!22Ikincikânunl95â; • huriyel• Sefaletî kayid altına girmeye tercih eden insanlar Şadi tekzib ediyor Halide ile arkadaşlarını kim ayartmış? IBat tarafı btrinci sah^fede^ Amerikalı Dr. Koffin diyor ld «Biz Amerikalılar terakki yolunda hızlı gitmekle meşhur bir milletiz ama siz Türkler bizi geçtiniz» Âdetleri, itikatları, yaşayışları Çingeneler de, diğer bazı bu clunlar gibi kendi başlanna bir devlet kuramıyarak dünyanın dört bucağmdaki hükumetlerin topraklan üstünde yaşıyan insanlardır. Onların hükumet kuramamaları bir takıtn siyasal yoksuzlukları olduğu için değil, daha ziyade huyları, âdetleri, ahlâkları buna müsaid olmamasındandır. Çok kez sokaklarda rasladığımız kadın, erkek, çoluk, çocuk Çingene tipleri fakirlikten üstleri başları yırtık pırtık, açhktan benizleri sapsan, avurdlan çökük olmasına rağmen daima güler yüzlü, daima şen, daima kıvançh ve mes'ud görünen insanlardır. Muntazam yaşamağa, bir hüküm, disiplin altına girmeğe tahammül edemezler. Hatta ser bestliklerini, hürriyetlerini korumak için, sefilliğe, eziyete, yoksulluğa katlanırlar. İsterler ki bugün burada, yarın şurada hiçbir kaygulan, Idüşünceleri olmadan ne bulurlarsa onu yesinler, ne elegeçirirle/se onu yesinler, yalnız neşelerinden, gönençlerinden bir damla kaybst işlerde annesine babasına yardım etmek, kısmen çarkı söyleyip göbek atmayı, fala bakmavı öğrenmekle geçer. Bu arada vakit kalırsa arkadaşlarile toz toprak, camurlar içinde yuvarlanarak oynamak» tan da zevk alır. Fırsat bulıma valancıktan ağlayıp sızlıyarak \\\c • nir. Biraz cesurlan hırsızlık ta ya» parlar. < <* Çingene kızı on dört VJ ştnda kendisine bir sevgili secer. Eu resmî bir nişanlı değildir. Fakal 3 delikanlıyı sevdiğinden ya ail« reisinin, yahud da çeribaşının haberi vardır. Belki ileride bu delikanb onun kocası olur. Belki de ondan ayrılıp başkasına vanr. Genc Irız, artık hummalı bir faaliyet diyre«ine geçmek çağına gelmiştir. öizae mahalle mahalle gezerek fala, aynaya, ele bakmak, ıskara, maşa satmak, göbek atıp ovnamak marifetlerine b^slivan Cinerene k:zı Ispanya ve Bohemya gibi mı»mleketlerde daha yüksek mesleklere girer. Kabarelerde dansözlüğe girişir. On sekiz yaşına sreldi mi, ceribaşı bir koca seçer. Bu intihabı yaparken kat'iyyen kızın fikrini sormaz, mütaleasını almaz. Çünkü kabile âdeti ve vasaları böyle hareket edilmesini emreder. İki ailenin reisi arasında konuşma başlar. Karar verildiği gün genc kız boynundaki hür ve aerbest olduğuna delâlet eden gerdanlığı çıkanr. Parmağına evlilik yüzjğü takar; çeyiz hazırlığına girişilir. Genc kızın gelinlik elbisesi asrî modaların hiç birisine uygun ol maz. Bu işte yalnız Çingene zev ki hâkim olur. Bilhassa gözü alan çiy renkli kumaşlar intihab edilir. Uzerine mubalâğalı süsler yapılır. Nihayet düğün günü gelir, çatar.. Güvey bıyıklannı yağlı ve şe kerli sularla kıvınr. Bazı yerlerde delikanlınm kulağına halka takmak âdeti de vardır. Parmaklan çarşıdan beşer onar kuruşa ahnmış yüzüklerle süslüdür. Gömlek, potur, cepken tabiatile yenidir. Gelinin başında bundan sonra bir daha örtünemiyeceği süslü eşarpı vardır. Kokular sürünmüştür. Cicili bicili küoeler kulağında sallanırken ucuz Daima şen, daima güler yüzlü... mesînler. 15te yıskara, maşa!» diye sokak sokak dolaşan yagız delikanlı, işte «lâvanta çiçeği, ebegümeci» bağırtısile mahalle mahalle gezen beyaz başörtülü, kucağında çocuğu, kan yoksuzluğundan bitkin bir hale gelmiş genc kadın... Bunlar akşama yiyecek bulup bulamıyacaklannı kat'î şekilde bilmedikleri halde hayatlanndan memnundurlar. Çergisine döndüğü vakit karnı aç, başı ağrıkh, yüreği sızlar bir halde olduğu halde gene gülüp oynamaktan, çarkı çağınp tef, düm belek çalmaktan geri kalmaz. Çünkü tabiatin hür, serbest, hayata hiçbir bağla ilişiği olmıyan bir mahlukudur. Çingenelerin hayab derinden tetkik edilecek olursa çok Tnerak lıdır. ö y l e âdetleri, inançlan vardır ki hiçbir budununkine uymaz. Çingeneler kız evlâda çok ehemmiyet verirler. Her Çingenenin sık »*k tekrar ettiği atalar sözü şudur: Bir kız evlâd, on erkek evlâda bedel dir. Lâfta kendisine bu kadar itibar gösterilen Çingene kızı hakikatte kabilenin, ailenin adeta bir esiridir. Evleninciye kadar onların kulu kölesidir, onlar için didinir. Fakat Çingene kızına verilen bu ehemmiyet sade kendi arala.inda kalmaz. Çingene kızı uluslararası edebiyatta büyük, yüksek bir mevki almıştır. Hangi milletin romanında, küçük hikâyelerinde Çingene kızlanndan, onlann aşklanndan, güzelliklerinden, cilvelerinden, inceliklerinden bahsedilmemiştir. Çingene kızının on iki, on flç yaşına kadar olan hayatı kısmen yüzükler parmaklannı kaplamış tır. Düğün merasimi çok kısa olur. Çingene âdetleri içinde fazla karıçık olanlar yoktur. Hepsı kısa ve sadedir. Certbaşî gelj'ni . süv?yi de opeı. tkisini elele verir Son a geline hitaben «u sozleri söyler: « Artık kadın oluyorsun. Stm3iye kadar kabilene, aüene. nanl sadık kahp hizmet ettins*. bunrian sonra kocana karşı da oyle hareket edeceksin. O senin efendindir. Emirlerini aksilik .gostermeden. nanldanmândan yapacak, yerine f?etireceksin.. Gürbuz çocuklar 8nn yaya getîreceksin . Ta ki sülaleniz 3evam etsin ve kabilemiz kovvet bulsun » o ü v e y e vaîniz «5yle Kitab f3er: « Kanna sadık kalacagına yemin et!» al Bunu diğer meraklı bir rasime takib eder. Güveyin babası ve nelinin annesi çocuklarının sağ kol larını bir bıçağın ucuvla çizerler. Oralardan sızan damMar bir bardağın içinde toplanır. Bunun üstüne yerine göre su veyı sarab ko nur. Gelin ve güvey bundan birkac yudum icerler. Bazı memleketlerde bu m^ra simden sonra kiliseye gidip dinî avin yaptıranlar, yahud belediyelerde medenî nikâh kıydıranlar da bulunur. Derken oalgı, oyun ve eğlence başlar. Bütün çergi, kabile halkı fitil oluncıya kadar içerek, bıkıp kanıksayıncıya kadar eğlenerek sabahlarlar. «*» Birkaç sene sonra o ince, zarif Çingene kızından görene tiksinti verecek bir harabe meydana gelir. Ya şişman bir kadın, ablak bir surat.. Yahud da çöp gibi bir vüçvıd, saman tütsüsüne yatmış gibi san bir beniz.. Durup dinlenmeden çalışmak, her sene bir çocuk dünyaya çıkarmak, açlık, sefalet, yoksulluk onu bu hale getirmiştir. Fakat o bun dan hiç te müteessir değildir. Hâlâ genc kızhktaki neşesini, kıvancını kaybetmemiştir. Bir fırsat bulduğu zaman kulübfrsinin kapısının onünde duvara dayanıp bir kuş gibi cıvıl cıvıl öter. Genç Çingene kızlart Amerikada Robert Koleji idare eden mütevelliler heyeti reisi Dr. mize gelmişlerdir. Bittabi Raşid Koffinin tstanbuU geldiğini ve Rıza trupu o gece müşkül bir va Kültür Bakanı Abidin öztnenla ziyette kalmıştır. . mektebin idaresi hakkmda görüş • Söylendiğine göre bu ayrılışın tüğünü yazmıştık. Dr. Koffin An • •ebebi bir para meselesinden do karaya da giderek orada Basba • ğan geçimsizliktir. Şehir tiyatro kan General tsmet tnönü ve diğer •unda 150 lira maaş alan Halide, bazı zatlarla görüştükten sonra tsRaşid Rıza trupuna 300 lira ay t?nbula dönmüştür. Dr. Koffin dün lıkla girmiştir. Bir müddet bu aybir muharririmize gerek tnekteb, gerekse Türkiyedeki intıbaları haklık kendisine muntazaman verildikmda sunlan söylemiştir: ği halde, biraz sonra tediyat inti « Evvelâ, Robert Kolej için zamını kaybetmiştir. Halide bun Kültür Bakanınızla görüsürken dan sinirlenmiş ve gene iddialara Robert Koleji kapamak mecburi • göre kendisile beraber şehrimize yetinde kalacağımızı söylediğim ve gelen diğer artistler de ayni vaziTürkiye hükumetinin bize para yaryette olduklanndan onlan kandı dimında bulunmasmı rica ettigim doğrarak, ansızın Ankaradan ayrılmışru değildir. Gerci Amerfkadaki buh • tır. ran dolayısile Robert Kolej sıkın • Şadinin dedikleri .. tıda ise de 70 senedir. yasıyan bir Dünkü gazetelerden birisi, Rairfan müessesesini kapatmak fik • çid Rıza trupundan ayrılan artistrinde değiliz. Hükumetten yardım istemeği de muvafık bulmuyoruz. lerin san'atkâr Şadinin riyaseti alBen, Kültür Bakanına Robert Ko • tmda bir heyet teşkil ederek çahIejin bir ecnebi ve Amerikan mekşacağını ve bu suretle Şadinin de tebi gibi değil bir Türk Ameri tekrar sahneye döneceğini yazıyorkan müessesesi gibi çalışmağa kadu. Bu şayialar hakkmda dün sanrar vermi? olduğunu ve bu kararı atkâr Şadi ile konuştuk. Şadi, ortamızın ilk eseri olarak Dr. Monroeyi ya atılan bu rivayetleri tekzib edemüdür olarak buraya gönderdiği • rek şunlan söyledi: mizi söyledim. Dr. Monroenin, mek« Raşid Rıza trupunda çalıtebi büsbütün yeni bir ruhta, Türk şan bu artistlerin yaptıkları çok femilliyetperverliğine ve Türk inkı lâbına uygun bir şekilde idare etna bir harekettir. Bunu çirkin butiğini zannederim. Çünkü Dr. Monluyorum. Bu artistlerle Raşid Rıza roenin idaresi hakkmda, kimseden arasında herhangi bir ihtilâf olsa bir sikâyet duymadım. bile kendi aralarında halletmeleBizim maksadımız, Türkiyede ri lâzımdı. Bu kumpanyanın halka Anglo Sakson kültürü veren bu karşı bir taahhüdü, ve bunda kummektebde, kozmopolit ve ülküsüz panyanın olduğu kadar artistlerin insanlar yetistirmek değildir; bilâde şahsan mes'uliyeti vardır. Bu kis vatanlannı sever, cumhurîyetçi, hareket, halkı aldatmak demektir. iyi ahlik sahibi münevver insanlar Raşid Rızadan ayrılan artistlerle yetistirmektir. Esasen, Amerikan benim bir kumpanya teşkil edeceterbiye sistemi kozmopolit, vatan • ğimin kat'iyyen aslı ve esası yok•ız adatn yetistirmekten hoslanmaz. tur. Yalnız bu işin evveliyatı vardır; Yeni kuruldugu zaman Robert zannederim bu şayia da ondan gaKoleje Türk talebe girmezdi; meklâttır. Bundan yirmi gün kadar tebde daha çok Rumlar, Ermeniler, evvel Yaşar bana müracaat etti. Bulgarlar okurlardı. Şimdi ise Türk «Raşidle geçinemiyoruz, oradan talebemiz büyük bir ekseriyetetdir. O ayrılalım, sizin tiyatroda oynıyan zaman, bu memlekette Osmanlı saltanab vardı. Şimdi ise müliyetperver Tür Ozan operetine girelim» dediler. Ben de Yaşara «olamaz, git Raşide kiye Cumhuriyeti vardır. Robert Kolej müdiram bu değisikliği an iltihak et, eğer gitmezsen sana bir lamıslardır ve onun içindir ki ts • daha selâm vermem. Bir arkadaş böyle yarıyolda bırakılmaz» dedim. tanbuldaki müesseseyi bîr ecnebi Benim bu kat'î sözüm üzerine Ya mektebi gibi değil, bir Türk Amerikan müessesesi gibi ve münhasışar tekrar Ankaraya döndü. Esa ran Türkiyeye ve Türklere hizmet sen biliyorsunuz ki Ozan operetile edecek şekilde idare etmek istiyorde benim bir alâkam yoktur. lar. Iste gerek Kültür Bakanınız, gerek Basveküiniz ve Ankarada göArtistleri ayartan var rüstüğüm diğer zatlara, bunu söyBu artistlerin Raşid Rıza tru pundan aynlmalannın sebebini ben ledim ve hüsnü kabul gördütn. tstanbulun ve dünyanın en gübaşka türlü telâkki ediyorum. Razel bir yerinde kurulınus ve birçok şid, Ankarada esaslı bir temsil heAmerika mekteblerinden daha güyeti kurmağa uğraşıyordu ve bunzel bir mekteb olan Robert Kolejda da muvaffak olacaktı. Onun bu de 800 talebelik yer vardır. Hal muvaffakiyetini çekemiyenler var buki talebemiz, şimdi yalnız 420 dır. Tabiî bunlann kim oldukları kisidir. 200 talebemiz daha olduğu nı siz bilirsiniz. tşte Raşidi muvaftakdirde, buhrana ve doların dü • fakiyetsizliğe uğratmak için artistsüklüğüne rağmen, mektebitniz mesaisine mükemmelen devam ede leri, onların ayarttıklannı, ve onlabilir. Bu 200 talebenin de tedricen nn teşyikile Raşidin terkedildiğini geleceğine şüphe etmiyoruz. Çünzannediyorum. kü en güzide Amerikalı ve Türk Halide ieraya veriliyor rmıallimlerle iftihar edilecek kadar Halidenin bu şekilde hareketi yüksek bilgisi ve iyi ahlâklı, sağ • bununla ikinci oluyor. Biz vaktile lam vücudhı talebe yetistiriyoruz. Raşidle beraber Millî Sahnede çalışırken Halide gene bu şekilde bir hareketle bizim truptan ayrılmıştı. O vakit kendisini mahkemeye vermiş ve beşyüz liraya mahkum etmiştik. Bugün elimizde kesbi katiyet etmiş mahkeme ilâmı vardır. O vakit kendisine acıyarak bu paÇekoslovakya Reisicumhuru Marayı almamıştık. Fakat bu ilâmm saryk memleketin müsellâh kuvvethükmünü infaz ettirmek bugün lerinin başkumandam sıfatile neş için de mümkün olduğundan ilârettiği bir ordu emirnamesile mu • mı ieraya koyacağım. vazzaf askerlik müddetini 14 aySize samimiyetle şunu söyle dan 24 aya çıkarmıstır. Hizmeti asmek isterim ki, bana sahneye çıkkeriyenin bu kadar uzatılması es • mak arzusu gelmiştir. Ama ne vababı hakkmda su izahat verilmistir: kit biliyor musunuz; Halide ile ar«Bu tedbir sırf tedafüî mahiyetkadaşlannın Raşidi müşkül vazite olup hariçteki teslihatın takib yette bırakarak Ankaradan ayrıl ettiği inkişaf tarzmdan ileri gel • dıklarını duyduğum zaman. O damiştir. Askerin uzun müddet hiz • kikada koşup Raşidin yanına gitmette bulunması ordunun kuvvetini ve kudretini artıracak ve memle mek Ve kendisini müşkül vaziyetketin emniyeti için daha kuvvetli ten kurtarmak içip. bir zamân olacaktır. Zamanımızda Tekrar ediyorum ki benim sahtayyareciliğin fevkalâde inkişafı neye çıkmaklığım mevzuu bahsove orduların makineleştirilmesinde lamıyacagı gibi bu mesleğin eski görülen terakki, düşmanm baskm bir adamı sıfatile, bir arkadaşımın hücumu yaparak fabrikaları ve leadamlarını kandırmak hayalimden vazım depolarıcıj tahirb etmesini bile geçemez. Bütün bu dediko ve panik çıkarmasını evvelki za • dular tamamen valandır.» manlara na^aran son derecede kolaylaştırmıştır. Bu tedbir halka yeni bir külfet Birkaç gün evvel yeni tuz teşkîtahtnil ediyorsa da devleatin selâlâtı içkı tnhUarlar Bakanlığile te • meti her türlü mülâhazaların fev • maslarda bulunraak üzere Anka kinde sayılmak icab etmiştir. Bu • raya gitmi? olan tnhisarlar Umum tedbiri çotanberi tasavvur ediyor müdürü Hüsnü <Jün şehrimize dönduk. Lâkin kat'î zaruret hasıl olunznüftür. Memleketin her tarafında tuznn cıya kadar tehir etmiştik. Ordunun ayni fiatle »atılması ve her yerde adedce noksanım zabitan, küçük iLtiyaç nisbetinde tuz stoku bulunzabitan ve efrad, ordunun keyfi dımılmasına matuf olan bu yeni yet ve evsafmı ıslah luetrile telâfi tetkilâtm tatbikma pek yakında etmelidirler.> ba^lanacaktır. Robert aolef Müteveltller cemiyeü reisi Dr. Koffin Maarif erkânımza Robert Kolejden memleketin bir istifade yolunu daha arzettim. Mektebi bitiren talebeden bir kısmınm Amerikada tahsillerini adeta meccanen yap malarını temin ediyoruz. Mektebimizi bitiren talebe, Amerikada kolaylıkla muvaffak oluyorlar. Çünkü ryi dil biliyorlar, Amerikahları Amerikalılarm zihniyetini tanıyor • lar. Sonra, hükumet te Amerika ve Ingütereye talebe gönderiyor. Bunların ekserisi iyi dil bilmedikleri için orada güçlük çekiyorlar. Amerika ve îngiltereye gönderilecek talebe, o memleketlere gitmeden evvel, burada bir iki sene okurlarsa ingiüzceyi adamakılh öğrenir ve ghtikleri yüksek mektebler veya üniversitelerde dersleri daha ko layhkla takib edebilirler. Robert Kolej, bu hususta talebeye ve hü kumete her türlü kolaylıklan gös termeğe hazırdır.» Dr. Koffin, sonra Türk inkılâbı ve Ankara hakkmda da sunlan söylemiştir: < Türkiyenin medeniyet yolunda nekadar ileri ve nekadar hızlı gittiğini anlamak için mutlaka Türkiyeyi ve Ankarayı görmek lâzımdır. Ben, memleketinizi görmeden terakki sahasmdaki büyük muvaf • fakiyetlerinizin bu derecede olduğunu doğrusu tasavvur bile edememistim. ~.T" Biz Amerikalılar terakki yo lunda hızlı gitmekle meşhur ve mağrttr bir milletiz; fakat itiraf ederim ki siz Türkler, hızlı git • mekte biz Amerikaltlart geç mişnniz. Dahilî ve haricî bu kadar zahmetler çekmis bir milletin bu ka dar az vesaitle başarabildiği işleri baska hiçbir millet yapamazdı. Sizin on sene gibi çok kısa bir zamanda yokluk içinde yükselttiğiniz mad dî ve manevî büyük eserler karşı • smda hayranlıktan daha büyük hisler duydum. Samimî söyliyelkn ki Şikago gibi şehirler yaratan Ame rikalılan ilerileme ve yapıcıhk sahasında hayret içinde bırakmak kolay bir iş değildir. Bu büyük mu vaffakiyetinizi tebrik ederim.» i Çekoslovakyada Kok fiatleri Tenzilât yapmak üzere tetkikat yapılıyor Belediye kok fiatleri için tetkiklere devam etmektedir. Bunun için yenîden makine mühendisi Hulkinin iştirakile kok istihsalinin fennî cepheden tetkikine başlanmiştır. Tetkikat bir hafta sürecektir. Söyle nildiğine göre yerli koklarin kalori miktarı diğer ecnebi memleketlerdea gelen kok kömürlerinin kalori miktarından çok az bulunmaktadır. Buna mukabil Alman kokunun tonu yirmi altı ile yirmi sekiz lira ara sıada satılmaktadır. Yerli koklar ise yirmi dört lira ile yirmi altı Hra arasında satılmaktadır. Semikok fabrikasının kömür ihtiyacmi tamamen temin edeceği müddete kadar yerli kok' fiatinin muhakkak indirilmesi lâzım gel mektedir. Bunun için kok fiatleri • ni tesbit edecek heyet muvakkaten olsun bir tarife yapacaktır. Askerlik müddeti 24 aya çıkarıldı Tuz satış teşkilâtı Türk ingiliz ticaret müzakereleri togiliz elçisi Sir Persi Loren bugünkü ekspcesle Ankaraya glde • cektir. Sir Persi Loren Ankarada bu hafta başhyacak olan İngiliz Türk ticaret muahedesi tnüzakeratını takib edecektir. Bu müzakerelere lngiltere tarafından iştirak edecek olan sefaret ticaret ataşesi miralaf Woods Ankaraya gitmistir.