insan önce Maymun muidi? Yazan: Hiiseyin Ralıtni Gürpınar 100 O gün, o akşam hastanın midesini bozmıyacak hafif yemekler getirdiler. Ve gece am'pül sabaha kadar yandı. Cevher döşeğin ba çında pervane gibi dönüyordu. Filozof hastahğına inandırmak için odada kimse yokken kalkıp geziniyor. Kapının siirgüleri ta k'.rdar takırdamaz döşeğine uza nıyordu. bil öbür ucundan üç merdiven a sa°;ıdaki evin bodrum katına in diler. Filozofun, kaç zamandır dört duvan arasma sıkıştırıldığı odanın her saat ayni tavan, ayni parke, ayni döşemelerini görmekten bu nalmış gözlerine bu kattan kata in!s adeta büyük bir seyran gibi geldi. Kendisile beraber odada mahpu8 kalarak saflığını kaybetmiş hava artık onu boğacak bir ağırlık almıştı. Bu değişiklikten ciğerleri hazzetti. Etrafına bakmaz gibi görünüyor. Fakat evin girintisini, çıkıntısını kurnazca bir dikkatle süzüyordu. Bu, eski usulde harem selâmlığa aynlmış büyücek kâr gir bir bina idi. Bodrum katında çamaşırlık gibi bir yere girdiler. Demir parmak lıklı küçük iki penceresi Filozofun odasının baktı&ı güngörmez aralığa açılmıştı. Bu iki buçuk metro kadar enliliğindeki yer bitişik üç kath komşu evinin kârgir, sağır duvarile kapatılmıştı. Bu çamaşırlık laboratuar ola caktı. O suretle kullamlmağa hiç de elverişli olmıyan bu yer hak kında ev sahibi mahpusun fikrini sordu. Hakikatte Filozofun mak sadı altın yapmak değil vakit kazanmaktı.. O suretle cevap verdi: Bazı tadilâtla burası pek güzel bir laboratuar olabilir. Güzel bir hareket 24 Gençlerîn şarkısı Adım oldu kurumlar, Gece daldl gündüze Uluslar ve acunlar Kapıldl türkümüze. öneni güce kattlk Devrim'eri yarattlk, Karanllklan yaletık Kavuştuk ülkümüze. Türkiye bir yürektir, Bir yürek, bir bilektir, Böyle yükselecektir Dayanlp giicümüze. Atatürk babamlzdır, Baklşl bize hızdır, Umudlu, kayglslzdlr Güvenir hepimize! M. Esad Kurun: Asır ülus: Devlet Acun: Dunya Onen: Hak . Guç: Kuvvet Devrim: Inkılâb Ulkü: Mefkure Mersinin su işi hallediliyor Şimdiye kadar kuyu ve ırmak suyu içen halk, yakında iyi ve temiz suya kavuşacak aksamki VlYANA: ' 17,05 çocuk piyeslerl . 18,20 lnglltace ders 19,05 askerl bando 20,20 haberleı ve hava raporu 20,30 Vlyana şarkılan ögreniyoruz . 20,50 fülm musildsl 21,20 haftanın makalesl 21,50 Kalmanın operetlerinden parçalar 24,05 gramo • fonla meşhur san'atkârlarm eserlerL BERLİN: 17,05 Könlgsbergden nakil . 19,10 spo bahlslerl . 19.20 «Çalınan benlik* adlı a&eç . 20 fllüt konserl . 20 35 halk 9»rkı lan 20,45 günün aklaleri 21,15 konuşma 21,25 musiklli piyes 24,05 haber . ler . 24,35 dans musikisl 62 Şadi hastayı günde iki üç dc a ziyarette kusur etmiyor, her gelişinde gönül aldatıcı sözlerle onu avutmıya ueraşıyordu. Uç gün böyle geçti. Şadi yüreğini kavuran sabırsızlık ate şine artık dayanamıyarak: Bqgün sizi çok iyilesjniş, gorüyorum.. dedei. lyiceyim beyefendi... Oh.. Oh Allaha bin çukür.. Artık işimize başlıyabiliriz değil mi? Evet yann, öbürgün. Şadi tasgın bir sevinçle iğildi: Var ol muhterem, mübarek adam. * îltifatile yakaladığı Filozofun elini hem üstünden hem de çevirip avuç içinden çapır çupur öptü.. Filozof mühim, güç bir işe başlıyacaklarda görülen derin düşünceli bir bakışla: Ilmi simyanm hec?ef edin son muazzam keşfile uğraça BUDA'EŞTE: 18,35 gltar konserl . 19,10 konuşma 19,45 küçük salon orkestras 20,20 hi. kâyeler 20.45 çarkıh piyes 22,35 ha . berler 22,55 salon muslklsi . 23,50 opera orkestrası. BÜKREŞ, 13,10 gramofon 18 orkestra konserî 19,20 orkestra konserl . 20,20 gramofonla muslki 21,10 dans muslklsi 22 20 dans muslklslnln devamı . 23,30 bir kabareden naklen muslkL VARŞOVAt 18,50 orkestra konser! 19,05 konnçma19.20 keman konserl . 19,45 konuşma . 20,05 piyano lle birlikte sarkılar 20,35 gramofon Jconuçma 21,05 orkestra k&nseri, konuşma 22,05 sarkılar, konosma • 23,05 reklâmlar . 23,15 dans ve muslki . 24 konuşma, gramofonla dans musikisl. TULUZ: 20,20 Viyana orkestrası 20,35 şarkılar20.50 senfonlk konser 21,15 opera jar kılan 21,45 köylü muslklsi . 22,20 komlk sahneler . 22,35 halk muslklsi . 23,05 operet sarkıları 24,35 aftızdan Ofleme aletler orkestrası . 1,20 dinleyicllerln za manı 1,35 Çingene orkestrası . 1,55 Sarkılar . 2,10 radyo sahnelerL LAYPZİG: 18,50 haftanın haberlert 19,05 yenl sözluk . 19,20 aJUüalite • 19,35 «Flosse f art auf de verra> lslmll skeç . 20,35 Esklmolarla ayı avında 21 haberler 21,10 kanşık neşriyat 23 haberler, epor23,20 dans muslklsL BELGRAD: 20,20 ulusal neşriyat . 21 muhtelif çar kılar . 21^0 reklâmlar 21,40 Rumen musüdsi 23,30 plâk. Mernnden guzel bir görünuş: Belediye bahçesine giden ca3İe Mersin (Hususî) Mersîn, «u I yunun fenalığile tanınmış bir yer ' dir. Buraya her uğrayanm ve bu rada yasamak mecburiyetinde olan herkesin sikâyeti budur. Eskidgn beri göze batan bu eksikliğe bir çare bulmak için uğrasılmamıs değildir. Bundan sekiz on yıl önce, çok derinlere inmek »uretile bir arteziyen kuyusu açmak «"?ebbüsüne girişilmis, fakat bir netice alı namamıştı. Bugün Mersinde iki sekilde su elde edilmektedir. Birisi kuyu su • yu, diğeri Toroslardan gelen ırmak suyu... Kuvu sularında salâbet derecesi 45 tir. Irmak suyu bulanık zamaninda 30 ve diğer zamanda 23 salâbet derecesindedir. 30 dereceden yukan sular fennen içme suyu olmadığına göre halk daha ziyade ır • mak suyunu kullanır. Halbuki, muhtelif zamanlarda yapılan bakteri yolojik tahlillerde, ırmak suyunun içinde akla hayale sığmıyacak se • kilde uzvî mevad ve bilhassa tehli keli mikrob bulunduğu tesbit edilmistir. Fakat bu tehlikeye ve u>gunsuzluga rağmen, çok önceden yapılan bazı fersiyat sebebile evlerde kullanılan <u, bu sudur... Bu vaziyeti bilen Mersin beledi ye$i, her sahada inkifaf istidadını gösteren mersine iyi bir su temin rtmek düsüncesîle bazı etüdler yap • tırmıs ve nihayet bu zarar verici eksikl.iğj ortadan kaldırmak içio yeni bir karar almıştır. Bu karara göre, ilk is olarak muktedir bir Türk naühendisi getirtmiç, buna bir proje yaptırmıs. Bedri adındaki bu mühendisin projesi 220 bin liralıktır. Bunun 70 bin lirasile merkezî tesisat yapıla • cak ve 150 bin lirasile de tevziat sebekesi viicude getirilecektir. Bu is belediyece yapılacağı için, belediye 934 bütçesine bu maksatla 17 bin lira tahsisat koymustu. 934 bütçesinde, iskelelerden bu yıl faz» la ihracat dolayısile 3 0 4 0 bin lira bir gelir fazhlığı hasıl olduğu için, gerek bu paralar ve gerekse 935 bütçesine gene bu maksatla konulması düsünülen 3040 bin lira kadar bir tahsisatla, ilk is olarak merkezî tesisat yapılacaktır. Para buluncukça umumî febekenin proje mucibince tamamlanması esası güdülürken de, ilkönce, fehrin muhtelif yerlerinde halk için müteaddid çeşmeler tesisi düsünülmektedir. Sıhhiye ve Nafıa Vekâletlerince de tasdik edilen bu projeye göre yapılacak merkezî tesisat, Türkiyede • tstanbulun «Terkos» undan scnra • ilk fennî tesisattıc Jevelizasiyon adı verilen bir usulle, ırmak suyundaki mikrob ve uz • vî maddeler yok edilecek ve salâ • bet derecesi 23 olan bu su, temiz bir halde font borularla şehre akı • tılacaktır. Merkezî tesisatın müteahhidine ihalesi îçin Mersin belediyesi bugünlerde münakasa ilân edecektir. Bu nun için eJinde parası vardır. Maa mafih, bu mühim işi cezrî bir tarzda ve bir hamlede başarmak istiyen Mersirf belediyesi, hâlen 220 bin lirayı birden bulamıyacağını düsünerek, bu işi üzerine almak îstiyen her hangi bir şirketle de anlasmak fikrindedir. Ne olursa olsun, artık Mersinin su meselesi halledilmis sayılabilir... 25 Kurtuluş Doğudan flrşkırdı gün yana yana Boyadık yurd için toprağl kana Topraği al kana, dağlarl kana! Hey dağlar, yeşeren güvemli dağlar, Gözleri yollarda yavuklu ağlarl. Yavuklu bir yana öz yurd bir yanı Kokladlk toprağı biz kana kana Hey toprak, kaç yiğit katıldl sana! Kaç Kaç yiğit yolunu bekliyor dağlar, gelin gözleri yollarda ağlarl. Kavuştuk bir candan bir cana bugün Yurd bizim bir yandan bir yana bugün Acuna ün saJdık hey ana bugün I cağız... Şadi titrek sesle: Cok güç müdür? Ne söylersiniz.. Formül akhnızda değil mi? Tamamile hafızamdadır. Bu tasvibinden sonra kâğıd ü Hey dağ'aT, yeşeren güvemli dağlaı, zerine bir plân çizdi. Bu plânda Bugüne erenler sevincten ağlar!. duvarcı, doğramacı, demirci işleri ! Ekrem Erginün vardı. Hep bunlar bir haftaya ka j 26 dar tamamlanacaktı.. • »» Tahmin edilen müddet zarfın • da hepsi yapıldı bitti. Sonra sıra alet, edevat ve malzemeye geldi. Muallâ bunun da mükem • mel bir listesini yaptı. Potalar, tavalar, çişe ve demir borular, ka zanlar, banyolar, imbikler, körükler, hassas teraziler, madenkömürü, kokkömürü, antransit, grafit gibi yedi sekiz türlü kömür aldırdı. Eczalara, madenlere gelince güç bulunur veya hiç bulunmaz neviden nadir, ender, madum şeyler yazıyordu. Bu siparişleri alıp getirmeğe Bekir isminde biri tayin olundu. Filozof Cevherden sonra o evin içinde bu adamla temasa geldi. Yüzünü görür görmez bildi. Lüzumu gösterilen şeyin reçetesi yazılıyor. Bekir onu yapma tırtıp getiriyordu. Filozof kendisini otomobille kaçıran lıerif olduğunu Isterim O halde? Ameliye çok dakiktir. Iki Tniligramlık bir hata bir haftalık i?i bozar, gene yeniden başlamak i cab eder.. Madeni tutturuncıya uğraşırız.. Işimiz ne.. kadar Simsiyah saçinin tek bir telile, Bu hasta kalbimi sarmak isterim. Sabaha renk veren kızıl elile, Bu yanlk bağrimı yormak isterirr Aşkimm pınarl o!an gözleri, Gecemi gün edip görmek isterim, O küçük ağzından çıkan sözleri, Mermer levhalara örmek isterim. Ekrem Hascm Nöbetçi eczaneler Bu akşam nöbetçi olan eczaneler çun'ardlr: Mehmed (Büyükada). Tanas (Heybeli), Bensason (Yemiş), Ncrati (Cibali), Sirn (Çemberlitaş), Asador (Gedikpaşa), Arif (Fener), Şeref (Aksaray), Erofilo» (Samatya), A. Kemal Asaf (Şehzadebaşl). Merkez (Bakır (Karagümrük), Nâzlm (Şehremini), köy\ Nail (Beşİktaç). Halk (Has köy), Merkez (Kasımpaşa), Kapıiçi (Galata), Itimad (Bostanbaşl), Kin yoli (Tepebaşl), Tarlabasl (Taksim), Maçka (Şişli), Faik tskender (Moda), Namlk, Merkez (Altryol). Leon Çu bukçlyan, Saadet (Muvakkithane), Osman Hulusi (Söğüdlüçeşme). Evvelâ bir laboratuar «on ra birçok alât edevat, potalar, ta valar, çeşid çeşid ocaklar, eczalar, çibih ve bütün madenler lâzım... Siz bir liste yapmız. Hepsini Kimyahane olacak yeri ben Başüstüne şimdi aşağıya inetedarik ederim... bir görmeliyim... lim göstereyim.. Sonra an masanın üzerine hokka, kalem.. Birkaç tabaka kâğıd, iki üç defter koymalısınız... Çünkü gelecek eczaların halisiyetleri denendikten sonra kuvvetlerine göre miktarları tayin olunur. Bu iş te çok ince hesablara bağlıdır. Dikkatsiz yapıhrsa terkibler bozuk çıkar. Mualla bir haftadır ha • lâdan başka bir yere gitmeğe mezun olmadığı hapis odasından çı kanldı. Koridorun halâya muka Leningraddaki muha keme bitti tarafı birınct sahifede} tilâl merkezi mensublarının muhake • mesini bitirerek bu merkezin hüku mete karşı çalişmiş olduğunu tesbit etmekle beraber faaliyetinin bir cinayet derecesine varmadığını görmüştür. Mahkeme Moskova merkezinin ku • rucusu ve en faal idarecisi olmakla Zinoviyefi on, ayni merkezin en faal a zası olmakla da Gertik, Kuklin, Sa • kofu gene on, ve merkezin faa'iyetin • de derece derece methaldar bulunan Şarof, Evdokinof, Bakaef, Gorşenin ve Çarkofu sekiz, Federof, Gezberg, Gessen, Tarasof, Perimof, Anişef ve Faiviloviçi altı ve Kamenef, Başkirof ve Provoyu beş yll hapse mahkum etmis ve bunlarin bütün şahsi mallan nm miisaderesine karar vermiştir. Diğer taraftan içeri isleri komiser • liğinin hususî komisyonu Zinoviyef mukabil ihtOâl merkezinin faaliyetile alâkadar olmak üzere 4 9 kişiyi kamplarda dört ilâ bes yıl arasinda mevkuf bulundurmağa ve 29 kişiyi de ki ilâ bes yıl arasmda muhtelif yerlere sür • meğe karar vermiştir. Muglada meraklı bir cinayet davası fBa* tarafı birlnci sahtfede] ceğizia eski ailelerinden Asım ve çiftliği ahalisinden Arab Abdullah suç töhmeti altına alınarak Muğla Ağırceza mahkemesine verilmi? ve bir buçuk sene evvel ikisi d e ölüm cezasına mahkum edilmişti. Idam karan, Temyiz mahkemesince bir usul ve yedi esas nokta • sından bozularak geri çevrilmif, Muğla mahkemesi bu noktalar ü zerinde bir buçuk sene daha derin tahkikat ve tetkikat yaparak davayı tekemmül ettirmiş ve son safhasına getirmiştir. Uç buçuk »ene denberi hiç hararet ve heyecanım kaybetmiyen ve her defasmda ka zalardan, nahiyelerden birçok mütecessis halk tabaksını mahkeme salonuna toplıyan bu davanın, bu gün gene en müheyyiç bir duruş ması yapılmıştır. ö l e n i n ve öldürmekle suçlu adamın servetlcrile, istirkab hislerile muhitleriade yaptıklan akisler, Müddeiumuminin ikinci defa idam talebinde bulun ması Ve nihayet davacı vekiüerine Refik Şevket İncen''n, m î î a u n ve killerine Mahmud Esad Bozkurdun karışması bu son duruşmaya ayrı bir renk ve ehemmiyet verdirm ; «tir. Küçük mahkeme salonunun da vayı takibe gelecek halk kütlesini almıyacağını takdir eden Müddeiumumî Ragib Can, hükumet binasınin altkat salonunu tamamecı mahkeme salonu sekline sokmak içia tertibat almış, bu suretle daha büyük bir kalabalığın mahkemeyi dmliyebilmesini temin etmiştîr. Mah kemenin ilk defa yerini değıştire • rek daha büyük bi<r salonda yer almasına meydan veren ve Muğla adlî tarihinde esi olmıyan bu davanın son celsesini salonda dinlsmeye gelen halkın yekunu bini geçmiş ve binden fazla halk ta içeriye giremiyerek hükumet avlusunda bekle • miştir. Mahkemeye öğleden sonra saat dörtte başlanmıs, ilk söz da vacı avukatları Refik Şevket İnce ve Hatemiye verilmiştir. Her iki avukat ta, Mahkemei Temyizin verdiği nakiz karannın, maznun'ar aleyhine daha kuvvetli de'il toplan • masına sebebiyet verdiğini iddia eie rek bundan adalet namina rnemnun olduklarinı ve maznunlann Müddeiumuminin talebi veçhile ölüm cezasina çarpilmasinı istediler. Bundan sonra suçlularin avukatı Murad müdafaaya basladı. Müekkilleri aleyhinde toplanan delillerin kanunî ve vicdanî olmaktan çok uzak o!duğu, masumiyetlerinin gün gibi âşikâr bulunduğu yolunda yarim saatten fazla söz söy!edi ve neticede beraeMerini iste di. Etraf kararmiş, vakit esasen geç • miş olduğundan mahkeme ertesi gü • nü sabahın saat dokuzuna talik edildi. Ertesi gün mahkemeye saat 9 da başlandı. Mahmud Esad Bozkurda söz verildi. Salon dünkü kalabalığı ay • nen muhafaza ediyordu. Mahmud Esad Bozkurdun müdafa ası bir saatten fazla devam etti. Mah • mud Esad Bozkurd, Temyizin nakiz kararları üzerinde durdu. Müekkilleri aleyhinde delil diye toplanan şeylerin çüriiklüğünü, akla, kanuna, ilme uy gunsuz'uğunu birer birer ve kuvvet • le teşrih etti ve «bir takım meçhulât, maznunîarm aleyhine kuUanıhnişfar. Yiiksek mahkemenin haksizlığm önü • ne geçece*ine, onlan müdafaa eden Mahmud Esadın aslâ şüphesi yoktur» dedi. Delillerin!n çürüklüğünü tekrar tekrar saydı. Neticede Türk hâkimle • rinden masumiyetlerinden bir dakika şüphe etmediği, müekkilleri için mah kemenin ada'etine sığmdığini, hakkın yerini buJacağından emin olduğunu şöyledi. Bu müdafaayi Refik Şevket tncenin bir saat kadar devam eden cevabı ta kib etti. Bu cevabı gene bir saat kadar devam eden Mahmud Esad Boz • kurdun ayni heyecan ve kuvvette sözleri karşiladı. Davaci vekiHertnden Hatemi, Mahmud Esad Bozkurdun müdafaasının bazı noktalanna cevab verdi. tki adamuı ölümü mevzuu bahsolduğu bu davada herkes bu üç buçuk sa atlik hukuk ve söz döellosunu heye • canla dinledL Reis müdafaalarin muhtacı tetkik olduğundan bahisle mah • kemenin bir hafta sonraya talik edildiğini söylerken, büyük ve mütecessis bir halk kütlesi türlü türlü mütalea ve tefsirlerde bulunarak salonu terketti. Soy adı Bahriye yuzbasil^mdan mütekaid Giridli Mehmed Said ve aüesi Bülgin soy adıni ahntslar ve tesçü ettirmiş • lerdir. halsiz âdi birşey yazıyor inadına herifi yormak için Feriköyüne, Kadıköyüne ve daha uzak yerlere göndererek bu ancak o eczane veya depoda bulunur diyor, kan terler içinde herifi hergün it gibi oraya buraya koşturmaktan haz duyu yordu. \Arkası var} Açık teşekkür Istanbul Basln Kunımundanı tstanbul Basln Kurumu kütüphane sine bütün neşriyatmdan birer nusha vermek suretile büyük bir yardımda bulunan rfanaat kitabhanesine bütün Istanbul matbuatl namina açlk olarak teşekkür edilir. 1934 güz manevralannda verdiğimiz hava kurbanları için yapılan merasim Bogazîar komisyonu umumî kâtibliği Boğazlar komisyonu umumî kâtîbi Salih tekaüd olmuş, yerine muhtelit mübadele komisyonu sabık Türk başdelegesi orta elçi Esad iayin edilmiştir. ÜskUdar HALE sinemasında Miion Zenciler Kralı llâvtten: Diinya haberleri ^ ^ Bugün eon olarak MürettiblenTyîlhk kongresi dün yapıldı Türk Mürettibleri Cemiyeti yılhk kongresini dün saat ikide yapmıştır. Dünkü toplantıda yıllık rapor okunup kabul edildikten sonra 7 eni aza seçimieıe geçilmiştir. Neticede cemiyetin eski reisi cemal gene reis olmuş ve azalıklara ra Şükrü, Lâtif, Cenani, Saim, Mahmud Nedim, Sabri, Memduh, Mehmed, Turhan ve Nasuhi seçilmiş lerdir. Y I L D I Z Sinemasında Romanı her lisana çevrilen, ölmez bir eser olan DEMiRHANE MUDURU GABY MORLAY lemsili A<;k • Facia ve ihtiras filmi Ortaköy fıkaraperver cemiyetinin kongresi Son çıkan Deniz mecmuası 1934 güz manevralannda düşereiF sehid olan iki genç tayyarecimiz, yüzbası Bedri ve mülâzim Naci için yapılan donanma kumandan gemisi Yavuzdan denize çelenk atma merasimine aid yukanki resimle sehidlerin fotografüerini basmış ve Lutfi Gürcay imzalı bir de manzume nesretmhtir. İki genç vazil fe kurbanı tayyarecimizin resimlerini ve Yavuzdaki hazîn mera«ime aid intibaı bu k»!ıramanların h«t!rî»'annı tT'** ve tebc?' inn »vnen nakledivonız. Resmin sağındaki yüzbaşı Bedri, solundakî mSlâzim Nacfdİr. Ortaköy Pıkaraperver cemlyetlnden: Cemlyetlmizin senelik kongresi 25/1/935 tarihine musadif cuma günü saat 10,30 ' da cemiyet merkezi olan Ortaköyde Cu'm ' huriyet Halk Fırkası ocağı binasında ! aktedileceğinden saygı değer üyelerin ha f zır bulunmalan mercudur. | DEDE ALBERT PREJEAN DANİELLE DARİEUX ve Parisin en güzel 34 gene kızı tarafından Sinemanın harikası En mükemmel Fransız opereti Bir Fransız matmazeli Fracısızcasını ilerletmek istiyen • lere ders verir. Gazetede F. rumuxuna müracaat. KAHKAHA MALEK KAÇAKÇ1 KRALI ES Ki M O