ISŞubat 1? 5 Hüdayinabit Yetişme Devirleri Çoktan Geçti Rejisörliik bugün başlıbaşma bir îlim halîne gelmiştir; herkesin kıvıramıyacağı bir ilim. Paris, subat (Hususî muhabiriml2den) ınema Kejısorluğunde *amhariyet • San'at Tahtmda Haklı Bir Gururla Otııran Kraliçe: Marlene Ditrih Yıldız olmak için güzellik ve istidad kadar talih de lâzımdır. Marlene buna misal teşkil eder. Paris, şubat (Hususî nrahabirimîz • çikardığı rezalete ragmen bugün hâlâ den) Sinema ile yakin, uzak alâ • aralarmda ayni merbutiyet mevcuddur. kasi balımanlar bir artutin yiikselme • Von Şternberg, kadindaki artistlik •inin c e kadar müşkül olduğunu pek kudretine hayran olduğu için onu yeni alâ bilirier. Pek genc, çok güzel ve son eserinin kahramanı yapmak istedi. Bu, derece istidad sabibi olsa bfle bütün herkesin muvaffak olabüecegi bir if bu meziyetleri onon mırvaffakiyetini değDdi. Hiç tanmmamis bir san'atkâr • bîrden temin edemez. Yıldizlık rnerte . la herkesin takdirini kazanacak bir fibesine çikmak aşağı yukari bir talih lim vücude getirmek.. Von Şternberg meselesidir. buna muvaffak oldu. «Mavi Melek» i Fakat servetin bazan bu hususta çok bütün dünya beğendL Zamanla bu fflbüyük yardimi dokunabilir ve bir ar nun kuvvetini kaybedip hatirlardan twt hiç beklemediği bir zamanda par • çikması tehlikesi mevzou bahsolabflir • lak bir yildtz olup çikar. di. Bilâkis gün geçtikçe o eserdeki kudMarlene Dietrichin hali yokarıda saret zihmlerde yeniden canlaniyor.. yip döktüğümüz vaziyete azçok temas Marlene Dietrich için o günden îti eder. baren şöhret ve muvaffakiyet merdi • Bir akşam rejisör Von Şternberg hiçvenini basamak basamak çikarak ya bir işi olmamasinı fırsat bilerek birkaç vas yavas yükseldi denemez. Çünkü dostfle birlikte Berltnin küçük tiyatro • bir bamlede yildizlarin göküne ıiçra • larindan birinde oynanan bir piyesi mistt. seyre gitmisb*. Piyes o kadar ahimsa • Ondan sonra bize «Yanık kalbler» i him birşey değildi. Fakat aktörler o «Şanghay Ekspresi» ni «Sansin Ve yunu kurtarmak için var kuvvetlerile nâs» ü verdi. Bunlar hep «Mavi me • çalisiyorlar, roüerini mükemmel oynurorlardı. Hele içerlerinde açık renk saçlı lek» m rejisörü Von Şternbergflevü. cude getirdiği filimlerdi. Rupen Ma • |enc bir kadm ton derece muvaffak omuljean ile çalıstı. «Kizil Mabude» vi luyordu. Tabiî bu artist rejisörün dikvücude getirdi. Sonra tekrar Ştern • kat gözünü çekmekten geri kalmadı ve berge döndü. «Kizil Çariçe» yi yaptı. Von Şternberg yeni bir istidad keşfetBu fOimde Katerinanin küçüklügü ro Üğine derhal hükmetti. lünü bizzat kendi kizı Matya oynuyor. Temcüin sonunda rejisör kendisini, Bazan cnu Greta Garbo ile kiyas e« zamao henüz hiç kimsenin tanima • derek düsürmek istiyorlar. Halbuki dığı Marlene Dietriche takdim ettirdL Marlene Dietrich sinemacihk mabe Maamafıh genc kadin o vakit te genc dinde hâlâ sevgfli bir mabude, san'at •e sempatik koc&si Sieber 3e evlidi. tahtmm üstünde gurur ve iftiharla o Küçük bir de kizı vardı. Karı koca çok turan bir Krmlîcedir. aevisiyorlardı. Von Şternbergin kan • *in»n kocasim Marleneden kiskanarak NEMlYE izde olsun, Avrupada ve Amerikada olsun birçok gençler henüz artistliği bile muvaffakiyetle yapmadan rejisör olma • ğa heves ediyorlar. Halbuki rejisörlük hiç te kolay bir is de ğildir. Rejisörün evvelâ miithiş umumi malumata sahib olması, ikinci derecede sinema tekniğine derinden vâkıf bulunması icab eder. Sinemanın ilk inkişaf etmekte olduğu sıralarda birdenbire reji «ör oluveren bazı sahsiyetler meydana çıkıyordu. Bugün böyle bir denbire sivrilmeğe imkân yoktur. Çünkü halihazırdaki rejisörlerin tecrübe mektebinde adamakıllı pişmeleri, yoğurulmaları ic&b edi , yor. Şimdiki rejisörlerin bir kısmı büyük tiyatro artistleri, bir kısmı meşhur tiyatro muharrirleri, bir kısmı da ejisör muavinleri arasm • dan yükseliyor. Eskiden stüdyolarda muntazam teşkilât olmadığı için bazı reji sörler ellerinde megafon bağırıp çağırarak, hiddet ve şiddet saça •' rak maharet göstermek istiyorlardı. Şimdi bu sahte ve yapmacık tavırlan kimse yubnuyor. Rejisörlük bugün başlıbaşma bir ilim haline girmiştir. Usulleri, esaslan vardır. Vuzuh, intizam ve sükunet işidir. Meselâ «Bengalenin mizraklı süvarisi» filminde rejisör bu mace • ranın cereyan ettiği muhite aid en küçük teferriiatı ihmal etmemiş, eserini tam ve mükemmel vesikalarla süslemiftir. Fiunin başlıca kısımlan Hindistanm şimali garbisinde çekilmiştir. Aktörlerin ekserisi de Bengalenin mizraklı süvari alayında hizmet eden tngiliz zabitleridir. Sonra rejisör bu işte mütehassıs sahsiyetleri de yanına müşavir o* larak almıştır. Bunlardan biri yedinci Bengale mizraklı süvari ala • yımn eski kumandanı E. Wynn, diğeri de istihkâm yüzbasm Jhon Rocheforddur. Elbiselere, üniformalara gelince bunlar asıllan nü raune ittihaz edilerek filim stüdyosunun hususî terzibanesinde vü ^ cude getirihniştir. Yukarıda bahsettiğimiz veçhile vak'amn tamamile aslına muta bakati, tekniğin kuvveti ve eserde yaratılan hava itibarile filim nekadar yüksek ise, senaryonun herkesin alâkasmı celbetmesi, mazi ile hali yekdiŞerine bağlaması noktasmdan da o derece guzeldir. O kadar guzeldir ki bazı sahneler, maruf tngiliz muharrfri Rudyard Kiplin«i gin Hind askerî kıt'alanndan bahseden unutulmaz sahifelerini ha tıra getiriyor. Kordelâ yapılırken kullanılan sınaî, mimarî, artistik unsurlarm da ayni derecede mükemmel oimasına dikkat edilmistir. lste görünü » yor ki zamammızda reiisörlük hic te kolay birsey değildir. Şimdiye kadar herkese açık gibi görünen bu saha, bundan sonra ancak yu • " kanda saydığimız meziyetlere sahib olan ve fırsat bularak bu meziyetferini göstermesini bilen insanlardan maadasma kapalı kalacaktır. Sinemanın yüksek meıtf aati bunu icab ettirmektedir. : Bir Miki kaça mal olur? M9d Mauz füimlerinin yapüroasinm pek kolay olmadığmı birkaç kereier yazdık. Okuyucularimiz, bunlarm ne büyük bir emekle vücude getirfldigi hakkmda azçok bir fikre sahibdirler. Fakat şimdi bu kordelâlar renkli ola rak çevrilmeğe baslandığı için masrafl daha fazla artmıştir. Sizi on dakikalık bir zaman için eğlendiren bir Miki filmi bugün bizim paramizla asağı yu • kan 6065 bin liraya malolmaktadlr. Bu paranin 4800 lirasi senaryoyu ya . cana, 16 bin lirasi vücude geürene, 4 bin lirasi müzigini yapana, 2 bin lirasi bn işte çalisanlara, S bin lirasi idare edene, 20 bin lirasi boyanmasina, 6 bin lirau reklâm ve saireye sarfohnrmak • 150160 bin liraya malolan ise gene iki senede 250300 bin lira kadar hasi • lat getirmektedir. Bunun yartsinı Mikinin yaraticuı olan Walt Disney almaktadir. Dogrusu hiç fena bir is değil! Fakat sade onun yaraUcUi degü, maiyetinde çalisanlar da epeyce para kazniyorlar. Ressamiar ve mütehassıs • lardan haftada 250 liradan aşağı alan yoktur. ttiraf ebnelidir ki masrafı bu kadar yüksek olan Miki fHimleri bugün ilk zamanlarmdaki gibi birer çocuk eğlencesi olmaktan çikmis, bütün seyircileri eğlendirebüecek bir hale gelmiştir. Genc, orta yaslı, ihtiyar, kadm ve erkek hangimiz güzel bir Miki kordelâsinı zevkle seyretmiyor. Herkes memnun ol • duğuna ve yapanlar da kazandıklarina göre sen MBdyt vücude getirmek için dökülen milyonlar bosuna gitmiyor demektir. ^ ~ ~ ~ • « Ü * . . ~ ~ ~ . ~ . ,.<•.••,•, • • • . . * Jack Oakienin nasihatleri Amerikanin güzel değü, fakat en «en ve en sevimli erkek artisti Jack Oakie hayatta mes'ud yasiyabflmek için perestişkârlarina bazı nasihatler veriyor: 1 Hayatta daîma sen ohmuz. tçinizden ne geliyorsa ona yapmiz. Can nkır.tisina kapilmayinz! 2 Hayaü pek ciddî telâkki etmeyiniz. Kendmizin dünyada pek ehem • miyetli bir fabsiyet oldugunuzn zan . neylemeyiniz! 3 Hiçbir Irimsenin, hatta dostlarininn hareketlerini ciddî sanmaytoiz. tlk fınatta size manevî bir çelme takmağa hazırdtrlar. 4 Yapttğiniz yanlif tşteri batif • liyarak mSteessir olmayinttl todır. Fakat bunlann araamda müstesna olarak 150160 bin liraya da malol • makUdir. Fakat kazanc da o nisbette fazladir. 6065 bin liraya çikan bir Miki fumi iki senede 150160 bin lira, Yukanda: Marlene Dietrich sokak ktyafetüe, ajağısında: Marlene Dietrich tkızü Çariçe* Jüminde, sağda: cBcngalenin mtzrakh süvarisi* filminde HlntU bir artutin güzel bir pozt». SoldaıGary Cooper * Bengalenin mizraklı süvarisi* füm&nde Aşk ujjrunda katil VaktOe Emil Yaningsin sessiz olarak çevirdiği «Aşk uğrunda kail» fümi aL manca ve fransizca olarak yeniden yapilmaktadir. Fransizcasinin baş artist • leri sonlar olacaktir. Annebella, Fer • nand Gravey, Jean Gabin. r ^ Mozartın hayatı Evvelce çevrileceğini haber verdigimiz Mozartın hayatmı tasvir eden fi • lim Viyanada yapllacaktir. Filim yapılırken Viyana Füarmonik orkestrasüe Çocuk koro beyetinden istifade edüe cektir. CürUm ve ceza Meşhur Rus edibi Dostyevealdnin cCüriim ve ceza» ismindeki romani sesli filme alinacaktır. Bas rolleri Pierre Blanchard De Henry Bdur oyniyacaklardir. Altın arayıcı kızlar 1935 senesinin «Alün arayıcı kiz • Iar» filmi bastan asağı renkli olacaktir. Bas rolleri Dik Pavl ve Rubikeller fle Ginger Roger oyniyacaklar, baletlere Amerikan sinema âleminin en güzel kız*lan iştirak edeceklerdir.