^CtttnJtartyet 22 Mavıs Millî Müdafaayı koruma Edebi roman 6 Nermme bakıyordum. Ayın ifi • [ &mda «an saçlan, tellerinin arasına nur düsmüs gibi ışıldiyor, güzel gözleri daha iri, uzun boyu daha yiik • •ek görümiyordu. Beyaz elbisesi fçind« göklerden inmis bir m«Iek kadar ilâhî ve güzeldi. Ben böyle güzelliğine kanmadan, aç gözleriml* ona bakarken, birden» bire o ellerhni tuttu ve hırçmlasan bir •esle: Allah her seyi sana vermis Feriha... Güzelsin, akılhsın, malumatb»m, fyi kalplisin.. ve.. zenginsin! Allah niçin bazı kîmselere her feyi bol bol veriyor da diğer bir kı•ım kuanlan mahrumiyet içinde çvrpındanyor? Bu sesteki hırçuı hasret havası canımıa içini acıyla kanstırdı. Böyle söylernekte haksızsm Nermin! Evvelâ, sen benden güzel•in... Hayır, benrm güzelliğim gözalıcı, seninki kalbe giriyor. Sen benden daha akılsız de • ğilsin... Malumata gelince, ikimiz ayni mektepte okuduk, bundan sen kâfi derece istifade etmek Uteme • mişsen kabahat kimin? Kendine niçin böyle iftira ediyortun? Anlatnıyorum. Sen çok iyi bir kszsra Nermin! Yalnız bir kusurun var: Parayı çok •eviyorsun. Lüzu mundan çok. Seni hak*ız düfünce lere götüren ist« bu hvsbr. rasmdan el çeker, kendi »âyile ya • şarsa, bir kadın da evleneceği güne kadar ayni şekilde çalışmalıdır. Hatta, hayattaki gayeleri evlenmek omıyan genç kızlar Avrupada olduğu gibi kendilerine bir meslek intihap etmeli ve o yolda ilerleme lidirler. Tren kall>cağı zaman Nermine yaklaştım: Nerminciğim, ben herkesle brr sayılmaın. Bana mutlaka yazacak »uı, oradaki hayatını anlatacaksın, değil mi? dedim. Yalvaran gözlerime bakht Peki Feriha... dedi. Trenin düdügü kalbimde birşey parçaladı sandım. Nermine acıyorum; fakat hayatmı kazanmağa gittiği için değil.. Hayat karşısmda bu kadar cesaretsiz ve iradesiz olduğu için. *** Bursa ovasının ıslahı Ameliyat hayli ileriledi, Nilüfer kanalmın sene sonunda bitirilmesine çalışıbyor RA D V O \Mn aksamki orocrram J İSTANBUL: 18,30 plâk neşriyatı 19 Mes'ut Cemil Bey tarafından çocuklara masal . 19,30 a. laturka musiki neşriyatı (Eftalya Sadi Hanım, Sadi Bey, Refık Bey) 21 Ajans vf> borsa haberleri, karışık neşriyat. 21,25 Necip Yakup Bey orkestrası tarafından muhtelif eserler. VİYANA: 18,35 şarkılar 19,05 konferans . 19,30 hanımlarla musahabe . 19,40 fransızca ders 20,05 ertesi güntü program ve ha berler 20,20 eski ve yeni dans havaları21,30 konser . 23 05 haberler 23,20 pro. paganda konferansı . 23,30 konser. VARŞOVA: 17,40 tagannili konser ve konferans 19,15 hafif musiki kcnseri, muhtelif bahisler, ve parçalar . 21,20 filarmonik heyetin konseri . 23,35 dans havalan . 24,05 musahabe ve dans havalarının devamı. BÜKREŞ: 18,05 opera parçalan 19,05 haberler ve orkestra konseri 20,25 gramofonla konser 20 50 konferans . 21,05 senfonilr konser . 22,05 Romanyaya dalr ya al. manca ve yahut fransızca konferans 22,20 senfonik konser. BUDAPEŞTE: 18,35 oda musikisi konseri 19,05 fran. sızca ders 19,35 orkestra konseri, ha . berler . 21.05 piyano konseri 22,05 Çlngene orkestrası: Arpad idaresinde . 23,10 musahabe ve gramofonla konser 24,05 dans havalan. PRAG: 18,40 flüt ve piyano konseri . 19,25 almanca neşriyat 20,05 haberler ve Bründen nakü . 21,15 iktısadî konferans . 21,30 Çekoslovakyaya dair musahabe 22,30 Bründen nakü 23,05 fransızca haberler. 23,35 konser. MÜNİH: 18,55 şarkılar 19,15 musahabe: Yeni nesil 20,05 eğlenceli konser . 21,05 haberler, sonra Laypzigden nalril 22,05 Baviyeralılann amele ve rençper sarkılan. 22,45 muhtelif şarkılar 23.05 haberleT 23,40 musahabe: Hlmalaya seferine ha . zırlık . 24 05 oda musikisi konseri. TULUZ: 20,35 haberler, şarkılar 21,05 askerj bando, sarkılar, mahalll musiki 21,31 Vlyana orkestrası . 21,50 gala konserf Madam Serverius Falcon tarafından 22 05 opera orkestrası 22 20 at cambaz. hanesi sahneleri . 22 50 flllm parçalan 23,20 haberler 23,35 operet parçalan ve salon orkestrası . 24 05 amatörlerin konseri ve dans havalan . 1,05 haberler, radyo fantezisi. HAMBURG: 17,05 öğleden sonra konseri 18,35 ha. nımlarla musahabe 19,15 radyo resml geçidi 20,05 musahabe: Alman gençligi. Yazan: MUAZZEZ TAHSİN Hükumetin hazırladığı lâyihalardaki resimler i sah:ffr!»n mabat) Meclise gelmistir. Lâyihaya göre: On birinci maddenin 1 ilâ 11 inci fıkralannda yazılı damga resmi iki misli olarak alınacaktır. 11 inci maddenin 12, 13, 14, 15, 16, 32, 36, 37, 43, 55, 63, 71, 72, 81, 85 inci fıkralannda yazılı olan şeylerden bir misli fazla resim almacakfar. 13 iincü maddenin sekizinci fıkre smda yazılı olan seylerden bir misK fazla resim alınacaktır. 27 nci maddede yazılı resim bir misli olarak almacaktır. Kazanç, veraset ve intikal vergîleri kanımlan mucibince mükelleflerin verecekleri vergi beyannamelerine bir liralık damga pultf yapıstınlscakhr. 32 nci maddenin 18. 21, 32, 34, 36, 40. 43, 45, 55 inci fıkralan lâğve • dilmiştir. 13 iincü maddenin 9 uncu fıkra sı 'kinci bendine plâjlar da ithal edil Bütün yaz geçirdiğimiz göçebe hayatma elveda... Bir haftadır eve döndük.. Yerlestik... Odama, sıcak yuvama, dost esyalarıma kavusrum. Beynhnin içindeki derbeder dü • sünceler de birdenbire yerlesti, duruldu sanki... Serin günlerle beraber bende de çalışmak heveei uyandı. llk defa olarak: «Tatil sonu.. mek • tebe filân günü bashyacağım!» demiyorum. önümde sonsuz bir ta til var. Bu uzun tetnbellik hayalile gev Nerminin sözleri beni bütün gece siyorum.. Hayanmı bos ve manasız «JüşündürdHL Ona acıyorum.. Çok buluyorum. Henüz daha «evin kü acıyorum. Elimden gelse bütün serçük hanımı> olamadım. Annem ve vetimi ona bağıshyacağım. ablamla beraber misafirliğe gitmi • Fakat bana öyle yeliyor ki o renyorum. gin olsa da gözii gene biraz baska • Fakat içknde yeni bir heves u lannda olacak.. Gene baska arzular yanmağa basladı: İyi giyinmek.. peşinde kosacak ve kendinde olmı Güzel olmak hevesi... Mektep üni yan »eyleri, böyle kıskanç bir hırsla formasını atalı anaemle, bilhassa istiyecek. ablamla Beyoğlunun bütün mağa • ••• zalanm elekten geçiriyoruz. Bugün Nermini Haydarpasada Sevgili babacığrm, beni hergün Konya trenine bindirdik. Hepimiz yeni bir kaprU pesinde görimce: çok müteheyyiçtik. Nermin hüngür Nerde benim uslu, hanun ha • hüngür ağlıyordu. nımcık Feriham? O da nn artık an Benden mekrup beklemeyin... mesile ablası gîbi süsten ve tuvaletHayatımı oraya gömmege gidiyorum. ten baska birsey düsünmüyor? di • Diyordu. yor. Niçin inkâr edeyrra? Bütün teesBunlan söylerken sesinde tatlı • sürüme rağmen Nerminin böyl« dülasan birsey var: »ünmesini kabul ed«miyor, biraz gii Seni böyle büyümüs bir ha lünç buluyorum. nım görmekle tnes'udum kızım! detnsan zengin olmıyabilir.. Yasa • mek istiyor gibi... mak için çalısmak mecburiyetinde Hayır babacığrm, korkroa! Giyinolabilir.. Bundan n« çıkar kü... mek, süslenmek çok tatlı bir zevk.. Hayat karşısında böyle cesaret siz olmağı doğru bulmuyorum. Biliyorum; fakat bunu hayatımın Çahsmak.. Yasaınak için çalış • yegâne zevki diye benimsemiyorum. tnak.. Bence çok hürmete lâyık ve Günlerim okumak ve çalısmakla insanî bnseydir. Okuduğum kitapgeçiyor. larda görüyorum: Avrupada zengin Kafamın îçindekî romanınun mev> aüelerin kızlan bîle gayet tabiî bir zuunu yafatiyor, ona ait notlar hasurette, erkekler gibi çalısıyorlaı nn*. zırlıyor, tetkikler yapıyorum. Bizde, bu henüz alışılmamıs bir Bütün bunlara rağmen içimdeki yoldur. Fakat eminim ki bir gün gebu bos kalan yer ne? lecek kadınlann da çalısması, kenBirseyi bekliyorum... Neyi bekdi ekmeğini alm terile kazanması liyorum ? gayet tabiî görülecek. • •** tşte Nermin bunu anlamıyor. Bu sabah çay içerken sokak ka Onun nazannda kadın, erkeğin pısı çalmdı. Dısarıda yüksek ve te getirdiği parayı zevk ve refah içinlâsh sesler... Khn olduğunu anla de yiyen, haricî hayatta ne olup bittiğini anlamak ihtiyacmı bile duy mağa vakit kalmadan odadan içe madan kendi evinde, kendi zevki için riye birisi girdi. yaşıyan bir kukladır. Izmirli Refik ağabeyim... Behîce Bana kalırsa, muayyen bir yaşa gelen bir erkek nasıl babasının pa yengemm kardesil Darüşşafakalı'arın yaz gezmesi Darüsşafaka lisesi talebesi dün Bevkoza gezmeğe gitmintir. Orada talebe arasında muhtelif ovunlar ve müsabakalar yapilarak kaza nanlara hediveler verilmistir. Ak . sama do^ru her sene olduğu gibi Beykoz takımile Darüş'afaka futbolculari karşılasmış ve Darüşşafakahlar ikiye karsı üç sayile galip gelmislerdir. Gidis, gelis yolda ve çayırda bir bando mızıka muhtelif parçalar çalmıştır. ^ I• I ^ Istanbulun eski eglenceferini görmek ister misiniz? Türkive ve Almanyanın yüksek iktısadî menfa'atleri Karagöz gazetesi tarafından ts tanbulun eski eğlencelerini bir arada ve toplu bir halde göstermek üzere terlip edilen büyük müsamere 25 mayıs cuma günü saat on beşte Tepebasi tiyatrosunda verilecektir. Bu müsamerede Konservatuvar icra heyetini teskil eden değerli san'atkârlar tarafından şark musi • kisinm eski ve yüksek eserlerinden nrorekkep güzel ve tarihî kıymeti haiz bir konser verilecektir. Bundan sonra hayalî Şefik Bey tarafından bir perdelik orijmal karagöz oyunu oynatılacaktır. Proğramın üçüncü kısmım san'atkâr Ali Bey ve arkadaşlan heyeti nin oynıyacaklan büyük orta oyunu teskil ediyor. Orta oyununda eski âdet ve an'anelerimizi de canlandırmakta olan fevkalâde güldürücü bir piyes temsil edilecektir. Müsamereye ait biletler Ankara caddesinde göz gazetesi idarehanesinde satıl maktadır. (Başmakaleden mabat) tün Bulgar tîiSinlerinsn Almanyayta girmesini yasak etmistir. Bu yasak Bulgarlarm yanaşmalan Gzerine son sa • manlarda kaldınlmışhr. Şimdi, önce • leri, bu eski Bulgar partilerini muayeneden sonra reddeden Alman tütün tröstü bu tütünleri çok uygun bîr fi ate satın almağa muvafakat etmistir. Eski Almanyada olsaydı sanayiin dediği olurdu, f~kat buna mukabil de Alman sanayi ve alışverişi ehemmi yetli bir isi el'nden kaçırmış bulunur • du. Bu son zamanlann iktısat politka • smdan alınmış olan çok ehem misal, ne yrptığım çok iyi bilen Al manya ile ne surette çalışılaca<hnı açık bir surette gostermektedir. Yeni Almanya, sanayi istibdadı yerine sezgı'H bir iktısat politikası ikameye mu • vaffak obnustur. Onun için Alman ya ile yapılan bir anlaşma, Almanlı • ğm menfaatine uygun bîr an'asma, artık, sanayiin boykotajma uğrıyamaz, daha açık bir söz?e, sanayiden h!ma ye göriir. Bunu böyle bilmeli ve ona göre hareket etmelidir. manyamn şarkı) ve cenup sarkı (Balkanlar da dahil) ziraat ülkelerinin satınalma kudretini arttırmak ve bu suretle Aalmanlı&ın satınal ma kudretini çoğaltmak. Deniz aştrt ülkelerindeki hayat ucuzluğu, maliyet fiatlerini indiriyor ve bu suretle Avruoa istihsalini tehlike ye düşürüyordu. 150 yıllık liberal iktısat politikasınm neticesi budur, Ziraat ülkelerinin aattnalma kudretini arttırmak, Alman ihracatı ve bununla birlikte Alman ithalâtı için can noktasıdır.» Bu cümlelerdeki açıklık ve man • tık, Alman iktısat politikasınm tuttu ğu yolu gostermektedir. Türkiye ile Almanya arasındaki karşı'ık'ı büyük ve yüksek menfaatler bu görüs çerçe vesi arasmda mütalea edilirse nekadar temelli mkişaf imkânl'nnm mevcut olduğu anlaşdabilir. Almanya için yazdığımız son yazı larda müdafaa ettiğim:z fik'rlerin Dr. En'ch Winter gibi mes'ul bir şahsiyet tarafından devlet prensibi ol'rak or • taya ahlması, düsüncelerim''zin neka dar müspet oHuğunu göstermektedir. Türkiye ile Almanya böyle bir ik tısat temel:ne dayanarak çok havırlı Şuna buna fahr! konsolosluk tinva bir ikhsat faaliyeti inkisaf ettirebilir • nı vererek Alman pazarmda yer tu • ler. Fakat bunun için iki yüksek ve setulacağını da sanmak temelinden yanrefli budunun karsılıklı anlaşması lâ • lış bir fikirdir. Çünkii ham madde zımdir. Böyle büyük imkânlar durur nm Almanyaya girişini artırmak ve ken A. B. C. fabrikasmın simsann^an tanzim etmek Alnrnyanm elindedir. medet ummak nekadar mânasızdır. Dr. B : ze önvan pesinde koşanlann değil, Winterin salâhiyetle ilân ettiği prenAlmanyanın sozü lâzımdır. sip, bizim iktısadî t?h!illerimize o kadar uygundur ki, bunu yurttaşla • Bunlan bildikten sonra kendi ken dimize, gerçekliği tahlil ederek, so • nmıza bildirirken, müspet yoüardan cıkmamıs olduğumuza memnun olu • rabüirîz: yoruz. Türkiye ile Almanyayı birlestiren Bizim ihracat a ihtiyacımız vardır. yüksek iktısat menfaatleri var mıdır? Çirnkü: Türkeli büyük imar polrtika Bunlan gerçeklestirmek mümkün müdiir? smı gerçeklestirmek, büvük hasreti • Türk • Alman iktısat menfaatlerin;n mizi gerçeklestirmek, bütün rüyalan • mızı gerçeklestirmek mecburiyetinde neden ibaret olduğunu anlamak için dir. lşliyen kol, işliyen toprak devrîn istatistiklerinrze göz gezdirmeliyiz. en büyük kudretidir. İmar kudretimi Fakat ihracat istatisktiklerinin tozunu, pürüzünü silmek şartile iş görmek is • zin, müdafaa kudretimizin kaynağı budur. Yüzde 10 nisbetinde artan bir ihtiyor. Dr. Etich VVinterin yazısından racat Türk tarlasının, Türk köyünün bunu anlıyoruz. benzini değiştirebilir. Fakat böyle bir Dr. Erich VVinter diyor ki: politika da karsılıklı menfaatler üze tAlmanya için meselenin temeli rine kurulabilir. Onun için bugünkü Alziraattir. Başvekilin ve klavuzu manya; Türkiye için çok değerli bir Darrenin ziraî tedbirleri, Alman imkândır. Fakat bütün imkânlar, sır çiftçiliğini, Avrupadaki iktıgat melarmı yalnız, müspet görüse ve tecrü • selerinin halline doğru yaklaşacah beye ifsa ederler. bir vaziyete getirmiştir. Bunu kua M. NERMİ sözlerle soyliyebiliriz: Şark (Al Bu akşam ve yarın akşam: Nılüfer kanalmda çalışan makinelerden biri ki bataklıkların kurutulmuş olmasi Bursa (Hususî muhabirimiz • bu müz'iç illeti kökünden söküp den) Bursa ovasının ıslahı ameatmış, ovanm bu kısmmdaki halk liyatı çok ilerlemistir. Evvelce ya hassaten buna çok sevinmiştir. Hüpılan fakat henüz ikmal edilemiyen kumetin milyonlar sarfederek yapNilüfer kanalmın bu sene sonunda tırdığı tesisat ve insaatın îki hedefi bitirilmesine çalışılıyor. Bilhassa de iyi neticeler vermis, hem hal zaman zaman feyezanlara sebebi kın arazisi su baskınlarından kur • yet veren Nilüfer çayının biran evtulmuş, hem de bu yüzden halkın vel bu kanala alınması günün en sıhhati korunmuçtur. mühim işidir. Resmini yolladığım, bir hareketle yerden bir ton topra Nilüfer kanalmın ikmal edilmi . ğı söküp atan makinelerden birkaç yen kısmında beton köprülerle bir tanesi Nilüfer kanalmda hummali baraj da yapılacaktır. Esasen diğer bir faaliyetle çalısmağa başlamıs kanallar üzerinde dahi yapılan bu lardır. Bu kanal biter bitmez ova beton köprüler memlekete münamn en çok tahribata maruz kismı kalât noktasından birçok kıymetli kurtarılmış olacaktır. eserler kazandırmıstır. Bursa ovasının sark ve şimal kısKanalm müteahhidi Bakkalbaşı mındaki ıslahat bitmistir. Oralarda zade Nurİ Bey, Nafıa Vekâleti Su açılan kanalların biiviik faydaları tşleri birinci nnntska müdürlüğünden görülmüş, ayrıca (Gölbaşı) bendi işin süratle bitiriltnesi emrmi aldıovayı sulayacak şekilde bir su deposu haline ifrağ olunmuştur. Bun ğından mevcut makinelere ilâveten dan baska sıtmah kövler civanndadaha birkac tane sretirtmistir. Askerlik Işieri Ihtiyat zabitlerinin senelik yoklamaları haziranda başlıyor Abdullah Efendi Merhumun ruhuna ithafen MEVLİDİ NEBEVİ Bir müddet evvel rahmeti rahmana kavutan Türk lokantacısı Abdullah Efendinin ruhunu 'a ziz için 27 mayıs 934 e tesadüf eden önümüzdekî pazar günü To • panede Nusratiye camii şerifin de öğle namazından sonra mev • lidi şerif okunacağından kendi •ini seyen dostlarile kendisinin sevdiği meslektaşlan ve din kardeşlerinin teşrifleri rica olunur. Ailesi namına mahdumu Hikmet (Mabadi var) Yeraltında ölen kaçakçı r Beyoğlu Askerlik şubesinden: Her sene olduğu gibi 1 haziran 934 tarihinde thZa. ve memurların yoklamal&nna başlanacaktır. Yoklama müddeti 1 haziran 934 iptidasından baslıyaraik 30 haziran nihayetinde bitecektir. Yoklamaya müracaat etmiyen İh. zabitanın mektupla veya şifahen şubeye müracaatlerl lâzımdır. Mektupla müracaat edeceklerin:' Hangi şubeden olduğu, şubemizde kayit numarası, sınıfı veya nasp tarihi, rütpesi, Zat Işlerindekl dosya veya slcil numarası, şöhretl, adı ve babasının adı, dogum yeri ve doğum tarihi, hangi nüfusta mukayyet olduğu, ikametgâhı, memurlyetl veya işl, Istiklâl ve Büyük harpte bulunuj bulunmadığı ve vazifeleri, sağlık raporu, dereceli derecesiz malul, hekim ve baytar ise ihtısas vesikası var mıdır? Avnıpada tahsilde bulunmuş mudur, en «on kıtası neresiydi' 30 haziran 934 tarihlnd«n sonra müracaat edenlerln dermeyan edecekleri mazeretlert makbul olmadığından (1078) sayılı İh. zabitleri kanununun 10 nncn maddesi tatbik edilir. ıneboludan Yerne köyüne giden yolda ve şehre bir kilometro kadar uzakta tslâmtepe yamacında meyhaned Hasantn tartesında istintak hâkimi Mus* tafa Kemal Beyle emrindeki zabıta kuvveti tarafından araştırma ya • pılmıs ve toprak seviyesinin altmda işletilen gizli bir rakı fabrikası meydana çıkanlmıştır. Bir mahzende teais edilmiş olan bu imalâthaneye kücük bir kapaktan girilmektedir. İmalâthaneye girilince fıçılar ara«ında uzanıp kalmış olan bir ceset te görülmüş bu cesedin kaçakçüardan Toprak altmdan çtkarılan rakı fabOsman oğlu Mehmet olduğu anla • rikan alât ve edevatından bir kısmt sılmıstir. kayı bir aydanberi çalıştırmakta olduklarını, birkaç sene evvelsine kaMemleket hastanesmde yapılan otopsi neticesinde kaçakçurm, rutu dar ispirto ve rakı fabrikacilığı yabetli olan mahzende rakı kazanı alpan Hasaıun Mehmedin yardımile tındaki ocakta mangal kömürünün bu fabrikayı kurup birlikte çalıştıkyakılmasmdan tekâsüf eden karbon larını meydana çıkardığından ka • «azinden zehirlenerek öldüğü tesbit çakçıhğı bütün delâilile sabit olan edilmistir. meyhaned Hasan hakkmda tevkif Yapılan tahkikat çift ortağı olan karan verilmis, kendisi Sinop ihtuas Mehmet ve Hasanm bu gizli fabrimahkemesin* gönderilmistir. İRTIHAL Deniz kaymakamı merhum S. Nırt ku Beyin haremi, hâkim yüzbası Em rullah Nutku, Doktor yüzbaşısı SeyfulUr Nutku, Deniz yüzbaosı Ataullah Nutku, D. Y. zabit vekili Hayrullah Nutku, doktor mülâzim Sadullah Nut ku Beylerin validesi Firuze Hanun 18 mayu 934 te vefat etmis ve cenazesi merasimle Acıbademden kaldınlarak Sahrayiceditteki kabristana defnedil mistir. Allah rahmet eylesin. Meb'us İbrahim Alâettin Bey tarafından tertip ve Sedat Semavi Bey tarafmdan neşredılen «Meşhur Adamiar» an siklopedLsinin blrincl clldi tamamlan mıştır Güzel bir şekilde ciltlenen bu kıymetli kitap, meşhur adamlann hayat ları ve eserleri hakkmda malumatı lhtlva etmektedir. İlk cilt A dan Emlne kadardır. Bütün isimleri geçen büyük a damlann hemen hemen hepslnin resimlerinden maada, bazı güzel tabloların kopyalan da kitaba ilâve edilmlştir. Tavsiye ederiz. Genç şairlerden Mustafa Niyazl ve Mümtaz Zeki Beyler muştereken bir şiir kiatbı çıkannışlardır. «Allo Allo 1934> ismindeki bu eser serbest nazımla yazılmış muvaffakiyeül bir eserdlr. Holivut yeni teşkilâtlle çok «engîn münderıcat ve önümüzdekî mevsim göreceğimiz mühlm filimlere ait resimlerle buyük kıt'ada bir tabloyu havl olarak lntişar Yeni Eserîer Meşhur Adamiar " Allo, Allo 1934,, Üsküdar HÂLE smemasında Istanbul Sokaklarında Mıimessilleri: Rejisör ErtugTul Muhsin Azize, Bedia, Behzat, I. Galtp, Hazım, Talâr, Rahmi, Naşit, Semiba, Lilian Gritzı, Njşanyan. llâveten Diinya haberleri. Türkçe sesli sözlü şarkılı S A RA Y Bükreşin idaresindeki 75 kişilik 6E0R6ES 6E0R6ESC0 Orkestrası ( G^a) sinemasında Holivut tarahndan 2 buvük konser venlecektir. Mevsiminen büyük artıstık hâdisesi Fıatler 100 200 300 knruş F İ L A R M O N İ K