26 Haziran 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

26 Haziran TELGBAF HABERLEttllft Hitler meydan okuyor «Mallarîmiza boykotaj devam ederse dünya böyle tedbir almanın ne neticeler vereceğini görecektir» daha nkı bir saf halindedir. Nereye giLondra 25 (A.A.) «Niyus Krodersem orada beni takip edecek ve buzukl» gazetesinin siyasî muhabirine na devam edecektir. Biz müşkülât 5 • •erdiği bir mülâkatta, Başvekil Hitler, nünde duracak kimselar değiliz. Biz) bariçte Alman mallarma yapılan boy kotaja karşı Alroanyanın vaziyetini tav mücadele ile daha ziyade kuvvetlen • dik. Bımdan on beş sene evvel bir gün xifa etmiş ve millî sosyalist harekethıin Aîmanyayı îdare edeceğimi soylediğim fstikbali hakkmda malumat vermiş zaman benîmle nasıl alay ettiklerini atir. Bummla beraber Başvekü, Almannuttunuz mu? Bugün de iktidar mevyanm haricî siyaseti ve Almanyanm kiinde kalacağımı söylediğim zaman Mületler Cemiyetine karşı olan hissi • gülüyorlar, fakat bu gülüşler de evvelkiyah hakkmda beyanatta bulıuunaktan ler kadar mânasızdır.» imtina etmiştir. Londra 25 (A.A.) tngöi: mat • Başvekfl demistir kit bnatı, bugün Alman hükumetile In • « Almanyanm tecrit edilmesı'ni giitere arasmda moratoryom meselesî arzu etmem. Karşdaşacağı müşküUer hakkında başlanan müzakerelerden de Almanyayı sarsamaz. Almanya, maddî neticeler beklemiyor gibidir. «Fiharp ramanmda ithal edemediği şey • nansiyal Niyus» fanlan yazıyorı leri iroai etti. tcap ederse buna tekrar « Eğer, Alman murahhaslarî, e v ve daha biiyük bir muvaffakiyetle başvelce yaphklan teklifte olduğn gibi, lıyabilir. Eğer Alman mallarma boykomoratoryoma tabi hıtulan eshamm fataj devam edecek olursa mukabelebilizlerini ödemek içm tngfltereye Alman misil tedbirleri almakta mecbar ola • itbalâhnm o nisbette artınlmasmi tekeağız. Meselâ, Almanyada Amerika rar teklif edecek olurlarsa vakitlerrâi mahsullerinin alınmaması için bir emir kavbetmiş olurlar.» verîlsîn, bu tarafa doğru Almanyadan Deyli Heralda gore, Alman heyeti, bir metelik bile çıkmıyacakbr. O za • Davis ve Yung istikrazlannm tediye • man, dünya, mamulâtnnıza karşı böyle «ni temin edebilmek için Alman hha • bir tedbir almanm manasmı anlıyacaklârmm arhnlmanm istiyecektir. Fakat far. Millî sosyalizra hareketi ne sağa, M. Nevil Çemberlâyn böyle bı'r teklifi ne de olsa doğru gidecektir. O, dos • reddetmeğe karar vermiştir. Bunonla beraber Davis ve Yung istflcrazlan faidoğrn üeri gkmekte devam «deeektir. izlerinin nisbetlermi tenzü için müza • Ba hareket bm sene kadar «Srecektir. kereye guiymeğe razı olacakbr MiHet, arkamda, bir sene evvelkinden ırmmmınmıııııııııııııııııiiiııııııııııııııımnmmııııiHim /î\ /£.2\ GUNDE Ördek fıkrası BUJ 26 sene evvelki Balkan IHEM YAKIN TARİHTEN SAHIFELER NALINA MIHINA damcağızın adı Ahmctmis. Lâkin, kimbilir neden, kendisine ördek lâkabmı takmıslar. O da buna fena halde kızarmış. Kızar a! ördek, ehlî ve faydalı bir hayvan ol • makla beraber, pek te öyle sevimli bir şey degfldir. Ahmet Efendi, bu lâkaptan dolayı adeta ainirli olmus. Günlerden bir gün, birkaç ahbap kahvede oturuyorlarmıs. Ahmet Efendi içlerinde imis. O esna da biriıi, bir aralık havaya baknus ve: Eyvah! demis; gökyüzü gene bulutlandu O, buna derdemez, Ahmet Efendi hızla yerinden fırlamıs, yapışmif yakasna. Sen bana, ördek dedm! Ben de aeni tepeUyeceğim. Aman, Ahmet Efendi! Ben sana öyle şey ne zaman dedün?. Aklımdan bfle geçmedi. Pekâlâ dedin! Ben biliyorum. Oradaküer de şehadet etmisler. Demedi, yahu! Hepinüz burada idik.. O, sadece gökyüziinun bulutlandığım söyledi tşte, iyi ya! Gökyüzü bulutlamr, yağmor yağar.. Yagmur yağar, sel olur.. Sel toplamr, göl teskil eder.. Gölde de ördek yfizer. Bu adam da, bana, or • dek dedil Bu hatâye burada bitti. Gelelim ! • kinci hikâyeye: Geçen gün, gene ba sühmda, ka • dma hiirmet istiyen bir yaznn çıkmıs» h. Ba yazı, tramvayda cereyan etmiş bir kabahk sahnesme iptma ediyordo. Ba hidisenin kahramanmdan bahse • derken, caçık baş bir züppe» tabirml knllannnstan. Dün, Beyazıttan, (Hikmet TevfSc) imzalı bir mektop aldım. Hikmet Tevfik Bey, açık basla gezenlerin indimde züppe mi aayıldık • lanm sonıyor ve züppe kunlere denir?.. diyor. San sakallı bir hırstz, elâ g8zI8 bhfahişe, çolak bir yankesici denildigi zaman yeryüzfinde nekadar san sakallı, elâ gözlS ve çolak varsa, hepsinin ba •özlerden aluımalan icap etmiyeceği gibi her açdc basla gezen gencin de, züppe srfatnn bf"*ı>» "•»»«•! lânm g«Hr. Züpp* benim fikrunce, sade başı • nm fistünde degil, içinde de birsey ta> şonak külfetinden vareste olanlardır. Ba, bir. Sonra, gen* Hikmet Beyin kavlince, ben ba yaznnla mâteassıp olduğuma göstermişim. Az kalmıs, Hikmet Bey oğlumuz bana mürted de diyecekmif ama, düi vannanaf. Eğer, ben onun tahmin ettiği gibi olsaydım, kadma hünnet istiyecek, onun hakkı • m mudafaa edecek yerdet € Oh olstm! derdim. Avrat ma • kulesi elbrt ayakta durmak gerektir. Erkekliğmi id'ak eden ve hatuna yer vermiyen efendi oğullanmıza sathezar aferin olsun! Recüliyettn ywım elhak muhafaza ediyorlar!» derdim. Bereket versm ki, muhatabnnîn bana, gidip te bir kere görmemt tavsiye ettiği Ünhrersite muhiti beni çok eski* den ve çok iyi tanır. Fakat, zvppeli • gin ve küstahlığm uğramadığı bu te • miz ve yüksek muhitteki geaçlerin yanmda bir de kafalarmm içî, dışı boş, zSppe ve mütereddi bir genç zümrenin de mevcodiyetini kabul etmelidir. Ben yalnız havarun bulatlandığmî aoyledim, khnseye ördek, demedim ki!. ERCÜMENT EKREM ittifakı ve Yunanistan 5[•] Gıpta ve haset!.. Yunanistan da ittifaka girmeğe razı olmuştu, fakat, evvelâ Sultan Hâmit sonra da İttihat ve Terakki bu ittifakı tahakkuk ettiremediler larla aleyhimizde anlaşır. Devletimizin menfaat ve emniyet ve selâmeti narnına vakit geçirihniyerek Sırplılan hosnut edip bu ittifak işini bitirmekliğimiz lâbüttür.» dedira. Babıali gene birkaç ay beni cevapsız « Türkiye ile Yunanistanm menabırakh. Nihayet tngiltere ve Rusya hüfii müşterektir. Her iki tarafm birden kümdarlannm yakın zamanlarda mülâmaruz olduklan tehlike günden güne kat edecekleri ve Makedonya mesele zfyadelesiyor. Artık birbirimize yabansinin de cezri surette aleyhimizde hala gözile bakmamalıyız. Geçmiş za • lme karar verileceği rivayetleri deveran manlarda aramızda hüsnü münasebaetmeğe basladı. Ayni zamanda Bulgatunıza mâni haller tekevvün etmiş olmasından dolayı cidden teessüfler ede n'stanın cür'etkârane bir vaziyet alıp Sırbistanm da, Romanyanm da bize karrim. Bunlan unutmalıyız itikadmda • sı soğukça bir tavır »Im^lma mehafıli yım. Sizin tarafmızdan ittihat ve ittifak âliyemizi endiselendirdiğinden benden husulünü teshil için birsey yapılma malumat istenildi; mütalea soruldu. makta olması teessüfümüzu mudp oKorkulan mülâkatta mevzuu bahsedilurdu. Bu ihtiraza ve bize eseri tevee • lecegi tahmin edilen maddeler hak • cüh gösteriunemesme aebep zannımca kındaki istihbaratımı iş'arla beraber Bulgarlan kuskulandısmamak ve kı» tez davranıp Sırbistan ve Romanyanm mamak mülâhazası idi. Halbuki bugün ve Yunanistanm mes'ulleri â'af edil • Bulgarlar en büyük düsmamnız ve ramedikçe bizce ehem ve elzem olan itkibinizdir. Onlarm memalildnizde göz* leri vardır. Bizlerm ise Utilâcuyane emel tifakm akti mümkün olamyacağmı anlattım. Bunun üzerine bu işin yapdıp ler takip ettiğimiz yoktor. Hatta ta • hemen bitirilmesi için Atinaya, Belgrat mamiyeti mülkiyenize halel gelmemeve Bükrese gitmekliğim hakkmda emir sini isb'yoruz. Menafümiz bana emrealdım. Derhal yola çnnp iptida Atinadiyor. Rumelide Bulgar komitacılanya gittim. Kralı ziyaret edip başvekfl nnı taarruzatma, mezalimme en ziyade M. Teotoki ve hariciye nazm M. BalRomlar düçar olduklan halde tarafı • tacı ile müzakereye giriştim. Cümlesl nızdan Iâyıkile sahabet görmüyorlar. tedafüî ve taarruzî ittifakı akte haznBımdan dolayı Yunanistan ahalisi münolduklannt tekrar ettfler. kesirdir. Bükreşten Parise vüsulümden biraz sonra Yunan Kralı Corci gelmişti. Kendüfle zaten randevümüz vardı. Ittifak maddesini mevzuu bahsettik. Krah bu defa itilâfa daha istekli gördüm. «Büyük devletlerm ekserlsi Bulgarlan ya açıktan veya zmsıen hhnaye yolunda politika kuüamyorlar. Fakat Bulgarların maksatlan husule gelecek olursa Yunanistan fena bir hal ve va ziyete düşer. Yalnızbaşunıza öyle bir tehlikeli halm vukuuna mâni olamayız. Ancak Türkiye ile birlesirsek, ittifak edecek olursak Bulgarlar meramlanna nafl olamazlar. Elhasd siz de bizunle ittifakm lüzumuna, faydasma kailse • niz bu İtb'hadı hazırlamak üzere sarfe» deceğimiz mesaiyi teshil için Yunan • hlarea hoşnudijneti mucip olacak ve kendinize zaran 4pkunnnyacak baa şeyler yapmalısmız. «Meaelâ Yananistan iktısadî inkişafabm temine hâdim bazı işlere, imali nafl» aya teşebbüs etti, ezcümle n'caret noktasından ehemmiyetli olan birkaç tarafa demiryollan yapıyor. Bunlardan biri Yenisehir dhetmden hududumuza yaklasmısken sizin hatlarmtzla ve o sayede Avrupa hatlarile iltisak hasıl edeme • dflc Binaenaleyh yaphğımız hattan beklediğimiz faydadan mahrum olnoaktaync tlttsakm sizin hakkmızda da faydah görülüp hükumetmiz tarafmdan bir fube msasma karar verildiğini i*ittflc Tesekkür ederiz. tşte bu karann biran evvel ffle getirflmesini rica ederiz.» dedL Snbiye ve Romanya ve Yunan krallarile zimamdarlannın yukandaki be* yanatmı mahremane, mufaasal rapor • larla merciime iblâğ etmiş olduğum halde yedi sekiz ay kadar cevap za hur etmedi. Nihayet 12 teşrmisani 1907 tarihinde Belgrat sefiri Ferik Fethi Pasa geldi. Kendisinin tstanbula celbedildiğmi ve ittifak muahedesi müsveddesinin bazı notalarmm tadfli istenüdigini ve ba tadilâbn benimle büi» • tişare yapıhnası için k'endisüıi Parise gönderdiklerini söyledi. Bu sıralarda M. Paşiçten aldığun bir mektupta ittifakname lâyihasmm Bosna Herseğin halihazırnu tağyir edecek vukuat zuhurunda Türkiye ile SırbU • tanın ittihaz edecekleri vaziyete dair oIan maddesile şimendifer projesine müteallik diğer bir maddesinm tstanbul da ziyadece tadilâta uğratılıp hüküm ve kuvvetleri izale edildiğinden bahsediyordu. Filhakika Fethi Paşanra getirdiği lâyiha müsveddesinde gördü • ğüm tashihata nazaran Paşiçin itirazatmı haklı buldum. Bu tadilât için ısrar edecek olursak Sırbistanm yapmak istediğimiz ittifaktan istinkâf edeceğmi tstanbula büdirip «Snplılar bize istinaden son zamanda Sofyaya gelen Rusya ajanının Bulgarlarla aleyhimizde ittifak aktetmeleri hakkında teşvikatta bulunduğu halde Sırplılan kandnamadığmı mevsukan haber aldım. Fakat Sırbistan bizden ümidmi kejer, meyus olursa ya Avusturya ile uyuşur ve yahut Bulgar» [*] Bundan evvelki makaleler 3^)?4 3628 3635 ve 3638 numaralı nüshalarımızdadır. Bu ittifakm şeraib' olarak ta RumeBde aslen Rumlarla meskun olan mmUkalara Bulgar unsurunan yerleşmesinin SnB almraası ve bu onsunm tefevvn • kuna karşı mevani ihdasu Bulgarlar Kavala tarafmda sahile doğru inmek üzere arazi satm almak istiyorlar, buna karşı da esbabı mânia ihdasıt Türkiye şimendiferlerinin Yenisehir ohetinde Yunan hathle ütisak ettirflmesi ve Göit meselesmin muslihane tesviyesidir. Bunlan kabul ederse • niz biz de mukabeleten BuIgarUtan tarafmdan taarruz vukuunda kara ve deniz kuvvetlerimizle harbe iştirak ede • riz. Bütün Yunan vapurlanm nakliyat hizmetinize tahsis eyleriz. tktuadî ve ticarî işlerde birbirimize tesbilât gösterümesini de arzu ederiz.* dediler. Girit meselesmin muslihane hallm • den maksatlan ne oldugunu sordugumda «Giridin Türkiyeye tabüyetnrin tarafımızdan tasdiki ve Türkiye sanca • ğımn ipkası şartile Rumelii Şarkinin idaresi nasıl Bulgaristan prensme havale olunmussa Giridin emir ve idaresmm de Yunan krahnın şahsma tevdndir. Bu surete göre, Yunan kralı Giritten do Iayı padışahmızm vasallıgım resroen kabul edecektir. Ahalii islâmiyenin hukuku tasarrufiye ve medeniye ve siyasiyeleri ipka ve teyit edilecektir.» dediler. * *• Oradan Belgrada geldiğimde Kral ve M. Paşiç bildigimiz şeraitle itb'fakı akte razı ve hazır olduklanm söyledikten sonra: € Sizce ve bizce en ziyade ehemnuyeti haiz olan demiryolunun temmat karşılığı bütçenize bar obnamak için bir çare bulduk. Bize bu yolu yapacak olan tstanbul Selânik demiryolu şirketi müessisleri ve sermayedarlarile (Fransızlı idi) anlaşhk. Bunlar Türkiyeye giren petroDar için bir inhisar yapacaklar. Size senevî bir milyon lira varidat temin edecekler. Bu varidattan yapacağmız hattm teminat akçesi için senevî yüz bm lirayı ifraz eyliyecekler. Bu sirket müessisleri petrol inhisarmın vaz'ı hakkmda Türkiyeye petrol ithal eden devletlerin muvafakatini istflısal etroeği de taahhüt ediyorlar. Ayni şirket Yunan şimendiferlfrile iltisak için yapacağmız hattm teminat akçesi olarak tabsisi iktıza edecek senevî takriben 2030 bin lirayı da ayni varidattan ifraz edeceklerdir. Bu bir milyon vari dahn birkaç sene sonra iki mflyona çık masnu talipler tabiî görüyoaJar.» de • diler. Sırbistandan Romanyaya gelmce Bükreste sefirifimiz eski arkadaşım, dos tum merhum Kâzım Bey Başvekil ve Hariciye Nazm M. Storçamn Karlsbad kaphcalanna gitmiş oldugunu, kralm da ahvali sıhhiyesinin bozukluğundan dolayı evvelki seneki gibi on beş yirrru gün bilâhareket yatakta istirahat etmekte buiındugunu ve gerek kralın ve ge Fransa Hariciye Nazunnîn seyahati Fransada kanlı hâdiseler Ingilizler M. Bartunun Faşîstlerle komünistler nuvaffakiyetine ne diyor çarpîştılar. 100 yaralı var Belgrat 25 (A.A.) Dön aksam M. Yevtiç, M. Bartunun şerefme bu • •ust bir ziyafet vermiş, sonra nazırlar, lYugoslavya maboatmm şereflerine m^afet verdiği ecnebi gazetecflerine 0 • tihak etmişlerdir. gösterilen iyi kabulün samuniyetinden bahsetmiş, M. Yevtiç, Yugoslavyanm Fransaya karşı olan ebedî tesanüdünü teyh etmiştir. tondra 25 (A.A.) DeyB MeyBn Paris mahabirmden: Birbirlermc dGş • man Fransiz siyasi fırkalan nümayiş • çileri arasmda dün, geceyansma kadar devam eden ciddi çarpışmalar olmof tur. Bu çarpışmalara L'Orientm dış ma» baiicien sahne omroştur. Hatta ea • martesi gecesi faşistlerle komânistler •• rasında aafî harp halinde hakikf bir muharebe cereyan etmiştir. Kargasa • lıklar, eski moharipler tarafmdan miralay de Ia Roque şerefme yapılan mfl» lî bir mitinge, sosyalistlerle komfinist* ler mani olmak isteymce baslamıştır. Kom&nlstler, polis kordonuna ftddetls hacunt etmisler ve mucadele basla mıstır. Taşlar, fifeler, tuğlalar ve d e geçen bersey atdmıfhr. 100 kadar yaralı vardır. 30 \ân terkif Hümistir. •£ vvelki gün Japon sefaref 4 banesinde tamfbgım JapouL ticaret heyeti arasmda, bifl de gazeteci vardı. Kafilenin reisi ve Japonyamn en mühim gazete»* nin basmuharriri olan bu zattanl Japon gazeteleri bakkında biraü malumat istedim. M. Masomi ŞknoM danrn verdîği malujnata göre, Ja J ponyanm en büyük gazetesi, ken J dismin başmoharrrri olduğu Th^ Osaka Mainichi (Osaka Meynkâ)! dir. tngilizce bir tabıda bulunan bul gazete Osaka ««brinde çıkar T»J Tokyoda nearedilen Tokyo Nîchî • Nichi (Tokyo Niçi Niçi) îfimll nüshasile beraber, günde, taml 2,500,000 nOsba ba«armış» Kulafc«l larıma inanamadrm. Tekrar ter dom. "* Evet, dedî. Osaka MamtcS^Sn* buçuk milyon, Tokyo Nichî Nicbl de bir mrlyon basar. GOnde 8 üâ 13 tabı yapanz. En modern tertibatı haîz 25 rotatif makineanî» durma* dan i»ler. 16 İlâ 24 sahîfe çıkan*. Japonca nüsbamızı 500 mürettfpJ dizer. Çünkü, malumunuz, Jaıpoul alfabesinin barflerî pek çokhtr* Gazetemrzin muharrir, memnr ••! müstahdemlerî 4000 krsîdir. Te<T«l isi 27 hususî tayyaremiz tarafmdart yapılır. Benim gazetelerhnden •o»«] ra Japonyamn en çok satan gaze • tesi Osaka Asaşidir. O da, günd* bir milyon nüsha basar. J Japonyah gazeteci, Japon 3fl ^ daklarmdan eksBc obnryan ebedt, tebessümle, gazetesinra !ngilrzc# misbasmdan bir tane uzath. Bd,, kendilerîmn »eyabate çıktıklaı* günkü nüsbaydı. Birincl sabtfedtf bütün beyet azasjnm »ö»10 bbr çe»« çeve içine toplanmış reshnlerî Tar*i dı. Bu 12 «ahifelik ingilizce gazete»j hakikaten güzel ve temîzdt BenV gazetey! takdtrle gSrden geçîrh*ke« Japon me»lektaswmxt 1 Haftada bir, korlere mafisul olarak kabartma f evkalâde bir nfb» ha da aesrederiz, dedL ' Hemen bemen bütün dunyâfl dblasaeak olan on beş kişilik beye tm seyabatini de kendi ii tertip ettiğinî söyledi.^ 12 »abifelik ayn yevmî mgîlîzcV nusbası, payitahtta baska bir tabV olan ve 2,500.000 nüsha basan bu] Japon gazetesme, bir Türk Razetecisi sıfatile yalmz gnpta değil, • nel yalan söylryeyhn ba«et te ettim* Büyük gazetelerin, büyük de m mokrasi meanleketlerine bâs oldu * » ğumı görüyoruz. Demokrasi rejiraJ«( ne mnanz olan Almanyada gazete. ler kapanırken, Amerika, tngilter^ Fransa gibi demokrasi memleket « lermln srazetelerî mîlyonla konn«u* yoriar. tyi tammadîSrmız, uzak Ja* ponyayi da onlara ilâve etmek lâ««' zım çeliyormus. Bize grelince, biz de demokral memleketlerden biriyiz ama ts.tan1 bul gazeteleri, senelerdenberi, top«ı yekun 60,000 nüshamn içinde palâ çalıyoniT. tngiltere. Japonya, Ame^ rîka ve Fransanın büyük gazeterile^ defil, Balkan pazetelerile bil*» boy ölçüşemeyiz. Yunanîrtanda, Bul * garistanda, «ründe 60,000, hattat daha fazla basan gazete, btr değil birkaç tanedir. ' Gazetelerin satısile Karf meseTe<« sinin de alâka»ı olmadırıns, bir sra« zeteyi dizmek için 500 mürettiö kuTlanan ve alfabesi jraliba 50d harften mürekkep olan Japonlanıi va«ıl oldukları basr» adedî pek kat*l bir «urette göstermektedir. Coli basmak, çok satmak ve çok bkufmak için başka »ebepler aramaV lâzim gelryor. Bu memlekette, en çok oktmafi ve yeirâne okunan şey gazetedhv tstanbul gazetelermm, Kep birden^ bir tek Balkan gazetesinden dabg az basmalan, memlekette baîlî lâ* lım gelen b&r gazete meselesi me*» cvrt oldu&unun en büyük delilidir* Fakat, bu mesele, büyük merashn • de gazetecileri unutmak, gazetele^ re beyanatta bulunmamak ve gazete kâğıdım varidat membaı addet* mekle halledilecek s«y değîldir.j dersek khnse danîmamaİTdir! 1 Gazete satışlarmm yükseTme^r demek memleket irfamnm yuksel* mesi demektir. Şu balde gazete meselesi, memleket meselesi demek tir. Bunu elbirliğile halle çahşmalç lâzımdnr. M. Bartumm seyahati ve tngilizler Londra 25 (A.A.) Taymis ga • İetesi, Fransa Hariciye Nazmnnı Biikreş seyahaH hakkmda şunu yazıyor: ' « M. Bartonun Romanya ziyareti büyük bir muvaffakiyet olmustur. Majamafth, Belgratta da kendisine daha «z hararetli bir karşılanma yapılmadı. M. Bartu eski diplomasinin bizzat mümessöidir. Geçen gün, Cenevre usuîlerimn kendisi için oldukça yabancı u • kuller oldugunu kabul etmiştir. I M. Bartu, Fransanın eski ittifaklari • frin kuvvetlenmesi siyasetine kat*î o • larak bağlanmıştır. M. Bartu, emniye tm, sflâhlan bırakmadan daha evvel idüsünülecek ve temin edilecek birsey ölduğuna dair olan fikirlermi M. Lit vinofa kabul ettîrmiştfr. M. Bartu b3 • yük iktidar ve bitmek tükenmek bil • mez îradesini, statükoyu müdafaa et • mek olan Fransiz noktai nazarmı tek • rar ihyaya tahsis etmiştir.» | Varşova, Prağ ziyaretlerini ve Dolfus gorüşmelemi hahrlattiktan sonra Taymis, makales!>ji şöyle neticelendiri yor: « Lokamo muahedesine imza koymuş olmak sıfalile vaziyetini tes bit etmiş olan tngiltere, bu siyasete karşı sadece bir müşahit vaziyeti al maktadır. îngiltere, şîmdîlik, M. Bar tu plânmm zannedildiği kadar bir ta • raflı olmamasi ümidile, bunun mkisa fını takip etmektir. Bazı emareler, Fran»ız hükumetinin, Almanyayı bertaraf etmek istemediğmi göstermekte ve Almanyanm Cenevre mesaîlerine müsa • vi hukuk ile iştiraki için hakikî bir şe küde çaltşhğmı göstermektedir. > Mecliste dün kabul J edilen lâyihalar ~ Ankara 25 (Telefonla) Mec lis bugira 15 te Esat Beyin riyaae tinde toplandı. Millî musikî ve temsil akademisi, askerî, mülkî tekaüt kanmnma bir madde ilâvesi, mn • vakkat kaza salâhiyeti ile diğer yerlere gönderflecek bakhnlere T«rilecek Uhsisat lâyibalan kabul edildi. Divanı nvuhasebatm Medls ve mfistemilâtradaki esya, millî mözelerdeki eşya ve tnülga Seyrisefain idaresinin 1930 he*abma ait mutabakat beyannamel«rmi tasdik ederek perşembe günü toplanmak iizere dağildı. Fırka Grupunun bugünkü içtimaı Ankara 25 (Telefonla) Yarinki Fırka Grupu içtimamda belediyelere varidat temini hakkmda Fırka komisyonunon hazıriadığı raporun müzakeresi muhtemeidir. ^ Diyarbeldrlilerin büyük sevinci Diyarbekir 21 Fevzipaşa Diyarbekir hattı sehrimize 75 kilomettelik bir mesafeye kadar yaklaş mıstır. Evvelki gün Nafıa Vekili Ali Beyden gelen ve bu 75 kilometrelik tnesafenin de müteahhitlere teslim edildiği ve 935 senesi kânunuew«li sonunda hattin Diyarbekrre vara cağını tepşir eden bir telgraf bütün memleket halkraı sevinç içinde bi • rakmişbr. Bu münasebetle Halkevi reisi tarafmdan Gazi Hazretlerine, Basvekil tsmet ve Meclis reisi Kâ • zım Paşa Hazretlerile Nafıa Vekilİ Ali Beye tesekkür ve tazim telgrafları çekikniş, nutuklar irat olvmmuş ve Halkevinde bu münasebetle bir de konser verilmiştir. Nafıa ve Adliye Vekilleri Ankara 25 (TeThfonla) Nafıa Vekili Ali Beyin gelecek pazartesi günii Adliye Vekili Saracoğlu Şükru B e y le birlikte seyahate çıkacağı anlaşıh • yor. Nafıa Vekili evvelâ Afyona, ora dan tznu're gidecek, oradan Balıkesire giderek tzmir Kasaba hatb hakkm • da tetkikatta bulunacaktır. Metr Salemin muhake mesi bufirün başlıvor Ankara 25 (Telefonla) Metr Safem ve Leon Faraci Efendilerin muhakemelerine yarm sabah 9,5 ta asliye ce za mahkemesinde baslanacaktır. Mü'ga Seyrisefain idaresi Ankara 25 (Telefonla) Mülga Seyrisefain fdaresinm alacak ve verecek hesaplannın tasfiyesi için bir ta* • fiye komisyonu teskil edilecektir. Istanbul sinemacıları Ankarada ' Ankara 25 (Telefonla) Sine • macılar heyeti buraya gelerek Dahiliye Yekâleble temas etti. ) Vekâlet mesele hakkmda Vilâyetten malumat alındığmı, VUâyetin tama • mile haklı oldugunu, yapılacak biçbirşey buluamadıgı çevabını verdi. Ocretli memurlar için Barem kanunu " " Antara 25 (Telefonla) ÜcretK memurlar için de bir barem kanun lâ • Sınaî Sandıklar Her nevi ve eb'atta, fevkalâde ıtina ile işlenmiş, elverişli fiyaL Zİnı?al, P. K. 596 Tel. 24439 I rek Storçamn ittihat ve itilâf işini yo luna koymak üzere avdetlerine intizaren bir ay kadar Romanyada tevak « kufumu iltimas ettiklerini söyledi. Hal* buki bu kadar bir zaman Bükreşte kab mam, kilükali mucip olacağı için, tecviz etmedim. Birkaç hafta sonra dön « • mek üzere Parise, gittim. Oradan me * muriyeti mahsusamdan basıl olan ne • (Lutfen lahifeyi çevirinbt)