29 Kasım 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

29 Kasım 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

s29 Tesrinisani 1934= Cumhuriyet Çocuk Masalları uöîfiîJGuıu Kedi Köpek nasd sadıksa, Kedi öyle nankördür! Bütün iyiliklere Onun gözleri kördar! * Siz onu severseniz, Hiç çıkarmaz sesini! Fakat kovmuş olsanız, tndirir pençesini!.. * Açgözlüdür: Ayrılmaz Gözü sahandan. kaptan! Karnı tok olsa bile, Yemek çalar dolaptan!.. * Bazı cambazlık yapar, Saşanz hünerine! Kedi mutlaka düşer Dört ayak üzerine!.. Fakat onlar evlerde Pek fazla hizmet eder! Bizi fareler verdi Olmasaydı kediler!.. NeRu MCMLCkETLEHK ÇOCUKLAR. [meraklt Ev kadınları mektebi Japonyanm birçok sehirlerinde genç kızlara mahsus ola^ak «ev kadınlan mektebi» kurulmuftur. Oraya giden kızlar dikis drkmek, ça masv yamamak, yemek pişirmek, «v idare etmek öğreniyorlarmıs. Ba mektepkrin tahsil müddetleri 8 aydan ibaretmiş. Bu müddet zarfında tahsil görüp iyiimtî'r.»n verenler Urer *ehadetname almaya hak ka ı Aslan hükümdar bütün arkadaşlacını tophyarak meclisi kurmuştu. Kaplan, ayı, kurt, kedi, köpek, tavsan kardeşlerle bütün kuşlar bu toplantıda haznrdılar. Yalnız tilki kardeş ortalarda yoktu. Onun olmamasından istifade ederek herkes tilki kardes aleyhinde • ki şikâyetlerini gayıp dökmeğe başladı. Evvelâ kurt kardeş içini döktü: Aslanım, dedi, artık bu tilkiden çektiklerimiz yeter.. Geçen gün ibizim eve gelmiş, çocuklarıma öyle bh azizlik etmiş ki sormayın, kuy • ruğile gözlerine toz savurmuş, za vallılar şimdi kör gibi bir haldeler.. Kaplan tasdik etti: Evet, dedi, biçare tavşanı bir hile ile yemek üzeıre iken ben im dadına yetiştim, yokşa hali ha • rapta.. Köpek ileri atıldı: Kendim içln sakladığnn bir •ucuğu taşın altından alıp kaçmış afiyetle ziftlenmiş!.. Daha şikâyetler devam edecek • ti. Fakat Aslan kardeş sözlerini kesti: Pekâlâ, dedi, giduı şu haini bulup bana getirin! Hazır bulunanlardan hangisi yola çıkacağım bilmiyordu. Aslan hükümdar ayı kardeşe işaret etti: Meclisin kararlanm tatbika memur olanlardan biri de sensin malum ya, dedi, haydi bakalun, Allah kolaylık versin! Ayı yola çıktı. Fakat nereye gi • deceğini bilemiyordu. Çünkü tilki kardeşin evleri bir çoktu. Hetnei her gün bunlardan birinde kalıyordu. Yalnız hava biraz bozuk olduğu için kıslık şatosunda bulunmak ih« timali vardı. Kışlık sato yerin epeyce altında ve oldukça karışık yol • lardan gidilen bir yerde idi. Ayı kardeş giiçHbelâ oraya eristir Birkaç defa kapıyı vurdu. Tilki evvelâ hiç sesini çıkarmadı. Ayının yalnız basına olup olmadığını anlamak iati • yordu. Buna kani olduktan sonra tiği mahkemenin âdeti bir kimscyi mutlaka yüzüne karşı mahkum etmekti. Onun için tilkiyi muhakkak getirmek davacılarile karsı karşı • ya duruşturmak lâzımdı. Bu sefer kedi kardeşe işaret ederek: Haydi bakalım, dedi, sıca senin.. Ama dikkat et, ayı kardes gibi bir hilesine kucban olma! Kedi kardes, kıslık satoya var • dığı vakit, tilki kardes bahçede çiçeklerile meşguldü. Kediyi gön'ince hürmetle iğildi: Kedi kardes, dedi, seni buraya hangi rüzgâr attı. Kedi ciddiyetle cevap verdi: Aslan hükümdar seni istiyor, muhakeme edecek.. Benim ne kabahatim varmıs? Bilmem, gelince anlarsın.. Vallahi hepsi iftiradır.. Benden uslu içinizde kimse var mı acaba? Kim bilir ayı kardes de gitmiş ne yalanlar anlatmıştır. Onun için size birsey takdim edeyim desem şüpheleneceksiniz.. Bari biraz ge • zinelim de hava alalım!.. Bahçede yanyana dolaşıyorlardı. Tilki tekrar söze başladı: Aman, dedi, bu komşu da çok pasakh bir adam.. Evin içini pislik götürüyor.. Mutfakta fareler ser • best serbest dolasıyorlar. Kedinin gözü açıldı: Ne, dedi, mutfakta fareler mi dolaşıyor.. Ne zannettin ya? » jr . Kedi böyle bir haber ahnca du» ladı Doğru komşunun bahçesine.. Kasap Ahmet Efendi ötedenberi piliçlerinî, tavuklarını boğan tilki • yi ağacm arkasmda bekliyordu. Ortalık kararmış olduğu için ge!enin kim olduğunun farkına varmadan elindeki sopayı kedinin beli • nin ortasına doğru indirdi. Bereket versin kedi kardes atik davranıp sıçramis sopanın öldürücü darbesin • den kurtulmustu. Fakat kasap Ahmet Efendi sopayı o kadar hızla savurmuştu ki boşa gidip yere vu • runca elinden fırlayıp kafasma çarptı. Bağırıp çağırmaya başlıyan kasabın imdadıoa koşan karısı, çoluğu, çocuğu tabiî kedi ile uğrasmağa vakit bulamadan adamı kaldırıp yatağına götürdüler. Kedi kardes yakasım ucuz kur • tardığı bu felâketli yerden sessizce uzaklaştı. Arka yol lardan dolasa • rak olanı biteni gelip aslan hükümdara anlattı. Artık hiddet, aslan hükümdan.ı topuklannı aşmıstı. Hemen porsuğa seslendi: Bu tilki kepazesini getirsen, getirsen, sen getirebilirsin! DedL Porsuk kıslık satoya eris • tiği zaman tilkiyi çoluğunu çocu • ğunu başına toplamıs, bir aile reisi vaziyetinde buldu. Tilki kardes, dedi, eğer be • nim davetimi de kabul edip gel mezsen aslan hükümdar bütün maiyetini toplayıp gelecek, evini ya • kıp yıkacak, seni de mahvedecek. Tilki gene birsey yapmamış gibi görünüyordu: Sevgili yeğenim, diye cevap verdi, bütün kabahatim ayı ve kedi kardeşleri aç gözlülüklerine kur ban olmaktan kurtarmak galiba.. Eğer ben onları kurtarmasaydım şimdiye kadar çoktan bu dünya • dan göçüp gideceklerdi. Buna rağmen gene ben fenayım.. değil mi? Bu sözleri söylerken ağlamaya başlamıstı. Porsuk tilkinin göz yaslarını görünce müteessir oldu. Tilki bu teessürden istifade etmenin zamanı geldiğini pek güzel anlamıştı. Vaktile gençliğimde, dedi. belki bazı günahlar işledim. Eğer aslan hükümdar bunlar için benî muhakeme etmek istiyorsa gene haksızdır. Çünkü o günahların ce • zasını affettirmek için papaz olup manastıra girdim. Fakat orada da beni rahat bırakmadılar. Meselâ bir gün kurt kardeş çıka geldi. Ona elimden geldiği kadar yardım etmek istedim. Arkası gelecek defa FAYDAU BiLGtLER | Mes'ut insanlar Bir Fransız gazetesi diyor ki: Eğer mes'ut yaşamak istiyor sanız, Amerikanın en cemıbuna yakın Falkland adalarına gidiniz! Oradaki insanlar niçin mes'ut yaşıyorlarmış. Gazete anlatıyor: Çünkü bütün ahalisi sade 3000 kişiden ibaretmiş. Vergı nedir bil miyorlarmıs. Az çalısıyorlar, az kazanıyor, ona göre yasıyorlarmıs. Yaptıklan isl,«" de bazan balık tutmak, bazan koyunlara aakmaktaa â>«rtttsd4i:"Geçen senekr vj»ridat%rı 15 milyon dolar, buna mukabil muraflajı ancak 5 milyon dolarnus. 3000 kisi için senede 10 milyon dolar kazanç az bitrşey değil... Bu memlekette tam manasile sü sanıyorlarmış. Buraya kadar ifte fevkalâd'elik yok. Avrupada da, bizde d» buna benzer yerler var.. Fakat iş>n bundan •onrası tuKaf. Hiçbir Japon delikan» hsı bSyle bir mektepten şehadet • namesi olmıyan genç kızla evlen * miyormuş. Bu isler sade mektepte öğrenilmez ya.. Evde de öğrenilir. Japon deKkanlılan sade sehadetnameye değil, kızların bu işleri bilip bilmedikjerine baksalar, daha iyi de ğH mi? Müjde, arkadaşlar!.. Amerikalı çocuk sinema yıldızt «Cekî Kuper» vaktile gazetemize tefrika edilmiş olan «Hazineler adası» romamndan alınarak yapılniış son f Hminde. Bilmeceyi halledenler Bllmeceyl tfogru halledenlerden Wze t fotoğraf gonoerenlerin reslmlerlnl bas . maya devam edlyoruz. Fafcat burada resml çıkmak nıntlaka hedirs kazanmaya delâlet etmez. Mükâfat kazananîann 1. slmlerl her ayın ilk h&ftasındakl sahifemizde neşrolur.an büyufe Itsted? çıkar. 1 Halıcıoflu Kumbarahane caddesl İbrahlm sokagı Vedat 2 Geredo Aktas onnan muhalaza memuru Kemal Efendi oğlu Kâzım. 3 Trabzon ortamcktep No. 184 Omer Fanık. 4 Edlrne muhtellt ortamektep No. 167 İzzet. 5 Karsıyaka Cumharlyet mckteM No 593 AU Necdet. 6 Izmit hükumet karsısında No. 203 AU Cazlp. 7 Istanbul 54 flncü ükm«lrtep Na 406 Raşıt. 8 Pangaltı Baruthane caddesl No. 43 Hasan. 9 Istanbul 11 ind ükmektep No. 9S Naim. 11 tsküdaı 20 ncl Ukırektep No. 103 Hamdi. 12 Adapazarı Çıracüar sokağı No. kapıyı açtı. Ellerini uğuşturarak: Ah, dedi, bilmezsin nekadar hastaydım, yoksa aslan hükümda • nn meclisine gitmemezlik eder miydim. Pek rahatsız görunüyorsumız.. Aslan hükümdar şimdi sizi istiyor! Cevabını verdi. Biraz geç oldu ama, hazırlanayım da belki gideriz. O zamana kadar size birşey ikram edeyim.. Meselâ.. bal, her halde hosunuza gider zannederim. öbür odaya gittikten biraz sonra dönüp geldi: Teessüf ederim, dedi, çoluk çocuk bizim çanağın dibine dan ektnisler, fakat komşunun mutfa • ğındaki bal çanağı pencerenin ö • nünde duruyor, isterseniz oradan biraz çimlenin.. Tilki kardes, komşusu oduncu • nun kendisine karşı bir tuzak kurmuş olduğunu bildiği îçin ayıyı o tuzağa düşürmek istiyordu. Ayı biraz nazlandıktan sonra çok sevdiği balı kaçırmamak içia yerinden kalktı. Pencereden basıni içeriye henüz sokmuştu ki müthis bir feryat kopardı. Burnu kapana sıkışmıştı. Zaten tetikte olan oducıcu ile öteki komşular: Bir ayı yakalandı, bir ayı yakalandı! Diye bağrışmağa basladılar. Kimi kazma, kimi balta, kimi kürekle ayının üzerine hüctım ettiler. Ayj kardes can havlile burnunu tuzaktan çekince yarısım orada bırakarak ağzı kan içinde ancak kurtu labildi. Ayı birkaç saat yolda halsiz mecalsiz süründükten sonra aslan kardeşin otağına erişti. Basından geçen macerayı göz yasları dökerek anlatti. Aslan hükümdar müthis kız dı, köpürdü. 2 Aslan hükümdann baskanhk et Ayı kardes: kunet ve intizam hüküm sürüyor • mus. Yirmi, yirmi bes senedenberi hiçbir cinayet ve hırsızlık yapılmamıs. Falkland adalan ^akinlerinin en büyük kabahatleri fazla içki içmekmis. Fakat kim sarhos olmaya basladığım hissederse kalkıp doğru evine gider ve yatarmıs. Bu rahat • lığa göre, dünyanm her tarafından insan hücum edip oranm da süku netini altüst eder, diyeceksiniz ama, adayı idare erfen heyet dısarıdan hiçbir kimsenin gelip yerleşmesini kabul etmiyormus. Cnnahuriyetin kitap kı«mı tarafından çocuklar için her seae birkaç roman, hikâye ve masal kitabt çdcaruacaktir. Bu görduğü BUZ resnns Amerikada bir Türk çocuğu Isminde, yakinda çikacak olan romandan bir sahnedir. Babasmı aramak için tek başina tstanbuldan Amerikaya giden Oğuzun basından gecenleri kahkahalar, göz yaslan, merak içinde oknyacak adeta siz de Amerikaya kadar gitmis olacak • siniz. Emlne Guney. CTAHATLCP Afrikada ikî av gezintisi 4 şubat Yanıma on kadar yerli Afrika kıt'a alarak bir av heyeti tertip ettım. sının bilhassa orönümüze ilk çıkan vadiden ilecle taları avlanmak mek üzere idi ki karsımıza biri eriçin en münasip kek, ötekisi dişi iki aslan çikh. Ikibir yerdir. Dünsini de öldürdüm. Tüfeğlmi tekrar yanm hiçbir ta doldurmağa ancak vakit bulabil rafı avının bol miştim ki onların arasından bir srrtluğu tarafmdan lan basını çıkardı. Onu da kalbin burası ile boy ölden vurdum. Aradan yedi sekiz da« çüsemez. Son kika geçmisti ki vadinin çukurlukgünl«rde Ameri larmda üç aslan birden peyda olkanın meshur du. Bunlardan ancak biri kursun sporcu ve avcılarmdan Mr. Long Geyue cınsmden ouy menziline yaklaştı. tki kurşunla öU worth, Afrika nuzları acayip bir nm ortasındaki <™ hayvant Uganda arazisinde mükemmel bir av gezintisi yapmıştır. Bu adam oradaki maceralarının bir kısmını hatıra defterine günü gününe kay detmiştir. Gelin beraber oyuyalım. 3 subat Oturduğum köyün hal kı müthis bir aslandan şikâyet ed'i yorlar. Bu canavac bir ay içerisinde yamız bu köyden 2 erkek, 7 kadın ve bes çocuk yemiş. Cumhuriyet çocugunun kitapları Cocuk portreleri Serisinde «Kuçüklere' hikâyeler» •e «Bir varmif, bir yokıuuş...» is • minde masallar da vardir. Sabırsiz • lıkla bekleyiniz! Ne cici kitaplar olduğunu yakinda göreceksmiz! Bu Sç kitap ta yilbasina doğru çikacaktir. Arkadasmiza vermek için bundan güzel yilbart hediyesi de bu lamazsimz. Samatyada Yokuşçeşmede 31 numarada küçük Nnran Kenan tevgili tavuğile Bir Avrupalt avcı ve öldardüğü karaca dürdüm. ötekiler korkarak kaçtılar. On, on iki kilimetro hiçbir ava tesadüf etmeden ilerledlk. Derken bir karaca sürüsüne rastgeldik. Içlerinden yedi tanesini vurdum. 3 subata ail kayit burada bitiyon Amerikalı avcı bir günd~ dört canavar, yedi tane de av hayvanı öldürmüş oluyor. Amerikalı avcmm hatıra defte • rinden bir baska yaprak: 7 mayıs Bugün bir gergedan, bir dişi aslan, iki kaplan yavrusu, dört yabani esek, üç karaca, bes geyik vurdum. Amerikalı acaba abyer mu der• • • smız!

Bu sayıdan diğer sayfalar: