22 Haziran TELGPAF HABERLERI Yunanlıiar silâhlarının azhğından şikâyetçi M. Çaldaris ile Jeneral Kondilis âyan meclisihde bir istizah takririne cevaben beyanatta bulundular Atina 21 (Hususî) Âyan mec | recede tayyare kuvvetine mauk bulunlisinin dünkü içtimaında memle duğu iddia edilemez. Ancak diğer Balketin müdafaası için hükumetin itkan devletleri gibi hatırlanmaiı iste • tihaz etmiş olduğu tedbirler hak mek fazladır. BUyük tabkimat, top, dokında âyandan M. Sakelaropulosun nanma ve tayyarelerle memleketin müverdiği istizah takriri müzakere edafaasını temin etenek yirmi milyardan dilmiştir. fazla masrafa muhtaçtır ve bunun da tlk evvel Başvekil M. Çaldaris sarfedilmeti imkânsızdır. 8Öz alarak müzakere mevzuundan Eğer ben harp tehlikesinîn hemen usakla;ılarak halkm endişeye <fü sürülmemesini tavt.'ye ettikten songelip çatmif olduğuna kani bulunsay • ra hükumetin memleketin müda • dun tahkimat vc teçbizat için fevka • faası için lâzım gelen herseyi yap • lâde tedbirler almmasmı tabiî Uter * makta olduğunu söylemiş, şimdi dim. Fakat buna kail değilim. Harp ye kadar diğer komşu devletlerle ancak Almanyanın tekrar silâhlanmasile yapılan itilâflardan ve bilhassa vuku bulabilir. Bunun için de en aşağı Türk Yunan itilâfından bahset • yirmi sene lâzımdır. Biz askert ihti • miş, bu îtilâfın memîeket için si yaçlan tetkik ederek bunun fimdilik lâhlanmaktan daha fazla teminat t e k î l etti&ini beyan eyîemistir. 3 milyarla tatmin olunabileceğmi tesBa<vekile cevap veren takrir sabit ettik. hibi M. Sakelaropulos, takrir mün Havat kuvvetlerimjıi kâfi derecede dericatını uzun uzadrya şerhederek takviye edemedikse bunun mes'ulü ne bUHin dünyanın giiâHanmakta bu • benim, ne de hali hazırtlaki hökumet • Itmduğtı şu ramanda Yımanistanın da tir. böyle âtıl durmasınm doğru olamiyacağını söylemi», muhtelif fırka Yunanistan Anadolu felâketmden rüesasmdan mürekkep bir mecli»te sonra askerî kuvvetlerini tensOc etti. Fabu meselenin müzakeresile icaıp ekat bavaî kuvvetlerini lâzım geldiği den tedbirlerin «hnmasmı iıte • derecede takviye edemedi. Hükurnet mî'tir. ordu ve donanmanra ihtiyaçlanm bir Bundan tonra so*z aîan âyandan senedenberi tetkik ederek bu ihtiyaç • M. Zavicyanoy da ayni mUtalead* lartn temini için de bütçeye mühim buf"nmuştur. miktarda tahsisat ilâve etmiştir. Bunlara cerap veren Harbiye NaEğer fırka reisleri toplamp ta mflzırı Jeneral KondilU ezcümle d« • Ietten fedakâriık talep edecek olur mi'trr ki: laraa hükumet buna mümanaat etmi « Yunanistan silâhsız değildir. yecekb'r.» Hemen seferberlik yapılabilir. Fa • Bundan conrm meclis müzakereyi kâk't tophyacağı askerin tam mana • fî görmüs ve dağdmıstır. «ile mücehhez olduğu ve keta kâfi den nMiıllllllllllllllllllllliyillllllllllllllllllllllBlimilHIIUimmr.m.mr ffiuGUNDE BU Türklugü tahkir rtık çok oluyorl Gene bilmem hangı kumpan • yannı ecnebi müdürü, Türklüğv tahkir cürmile tcvlif ed:lmiş. Bu efendiigr, bu meınlekete nssıl bir zflıniyetle geliyorlar ki, ay geçmeden, böyle btr takım, bizi hakküe sıcirlen direcek hâdiselere sebebiyet venyor • lar?l Bunlar kimdir? Nedir?. Buraya, bizim yepyeni ve belki bu yenilikten dolayı tektük iflerde acemi olan mensleketimizi yüksek ihtısaslanndan istifade ettirmek için mi?. Yoksa, alnımızın teri, kdıcımızın hakkı ve hakkımmn sağlamlığile ortadan kaldırdığunız kapitülisyonlann mundar heyulâsını hortlatmak maksadile mi?. Açık söylesinler! tlmin, fennin her sahasmda, herkesten üstünlük iddia eden bazı yabancilara, her vesile ile haykıra haykıra tekrar ettiğimiz hakikati niçin anlamak istemiyorlar? Bu vurdumduymazlıgı arbk suiniyete atfedecegimiz geh'yor: Hâli, bizi «Osmanlı» ve hâlâ bu mülkte «kapitülâsyonlan cari» sanıyorlar. tşte bir daha, ben de burada tekrar ediyorum: Biz Türkiiz; Osmanlı de ğfl! Ve Türkün, yoktan yarattığı yepyeni varlıgına, bugün Mustafa Kema • Iin verdiği kudret ve kuvvetle, hürmet istiyoruz. Gazinin Turkiyesinde, en buyu|ünden en kuçügüne kadar bütün vatan dasiar, çok h»klı bir titfılikle, istlklâl ve sereflermi kıskanır'ar. Bu, bilinmelidir! Ve buraya, b:ze, direktor, mStehassıs, amele, berne sıfatla olursa oUun, gönderüecek adamlara herşeyden evvel, yeni Türkiyenin ve Türkün ne olduğunu anlatmalıdır. Yeni Türkün kafası,, tahammülün son mertebosinı temsil hususunda frcnk lisanmda dar>.roesel olan eski Türk kafası değildir. Mustafa Kemal gibi bir taç tafiyan bu yeni kafa kirasenin 3 nünde eg'lemeı! Yeni Türk fuunmda, yeni Türk gonlünde, yeni Türk vicdanında, ve yeni Türk ülküsünde su on sene içeritinde husule gelen rkla sığmaz değisiklikleri anl*mıvan)a buraya gelmesinler. Gelir de, eski zihniyetlerinde devam edecek olurlarsa, biz onlarm ihhsaslarmdan, ilimlerinden, herseylerinden vazgeçtik.. tstemeyiz! Türklugü tahkir, sade bizim nazannuıda değil, insanlık nazannda, tarih nazannda, medeniyet nazarmda da bir cinayettir. Osmanlı imparatorluğu belki insaniyet camiasında, kusurlarile ittihfafı celbedecek bir derekeye alçalmısb. Türkiye Cumhuriyeti ise, faziletile, tarihin de fevkine yükselmiştir. Anladınıı mı?. ERCÜMENT EKREM [HEM N A U « A MIHINA^ Iran Inkılâbı Tarihîevrak Yazan: AĞAOGLU AHMET BEY Muzaffereddîn Şahın vazıyetî Istikraz ettiği paralarla Avrupada gezerken Iran ecnebi nüfuzu altına giriyordu Fakat, nihayet, AUbek kat'î galebe çalıyor, Ruslarm yardımile sadrazam* hk makamına getiriliyor ve o da Şaha karşı sükran borcunu ödemek için, derhal tranın bütün şünal, garp ve sark gümrüklerini terhin ederek Rus bankasından 22,5 milyon rublelik bir Utflîra* yapıyor. Babası gibi Avrupaya asık olan ve behemehal Avrupada gezinti yapmak istiyen Şah kendisine yol masrafı temin etmis olan sadrazamınm bu muvaffakiyetine pek meronun olu yor. Fakat Ruslar ikraza iki sartla razı oluyorlar. Evvelâ Iran hükumeti ala • cağı paradan beş yüz bm lngiliz lira • sını ayırıp tngiltere bankasına olan borcunu ödiyecek ve bu suretle para hususunda yalmz Rusyaya bağlı kala cak, sonra Belçikadan bir sürü memurlar getirterek malî isleri ve gümrük • leri bu ecnebilere teslim edecek. Şah elinde kalan para ile Avrupa • ya gitti ve bu seyahatinde tstanbulu, Parisi ve Petersburgu ziyaret etti ve tabiî paraları tamamile sarfettî. Mem • lekete avdet ederken, cepleri bosal • mışh. Halbuki 1902 de Şah bir defa da ha Avrupaya gitmek istedL Ruslardan yeniden on milyonluk bir istikraz yap* tı ve mukabüinde Tebriz • Culfa, Tahran • Kazvin yollan imtiyazım verdi. tngilizler ses çıkaramadılar, çünkü ce* mıbt Afrflta muharebesüe mesguldü • ler. Bu aralık Ruslann tran üzerindeki hakimiyetleri rakipsiz kaldu Rus hükâmeti hatta tranın cenup kısmım, tran körfezini bile nüfuzu dairesi îçine al • mak sevdasuıa düştü. Prim vererek buralara kadar b'caret ve harp gemileri göndermeğe basladı. tngih'zler gene ses çıkarmıyorlar. Fakat asağıda göreceğimiz veçhile vazi • yet değişecek, tngilizler cenubî Afrika muharebesini muvaffakiyetle biti • rerek Iranda Ruslara karsı tecavüze geçecekleri gibi Ruslar da Japonya harbine tutulmuş olacaklarmdan bu ke • rede onlar boyun iğmek mecburiye • tinde kalacaklardır. Bu meyanda Şah ikinci Avrupa seyahatinden avdet etmis oluyor. Fakat bundan daha evvel Belçikadan memurlar getirilmistir. Bunlarm bafinda Naus namında birisi bulunuyor. Bu zat Ruslann yardımile az zamanda hem gümrük müdiri umumisi, hem posta ve telgraf nazın, hem muhasebei umumiye hem pasaport dairesi reisi ve hem de şurayi devlet azası ohjyor. Hakikatte tranın bilfül hâkimi kesiliyor. Fakat, Şahm ve devlet adamlannm tükenmez masraflarma karşılık bulmak için bu adam birçok yeni vergiler îhdas e • dlyor ve ahaliyi sıkıshrmağa baslıyor. Bu hal umum memlekette derin bir hoşnutsuzluk doğuruyor. Bazı yerlerde kansıkhklar oluyor. Nihayet 1904 te, Tahranın kendismde, tacirlerden mühim bir kısmı (Mescidi Şah) deni • len camiye toplanıyor. Uç meşhur müçtehit te bunlara fltihak ediyor. Şah vaiz ve nasihat etmek için nafiz bir iraam gönderiyor. Faydası olamıyor. Kuvvet sevkediliyor, cebir istimal olunuyor. Halk, bu kere de Imamza • de Şah Abdülâzimin türbesine topla • nıyor. Tahran mollalannın, büyük tiiccann ve müçtehitlerin mühim bir kısmı da halka iltihak ediyorlar. Şah, süva riler reisi Emir Behadın bu kalabalığı dağıtmak için gönderiyor, fakat Emir, muvaffak olamıyor ve Şah bir hattı hümayun yazarak sadrazamın azledi leceğini, üntiyazlaruı kalkacağını, ve emlâk sahip!erinden, ulemadan ve tüccardan mürekkep bir Divanı Adalet kurulacağını« ve tebaanm kanım nazarmda müsavi olacağmı vadediyor. Bunun üzerine halk dağüıyor, fakat vaitler icra olunmuyor. Bu sırada Muharrem ayı idi. Kalabalığm camilere toplanmasından bilistifade ulema, halkı tahrike koyuluyor. Sadrazam ulemanin şehirden çıkarılmasını emredyor. Bu emir icra edilirken Şeyh Mehmet namında birisi mukavemet ediyor ve onunla polisler arasında çıkan bu münazaa esnasmda bir seyyit öldürülüyor. Bundan müteessir olan halk, hücum ederek Şeyh Mehmedi polisin elinden alıyor ve Mescidi Şaha götürerek orada «basta» giriyor. (Mukadde* yerlere iltica etmejı «ba#ta girmek» demektir} basta giren k mse hükumet hazyikınden masun olur.) Bast dört gün devam e* diyor. Nihayet Şah bunlarm Tahranı terkederek Kum şehrine gitmelerine müsaade ediyor. Bu muhacerete «Bidarii tran» tarihi sahibi «Hicreti Kübra» narmnı veriyor. Hükumetin bütün bu icraatı Rus sefareti tarafmdan telkin ve idare edil mektedir. Fakat lngiliz sefareti de vaziyete seyirci kalmıyor. Kuma dogru «Hicreti Kübra» yapıhrken sekiz yüz tacir de tngiliz sefaretine iltica ediyor, orada Basta oturuyor. Az bir xaman içinde bunlann adedi 16 bine varıyor. lngiliz sefaretinin geni» bahçtsi ça • dırlara yerleşmif göçebeler manza rasuu ahyor. Bu izdiham tngiliz sefareti vasıtasile Şaha bir arzuhal göndererek kendisinden bir kanunu esasinin ilânınını talep ediyor. Ayni zamanda Teb rtzden vahim haberler gelmeğc baslı • yor. Tebriz uleması ve halkı nümayisler yaparak hürriyet talep ediyorlar. Veliaht Mehmet Ali ve onun adam • larından Şapsal, tmam Cuma ve Seyyit Hasim gibi mürteci moUalann yardı mile halka karsı geliyor ve arada çarpışmalar oluyor. Rus sefareti burada da kaybetmekte olduğu kozu kurtaracak vaziyette değildir. Çünkü Aksayişarkta Japon • yaya karsı acrmş olduğu harpte Rus hükumeti mağlup olmakta ve Rusyanin kendi içi kaynamakta idi. Bu su • retle Rus hükumeti kendi basının çaresHe uğraşırken başka yerlere dikkat ve itina etmek imkânuıdan mahrum * dur • Şah bir tnüddet tereddütten sonra, halkm talebini kabul etmek mecburi yetini idrak ediyor. Sadrazarm az'ediyor, yerine halkm hürn»"* ett;ği Müsirüddevleyi getiriyor. Şahm ısdar ettiği hattı hümayun mucibince 150 meb'us intihap edilecektı. Bunlann altrmşı Tahrandan olacaktı ve bu altmış Tahran meb'usu intihap edilir edibnez hemen meclis açılacakb. Ve filhakîka birkaç ay sonra, yani 7 teşrmievvel 1907 de Tahran meb' »• lan intihap olunuyorlar ve Şah mec • lisi bir nutukla resmen açıyor. Derhal memleketin her tarafmda encümenler teşekkül ediyor ve birçok gazeteler çıkmağa baş'ıyor. Meclisin ilk isi, intihap kanunîle kanunu esasiyi tanzim etmek oldu. Muzaffereddin Şah bu kanunlan 1907 senesi kânunuevveVnin otuzunda t?sdik ve Tebrizden Tahrana gelmis olan veliaht Mehmet Ali ile beraber imza e diyorlar. Muzaffereddin Şah ayni senede de vefat ediyor. (Mabadi var) : ultanahmet camiane yığdaralc haraç mezat kırpınh kâğıdı diye okkaya verilen tarihî ev • rakın macerasım bilirsmiz. Günün bî • rinde, bu evrak satdıp Bulgaristana gittikten sonra, gazeteler isi haber ahp gurultüye baslayınca kıyamet koptu. Mesele, Büyük Mület Medisinde büe mevzuu bahsoldu. Tarihî vesikalarm bu kadar kayitsizlikle birkaç yüz bm lira mukabüinde elden çıkanlmast Whakkin muahaze edildi. Resmen Bulgaristana müracaat olunarak kıymeti son. radan bilinen bu kâğıtlar, müşkülâtla geri alındı ve nihayet tctanbula geti • rildi. Gazetelerden birinde okuduğuma göre, bu tarihî evrak, elimize geçtik • ten sonra, çuvallan bile açjmadan bir depoya ablmıstır. Bu vesikalan Bal • garistandaki kâğıt fabrikatorlanmn elinden, fareler didiklesin diye mi kurtardık? Yoksa bu kâğıtlar, elimizde iken kıymetsiz, elimizden çıkınca mt kıymetB oluyorlar? Bu evrak tarihî bir kıymeti haiz değibe, neden bu kadar uğrasıp tekrar geri getirttik, hakikaten mühim eski vesikalarsa neden tasnif ve ma • hafaza ettirmiyor da bir köşeye atıyo* ruz. tşte birçok suaHer ki cevabmı ve • rebüene askolsun! Muahedelerin tadiü M. Gömböş «bu harp değil, sulh demektir» diyor Budapeşte 21 (A.A.) Başve* kil M. Gömböş, âyan meelisinde be yanatta bulunarak süfthlan bırakma, iktısadî buhran ve ekalliyetler gibi beynelmilel büyük meselelerin halledilmemiş ve muahedelerin yeniden tetkrki meselesmin müzake • resine ise kat'iyyen temas edUmemif olduğunu söylemiştir. M. Gömböş Macaristanın musli* hane niyet ve tasavvurlannda nrar ettikten sonra detniştfr ki: « Muallâkta bulunan mesele • leri harp ile halletmek bir delilik olur. Ktiçük ttilâf, Macaristam her türlü siyasî taleplerini terke mec • bur kılmak için onu iktısadî noktadan boyun iğmekte muztar bnrak mağa çalışmakta olduğundan bu grup ile Macaristan arasında ihti lâf vardır. Halbuki Macaristanın I* tiklâlini himaye eden ve Macar m * selesinde tnerkezî Avrupada aklı selimin galebesi anına kadar bek liyebilmesine müsaade edecek olan bir siyaset takibi lâzımdır.» M. Gömböş muahedelerin yenlden gözden geçirilmesini istemekte berdevamdır. Macaristan ile Küçük itilâfı yekdiğerme yaklastırmak için sarfolu • nan mesainin müspet olması demek şim» cVki vaziyetin istikrar bulması demek • tV. Bu sebepten dolayı M. Gömbof, Macaristam bu tuzaktan kurtarmak ve çıkarmak için Avusturya ttalyan ve Almanyaya istinat etmektedir. Maa • mafih, Macaristan nonnal ikhsadî »e» raiti yeniden tesis etmek için müzake • telere devam ctmeğe âmadedir. Mumaileyh «muahedelerin yeniden tetkiki demek, harp demektir) ic?diasmm hilâfına olarak «muahedelerin yeniden tetkiki sulhtur.» demistir, Askerî malullere Japonya denîzleriır verilecek ikramîye taksimini istiyor Millî Müdafaa Vekâletj Bu olmazsa deniz silâh lannda müsavat istiyecek bir tebliğ neşretti 21 (A.A.) Mlllt Müdafaa Vekâletinden tebliğ olunmuşrur: 1 Harp malullerile şehit yetitnlerine verilecek ikramiyelerin havalelerfnin vürudunda dağıtıl • tnaıi askerlik şubelerine bildiril • zniştir. 2 Birinci d«receden malul olan zabitlere 125,10 neferlere 62,55 tkine! dereceden malul olan za • bitlere 12,10 neferlere 50,05 üçüncü derecede malul olan zabitlere 87,50, neferlere 37,50 Dördüncü derecede malul olan zabitlere 78,50, neferlere 25 Beşîncî derecede malul olan zabitlere 62,55, neferlere 12,45 Altıncı dereceden malul olan zabitlere 50,05, neferlere 12,45 Şehit yetknlerine de 14,60 verilecektrr. 3 Bundan baska 930, 931, 932, 933 Mnelerinden ikramiyelerrnî alrnıyan malul ve yetimlerin haklan da o senelerde emsallerine verilen nisbet dahilinde verilecektrr. Londra 21 (A.A.) «Deniz g6 • rüşmeleri tehlikede» serlevbasile n«ş • rettiği bir makalede Deyli Heraldın siyasî muharriri Japonya ile tngiltere • nin deniz konferann iptidai görüsme • Ierinde ileri sürecekleri mutalebatı mevzuu bahsetmekte ve demektedir ki: «Japonyanm matalebah, konfe ransa, baslanmadan evvel nihayet verebilir. Filhaldka Amerika ve tngiltere hiikumetlerinin hususî aurette öğren diklerine göre, Tokyo kabineai, dttnya denizlerinin lngilis, Amerikan ve Ja pon nüfıu datrelerme ••V"'m^ni ve her devletin kendi nüfuz dairelermde sulhu temin ve îdame etmek vazirelerini iizerlerine alraalan seklinde bir anlasroanm esas olduğunu büdirmektedir. Bu projenin hakiki manası, şudur ki, Japonya Çin denizinde ve Bahrimuhitin şarkında tamamen serbest olmak arzusundadır. Bu üntiyaza mukabil, Japonya, Vasingtonda takarrür ettirilmis olan teşebbüsün tekrar tetkikine belki razı olacak ve bugiinkü 553 nisbetinin 554 olmasuu kabul edecektir. Eğer Japonya arzusuna narl ol. massa, denizlerde müsavat içia ısrar edecektir. Fakat, konferan « n muvaffakiyet ihtimallerini teh likeye koyacak sey, sadece Japonya değfldur. fngilterenin knıvazörIerinin artmasırfc ve tekrar bahr! inşaatın baslamasını istemek niyetinde oldufunu gösteren emmareler mevcuttur. Hul&sa olarak, Japonya daha kuvvetli bir bahrlye, tngiltere de yeni gemiler istemektedir. Amerika ise, ne istediğini bilmiyor gibi görünmektedlr. Bütün bunlar pek ümit verici seyler değildir. Londra 21 Rbyter ajansma (A.A.) Tokyodan bildirildiğine göre, D. Demiryollannda tenzUâtlı tarife Biletler bir ay için dönüşte de muteber olacak Ankara 21 (Telefonla) Temmuz başından eylul sonuna kadar Devlet Demiryollannda 100 kilo metreden fazla mesafede gidiş gelis seyahati yapacaklara mühim tenzHAt icra edilecektir. Bu tenzBAt, 600 kHometrede yüzde 50 ye ka dar varacaktrr. Eylul aym<îa alınan biletlerin avdet kumı birincitesrin ayında da muteber olacaktır. Bu tarife ile, nakliye vergisi, yol, Haydarpaşa liman ücretleri dahil olmak üzere gidis geliş Ankara seyahati için. Birinci mevkide 2607, ikinci mevkide 1896, üçüncü mevkide 1217, Havdarpaşa Malatya seyahati için: Birinci mevkide 5376, ikincide 3900, üçüncüde 2489, Haydarpaşa . Adana seyahati için: Birinci mevkide 4211, ikincide 3057, üçüncüde 1954, Havdarpaşa Samsun seyahati için: BVinci mevkide 5456, ikincide 3956, üçüncüde 2524, kuruş ücret alınacaktır. BHetlerin dönüş kısmı, biüetin almdıği ayın gününden, müteakip ayın ayni gününe kadar (son gün dahil) mute berdir. Yarım ücrete tâbi olan çocuk lardan bu ücretin yarıaı alınacaktır. Bu tarifeye göre tenzil&tlı seyahat etmek için katarların hareketinden en aşagı üç saat evvel bir vesika fotoğrafile gişeye müracaat etmek t ttizar ve tathih Altmcı mafcalemizln dördüncü aate basmdan ltibaren mühim birkaç satır eksik dlzilmlş ve makaleyi anlaşılamaz bir şekle sokmustur Okuyucularunıalan ÖZÜT dileverek tashih ed'yoruz. «Profesör «Brown» hakh olarak tranda ilk inkılâp hareketlerine sebep olmak üzere ecnebilere verilen inhisar ve imtiyazlan gosteriyor. Daha Nasıreddin zacnanında tngiliz tebaasından «Talbot» namında birisine tranda tütün ve tönbeki imtiyazı veriliyor. tmtiyazname öyle tertip ediliyor ki imtiyat sahibi devlete bir defalık olmak üsere vereceği beş yüz bm tngiliz lirasına mukabil senevî ayni miktarda ka zanc temin edecekti.» Bakaya vergiler hakkındaki lâyihalar Ankara 21 (Telefonla) Ver«i bakayasınm tasfiyesi ve mükelleflere b a a kolayhklar goateril * me*ine dair Başvekâletten gelen bir l&yiha Bütçe Encümeninden geçmistir. Etbabi mucibeden anlaşıldığtna «ore devletin bilumum vergi ve re•imlerle aatr varidattan 120 milyon 600 btn lira gibi büyük miktarda bakaya alacağı vardır. Bu bakaya* dan Cumhuriyetm ilânt tarihine kadar olan geçmiş senelere ait kısrnından istifade çok güçlefmiştir. Mahiyetine ve her sene yapılan (ansilât miktarlanna göre vergi fcakayasından bir kismmın kayitlerinin terkinine bir kısmmın da tah•illerinm temini için mükelleflerm tediye kabiliyetlerini tahkik edecek bir tertip dairesinde ban tahditler yapılmasına lüzum görülmüştür. Muglaya yıldırım düştü Muğla 21 (A.A.) Dünkü yağmur esnasmda Ahi köyünün SÖğütHl mevküne düşen bir yüduım tarlada bulunan iki köylünün birini ağır, di • ğerini hafif surette yaralamışhr. Geçen cuma günü Bodrumda yağan fiddetli yağmurlardan husule gelen seller Misgibi köyünden bir kadm, bir deve ve iki sığm denize sürüklemiştir. ingüterede ölüm azalıyormuş Londra 21 (A.A.) Sıhhat işleri nezaretinin mesaismi Avam Kamara sında hulâsa eden nazır Sir Hilton Yung, tngilierede ölanler nîsbetinm gittikçe azalmakta olduğunu ve bes sene evvelisîne kıyasen yüzde 10 eksik Iik gösterdiğini beyan eylemijtir. Nezaretin, nhdesindeki vazifeleri bakkile ifa ettiğine ba?ka bir delil o larak ta, nazır, çocuk vefiyahnm git gide azaldığmı üeriye «urmüstfir. Fil hakika, son. 10 sene zarfmda, bir ya • şmdan asağı çocuklann ölüm nîsbeti eyveîki senelere kıyasen senede vasa • tî 40.000 e düşmüstür. Büyuklerin sıhha*ine gelince, fene son 10 *«>ne zar • fmda verem vefiyah yüzde 22 nisbe • tinde azalmısbr. bahriye nezaretinin nasiri efkân, Vasington muahedesinin 30 senelik oldugundan ve akti tarihindenberi beynelmilel vaziyette çok büyük değişikük • ler vuku bulduğundan bahisle bu mu * ahedenhı, Japonya için daha sartlarla tadilini istemektedir. miİMÜt Cenup hududunda yakalanan kaçakçılar Ankara 21 (A.A.) Bu ayın 8 * çüncü haftatı içinde cenup hududunda dört miısademeli 2 9 kaçakçı vak'ası olmuştur. Bu vak'alarda biri Ölü 50 kaçakçı e» le geçmiş ve 41 kaçakçı hayvan, 2006 kilo gümrük kaçağı, 1182 kilo mhisar kaçağı, iki silâh ve 19 mermi yakalan mıştır. Istanbulun maliye eksperleri Ankara 21 (Telefonla) Maliye Vekâleti tarafradan tstanbul ve Beyoğlu maliye mmtakalanna Hilmi, Nihat, »niflerdhj Hasan, Zeki ve Samih tayin edil Beyler eksper olarak Hâkimler hakkında yeni bir lâyiha Ankara 21 (Telefonla) Askere alınan hâkimlerm yer'ne vekâle ten gonderilen hâkimlere verilecek vekâlet maası ile harcirah ve ikamet yevmiyelerine dair lâyiha Meclise gelmiftir. ıPARKE ZiKGA Kuru fırınlanmış, elverişli fiat Posta Kutusu: 596 • E< EFON 24439