1 Şubat 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

1 Şubat 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şubat 1 35 TELGRAF MABERLERİ ülusal operaya doğru İki bın suçlu Sovyet Birliği kongresi Mo'otoftan sonra söz aîanlar Sovyet sınırlarının korunması bahsinde şiddetli sözler söylediler I Jayvan fiatlerî yüks?Idi Tadülat, ahm, sat^m ğinden vergide tadilât şekillerinde yapılacak yapılacak îdirneden aldığımız en sonhaber am bir senedenberidir tahkikatı sürmekte olan Staviski meselesi, çok şükür muhakeme safhasına giriyormuş. Son Paris telgrafları bu hu • Moskova 31 (A.A.) Sovyet halâtın büyük mikyasta azaldığını susta bize ?u malumatı getirdiI ngresi, Molotof tarafmdan okunan söylemiş ve demistir ki: ler: Sual hâkimi bu meseleye dair Mikumet beyannamesi üzerine müza • c Kendi sanayi merkezlerimi • kerslerme devam etmektedir. Şimdiye zin inkisafı, ithalâtı gittikçe azalt • 20,000 vesika toplamış. Tahkikst kadar sirasile Kafkas Federasyonu a mamıza tnüsaade etti. Eskiden bi • evrakı 51 dosya tutuyormuç. Mühaü komiserleri konseyi reisi Musabe zim içia ithalât emteası veya madtehassısların rapor ve zabıtname gof, Sovyet Birliği harici komiseri Ro desi olan birçok seyler şimdi ihraleri 7000 sahifeye baliğ oluyor cat emtea veya maddesi olnnuştur.» muş. tddianame 600 sahife imiş. 7engolç, Sendikaiar Merkez konseyi Kodatski Yoldaş da haricî siyasete kâtîbi Şverinki, Tacikistan cumhuriyeti Ve nihayet bu meseleden dolayi temas ederek alkişlar arasmda demisahali komiserleri konseyi reisi Rahimsorguya çekilecek olanlar, tam tir ki: lıaçef, özbekistan cumhuriyeti ahali 2000 kişi imisü. « Sovyet Rusyaya doğnı arazi komiserler konseyi reisi Feyzullah HoYakışıklı Aleksandr adile şöhret kazanmak temayüllerini gösteren Hit • cayef, Beyaz Rusya ahali komiserleri bulan Staviskinin kudret ve nüfufeonseyi reisi Golodet ve Müli Müda lerin kitabı Sovyet iscilerince malum dur. Binaenaleyh bu içcflerin Alman • zunun derecesine hayran olma faa komiser muavini Tuhacovski üe yanin Sovyet Rusyaya karsi hattı ba • mak elden gelmiyor. Eğer bu adaha birçok'arı söz söy!emişlerdir. reketi meselesinde daha ziyade vuzuh dam, müstesna dehasım kötülükMusabegof, şarkta yavaş, yavas sağistemek haklaridir.» te değil de iyi yollarda kullanmış lam bir ileri karakol vaziyetine geç • Kodatski Uzakşark hududlarinm takolsaymış, neîer yaratmıyacak, ne mif olan Kafkasya federasyonunun mviyesi lüzumunu da ehemmiyetle kay • kisafinl kaydettikten sonra, petrol is« harikalara muvaffak olmıyacak dettnistir. mış?. tihsa'âtimn artmasina son iki sene zarUkrayna Ha!k komiserleri reisi L • J finda Kafkasyada Sovyet ittthadinm İplikleri çelikten örülü, çok geubçenko da demistir ki: ikinci bir pamuk merkezi vücude getiniç bir ağ, yahud ki tutkalı fevka« Ukravnanin merkezi Kiyefe rflmesine işaret' etmiîtir. lâde kuvvetli, deniz büyüklüğünnakledüebilmişse bu ancak Sovyet RusMolotofım rapcrunda temas et • yanin ve onun ileri postasi olan Uk • deki bir sinek kâğıdı gibi, bu adatn, t'ği politika meseleleı/ini ele a'.an rayna Sovyet cumhuriyetinin kuvvetli ta müaterkeyi takib eden günlerGoloded, Yoldaş kongrenin alkış bulunmaîarından dolayi kabil olabü • denberi, Fransanın her sınıf ahalisi ları arasmda demiştir ki: miftir. Alman faşistîerinin istflâ plân • içerisinden, her boyda, her sıfatta, larinda Ukranyaya hususî bir yer ay • < BUtün emperyalistlere Sov • her iktidarda enayi avlıyacagına, yet topraklamna ayak basamıyacak rılmıstir. Fakat bugün Ukrayna cana • Alinin külâhını Veliye, Velininkiyüesmiftir. bov>et hududuna tecavüz larını bildirelim. ni de Aliye giydirip akla, h?yaie tesebbüsünde bulunacak müstevlherin Sovyet Rusyan'n kapitalist mernaiğmıyan dolablar, dubaralar çevıvay halme!» leketlerle olan ticaret münasebet receğine, acaba şu buhrana bir hal Hükumetin iç ve dıs riyaseti lerinin înkişafını ve Sovyet Rusya* çaresi bulamaz mıydı? nm bn »ahadaki muvaffakiyetlerini tasvib edildi Onun, mütemadiyen ialiyen datahlil eden Roiengoltz, Sovyet RusMoskova 31 (A.A.) Sovyet lavere makinesinin dişlisine ka • yanm 1928 • 1932 seneleri devre • kongresi Molotof raporu müzakerepılarak, kendilerini kurtaramıyan «inde 4 milyar altın rubleHk ipti • ler mi bitirerek hükumetin içeri ve daî maddeler ve âletler rthal etti bu 2000 kişinin hepsi de suçdışarı siyasetini tasvib eden karan ğini, fakat 1932 den itibaren bu itittifakla ve alkışlarla kabul etmiştir. lu mudur? Aralannda, bir dost ..»«ı«»Miııni!mnilinill1llllllllll!ninillllliHIUinilimnnııııwımmıım.ı« hatırına kapılarak tavsiye veren, yakışıkh dolandıncının gösterişine aldanarak küçük, bir yardımda bulunan, ka • zaya kurban olup ta, birtek defa onunla ayni sofrada yemek yiyen, umumî bir yerde raslayıp ta, sigarasını onun sigarasından ateşliyen kimseler de bu rakama dahilss, eh, Ankara 31 (Telefonla) Son zamanlarda gazetelerde buğday ka bir dereceye kadar bu kepazeliğin Ankara 31 (Telefonla) Malîye nununda tadilât yapılacaği haberleri sahast daralır. Yok eğer, bunların m'istesarlığı bütçe tetkikatüe mesgul ol dolasmaktadır. Bu mesele etrafın • hepsi de kanunen, herifin suç ortamaktador* Yekâletler bütçelerini ha da yaptığım tahkikat neticesi şu ğt sayılabilecek takımdansa, bu dazırlayıp maliyeye vennislerdir. Bunlar dur: vanın arzedeceği manzaradan, yaluzerinde tetkikat yapılmaktadır. Asıl Tadilâtm bugdayın alım ve satımı nız o davanın görülecek olduğu hakkındaki kanucıunda yapılması tefkikat varidat uzerinde yapılıyor. Bu muhit değil, asırlar utanacaktır. mevzuubahstir. Buğday alrm satjseneki tÂhsüat çok iyidir. Tahsiiâtm Bir isyan, bir ihtilâl teşebbüsü mt, nakil ve idaresi isleri bir ko • fazla olması bile bekleniyor. Hayvan belki bu kadar muazzam bir suçmite tarafmdan idare edilmektedir. fiatleri yükseldiğinden sayım vergisinlu yekunu toplıyabilir. Lâkin StaMevcud usullere göre vâki tatbi de tadilât yapılması muhtemeldir. 1 viski rezaleti diye tarihe geçecek katta bazı güçlükler ve mahzurlar olan bu hâdiseye, eski başvekil göcülmüştür. Bunların, tecrübelere göre tadili mevzuu bahsolop, Meclit lerden, meb'uslardan, generallarAnkara 31 (Telefonla) Traktoplandıgi zaman bunun için bir kadan, valilerden tutun da, en müteya Umum Müfettişi îbrhitn Tali, Enun lâyihası teklifi muhtemeldir. vazı insanlara kadar tam 2000 kidirnede toplanan valiler içtimaı ve «inin bulaşmış olması, içinde ya • feyezan hakkmda Başbakana iza • hat vermek üzere tstanbula gele • sadığımız asrın ahlâkî temayüllecektir. ri hakkmda, bizden sonra gelecek nesillere ne hazin, ne iğrenc, bir fikir verecektir! Ankara 31 (Telefonla) İstanFransız dostlanmızın hesabına, bul Liman kadrosunun hazirana kaParis 31 (A.A.) Ayan dıs içleri benim temennim şudur ki, yukadar devam edeeeği anlaşılmakta • ve mustemlekeler komisyonlan, toplu rıda da tahmin ettiğim ve dilediğirn dır. tktisad Bakanlıği, Liman işlebir halde, M. Levalle M. Rollinin gibi, hâdisenin efkân umumiyede rinin Maliyeden ahnarak tktısad Roma anlasmalacile bunların tneti Bakanlığına devredilmesini istiye • uyandırdığı asabiyet ve titiziık, seleri ve neticeleri hakkmda ver • cektir. bu 2000 yekununun içine, hiçbir dikleri izahatı dinlemi'JeYdir. Ko • fena niyet beslemeksizin, talihin misyonlafa baskanlık eden M. tesadüfüne kurban gitmi? olanlar Baranger, dokuz vesika olan bu da bulunsun! anlaşmalann iki gruba ayrılacağını Ankara 31 (Telefonla) NUanda Ercümend Ekrem TALU işarejt etmistir: kumlacak ve altı ay devam edecek 1 Avmpa vaziyetine daîr pro Briiksel sergisme iştirak için inhisarlar tokollar. biitün hazirlıklarini tamamlamişlardır. 2 1915 Londra anlasmalarına bağlı olup Italyan • Fransız müs temlekelerinin hukukî islerini halle(B(if tarafı btrinci sahifedei den muahede. letmesinin, tngiliz radyo postalarma M. Berangerin talebi üzerine M. Ankara 31 (Telefonla) Kisve Verilmesini tavsiye etmektedir. Laval, bu iki grup hakkında izahat kanonunun tatbik seklini gösteren ni Bundan başka, posta idaresi, fenvermiştir. samname Şurayi Devletten çıkmiş ve nî araştıcmalar ve Ingiliz radyo neşM. Laval, yeni anlasmalarm, e»ki Başbakanliğa gönderilmiştir. riyatı mümessillerinden mürekkeb Avusturya • ^lacaristan tmparatorbir istişarî komisyonun da teşkil eluğu ve Tuna müvazenesinde alâ • dihnesiai tavsiye etmektedir. Bu kokadar bütün devletlerin mütekabil misyon, tasavvur edilen yeni idare îstiklâl ve tamamiyetlerine hürmet Ankara 31 (Telefonla) Taiçin umumî bir muahedeye kapı aç nin faaliyet ve inkisaftna nezaret şınması memnu olmıyan »ilâhlann edecektir. tığım söylemistir. tasnman nizamnamesi Vekiletlerce Rapor, halkrn en asaği yüzde Bu münasebetle M. Laval, Fran&a • tetkik edilmektedir. ellisinin en kua dalgah 10 Utasyon nin yakmda Londrada almagı düşünNizamnameye göre bu silâhları ile televizyon kullanabileceğini ilftdüğu vaziyeti de anlatmistir. taftmaya en büyük mülkiye memuru ve etmektedir. Diş Bakan ikinci gnıb hakkında, humtuaade verecektif. Reşid olmıyan, Evvelâ Londra için, esasen evveldudlarm coğrafî çizilislerile Tunus emniyet nezaretinde bulunanlar, ce tecrübeleri muvaffakiyetle ya • taki ttalyanlarm hukuki vaziyetlerine mahkumiyeti sabıkası olanlar bu si aid nihai nizamname uzerinde çok sapilmıs olan iki aisteme, ayni verici lâhlart da taşıyamıyacaktır. rih izahat •ermiştir. posi&da müçavebe ile çaltRtınlmak •uretile baslanabilecektir. Bunun bu Mustemlekeler komisyonu başkani sene ernasında tahakkuk ettirilmesi M. Stegin bir suali üze. ine M. Bollin M. Lavalin elde ettiği ümid olunuyor. neticelerin mustemlekeler ne P. T. T. Nazırj, bugün öğleden Ankara 31 (Telefonla) lnhi zaretince alman vaziyete uygun oldu • sonra Avam Kamarasmda bu tne saclar memurları hakkında hazır • ğunu söylemif ve Afrika teşriki mesa* sele hakkında izahat verecektir. lanan memurkı koruma sandığı kaisinde Fransa ile ttalyayi yaklastiran CUMHURtYET Televİsion (Te ntın lâythası mütaleaları alınmak bu müzakerelerden dolayi memnuni levisyon) lugat manası uzaktan üzere muhtelif vekâletlere gönde • yetini büdinniftir. görmek demektv". Fennî ıstılah olarilmiş ve eevablan gelmistir. Mali» rak ta «canlı veya cansız bir resmin yenin eevabi gelmce Meclise gön • ayni zamanda görülebilecek surette derilecektir. Buenos Aires 31 (A.A.) Uru • bir yerden baska bir yere nakli» guaydaki isyan münasebetîle Arjantin me.nsîinı ifade ede>\ hukumeti, Uruguay »ahillerini nezaret Televisyon ile 1923 te Belain Edime 31 (Hususî) Sular sCr* •Ihnda bulundnrmak isere, harb ge • tnesgul oidugn gib! Baird, mühen • •tle çekilmektedir. Artık hiçbir tekroileri göndermiftir. dis Barthelemy ve sair fen adam • like lutlnumiftır* T Operadan önce operetlerTe işe baslamak doğru mu? •WMHW l î L r 1 MIHINA iSiiâha yatırı.an para on günlerde, mevzulanmt fazlaca siyasetten ve savaştan seçiyorsam kabahat benim değil hâdiselerindir. Bakınız Japonya, Çinde boyuna ilerliyor, Molotof Yoldaş harb ihtimallerinin eskisinden daha çok arttığım söylüyor. Büyük Harb bize gösterdi ki bir kere top patladı mı, ateş hemen bütün dünyayı saracaktır. Çünkü, ihtiyar küre yerlere dökülmüş bir barut kusakla sanlmış gibidir. Bu barut kuşak bir ucundan tutuştu mu ta öbür ucuna kadar parlayıp yanacaktır. Her taraf barut hçılarile dolu olunca baruYan bahsetmekten ta" biî birşey olabilir mi? Onun içindir ki bugünkü mevzuum da gene baruta dair olacaktır. Geçen gün a'kadaşlardan biri Yunan donanmasınm kuvvetler dirilmesinden bahsederken şöyle bir mutalea ileri sürüyordu: «Yunanlılar da bizim gibi. memleketlerinde iktısad, imar işlerinde çok paraya muhtacdırlar Elimize geçen paralan yol yapmak. liman yapmak, ticaret gemi'i yapmak gibi karşılık getirir iflere yatırmayıp ta lüzumrjz yere silâha yatırmak her bakımdan yanlış bir i? ve yanlıs bir hesabdn*.» Benim fikrimce, memleket müdafaası için, «silâha yatınlan parayı her bakımdan yanlıs bir is ve yanlıs bir hesab» aanmak, yanlif i«lerin ve yanlıs hesablarm en yanlıçıdır. Bütün dünya sıtmalı bir gayretle silâhlanmaya çahşıyor. Muahedelerle bağlı olan Almanya, Macaristan, Bulgaristan gizli ve açık silâhlamyorlar. Fazla kuvvet ve silât sahibi olmalanm andlaş maların yasak ettiği milletler böyle olursa, bu gibi bağlan olmıyan milletlerin nasıl silâhlanacaklan nı vann, kıya» edin. Sovyet Rusya 1934yıhnda bir mil* yar 600 milyon ruble olan millî mü> dafaa bütçesini filiyatta artıra artıra 5 milyara çıkarmış ve 1935 yılı için de altı milyar rublelik tah sisat kabul etmistir. Bu altı mil* yann da hayli geride kalacağını tahmin edebiliriz. İtalyada, Musolini yedisinden yetmisine kadar bütüh milleti asker yapmağa çalışıyor. Fransa, kendi kocaman ordusu yetişmiyormus gibi, müstemlekelerinde de hanl harıl askerî teşki lât yapıyor. İngiltere, 1914 teki gibi istenilen yere sevkedilecek makineleşmi?, mükemmel bir ordu hazırlıyor. Yann kıyamet koptuğu zaman silâhsızlann, zayıflann hali du mandır. Avrupa, kuvvete tapar, luvvetliye herkes hürmet eder. Za yıfm hakkı ise kötektir, esarettir. Cumhuriyetin 11 inci yıldonümü münasebetile «herçeyden evvel millî müdafaa» serlevhasiıe yazdığım bir yazıda çöyle demiçtim: ttrfan, terakki, refah, tevk, bntün bunlar milli müdafaast tam olan milletlerin hakkt ve nasibidir. Akti takdirde kanlı bir kanrga heprini nler, tüpürür.> Müdafaa edecek silâhımız yok sa elimizde ne liman, ne ticaret şemisi, ne yol, hatta ne de memle ket kalır. Silâha yatınlan para, is* tiklâl ve hayat sigortasıdır. Gpera san'atkârları nası! yetiştirilir? Yazan: Emîne Saliha Otgünç • Yaratılması düsünülen ulusal operadan bahis geçince hürmet et tiğim dostlanmıa bir çoklarından söyle bir teklif duyuyorum: Operadan evvel operetlerle baslıyarak operanın yüksek vasıflanna san'atkârı ahstırmak daha doğrudur. Maalesef bu düsünce taczı mii • him bir hataya istinad etmektedir. Klâsik olmuş Yarasa (Fledermaus), Çingeoe Baronu (Zigeunerbaroa), Bokaçyo (Boccacio) ve daha bir ikisi istisna ediHrse diğcc bütün o • peretlerde konuşmah sarkılar, dans j ve diyaloğlar esas teşkil eder. Hal ' buki opera mizanseninin kaideleri tamamile baskadif. Opera san'at kârında istenilen ses ve bilgi na • diren operet yıldızmda bulunur. Son senelerde operadan ayrılarak operete glren bir iki tanınmış san'at' kârm vaziyeti bize yanlıs fikir vermemelidir. Bunlar öyle istisnalar • dır ki sanıslan içkn hususî opecet • ler yazılmıs ve bu operetlerde benliklerine yaraşan, karakterlerini eo güzel meydana çıkaran roller ya • ratılmıştır. Bir iki tanınmış yıldı • zin operayı bırakarak operete geç* melerine sebeb meşhur islmlerinin yeni girdikleri biransta yüksek gajlar teminidir. Fakat bütücı bu hal bir iki fevkalâde sahsiyete münha•r kalmakta hiçbir vakit umumî kanun sekline 'girmemektedir. Opera yıldızını acalarına alan o* peretler evvelâ muazzam bir de • kor ve rejile işe başlarlar. Dekor ve reji için avuçlarla saçılan p*ara ope • retin elde edeceği muvaffakiyetle tamamile odenecektir. Yıldız ilk 25 temsil için pek büyük Ucretle an • gaje edilir. Yıldı zm o operette oynamaği kabul etmesi operetin mu • vaffakiyetini temln etmistir. Her ne kadar yıldızın ismi ilânlara bü • yük harflerle yazılmakta devam ederse de 25 rnci temsilden scora oradan çok t an ayrılmıs, ya btira • hatte veya yeni bir rol oğrenmekte meşguldür. Operet aylarca sahnede kalır. Muvaffakiyet bir defa temin edildiğinden tiyatro müdürüaün korkusu kalmamıstır. İkinci, üçüncü derece garnitürlerle temsile devam eder ve az ücretli sanatkârlar kullanarak yaptığı masraflan çı • karmağa ve çok para kazanmağa bakar. Tabiî buna da muavffak o • lur. v Senelerce her gün arka arkaya Tosca, Tristan ve İsolde, Aida, Carmen ilâh... ı temsil kabil degildir. Ne san'atkârlar bu yorgunlu • ga dayanabilir ve ne de hakikati söylemek lâzım geKrse bu kadar dinleyici halk bulunur. Unutma • malıdır ki: Operalann müsterisi, terbiyesi yüksek, tahsilli bir nevi •eçme sınıf mensublarmdan mütesekkildir. Büyük tiyatrolarda or ganize edilmis abonman sistemi olmaıına ragmen bugün Avrupanın büyük sehirlerindeki bütün operalar zararla çalışmaktadır. Fakat böyle olmakla beraber memleket • ler operayı bir küjtür meselesi addederek operalannın namı ve •an'at derecelerini düsürmemek, bilâkis yükseltmek için hiçbir fedakârhktan kaçınmamaktadırlar. Mücerred bir opera san'atkân • nın angajtnan alabilmesi içia 25 rollü bir sepertuare malik bulun • ması sarttır. Rolleria hepsi müzik ritm noktasından işlenmis ve tamamile öğrenilmis olacak bunlara çalıstırmak için hususî tekrarlayıcılar vardır. Bicaz teknik sahibi olduk tan sonra arilerkı öğrenilmesi esas mesaiyi teşkil eder. Zira mesleğe yeni giren sam'atkânn iftikbaldeki muvaffakiyeti ilk söyliyeceği ariye baglıdır. Ari san'atkânn teganniye olan istidadını, ses sermayesicıi, bilgisini, ve anlayışını tamamile meydana verir. tşte ancak bu ilk imtihanda muvaffak olduktan sonra angajman alarak mesleğe girmek istiyen birçok talibler arasında nazarı dikkati celbeder. Sırast gelmisken biraz tegnnni kültüründen bahsetmek isterim: Avrupada hemen her şehirde bir konservatuvar olduğu gibi saati 1025 Türk licası gibi yüksek fiatlecle ders veren bioçok ta müzik ve te gacıni pedagogları vardır. Bilhassa teganni dersinde talebenin benli • gile alâkadar olarak sesinin karakterini hususî surette inkisaf ettir menin büyük ehemmiyeti olduğundaa müzik pedagoglarına raçbet çoktur. Derse başlıyan genc talebe alelumum sesinin sakladığı cevherlerden haberi yoktur ve yahud aksine. Bazısı her çıkardığı sadayı Caruso gibi kuvvetli çıkardığıaı zannettiği halde diğerlerine de cesaret vererek kudretlerini anlatmak linmdır. Bazısında teneffüs hafif, bazısının da dikaiyonu hafif o'.ur. Fakat her halde tedristeki ilk nokta talebeain zeki ve anlayışını inkişaf ettirmektV. Zira ancak böylece kendisindeki san'atkâr ruhu uyanacaktır. Onun için Avrupada teganni tahsili 10,000, 20,000, 30,000 Türk lirası gibi büyük masraflara bağlıdtr. Avrupada konservatuvar şehadetnamesi hicbirsey demek değildir. Diploma angajman temin etmediği gibi bir Vokaliz veya bir arinin yanlıssız tegannisi gibi kuvvetli bir bilgiyi de isbat etmez. Eğer diploma angajmana kifi gelseydi san'atkâr hayatı çok kolay olur. Lâzimgelen makamlara diplomayı göndermekle karyer temin edilmis olurdu. Hâlen yalnız diploma ile angajman hiçbir yerde yoktur. San'atkâr girmek istedigi sahne • de bizzat kendisini dinleterek bilgi ve tekniğini gösterir ve muvaffak olursa angaje edilir. tste bu angajman san'atkâr için bilgisini göste • ren en büyük diplomadır. Vaktile Viyana halk operaıma ben de dahil olduğum halde 60 kifi müraeaat etmis. Bunlardan biri Koleratursubret bir de ben altist olarak angaje edilmis ve diğerieri reddedilmişti. Angajman alan bizim ikimiz de konservatuvardan gelmiyorduk. Opera tnevsimi baslamadan bir kaç hafta evvel angajman alan san'atkâra ilk haftaların repertu • van gönderilir. Ayni zamanda da provalara ittiraki lâzım gelen ta rih bildirilir. Provalar 23 hafta sürer. Evvelâ sololar, sonra düetler, sonra solo «öyHyeceklerm ansanblesi yapılır, ayni zamanda koro şefi koro provalanna, orkestra şefi orkestrasım çahştırmağa başlar. Temsile iştirak eden bütün ele • manların rollerini tamamile biltne» lerine, ve birçok başka sahnelerde de çalışmış olmalarına ragmen, yeni başlıyanlann büyük sahnelerde vazife almalan nadirdir, provalar saatlerce sürer. Nîhayet piyano akonpanyimam ile aranjuman provalan gelir. Bu sefer kumanda rejisörle ensipyandadır. Evvelâ korosuz, 2 gün koro ile sonra da orkestra üe bütün heyet tecrübe eder. Son provalar her gün sabahın dokuz buçuğundan oğleden sonra üçe dorde kadar sürer. Operada müzik provalarile beraber sahnenin teknik provalan da başlar. Kulisler, dekorlar, tenvirat uzun boylu tecrübe olunur. Büyük sahnelerde kullanılan mak ine ter • tibatı akıllara hayret verir. Vağnerin Siegfried operasmda Erda rolünü yapıyordum. Erda tamamile karanlıkta sahnenin dibinden yukarı yükselir, önünde de buhar dumanlan çıkar. Bu kanşık vaziyette benim de tecrübe etmekliğim lâzım geliyordu. Son provada korktuğum başıma geldi. Yukandan a • şağı sıcak bir duş yedim. Salon büyük olduğundan orkestra şefinin geçirdiğim kazadan haberi olma mış, başlama işaretini vermişti. Fakat Erdadan sahcıede eser yoktu. Prova durdu. Bu fevkalâde hâdise birdenbire asabi Kozmuştu. O se zunda Siegfried çok oynandı. Ne zaman düet için sahneye eıksam Wotan korkudan titreyen şahane Erdanın acmacak halile alay e • detrdi. İlk defa oynaaacak yeni bir operanın provasında Hans Gregorun müdürlüğü zamanında Berlinde şahid oldum. Btnrada da bütün ele • manların tecrübeli olmasına rağ men provalar dört beş ay sürdü. Solo teganni edecek sao'atkârlar rollerini aylarca evvel alarak ça hşmağa başlamışlardı, hele prova • lann sonu gelmezdi. Her defa rejisör yeni bir fikir ortaya atasr, müdür itiraz eder, kompozitÖr ise karışır, orkestra şefi birsey söyler, tenor izzeti nefsi kırıldığîoı iddia eder, muganniye de aglamağa başlar... Ve netice büyük bir gürültü... • Sayım vergisi Buğday kanunu İbrah'm Tali peliyor Roma anlasmaları Istanbul limanının kadrosu M. Lavalin Fransız âyanında verdiği izahat Inhisarlarda Briiksel sergisi hazırlıkları Kisve nizamnamesi Başbakanlıkta Televizyon harcıâlem oluyor Kalimnostaki isyan diğer adalara da sirayet etti IBat tarafı birinct sahiteue\ yanlar Ko (Istrnköy) adasına mu • temadiyen asker göndermektedirler Bu adanın merkezi köylerden tecid edildiği gibi köyler de birbirlerinden tecrid edilmişlerdir. Yollarda doiaşan askerî roüfrezeler rasgeldikleri yolcu lan şupheli olmasalar dahi korkutmak maksadile yakalayıp süa bir muaye • neden geçirmektedirler. Bu hareketler köylülerin hep bîrden merkez üzerine yürümemeleri maksadile yapümakta dır. Diğer taraftan bu adada bulunan Yunan teb&astna iki senede bir tecdi edilen Scamet müsaadesinin bir dah yenilenmiyeceği de resmen tebliğ edilmiştr.. Memnu olmıyan silâhlar nasıl taşınacak Inhisar memurları koruma sandığı Uruguaydaki ısyan Bu gücrültüler yeni sahneye ko nan eserlerin prcvasında bir nevi ları da uğraşmışîardır. Son zamanlarda bu sahada büyük muvaffaki an'ane haline gelmistir. Tiyatro yetler elde edilmis, Amecikdan Av cularm hepsi prövada gürültü ol • rupaya televisyonla resimler nak , mazsa ese<in muvaffak olacağına ledilmiştir. Büyük Amerika, tngiliz , inanraazlar. lşte bu gürültü opera ve Fransız gazetelsricin idarehanebaslamadan evvel muvaffakiyeti lerinde birer televisyoa makinesi gösteren en son işarettir. vardır. Güfte müsabakamız Rey verme müddeti 10 *u batta bitecek ve ondan tonra rry kabul olunmıyacaktır. Ka • rilerimizin acele etmelerim tavtiye ederiz. J

Bu sayıdan diğer sayfalar: