26 Haziran 1934 Şehinşah Rıza Pehlevi Hz. ve Iran Inkılâbı Şehinşah Hz.nin İranda yaptıklaruıî saymak Firdevsinin Şehnamesinden çok daha belig ve çok daha kiymetlidir • 1 w Cttmharîyet Kardeş Iaran nasıl kurtuldu ve yükseldi ? Arhk îrtica ve taassup ateşi bir daha parlıyamaz; arük cehaletin küflü borusu ötmüyor, arhk derviş yok, zabit var, tekke yok, mektep var! It't & r+ Tahran »araymm haretn uatrmtt tran tarihinm yapraklannı çevirsek derhal göcürüz ki içtimat tn • fanlar geçnenj muhtelif kavimle rin hâkimiyet ve inkırazmı, tstilâ ordulanmn saltanat ve mhidamım ve mamuriyetlerle vîranelikler seyrecfen, tepraklarmda dinler doğırp batan, cihangirlerin dinî, millî ve siyast Bıtıraslan çarpısan tran ve tranblar bu böyük hâdisata ve inkılâplara rağmen varlıklannı ayak • lanarak sakliyabilmişler} tranile • rin iradesi arasnra gevşemif fakat tran ruhu birkaç asırda bir daima tecelli etmistlr. GOstav LSbonan Ruhülakvammda dediği gibi Araplarm Iradelerîndeki lruvvet ve tranfalarm hadelermdeki gevşeklik yfi> zfinden bh* avuç Arap muazzam Sautneyan ordularnmı ilk bfiyfik muarebede munhezim etti. Gene o iradenin gevsekliği yüzünden Arast geçen Car süvarilerinin zafer narah n tranhlan uyandıramadı. Peters • burg emrile Horasandaki tmara Rıza turbesinl, jeneral Sir Pers Sak • tm fermanlle Hafıza Hhamlar bahseden Şiras bağlarraı bombardı man eden enperyalizm gfillelerl tranileri krmıldatamadı. Bu fel& ketin büyiiklügünü anlıyacak bir kafa, memleketm bakir toprağım Çar bataryalarma çiğnetmiyecek bh* göğüs, Tebcizde vatanperver • lerîn müstevli ordu tarafmdan na hakyere asılmasina ve miralay Ltyakof kumandasile tran rnillî meclisinin topa turulma«ına Itiraz edebilecek bir ağız kalmamıstı. Haki katen merkezden binlerce kilometro nzaklarda at kosturan babalarla merkezin etrafmd'aki ufak bir toprak parçasmi muhafaza edemr* yen oğullar arasmda alh bm sene lik bir fark varmıs. Dördüncü Kacar Şahı malrtul Nasıreddin devrin» de Sadrazam Mirza Taki Han, Mirza Hüseyin Han Moşiroddovle gi bi vatanperver büyük idare adam . lan asayisin temtni, ordunun ıslahı, maliye işlerinin düzelmesi, darülfünun açılması, gazeteciliğm t randa tesisî ve saire gibi milletin ihtiyacatmı ve asrm icabatmı na • zarî dlkkate alarak devletî ve milleti uçunımdan kurtarmaga çalıştılarsa da doğrulmağa başlıyan milletin beli bunlardan birincmin se hadeti ve ikincînm vefatile tekrar bukülme^e başladı. Bir taraftan Nasıreddm bir yandan da baslarmda Mirza Ali Asgar Han Etabek bulunan bütün müstebitler varkuvvet • lerile milleti zulürn ve cehil içinde boğiryorlardı. Nihayet saltanatmm hemen hemen ellinci yilını idrak ettiği pî'Tiler<1«*n V'rmde milletin gayzı Mirza Rıza Kermanînra elile ve Babilerin delâletîle mescit îçinde NasrrecTdm Şabın go£stinde bir kurşun şeklinde patladı. Yerine geçen o§lu Muzaffereddin Sah hasta ve aciz bir adamdı. Bu liyakatsiz hükümdann da baş veziri olan Mirza Ali Asgar Han, Sehzade Eynoddovleb ve Emir Bahadır Ceng gibi istibdat kodamanlaniun serrinden bıkan milletin ilerî gelenleri fleri ahlarak Şahtan istedikleri meşru • tiveti alarak Moşîroddovlenln tariv * "adıgân olan Babarktan Tanra* »arayutm kaptm yında tran parlâmentosunu açtılar. Muzaffereddinin vefatile tahta oturan oğlu Mehmet Ali Şah milletle zıt grtti. Yabana unsurlan da ön /ak ederek çelik toplan milletin kalbi ^lan meb'usan meclisine çe» virerek orayı bombardımari, bür riyet tArâftarlarnn sehit, meşruti yeti btfrdat ve istibdadı tekrar ilfin etti ve kanh elile tran nfuklanna. bfa »ernüVişti siyah yazdi. Lâkm ço] geçmeden başlannda reisleri Sipebsalar ve kardeşi Serdar E»at buln nan Bahtiyartler Tanrana girerelc Mehmet AHyl hal T* yerme oğlu Ahmet Şahı gechdüer. Vahldetti nin bir tngiliz harp gemisin* iltica« gibi Mehmet Ali de Rus sefaretl. ne «ıgınA. Ahmet Şah ta büyiik babalan Nasned'din ve Muzaffereddh gîb! birkaç kere Avrupa seyabatine çtkarak oradan borçln düşen millet ve memleketine aeı ve sefibane bir hatıradan başka birsey getirmedi. Yukarıda dediğim gîbi tran rn • hunun Slmediği bundan 14 sene er•el bir daha tezahür etti. Yanl tranın z&f ve mezellet içinde çalkalandığı, asiretlerin isyan ettigi, birer derebeyi olan kabile reUlermin şehirlerde hüküm sürdükleri, devlet hazinesinin tamtakır, ordunun dar» madağin olduğu ve ana vatanm bazı kısrmlarmm ecnebi ordulann elin de bulunduğu bir sırada (3 tsfenft 1299 hicrii semsi sabahı) Rıza Han on bes milyon tranlının olüm döseğinde baygın ve bitgin yattığı bir zamanda Tahrana giriyor ve astr lardanberi Arap mersiyelerinden başka birşey Isitmiyen zavallı tran» lı ilk <Iefa olarak payitaht sokaklannda millî nyanısa ilân eden bir marş dinliyordu. Gazi ile Pehlevi sarkin bu iki mazlum ümmetinm ellerinden tutup sanki bir ağızdan garbin gayz ve adavetme karsı bağırryorlardı: ölmedik, yaşryoru» ve yasıyacağu! Gazi 26 ağustoa 1922 sabahı Afyonkarahisar sırtlannda; Pehlevi 3 Hut sabahı Tahran kapılannda bki Türkiyenin ötekiai tranm istikbal ve istikl&l tarthinl okudular. Hul&sa tran tarihi tetkik edilrrse görülür ki bilhassa büyük istilâ • lardan sonra damarlann uyustuğu, sinirlerin gevsediği sıralarda bu koca ülkenin içmden oz evlâtlanndan sahîbi huruçlar çıkarak milletinin omuzundaki zillet toznnu silkiyor ve donmus kalıbma hayat şınngası asılıyorj tşte Demirci Kâve, işte bir kalaycı oğln olan Yakup Sistanî, Ebamüslim Horasani, Nadir gibi, Şehinşah Pehlevi Hazretleri da böyle sahîbi huruçlardan biridir. Bence asırlann ortasına milleti için edebî ve tariht bir abide bırakan, Şehnamesi tramn millî kur'anı ve kendisi tranm millî peygamberi olal Ferdevsi de bir sahibi zuhurdun. Pehlevinin büyüklüğünü tarif ve tasvir için dünle bugünü mukayeseden başka çare yok. Dün tran haritası yarab bir kus göğsfi gibi çırpınıp duruyor, Persepolisler yaratan tranlıların ellerindeki kazma ve kürek sesi ausmuş, Şehnameler ya zan kalemler durmnş, kursun atef* Sj Şehinşah Hs. yeni tahta çtkttklart zaman Iran rieali Gülittan üarayımn aynalt ve havuzlu »alonunda kendile rine biat ederlerken [Şehinşah Hz. fnermerden bir kaide üzerinde bulana n altın bir tahtta oturmaktadırlar] ^ Büyük ve sanlı misafmmiz Âlâhazverde eden (Tahran), eğer medeniyet reti hümayun, Şehinşah Rıza Pehlevi düşmanı, güzellik hasmı, ulviyet bigâHazretleri bugün Istanbulumuzu şerefnesi bedbaht kimselerin elinde, müslendiriyorlar. tehak bulunduklan mertebei imâra eZah Şehinsahilermi memleketimi • zin her tarafmda bizzat müşahede buyurmuş olduklan ayni derin ve tarrumî saygı ve sevgi duygularile selâmlarken dost ve kardeş tranın mukadderatına fer veren bu âlişan hükümdann şahsı hümayunlarile, eserleri ve îran milleti hakktnda bildîklerimizi, oku • yuculanmıza tekrar etmek btedik. Şehnşah Rıza Pehlevi Hazretleri, Iranın en eski ve en asil ailelerinden birine mensupturlar. 1878 senesinde, Mazenderanda, Eleşt kasabannda dünyaya gelmişlerdir. Pederleri roerhum Abbas Ali Han Sivadı Kuhta, dördüncü Iran ordusunun yedinci piştar alayrada, mertliği ve şecaatile şöhret kazanmıs, gazanfer bir zabitti. Büyük pederleri Murat Ali Han, 1856 da, Herat harbinde şehit olmuştur. Şehinşah Hazretleri, askerî terbiye • lerini, amcalan jeneral Nasrullah Ha nın maiyetinde ikmal buyurmuşlardır. 1900 senesinde, henüz 22 yaşlarmda iken intisap buyurduklan Kazak ala yında, mafevklerinin hürmet, muhabbet ve takdirine mazhar olmuşlar ve süratle terakki ederek necip bir aşk la perestiş edercesine «evdikleri vatanlarına güzide hizmetler ifasmdan biran geri durmamışlardtr. 21 şubat 1921 tarihinde, ordu ku • mandanhğında bulunduklan «rada, fcaşkumandanlıkla beraber (Vezaretj Cenk) harbiye nezaretini deruhde buyuran Rıza Pehlevi Hazretleri, iskat edilen Ahmet Şahm yerine bir müddet hükumeti tnuvakkate reisi ve saltanat naibi olduktan sonra, 17 kânunuevvel ,1925 te calisi tahfa Iran olmuşlardır. ) tranın, Kaçar «ülâlesinin elinde uçurumun pek kenanna getirilmiş olduğu bir anda, inanı hükumeti ellerine alan yeni tacidar, milletinin uyuşturulmuş olan fıtrî kabiliyetini uyandırmağa, gönlündeki iştiyakı terakkiyi alevlen idirmeğe ve ona kavi bir ümit ve iman teDcm etmeğe muvaffak olmuşlardır. I Kıymet biçilmez bir hazine olan t ran edebîyahnm faheserlerini aslmdan okıryup ta aşinalık ve hayranlık peyda etmiş olanlar, onun ilham kaynağını, yeryüzünde, cennetin bir köşesi olarak tahayyül ederler. I tran, gerçekten bir şür ve ftisun diyandır. | Yıllarca, anrlarca, cahil ve hava • perest hükümdarlarm ve bu hiiküm 'darlara akıl hocalığı eden bir takım tnenfaatperest mütegallibenin tesiri al • jbnda ezüerek, (viran) nfatını pek yakm bir maziye kadar bir hacalet yüku gîbi taşımif olan bu memleket, ne larih, ne hüm'yet, ne mevki, ne iklim, ne tabiat itibarile buna hiçbir vakit lâyık olmamıştır. I «Hafız» gibi bir nadirei şiir ve hayale yurt olan (Şiraz), «Firdevsî» giJbî bir hakanı sühan yetiştiren «Tos», [«Sadiş nin G«ili«*j»nıın sjnetinde pej> rişmemişler, eritirilmemişler ise, bu, onlann istidat kıtlığından dolayı de • ğildir. tran, beşeriyet tarihinin uzak de virlerinde, cihana neşrettiği medeniyet nurunun huzmeierini, bugüne kadar kendi sinesmde kıskanç bir îtina ile banndırmıştır. tsfahanın gül bahçelerinde, teherle beraber feryada baslıyan bülbüller, . ı 1 • f^L» r / \ " ' • ALİ N1HAT Edebiyat Fakültesi Metinler Şerhi Doçentt îran Şehinşahı Âlâhazreti hümayunun teşrifleri münasebetile G«l, ey yüdızı yuksek, ünu, yerl lyl ve yüce olan Şehinşah gel! Kucağımız, senin lçin açıktır. Temiz yüreğimlz senin sevglnle doldu. Blz çok kahır ve meşakkat çektlğimlz içln dünyanın halleriıü ve felâketlerlni büiriz. İranı şu sebeple tanıra ve onun dostuyuz: Bu ikl kavım ayni macera lçinde yasamıştır. Bazan muzaffer, yenlci, hüküm sürücü, bazan başı iğik, yenilml? yaşadık. Fakat dünyayı dolasan güneşin yuzü, bizi zinclr kabul etmiş bir halde görmemiştir. İki asil Re's ve^Iumandan, b'îdm derdimize en iyi çareyi buldular. Tann bize BaşbuŞ olmağa en değerll iki Kumandan ihsan ettl. Bunların azim ve tedbiri; kazayı ftciz bıraktı, kaderi hükmü altma aldı. Bu ikl Başbuğun birisi: Tacidar Şehinşah. digerl bizim tacımız mu1 zaffer Gaz ! Dayanıklı azm'nle, güclü usunla İranın arslanı ve güneşi sensin. hâkim olduklan gündenberi tranda tam bir sükun ve emniyet teessüs et miş, ordu tensik ve ıslah olunmuş, Maarif şayanı hayret bir surette yayılmıç, yollar açılmış, adlin, mülkün esası olduğu nazariyesi tatbik edilerek mahkemeler ıslah olunmuş, demiryollann inşasına başlanmış, yerli sermayelerle benkalar tesis edilmistir. Bundan başka, sanayie de ehemmiyet açılmış, tranlıların yüksek çalışma vrrilerek, muhtelif eyaletlerde mensucat, şeker, çimento ve deri fabrikalan kabih'yetleri fennî sahalarda da tatbik mevkii bulmuştur. Rıza Şah Hazretlerinin içtimaî muvnffakiyetleri de zikre sayandır. 6 kânıdiuevvel 1928 tarihli bir kanun, tranlılann bir papakla, entari ve cübbeden ibaret eski kıyafetlerini menetmis ve yerine Avrupai kıyafetle (Külâhı Pehlevi) tesmiye edilen medenî bir serpuş giyümesini mecburî kdmıştır. Diğer Uraftag kapalı y» gdeta esir gibj ya « İrana İsa gibi can verdln. trana can, güç, koruyucu oldun. Yenlleşme yolvmda Sn olan sensin; kurtuluş evine klavuz sensin. Bu savasında Tann sana yardımcı olsun. Bütün düsmanlann darmadagın olsun. Savaş ve us tünunde blzim Gazimiz cenk ve deha acununda tektir. O benzerl olmıyan Gazi hakkında ne söyliyeyim ki onun yüksekligl yanmda ftciz kalmasın. Cihan blzim kurtuluş savaşımızi lşitti Zaman böyle bir kahramanlık görmedl. Bizim yuvamız zafer tahtıdır Şölen'mlz (ziyafet) zafer sevincidir. Ey Şah, bizim topragımız kurtuluş hazinesldlr Onun için yuregimlz şenlik bucagıdır. Ayagınm altına serdigimlz halı, baştanbaşa kannnızla temlzlenen bu topraktır. Bu toprağm manevî degerini sen bil'rsin. Çünkü savas yapmış bir hükümdarsın. Gel ey yüdızı yüksek, ünü ve yeri İyi ve yüce olan Şehinşah gel. şıyan tran kadını da açılmif ve (çadır) denilen acayip kisvesini terketmeğe, umıımî yerlere kocasile birlikte gitmeğe başlamışhr. Bugün Iran kadmlan arannda feminizm cereyanı günden güne kuvvet aknaktadır. 1928 de Parise giden (Zehra Hanım) gibi münevver ve kıymetli propagandacılarm bu hususta meşkur hizmetleri görülüyor. tşte bugün şehrhnizde can ve gonSlden bir daha selâmladığımız Âlâhaz > reti Hümayun Şehinşah Rıza Pehlevi Hazretlerinin muhterem tahsiyetleri budur ve hizmetleri hep bu yoldadır. Ve, hiçbir itiraza uğramak korkusa olmadan diyebiliriz ki, bu hudapesendane icraatın zikir ve tadadı, (Firdevsî) nin şehnamesinden çok daha beliğ ve daha kiymetlidir. Zira, tranı kurtaran, ona, milletler eamiasmda lâyık olduğu bülent mevkii bahseden bir Hukümdan âli, Şehnamenin cil ve tevkire sayandır. en büyük kahramamndan elbette daha çok teb Manzumenin tercümesi Iran Veîiahtı Mehmet Mirza Hz. senelerce, o pürşaşaa devrin hicranım terennüm ettiler. tranı viran edenler, tranlının asaleti tabı ve ruhunu, varlığından söküp atamadılar. Memlekete Kaçarlar hâkimdi, millete «ömer Hayyam!» Ben biitiin dünyada, tran kadar şiire ve şairlere perestiş edilen bir memleket görmedim. Orada, fıkara bile, bir dilim ekmek, yahut ki bir (kran) diIenirken size Şehnameden bir beyit, Hayyamdan bir rubai okur. Mektep yiizii görmiyen kadın, penceresiz, dört duvardan ibaret hane • sinde, gönlünün boşluğunu (tar) ınm hazin nağmelerile avuturken püriizsüz ve'manidar şürler ibda eder. tranlılarm ruh ve cibilet yüksekli ğine delil bundan ibaret değildir. tranlı dürüsttür; sadıkhr; dosttur; misafirperverdir. Hele bu son meziyeti dar • brmesel haline girm!ştir. tranda, en fakir bir eve, gîinün herhangi bir saatinde gitseniz, canla başla kabul, izaz ve it'am olunursunuz. Işte bu necip millet, asırlarca, kahir bir istibdadın zebunu olarak her türlü istidat ve kabiliyetlerini büsbütün kaybetmek tehlikesîne maruz bulunduğu bir sırada, gene kendi öziinden yetişen büyük bir evlâdın hudapesendane hamlesile kurtuldu. Şehinşah Rıza Pehlevi Hazretlermin memleketlerinde yaptıkları ıslahat, tranm ahdi hümayunlarında, mazhar olduğu terakkiyat, tran tarihinde al tınla yazılmağa lâyık yeni bir «aflıa açmışhr. Filhakika, tran, hiçbir vakit, Şehinşah Rıza Hazretlerinin zatna • nındaki kadar terakki ve inkişaf etmemiştîr. paukadderailanna ^ (Lutfen tahifeyi çevirinîz) EKMM Tfihranda, Pptta V Nimvtti bj