TELGRAF MABERLERI Romanya ve Sovyetler büyiik şark komşusile iyi münase • bat tesisine ne derece ehemmiyet verdiğini gösterir. Bu münasebatın gayritabiiliği mazideki haricî siyasetimiz üzerinde ağır bir yük olmuştur. Geçen sene Londrada Sovyet Rusya ile aktedilen siyasî mukavelelerle millî topraklanmız her hangi bir harpten ve alelumum şiddet hareketinden masun kılınmakla çok mühim bir merhale katedilmiştir. Sovyet Rusya hükumetinin mezkur itilâflarla o zamandan bugüne kadar gösterdiği müslihane temayüller bittabi Romanya ile Sovyet Rusya arasında münasebatın tabiî bir şekle ghmesine müncer olacakh, nasıl ki öyle oldu. Kat'iyyen kani • im ki, Sovyet Rusya ile kat'î ve sarsilmaz bir sulhun aktedilmif ve Rus milletile hiçbir harple ihlâl edilmemi» asirdide münasebatın tekrar ele alınmıs olduğu gündenberi yeni ve ümitlerle dolu bir devre başla • mıştrr.» Ilk tahsil meseiesi İhtikârla mücadele amndakine dert yamyordu.. Kulakmisafiri oldum. Boynundaki yakahğı güllâca döndüren ter tufanını, mendiüle sile • rekten diyordu ki: « Okka kalktı, kilo oldu; okka nın albna biz gittik. Esnaf sathğı malm fiatini indirmedi. tndirdiyse de, bu indiAş iki tartı arasuıdaki nisbeti tutmadı. Böylece bir kazık yedik. Şekere iki kuruş vergi konuldu, hikmeti hüda, ku rufasulyenin de kilosuna S kuruş bindi. tkinci defa zokayı biz yuttuk. Seyyar esnaftan, yiyeceğimizi içeceğimizi iki üç kuruş daha ucuza alıyorduk. Bun • lann bağırması yasak oldu. Şimdi, ço* luk çocuk, her işimizi bırakıp, en üst kattaki apartunanımızm penceresmden, dalyanda uskumru kollar gibi, geçici esnafı bekliyoruz. Kaçırdıkmıydı yandık! Köşebaşuıdaki zerzevatçıya esiriz. Ben hiçbir vakit bunlar yapılmasın, okka, arşın, endaze gibi kurunu vusta ölçülerini kullanalım, şekere vergi ver* miyelim, esnafı giinün her saatinde cıyak cıyak bağırtıp zaten pek te sağlam ohnıyan sinirlerimizi büsbütün bozalun, demiyorum. Demiyorum ama, bir nizamı kuru kunı ortaya atmakla da kalmıyalun. Âleroin nePi için konulan bir usul, bir kısım halkın fahiş zaranm mucip olursa, olmaz. Değil mi be birader? Esnaf kısmt, lâteşbih, keci gibidir. Başıboş koyuvermeğe gelmez. Yoksa önüne gelen bahçeye daldmııydı, yangın yerine çevirir.» Bu sırada, tramvaydan içeriye gi • ren müvezziden aldığı gazeteye şöyle bir göz gezdirir, gezdirmez, katıla kahla gühneğe basladı. Arkadaşı sordu: Ne var yahu?. Ne gülüyorsun?. Dinle, sana da okuyayıra. Ve yüksek sesle okumağa başladı: «Ihtikâr mücadelesL Dahiliye Vekâletinin, ihtikârla mücadele edümesi hakkında vilâyetlere gönderdiği tamim henüz belediyeye gelmemiştir. Ancak belediyemiz bu emir gelmeden evvel piyasa vaziyeti hakkında tetkikat yapbğı için, bütün yiyecek ve içecek maddelerinde, bilhass sebze fiatlerindeki farklar hakkında malumat edinmiş • tir. ( ! ) Vekâletin emri geldikten son ra, ( ! ) ihtikârla ne suretle mücadele edileceği tayin edilecektir. Bir gazete, belediyenin, fiatleri ilân etmek sure • tile pahalılığın önüne geçmeğe çalışacağu» ( ! ) yazıyordu. Fiatlerin ilânı ümit edilen amelî neticeyi (!) vermediğinden belediye başka bir usul düşünecektir. ( ! ) Her haftanın toptan fiat • leri malum olduğundan, perakendeci lerin, semtlere göre, bu fiatlere ne zam edebilecekleri tayin edilecek ( ! ) ve bunun haricinde fiat arhran esnaf hakkmda takibat yapılacakhr!. Peki. Ne var bunda, bu kadar güIecek? Nasıl gülmeyim, be birader ?1 Vaktile, Nasrettin Hoca birgün kansile beraber evinde otururken, kapuım önüne alacaklılar gelmiş. Kadın bunlan karşılaım* ve demiş ki: «Efendi pazara gitti. Diken tohumu alacak. Bunlan bayıra dikecek. Dikenler yetişecek. Oralardan geçen koyun sürüleri bu dikenlere sürtünürken yün bırakacaklar. Ben o yünleri toplayıp bükeceğim, çorap öreceğim. Hoca da götürüp satacak; parasmı da size verecek. Ne dkenip duruyorsunuz ?» Herifler hep bir ağızdan kahkahayı basmışlar. Derken, içeride gizlenmekte olan hoca dayana • mamış, başım uzabp, heriflere teslenmiş: «Ne gülüyorsunuz, be köftehor lar? Peşin parayı duydunuz da, key • finiz geldi, değil mi?.» « Şimdi, Allah için »öyle! Nasıl gülmem, iki gözüm?. Kah, kah, kah!.. Kah, kah, kah!...» ERCÜMENT EKREM Cenevreden dönen Rumen Hariciye Nazırı M. Titulesko gazetecilere mühim beyanatta bulundu Bükre* 12 (A.A.) Rador A • jansı bildiriyor: Hariciye Nazırı M. Titulesko, Cenevreden gelir gelmez Kral tarafmdan kabul olunarak bir saat kadar görüşmüştür. M. Titulesko, Kıralın yamndan çıktıktan sonra matbuata şu beyanatta bulunmustur: « Cîddî her haricî »iya«et, komşu devletlerle iyi münasebat üzerine istinat edere. Romanya komsu devletlerle olan münasebatmın iki<af etmesi için elinden geleni yapmışhr. Komşularımızdan üçile • Lehistan, Çekoslovakya ve Yugoslavya • müttefik bulunuyorzu. Bulgaristanla münasebatuniz memnuniyeti mu • ciptir ve daima inkişaf edeceğine de kanaat getirdim. Romanyanın Ma • caristanla îyî komsuluk münasebatında bulunmasmı takdir etmekte olduğunu söylemeğe lüzum yoktur ve bu münasebatı tesi» için yapılacak azimJtâr her tiirlü hareketi sevinçle ksrşılayacakhr. Yerdiğim bu izahat, Romanyanın Ilkmektep muallimi mutlâka Muallim mektebinden çıkmış olmalıdır tki büyük mesele karsısmdayız: Biri memleketin yarınki mukadderatını omuzlarma yüklenecek nesli yetistir • mek; öteki bugünkü nesli ümmilikten kurtarmak. Ikina meseleyi, baska ma • kalelere mevzu edinecegimden şimdilik yalmz birinci meseleden bahsede • yim. Büyük fedakârbklar ve kahraman • lıklarla ıstiklâUni kazanan yeni Tür • ki>e, yavaş yavay bütün ra«mlekete şamil olacak iyi bir iîk tahsde muhtaçtur. Bu ihtiyaç, çok âcildir. Bugünkü Uk tahsil programlannı ev velce bugünün ihiiyaçlarma uygun bulmuş olduğum için, tekrar bahsetmeği lüzumsuz buluyorum. Bu programlara göre çalışan ilk mektepleriroizin, istediğimiz bütün memlekete şamil ilk tahsili verebilmesi için ne yapabiliriz? llkin karsımıza bütçe meseiesi çıkıyor. İlk tahsil masrafı vilâyetlerin hususî bütçelerile temin olunuyor. Bu bütçe, öğrendiğime göre on üç milyon lira kadardır; fakat şeenî olmak için ben bunu on iki milyon lira olarak kabul edeccğim. Bu para bugün roevcut olan flk mekteplerin masrafmı bile tamamile karşılamağa müsait olmadığı için, bazı vilâyetler mekteplerin sayı • suu azaltmaga bile mecbur oluyorlar; böyle iken yeniden iDc mektep açıl • ması mevzuu bahsolamaz; altı milyonu ancak tecavüz eden devlet maarif bütçesinden vilâyetlerin mektep masraf • lanra yardunda bulunmak ta düşünülemez. Bütçe meseiesi benim ihtısasım da • hilinde bulımmadıgından bu yolda daha uzun mütalealar beyan etmege kalkısamıyacağım. Şüphesiz, bu hususta benim de düşündüklerim vardır. Me • seiâ ben Ok tahsil masrahnın dahi devlet bütçesinden tesviyesi zaruretine kani olanlardanım. Devlet, maarif işuıi bir bütün telâkki ederek ilk tahsil için de o yolda çareler düfünmek mevki indedir. Bütçe meseiesi haricinde ilk tahsil için yapılabilecek şeyleri düşü • nebiliriz. Burada da karşumza mual * lkn meseiesi çıkıyor. Bugün, gene öğ • rendiğime göre, elde on üç bine yakın ilk mektep muallimi vardır. Bu mual • limlerin hepsi de ayni istihzardan geçmiş, yani hep muallim mekteplerinden mezun olmuş degildirler. Geçen seneye kadar beş senelik olan muallim mekteplerinin mezunlan, sanıyorum, bütün muallimler mevcudunun üçte biri kadardtr. Artanı liselerden mezun olup terbiye kursundan veya bir imtihandan geçtikten sonra fefair, yahut orta mektep mezunu olup gene bir kurstan ve imtihandan geçtfltten sonra köy muallimi nnvanmı alanlarla muallim mu avinlerinden bilimtihan muallimlik ehliyetnamesini kazananlardır. Bunlar • dan baska suretlerle muallimlik ihraz edenleri de hesaba katmak lâzımdır. İlk mektep çağındaki çocuklan tedri» ve terbiye edecek muallimi erin hususî bir istihzardan geçmeleri lâzımdır. Muallim mekteplerinden çıkmıyan muallimler in kâfi salâhiyetle muallimlik edemiyecekleri tabiidir. Içlerinde, kendi zevk ve sâylerile iyi muallim olabilenler bulunduğunu kabul ediyorum; fakat bu Ktisnalar kaide teşkil edemez. İlk mektep muallimi, mutlaka muallim mektebinden çıkmış olmalıdır. Şu halde ilk düsünülecek sey, mual • lim mekteplerinin sayısını artırmaktır. Bugün on beş kadar muallim mektebimiz bulundugu söyleniyor. Bu mek teplerin smıf adedi, geç«» seneden beri altıya bunun üçü orta mektep, üçü meslek mektebi seneleridir çıkanldığı için, memleket bir sene yeni muallim kazanamamıştir. Bunu da telâfi etmek zarureti vardır. Bazı orta mekteplerin son smıflan na ruhiyat ve terbiye dersleri ilâve olunarak muallim yetiştirmek teşebbüsleri iyi netice vermed>ği için terkolunmuştur; köy muallim mektebi diye açdan mektepler de faydasız görüldü • ğünden kapatılmışfar. Demek ki iyi muallim, ancak muallim mekteplerinde yetiştirilebilir. Bunlann sayısınt her sene, bütçe müsaadesinde arbrmak mümkündür. Mualh'm mekteplerine muallim tedariki meseiesi elbette çok mühimdir; fakat bu da tedricî bir surette temin oluna • btlir. Muallim mekteplerinin istenilen verimi temin ettigini iddia etmiyecegim. Bunlann seneleri arhnldıgı halde programlan işlenmemiş, muallim nanızetlerine elzem olan bilgi ve itiyatların verilmeunde noksanlar buaklumftır. İlk meitepıttin programlan üzerinde uğraş:ldIğ^ »nketler yapıldığı halde, mualliıu mekteplerinin programlan çırpıştırn» suretüe vücude getirilmiftir. diye iddia uiunuyor. Muallim mekteplerinde namzetlsre ders okutulur, son sınıfta tedris ve terbiye tatbikah yaptınlır. Namzetlerin muallimlik hayabnda maruz ve muh • taç olaraklan cihetler nazan dikkate aknmadğı için, onlara amelî işler gördürülmez ve memleketin en büyük bir sehrile en iicra bir köyünde muallim • lik etmeniu ayni kutsiyet derecesinde olduğu teJkin edUmez. Bütün bu noksanlar ikmal edilmek sartile muallim mekteplerinin, şimdi lik altı senelik olarak sayüannın artınlmasuu düsünmek birinci safta gelen bir iştir. Ankara: FERİDUN VECDt |HEM NALINA MIHINA Bir vergi kaçakçılığı encîeniz, Beyoğlunda Yük * sekkaldmmda seyyar satı * cılıkla hayatımı kazanırınv Bir iki gün evvel yanıma bir adam geldi. Bu, bir gayTİmüslimdi. Şura dan buradan konuştuk. Kendisinin dükkâncı olduğunu ve kirası pahab geldiğinden dükkânı terkettiğinl söyledi. Sonra şu sözleri ilâve ettit Vergi vermemenin çaresinf' buluyoruz ama dükkân kiran ver * memenin yolunu daha bulamadık. Vergi vermemenin çaresini n* sıl buluyorsunuz? Ondan kolay ne var. Biz, hatta iki uç sene bile vergi vermeden dükkân işletmenin yolunu biliriz. Nasil? Evvclâ kapalı bir dükkân bu* luruz. Buna mal doldururuz. Yeni bir dükkân açtık diye maliye daire* aine istida veririz O sene, yeni dükkân açtığımız için vergi vermeyiz^ Tamam senebam yaklaşıp ta vergi gelecKİ zanıan, dükkânı kopatıruı ve üzerine bir hafta, on gün (kira« lik dükkân) diye bir kâğıt yapıştı * nrız. On gün sonra, dükkânı açar ve tabelâsına başka bir isim yazdınnz. O dükkân sahibile de bu yeni isim üzerine kuntrat yapanz. Bu dük « kân kapanrnjştı, yeniden açtık, di • ye maliyeye yeni bir istida ile mü < • racaat ederiz. Böylelikle iki üç sena vergi vermeden idare ederiz. Bu sözler karşısında donakaldıni. Bu memleketi müdafaa için silâha sarılan, kanını veren, canını veren. vergisini veren bizleriz. Vergilerinl vermeyip apartıman yapanlar d« bunlardır. Bir Türk vatandaşt sıfa ' tile, bu yeni vergi kaçakçılığı usulünü sizin vasıtanızla hükumete bildip" meği millî bir vazife, bir vatan borcu addettim. Imza mahfuzdur Mektubun bildirdiği gibi şeytanet kârane bir şekilde vergi kaçakçıhğı yapuabihV mi, mektup sahibinin iddiast hakikat midir? Bunlan bilemem, Ba mektubu gönderen vatandaş isim zikrebnediğine göre, bizi bir kin ve gare» ze alet etmek istediğine hükmedilemes. Bu şekilde vergi kaçakçılığı yapılmasma imkân varsa önüne geçilmesi içm^ bu mektubu basmağı ve alâkadarlarm dikkatini celbetmegi muvafık gördüm. Yeni teskilât Dahiliye Vekâletinde 4 şube ihdas ediliyor Ankara 12 (Telefonla) DahOiye Vekâletinde bir seferberlik şubesi kurulman, memleketin hudut işlerile uğraşmak üzere bir şube teşkili, eroniyet ifleri umum müdürliiğünde 70 lira ma* aşlı bir emniyet müdür muavinliği ih • dası, bir emniyet basmüfettişliği îhdan lâyihalan birleştirilerek Bütçe encü • meninde müzakere ve kabul edilmif • tir. Emniyet müdürliiğünde birind şa • be, memleketin umumî emniyetine mÜteallik evrak ve tahrirat bürolarile, ikinci şube idari ve adlî zabfta islerile, üçüncü şube polis âmir ve memurlannın zat islerile, polis mektebi talim terbiye, umumî zabıta teşkilâtile, beşind şube de zabıtaya ait teknik ve istatis t"k islerile, diğer daîreler de levazım ve diğer tşlerle meşgul olacaklardır. Tapu memurları Bareme dahil olmaları hakkındaki Iâyiha Ankara 12 (Telefonla) Maliye encümeni, kadastro memurlannın ba • reme tâbi tutulması hakkındaki kanun lâyihasını ikmal ederek Bütçe encü • menine gondermijtir. Lâyihaya göre kadastro memurlannın maaş miktarlan şoyle olacaktu*. Kadastro müdürleri 35 55, Ka • dastro hâkhnleri 55 70 • 80, Tapu azalan 30 • 45, Tapu memurları 2535, Fen âmirleri 30 • 45, Fen memurları 2535, kâtipler, ressamlar 17,5 20 lira alacakhr. Bu Iâyiha çüanca 12 komisyon ve 33 posta tapu memurları memleketin muhtelif mahallerinde faaliyete geçeceklerdir. Muamele vergisinin izahnamesi Ankara 12 (Telefonla) Muamele vergisi kanununun sureti tatbikına dair iıahname Maliyece ba zırlanarak vilâyetlere tamim edil miştir. Bu izahnamede verginin mevzuu ile istisnalardan bahsedilmektedir. AbdUfha'ik Bey iyileşiyor Ankara 12 (Telefonla) Çankın meb'usu Mustafa Abdülhalik Beyin ahvali sıhhiyesi çok iyidir. Gelecek çar « şftnba hastaneden çıkacakhr. Tramvay şrketile yapılan müzakere Ankara 12 (Telefonla) Tramvay murahhaslan bugün de Nafıa müstesan Arif Beyi ziyaret ve temaslanna devam et^'er. Diyarbekir hattı ve Diyarbekirliler Diyarbekir 12 (A.A.) Diyarbekir hattinın ihalesi münasefcetile bugiin Halkevinde binlerce halkm istirakile büyük sevinç tezahürati yapılmıs, nutuklar •öylenmiş ve büyüklerimize tazim ve şükran tel • graflan verilmiştir. Yeniden imtihan olacak talebe Imtihanlara cumartesi günü baslanacak Maarif Vekâletinin kanaat notu üç' ten aşağı olan lise ve orta mektepler ta* Iebesinin tekrar imtihan edilmeleri hak« kındaki karan dün bütün talebelere resmen bildirihniştir. tmtihanlara cu • martesi gününden itibaren başlanacaktır. Bu haber, notlan düşük olan talebeleri fevkalâde sevindirmiştir. Talebeler dün ait olduklan mekteplere müracaat etmişlerdir. Fakat kanaat notlan ve karneler on beş gün evvel tevzi edildiği için bir kısım talebeler uzak yerlere, memleketlerine gitmişlerdir. Mektep idareleri bu talebelere de süratle Vekâletin tebligatmı bildirmistir. Ta lebeler buraya gelerek mekteplerinde imb'hanlanm vereceklerdir. Kazanç temyiz komisyonu riyaseti Ankara 12 (Telefonla) 2 nnma* ralı kazanç temyiz komisyonu reisliğine Hâmit, azakğa Naci Beyler tayin ed'lmişlerdir. ödemişte 20 dükkân yandı öderaiş 12 (A.A.) Gece saat o n buçuğa doğru helva fabrikasmdan çıkan, etrafa sirayet eden bir yangın neticesi yirmi dükkân ta mamen yanmıştır. Himayeietfal Cemiyeti Türkiye Yugoslavya tinin iki senelik faalyeti carî müzakeratı başlıyor Ankara 12 (A.A.) Dün toplanan Himayeietfal cemiyeti kongresinde murahhaslara dağıtılan umumî merkez raporuna nazaran cemiyet iki sene içinde 314,187 çocuğa ve cocuklu anneye yardım etmiştir. Çahşan şubelerm yekunu 122 dir. Bunlardan ikisi ana kucağı, 8 i gündüz bakımevi, 9 u süt damlası, 24 ü muayenehane, biri doğumevi, 28 i ashane, 2 si şefkat yurdu, 3 ü yetimlerevi, 22 si çocuk bahçesi, 6 si banyo, 6 sı sinema, biri okuma odası, biri çocuk bakıcı mektebidir. 932 senesinde cemiyetin delâletile Milletler Cemiyetine işsizlerin ço cuklarraa yardım teminine dair bir kararname kabul ettirilmiştir. Ka hirede mukim Süleyman thsan Bey cemiyete tstanbulda Kızıltoprakta iki kösk, bahçe ve bir arsa teberru etmiştir. Cemiyet reisi Fuat Bey, dün muhtelif işler etrafmda cevabî izahatta bulunurken müşterek pivangodan lâyıkı veçhile istifade edilemedî • ğinden babisle bu sene bu piyançonun ayn yapilacağını, Ankara Belediyesinin Ankarada Yenişehirde Gazi bülvannda cemiyete hediye ettiği arsada 9 daireli bir apartıman yaphrılmakta olduğunu, ayni za manda cemiyetin mevcut apartımaDinm yanındaki arsada banyo kı sunlanm ve gündüz bakım yerinı muhtevi bir bina yaptınlacağını söylemîştir. Türkiye ile Yugoslavya arasında bar ticaret mukavelesi akti için muzakeratta bulunacak Yuçoslav heyeti murahhasası şu şekilde tesbit olunmuştur: Reis: Yugoslavyamn Ankara orta elçisi doktor Miroslav Yankovitch, aza: Türkiyedeki Yugoslav ticaret murahhası doktor Dragoslav Mihailovitch, heyeti murahhasa kâtibi: Ticaret ve sanayi kâtiplerind'en M. Bocko Djordjevitchtir. M. Mihalo vitch ile M. Djordjevitch evvelki gün Belgrattan şehrimize gelmis ler ve ayni gün Ankaraya hareket etm işler dir. Türk • Yugoslav ticaret müza keratma yakında Ankarada başlanacaktır. Buğdayı koruma kanununun izahnamesi Ankara 12 (Telefonla) Buğdayi koruma kanununun izahnamesi Maliye Vekâletince ikmal edilmiştir. Yakında alâk'darlara tebliğ edilecektir. Ispanyada kanlı hadiseler Madrit 12 (A.A.) Şimdi haber verildiğine göre, bugünkü hâdiselerde yirmi iki krşi ölmüş ve on kifi yaralanmışbr. Toledo 12 (A.A.) Santa Kruz de La Zaro köyünde, polis, bir evde, sekiz büyük bomba bulmuştur. Bombalardan birkaçı 18 kilo gel • mektedir. Madrit 12 (A.A.) Resmî haberlere göre ziraat isçileri grevi gittikçe zayıflamaktadır. Istanbul Liman şirketi Ankara 12 (Telefonla) Istanbul Liman şirketinin hükâmete devri ve inhisar şeklinin devlet bütçesiie idaresi bakkmdaki Iâyiha Bütçe encümenmde müzakere edilerek esası kabul ed'lmiştir. Yakıız Iktısat encümenmin «liman dahil ve civarmdaki bazı hizmetlerin vasıtalarile beraber mshallî belediyelerine devri» hakkradaki kayit kaldmlarak bunun esaslı bir tetkflce muhtaç olduğu ve ayn bir lâyihanm tanzim edümesi karan verilmiştir. KârÜeTim'zn teşekkürü Basmuharririmizin Gayrimüba • diller hakkında, evvelki günkü nüshamızda yazmıs olduğu yazmm alâkadarlarca pek büyük bir mem nuniyetle karşılandığını görmekle biz de memnunuz. Buna dair aldığranız aşağıdaki mektubu, bircok • lan meyanmda, lâalettayin neşret mekteyiz: Muhterem CumhuTİyet gazetesi müdürlügüne Gazetenizin Başmuharriri, muhterem meb'usumuz Yunus Nadi Beyefendinin dünkü nüshanızda Gayrimübadillerin sıkıntı ve dileklerine tercüman olan kıymetli yazısı hepimizin derin şükrammızi mu cip olmuştur. Cumhuriyetin, haklarımızı korumak hususunda ötedenberi gösterd'iği devamlı ve âlicena • bane gayretlerin, bilcümle gayrîmü» badillerm hayir düalarını kazan • mak suretile boşa gitmediğini be yan eder, derin saygılarımızı suna nz, efendim. Manastır gayrirnubaâiüerinden, mer~ hum Nuri Pdfa kerimeleri Efref Cevat Zaftr ŞukrU Çindeki Japon Konsolosunu dağa mı kaldırdılar? Londra 12 (A.A.) Reuter ajansrna gelen haberlere göre, cuma gecesi tagayyüp eden Japon kon solosu muavininm akıbeti hakkın • da gerek Tokioda ve gerek Nankinde son derece endise izhar edilmektedir. Mumaileyhin, siyasî haydutlar ta rafından kaldınlmıs olması tahmin edilmekle beraber, hakkında malumat verebilecek olanlara Çin hü kumetince büyük para mükâfatla • n vadolunmustur. Nankindeki Japon tebaasi esas • h teminat istemekte olduklan gibi. Japon hükumeti de her ihtimale karşı, Nankin sularına üçüncü bir Ingiiiz Devlet Bankası miidürU Sofyada Sofya (Hususî) tngilterenin devlet bankası olan Bank Of Enjr landın müdürü M. Sîyepınan dün Sofyaya gelmistir. Kendisini istasyonda Bulgar Devlet Bankası mü dürü ve erkânı, Bulgar Devlet Bankasmdan Cemiyeti Akvam mümes»ili ve sair zevat istikbal etmiştir. Dün akşam Bulgar Devlet Bankası müdürü kendisine diplomatlar kulübünde bir ziyafet vermiştir. M. Siyepman, Sofyaya tngiliz Devleb Bankasile Bulgar Devlet Bankası arasındaki mühim bazı mesailin halli icin gelmistir. Adlîye sarayı Encümen yeni bina yapılmasını kabul etti Ankara 12 (Telefolna) ts tanbulda yeniden yapılacak Adliye binası lâyihası hakkında Bütçe Encümeninde su mütalea yürütül • müştür: tstanbulda yeniden bir Adlîye binası însası Encümenimizce de lâzım ve muvafık görülmüş ve icra kasalarında müruru zamanla hazineye intikal edecek paralardan 500 bin lira kadannın bu işe tahsisini ve bunun tahakkukuna intizaren bu inşaat için iktiza eden paranın Maliye Vekâletince malî bir raüesseseden ya bîr istîkraz akti veya hesabı cari acılarak temini daha musip görülmüstür. Adana Valiliği Ankara 12 (Telefonla) Adana valiligme Emniyet tşleri Umum Müdüru Tevfik Hadi Beyin ve Emniyet tşleri Umum müdürlüğüne de Trakya Emniyet müşaviri Şükrü Beyin tayini muhtemeldir. Belgratta mühim bir para kaçakçilıgı Belgrat 12 (A.A.) Polis, ta • nınmış avukatlardan M. Simaalkalaji 30 milyon dinar kıymetinde esham kaçakçılığından suçlu olarak tevkif ettniştir. Bazı şayialara göre, kaçakçılık bir ecnebi sefaret vasıtasile yapıl • maktadır. Tahkikata baslanmifbr. Yumurta fiatleri yükseliyor Kastamonu 12 (A.A.) murta piyasası Yu yükselmesine de satılan yu vam etmektedir. On gün evvel tanesi yirmi beş paraya •elmiytir. murta şimdi kırk beş paraya yük Bu'garistanda talebeler arasında yeni bir komünist şebekesi yakalandı Sofya (Hususî) Bulgar polisî, Marks Lenin nammı taşıyan gizli komünist cemiyetlerinde aza olan 30 erkek ve kız lise talebesini tevkif ederek Müddeiumumüiğe teslim et> miştir. harp gemisi göndermijtir.