31 Arostos 1934ı • **• • • « « • • « « t «* • • ••• • ••• H i K AYE. ıvuk İTeşa ve giizet ormanlarm birinde »en ve şakrak bir kara tavuk kuşu gezip doIaşıp duroyordu. Pek genç olduğu haJ. de dünyayı oldukça anlamışh. Butiunt la beraber birçok hılderin farkmda değUdi. Bir gün bir tuzağa tutuhu. Oc • dan kurtulmak için çnpımp çabalarken bnkâm yok.. Omm içî» bn teklifini kabul «dcmem. Peki, eger ben sana o srptteki yiyeceklerJ ele geçirmek fnsata» oa »rlarsam cannnı bağifler rnısm? Peyr.irin, tereyağuı, yumurtantn, prliçlerin bayalî raanzarası ve lezzetleri Ş'ehit anası Gan doğarken altyof yaytğtm e/rne, Oğlunu düşününce çalışamıyor gertef.. Kederinden giriyor bir kırık dal haline: Sakarya ndarına kapdarak aktyor!.. |tneraklt Telefon bolluğu Geçen a$ırda dünya üzermde en ilerlemif kıt'a olarak Avrupa gosterilirdi. Son zamanda Anaerika onun yerini tuttu. Şimdi Japonya bu hu»usta Amerikamn en Yıllardır veda etjniş sevincine, süritne, Artık aklar karışmış saçının örgütüne!.. Su köylü kadına bak: Çiçek diye göğsüne Kovanından ftrlamış bir karşana t aktyor!.. Yurdunun kurtulaşu orrn eder teselli, Şehit anası olmak ne şanlı bir tecelli!. • Bildim: Yere karıfrmş kanı, kemiği belli Çünkü ne zaman ansa topraklara bakıyor!.. müthis bir rakibidir. Diğer bazi memleketler de gerek Avrupa ve Amerika gerekse Japonya ile ya* nşmaktan geri kalmıyorlar. Meselâ Avustralya kit'asmdaki «Yeni Zelânda» adalanndaki telefon bolluğu da bu kabilden dir. Orada bir çoğu yerli ahali den her yüz kisiye on bir telefon makinesi isabet etmekte imiş ki Avrupaya nazaran çok mütekâmil bir vaziyet demektir. Bu te lefon makinelerinin yansı biz deki gibi otomatik ialemektedir. diğer kısmı eski sistemdir. Fakat buna rağmen acaba Yeni Zelândalılar Avrupalılardan daha raHat ve daha mes'ut mudurlar? Hi$ zannetmiyoruz. Çünkü saadet ve rahatlık sade telefon çokluğu ile kabil olmaz ki! t ••^•<). IHItlnHNHHMIH» A$ker esvabı giymiş bir genğ gorür$e eğer Gözlerinin dâçayor yaşları birer birer!.. Bak, diyor: «Sana feda oğlum gibi yiğitler..» Törk bayrağt öntinde darnntf aelçm çakıyor!. |FAYDAU BTLGÎLER | Afrikadaki altın madenleri karşıdan burnunu rÜBgâra bir tilki söikün etti. vJermif aç tiikinin baçmı döndürdü. Hırsmı, tamamı kabarttı. Eğer böyle birşey yapıbilirsen tabü onlan yemegi tercih ededm. Kara tavuk yemin edip söz verince tilki gidip iki ayağile hıxi>ğı gerip gev«etti. Ktra tavuk ta serbestisine kavuftu. Vadmi yerine getirmek için icran lâzmı gelen rolü aynamağa Kara tevuk kurnaz hayvanı gotünce arbk ölümden kurtulmak imkâ.'unın pek az oldugunu düşündü. Tilkiyi tath dille yola getirmeği tecriibe ebnfk b • trdi. Kara tavuk biç puphesiz tilkiye ancak bir lokma olacakh. Buna rağ iaen hayvenm açltktan gözü dönmüş olduğu içm ağzmm «uları alap duru yordu. Kara tayuk: . Ah camm tilki karclef, dçdi^b&a oi yemeküe ttmkf laaftunmı doyaeak.. Kanuna girdiğrae, agzmı bulafhrdığma değmiyecek! Zarar yok.. Bir lokma da ul»a hiç yoktan iyidir ya! Artık omitleri busbutun mahvalan kara tavuk son nefesin! verm zayanııım geldiğıne kani oldu. Etraftan im • dat aradufr için değil, aralannda ymsa dıgi ağaçları, otlan «on olarak bir daha görebilmek icin gözlerini sağ* v l a çevirip duruyordu. C Hayvanlar âlemi Hayvanlar da insanlar gibi oynarlar! Dünyanın bütün insanlarının sevdiği, uğrunda bin bir feda kârlık yaptığı altın tabiatte bir kaç sekilde bulunur. Birincisi kül «Bruye turüye yolda ueniyordu. Köylü kadmr*r kara tavuğun yarah, uça • mıyacak bir halde olduğuna bükroet • tikleri için: Sunu hıtalnn! Diyerek Szerme yürödüler. O biraz Az yazılı hikâye CI Radyoda kaplan avı çedir ki sellerin yataklarından çıhi7İandı. Hufanınca köylü kadmlar kanlır. tkincisi çakmak tasile kaarkasından yftişebilmek için sepetleri rıçık bir tarzda yerin üzerinde yere bırakıp peşin« düftüler. Kara ta • tesadiif olunur. Uçüncüsü de Ce* vuk biraz daha Oerledi. Onlar peşmden aubî Afrikada TransVal memlegelmekte devam ediyorlardı. Kurnaz ketinde Yohansburg civarındaki kus, kadmlan ««pe^Ierden kâfi derece gibi altın madenleridir ki muhTam o sırada dar yoldan uç ko/tu uzaklafbrmıt, tilki de peyniri, yumurkadımn îlerlemekte olduğunun f?rkma telif taslarla karısık bir halde butayı, tereyagmı govdeye indirdikt n vardı. Köylü kadınlarm üçünün d' kolunan bu kıymettar şeyi elde et • sonrı püiçlori bosraz^iamağa baslamı^ lunda birer lepet asılı idi. Bunlar ka • mek için yeri kazarak derinlere b. Tabiî o vakH bir feryat koptu. Köysabanın pazarma yumurta, pîynir, te • inmek lâzımdır. Oradaki ocak • reyağ, pfliç satmağa gidiyorl^rdı. lü kadmlar ifin fnrkırn vararak kara Bu manzara kara tavuga iyi bir H tavugu yakalamaktan vargeçerek <e • larda ekserisi yerlilerden mürekkep olan ameleler yüzlerce metkir ı!hr,m etti: petlerinin başına koştular. Ffkat on'ann içi boşalmış, tilki yalana valana ta Tilki kardeş, dedi, şu <iç ka!,»nn ro derinlikte yerlerde çalışırlar. tepeb envaı yiyeceklr dolu.. Gel fceni banlan kaldırnuy, kara tavuk ta zekâ • Toprağı, taşı parçahyarak va vemekten vazgeç te.. Bunlarla k=raıaı n »syesindc bayahnı kurtardığı için gonlara yükletirler. Vagonlar yudcyumaga çalıs! • ' ' sevıne sevine pırradak uçarak ormanın karıya çıkarılır. Hususî tertibat Sen elimdesin.. Fakat onla~ ef* derinliğine daimifb. la bu toprak ve taç ezilir, sonra kimyevî mahlullerle altın diğer ecnebi maddelerden ayırt edilir. Bu altın ocaklarma elektrikle işliyen asansörlerle inilir. OcakIarın bir kısıtıı 2 3 bin metro derinliktedir. Aşağvda demiryollar ve bunların üzerinde gene elektrikle işliyen katarlar vardır. Bazı ocaklarda su çıkar. Bu »ular elektrikle tahrik edilen tulumba lar vasıtasile boşaltılır. Bazan ameleden biri yaralamr, imdadı • na koşan doktor ve hastabakıcı • lar onu derhal hastaneye nakle derler. Bu ocaklarda aşağı yu Vahşi ormanlarm içinde müthif Tüfeği hayvcna doğru rişan kan günde üç amelenin başına kaplan üzerime doçru otAdi. cfldtm ve tetiği çektim. felâket gelir. Dışarıda kalabalık resmî ve sivil polis memurlan kimsenin bir gram bile altın ka • çırmamasma dikkat ederler. A mele ocaktan çıkarken sıkı fıkı âstlerini ararlar. Buna rağmec gene ara sıra mühim kaçakçıhk vak'aları olur. Ey., altın bu.. insanın güzünü kamaştırır. Fakat siz çocuklar bu cahil amel? gibi al , tına tapmayın... Fazilete ve doğBirkaç dakika tonra canavnr yere Eyvah mahvoldum... koskoca serilmif ağzmdan kanlar akıyordu. man bir fare.. ean kurtaran yokmu ruluğa tapın! Çalıştıktan sonra dinlenen ve eğienen bu suretie ertesi günkü f&aliyeti için yeni yeni kuvve{l«r iktisap etmek istiyen sade insan, lar değillerdir. Hayvanlar da bu sekilde harekettetf sonra atalet ve «ükunetten sonra faaliyet devresi arayan mahluklardır. Hele maymunlar tlpkı tnsan lar gibi oyun oynainağa^ spor yapmaya muktedirdirler. Arala koşular, tîp ederler. BirJ»irl«riıu lajr, atlarlar, sıçrarkr A » birlUtt», s.* clans~ederler> Çocuklar gibi karfilanndakini kandırmak kurnazlığına kalkarlar. Atlann, yarıslarda birbirlerini geçmeğe çalışmaları, sade insanların onlan o tarzda yetiştinne • lerinden değil, kendi ruklar^nda da bu hususa temayülleri bulunmalarından ileri gelir. Hatta insana alışmamif dağ baamdaki vahşî beygirler, birbirlerini geç • mek için yekdiğerlerini ısırmak ve tekmelemekten geri kalmazlar. Keza, kediler, köpeklerin bir birlerile saatlerce oynayıp şaka • lastıklarına siz de şahit olmuçsunuzdur. Yalnız bazan sakayı ciddiye çevirip birbirlerini ısırıp yaralarlar. Maamafih bu ekseriya insanlar arasinda da vâki olur. Kuslar, tıpkı insanlar gibi aralannda davetler, balolar tertip ederler. Turnalann, yüzlercesi» Çocuk portreleri binlercesi, çifter, çifter toplanıp baletler, danrlar yapar gibr garip sekilde dönerler. Birbirlerini se lâmlarlar. Sanki kadril oynuyor lar zan edersiniz. ' Çünkü vücudün uzuvlannî sağlamlastırmak, tekemmül et tirmek için insanlar kadar, hay vanlarada hareket ve oyunun lüzumu vardır. O halde bizde spor ve hareket yapmaktan geri kalmıyahm. Yalnız bunlardan gücümüzün yetmiyeceklerini intihap etmiyelim. Çünkü hayvanlann kudretlerinden fazla işler yap • maya kalkiftıklan hiçbir zaman görülmez. • Babapzede Ruşen Sareyya B. Bilmeceyi halledenler Ağustos bulmacası Bütün omrüm deniz usUmde geçser, basuadan bir barf ataıtantr uyamr kendîme gelirim. Başnndan iki harf atar sanız verdiğiniz bu emirle etrafı brar geçiririm. Beni ters taraftan okuyacak olunanu halk lisanında mükemmel manasını îfade ederîm. Ben neyim, bakalun! Doğru halledenkrden birindve S Kra, ikinciye bir nrarekkepli kalem, & çüncüye Foto Etemde resim çıkarmak hakkı takdim olunacaktır. Dördüncüden yüzüncüye kadar muhtelif hediyeler. Bilmoceyi doğru hallc • dip te bize fotograf gönderenlerin t* • simleri de gazeteye bankr. Cevaplar ağustosun sonuncu gSnu • bttin Bilmeceyi doğru hallcdenlerdenbize fotograf gonderenlerin resîmJerlnl basmaya devam ediyomz. Fakat burada ismi ve resmi çıkmış olmak bediye kazanmaya delâlet etmez, Muk&fat alması muvbfık görülenlerin lalmleri her ayın ılk baftasmda çücan büyük llatede ne&rolunur. Scldan sıra ile: 1 Pangaltı Asaduryan apartımanı Azaduhi Boşnakyan. 2 Vefa Erkek Usesi 167 Ali Hamdi. 3 Haydarpaaa prevanturyumıuıda BalıkesIrU Muzaffer. 4 Tefennl ükmektep 204 Sabahaıtin . 5 Gazi Antep lisesi 53 Abidln. 6 Adana Inkılâp meKtebinde B Gazl 7 Nigde doktor Salt Bey kızı Kâmran. 8 Kadıköy Kalamış caddesl 7 Saffet 9 Mudanya Musahey mahallesi 11 Cenül Bey oğlu A. Oallp. 10 Mudanya kumusyoncu Üyaa Beyin kızı Neriman. 11 Yakacık Vezirçe&mesi Tevflk Beyin evinde Semahat. 12 Kadıköy Sakızgülü »okagında 1 ne kadar «Cumburiyet Çocuk Sahifesı» adresine gönderümelidir. Bu şarta riayet etmiyenler ve geç kalanlar mükft • fat alamazlar. Ali Nıhat 13 Kumbaracı yokuşu Camcıçıkman E. PeskirL 14 Kuçükmustafapaşa 97 Muallâ. 15 Oemlik berber Ömer Efendl oğ!u Muzaffer Bey ve Hanurüa*. (