek) Hazret te tutmuş, bugün kendi bahçesini »uluyor, sana ne? Belli ki Ali baba gene bulutu vermisti. Sendeliyerek köçedeki meyhaneye yollanırken Hüsnü gene lâf attı: Baba erenler dem zamanı pek erken hulul etmiş galiba? Ayaklarınızda esinti göze çarpıyor da!... Ali Baba, uçlan sararmış kır bıyıklannı elinin tersile düzeltti ve cevab yerine bir bektaşi nefesi o kudu: Mufsid münafığın huvu Yıktı harab etti koyu Ölüsune bir tas suyı Dökenin de Ve gene meyhaneye daldı. Hüsnü bu kasabaya geleli Boyacı Ali ona bir derd olmuştu. Hayatınıa n m m öğrenmek, pis su birikinti lerine kapılmıs kuru Sir yaprak gibi «ürüklenen ömrünü bilmek i»ti yor, fakat kalender ihtiyara bir türlü sokulamıyordu. Ho$ onun evvelini, ahirini hiçbir bilen de yoktu ya. Nereden. geldiği belirsizdi. Kürdkirması lehçesine bakıp Muşluymuş diyorlardı. Vaktile oranm zengin çiftlik sahiblerindenmis. Geniş arazisi, sayısız davarı var mıs. Gencliğinde bir giin elinden kaza çıkıp Abdülhamidin asiret a laylarımlan birinin reisini öldür müş. Suriyeye kaçmış. tzini kay betmiş. Kızıl sultan Ali Beyin ço luğunu çocuğunu sürüp, ocağını söndürdüğü gibi varını yoğunu da zaptetmiş. Suriyede geçen yıllann ne «ayı • «ı, ne mahiyeti belli değildi. Yal • nız Ali Beyla ölümden kurtulmak için bedeviler arasına kanşıp ömür eskittiği ve kendisini u • nutturduktan sonra Şamda bir bektaşi tekkesine tnihman düştüğü dillerde dolaşıyordu. Meşrutiyet ge lince artık Ali Baba eski yurda dünüp hak aramağa üşenmiş, bir aba, bir âsâ için didinmektense köhne çarka kendini bırakıverme • ği tercih etmişti. Akdeniz kıyılan • nı dönedolaşa garb sahillerine uzanırken bir kasabada tesadüf o • mı, kızile buluşturdu. Bu karsılas • ma pek acıklı olmuştu. Beş on giin misafir kaldığı kasabamn gencleri, bu ehlidil ihtiyan bir gece eğlen • cesine götürmüşler, yurdun o bu • cağına ün salmış bir kadınla tanıştırmışlardı. Levend boylu, dolgun göğüslü nefîs mahluk yüzükoyun bir sedire uzanarak dikkatle Ali Babayı süzüyordu. Vakit vakit ince kaşları çatılıp, kara gözlerinin acaib ışığı adeta ihtiyarm içini ve tnazisini aydmlatmak ister gibi • Ali Babayı bürüyordu. Kendisine sunulan badeyi damla damla emen ihtiyar derisinde bilinmedik haşe • reler geziyormuşcısına sinirlendi: Evlâd, dedi, neye daldın böyle; babana mı benzettin yoksa? Kadın yerinde doğruldu: Babama benzettim değil, babamı buldum! Sen Muşlu Ali Bey değil misin? Gülterini tanıyama • dm mı? Dillerini hınçkırıklar çözdü. Onlar dizdize ağlaşırlarken delikan • Iılar yıllardır elden ele dolaştırdıklan güzel kadını bu süfli ve pis ihtiyarla kucak kucağa bırakarak kaçıstılar. Ihtiyar, hâdiseleri olduğu gibi kabul etmekten başka çare bula • madı bütün bunlarda Gülterin ne kabahati vardı? Ali Baba ile kızı ondan sonra birçok kasaba dolas tılar Gülter kiminde evlendi, geçi nemeyip aynldı. Kiminde Peygajn ber nikâhile onun bunun yanında yaşadı, evvelce başlattıklan yola devam etti. O vakitler Ali Baba gündüzünü ve gecesini meyhane • lerde geçirip bir han odasında sı zar ve sabahleyin kızının yolladığı beş on kurusu alarak gene meyha • neye kosardı. Paris 23 (Hususî muhabirimiz • Baba kiz hemen hemen bir düsünu • den) Avusturya Basveküi Susnig, yorlardı. Genç kadin, kendi vücudünberaberinde Hariciye Nazın Ber den baska varlığı kalmadığı gün babager Valdeneg ve birçok memurlar sinin hayrina ona bakmak istiyeni ha bulunduğu halde Parise geldi. Urlamayordu. Daha on dört yaşinda eBu geliş, resmî makamlar tara • vine evlâdhk girdiği adamm çimdik . fından çok samimî bir tarzda kar • lerfle beslenen öteki hisleri fazOetmi sılanmıssa da müfrit «ol cenah parkurutmuştu. On yedisinde iken baba tilerinin husumetkârane tezahüra • tına sebebiyet vermiştir. Iığı Allahin değil, zevkinin emrile 1 Soysal Komünist müttehid cep • koynuna girip bir iki ay sonra defle hesinin daveti üzerine, binlerce nüyince Otinci erkekten çekinmis, fakat mayisçi, Başvekili saat 21,15 te ücüncüyü beşinciyi hiç yadirgamamişgetirecek olan trenin vâsıl olacağı tı. Ve iste hayat öyle gidiyordu. Alî istasyon civarına yığılmışlardı. Baba nihayet Gülterle bu kasabaya gelmisti. thtiyar bektaşı bir dük Nümayişin vukuunu tahmin eden kân tutmuş, mobilya boyacüığı yaalâkadar makamlar, Basvekilin pıyordu. Gülter de eteği belinde, sü18,50 trenile geleceğini kasden isae pürgesi elinde bir ev kızı olmuştu. etmekle beraber, zabıta da her ihtimale karşı çok sıkı tedbirler al • Lâkin Ali baba, kendi iradesi ha mıstı. ricinde ve istihkakı olmadan ba • sında dönen hâdiseler fırtuıasına aSark istasyonu askerî isgal altma yık kafa ile tahammül edemiyor, alınmıs ve kapılar, muhafız kıtaatın maziyi ve hali az çok renkli duman kuvvetli saflarile kusatılmı<tı. arkasmdan görmek için mütema Bu tedbirlere rağmen içeriye girdiyen içiyordu. meğ emuvaffak olan bazı kimseler Bir akşam evine döndüğü zaman tezahürata hazırlandıklan esnada kapıda evvelâ uzun bir fes, sonra si zabıta kalabalığın üzerine yüklenelihh bir adam hayaleti gördü. Şa rek yüzlerce kisiyi tevkif etmistir. saladı. Daha yaklaşmca duranın bir Bu sırada hükumet, misafirlerin zaptiye olduğunu anladu Herif Ali bulunduğu vagonlann Vernöy Letan babayı önliyerek emhr v«di: istasyonunda trneden çözülerek, ban Yassah, giremezsin! liyö hattı üzerinde ve Bastiy civarın Kendi evim yahu, neye giremî daki küçük bir istasyona sevkedil •ormuşum ? meleri için tedabir alıyordu. Zaptiye pala bıyıklanm burarak Burada ve kuvvetli bir polis müfsınttı: rezesinin muhafazası altmda Baş • vekil Flanden, Hariciye Nazırı La tçeride bizim yüzbası var da ondan!! val, Fransanm Viyana elçisi Püo ve polis müdürü Lanjeron, Avusturya Zavallı Dıtiyarın içinde küt diye Başvekilini karşıladılar. birsey kopmustu. Bası iğildi, beli biraz daha kamburlastı ve değneğiİki Ba?vekil buradan otomobile ne dayana dayana uzaklasti. binerek, Kriyon oteline gittiler. Şusnig için burada, meşhur «KarAli babayı biraz yakından tam tallar salonu>, Hariciye Nazın için yanlar, evi olduğu halde onun neye de «Muharebeler salonu» hazırlan dükkânmın üstünde yattjğını anlı mıştı. yamadilar, sorsalar da cevab ala madılar. Baba nihayet kızımla baş Bu iki salon, simdiye kadar en başa kaldım, samrken tecellinin zor namlı devlet adamlarını barındırmıs ve Amerika Reisicumhuru Vilson, lusuna çatmıstı. Ne o, ne Gülter ses Versay muahedesi hükiirolerini buçıkarmiyorlar, sessiz bir Utirab için rada kararlaştırmıştır. de yuzüyorlardı. Aksam üstlerî zevahirî kurtarmak îçin eve uğnyan Otelin kapisını yalnız birkaç zaihtiyar, yüzbası gelmeden meyhaneye dönüyordu. Artık günden güne çöktüğünün herkes farkınd'aydı. Dev i taraft birind tahl'ede) gibi adam bir iskelet euvalma dön . Dün neşredilen resmî tebliğde, ha • müstü. Gözlerinin altı üstü korkunc li hazirda Avrupada bir ihtilât vukuu bir yara gibi kıokizıl ve sişti. Bazı melhuz bulunmadığı ifade ediliyorsa geceler onun, dükkânm kapalı keda bu tebliğ, şimdiki nizamı bozmak penkleri ardında nefes okuduğunu niyetinde olanlara karşı ciddî bir ih • duyanlar vardı: tar mahiyetindedir ve faşist hükumeBen melâmet htrkasınt kendim giyiim tinin, icabinda müdahaleye azmetmif sırttma bulunduğunu açikça göstermektedir. Aru namus şişesint taşa çaldım, kime ne? Favinana firkası Napolide tahşid e • O aksam meyhanenin bir köşesi • dilecektir. Burada hergün birçok gö ne büzülüp Ali babayı gözetliyen niillü kaydolunmaktadir . Hüsnü geç vakit yerinden kalkan ttalyan ajannmn tebliği ihtiyan takib etti. Bir gölge gibi duRoma 27 (A.A.) tstefani ajanvar diblerinden süzülen babanın ka sı teblifr ediyor: pıyı tıkırdatıp girdiğini gördü. Bes İki ttalyan mustemlekesinin zama . dakika sonra içerid*en evvelâ hafif ninda takviyesi için doğu Afrikasina konuşmalar, sonra bir gürültü ve gönderilecek olan Poloritana firkası tokat sesleri duydu ve ihtiyar • belefrad ve levaziminin sevkine mütealki bir tekme itişile • sokağa fırlayıp Itk hareket tam bir inbzam dahilinde düstü. Gene maliyeci ko;tu, zavallıcereyan ebnektedir. yı kaldırdı ve ne söz söylemeğe, ne Bugünlerde gavinana firkası Napoliyüzüne bakmağa cesaret edeme • de toplanacaktir. Lüzumu olabilecek den sürükledi. Dükkâna geldiler. İhtiyar mum ısığında onun yüzüne bak efrad, zabit ve mütehassislar mustes • na olmak üzere Roma ve Londra an tı ve tanıdı: laşmalarindan sonra, varid görülme ömrüne b«*rek»«t evlâd, dedi, mekte olan Avrupada vaziyetin karifneye zahmet ettin? Köpeği öldüreması ihtimaU bir tarafa birakılmak ne süriitürler. (Gözlerinde iki sartile 1911 sinifmdan evvelki sinifdamla yas belirdi.) Yaşamak vazife larm seferber edilmesi varid değüdir. değil ama, ölememek korkuncmuş Bununla beraber, her ihtimale karşı «uerenler... Hele bu darı dünvaya bir nu batirlatmak lâzimdir ki, askerlik canlı kabahat getirirsen, hele ölmehizrneti muddetini 18 yaştan 55 yaşa me?e mecbur olursan!. kadar uzatan yeni faşist kanunlan mucHjince, ttalya 37 smıfı süâh altina aUc gün sonra Ali babanm «serseri Iabilir ki bunlarm efrad mevcudu ye • güruhundandır» dive elleri kelep • di sekiz milyon kişi tutar. çelenerek sürüldüğü duvuldu ve er1914 sinıfı mutad tarihte yani 1 nitesi sabah Eşen deresinde bir kadın sanda süâh altina alinacaktir. olüsü bulundu. tnsan denecek hali Harbiye Bakanlığı gönüllü kaydi kalmamıştı ama bilenler onu Gültere için talebler almaktadır. Bunlar da benzetmislerdi. nazari itibara ahnmis, yeni iki firka teşkil edilmistir. Bunlar «Gavina na 2» ve «Pcloritana 2» isimlerini aOslo 27 (A.A.) 1940 olimpiyad lacaklardır. Afrikaya gönderilen bütün levalannın Japonya ve Finlândiyada ya • zımm yerine ulusal sanayie yenileci pılması için bu memleketler tarafın sipariş edilmistir. dan büyük gayretler sarfedilmesine Avusturya Nazırları Parise gizlice girdiler Misafir nazırİarın Parîsin banliyö istasyonlarından birinde acayip bir tarzda trenden indirilmeleri siddetli tenkidleri mucib oldu Afyon anlaşması Iran murahhaslan, Muhtelit Büronun tekliflerini alarak, bîr haftaya kadar gidiyorlar • Afyon satış me • selesi hakkmda Türk . Yugoslav müşterek bürosu ile konuşmalarda bulunmak ü zere tstanbula gelen Iran mu rahhaslari Han Saied Nasr ve Nariman bir rauhacririmize sun ları söylemislerdirt « Türkiye iIe Yugoslavya gi bi tran da mü*tahsil bir mem • 1 ürk • Yagoslao Iran murahhaslan bir araia lekettir. Bu itibarla Türk leketlere mal satıyoruz. goslav müşterek bürosu tarafınMüseterek büro tarafından hazırdan tstanbula davet edilerek bura • lanmakta olan teklifleri alır almaz da ilk i* olarak müşterek büronun yola çıkacağız. Bu işin de bir haf teskilâtile çalısma tarzlan hakkında taya kadar tamamlanacağuu umu • tetkikatta bulunduk. Bu münase yoruz. Teklifler hükumetimiz tarabetle büro müşterek satışa lranın da fından tetkik edildikten sonra belki iştiraki hakkında bize bazı teklif tekrar geleceğiz.» lerde bulundu. Bu teklifleri hüku Evvelki geceki ziyafet metimize bildirec.eğiz. Bunlan he nüz biz de bilmiyoruz. Ancak üç tranlı misafirler serefine müşterek memleket arasinda bir teşriki mesai büro tarafından evvelki gece verilen husulünü temin edecek mahiyette ziyafette Iran ve Yugoslav konsolos olacaklannı umanz. lan, müşterek büro azası, Ticaret Biz doğrudan doğruya alıcı mem Odasi erkâni hazir bulunmuslardır. Avatturya Başbakanımn Pari* gazetelerinde çıkan bir krokitı bıta memuru beklemkete ise de, içeriye girmek istiyenler isim ve hüviyetlerini bildirmeğe mecbur tu tulmaktadırlar. Marsilya faciasımn yâdından mül< hem bulunan bu ihtiyatî tedbirlerin kısmen yerinde olduğunu teslim et • mekle beraber, Paris mehafili, misafirlerin gizlice ve acayib bir tarzda trenden indirilmelerini siddetle tenkid eyletnişlerdir. Ayni mehafil bunu fena bir emare saymaktadırlar. Fransa Hariciye Nazırı Lavalin bugün misafirler serefine verdiği mükellef öğle ziyafetinde devlet erkânile beraber hariciyenin yüksek memurları hazır bulunmuslardır. Ziyafetin sonunda, Avusturya Başvekili matbuata beyanatta bulunarak mukaddes bir vazife deruhde ettiğini ve bunun da, Dolfüsün siyasasını takible, Avusturyanm istiklâlini korumak gayesini güden eserini tamamlamaktan ibaret bulunduğunu söylemiştir. NEMlYE Patrikhanede iskemle kavgası Adana müzesi zenginleşiyor Evvelki günkii içtima Burada bir de etnografya çok gürültülü oldu kısmı avrılacak Adana (Hususî) Bu yıl ida rei hususiye bütçesinde, müzeye bir etnografya kısmı eklemek için tahsisat kabul edilmistir. Müzemizin başmda bulunan zatın, yıllardan • beri folklor sahasında uzun tetkikler yaptnış, bu yolda birkaç eser yazmış; bilen, anlıyan ve çalı^an biı yurddaş olması bu etnografya kısmının yüz ağartıcı bir olgunlukla başarılacağına bizi inandırmakta • dır. Bu kısım şimdilik; 1) lAvcılık, 2) Musiki, 3) Aşiret hayatı, 4) Gelm odaları diye parçalardan bir araya getirilecektır. Bu parçainm jrerekli olan eşya ve malzemenin çimdiden tedarikine başlanılmıştır. En ziyade Güney Anadolusumm dünkü ve hatta bugün hâlâ yaşı • yan hususiyetlerini canlandıracak olan bu teşebbüs içm hemen her yurdsever münevverin, elinden gelen yardmıı esirgemiyeceğine ma • nılıyor. Bu güzel teşebbüs, umulan muvaffakiyetle başanldıktan sonra Romada dün resmî bir tebliğ neşredildi kuvvetler 3 üncü ve 75 inci piyade ve 24 üncü topçu alaylandır. Bundan nvada daha birkaç alay, en seri vasitalarla sevkolunacaktır. Bu hafta zarfında yapüacak olan sevkiyatla beraber, mart »onuna kadar Şarkî Afrikada ve tahsisen Eritre müstemlekesinde tahşid olunacak askerin sayısı 25,000 i bulacaktır. ttalyanlann takib ettîkleri gaye UaIual hâdiselerinden ötürii istemiş olduklan tavizatı behemehal elde etmek • tir. Habeşistan bunlan reddetmekte taannüd eylediği takdirde, ttalyanlann cebir kullanmağa teşebbüı etmeleri muhtemeldir. Bu sene içerisinde bîr fetih hareketine tesebbus olunması pek te ihtimal dahilinde görülmüyor. Habeşistan 800 bin liret tazminat veracek Roma 27 (A.A.) Habeşistan maslahatgüzarı, ecnebi matbuat mü messillerine yapmiş olduğu beyanatında Habeşistanin hiçbir veçhile ttalyan müstemlekelerine tecavüz niyetinde ol. madığım tasrih ettikten sonra, Habe • şistanm sulh davasina sadakatle mer but olduğunu ve Habesistanla ttalyan arasinda mevcud dostluk, uzlaşma ve hakem muahedesinin çerçevesi dahilinde muslihane bir hal sureti teklif etmekte bulunduğunu ve bu takdirde tamirat namüe 800 bin liret vermeğe a • made olduğunu söylem'ştir. CUMHURİYET Italyan ordusu . nun bir senelik doğumlular mevcudu hakklnda Milletler Cemiyeti Askerî Yllllğinda iki rakam vardir. Bu rakamlarin biri 560,000, öteki 200,000 dir. Son zamanlarda Fransiz askerî mu narrirlerinin verdikleri en yeni malu mata nazaran ise her sene askerlik çağlna girenler 400,000 kadar olup bunlardan itina ile seçilen 150,000 kişi muvazzaf orduya allnmakta, müteba kisi milis olarak talim ve terbiye gör mektedir. Yukarldaki 200, 560 ve 400 bin rakamlarlndan sonuncusu daha doğru olsa gerektir. Çünkü yllllkta iki ayrt rakam bulunmasl bu hesabda bir yanllşlık olduğunu gösteriyor. Onun içindir ki Franslz askerî muharrirle rinin verdikleri 400 bin rakamlnl kabul etmek akla daha yakln geliyoT. Şu halde 191! doğumlular kâmilen silâh altina alininca 400,000 kişi tutacak demektir. Efrad fazlallğl yüzünden ftalyada askerlik 21 yasina baslnca Patrihhanm Fcner patrikhanesinin Sensinod meclisi evvelki gün gürültülü bir celse aktetmiştir. Şehrimizdeki rumca gazetelerin yazdıklarma bakı • lırsa Sensinod meclisi on iki azadan mürekkebdir. Patrikhaneye mensub on sekiz metrepolid her altı ay^a altısı değiştirilmek suretile burada yer almaktadırlar. Fakat son za manlarda on sekiz metrepolidden üçü ölmüş, ikisi de vazife göremi yecek kadar ihtiyarlamış oldukla • rından elde on üç kişi kalmıştır. Bu itibarla metrepolidlerden sira ile btrisi açikta kahnaktadir. Evvelki gÜTikü içtimada ekseriyet tmroz metrepolidi Yakovosu çıkarmak istemiş, Yokovos ise kendisinin di • ğer metrepolidler gibi hayalî metrepolid olmadığını, bmaenaleyh Sensinod azalığına daha ziyade lâyık bulunduğunu ileri sürerek Sensinoddan ayrılması hakkında ve • rilecek karan dinletniyeceğini, bunun için kknsenin kendisini icbar edemiyeceğmi bağırarak söylemiştir. Yokovosun bu sözleri diğer azaları hiddetlendirmiş, hep birlikte Yokovosa hücumlarına sebeb ol muştur. O da daha şiddetli mukabelede bulunmuştur. Mesele bu şekli alınca Patrik Fotyos kendi adamlarmdan Beyoğlu kiliseleri despotunun Sensinod • dan ayrılması nı temin etmek suretile, iskemle kavgasının önünü al • tnıştır. Istanbul Rumlarınm kanaatlerine göre Yakovos Patriğe muhalif ol duğundan bu patırdı Sensinodda ekseriyeti teşkil eden Patrik taraftarlarımn kendisinden kurtulmak için verdikleri karar neticesi vuku bulmuştur. ba^lamak, 40 yaşlna baslnca bitmek üzere 20 yil sürmekte idi. Şimdi as kerlık mıiddeti 37 sene olmuştur. Son bir Alman istatistik kitablna göre, ttalya, umumi seferberlik ilân edince 3,800,000 kişi topllyabilir. Ve bu kuvvetin 15,000 makinelitüfeği, 3000 topu. 300 tankl, 1800 tayyaresi vardir. Yukarldaki Italyan tebliğinde bahse dilen 78 milyon efrad ise bütün Ital yanln verebileceği efrad yekunudur ki bir hamlede 37 slnlfl birden silâh al tina çağlrmak ve hepsini birden ayni zamanda silâh altlnda bulundurmak mümkün değildir. Binaenaleyh bu yekunlar, seneleT sürecek bir harbde ltalyanln silâh altina davet edeceği efrad demektir. Adana müzen avlusunda eski eserlerden bazılan müzemize bir de mkılâb müzesi eklenecektir. Buna aid hazırhk lara da başlanmıştır. Gerek etnografya ve gerekse inkılâb müzelerinin kurulmasile daha çok zenginleşecek olan müze • miz bugün dahi bu muhitte faydalı bir varlık halindedir. Müzenin 5,700 cildlik muhtelif ve bir kısmı el yazması kütübhanesi vardir. Yal nız, uygun bir okuma odasmın bulunmayışı, bu eserlerden tamamile istifadeye şimdilik engel olmaktadır. Maamafih müze idaresi, bu kitablardan bazılannı mütalea merak Iısı tnekteb talebelerine makbuz mukabilrnde verip almak suretile mümkün olabilen kolaylığı göstermeğe çalışıyor. Adana müzeskıin yeri de; ne ihtiyaca, ne de mevcud ve gelecek eserleri almağa yetmemektedir. Dar ve küçük bir kilise olan şimdiki müze binasmda yeni tadilât ve ilâveIer yapıltnası çok gereklidir. Gündengüne ehemmiyeti artan ve bilhassa etnografya ve inkılâb müzelerinin de kurulmasile hususî bir değer kazanacak olan müzemize bu bakımdan biraz tahsisat ayır mak ve himmet göstermek yerinde bir iş olacaktır. 1940 olimpiyad an rağmen bu olirapiyadlann ttalyada cereyanı Oıtimali çok kuvvetlidir. Ko • mite, cuma günii karar verecektir. İtalya Habeşistana 25,000 asker sevkedecek Cezayirde grev Parîs 27 (A.A.) Tan gazetesîne göre, Cezayir limanındaki 1000 kadar grevci deniz amelesi, bir sarnıç gemisini çözmüşler ve benzin fıçılannı denize atmıslardır. Bazı yerliler, ba karısıklıklardan istifade ederek, li • mandaki esyayı yağma etmişlerdir. Umumi vali, askerî kıtaat celbederek «ükunett lade ettirmistir. Romadan Paris gazetelerine bildirfldiğine göre, mütehassıs kıtaata hâ mil bulunan Vulkanya vapuru, ayın yirmî iiçüncii günii Mesinaya gelerek, Peloritana fırkasına mensub askeri bindirmeğe başlamıştır. Şarkî Afrikada Italyan kıtaatmm utnum kumandanh • ğını üzerine alan General Graziani de bu vapurdadu*. General Graziani ttalya miistemleke âleminde büyük bir söhret sahibidir. Mesinadan irkâb edilmekte olan Girid zelzeiesi Atina 27 (A.A.) Kandiya ve Resmoda vukua gelen zelzele do layısile hükumet bir milyon drah mile çadırlar ve yiyecek gönder • mistir.