Hayah baştan başa facialarla dolu bir facia artisti: Otto Kruger Vaktfle bir elektrikçi olan Otto beş on defa ölümle pençeleşmiş, kor olup alü ay yatmış, birçok arkadaşlarının önünde canverdiklerini görmüştür Otto Kmger, U m c errel AmerSca bir ifadeli ve çok manalıdır. Onun Için •m «n mdctocEr sahne artub' olarak ladalan çok mahirane oynıyabiliyor. Oân «diUL Tabit ba üân derhal tesi • Maamafîh Otto sade sahnede ve Br U cösterdi. Smema, bütün maruf Iimddri facialarm If^n^r"»*" olmakla ean'atkârlar gibi ono da nnesine çektL kalmamıştır. Onun husosf hayab <U Otto Krog«r temsü meslegine abl birçok fadalar ve feliketlerla doludur. •Madaa evveJ elektrik •• telefon şür • San'atkir ba fdâketlcri sırasüe föyk ketierfade tesviyed idi. Şehir h*ricin . anlabyor: d« bosdan ttmbalan, kablolan gidip Yanan bir kurşun yüzünden iş•uoir ederdi. Beş on sene hayab böyle lemiyen 500 vatlık teçhizatı muayene e«eçtL Ondan M o n bir byatronun elekdiyordum. Onünde diz çökmüş yanma t r i ç U «1da. Sonra d* artist. kadar sokabnuşbım. Tabiî ba, mSthiş Otto Kragcr pek genç ve fazla fB • bir ihb'yabazlıkb. Çıkan kovvetü bir « k e k deftüdir. Fakat yozu bnbir alev dalgası yiizömü bastan aşagı daladı. Bafandald deri serpuştan jna ada sııçhnm, boynam yandı. Gözle rim görmez oUn. Alb ay gözlerim kapab hastanede yatbm. Arkdatlanmm basmdan geçen. ka* za ise şöyle oldu: O zman telefon şir > ketinde çahsıyordum. Uç kisi büyük tasySdi bir kabloya yerine koymaga gibniştik. ZavalhuMr ba ifin tehaicesinl pekâlâ büiyorlardı. Fakat yanlıs bir hareket tkitmin de kabloya dokun • malanm ve bir saniye içinde kömür baline gelmelerine sebebiyet verdL Ben üç metre ötede idim, Onlan çekmek değfl ya, kendilerine elimi uzatbÜe Diger bir arkadaşan da biriikte sandalla geserkea denixe dasta. Yelken Birdmbire döndük. Ydkea aksi tarafa dogra ştfb' ve arkadayımtn vücudöne çarparak ono snya yuvarla da. Bâtün günümü kazanın olduga yerde geçirdim. Deli gibi bagmyor, hay kmyor, mütemsvdiyen ismmi eagBi • yordom. Belld yirmi o b n defa dalarak ono aradnn. Heyhat... Cetedtne degil, tek nisanetine bile rasgebnedim. Asd en büyük teessürü, ba kara haberi gidip aımesme söylemek mecboriyednde ^»M«g»n» fı•»«» doydum» ölSmâ çok yakmımda görmege geEnce... Doktorun söyledigine nazaran midemde mfithif bir fiber varmtf... Aneak birkaç ay daha yayıyabOirmişim. Tabif ba vaziyet karsısmda vastyetoa memi jrazmak kap ediyorda. O ifi de yapbm. ü ç ay bekledim.. ölöm gel •aedL. Görüyorsunoz ya, hâlâ da ya şfyorum. Bunyennn kuvveüı alseri iyi edıyorııjuş... tşte hayab böyle baştan başa facia» kıia dobj adamı beyaa perdede meş* hur eden «Her kadmnı erkegi» ve «Çapkm kadm» uanindeld filinderdir. Otta şimdi de «Hayabnda bir kadm..» isimli bir kordelâ çeviriyor.. Bakalun, ba nasd <J"^«r Büyük bir sır: Güzel ses Jannette Mac Donaldm gençlere nasîhatleri: Saf hava, bol uyku, bol elbise, mutedil yemek! Güzel san'atlerin herhangi bir ya • besinde muvaffak olmuy bir eser insam mütebassis eder. Bilhassa musild ve güzel sesin tesiri çok derindir. MusOdnin, sesin esrarlı tesir ve k u v vetinin sebeplerini hiç yüphesia bun larla alâkadar san'atkârlardan sorup ögrenmek lâzımdır. Bu lüzurou pek iyi takdir eden Amerikalı gazetecilerden biri beyaz perdenin en tath *e»H yıl dulanndan biri olan Jannette Mac Donaldı ziyaret ederek musild ve ses hakkındaki fikirlerini ögrenmek istemiftir. Ba meraklı mülâkat fu suretle cereyan ebnifürt Muharrir Birçok delikanlılar, genç knlar seslerini güzellestirip terbiye ederek muganniye olmak için ne suretle bareket ebnek lâzun geldigini bergün mektuplarla idarehanemize somyorlar. Müdür, onlara bir cevap verebOmek için bu ifi sizden öğrenmegi bana havale etti. Ne dersiniz? I Jannette Muganniye olabihnek için tabiî evvelâ fıtraten güzel bir sese sahip olmak, sonra ders almak ve ça Iıtmak.. Fakat bu hususbı bilhassa safcırb olmak lâzımdır. Birkaç sene için • | de cbenim istidadım yokmuş!» diye nevmit olarak ifi bnakmak hiç te doğru degildir. lcap ederse on sene, on beş sene ısrar ebnek, metanet göstermek lânmdır. Mesdâ ben size kendi bayabmdan bir misal söyliyeyim.. Biz, evde üç kız kardeftik. Annemle babam uçümüzün de musild öğrenmemizi is • tiyorlardu Büyük ablam, çaUşmaga başladu Fakat çabucak bıkb. Nişanlanıp evlendi. Musikiye de veda ettL Küçük ablam musflri caddesinden dansözlük sokağına sapb ve orada karar kıldı. Ben, bun alb sene hiç bıkkmhk gös termeden çalifbm. On dört yaşında babamla beraber Nevyorka gittik. Ora • da dansöz olan ablamın çahfbgı revü tiyabosunu ziyaret ettik. Babam, be • niro istidadımın ne merkezde oldu ğuna tecrübe ebnek istedL tld hafta orada kaldım. İmtihan iyi netice ver • miyti. Mektebi terketbm. Muganniyelik meslegi merdivenlerinin basamak lannı birer birer çıkmağa bayladun. Bugünkü vaziyetimi de kâfi addetmiyorum. Hâlâ yükselmek isb'yorum. Fakat diger birçok muganniyder yanyolda mesleklerini terkebnek mecburiyetinde kaldılar. Çünkü ba işe çok genç başlamışlar, boğazlarmı barap etnvflerdL Onun için çocukken muganniyeKğe fcaşlamak munrdır. Çünkü boğaz vakfa'nden evvel fazla inkişaf eder ve nefes almayı güçlestkir. Ben mektepte iken tiz ve güç parçalan söylemegi hiç bir zaman tecrübe ebnek istemedim. Mektep dedim de habruna geldi. Muaüa mekteplerinde bazan çok garip nsullere tesadüf edüir. Meselâ bizim bir bocama vardı. Talebenin bir şar • kıyı düzgün söyliyebiknek iktidan o • lup ohnadıgnu sa şekilde tecrübe ederdi: Başuun üstüne sa Oe dola bir ka deh kordu. Talebenin şarkıyı bhirind* ye kadar bn kadehi yerinden oynat • tnaman ve suyn dökmemesi lâzundt. Diger bir hocamu da talebeyi merdi • venlere brmandınr, her birinin eline birer şemsiye verir. Talebe, merdive • nin »on basamağma çıkar çıkmaz, hep birden femsiyeleri açarlar ve farkıyı soylemege baslarlardı. Tabü bunlar saçma şeyler.. Sesin gQzelligini idame ettirmek husıuunda en muhün olan şey nhhatin muhafazatı • dır. Ba da mümkün mertebe temız ve saf hava teneffü» ebnekle kabHdir. Meseli, ben ne zaman bir konıer verecek, yahut taganni edecek oUam, yatım taei, bir çeyrek evvel açık pencere önünde durur, derin derin ne • fetler almaga başlartm. Ekzersis yap • fagım zamanlarda daima bütim pen cereleri açanm. Sigara içilen kapalı bir yerde kat'iyyen taganni etmem. Çünkü tütün dumanı sade aese degil, mideye de sararı dokunarak bilvasıta bir 3cind defa daha aes üzerinde fena tesir icra eder. Muganni ve muganniyelerin de hiç sigara içmemeleri »ayanı tercih olmakla beraber zannediyorum ki gün • de dört beş sigaramn zaran yoktur. Bir de uyku meseleü mühimdir. Sesini muhafaza ebnek isb*yenler rnuhakkak bergün sekiz dokoz saatten eksik Yemek hususunda da ne fazla ekül olmak, ne de zayıflık kürü yapar gibi aç kalmalıdırlar. tkuunin ortasu. Elbise ise vücudün içinde serbestçe bareket edebileceği bir şe kilde obnahdır. Iste hanım kızlara v« delikanlılara ses meselesi hakkmdaki tavsiyelerim bundan ibarettir. Anna Sten BStun »inema filemmde ba Ras kı • zından bahsedilmege baylandu Ocjm da sebep Amerikada son eevirdigi «Nana» fflmidir. Nana, bilîyorsunuz, Fransız edibi Emil Zolantn maruf bir eseridir. Vakıâ Amerikahlar fîlme naklederken eseri degiştirmişier, hat • ta tanmmaz bîr hale getirmişlerdir. Fakat Anna Stenm kudret ve mahareti kordelâyı kıymctiendirmistir. Anna, aslen Ukranyalıdır. Henüz yir mi dört yaşındadır. Bir müddet Rus • yada artistlik ettikten sonra Alman • yaya gekli. Orada sahnede oynadı. Emü Yaningsle «thtiras fırhnalan» m, Friç Körtnerle «Kramazof kardeşier» İ çevîrdt. Bu iki füimde gösterdigi ka • büiyet, HoSîvuta jagnlmasmt mucip oldo. San'at: Muhakkek ki dânyaya hâ kim olan en mühim kuvvetlerden biril Mary Karleyl Saçı, yüzü, vücudünün tamamile benzemesi, fakat yaşırnn ondan küçük olması dolayısile kendisine «küçük Jon Harlow» ismi verilen Mary Karleyl geçen gün gazetelere bir tavzihname göndermistir. Bir çoklan vaktile lngilterede büyük bir nam kazanan Iskoçyalı müver rib Tomas Karleylle Mary arasında bir akrabahk mevcut olduğunu zannediyorlarnus. Mary bu tavzihnamede böyle bir tnünasebetin mevcudiyetini tekzip ediyormuş. Hey gidi zemane hey, kim kunle alâkası olmadığını izaha mecbur kabyorl Sinema haberleri * G. W Pabstın Amerikada Uk çevirdigi ve başrölü Richard Bart hehnessein oynadığı «A&rî bir kahraman» filmi beğenilmemistir. Bütun gazeteler inkisarı hayale uğradıklanndan bahsetmektedirler. * Jorj Raft bir Avrupa seyahatine çıkmıstır. Şimdi Paristedir. * Molierein «Hayalî hasta» «ı filme çekilmektedir. BaşroIIeri ko • mtk Dranem, Pizami, Ginet Gober oynuyorlar. * Liaae HaJdin son filminin adı «Sanşm Katerin» dir. * Cary Grant, Loretta Young «Fena olmak için doğmus» filminin baarolleri için seçibnişlerdir. * Mae Westin son çevirmek üt*ere olduğu f ilminde «Ben ve Kral» dır. * Gloria Stuart 3,000 lhalık müeevherleri çalındığını iddia ederek polis* müracaat etmiştir. Acaba reklâm mı? * Eski kansmı bırakan Adolphe Menjou Vere Teasdale Ummdeki yeni Amerikan yıldızıyla niçanlanmıstır. * Jean Kipura ile Marta Egert te nisanlandılar. * Karol Lombard ve Gary Coo> per <Sen bana aitsinl» fiknîni bitirdiler. * Karol Lombard Jhon Barry morla da bir filim çevirmistir. Bu muı adı «Yirminci anr» dır. * Liliyan Harvey Amerikada yeni bir filim çevirmeğe hazırlanı • yor. Adıı Sevgi çagı!. * Richard Tauber Avusturyanm Londra sefaretindeki son resmi kabulde şarkı söylemistir. * Sovyet hükumeti Amenkaa filitnlermin memleketine girmesine müsaade ebnistir. Buna mukabH kendisi d e Amerikaya Rus fHnnleri gönderecektir. * Armand Bernard «Çinli amca» ismindeki filmini çevirip bithmiştir. Jan Parker Holivudun en genç »an'atkârla rmdan Jan Parkerin derecesi yıl • dızlığa çıkarılmıstır. Buna sebep son defa Katerin Hepburnun çevirdiği «Littel Women • Küçük hanam» filminde ikmci derecede bir rol almısken fevkalâde muvaffakiyet göetermesi ve kordelânın basartisti Katerin kadar roeharetle oynamasıdır. Tabiî derhal haftahk ücreH de yükselecek ve bir kaç sene sonrası için mukavele teklifleri yağmaga bas • lıyacaktır. Mes'ut Jan! BestmlerimUt: Xn yukanda: Jan \ Parker. Atttnda: Jannette Mac Do j nald. Altında: Mary Karleyl ve ni^anlm \ factalarla doht facia artisti: Otto Kruger