*amharivet Casuslar Arasında 88 { Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî i Kaçak eşya işi mmll? Nakili: A. DAVER Yeni su tesisatı Şehre daha fazla su verilmiye başlanıyor Belediye sular idaresi, Kâğıthane, Edirnekapı sifonunun eski kısımlarma ilâveten 600 milimetrelik bir boru koydurmus ve diğer tesisatı da bitirmiftir. Bu suretle kuvvetlendirilen sifonun eski idare zamanında yapılmıs olan Balattaki terfi merkezüe hiçbir alâkası kalmadığından bu terfi merkezinin kaldırılması ka • rarlaştmtmıştır. Ağustos birden itibaren Kâğıthane Edirnekapı sifonunun bütün eksikleri ikmal edilmiş olacağından bu sifonla yalnız tstanbul cihetine günde yirmi bin metre mikâbı su isale edilebilecektir. Amerikadaki hâdiseleı Ellen, kızgın buselerle zabiti öperken, on gün sonra Rauf Beyin gazetemize tekrar kolları arasma atılacağını vadetmişti gönderdiği mektup Küçiik bir masada, en fazla 22 yasmda genç bir kadın yalnızbaşma otu • ruyordu. Mülâzim, beyaz, uzun ve çevik bir boyunun üstünde ince ve münv taz çizgili güzel bir yüz tatlı tatlı te bessiim ederken ateş saçan bir çift gö*ün birkaç saniye kendisini süzdüğünu, sonra bn gözlerin birdenbire dönerek lâkaydane salonu seyretmeğe başladığraı gördü. Zabit, bn meçhul kadmnı kendîsini çektiğini hissetti. Şimdiye kadar dan setmemişti. Kalkıp masasına gitti ve başlamak fizere olan two stepi kendi sile oynamasmı rica ettî. Kadın, bir kelime söylemeden yalnız bir baş isaretile kabul ettiğini bildirdi. Sonra kalkıp delikanlmın koluna takıldı. Mülâzim, mektepte okududğu bütün fransızcayı bir araya toplıyarak söze başladı. Fakat kolondaki kadının kendisine düzgün bîr almanca ile cevap verdiğini görünce hayrette kaldı. Fîlvaki, dans arkadaşı, o kadar doğru, temiz, yanlışsız bir almanca konuşnyordu kî mü lâzim, kibar bir kadın karsısmda bu lunduğuna nükmetti. Bu andan itibaren, kollarınm arasmdaki mahluka karşı mağlubiyeti kabul etmişti. Çünkü, bu güzel kadının lisanile kendisini düşman toprağında Al man vatanı selâmhyordu. Mülâzim ruhunda garip bir hassasiyet duy du. Cepheden dönen muhariplerin, alıştıklan korkunç ve kanlı man zaralann hayalinden kurtulur kurtulmaz kendilerini saran bu garip hassasiyet şimdi onun ruhunda hem ağhyor, hem gülüyordu. Bu andan itibaren, artık bu enf es mahluku sevmekten ve ona tnalfk olmaktan başka hayatta hiçbir arzu ve emeli kalmamışh. Kadını kendi masasına davet ettî. Güzel sevimli mahluk, asikâr bir tereddütten sonra gelip yanına o turdu. Brüksele geleli pek az zaman oldu. Biraderimin, askerî idarede vazifesi var. Onun peşinden ben de buraya gekneğe mecbur oldum. Askerî hastanelerden birinde bir va • zife anyorutn. Çalışacağım. Nere deyse kardeşim de gelir, Beni bu • raya bıraktıktan sonra, bir saat için, bir yere gitti. Kadının erkek kardeşinin gelmek üzere olduğu haberi, delikanlmın hoşuna gitmedi ve ele geçirdiği bu güzel mahlukun bu kadar ağır ve çekingen davranmasmdaki sebep ve hikmeti de anladı. Tabiî, böyle bir ağabeysi olunca ve neredeyse gel mek üzere bulununca... Mülâzim, hayalinde kurduğu mes'ut gecenin zevklerinden ümidini kesmek üzere idi. Harp içinde değil miydi ve tnüstesna bir hal olan harp de müstesna insanlar istemiyor muydu? Allah bilir, belki de, bu aksam, kör bir kurşunun gelecek ay mahvede ceği hayatının bütün devamınca kendisini mes'ut edebilecek bir kadına tesadüf etmişti. Bir saat geçtiği ve biraderi gel mediği halde genç kadın, hâlâ ağır ve çekingen duruyordu. Kadının güzelliğine tamamen esir olan mülâ*ira, bu güzel kırtnızı ve şehvetli dudaklarda pek tatlı bir ahenk alan almanca sözleri bütün ruhile din Hyordu. Zabit gittikçe daha cür'etkâr, daha müteşebbis davranıyordu. Çok geçmeden güzel kadın, karsısındaki delikanlmın ale'âde bir zabit değil, müstesna meziyetlere sahip bir kahraman olduğunu ve eephe • deki yüksek hizmetlerine mükâfa ten uzunca bir mezuniyetle vatanı na döndüğünü öğrendi. Bu andan itibaren Ellen kadının iıraı Ellendi mülâzime karaı daha müşfik ve daha muti davranmağa basladı. Zabit, kadının kendisine karsı muamelesi değiştiğini görün • ce büsbütiin coştu. Delikanlı, Ellenin de kendisini sevdiğine kani oldu. Artık kadının beklenen biraderi de unutulmuşru. Çok geçmeden, Gai te banndan çıkarak başka bir eğlence yerine gittiler. Buranın alt katında musiki, dans, eğlence ve kahkahadan geçilmezken birinci kat • taki hususî odalarda coşkun aşklar inkişaf ediyordu. Bizitn âşıklar da, bu odalardan birinde kayboldular. Dikkatli ve zarif bir garson, iste dikleri şampanyayı getirdikten sonra kapıyı ve gözlerini kapadı. Güzel Ellenin müphern sözlerindeki muhielif tezatlarm hemen farkına varmad'ğı için mülâzim R... e çatmağa bakkımız yoktur. Ertesî sabah zabit, sevgilisile veda eder ken iki g«nç Hamburgta tekrar ve pek yakında birleşmeğe karar veıdiler. Genç kadın, kendisinin Hamburglu olduğum ve oraya dönmek istediğini söylemişti. Kızgm buselerle zabiti öperken nihayet on gün sonra, tekrar kolları arasına atılacağını vadetmişti. Mülâzimin Berlindeki adresini alarak ayrıhk günlerinde kendisine mektuplar yazacağını da söylemişti. Genç mülâzim, mes'ut ve memnun Brükselden aynlırken bütün arkadaşlannın gıpta ve hatta hasedini celbedecek bir vurgun vurduğuna, zerre kadar, şüphe etmiyordu. Fakat 24 saat sonra, Berlin otellerinden birinde sabahleyin uykudan uyandığı zaman, Brükseldeki geçirdiği ask gecesinin nahoş ne ticesini keşfetmekte ve acı bir inkisarı hayale uğramakta gecikmedi. Derakap müracaat ettiği bir doktor, şüphesinin doğruluğunu tasdik ettî ve zavallıyı hemen tedaviye başladı. Mülâzim R... ikinci bir tedbire daha baş vurdu ki bundan dolayı kendisini takdir etmemek kabil değildir. Basına gelen bu münasebetsiz macerayı gizliyecek yerde, kıt'asının depo alayına müracaat ederek Brükselde geçirdiği sergüzeşti bü • tün tafsilâtile anlattı. Çünkü güzel Ellen hakkmda gittikçe artan ve kat'ilesen bir şüpheye düsmüstü. Bu kadının hayatı ve faaliyeti, men • faati umumiye namına, daha derin bir tetkika lâyıkti. Esasen, Ellen, mülâzimden aldığı adrese mek tup ta yazmamıstı. Askerî makanv lar, meseleyi BrUksel askerî valiliğine bildirdiler. Hafi zabıta memurlan, genç kadını kurbanile tanıştığı Gaite bannda ve ayni masada bul makta giiçlük çekmediler. Ellen cepheden gelmiş olan baska bir mülâzimle basbasa idi ve bu mülâzim, güzeF kadını sivil zabıta memurla • rma karşı müdafaaya bile kalkıştı. Fakat memurlar, vazifelerinin maBiyetini mülâzime bildirince, bu nefis kadının karakola götürülmesine kemali teessürle seyici oldu. Ellen gayet sakin bir halde ve en küçük bir heyecana bile kapılmadan sivil polisleri takip etti. Çiçerin vapurile Odesadan gelen bazı eşyanın gümrük yolcu salonunda muayenesi dün yapılnaış, esya lann sahibi bulunan Odesa bajkonsolosumuz Rauf Hayri Beyin bu münasebetle gazetemize verdiği iza hatı dün kaydetmiştik. Hâdisenin bu mahiyette olmasma rağmen, dün de bazı gazetelerde, imah neşriyatte bulunulmuştuf. Rauf Hayri Bey bu vaziyettaı müteessir olarak dün gazetemiae şu mektubu göndermiştir: «Odesadan mezunen memltkete gelisimde getirdiğim esya, karunun, her vatandaşa, beraberinde oılundurmağa müsaade ettiği esyadan ibarettir. Gazetelerde, iki gündenber büyük bir kaçakçlık seklinde gcst* rilen bu vaziyeti ve bu münastbetle yapılan nesriyatı büyük bir hayret ve teessüfle okudum. Resnî ve içtimaî vaziyeti benira derecende olmıyan her hangi bir ferdin bile bu derece şuursuz bir harelette bulunabileceğine imkân ta*a*vur edemem. Hakikat bundan ibaret oldu&ından bu mektubumun gazeteniıde neşrini rica ederim.» Filhakika dün bir gasetede, Rauf Beyin Kadıköyündeki hanesinde de arastırma yapıldığı ve bazı eşra ve mücevherat bulunduğu da ka^dedilmisse de, bunun da doğru ol • madığı anlafilmiftır. Zatî esyası « • rasmda bulunanlan evvelden tanamile haber vermit olan Rauf B*y» aynca getirdiği bir emaneti de gostermek arzusunu bizzat izhar et • mistir. Bu hâdise ile mesgul olan alâkadarlar, bu emanetin «ümrügü alâkadar eden bir ciheti olmadığını dün bildtrmiflerdin Bu ise kanşmif olan kavasla, mu hacir Mehraet Efendiye gelince, keodilerinin ifadeleri alınmış ve setbest bırakılmıslardır. Meger müthiş zelzele Muglada değil, Panamada olmuş!! Bir hafta evvel Kandilli Rasata nesi Anadolu Ajansı vasıtasile bir teblig nesretti. Buna göre »ismoğraf âleti bir saat devam eden müthis bir hareketiarz kaydetmis ve bu zelze • Ienîn bermutat! Muğlada olmuş ol ması muhtemelmîş! Gazeteler bittabi bu korkunç ve memleket için netameli havadisi ehemmiyetle neşrettiler. hailenin feci tafsilâtını beklemeğe başladılar.. Üç gtin, beş gün birşey çıkmadı. Muha birimizden bir telgraf yok, İri, ufak hiçbir havadis sektirmiyen, hatta muzır hayvan mücadelesi haberleri meyanında Muğlada kaç tane esek ansı itlâf edüdiğini dahi kaydeder ajans muhabiri arkadasımızdan da birşey sızmıyor.. Hayret, dedik: memlekette tastaş üstünde kalmadı da faeiayı haber verecek bir tek a ğızda mı yok? Nihayet ikî gtin evvel meseleyi Rasatanemizden »orduk; su cevabı verdiler: «Efendim, küçük bir yan lıslık olmus. Hareketiarz Muğlada değil, Panamada vuku bulmuştur(> Cevabı almca, ne yalan föyliye • Em, dhnağırmzm ilk ffll ve miha • nildyeti hiçbirşey kavrayamamab oldu. «Muğla... Bir saat suren zelze le... Müthis facialar silstler! .. Sonra Panama.. Küçük bir yanhshk ve sa • îre...» Ne miinasebet? Muğla, Eyenra garbi cenubismde volkanik sahineri olan tzmirden sonra bir vilâ yetimiz; Panama Şimalî ve Cenuil Amerika arasmda, kanali!% mcfhur ve i% mektep çocuklanmn b l e bil diği memleket... Ortada bir saat gibi zelzeleler içm fevkalâde müt • hi$, uzun bir müddet suren harekeb*ars hâdisesi oluyor. Zaten zeizeleye lÜTum yok; bu haberin süyuu sıra • larmda ifftilse sadeee ihban d»lıi bir sebri altüst etmeğe kâfi... Ondan sonra da bu Bahrimuhitlere sığmıyan gafm tarifi ise ne kolay ve basit: «Küçük bir yanhşhk!» Cihan eoğ • rafyasım hurdahaş eden ba nrah tesem kehanet • veya gaflet içm cminimmi bir yanhşhk mfisabibU filân denilse daha münasip olurdu, bazan kendi isteğimiı bilâfma ela • rak gazetelerde çıkan ufektefek ranlu haberlere kızanlar olur. Pekâlâ ama, fizik, mekanik, elektrik ve daha bilmem ne mik kuvvetlerin terkibtnden meydana gelen ve çok has* sas olduğu rivayet ve kendisine sis • moğraf Hlâk ohman bu nesne ba kadar mutantan «yanlıslıklar» yapar • sa bmnefis bir noksanlık halitesi e lan insanlann hatasına kamağa ne hakkunu var? Bereket ki bizim Rasatanenin sismografı gibi olmamışıı! Simal kutbunu Sudanda, tzmiri Hayti adalarmdt filân sann, Erganlstan. da knvvetli Wr zelıele oldu, Londra* da Sen Ceymis saraymm eaml?n kı« nldi diye havadisler yazmağa kal « kardıkt tşin raribi, madem ki ertesi gfl • nö bu istikamet v« mahal tayînin • de yanıldıklannı anlamıslar, neye halkı haberdar etmeğe lüzum gör * mermşler? Yalnız korkhığumuz nokta su: Bir gün hakikaten bizim Rasstane • nin dediği bir yerde zelzele olacak, bu sefer inanan bulunmıyacak! Hoş, bu ihbar da • çünkü bizim Rasatane zelzelenîn nerede olduğunu 24 sa atten evvel tayin edemez! yemek yiyen bir adama, «yemek yediniz efendim» ihbanndan farklı değildir ya, neyse. MÜTEFERRtK Dr. Cemal Bey geldi Evvelki gün Yalovaya gitmiş elan Halk Fırkası tstanbul vilâyet idare heyti reisi Antalya tneb'usu doktor Cemal Bey dün sehrimize avdet etmistir. Amerikadaki vatandaşların Muhtar Beyin ölümüne teessürleri Amerikada VVhiting Türk vatandaşlan namına Hilâliahmer cemi yeti reisi Ahmet Kâuıil Beyden şu mektubu aldık. «Witing Judianaya teşriflerile Türk vatandaşlanmıza yüksek habralar bırakan Vaşington büyük el> çimiz merhum Ahmet Muhtar Be • yin, o büyük siyasinin vefatı dola • yısile Amerikadaki Türk vatandaşlanmız en derin elemlerini keder • dide ailesine ve aziz arkadaslarına arzeder, matemlerine en samimî duygulanmızla iftirak ederiı e • fendim.» Amerikadaki . vatandaslanmızın bu derin hassasiyetini sayanı tak • dir görürüz. ZUrihradyoloji kongresj tsviçrenin (Zürih) sehrinde toplanaeak beynelmilel radyolsji kongresine istirak etmek üzere Tıp fakültesi radyoloji doçenti doktor Muhterem Bey kongreye yetisebil mek için dün tayyare ile hareket etmiftir. MAARtFTE Kadıköyüntfe açılacak yeni bir mektep Kadıköyünde 28 bin liraya sa tın alınan eski Senlui mektebinin bütün muameleleri ikmal edilmiş ve mektep raaarif idaresince tesellüm edilmiftir. Binada bazı tesisat •« tatnirat yapılmaktadır. Mektep iki haftaya kadar hazır bir hale konacak ve eylulden itibaren de tedrisata baslıyacaktır. ŞEHİR tŞLEKt Hamidiye suyu diye neler içiyormuşuz? Ban mahallelerde su Ufiyan sakalann Hamidiye suyu diye civardaki membalan bozuk çeşmeler • den tenekelerini doldurup sattıklan yapılan tetkikat neticesinde anla • filmıştır. Belediye bu gibi hallere meydan vermemeleri îçin alâkadarlara tebligatta bulunmusrur. Bun • dan böyle mahalle sakalan hakkında en ufak bir şikâyet vuku bul • duğu takdirde haklannda takibat» ta bulunulacaktır. merikanuı Bahrimuhitikebür sahilindeki liman ve fehhrle* rinde ve bilhassa Kaliforni» yada terki eşgal yüzünden çok kan* lı hâdiseler vuku buldu. tki yüz bin nakliye amelesi islerini bıraktıktani başka gemileri tahliye ve iahmil işlerinde çalışnvak istiyenleri ve şo • förlük yapanlan cebrii şiddet va tehditle menettiler. Yüklemek, yülc boşaltmak ve bunlan vesaiti nakliye ile götürmek isleri durduktan sonra yiyecek ve içecek nakliyatı dahi durdu ve iki büyük şehrin ikî milyona baliğ nüfusu aç kalmak tehlikesile karşılaştı. Fakat halkın aç kahnca amelenîn a« leyhine dönmesi ihtimali ameie sendi < kalarmı korkuttu. Neb'cede yiyecek naklîyatma mâni olmadılar. Maa « haza memleketin iktısadî hayatı gene durdu. Grev yapan iki yü» bin ameleye sınıf tesanüdünfi ispal için bir o kadar amele de islerini bırakmak suretile iltihak ettiler. Zaman geçtikçe terki eşgal dairesî genişledi, Ameikanm Orta ve Bah« rimuhitiatlasî sevahiline dahi sira yet ettL ! Hükumet terki esgalin ve çalış mak istiyenlere karşı isyan şeklin » dekî mümanaat hareketinm arka « sınd'a komünSst teşviki ve parası olduŞuna kanidir. Bu hareketin B • nünü almak ve tekerrürüne mân! olmak icra fesadın membamı kurutmak istiyor. I Lâkm hakikati halde Amerikada amelenin baş kaldırmasma gene hü« kumet, daha doğrusu Ruzvelt reji. mi sebep olmustur. Şimdiye kadar; Amerikada müstakil amele sendi kalan olmadı&mdan Avrupadakl büyUk amele hareketleri Amerika' âa. zuhur etmemlşti. Amerika bövIe bir içtimat harekete şhndi şahit oldu. ' Şimdiye kadar her şubeî sanayi patronlarmm nezaret ve hîmaye sî altındaki amele teskilâtma tâbl idi. Patron kendi amele sendikasils mesai vcret ve saatinî tavin ederdu Haricteki amele sendikalanna müda^ale ettîrmezdl. I Mister Ruzvelt reisîctrmhur ol * duktan sonra Amerikamn iktuadt binasnu ve teşkîlâtnn esasindan de^ fiistlrdiği zaman mesai Ocret ve saatlerînln patronlaria alelitlâk sendikalan arasında hal ve edilmesî usulünü vazetmişti. Bu asul patron »«ndikalannm hariein « deki müstakil amele sendikalanna ücret ve mesai işlerine kansmağai yol açtı. Eskiden nüfuz ve salâhi yeti mahdut olan urnumt amele sen« dikalan, bu serbestiden îstrfade • • derek amele kütlelerin! elde ettiler ve ameleyi yüksek ficret istemeğe ve mesai saatlermin. azalrdmasm da israra teşvik eylediler. ' Bundan başka amele sendikalan amele bersalannı da kendi ellerind almağa çahsıvorlsr. Amerikadaki Mlyük grev San Franfti^ko amela borsalaruıın amele sendücalan eline jreçmesi meselesinden ileri prelmiş •* tîr. Muahharen hükumetîn hakemlî^il*» San FransNkodakî ihtîlâf be»"' taraf edilmisse de bu ihtilAfm baîsf ol<îuŞu vanjrın Amerika devlet b!1 nasmm b;rcok akoanmn sarmıs bulunuyor. Her tarafta mahallî hüku^ m»t'erîn milis ve topçu kuvvetler?! hale konulmuştur. thtimal hükumetler ordusv da seferber hale konularak srrer kan ve pte'le bastrnlacaktrr. Fakat Ame rikadaki yeni kuvvet, rani amela sendikalan tesVlerinl bundan sonra da göstereceklerdir. MVHARREM FEYZt Ev'enmek istiyen muallimler Maarif Vekâletince verilen yeni bir karara göre kadm mualh'mlerden ev lenmek istiyen hanımlar eğer icruma mecbur oldukian sekiz senelik mec burî hizmetlerhu hendz doldurmamıs • larsa, bu hîzmetleri tecîl olunacak ve Vekâlete hiçbîr tazminat vermeden meslekten aynlabileceklerdir. VtLÂYETTE Ihtikâr tefkikafı ilerliyor Ihtikâr komisyonu bugün öğleden sonra Belediyede toplanacaktır. Bugünkü toplantıda toptan fiatler hakkındaki tetkikatı nihayet bulacak perakevde fiatlerinin tetkikine başlanacaktar. Erîrnönü merkez memurfupu Galata mıntakası serkomiseri Ali B. merkez memurluğuna terfi ederek E minönü merkez memurluğuna tayin edilmi.'tir. Ali Bey bundan evvel dokuz sene Trabzon ve dört sene de Ankara zabıtasında kıymetli mesai göstermis güzide zabıta memurlanmudandır. Yeni vazifesinde de muvaffakiyetler * « leriz. Ankara Kifâliahmerimn feşebbiisleri Ankaradan haber verildiğîne göre Ankara HilâKahmer CemiyerJ daha şimdiden fskir halkın odun, kömür ihtiyacı için tedbirler aramağa baslamış tır. Bu sene evsiz, eşyasız, kışm bütün şiddeti altında sçıkta kalanlara mes ken tedarikini de gözönünde tutmak • tadır. Yukan roahallâttan Sakarya mmtakasuıda kâin eski medreselerden biri tamir olunsrak bu işe hasredilecektir. Burada barmneaklara yatak ve sıcak yemek te temin olunacaktır. Bu bina birinciteşrine kadar tamir edilmiş ve a çılmıs bulunacakbr. SIHHAT ÎŞLERİ Verem Mücadele Cemiyeti mehtap gezintisi Veremle Mücadelt Cemiyett tarafından hasılatı Ejripte yapılacak verem paviyonuna sarfedilmek ü zere cemiyetin fahrî reui Kâzım Paşa Hazretlerinin hünayelertnde 26 temmuz perşemse günü akşaraı Marmarada bir mehtap gezintisi tertip edilmiştir. Gezintiye Şh*keti Hayriyenin 71 nunarali vapuru tahsis edilmiş ve eğlenceli olması için tertibat alınmışhr. (Mabadi var) Anadolunun hayat meselesi: Su meselesidir (Başmahaleden mabat) nıyor. Çünkü sularm böyle kuraklıkla azalması veya kurak olmadığı zaman çok olması hayatı havaya ve yağmura tâbi tutan Anadolunun eski bir derdidir ve sanki âdet haline gelmiş sükür ve şikâyet mevzuudur. Su meselesi ise asrî hayatın herlial ve kârda su ihti • yacma cevap verecek tedbirleri mese • lesidir. Biz Anadolunun bütün su meselele rini tetkik edecek çok kuvvetli bir su enstitüsü teşkil etsek çok iyi ve çok yerinde bir iş olacak. Her iaraftaki su meseleJerini esaslı surette tetkik ede rek onların muhakkak pek çoğu bir birine benziyecek hal suretlerini tesbit etmeliyiz. Bu meselenin muhtelif mevzulan şunlardır: 1 : Mevcut sulardan azatnî ve amelî istifade imkânlan 2 : Mevcut sulan çoğaltma çareleri 3 : Yeraltındaki sulan yeryüıüne çıkarma sekilleri. Bizce bilhassa bu sonuncu kısım pek büyük ehemmiyeti haizdir. Jükadımızca Anadolumuzda göze görünenden ziyade yeraltmda olduklan için göze göriinmiyen ve elbette yeryüzüne çı karılmalan mümkün olan sa cereyan • lan vardır, ve bu göze göriinmiyen yeraltı sulannı yeryüzüne çıkarmakla Anadolunun su meselesini belki en esaslı surette halletmis olacağız. Bize bu muammayı halledecek dâhi su mühendisi nerede saklı? Ve niçin bu kadar yavas davranıp Kristof Kolombun yumurtasına benziyen bu ha • kikati biran evvel yüzleriroize haykır • mıyor ? YUNUS NADt Sabık poSis'erin haklı bir ricası Tahdidi sin kanunu mueibince te • kaüde sevkedilen polis memurlann • dan bir kısmının tekaüde sevkleri ü zerinden fld ay geçmif olmasma rağ men henüz muameleleri ikmal oltma rak kendilerine maaş tahsis edüme • miştir. Bu yüzden çok rebraph vaziye» te dâşmfîş olan bu memurlar alâkadar makamlafın biran evvel kendilerini himaye eimesbi rica etmektedirîer. Doğru değil mi? ADLtYEüE luva'et kaçırmak istiyen bir kadın 6 ay hapse mahkum o!du Madam Mari isminde genç bir kadın, 8 inci fhtısas mahkemesinde 6 ay hapse ve 1021 lira 75 kuruş para cezasına mahkum olmustur. Beyoğlunda Mektep sokagında oturan Madam Mari arasıra Fransaya seyahat etmekte ve dönüste birçok elbiselerle gelmekte idL Son teyaha • tinden dönerken de tam 56 tane ağır ve lüks tuvalet getirmistir. Muhakemede, madamn memle • kete kaçak esya için bu yolu tuttuğu anlaşildığından, mahkumiyetine karar verilmis ve kendisi Tevkifa • neye gönderilmistir. Talebe pansiyona Hilâliahmer Cemiyeti taşradan ge • len talebenm bannabilecekleri bir «talebe pansiyonu» açmağa krrar verm'ştir. Bu iş için bina aramldığmı işiten bazı hamiyetli «evat cemiyete müra • caatle hiçbir menfaat beklemeksizin veya pek aı bir para mukabüınde tasar ruflannda bulonan binalan verecekle rini bfldirmektedirler. Cumhuriyet Niishasj S Kuruştur ÜNİVERSİTEDE Yugoslav taîebe'eri gelmedi İki gündenberi beklenen Yugoslav talebelerinden mürekkep 120 kisilik kafile dün de gelmemiştir. Kafilenin bugün yahut yann sel • mesi muhtemeldir. Abone ı T ü r k i şeraiti i iye Senelik 1400 Kr. 1700 Kr. Altı ayhk 750 1450, ' Üç aylık 400 60Q» Bir ayhk 15Ö yoktur