Cumhuriyet = Beklediği Aşk Edebi roman Lâkin amcasının evinde, çok sessiz, tnunis bir kadın olan yengesinin yanında bunun acısını pek duymamıstı. Zaten her yerde iltifat göercek kadar zengindi. tki asil ve zengin ailenin evlâtlan olan anası ile ba bası daha pek genç yaşlarında dünyadan çekilirlerken kızlarına bü • yük bir servet bırakmışlardı. Bu servete, kendisininkini bitirmek üzere olan müsrif amcası da son zatnanlara kadar pek fazla dokunmaanış, yalnız iki ay evvel sözde işlerini düzelttikten sonra ödemek ü • zere genç kızın bir apartımanım satmış, az bir zamanda bu paranıo da eridiğini görünce bir daha za vallı kardeşinin emanetine el sürtnemeğe yemin etmişti. Hem ona paradan ziyade idare edecek Lir a • dam lâzımdı. Nihayet bu adamı da bulmuştu. Semiramisin dudaklarındaki te bessüm gitgide genişliyerek sesini çıkaraıadan önüne bakarken, Sedat Saminin mağrur hayalini görür gibî oldu. tçinden «biçare bilse, o dik başına gelecekleri> diye düsündü. JVe sertlesen bir Besle: Haydi Birge bağırdı. anlatsana diye Kasımpaşa cinayeti Osman; metresi Nazmiyeyi niçin öldürmüş? Kasunpasada metresi Nazmiyevi boğar»k odanın altında toprağa gömen katil Osman hakkmdaki tahkikat e hemmiyetle iierlemektedir. Müddeiumumilik tahkikat dosyasmı Sultanahmet birinci ceza mahkemesüra göndermis ve katil hakkında tevkif kar?n almıştır. Kadının boğulduğu kayiş, içine konulduğu çuval, elbisesi ve salr eşya toplu olarak Müddeiumumi liğe teslim olunmus ve bunlar sulh ceza hâkimliği tarahndan tetlr'k edihnistir. Hem kayışla boğulsn ve hem de bilek damarlan kesilen Nazmiyenin cesedi Morga götüriiknüs, otopsi yapıUıktan sonra gömiilmiiştür. Tahkikatı idare eden Müddeiumumi muavinlerinden Sefik Bey evvelki gün geç vakit katil Osmanın oturduğu evdeki diğer bütün ki» racılan ayn ayn dinlemistir. Kiracılar cinayetin isltndiğinden en ufak bir suretle dahi haberdar olmadıklanm söv lemislerdir. Bunlardan başka katıl Osman ın esyalannı Cumhuriyet vapuruna götüren hamal da katil hâdisesinden malumattar olmadığını, yalnız rki gün evvel Osmanın kendismi cağınp esya lannı Galata rıhhmına götürmesini «öylediğini bildirmistir. Osmanın odasmda raflar üzerinde ve yerde burusturulmus bir halde üç mektup bulunmustur. Bu mektuplardan bi ri 12 kânunuevvel tarihL" ve Vakfıke birden Osman tarafından Nazmiyeye yazJmıshr. Osman mektubunda: « Nazmiye, Hafızdan senin hak • kmda bazı fena seyler isittim. Yakın • da eray* gene geleceğun. Hafızuı sözleri doğnı çıkarsa yandığm gündür. Seni mezara ben elimle koyacağtm.» de • mektedir. tkinci mektup 9 temmuz tarihlidir. Ambarcı Yusuf Ziya tarafmdan yazı lan bu mektupta: « Nazmiye Hanım, cuma günu gelecektîn. Gelmedin, bizi beklettin.» Uçüncü mektup ta Nazmiyenin ü vey kardeşinden gelmektedir. Bu mektupta deniyor ki: « Nazmiye, babalanmız ayn di ye beni ihmal ettin. Fakat su günlerde merak ediyorum. tçim sıkılıyor. Bu mektubu gece bile alırsan hemen ce • vap yaz.» İktısat İşleri j RADVO gLİcgamki program tSTANBUL: i "İ8,30 fransızca ders 19 plâk neşrlyatı 21 Eşref Şefık Bey tarafından konferans19,30 Turk musiki neşrlyatı (Fahlre Safiye Hanımlar, Refik ve Fikret Beyler) 21,30 orkestra konserl, karışık neşriyat. VİYANA: 17 25 konser, konferans 19 25 eğlen . celi konser 20^5 hava haberleri, ak4aı ve spor havadlslerl 20 45 konferans 21,40 temsiller 23 35 aksam havadis . leri 23,55 musiki . 1,05 gece konseri plâk. VARSOVAs 18,30 opera havalan. Ç3rkılar ve diıet. Ier 19 20 piyano 19,50 musahabe ve muhtelif 20 20 revulerden şarkılar 21 05 Leh'stan musikisi . 21 35 ingılizce konferans 2145 hafif musiH . 22 17 kcnser 23,15 plâklarla caz . 24,10 dans musikisi BUDAPESTE: 18 15 konser 19 05 nkli l°40 open orkestrası konsen 21,05 nakıl 23,55 plâk ŞTUTGART: 17,05 lkindi konser! rBerlind»rf1 . 19,2. dans musikisi . 20,05 plâk 21,05 hava dısler 21 20 musiki 23 25 havadisler 23.55 musıkili hafta sonu 1,05 gece musikısl. PRAG: 18,55 plâk ve ziral haberler 19 05 amele haberleri 19,20 Almanya havadis. leri ve konferans . 20,05 havadısler ve Brunodan nakil 20.50 konferans . 21 05 Bratislavadan 22 05 konser 23.05 plâk23,35 caz orkestrası BÜKREŞ: 2120 radyo orkestrssı 22 35 dans mu siklsi 23,05 radyo eazetesı . 23,35 nak. len musiki. BERLİN: 17 05 karışık iklndi programı 19,05 Almanyanm olempiyat rakipleri (spor) 19.25 eğlencell hafta sonu musikisi 21,1* karısık vals akşamı 23,25 havadisler, dans musikisi. LONDRA (RegiocAİ)i 21,05 B. B. C. orkestrası . 22 20 Resîtal 23,20 havadLsler . 23,35 dans musikisi. 21Temmuz 1934 Yazan: PERİHAN ÖMER 9 var, nasıl oluyor da seni seven iy! bir kocayı daha ilk ayında alda • tırken azap duymuyorsun?.. Inkâr etme Birge; azap duymuyorsun!... Hatta bu meseleyi biraz düsünmek zahmetine bile katlanmıyorsun. Amerikada kıtiığın ihdas ettiği vaziyet Dünyanın en büyük buğday memleketi ithalât mecburiyetinde kalacak Beynelmilel buğday merkezi olan Şikago piyasa harici çıkt' Bu aptığımı çok mu çirkin buluyorsun?.. Yook... Sadece merak ediyorum; bea kimsenin hareketini çir kin bulmam, bilâkis herseyi çirkin bulanlara kızarım, zaten böyleleri sinsi, allâk insanlardır; kendi çirkinliklerini, iğrençliklerini kapat mak için başkalarınınkini herkese göstermek isterler, senin hareke tini ne çirkin ne de güzel bulmağa hakkım yok. Çünkü ben hayatımda daha böyle birfey geçironedim. Bunun ne demek olduğunu seni bir kuvvetin idare ettiğini anlıyamıyorum; iste merakıma sebep te bu. Semi, seviyorum!... Çılgmcasına seviyorum. Beynime, kalbime, hislerime hâkim değilim; hepsi o nun arkasından sürükleniyor; başkalarına karşı merhamet bile du yamıyorum. Belli... Peki ama vaziyeti nasıl idare ediyorsun?.. Beynin, kal • bin, hislerin başkasma aitken nasıl kocana tahammül edebiliyorsun; onunla iki âşık gibi geceleri meh tapta dolasıyor, bir evde, bir odada yaşıyor, sevişiyorsunuz ?.. Sevişiyor muyum?.. Çıldirdın tnı?.. E bütün bunlara sevişmek denilmez mi?.. Semiramis manalı manalı gülerken, Birge kızarıyordu; nihayet dayanamadı. Heyecanla anlatmağa başladı: Emin ol Semi ben Sedatla bir saniye bile sevişmeditn; bir saniye bile Fikrete ihanet etmedim. «Mehtapta geziyorsunuz» diyorsun, mehtapta ben Sedatla mı geziyorum zannediyorsun?.. ^ ^ u j t m , , . w ^ 4 Ya kiminle gezîyorsun? Her gece kocanın koluna takılıp çam • lara çıkan sen değil misin?.. Evet hatta köskten biraz u • zaklaşınca, basımı göğsüne dayi yor, gözleritni kapıyorum. İste o zaman Sedat kayboluyor; hayatta öyle bir însan olduğunu bile unuhıyo rum. Bu basımı dayadığım göğüs, bu çarpan kalp, bu belimi sikan, beni uçurur gibi götüren kollar hep Fikrertin zannediyorum. Peki yüzüne hiç bakmıyor musun, sesini duymuyor musun?.. Söyledim ya başım hep göğsünde o bazan iğilip yüzüme bakıyor. O zaman gözlerimi kapıyorum, konusmaması için de rica ettim. Böyle güzel gecelerde konuşmadan anlaşmak, sevişmek daha hoş, dedim. Zannedersem bütün bunları benim fazla hassasiyetime verîyor ve istediğimi yapıyor. Semiramis güldü. Fakat güler ken dudaklan iğrenir gibi büküldü; gayriihtiyarî: (Mabadi var) Kurakhk ve kıtlık tehlikeleri fuzunu kaybeden Amerikantn altında dünya buğday piyasalanndaki nüen büyü k buğday merkezi Şikago şehri 916 milyon ve 1932 1933 tarihle rinde de 1 milyar 126 milyon bu • seldL Bunun için, içinde bulimduğu • muz sene Amerika tarihinde sim • diye kadar misli görülmemiş bîr darlık senesi ve bilhassa son sene lerde fazla istihsalât dolayuile her sene devredile edile elde muazzara miktarlarda buğday stoklarmın terakümünü mucip olan ve bir ikî sene evvel basbelisı telâkki edilen bh* devrin sonu demektir. Bu nazik vaziyet karsısın'da Amerikada buğday fiatlerinde son günlerde husuie gelen keskin tereffüler tabiî görül meli ve yakinda bir Amerikan kilesi buğdayin 1 dolar 20 santime kadar yani şimdikme nazaran daha % 3 0 fırlamasma intizar etmelidir. Bu çok »ıkısık vaziyet karşismd'a Amerikanm hemen yarın denecek kadar yakın bir zamanda dısandan buğday ithal etmesîne pek ihtimal verilmemekle beraber, dahilî ihti yacı kapatmak için mevcut ihtiyat stokların uçte ikisi «arfedHeceğîn . den elde pek az bir ihtiyat mevcu • dü kalacağım da düsünmek lâzrmdır. Amerikada bugün hariçten ithal edilecek buğdayların beher buse lmden 42 santim giimrük alınmak tadır. Amerika dahilindeki bugiinkü buğday fiatleri dünya piyasalarına ve ezcümle Arjantine nazaran % 2 5 daha yüksektir. Bununla be raber, şimdiki fiatlerin Amerikada bir miktar daha yükselmesi de melhuzdur. Tabiat Amerikayı buğday ihracatçısı vaziyetinden çıkarmış ve beynelmilel buğday piyasalannı da îma nüfuzu altında tutmuş olan Amerikamn en büyük buğday mer kezi Şikagoyu dünya piyasalann dan kadro harici etmiftn*. Amerika hükumetinm fiatleri yüksek tutup çiftçiyi canlandırmak için takip etmekte olduğu zeriyatı tahdit siyasetini bırakacağına dair ortada henüz bir emare yoktur. Fa kat, buğday fikdanınm bundan sonra Amerikada zeriyatı siddetle teşvik etmekte âmil olacağına da süphe edilmemelidir. Her halde vaziyet çok naziktir. önümüzdeki kış mahsulü de noksan zuhur eder ve gelecek sene de kuraklık tekerrür ederse aç kalma mak için Amerikanın hariçten buğdağ tedarikine mecbur olacağı mahakkak görülüyor. Bu sefer Birge, kızararak anlattnağa basladı: Evvelâ söyliyemedim. Ya kı fearsa diye korkuyordum. Atna o halimden bir şey olduğunu anladı, ne var? diye ısrara başladı.. Heyeean içinde idim. Acaba ne söyliye • cek diye.. Hep, hayır, imkântız, sen benden başkasının olamazsın diye fcağırmasını bekliyordum. E... öyle mi yaptı? Ne münasebet ben kekeleye kekeleye anlatırken o neş'eli neş'eli gülümsüyordu. Anlatıp bitirince, çocuksun, çocuk bunda matem tu • tacak ne var? Âlâ, daha iyi ya, biz gene biribiritnizi görürüz, dedi. Sen ne dedin? Kabul mu et • tin?... Birge, sen! .. Hayret!.. Ha • fcırlar mısın ne çirkin bulurdun?.. Gördün mü sırası gelince hepimiz ayniyiz. Ama ben çok seviyorum. Semiramîs omuzlannı silkti: Mesele fenalığa mazeret bulmakta değil, yapmamakta!... * * * Ne güzel bir akşam .. , Güzel akşamlar gene mi başladı Birge?.. Bir aydır bu illetten kurtulmuş gibiydin!... Evet Semi, evlendiğimdenberi akşamlar o acıtan güzelliklerini kaybetmiş sadece korkutan, susturan bir karanlık haline girmişti; fakat biliyorsun evlendiğimdenberi dün ilk defa onu göcdütn; herşey değişti, akşamlar eski güzelliklerini buldular. Birge merak ediyorum, sen hassas, belki de lüzumundan faz la hassas bir kızsın; ince bir kalbin Yukarıki satırlar hayal değil, hakikattir. Amerikada bütün sidde tile devam e<fen kuraklığın bilhassa cenup taraflarında hararetin 55 dereceye çıkmasile n e korkunç felâ • ketlere sebebiyet verdiğini dünkü telgraflar kısaca bildırdiler. Vazi yetin fecaati hakkında henüz taf silât mevcut olmamakla beraber, Amerika hükumeti tarafından ahiren nesredilen resmî rapor 1934 se> nesi Amerika buğday mahsulünün son derecede noksan olduğu nu v e dahilt buğday ihtiya cım tatmin için eldeki bütün ih • tiyat stokların sarfına mecbur kalınacağını bildlrmekte v e bu hal devam ettiği takdirde dünyanın en büyük buğday müstahsili ve ihra • c a t ç ı n Amerikanın 1935 senesinde hariçten buğday ithal etmeğe mecbur olacağını işrap edecek netice ler göstermektedir. Amerikada bu felâketi gösteren resmî raporun 10 temmuz 1934 tarihinde nesredilmesi üzerine dünyanın e n büyük buğday merkezlerîn • den biri olan Sikagoda fiatler bir • d'enbire yükselmiştir. Temmuzun îlk haftasmda 8 7 sent üzerinden muamele gören buğday, ikinci hafta içinde 9 3 sente çıkmış, % 7 derece. sinde tereffü etmiştir. Resmî rapor muhteviyatrna nazaran Amerika Ziraat Nexareti 1934 Amerika buğd a y rekoltesini geçen senelerle mukayeseli olarak asağıdaki miktar larda tesbit etmîştir. ^ Bir sandal devrildi Yolculardan biri çamura saplanarak boğuldu Dün eğleden sonra Haliçte Yemîş iskelesi önünde çok feci bir deniz karası olmuştur. Bir sandal devriuniş içindekiler denize dökülmü; ve bun lardan biri denizin dibindeki çamur lara saplanarak kaybolmuştnr. Kaza mahalh'ne derhal dalgıç mdirilmiş ve ceset geç vakte kadar aranmıssada bulunamamıştır. Haliç sahilleri bataklıklarla dolu olduğu için ceset kaybolup gitmiştir. Taharriyat bütün gece devam etmiştir. Cesedin bugün bulunması muhtemeldir. Birkaç gün evvel de gene Yemiş iskelesinde atlan ürken bir araba ça • murlar içine gömübnüş, arabacı ken • dini sahile afanak suretile muhakkak bir ölümden kurtulmus olduğu hald<> araba ve beygirler kaybolmustu. Ofomobillc denize yuvarlandıfar Dil Kurultayı (Birinci »ahifeden mabat) kiyeye gelen Alman profe&örlerinden Cizenin de Kurultaya iştiraki ümit o lunmaktadır. Türk Dili Tetkik Cemiyeti umumi kâtfbi tbrahim Necmi Bey Sovyet Ulum akademisile Türk Dili ve tarihi cemiyetleri arasmda yapılmış olan ilmî elb'rliği itilâfı üzerine çalnılmağa başlandığını, Kafkasyada yapılan târihî tetkikat için T. D. T. Cenvyetinin iştiraki temin ed'ldiğini, zamanla bu vadide mühim inkişaflar elde edileceğini söylemiş ve Dil Kurultavı etrafırda da izahatta bulunmustur. tbrahim Necmi Bey'n verdiği malumata nazaran bu seferki Kurultaya ( 5 0 ) kadar tez gel mistir. Raportörler bu tezleri tetkik ma mevcut tahsisatla 300 yataklı haslane açıp orada yatan biçrrelere veri len şifa ve itina yardımını fitil fitil burnundan getireceğimize bu müesseseyi 200 yataklı yapıp ta ölecekse de kala caksa da hepsine rahat rahat baksak daha makul ve hele vicdanî olmaz mı ? • Sertabip Rüştü Bey gibi doktorhığu Idaredliğine parmak ıs rtmıs güzide b>r «ahsiyetin elinde Cerrahpaşanın bile nisbî de olsa böyle harrangürraya mevzu oluşunu gördiikten sonra artık varın alt tarafım sîz kıyas edin! FERİDUN OSMAN ederek mütalealarile birlikte umumî heyete tevdi edeceklerdir. Kurultaydan sonra bir kılavuz çıkarılacak ve burada alışılmış sevilen Türk kel'melerine azamî yer vertlecektir. Geçen senedenberi söz derlemesi neticesinde dil cemiyetine 140 bin fiş gelmiştir. Bunlar iki buçuk milyon fişin kaza ve vilâyet merkezlerinde birinci ve ikinci derecede süzeeçten ge çTİ'mesinden sonra elde edilnvstir. önümiizdeki çalışma yıllarında derleme faaliyeti gene devam edecek'ir. Fakat bu sefer tek kelime değil halk masallan, itikatları, beyitleri, ata sözleri, türküleri toplanacaktır. Net'cede bir (büyük Türk sözlüğü) çıkarılacaktır. Aynca b'V (büyük lehceler sözlüğü) ve (ana Türk grameri) neşri de mu'carrerdir. T. D. T. C. umumî kâtibî gazetecilere ihhsas ıstılahlari etrafmda da beyanMta bulunmus ve dem'^'r ki: <r thtısas ıstılahlarfle flk ve orta mektep ders ıstılahlan avrı avn miitalea oîunmaJıdır. Beynelmilel bilgilerin ve sanayi tekn'ğinin unvjmUeatîrd'ği kelimeleri kurmak gibi bir davamız yok tur. Bir milleb'n lugaFnde bulunan keIimelerin hepsinin hayptta yaşaması icap etmez ve yaşatmağa çalışmak ta bos bir i Kuvvetli ihtimallere göre Osman Nazmiyeyi çok sevmektedir. Fakat Nazmi yenin son zamanlarda bazı erkeklerle gizli bir surette konustuğunu haber al r Amerika buğday rekoltesi mış, Nazmiyeyi birkaç defa tehdit et Milyon buşel hesabile mis, fakat Nazmiye bunlara elıemmi • \ (1 busel 27 kilo) yet vermemistir. %^ Kış mahsulü tlkbahar YeTcun Bu sırada Osman Rizedeka karum • T 1932 476 268 744 dan bir mektup ahnıstır. Bu mektupta ? 1933 351 176 527 ^ ^ 1934 394 89 483 T Osmantn kansı evine dömnesini, yok • Görülüyor ki, Amerikanm bu sesa mahkemeye müracaat edip nafaka neki buğday istihsalâti umumiyesi davası açacağını ihtar ebnektedir. Bu olan 4S3 milyon busel mahsul ge hallere canı çok sıkılan Osman Naz • çen seneye nazaran 4 4 milyon yani %8,5 ve 1932 ye nisbetle d e 261 miyeyi öldürmeğe karar vermiş ve cimilyon busel yani % 3 5 derecele nayetini islemistir. Cinayetin sair saf • rinde noksandır. halan henüz karanlıktır. Şimalî Amerika Biıleşik Cumnurîyetlerinin senelik dahilî buğ day ihtiyacı yekunu 650,000,000 Evvelki gece saat iki buçukta gümbuşele baliğ olduğuna göre, bu serük antrepolan önündeki sahile bir moneki mahsul Amerikanm dahilî ihtiyacuıdan 167,000,000 busel taktör yanaşmıs ve karaya bazı kimseler riben 4,500,000 ton eksiktır. Binaçıkmış ve memurlarca hüviyetleri tes • enaleyh Amerika, hadisatm tazyik ve bit edilmişfa'r. icbarı alttnda bundan sonra buğday Yolcular motörden çıkardıklan eşihraç edemiyeceği gibi, iki senedenberi devam eden noksan rekolteler yalarla beraber otomobille evlerine hadolavısil hasıl olan bu büyük dareket etmifler, fakat ön tarafa bağla • hilî ihtiyacı karsılamak için elinde nan eşyalar otomobilin yürümesine ve geçen senelerden kalma ve miktan projektörlerm iyi göstermesine mânî ol30 haziran 1934 tarihinde 2 6 0 milyon busel olduğu resmen tahakkuk duğundan nhtımdan dar bir geçitten eden ihtiyat buğday stoklarma mügeçerken otomobil denize yuvarlanmısracaat eylivecektir. Bu seneki mahtır. sul 4 8 3 milyon, eldeki stok miktan da 2 6 0 milyon olduğuna göre, mevDerhal etraft*n görülerek kazazedesim iptidası 1 temmuz 1934 tariler kurtarılmışlarsa da otomobil ve eshinden mevsim sonu 30 haziran yclar denizin dibine inmiftir. Denize 1935 tarihrne kadar Amerikanın esdüşenler Hakkı Beyle baldızı Sahure ki ve yeni buğday mevcudü 743 milyon busel demektir. Halbuki, bu Hanım ve adamlan ömer Hüseyin E miktar 1933 1934 avni tarihlerde fendidir. Sahure Hanım biraz fazlaca su yuttuğundan Beyoğlu zükur kaldırılmıstır. hastanesine Eursa Halkevinde içtima Bursa (Hususî) Halkevinde büyük bir toplantı yapılmış, bu toplanh da yeni Valimiz Fazlı Bey de bulun • muştur. Toplanbda üç aylık mesai raporlan okunmus ve Cumhuriyet Hafle Fırkası vilâyet idare beyeti reisi doktor Sadi Beyle birçok zevat söz söy lemislerdir. tçtimada su neticeye va • nlmıştır: Halkevimizin kültür sabasuı • da daha verimli faaliyet göstermesi i • çin bütün arkadaşlann bu faaliyete daha ziyade zaman ayırmalan. v Tepebaşı Belediye bahçesinde Şeha | Tiyatrosu san'atkârlan tarafmdan bu akşam saat 21,30 da Elim br zıya Sabık Maliye başmüfettişi, gumrükIer umum müdüru, Maliye mütehassuı ve avukat Saim Nuri Beyin kayınpederi Halfl tbrahim Bey, persembe günü anî olarak vefat etmiştir. Cenazesi bugünkü cumartesi günü saat 11 de Taksimde Sıraselvilerde Fi ruzağada Alman hastanesi karşuında Belediye zükur hastanesinden kaldın • Iarak namazı Tophanede Kılıç Ali Paşa camisinde kıluıdıktan sonra naşi mağ • firetinakşı Rumelihisarmdaki makbe resine defnedilecektir. Adalar Revüsü 14 tablo Yazan: Ekrem Reşit, besteli • yen Cemal Reşit Beyler. Sebeps:z cinayet Karabaşta oturan deniz amelesinden Rıza ile amele İbrahim arasında mış, neticede tbrahim dün anlaşılamıyan bir meseleden kavga çıkRızayı bıçakla karnmdan ve vücudünün muhtelif mahallerinden ağu* surette yaralamıştır. Crrih tbrahim derhal yetişen zabıta memurlan tarafından yakalanmış, Rıza da Beyoğlu hastanesine yatırılmıştır. Tiirkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Istanbul Şubesi Galatada Bankalar caddesinde Inhisarlar Müdiriyeti Umumiyesinin bulunduğu binaya nakil ile 25 iemmux 934 çarşamba gününden itibaren orada muamelâtına devam ede» cektir. Nakil miinasebelile Bankamız gîşeleri 24 temmuz 934 salı günü kapalı bulunacaktır. ,. . (4004)