Sanayi fabrikalarımıza gıda yetiştiren nahiye Yenipazar nahiyesinin yetiştirdigi pamuk ve kendirin alâka ile korunması lâzımdır İzrair cHutuiî» Büyük Men • deresin çizdiği hudutla, Aydının güzel nahiyelerinden ayrı kalan gü zel Yenipazar nahiyesi, resmî mu araelâtta Bozdoğan kazasına bağlıdır. Fakat iktısaden Aydın vilâyet merkezine doğru akın eder. 1050 haneden mürekkep olan bu kasabacık 2 mektep, 2 cami, 4 tane de fabrikaya maliktir. Bu nahi • yede dört fabrikamn buluntnası ve bu fabrikaların yafaması; bu k* • sabacığın mahsulleri hakkında açık bir fHctr vermeğe kâfidir. Yenipazar nahiyesi 750,000 kilo pamuk kozası yani 180,000 kilo mahlaç pamuk yetiştirmektedir. Cins itibarile oldukça iyi olpn ve yağmurların müsaadesine göre se nede 80 ilâ 150 bin kilo kadar dx kendir yetistirmek kabiliyetinde dir. Bu iki mahsulün alâka ile korunması lizımdır. Gerçi her mahaulümüz himayeye muhtaçtır. Fakat pamukla kendir yarınki sanayi fab rikalanmızın gıda*ını tetkil ede • cektir. Yakmda insasile gurur duysca fıraız Nazilli memucat fabrikasının hali hazirdaki pannık rekoltemizin fc«s raiili fazlasına ihtiyaç göste • receği muhakkaktır. Kendire gelinee, bu mahsul, ö • demis veyahut Tkrede ve daha baş. ka yerlerde yapılaeak olan çuval fabrikaJannın yasamasını temin edeceginden bu mah»ullere sanayi • lesme programının himayesi tesmil •dilmelidir. Vakıi Tire ve ödemiş kendirciligi bugün için az görüle . m u ; fakat bir fabrikanm disleri oniinde bütün bu istihsal, kar igbi erk gider. Bunun içindir ki sanayi müesseselerimizîn can damarlarını teşkil eden bazı mahiulleri, sanayilesme islerine verilen ehemmiyet kadar himaye etmek lâzımdır. Pa • mukla kendir bu dikkati çok U'er. Gerçi pamuk mahsulü hemen her yerde yetisiyor demektir. Fakat kendir öyle değildir. Kendir yetistiren yesler pamuk kadar çok de ğildir. Kendiri yetiştiren yerlere hususî bir ehemmiyet verilmelidir. Yenipazar ovası arpa ve buğdayı pek az yapar. Asıl mahsulleri pamuk, kendir ve sebzedir. 300 kadar bahçesi bulunan bu nahiye, civar pazarlara sevketraekle beraber uzak kasabalara, vilâyetlere sebze ihraç edec. Yalmz teessürle kaydedelim ki bu nahiyemizin yetiştirdigi sebzeye mukabil aldığı para azdır. Bu nahiyeye para getiren yegâne mahsul pamuk ve kendirdir. Pamuk mahsulü iki üç fabrikamn yapılmasını temin ermistir. Fakat kendir ancak 30 kadar urgan tezgâhı işlet • mektediır. Bu pek azdır. Yenipazar nahiye belediyesinin bütçesi 12,000 iiradır. Bu bütçe ile nahiye içinde az çok is görülmüs • tür. Açık akan sular, demir boru • ya alınmıstır. Dar ve hiç te iyî olmıyan bazı caddeler açılmıs ve 9,200 metro murabbaı kaldırun yapılmıstır. Hulftsa bu güzel nahiye • miz bu faaliyetle devam ederse bir kaç yıl aonra tanmmıyacak kadar güzel, mamur bir hale gelecektir. Nevzat Ekrem Ankara sergisinde güzel bir köşe Müddet dün bitti, şirket Buhran hakkındaki tablo İngiliz Başvekili «Almanya yalnız başına kaîmak parayı vermedi çok beğenildi Bzrinci sahifeden mdbait suretile hiçbir zaman hakkını alamıyacaktır» diyor Birinci sahifeden mdbait Alman mümessili, Londrada Almanyanın silâhlanma emrivakiini kabul ve bu esas üzerine emniyet meselesine ait müzakereye devam için bazı temayüller bulmustur. Maamafih, hükumetçe resmen bir mütalea dermeyan edilmemistir.» mümessili M. Von Ribbentrop pazar • tesi günü Hariciye Nezaretinde M. Anthony Eden tarafmdan kabul edilecektir. İki devlet adamının süâhlan bırakma mselesile Almanya Miiletler Cemiyeti münasebatı hakkında gö • riJ^meleri rrmhtemeldir. tine müracaat eden bir muharr'rî • mize, sirket namına »u sözler söylenmistir: c Mevzuubahs paranıa tedivesi için Nafıa Vekâleti tarafmdan firketimize tebligat yapılmıştır. Maamafih, bu mesele hakkında Şurayi Devlete müracaat etmis bulunuyoruz. Mesele henüz tetkik mevkiinde bulunduğu için verilecek hükme hürmeten simdilik bu hususta fazla birşey söylemeği muvafık görmti • yoruz.» Aldığımız malumata nazaraıı, Nafıa Vekâleti şebrimizdeki komi • serlik vasıtasile sîrkete son bir tezkere göndererek 2 milyon lira tu tan bu paranın ikinciteşrinin 10 uncu günü (yani dün) Merkez Ban kasına yatırılmasını bildirmistir. Halbuki Vekâletin bu son r» »arih tebligatma ragmen şirket dün ak?am Merkez Bankasının kapandığı saate kadar tediyatta bulun • mamıstır. Bundan tnütevellit vaziyet ancak bugün tevazzuh ede cektir. Tramvay sirketi erkânı dün «a • bah ve Öğleden sonra müdür M. Hansesin reisliği altında iki uzun içtima aktetmis ve vaziyeti mti^a • kere eylemislerdk. Bu müzakere • Ier neticesinde Şurayi Devlet nez • dinde sirket tarafmdan yapılan tesebbüsün neticesine kadar 2 milvon liranm tediye edilmemesine karar verilmiştir. M. Hitlerin Londraya yaptığı teklifler llleşnuısam Tramvay Şîrketinin vereceğî para 5ar meselesi Paris 10 (A.A.) Londra, Briiksel ve Romadaki Alman sefirleri tarafmdan İngiltere, Belçika ve ttalya hükumetleri nezdmde yapılan tesebbüs • lerden sonra Paristeki Alman sefiri M. Roland Koestrr, dün sabah Hariciye Nezaretinde M. Lavali ziyaret etmis ve kendisine Sara müteallik olarak Mfl letler Cemiyeti tarafmdan alınmif olan kararlan Berlm hükumetinin ne suretle anlamıs olduğu hakkında malumat vermiştir. Diğer taraftan M. Laval, Fransa nın Berlin sefiri M. Brançois Poncetyi de kabul etmif ve nazırla sefir iki memleketi alâkadar edcn bütün meseleleri tetkik etmislerdir. Londra 10 (A.A.) Alman mehaRli, Ahnan sefiri M. Von Hoeschun Sir Con Saymen nezdinde yapmış olduğu tesebbüsün, Fransanın Sarda plebistin serbestçe yapılması maksa düe alnuş olduğu teşebbüslere karsı bir nevi protesto mahiyetinde olduğunu bildirmektedir. tngiliz mrıhafili, buna cevap olarak Ahnan tesebbusünün kat'iyyen hatıra getirümemesi lânm gelen bir ihtima • K gozönfinde tuttuğunu soylemektedirler. Sar hükumeti komisyonunun talebi Gzerine Fransanuj müsellâh bir müdahalede bulunmasınm ihtunali olmadığı, çünkü Almanyamn Sar topraklarmda Nazilerin her türlü tefebbüs'erine karsı geleceği hakkında teminat verdigi beyan edilmektedir. Şayet bekle • nilmiyen bir takım esbap dolayısile hükumet kotnisyonu, kendi elindeki zabıta kuvvetinin asayis ve inzıbab korumağa kâfi olmadıgma kanaat gehVirse 1926 uzlasman mucibmee Fransadan asker yardımı istemege hakkı olacaktır. M. Makdonaldtn nutku Londra 10 (A.A.) M. Makdonald dün aksam Londra belediye lordu tarafmdan verilen bir ziyafette bir nutuk söyliyerek dıs siyasadan ve silâhlan bırakma meselesinden bahetmif, bu arada «bizim kendi tec • rübemiz göstermistir ki, zihinlsrin simdiki halinde, silâhlan bırakma tesebbüsü, silâhların eksiltiImASİne veyahut evrensel güvenin arttınl • masına barısın berkiştirilmesrae yarıyacak bir çare değildir» demistir. M. Makdonald, bundan aonra emniyeti temin için evrensel bir uzlaşma yapılmasını istemistir. Bu uzlaşma millî müdafaayi hesaba katmak sartile millî silâhlan $ıkı bir surette tahdit edecektir. Bu uzlasma, devletlerin barısma mak • satları hakkında kat'iyyen süpheye mahal bırakmıyacak bir sekilde olmlıdır. Sarre meselesinden bahseden Basvekil, tngiltere hükumetinin ahiren plebisistin gürültüsüzee yapılması • m kabul etmekte olduğuna dair Alman hükumetinden teminat almif oldugunu söylemistir. Nihayet Almanyanın Cenevrede bulunmaması meselesine dokunan tngiliz Başvekili, tngiltere hükumetini Alman milletine yalnız basına kalcnak suretile hakkını hiçbir zaman kendi kendine alamıyacağını ve Almanya Milletler Cemiyetine dönüp dönmiyeceği meselesinde kararsız kaldıkça bariş arzusunda bulunduğu suretindeki beyanatın diger milletlerin itimatsızlıkla karşılamakta devam edeceklerini an latmaktan yorunbnıyacagını beyan etmistir, Küç&k tatarruflarvt minimini sahipleri Birinci sahifeden mdbait düşkünlüklerile başlıyan buhran, cihanı korkunç ve karanlık bir iktuadi akıbete doğru süriikleyip götürüyordu. Buhran horhımunu, henüz însa devrinde olan Cumhuriyet Türkiyesinin taze topraklarma, bu topraklann if ve is tihsal unsurlanna da uzatmaga başla dt: Millî para birdenbire yuvarlanmak tehliketi geçirdi, ihraç mallarımız fi • atlerinden kaybrttiler. Cumhuriyet Türkiyesi, vaktinde ted* birler alarak tehlikeyi durdurdu; fakat bu, kâfi degildi. Cihanm düftüğü isti kametin aksine olarak, iktısadi kal • kmmaya giden yollar tutuldu. Millî kudretimizin bu yolda seferber edilmesine baflandı. Memlekette hareketsiz duran, büyük islere kanşmağa alısb • nlmamıs olan küçük paralann ve Irii • çük tasarruflann bankalara akmast bir taraftan millî servet terakümünü, di • gcr taraftan sanayi ve ticaretin muh • taç olduğu kredi kavnağını meydana getirecekti. Basta tş Bankası tarafuı • dan olmak üzere memlekette küçük tasarrufu harekete getirmek yolunda, sarfedilen emekler, hakncaten takdirle kayde değer. Cihanda, küçük tasarruf ve tevdiat sahiplerinin paralartnı bankalardan çekmeğe basladıkları bir sırada, «millî sermaye» Türkiyode ilk defa olarak tesekküle başladı. Cumhuriyetten evvel Türkiyede millî ve ecnebi bankalardaki mevduat yekunu nihayet 3 milyonu bulmakta idi. 1933 te yalnız millî bankalardaki mevduat 52,801,688 li • raya baliğ olmustur. Mevduat sa • hiplerı, Cumhuriyetten evvelki 2, 3 bin kişi yerine stmdi 15ü b'me yaklasmistır. Dış pazarlan daralan ham maddelerimizi, dahilde isliyerek mem • Iekette yeni sanayi kurmak yolundaki emekler de pek kısa zamanda meyvalarını verdi. Vatandasların yerli malına karsj gündengüne artan rağbeti, Tibrkiyedeki sanayi müesseselerini arttırarak istihsal ve if sahasını genifletti. 1921 senesinde, mecnleketimizdeki 21 sanayi subesinin istihsal hacmı nihayet 19 milyon lira iken, 1929 da yani cihan buhranınm basladığı yıl, bu miktar 87 milyona yükseldi ve bundan sonra da dev adımlarile ilerledi. Millî sanayiimizin inkisafı buhrana rağmco en yüksek hızla devam ediyor, mem • Iekette yeni yeni is ve istihsal kaynakları açılmaktadır. İs Bankası paviyonunda buhra • nın üstünden atlıyan sporcu tablo • su, kısa satırlarla kaydettiğimiz bu iktısadî kalkınmanın canlı bir 'ıulâsası halindedir, ve zaten bu millî müessese kendi sahasında bu sporcu tipinin en güzel örneğidir. Tim bu suale cevap vermek mecburiyetinde olmadığını bir işaretle anlattı. Sizi rahatsız ettiğimden dolayı affınızı rica ederim, yüzbaşım. Hâdisenin ilk şahitlerind»n olmanız itibarile bir sual daha sormak istiyorum. Mis Marinin kapısı anahtarla kilitli miydi, değil miydi? Bunu bana söyliyebilir misiniz? Tim derin bir hayret içinde cevap verdi: Bilmiyorum? Niçin soruyorsunuz? Anlamak istiyorum, efendim. Stoker bu sırada Marinin odaya girdiğini görerek ona doğru gitti: Bir emriniz var mı Mia? Hayır Stoker, teşekkür ederim, hiçbir çeye ihtiyacım yok. Mari Grir bu sözleri söylerken o derece tabiî ve soğukkanh idi ki çehresini kaplıyan sarılık olmasaydı biraz evvelki facianın onu zerre kadar müteessir etmediği iddia edilebilirdi. Masanın bajına, Timin karçısı Istanbul Borsası kapanış fiatleri 1011934 NUKUT Alıs 6/5 124 169 212 116 23 818 2V.9O 8.H 96 22 16 40 22 24 17 54 84 Sl 92S 37,50 238 1 ı 0 0 0 0 0 Sterlin Dolar Fransız fr. Lireı Belçika fr Drahmi Uvıcre fr. Satı$ 126 •69 21S 117 •20* 24 85 100 23..V) 17 40 24 'M 18 34 33 «29 88 240 1 Birinci sahifeden mdbait bcmen hukumetin yardnnına ve tahsi sata ihtiyaç hasd olmadan köyler teş • kfl edümif ve mubacirlere imece su . retile arazi verilerek istirahat ve mv • hafazalannın temin edildigi memnu • niyeUe görülmüstür. Esasen aon zamanlarda gelen mu • nadrlertn ekseriyetini Romanya Türklari teşkil ve buniar da oradaki «v es • yalarmt satarak geldikleri cihetle ek •erarain vakit ve halleri yerindedir. Bu •ebeple hükâmetten ancak ev ve top rak btumunda yardım bekletnektedîr • Ur. Elyevm Köstence limanında 7 0 0 TBrk muhaciri kalmıstır. Buniar da nakledfldflcten sonra mevsira dolayı sfle bu seneki muhacir nakliyatı niha • yet buhnus olacaktır. 1934 senesmde gebniş olan muhadrlerin ıiktan yüz bmi geçmistir. Buniar yalnız Roman ya ve Bulgarîstandan değil, Yugoslavyadan, Adalardan, Azerbaycandan, Suriye fl« Iraktan da gehnektedirler. Muhacir iskânı Nakil vasıtaları tahrir ediliyor Yiîz bin muhacir geldi Emlnönü Kaymakamlığmdan: 1 Emlnönü kazası dahilindeki ma. hallelerde mevcut canlı ve canaız bllu. mum nakil vasıtalarımn tedariki vesaitl nakliye komısyonunca yazılmasına 11 ikincitesrin 934 pazar gunü ba$lanacaktır. 2 Kanun muciblnoe yazuna tAbl veaait sunlardır: At, kısrak. beygir, katır, eşek, disl ve erkek manda ve okuz, deve tek re çift atlı binek ve yuk arabalarlle manda ve öküz arabalan ve kagnılarla bisiklet, motosiklet, otomobil, otobüs, kamyon, kamyonet ve traktörler, sillndir re arazöz ve lokomobil ve vapurlar ha rlç olmak üzere motorlü motörsuz denız vaeıtaları. 3 Bu vesalt bulundukları mahaller itibarile yazüacaktır. Sahiplerl baska ka. zada bulunan vesait te gece durduklan mahaller itibarile yazuna tâbidir. 4 Her vasıta sahlbi kendl maiuülesi İçin tayin edllen gun ve yerde vasıtasını yazdjrmağa mecburdur. ı kanunuevvel 934 tarıhinden itibaren yapüacak yokla . malarda vesaitim yazdırdıgma dair vesika göstermlyenlerden 872 No. lı kanunun 2 nci maddesi mucibince idar« he yeti kararile her hayvan veya araba için 10 llra ve motörlü her vasıta İçin 100 lira ceza almak suretıle cezalandırılacaklardır Mülâkat Londra 10 (A.A.) M. Hitîerm I Horin 2 0 Çek kronn h 1 Avust&rya «11. 1 Peçet. >l Mark f l Zlotl 0 Lev 0 Dinar 1 Ruble ja 1 \m L l lsveç kronn I Turk «Jtım l Meddlye 1 f Banknot Os. P. 0 Lıvi Tuluattan operete ÇEKLER Londra NevYork Pıris MIUDO Bulgarstandan gelen muhacirin adedi azdır. Bütün tazyiklere ragmen bu nrktaflanmızın ana vatana gelenutnelerinin sebebi, Bulgar bükumetinra bunların emval ve emJâklerini satma larma müsaade etmemesi ve beraber • lerinde para götfirmelerini menetmis olmasıdır. Bulgaristandan muhacir gelemiyor 1 % 3 faizli, 1911 tarihli MISIR CREDÎT FONCÎER tahvfllerinhı, 1/ 12/1934 tarihinde icra edilecek itfa kesidesi üzerine basabas tediyesi leiı 30,000 muhacir daha likesine karşı OsmanJı Bankası Gala Trakyada 30,000 muhacirin daha ta merkezile Yenicami ve Beyoğlu şuycrleftirilmesi için fimdiden ertibat a beleri tarafmdan pek miissit terahle unmaga baslanılmifhr. Yalnız bir ay sigorta edflecegi mezkur tahvilât hâ •onra iskân mevtimi geçmis olacağın millerinin malthnu olmak üıere ilân odan bunlann Ukbaharda geleceklrri lun ur. anlasılmaktadır. Romanyadan gelen 1935 senesinde muhacir iskânı için numacirler çok mütesebbis, ziraat usulBüyük Millet Mecİistnden beı milyon lerine vâkıf, sağlam ve lnıvvetK Türk » Bralık tahsisat istenilecektir. lerdir. Sancaluade Şakir Bey Çorluda Hükumet, sanayi programınm tat • 20,000 lira kıymetindcki çiftliğini nubüdle mesgul oldugu için muhacir is hacirlere terk ve teberru etmistir. kânına fazla para tahsu edemiyordu. OSMANTTTANKASI BrDksel Atinı Cenevre Sofya Amsterdam Pr»g Vlyana Madrit Berlln Varjov» Bcdapeste Bukreş Belgrat Yokohıma Moskova ıtokholn Açılış Kapanı? 628,25 S2H.50 0,794636 0.794541 12,06 12,06 9.2798 8.27M 3,04025 3,4041 83,31 88.55 ?.44O9 2.4405 66,17 66.36 1.17*0 1.1745 19.01 18.9» 4,2448 4,2448 5.SI5İ S«8IM 1,9738 1.9738 4,20»! 4.2051 3,9671 4,1878 79.34 79,41 34,90 34.93 2,7126 2.7126 1096, I0P6, 3.09 3.0870 İSTÎKRAZLAR Açılış 1931 Türk borcu tabvill 1 • kapanış 29.62» 29.625 . . ? 1933 ik. Istlkrazı Istıkraıı DahiH Ereani • * 97 97. ' TAHVİLAT cılıs Kapauı; Beş milyon liraltk tahnaat 20,000 liralık bir teberru Maruf halk san'atkârı Naşit Bey son zamanlarda tuIuatçıTiğı ta mamen terkederek operet ve piyes temsillerine başlamıştır. Naşit Bey ve kumpanyası bu meyanda ton günlerde Telefoncu Kız isminde bir opereti temsile baflamıştır. Resmimiz bu operetten bir sah • neyi göstermektedir. na o>ırarak gümüş sigara kutusundan bir sigara aldı ve yaktı. Derin bir nefes çektikten sonra seslendi Stoker, şimdi bir kahve içebileceğimi zannediyorum. Tim, Stoker gözden kaybolunca Mariye sordu: Jelfi tanıyor muydunur? Genç kız başını sallıyarak cevap verdi: Hayır hiç hatırlamıyorum... Bir yerde gördüğümü de zannetmiyorum. Sizi bir adamdan kurtardığından bahsetti? Ne demek istiyordu? Mari sigarasının dumanını tavana doğru savurdu ve büyük bir sükunetle cevap verdi: Ne demek istediği aşikâr... Takriben üç sene evvel Kinross yolu üzerinde esrarengiz bir adamın taarruzuna uğradım. Uzerime saldıran adamın bir sarhoç oldugunu zannediyorum. Genç kız bir saniye sustu. Sonra kolundaki yarayı göstererek devam etti: Dinde bir bıçağı vardı. Evvelce bana bu yaranın ne oldugunu sorduğunuz zaman size hakikati söylemedim. Bir kaza neticesinde elimi kestiğimi anlattım. Yalan söylememe sebep bu çirkin hikâyeyi hatırlamak istemediğimdir. Eğer tanımadığım iki adam imdadıma yetişmemiş olsalardı, muhakkak orada ölecektim. Bu adamlardan biri Jelfti değil mi? Bilmiyorum. Zifiri bir karanlık vardı. Ben yalnız beni buraya getiren adamın yüzünü görebildim ve ancak onu hatırhyorurn. Size taarruz eden kimdi? Genç kız sigarasının ateşli ucuna bakarak: Size bu hususta malumat veremiyeceğim için mütesssifim, dedi. Çünkü tanımadığım bir adamdı. Polise haber verdiniz mi? Hayır I lsmimin gazetelere geçmesini arzu etmiyordum. Genç kızın yüzüne hayretle ba Elektnk Tramvay Tünel Rıhtım Anadolu I l Iü . Mumessii. 49,80 49,80 *CtımhııriyetH in tefrikası: 13 Yaıant Tercüme eden: Edgar Vallcu ömer Fehmi Stoker düçünceli bir tavırla çehesini ok;ıyarak yeni bir sual sordu: ölmeden evvel hiçbir töc söyledi mi acaba? Hiçbirşey söylemedi. Fakat kapının arkasında bulunan genç kız konuştuğunu ifit* miai Hangi genç kız> Oda hizmetçisi... Doğru, kat'iyyen anlaşılmıyan bazı kelimeler kekeledi... Bu sözleri 8Öylerken dikkatle Stokerin yüzüne bakan Tim, muhatabının gözlerinde garip bir sevinç parıltısının yanıp söndüğünü gördii. Acaba yanılıyor muydu? Stoker: Mister Okvrayt bu feci haberi alınca kimbilir nekadar üzülecektir, dedi. Bu hâdise yiizünden hiç olmazsa bir hafta yatağa düşeceğine eminim. MUter Okv»yt, nekadar zamandanberi burada yaçıyor? Stoker tavana bakarak düşün' dü: Takriben dört sene kadar oluyor efendim. dedi. Bazan altı a/ •eyahate çıkar, sonra gene gelir. Bunu niçin sordunuz? kan Tim acıyan bir sesle mınldandı: Hayatınıza ne arzu edilmiyecek vak'alar karışmış! Kimbilir nekadar bedbahtsınız? Zannettiğiniz kadar değil. Bu gece Jelfi öldüren adam size taarruz eden adam mıdır? Allahaşkına bundan bahsetmeyiniz. Aramızda bir daha bu meselenin konuşulmasını istemem. Bu hususta bana sual sormakta devam ederseniz buradan çıkar giderim. Tim genç kızın elini tutarak cevap verdi: Âlâ! Bir daha bu meseleden bahsetmeyiz! Bu sırada Stoker elinde kahve tepsisi olduğu halde odaya girdiğinden ikisi de sustular. Tekrar yalnız kalınca Tim: Stoker kapınızın kilitli olup olmadığını öğrenmek istiyor! dedi. (Mabadİ rmr\