Mel Doktör öldü mü? Meşhur Alman casusu, ölürken Mata Hariyi idam ettirenin kendisi olduğunu söylemiş! ! 10Te§rinisanil934! ÖZTÜRKÇE Cumhuriyet HİKÂYE: Balık agı Tayyareleri düşüren ziya Eski keşiflerin dedîkodusu devam ederken iki Fransız mühendis yeni bir alet vücude getirdiler B*rinct sahifeden mabait Birden ateşler titredi. Gölgeler denize batarcasına iğildiler, sular Arkasından da tokadı yedi... Kıhomurtuyla açıldı. Karmakarışık Fransız gazete lıç masalı köye yayıldı. bağırtılar, yükseldi. Ateşlerin ço leri, Büyük HarpAkşam kahvede soruyorlardı: ğu sönmüştü. Sonra sesler kesildi. Nasıl kılıç, büyük mü? te Almanlann en Son alamana da kıyıya çekildi. Ar Kaça gitti yahu? meşhur casusu tık Kavak uyumuştu. Hüseyin öfkelendi: Matmazel Dok Nilüfer eckenden kalkmıştı. O • Ne kılıcı be.. Yutnurcağın kör töriin öldüğünü nun da gönlü balık ağına takılı, o gözü.. Odundan başka çıkan yok. yazıyorlar. Cam da dün akşam balıkçılar gibi uyu Söylene, söylene kahveyi bırak huriyet karikri, mamıştı. Düşünüyordu. Ateşler netı. Canı sıkılıyordu. Tam iki yıl var bu kadınm ma • den söndü, fena, fena bağrışma • ki nışanlıydı. Bu yıl Tosun <tğanın ceralannı büirler. lar neydi?... kızı Nilüferle evleneceklerdi. Sarı Son tetkikatunıza Kapı hızlı, hızlı vuruluyor.. Ge saçlı yavuklusu, mavi gözlerile ennazaran, Matma ginlere ne güzel bakar, onun ala len Hüseynin annesiydi. Koşa, ko • zel Doktörün ha • manasına kıyıdan ne tatlı el sal şa gelmiş anlatıyocdu: yatı hakJkaten eslardı. Akşam on bin çift torik çık • rarengizdir. Harp mış.. Yollar karanlıktı. Yelin sesini, biteli 16 sene olNilüfer: Ne iyi, ne iyi diye çırdinliye, dinliye yürüdü. Nilüferin duğu halde bu espınıyordu. kapısının önünden geçiyordu. Karar perdesi hâlâ Ah kızım, ne iyi diyorsun a • pıya delecek gibi baktı. Bi<~az u • yırtılmamıştır. Bazaklaşmıştı. Ducgun bir karanhk ma.. Ağları sormuyorsun.. a iddialara göre, açıldt, genisledi, içinden bir gölge Sanki odaya bir kara bulut girona seslendi: Matmazel Dok misti.. Kimse ağları soramıyordu. Kadıncağız köşede başı elinin tör, Almanlanr Bu akşam kılıç mı tuttunuz? içinde ağlıyor, kesik, kesik söyle Anversteki casus Hayır Nilüfer. niyordu: Neydi ya Kayıkta kocaman teşkilâtmı idare Ah aç kaldık, ah aç kaldık.. bir balık görmüsler. etmiş, kendisi bil Ağ bahkları çekememiş parça • Hüseyin utandı, ona bir odun mu fül casusluk yap lanmış, bir akşam içinde onları tuttuk diyecekti. . mamıştır. Diğer yoksul bırakmıştı İskelenin direği kopmuştu da bazı iddialara naOrtalık karardı, deniz silindi, kıonu kıyıya ahverdik. zaran da, Cum zıl alevler söndü. Hüseyin engin • Hüseyinle, kızın babası denizin huriyette neşret lere doğru kaydı, kaydi.. kımıldamasını, balıklarm oynama tiğitniz «Meşhur Şimdi Hüseyinle babası yıllarca sını gözlüyocrlardı. Ağlari bir gelin Casuslar» tefri başka balıkçılara yardımcı çalışa edip te balık alaylarile donatabil • kasında okundu caklar, ekmeklerini çıkaracaklar seler.. Hemen iki gencin dUğiinü Matmazel Doktör tarafından Frannztara verilen ve • ğu üzere, harika dı. Yeniden ağ düzmek o bir düştü Öldürücu ziyantn tevcih edildiği tayyareci kendinden bfar haldü nü yapıvereceklerdi. Nilüferin mankalar yüzönden idama mahkum olduğu rivayet derecesine yükse artık» vi gözleri deniz gibi baktı. Bu akUmumî Harptenberi hemen her edilen Matahari len casusluklar *** şam da sular; kızgın bir yağ gibi memlekette nihayetsiz bir gayret ve na hizmet için güzellîğini de kullandı • yapmısbr. O tef karanlıkta kaynıyor. Gök yıldızsız.. faaliyetle arazinin ve sehirlerin tay ğinı söyledikleri halde, diğer bazılan rikada Matma Aradan beş gün geçmişti.. Alamanalar kıyılarda cansız oynuyare bücumlarma karşı müdafaa ve hida onun, masum ve saf bir kız gibi, zel Doktörün morNilüfer elinde büyük bir bohça yorlar.. Bu akşam da balıkçı ateş • mayesi çareleri aranıyor. Birçok defavazifesini ifa ettiği müddetçe, bakir kalfin kullana kulla Hüseynin kapısım çalıyordu. Gıizel leri; kızıl kanatlarım takıp göke Iar, muhtelif âlimler ve mucitler uzak • dığını söylerler.» yüzü soluktu. Gözleri yaşh içeriye na hasta düse tan tayyarelerin işliyen motörlerini duryükselemedi. Fransız gazetesi, Matmazel Doktö girdi.. Hüseyin ve babası, annesi rek tsviçrede bir * • • durabilecek kuvvetli ziyalar keşfettikrün maceralannı aynen Cumhuriyette odada toplanmışlar, konuşuyor • tanatoryoma ya • lerini iddia ettfler. Eğer bu iddialar hatefrika ettiğimiz şekilde hulâsa ettik Nilüfer; kayaların dizine dayanlardı. Nilüferi görünce şaşırdılar, bnldığı yazıbdır. kikatse, demek bu ziyalan nesreden ten sonra diyor ki: mış, çakıl taşlarile oynuyor; bir, Hüseyin sarardı. Bu bohçada ne mrmbalan hudutlara dizdiniz mi, düşiki.. Üçüncüyü atamadı. Korktu; « Bütün bu hikâye edilen şeylerde vardı, kızın elinde yüzük te yoktu. Halbuki harpte man filolan için oralarda geçilmesi ya aylar uzarsa... O elini kaldırır • hakikatin nekadar hissesi vardnr? Buöyle ya, artık onlar yoksul bir Fransız ordusu u gayrikabil ziya duvarlan teşekkül edeken evleneceği ayı düşünüyordu. giin bunu bilenler pek azdır, şüphesiz balıkçıydılar.. Akşama kadar baştihbarat dairesi secekir. Meselenin esası nedir? Ne de Sanki taş korkusunu biliyor da ona ki ancak Matmazol Doktörün kendisi kalannın kayığında çalışıyorlar, bir recelere kadar amelî bir surette kul fi olan mütevef • ayını sayıyor gibi geldi.. Neyse bu bu karanhk hikâyeyi aydınlaiabilir. lokma ekmek kazanıyorlardı. Kızı lanüması imkânı vardır? Bu herhalde fa binbaşı La • Matmazel Doktör günlerde deniz başkalaştı; kürek • Her halde, bu büyük casus, basit cinsî ahp ta nasıl besliyeceklerdi ? öldürücu ziya bu fekilde bir tatetkike değer bir mevzudur. Bu ziyaladoux evvelki sene ölmeden evvel yazcazibe kudretinden başka daha zen • ler sevinçle inip kalkıyor, ağlar şiNilüfer ağır, ağır ilerledi, elleri banca gibi kvllamlmaktadır rın esası şu nazariyeye istinat etmektedığı bir eserde, Matmazel Doktörün •iyoe, sular gülüyordu. Oturmak • gin, daha mütenevvi kuvvet kaynak • bohçayı açarken titriyordu. Boh • dir: Çok kuvvetli merkezler tarafm ranlığa alışmış gözbebekleri üzerinde Almanyada konferanslar vcrmek, nu tan yorulan Kavaklı balıkçıların lanna sahipti. çanın açılışı o kadar acıklıydı ki, dan neşrolunan kısa elektrik dalgala • müthif bir tesir göstermekte, ziyanm tuklar söylemek suretile propaganda tekneleri bugünlerde dolu, dolu gıFakat, acaba tsviçre sanatoryomunüçünün de rengi sapsarı kesilmişti. n bir aksettirici vasıta ile muayyen hegerek birdenbire açılması, gerekse bircırdıyor. Artık denizde pazar ku • yapmakta olduğunu iddia etmişti. Şimda ölen kadın hakikaten o muydu?» Üçü de düşmemek için dayanacak defe tevcih olunduğu zaman bu kısa denbire kapanması gözbebeklerini fev* ruldu. Sayılar; binlerin üzerinde di de bir Fransız gazetesi Matmazel Mubarrir, sanatoryomun bashekimibir yer aradılar. dalgalar tarafından vücude getirilen kalâde büyütmektedir. Neticede tabahem J? çifter, çifter dökülüyor. Doktörün, yattığı sanatoryomda öl le de konuşmuş ve ondan şu malumatı 5ohça açılmıştı. Nilüfer bir akar kesif mîknatıslı saha tayyarenin mankai şebekiye tıpkı ipnotize edilrait giTorikler gelin oluyordu.. Yavuk • düğünii yazmakladır. Almanlar, bu almıştır: su gibi söylendi: yatosunun iki kutbu arasındaki nuk • gi asabî bir hale düçar oünaktadır. Heluların babaları, bkr ay daha böyle bususta ketum davrandıklan için, ha Sanatoryomda hakikî huviyetini Balıkçı kızı çeyizsiz de ge nahslı sahayı faaliyetten menedebile • le ziyanm tevcih edildiği adam aynagiderse evlerimizin kamburu düzekikati anlamak kabil olamamaktadır. bilen yegâne adam ben olduğum hal • lin olur ama balıkçı evi ağsız ya • cek, yahut cereyam katedecek kadar nın kutru hizasma düşerse birdenbire lir, çocukları baş göz ederiz diyocMatmazel Doktörün öldüğünü yazan de kendisine mazisi bakkında en kü onun kuvvetini zayıflatacaktır. Binne kör olması işten bile değildir. lardı. Eksikler alınıyordu. İki evi de şıyamaz. çük bir ünada bile bulunmuyordum. Paris Soir gazetesi de pek emin ol • Ve sonra yepyeni bir ağı ortaya tice motör duracaktır. Bu esasa istinat edilerek düşman Bir gün yağmurlu ve kuvvetli bir son badana yaptılar.. Tahtalar silindi. mıyacak ki bu yazısına «tsviçrede bir yavuklunun ayaklarına atıverdi.. Perdeler, örtüler yıkandı tayyare filolannm hudutlardan geç bahar günü bana derdini döktü: Fakat 7, 8 kilometro bir uzaklığa sanatoryomda ölen esrarengiz casus Nilüferin sesi kulaklannda çın • melermi menetmek daha amelî birşey tesir edebilecek derecede kuvvetli ve Fransaya gitmek, eskiden otur • Matmazel Doktör mü idi?» SerlevhaO aksam, gelen kutuyu Nilüfer Iıyordu: olabilecektir. Bu şekilde birkaç fener kesif mîknatıslı saha vücude getirme duğum yerleri, MataHarinin racza • açtı. Gelinlik urubası, üzerinde ducmı koymuş... Balıkçı kızı çeyizsiz gelin o • dikilmiş sahalarda tayyarecilerin göznin güçlüğünü bir düşünün!.. nnı görmek isterdim, dedi. MataHavağı, Nilüferin gözünün içine bakı) Paris • Soir diyor ki: lur ama balıkçı evi ağsız yaşıya • leri faaliyetten geri kalacak, müvazcri de benim kurbanlarımdan biridir. yordu. Titredi ve kızardı... Diğer taraftan buna karşı tayyare • « Zurih dvannda bir san«toryor.ı • maz. neyi şaşn*acaklar ve tayyarelerini ida • Onu casus yap an benim. O topladığı Ateşlerle deniz kıpkızıl.. Ufak nin manyatosunu tecrit etmek veya o da kimsesiz bir kadın sessiz ve gürül • Nilüfer bir deniz gibi onlara bare kudretini kaybedeceklerdir. esrarı bana gönderirdi. Bir gün, birdenyangmlar dolaşıyor, birbirine yakmîknatıslı sahanın tesirinden kurtar tüsüz öldü. bire, casusluk etmek istemediğmi bil Yalnız şimdi iş, bu çok kuvvetli zilaşıyor, uzaklaşıyordu. Sesler, dur kıyordu. Solgun yanakları kızac • mak, yahut ta manyatoyu büsbütün Bu kadmm Umi Anne Marie Lesser dirdi. Artık bıkmışb; yahut ta korku yayı verecek cismi seçmeğe kalıyor. Elgun gecede kıyılara kadar vuruyor. mıştı. tki damla yaş, kirpiklerinde kaldırarak onun yerine akümülâtör vaidi ve garip bir tesadüfle Büyük Har • titriyordu. Yavaş, yavaş ayrıldu. yordu. Fakat bu yola girmiş bir insan de bir kere magnezyum var. Fakat Ağı kapa, ağı. sıtasile tutuşturucu bir memba ikame bin yirminci yıldönümünde hayata göz için geri dönmenin veya durmanm Baba oğlun gözlerinde ateşler magnezyum duman çıkararak yandığı Gelivor, yakamozları görmü • etmek hiç te zor değildir. lerini kapadı. Bu kadının Umumî Haryandı. Alamanalar kımıldadı. Ni • imkâm yoktur. Ben de istesetn geri döiçm ziyanm kuvvelmi keseceği gibi ayyor musun, çabuk ol be. Bu hususta ikinci bir nazariye daha bin en büyük maceraperestlerinden bilüferin sıcak ko 1ları uzandı ve on • nemezdim. Çünkü daha o anda şüp • nayı da donuk bir hale getirecektir. Çek ulan, çek.. vardır. O da uzaktan motörün yakma ri ve dünyadan gelip geçrnis casusla • heli bir kimse olurdum. MataHariyi lan sardı.. Diğer taraftan pek kısa bir zamarda, Bu son ses Hüseynin sesiydi. Nidaimî cereyanında kanşıklıklar tevlit nn en meshuru olduğunu sanatoryomtebdit ettimse de muvaffak olamadım. meselâ saniyenin yirmide birinde yanNilüfer çeyîzlerini, yüzüğüne valüferin yüreği attı. Anlaşılan ağ etmek. Malumdur ki çok kısa elektrik da, başhekimden başka kimse bilmi • O zaman, kendisine Udnci bir ihtarda dığı için bir anda kuvvetli bir şua verıncıya kadar satmış ve ağı almıştı. yükliydi. Alamananın üstündeki dalgalan havayı iyon haline getirmek, 4 yordu. Anne Marie Lesser hiçbir mekbulundum. Gene dinlemedi. Bunun ürrcek, fakat demindenberi arzettiği Kavak günlerce çalkandı ve b«ateş büyüdü. Sesler birbirine karışyani onu nâkil şekline sokmak hassasıtup almaz, ziyaretine hiç kimse gel • zerine MataHariyi idam ettirdim. miz gayeyi temin eyliyemiyecektir. hkçılar bağrıştılar: tı. Kıyılara çocuklar üşüştüler.. m haizdirler. Bu çok kısa dalgalar topmezdi, yalnız her ayın birinci günü Evet, onu idam ettirdim. MataHariyi Biz Nilüferi çeyizleriz, biz Ne duruyorsun be, balıklar lu bir halde bir tayyare üzerine tevcih Bunun için iki mucit iştial ederek muntazâman Almanyadan aldığı çek, tevkif ettirmek için lüzumu olan bütün onu gelin ederiz... yana yığılıyor, soldan çabuk, ça • edüirse tayyarenin etrafındaki bütün kuvvetli alevler çıkaran bir maden kendisinin herkes tarafından unutul • vesaiki Fransızlara verdim. Doktör, buk.. Af. Vahtt Yusufoğlu hava iyon haline gelecek, tabiî bun • bulmuşlardır. Bu alelâde bir merminm mamıs olduğunu gösterirdi. şimdi size itirafta bulunmak isterim. dan motörünün etrafındaki hava da içerisine konacak, 150 bin mum kuv • Uzun müddet, MataHarinin akıbeti • Anne Marie Leser, sanatoryomda, müstesna kalmıyacak, neticede motörvetinde ziya vücude getirebilecek ve ne gıpta ettim. Çünkü pek kolay öldü. babralarile başbaşa yaşıyordu. Ancak deki cereyan inkıtaa uğrıyacakhr. yanmamn müddeti 1 2 1 5 saniye kaİdam edüeceği gün höceresine giren kırk yaşlarında olan ve sükunet için dar sürecektir. Fakat burada da ayni müşkülât ö de ölen bu kadın, hakikî ismi ve hü • bir adam, onun kulağına şu sözleri fı • nümüze çıkıyor: Hali hazırda eliraizde Bu ziyayı tevlit edecek âlet bir rü sıldamıştı: viyeti meçhul olduğu için Fransızlar mevcut vasıtalarla çok kısa dalgalan velver gibi olacak, içine on kadar r ertarafından «Matmazel Doktör» deni « MataHari korkma, sizi kurtarbu kadar kuvvetle uzağa sevketmrtk im mi konabilecektir. Yahut ta öyle bir len o harikulâde casus kadmdı. Büyük mak için her tedbir ahndı. İdam mankânı yoktur. Olsa bile motörlerin ha • tüfek şeklinde yapılacaktır ki namlu • Harbin büyük kadın casuslarından i gasımn askerlrri başınmn üstünden havasnun iyon haline gelmesini menedesunda nikelli bakırdan bir ayna buîudamdan kurtulan yalnız o idi. Yüz dcvaya ateş edecekler. Siz ölmüş gibi yacek çareler de bulunabilir. nacak, namlunun genişliği mermilerin fa öliime meydan okuduktan ve yüz pınız. Cesedinizi tabuta bizim adamladefa bir manga askerin kurşunlariîe Bundan dolayıdır ki mucitler o sa • büyüklüğüne göre tanzim edilecektir. nmız koyacaklar ve Fransa hududu haHer merminüı maliyet fiati, beş frank delik deşik olmak gibi birçok hemşi hada yürümekten vazgeçmişler, bu işi ricine çıkaracaklar. Haydi cesaret!» gibi ucuz bir miktar olacak tir. relerinin uğradıklan feci akıbetten diğer ş\»alara yaptırmak için çalısma • MataKarı dudaklannda minnettar bir kurtulduktan sonra, hakikî bir macera ğa başlamtlardır. Bu âletin harp zamanmda kullanı tebessümle ölüme gitti ve o tebessümromanı olan hayatı, tsviçrenin sakin bir lıp kullanılamıyacağma grlince, hiç le öldü.» Bu sırada Valdemar ve Edmond issanatoryomunda sükunetle sönmüştü. şüphesiz tayyareciler siyah gözlük ta minde Hri Fransız yakıcı ve tahrip şua Fransız gazetesinin bu yazdıklanna karak, yahut daha yüksekten uçarak onesreden bir âlet vücude getirmiş • rağmen Matmazel Doktörün öldüğü Al> Esrarengiz «Matmazel Doktör» yanun zararlanndan kendilerini koruya lerdir. manlar tarafından teyit edilmediğini hut ta Almanlann dediği gibi «Froy bileceklerdir. Maamafih o zaman da A. D. Bunun esası oldukça basittir: Henlayn Doktör» casusluk tarihinin, mu • kaydedtlinv. bombalanm muayyen hedef tayin edebakkak, en hayret verici simasıdır. O dcsede katımükâfi denilen şekilde bir rek atamryacaklan için fazla tahribat non heyecan ve macera dolu, gürültülü ayna yatağında kesif bir ziya membaı yapamıvacaklardır. bayahndan ilham alarak bir sürii ma yaratmak. Ziyafette son moda elbiseleri teşhir eden mankenler kaleler, kitaplar, tiyatro piyesleri, ya Âlet, karada da tanklara, zırhlı oto • Otomoıbil lâmbalarmın nekadar kuvZiraat Vekâleti, iki sene evvel Istanbul Terziler, Kumaşçılar, El bütün medecıî hemşirelerinden geri zılmış, filimler çevrilmiştir; fakat bunmobillere, siperlere karıı da kulla vetli ziya neşrettiklerini göriiyorsunuz. Adanada hususî bir çiftlik kiralıyabiseciler, Şapkacılar, Kürküçüler ce kalmıyan kadinlanmızın kara çarlann hepsi bu kadını başka bir şekil ve nılabilecektir. Keza askerî sahadan O fenerlerin içinde yalnız elli mumluk rak Klevlaat cinsinden pamuk ye miyeti dün Tokathyan otelinde bir saftan kurtularak medenî kisveye heyette gösterir. Bazı muharrirler, o • hariç olarak günlük hayatımızda r!a bir ampul mevcut olduğu halde bu gathtircne işine devam ediyordu. Bu çay ziyafeti vermiştir. Bu ziyafette girişi bütün dünyanın takdirini munun mevcudiyeti bir efsaneden ibaret tatbik yerleri bulunacaktır. Meselâ bu ye, yukanda izah ettiğimiz esasa is yıl bu çiftlikten elde edilen Klevlant cemiyet azalan san'atkâralr, davet cip olmuştur. Hanımlarımiz kendiolduğunu ve kendisine atfedüen işle âlet sayesinde gümrük muhafızları katinaden elde edilmektedir. pamuğu yüz otuz bin kiloyu bul lilere modellerkıi teşhir etmişlerdir. lerine pek yaraşan bu medenî kıyarin, erkek casuslann eseri olduğu ve çakçılara, polislrr hırsızlara karşı kenValdemar ve Edmond bu şekilde muştur. f ete kavuştukları gibi, erkeklerimiz { bunlann düşman istihbarat teşkilâtını Cemiyetin davetlisi bulunan zeva dflerini pek mükemmel müdafaa ede ki ayna yatağma 1000 den 50 bin Çukurovada yetişen diğer pamuk tm önünden geçen mankenler yeni de resmî ve hususî toplantılarda büaldatmak maksadile bir timsal halini alceklerdir. muma kadar ve yahut daha kuvvetli cinslerine nazaran çok yüksek ev tün dünyaca kabul olunmuş meranus olan Froylayn Doktör ismine izafe elbise, şapka, kürk ve eldiveleri kesif ziya membalan kovmuslar, bu ziDiğer taraftan sisli havalarda vapursafta olan bu pamuk, Adana borsasime mahsus elbiseleri giymeğe başedfldiğini iddia ediyorlar. Filvaki, harp hazıruna göstermişlerdir. yayı 500 mrtrodan 6 kilometroya ka lar, tahlisiye gemileri ve saire bundan smda satışa çıkarıldığı zaman büİçmde müttefikin casuslukla mücadele Bu münasebetle Terziler cemiyeti lamışlardır. dar toplu ve kesif bir halde sevketmek pek büyük istifadeler edebilecekler • tün pamuk alıcıları bu nefis pamuğu dairelerinin, Avrupanm dört köşesin Moda ve tuvalet cemiyet haya imkânını bulmuşlardır. Bu ziya insan dir. Karada, denizde ölmek tehlike umumî kâtibi Agâh İzzat Bey bir almak için adeta siddetli bir rekade birden onun mevcudiyetini bildir veya hayvanı bu derece uzaklıkta bi • sine maruz kalanlar bununla harice tında medenî bir ihtiyaçtır. Türk nutuk irat ederek ezcümle demiş bete girişmişlerdir. Diğer cins pa • dikleri sık sık görülmüştiir. Froylayn işaret vererek mevcudiyetlerini bildirele olsalar dört, beş dakika hareketten gençliği her şeyde olduğu gibi bu tir ki: muklann en iyisinin kilosu knk kuDoktörün uydurma bir mabluk değil, cek, imdat istiyeceklerdir. Merrniler sakıt bir hale sokacaktır. Nitekim 1500 hususta da cihan gençliğine ben et ve kemikten mürekkep bir insan olruşu ancak bulurken, bu rekabet « Türk inkılâbımn yaratbğı en gcrek suda, gerek havada yanmak hasmetro uzaktan yapılan tecrübeler bu duğunu iddia edenler dahi, onun ha > sebebüe Klevlant pamuğu toptan ve büyük yeniliklerden birisi giyim huzemiştir. Çünkü, Türk san'ati, Türk sastna malik olduklarına göre batıp ta ziya karşısmda hayvanlann anî bir hayatmı anlatırkcn itilâf edemiyorlar.. kilosu kırk beş kuruştaa satılmıştır. zevki selimi elişleri hususunda hiçbir reketsizliğe uğnyarak cansız gibi yere tekrar çıkamıyan, denizaltı gemiieri susunda bilhassa Türk kadınının kıBunlann bazılan, bu Alman kadınının, Bu yüz otuz bin kilo Klevlant de bunu imdat işareti olarak kullana • düştüklerini göstermiştir. zaman Avrupadan geri kalmamış • yafeti hususunda yaptığı inkılâptır. bn deniz kızı gibi bütün kendisine yakpamuğunu, Sümer Bank namına Bu ziya bilhassa uzun müddct ka • caklardır. tir.» Içtimai sekâ ve kabiliyet itibaril* laşan erkekleri csir ettiğini ve vatanı • «Pamukis Limitet» satm almıstır. Terziler Cemiyetinin verdigi çay ziyafeti Adanada yetiştırilen yeni bir cins pamuk