Mühim bir iktısadî hâdise Tütün kongresi dün Ankarada açıldı fktısat Vekili Celâl Bey bir nutuk soyliyerek kongrenin niçin toplandığını ve neler yapaca&mı anlattı (Birinci sahifeden mabat) vetlerinden biridir. Mühim bir ihraç maddesidir. Buna taalluk eden bir meseleyi bu • rada tetldk ettnek ve hep berab«r amelî bir neticeye varmak için muhterem heyetinizi toplamış bulunuyonız. Zah met edip buraya geldiîHnizden, vazi • fe aldıgmızdan dolayı hepinîze derin saygıiarla teşekkfirler eder, hoş geldi • niz derim. Efendiler, Bu tophuıtıyî tek cepheli bîr bima » ye yolu acmak için değil, müsterek menfaatleri gBzetmek için yaptık. Bu i»te çiftçi ile ahcı arasmda menfaat ayrılı • gı goı ıııuyuruz. Objektif olarsk her iki tarafın menfaatlerini telif etmek, ımnM»sebetler*ni karsılıkh olarak kolaylaşhracak en iyi şekil ve yollan bulmak istiyorua. Bu bakımdan memlekethnizde tü tfin ahm ve sahmtnda, yer btılan iskonto ve îskarta tmıameielerfrıi, her flri tarafm da menfaatine vyi(Vta buhmryo • fuz. Gözide heyetiniz bn vaziyeti yakindan gormüş, bizzat isîn içinde bu • lunmus mütehaMis bir heyet oldutjundan iskonto ve iskarta muameleiermm nasıl ve niçin dogdutunu ve ne gibi testrlerle flerlediğini istaha ihtiyaç görmüyorum. Ctftçinın işleme, ahemm eifteîden mnbayaa tartiarnnn rasyoneüeşlirflmek lâzım gelecegî fikrmdeylz. Bu roretle müzakeremize mevzn olan me»eıewn her iki laraf için gösterdiği mahzıniar ortadan kalkmıs olacaktnr. Efendiler, Amelî ve her iki tarafın birden menfaatlerine, dilekierine uygtm Wr netî ceye behemehai vâsıl olmak azmmde bulunduğumuzdan mevzuun dafıima ması için bazı izahatin sözlerime ilâve•ini faydalı buluyorum. Muhterem heyetinizden îstenen ySksek hizmet, tütünun çiftçîden tuccsr eline gelinciye kadar olan muamelele rmi, anormal iskonto ve iskarta tatbi kahndan kurtaracak yoîlar bulup tes bit etmektir. Tütün Hiccar elme geç tHcten sonra ne suretle ve ne şekilde îşlenmesi ve diğer bir tabirle • tipi zasyonu meselesi, b^TÜnku mevzuu muzun haricindedir. Bu kıstm isleme tarn simdilik mutat şekillerde devam e debîlir. Ancak, hakikî ve rasyonel istandardizasyonun, istihsalden itibaron mahsulün takip edeceği bütün safhalan der • pis etmesi icap edeceğîne çoVe, alacağınız, kararlar bunun mühnn bir saf • basını da ihzar etmiş olacakbr. Efendiler, Tütün gerek ziraat, gerek işteme bakımından «travail noble» asfl sây de nen mesai nev'mden çalışma sarfına muhtaç mshsullerin en ba*mda geln*. Yani ekîminden itibaren her safhasmda bGyfik vökuf ve hususi dikkatle benimsenerek çahşmayı icap ettirir. Hiç ; bir toprak mahsulü çiftçi ve isleyic nm ihmalinden veya bilgisizliğinden, tü tün kadar müteessir değildir. Milletimizin tütüncülükte cihanca maruf ve asırlardan mevrus, yüksek eh liyet ve kudretmi daha ziyade înkişaf ettirmek ve ahcılanmızm fcakdirlerini kuvvetlendirmek için mühim olan herşeyi yapmahyız. Bu itîbarla bu meseTe etrahnda loplanan bütün mahzurlan ortadan kaldıracak isabetli kararlarımza haklı ola • rak mtizar ettnekteyiz. Aziz arkadaşlar, Tütün meselesinin memieketimiz iktısadiyatmda işgal ettiği mühim mev • kii vehleten nazara alanlar. kongremizin mevzuunu küçük görebilirler. Fa • kat i» ve hayatla yakınJan ttmuı o • lanlar, bu kücük gibi görünen mevzuım milvonlarca vatandism hayatında ve mühim ihraç mahsulürnüzün devamlı inkiofmda ne mühim bir rolü oldu^u • nu tamamen takdirde tereddüt etmezler. Bu itibarla vazifeniz ve yaoacasMnız hizmet büyüktür. Muhterem heyetini ze bu büyük iste büyük ve tam muvaf. fakiyetler temsnni ederek kon^reyi acarken diğer bir vazifeyi de ifa etmek isterîm. Büyük ecnebi shketlerm muhterem mümessilleri, huzurunuzdan ayı*ea memnunîyet duyuyor, huzur ve hnlusunuza müsterek menfaatlerimİTrin daha « S Iam esasiara baglanmast iera eıtmi • yet amîii sayıyorum. Siziere avnca teşekkür ederim.s Japon misafirlerimiz Bunu da mı biz yaptırdık? İşkence gördükleri için Bulgaristandan kaçan 11 Pomak; hudut askerleri tarafından öldürüldü (Birinci sahifeden mabat) akraba ve tanıdıklanndan aldıklan mek tup ve haberlerle en sonunda kar nuu doyurabilecek bir yer bulmak fikrile Yunanistan ve Türkiyeye hicret etmek mecburiyetinde kalmaktedır. Bu hicret kanunî olamaymca bittabi gayrikanunî oluyor. Bunun mesuîiyeti de zannetmiyoruz ki su zavallı halkııı olsun!. japon bahriyelilerinin Îstanbul hattraları: Çocuklarla resim aldırttn küçük Musevi vatandaşlarla ahbaphk eden bahriyeliler ve Pomaklar hemen hergîin, Bulgaris • tandan kaçarak hicret etmektedirler. Fakat bu ayın altısuvda Darıderede vuku bulan hâdise çok fecidir. Burada Bulgar hudut neferleri alb erkek, beş kadtn ve bir de iki aylık çocuğu öldürmüşlerdir. Bulgar askerleri bu zavallılan Klâf etmeden pekâlâ geriye çevirebüirlerdi ve bu mümkündü. Zavaliılann hudut askerlerine karşı silâh kullandıklan iddiası hem çürük, hena güHir<çtür. Biçarelerm silâh değil, eknvek alacak bile paralan yoktur. Bizim Bulgar dostluğuna kıymet ve»diğimiz meydanda ve muhakkaktır. Bulgarların dahilî iflerine kanşmadı • ğırruz ve kan&mıyacağımız da muhakkaktır. Garip bir bahane ve iddia olarak şu müessif hâdiselere guya bizim Bulgaristanda yapbğımız propagan • daların sebep olduğunu iddia etmek • tense bu zavallı halkı rahat buttkmak, nihayet insan olarak yaşama haklar:nı tanımak ve tazyiklerden vaz geçerek kalana huzuruna, gideue pasaportuau vermek makul olsa gerektir. haceretin üçüncü sebebi olarak, merkezı Gümülcine olan Kemalkm pro pagarıdasmm kuvvetlenmesini göstermek Iâzımdtr. Yeni Türkiye, Trakyayı kendi mülî unsurile iskân etmek be • defmi gütmektedir. Cenubî Rodop lardaki Pomaklar, gizlice Yunantsta na ıltıca edip ve oradan Türk Trakyasma gi'.mekte aldanıyorlar. Bu propagandanuı nekadar doğru olduğunu ve bizde buna daha nekadar tahammül edilebileceği sualine herkes ayn ayn cevap verebiîir. Pomaklar bizim kan ve meose iti • barile kardeşlerimizdir. Onlardan da ha temiz Bulgar göstermek güçtiir. Oıların îeht.en, şarkılan ve âdetleri eski ve muhafaxa edilmiş bir ırk oldukları* na delâlet edur. Boşnaklar, bugün Yugosîavyanm en fedakâr ahalisidir. Makul bir dev • let siyaseti, 1 'ssettirmeden bizim Po • makların da la'hfni kazanabilir ve on> lan da vatanm en fedakâr ahalisi ya pabilir.» 12 nisan tarihli Mir gazetesi de şun lan yazmaktadır: « Paşmakh yakininde vuku bu lan hudut hâdisesi, Türkiye ile olan mühasebetlerimize dair yazılar yazılma sına vesile oldu. Burada izah edilemi yecek bir nokta vardır. Sanki Türkiye, Umumî Harbin felâketinden kurtar makla kendisine yaphğimız iyiliğe fe nMıkla mukabele etmeğe çalışıyor (!) bizim tarafımızdan dostluktan neka • dar ısrarla bahsedilirse, Türkler de o derece fazla aykın hareketlerde bulu nuyorlar. Şimdi anlaşıhyor ki Balkan mîsakının tezahürah, Türklerin istedi ği gibi, Edirnede yapılmıyacaktır. Fa kat buna mukabil Bulgaristandaki Ke • malist propagandası hakkında artık bi zim resmî gazetelerimizde de yazılaı yazılmaktadır. Zname Rodop Pomaklannın»mühaceretlerine sebep, yoksuüuk, kötü i dare ve Kemaiist propagandası oldu ğunu izah etmektedir. Hükumet yalnız bu meseleye cevap vermekle kalmayıp Bulgaristanuı yüksek menfaatlerinin icap ettirdiği şekilde hareket etmekle de mükelleftir.» «CUMHURÎYET Bulgar gaze telerinin, kötü idarelerile sebep olduklannı itiraf ettikleri Pomak munaceretinde ayni zamanda Türkiye propa gandası eseri aramalan izahı güç bir tezattn. Bizim Bulgaristanm dahilî i.şlerine kanşmadığunız ve kanşmıya cağumz tasrihe ihtiyaç göstermiycn bir hakikattir. Galfba komşulanmu Bul • garistan Türklerinin ana vatana mu habbetlerini bu manada anlıyorlar v« bu suretle galiba onlann Türk olduk • lannı unutmuş bulunuyorlar.» "Cumhtrriyet 16 Nisan 1954 i »ahifeden mabat) erkân, Japon sefracti mensubini hazır bulunrauşlardır. Misafir AmiraJ ile maiyeti Haydarpaşadan motörlerle, doğru Dolmabahçe açıklarında bulunan Asama gemisine gitmislerdir. mensubini ve matbuat mümessilleri hazır bulunmuşlardır. Japon bahriyelüeri tarafından karşılanan mtsafirlere gemi gezdi • rilmiş ve bir çay ziyafeti verilmiştir. Sefirin ziyafeti Vilâyetin ziyafeti BueSnkS içtima Ankara 15 (A.A.) Bu P 3n Hk toplantısmı yapmış olan tfitün kongresfnde haznr bulunan levat arasmda mülî bankalar mÜTne»»illerile Alman ve tran büyük elriliklerî müste şarlan, Lehistan, Bulgar büyük elçileri atafeleri dc haztr bulunoyorlar dı. Memleketin mnhtelif mıntaka lanndan kongre hakkında göst«ri . len aîâka ve kongre me»aismi ta kip hutusunda izhar ediien arzuya cevap verebilmek için fktvsat Ve kili Mahmut Celâl Bey tarafından söylenen açılış nutlru ayn! zatnan d"a Ankara ve îstanbul radyoîan tarafından nesredildiği fftbi bu açılış celsesinin mofıteiif safhalan da sinetnaya almmışttr. Kongrenin yannki içtimaı bu konfrrey* rapor vermi» olan ahcı ve sat*ci nturahhaslarmm arzu ettikleri takdirde raporlanm izah etmelerine ve raporlar haricinde umumî »urette noktai nazar teatisine hasredil mîtir. O§le<î»n sonra da encümenTer topianarak çalişmafa başlt • yacaklardır. Dün öğle üzeri, Viîâyet tarafından Perapalas otelînde Japon bahriyelileri şerefîne bir ziyafet verilmiştir. Bu ziyafette Jaoon Amiralı ile erkini harbiyesi, Japon sefiri, Kolordu Kumandanı Şükrü N&ili Paşa, faarp filomuz kumandanı Şükrü Bey, Merkez Kumandanı, Kolordu ve Deniz kumandanlığı erkânı, Vali mu avini Ali Rıza Bey, Amiralın mih mandarlığına tayin edilmiş olan binbacı Nahit, yüzbaşı Aziz ve yüzbaşı Saip* Beyler hazır bulunmuş • lardır. Pek camimî bir hava içinde geçen bu ziyafette Vali muavini Ali Rıza Bey kua bir nutuk »öyliyerek mi • safirlere hoş geldiniz, demiştir. Bu nutka cevap veren Japon sefiri te şekkür etmiştir. Japon sefiri M. Mushokoji tara . fından dün akşam Tokatliyan ote • linde Japon Amiralı şerefine bir ziyafet verilmiş ve Vali muavini, Kolocdu ve Deniz Kumandanlığı erkânı, Japon bahriye zabitleri hazır bu • lunmu;Iardır. Ziyafeti, gece Japon sefarethanesind'e verilen bir süvare ve balo takip etmistir. Diğer sefaretler mümessillerinin ve güzide bir davetli kala • balığının hazır bulunduğu bu balo büyük bir neş'e içinde devam et miştir. Gemiler bugün gidiyor Japon Amiralı Hayime Matsus • hita Cenapları tarafından bugün Asama gemisinde bir öğle ziyafeti vecilecektir. Japon gemilerinin bu akşam Akd?nize hareketleri muhtemeldir. Znamenin garip bir makalesi 11 nisan tarihli yarıresmi Zname gaıeteai hâdiseyi esefle kaydeîtikten sonra şu mütaleaları yüriitüyorî «Bu hâdisede mes'uliyetin o kaJar büyük bir ehemmiyeti yoktur. Bununla mukayese edilemiyecek kadar mühim olan nokta, Pomak halkımııın cenubî Rodoplardan hiç arasız hicret etmesi sebeplerini ortaya koymaktır. Bu halkın gıdasını gören her kimse korku ile ürpermekten kendini alamaz. Onların ekmeği, muırunu, mısır koçanı ve hatta ağaç kabuklarından ibaret bir halitadan başka birşey değildir. Hiç olmazsa şimdi, hububatuı inhisara tâbi olduğu bir zamanda hükumet, in ' tafstz istismarcı mutavassıtı aradan kaldırıp, Rodoplard&ki Pomak halkın gıda ihtiyacını doğrudan doğruya kendi üzerine almahdır. Bundan başka hükumet kuvveti, amansız bir elle, bu te • miı ruhlu, sakin ve kanaatkâr halkın maruz bulunduğu hatıra gelen ve gelmiyen birçok işkencelere nihayet ver • melidir. Bunun için de bütün devlet müesseselerinin kadrosu büyük bir dikkatle seçilmelidir. Bu sistematik mu • Amiral seyahatinden memnun Japon gemis'nde resmi kabul Dün saat on beşle on yedi arasınd'a limanımızda bulunan Asama ge. misinde bir resmi kabul yapılmrtır. Bu resmi kabulde Vali muavini, Kolordu Kumandanı, Kolordu ve donanma erkânı, Japon sefareti Japon Arairali, kendisile görü • senlere, Ankaraya seyahatinden ve orada devlet ricalimizle tanışmak • tan pek memnun kaldığını, mem • leketimizden cok îyi intibalarla ayrılacağını söylemiştir. Japon bahriyelüeri dün de grup jrrup sehri srezmislerdir. Bu sene kurulacak kâğıt ve mensucat fabrikaları (Birinci sahifeden mabat) kata başlanmıştır. Gerek bu sanayi ve gerek bununla birlikte demir sanayiinin vücut bulması bankanm mesai plânının ikinci merhalesine mevzu teşkil etmektedir. Sovyet Rusyaya sipariş edilen makineleır orada imal edilmektedir. Bunların ilk partisinin yakında Kayseride teslim edilmesine üıtizar olunmaktadır. Sücner Bank bu falcikalarda mütehassıs olarak çalıştu.mak üzere Sovyet Rosyaya evvelce 75 Türk genci ile diplomalı mühendisler göndermişti. Bu stajiyerlee bu yaz iptidasmda dönecekler ve Kayseri mensucat fabrikasmda ve diğeı.' fabrikalarda usta olarak vazife a • lacaklardır. Avrupaya da yüksek mühendislik tahsili için yakında bir kısım tale be gönderilecektir. Bundan başka aynca ecnebi ır.ütehassısla.rdan da istifade olunmasi düşünülmektedir. Fabrikalann her birinde asgarî 1500 isçi çalışacaktır. Buna gcVe Türkiyede bu sene içinde 6000 va tandaş faal vaziyete geçecektir. Bunlardan başka Uşak şeker fabrikasımn, randmanının arttınltnası için, tevsiine başlanmıştır. Bakırköyünde yapılmakta olan yeni parmıklu mensucat fabrikası nm inşaatı da fitmsk üzeredir. Bu fabrika 1 temmuzda işlemeğe başlıyacaktır. tstanbul oteli halkla, işçilerle dolup boşalmaktadır. Abduı rahman Naci Bey bunlarla temas edip iji tevzi ve taksim etmektedir. Bu meçruliyetleri arasında kendisile görüstüm. Bana deda ki: « Görüyorsttnuz ya, grupumuz bütün kuvvetile faaliyete geçmis tir. Fabrika binası 8 ayda ikmal edilecektlr. Ecnebi sirketler, bu isin bir Türk grupu tarafından sekiz ay zarfında yapılamıyacağını ileri sü> müşlerdir. Fakat biz, bunu değil, bunun daha büyüklerini, daha genis mesai istilzam eden insaat faaliyetlerini başardık ve başarıyoruz. Fabrikanın sekiz ay zarrfında ikmal edilmesi neye mütevakkıfsa. yapı • lacaktır. Fabrikanın sahası dahilinde bugünden itibaren tesviyei türabiye faaliyeti başlamıştır. İhzaratimızın ikmalinden on gün sonra binanın temelatma resmi yapılacaktır. Bunun için lktısat Vekili Celâl Beyefendinin teşı iflerini ümit ediyoruz. Sümer Banktan da bir heyet bulunacakhr. Başvekil Paşa Hazretle rinin temelatma merasimin.de bulunup buluncnıyacaklan henüz n u lum değildir. Fabrikada, inşaat için yevmiye 20003000 amele çalışacaktır. Bir ay sonra gece mesailerine de başîıyacağız. Bunun için fabrika sahası elektrikle tenvir edilecektir. Çünkü fabrikanın inşa müddeti az oldu^için normal vaziyette hareket kâfi değildiı..» Fabrikanın inşaatına baslattması, haîk, bilhassa isçi sınıfı arasında büyük bir meserreti mucip olımif tur. tesadüf etmek itnkânsudır. Bugün bu mutfağın kapladığı sahaya üç, dori odalı binalar yapıyorlar. Bir kenarda üzeri renkli çuha örtülü yuvarlak bir masa ve birkaç iskemle vardl. Bir köşe hırdavatla doldurulmustu. Başka bir köşede gene bir şiîasa bu masamn üzerinde de bir gazocağı duruyordu. Mutfak kapısuıuı karşısına gelen duvarın önüne küçük bir masa dahâ konulmuş, bunun üstüne bir yazı mak:nesi yerleştiriünifti. Makinenin üstünde muşamba örtüsü örtülü duruyordu. YKZI makinesi... Bunu tetkik etmek L»:ımdk Apartunanı tamamen dolaştıktan sonra ilk iş olarak bu makiney*». bakmağa karar verdim. Yazı makinesinin yanından ayrılıp ta yüzümü kapıya dönünce kapuun yanmda yerden tavana kadar uzanan büyük bir dolap nazaıj dikkatimi celbetti. Acaba bu dolabm içinde ne vardı? önüne piyaiıo iskemleleri gibi, fakat bunlardao hajli Mazhar Osman ismail Hakkı Beyler münakaşası Profeıör Malşa verilen veda ziyaf* tinde profesör Dr. Mazhar Osman Be yin irat ettiği nutkvn bazı dedHcodula ra yol artığını ve eski profesörlerden tsmail Hakkı Bey kendisinden bu sayîanın doğru olup olmadıginı açık bir mektupla sorduğunu yazmış, dün de Mazhar Osman Beyin rivayetleri tek zip eden cevabmı neşretmistik. İsmail Hakkı Bey dün bir muharririmize kı • •aca demiştir ki: « Mazhar Osman Beyin gazete • lere soyledikierini ckudum. Ben kend! hesabıma me«elevî kapanmiş addederim.» tstanbul ash'ye mahkemesi SçSncil hukuk daiminden: Kezban Hanımm Eyüpte Kapıcıçeşme caddesmde 9 numaralı dükkânda kahveci Htzır Efendi nezdinde kocası Recep Efendi aleyhîne ikame eylediği davadan dolayı mahkemeden sadır o • lan ve mumaHeyha Kezban Hanımrn 30 temmuz 340 tarihindenberi Recep Efendinm mutaüâkası oMuğunu ahva K şahsiye sidllme kaydinm icrann« hükümden ibaret buîunan 6/S/933 tarih ve 564 numaralı ilâmın elyevm ikametgfihı meçhul bulundugu araştırma netieesinde anlaşılan Recep Efendiye ilâ nen tebli$i tensip edilnvs oldutundan tebliğ makamm» kaim olmak üzere i • Iam suretmm mahkeme divanhanesme talik edildiği ilân olunur. (15767) Tekirdağında Mimar Sinan ihtifali Tekîrdağında yaptlan Mimar Sinan ihtifalinden bir intıba Tekirdağ «Hususî» Burada bü yük san'atkâr mimar Sin?nın ölümü nün 346 ncı yıldömimü münasebetile parlak bir ihtifal yapılmıştır. Mimar Sinanın şehrimizdeki Rüs • tempaşa camzsi avlusunda bütün memleket halkı toplanmış, muallim Tahir, Ekrem ve Senai Beyler tarafından san'atkânn hayatı, Türk mimarî san'atına yüksekçe bir iskemle konulmuştu. Cep feneımı dolabm her tarafuıda gezdir dim. Dışından hiçbirşey anlamak kabil değildi. Kapağını açtım ve gördüğüm manzara karşısmda şaşınp kaldım. Dolabın içi teller, çarklar ve tüplerle dolu idi. Arapsaçı gibi kanşık vc bir' birine girift olan bu teller, çarklar ve tüplere yan taraflarda bir takım demir çubuklar, düğmeler, kumanda roanlvelâlan ve sair binbir çeşit teferruat la inzimam ediyordu. Makinenin ortalarma doğru futbol topu büyüklüğünde bir boşiuk bıra kdmışü. Bunun üstünde çerçevelen • miş ve meyilli konmuş buzlu bir cnm vardk Bu cam dolabın önündeki ar • kasu sandalyeye oturan bir adamuı tam gözleri hizasma geliyordu. Makineden çıkan bir tel tavana kadar yükseldikten sonra ta karşı pencereye gidiyoıdu. Pencereye gidip bak tun. Tel, bir radyo anteni imiş gibi çahya doğru uzatılmiftı. Dolabın ya olan hizmetleri hakkında nutuklar söylenmiştir. Millî san'atkâr Sinan feyizli ve şüurlu dehasmın yarattığı eserlerle Trakyanm her köşeshü süslemiş ve bu yurdun daima Türk kalacağuu anlatan ölmez âbideler buakmıştır. Mimar Si nan için Halkevinde de aynca bir konferans ve konser gecesi yapılmıştır. nmda kuvvetli bir motör, bir dinamo ve bir akümiilâtör vardı. Makinenin tetkikinden bJçbirşey an« hyamamiftım. Niçin yapılmışlır, neye yanyordu? Benim tetkikatımla alâkasi var mıydı? Can sıkmtısile manivelâ nm birini ittim, sonra bir düğmeye bas tun. Cam tüplerm birinin içinde göz • lerimi kör eden bir ziya parladu Düğ • meyi bıraktun, ışık söndü. Ben de makinenm tetkikinden vaz geçtim. Mutfaktan çıktnru Mösyö Şuenerin dairesinde bundan başka bir yatak odası, bir aptesane ve bir de hamam vardk Yatak odasmda iken sokak kapıs* nın önünde bir gürültü duyar gibi oldum. Birisi sanki karanlıkta kapının topuzunu bulmağa çalışıyordu. Lâm • bamı derhal söndürdüm. Gelen acaba kimdi? Şuener mi? Yoksa baskast mı? (Mabadi var}. Kayserideki faaliyet Kayseri (Hususî) Kmyseride yapılacak büyük mensucat fabrikasımn mşasmı taahhüt etmiş olan Abdurrahman Naci Bey Kayseriye gelerek işe başlamıştır. Bulunduğu , yakalalaoakhm. Bu takdirde de yü \ zümün sargılarla kaplı olması iüzumsuzdu. Koridoru geçtim. Maymuncukla kapıyı açmak bir saniyelik iş oldu. Kiiit o kadar adi ve iptidaî bir şeydi ki acemi bir htrsızı bile güldürebilirdi. Ya vaş yavaş kapıyı ittim. Bana tam&oıen yabancı olan bu karanlık daireye girmeden evvel etrafıma son bir defa daha bakındun. Gayritabiî hiçbirşey yoktu. Içeri girdim. Kapıyı kapamak istedim. Fakat kapıyamadun. Kapanması için mutlak kilitlenmesi lâzım geliyordu. Halbuki bende anahtar yoktu. Ehemmiyet vermedim. Olan olmuştu. Eli sargılı adam baskın yaparsa kapı kapalı da olsa a^ık ta olsa yakayı eie verecektim. Elektrik fenerimi cebim den çıkararak yaktım ve ilerlemeğe başladun. IUc girdiğim yer geniş bir mutfak oldu. Eski sistem, geniş bir mutfak. Yeni apartımanlarda böyle bir yere HAYALET Macera romanı: 50 Nakleden: ömer Fehmi hâldmlere ispat edecek kuvvetli delfller bulmak lâzundı. Gerçi ben buna vetle kani i:em de hâkimler benim kanaatime değil, maddî delillere bakarlardı. Kapımı açtun, baçunı uzatarak birkaç saniye dısarısnı din'edim. Çıt bile yoktu. Korîdora çıktım. Yüzümdek* sargıyı çıkarmıştım. Eli sarpılı adam taısfmdan dairesinde yakalamrsam yÜ7Ü;n bez parçalan aitında gîzli bulunıruş, bulunmamif müsavi idi. Tasavvıtr ettiğim mücadele nasıl olsa vuku bu.'3raktı, Gelmezse ben icap eden delilleri eîde edecek, iki üç polis memuru çajıraıak onu gelir gelmez Bir müddet etrahna bakındı. Sonra kolunu içeri uzaıtarak e'.ektriği söndürdü. Kap.sını kilitledi. Anahtarı cebine koyarak uzaklaştı. Birkaç saniye sonra başlamak için serbesttim. sokak kapısuıuı da açılıp kapandığuu duydum. Artık yalnız kalmıstun. Işe başlamak için serbesttim. thtiyaten birkaç dakika daha bek ledim. Birrey unutmuş olması, bunu aı/aaü içiu feri «e.'mesı muhiemeldi. Nihayet faaliyete geçmek /amanı gelmişti. Dah» facia gecOursem tabarriyatı iyice yapab lmek için kâ<< >4 • manım kalmıyacakh. Şuenerin Ogos tin Arnoıdü öldüren adam old«ğunu