\tmhuriyet 'l'4 Mart !•• 4 Casuslar arasında 4 2 liklerin plânını nasıl elde ettim? 6 Nakili: A. DAVER ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Hilâliahmet Sırça köşkte oluraniar... Aksam gazetelerinin birinde, galiba, mevzusuz kalmış bir fıkracı arkadaş, Akşam Ue Cumhuriyette birkaç gün fasıla ile çıkan bir küçük hikâyenin birbirinm ayni olmasın • dan hikmetler çdcanyor. Kariler de bilirler ki gazetelerimizin küçük hikâyelerinin çoğu ecnebi gazetele rinden adapte edilir. Hatta biz, Firdevs tsmail Hanımın italyanca • dan naklettiği hikâyelerin üstüne daima italyancadan nakledildiğini kaydederiz. Yalnız istisnaî olarak o hikâyenin baştarafına bu kaydm konulması unutulmuştu. İki hikâyenin ayni zamanda iki ayn gazetede çıkmasım pek büyük bir hâdise imis gibi tebarüz ettiren bu fıkracı arkadaşa, bu işm üstat mütebassu • lanndan biri kendisi oldugunu vaktile, kendismin de Aksam gazete • sinde sağda solda yakaladtğı hikâyeleri kendi malı imiş gibi kuDan • dıgmı ve hatta altlanna îmzasım atmaktan bile çekmmedigini hahrUtmak isteriz. Gazetelerimizin mizah sahifele • rinde de ayni fıkralar ve ayni karikatürler, mükerreren nesrolunuyor. Yapıbnaması daha iyi olmakla be • raber iste bu, boylece devam edip gidiyor, hatta daha fenası da nite • kun, yapılryor. Bu fıkrayı yazan muharrirtn gazetesi, birçok yazılan agabeysi olan bir sabah refikimiz • den yalnız serlevhalannı degiştirip almagı ve, ayni günde neşretmegi itiyat etmiştir. Şu halde, bir hikâ yenin iki gazetede çıkmasMU, en az muabaze edecek muharrir, kendisi olsa gerektir. Fıkracı meslektaş, bu munasebetle akıl hocalığı da ederek gazeteci arkadaşlarma beş nasihat veriyor. Biz de, bunlara 9d Bgut flâve ediyor ve türkçe gazetelerin tefrikalannı, cümlelerîn şeklini değistir mek suretile tekrar türkçeye adapte etmemek ve Sırça köşkte otururken komşusuna taş atmamak lâzımdır, diyoruz. Plân emsalsiz bir şeye benziyordu. Meşhur bahriveli bunu elde ettiğine çok memnun oldu! Buna rağmen, hiç birimiz misafiri olduğumuz adamın boş ve lâkayı't görünen zavahiri arkasında gizli bilgilerin onda birine bile malik değildik. Zannedpıim ki bütün Avrupada hiç mesgul değilmiş gibi görünerek derinden derine takip ve tetkika memur olduşu mmtakadaki beynelmilel hayatın biitiin cereyanlannı, mukabil cereyanlannı ve alt cereyanlarını bu kadar ivi ve giz liden gizliye bilen tek adam yoktu. Paporlan en küçük teferrüatı da ihtiva eder ve tam bir vuzuhla yazıhrdı. Ev sahibimiz, bu gece piyanonun Sniine oturmuş, hem çalıyor, hem şarkı söylüyordu. Yanıbaşmda, küçük bir tnasanın üstüne kocaman bir viski bardağı koymuştu. Bardak »ğzına kadar viski soda dolu idi. Bariton sesile tuhaf şarkılar söylüyor ve hepimizi gülmekten kınp geçiriyordu. Bu şarkıların çoğunu kendisi orada uyduruveriyordu. Fakat bütün gece viskisinden bir yudum İçmedi. Bizim kadehlerimizi müte • madiyen dolduruyor, ve kendi ko caman bardağını, arasıra ağzma götürdükten sonra yanıbaMndaki büyük çiçek saksisma döküyordu. K'"m»e bunun farkina varmıyordu. Yalnız, benim nazan dikkatitnden kaçmadı. Çünkü ben de ayni meslektenim ve etrafımı tetkik ve ta rassut hususunda hayli idmanh • yım. Onun içîn ben ev sahibimizin bizi sarhoş edip kendi ayık kalmak istediğini çakmıştım. Fakat benden baska kimsenin bunun farkına vardığını zannetmiyorutn. ten olanlan bile aldatan bir meharet gösterivordu. Diçer bazı meşhur tngiliz casusları da harikulâde bt, er aktor idi!er. Fakat onlar tiyatro sahnesinde değil, hayat sahnesinde oynuyor Iardı. Bunlardan bîri, kuIaŞı delik muhitîerde «avcı rahip» ünvanile anılırdı. Fakat ismi niç bir zaman tngütere rühban saInarae5İne gir mî* deşnldi ve girecek te değildi. Bu adam, tngîliz tnteHicens Servis teşkilâtmın harikaîarmdan biri idi. Rahip rolünü bütün ömrünce muvaffakiyetle oynadı durdu. Fatih kazası kongresi dün toplandı Hilâliahmer cemiyetinin Fatih ka zası kongresi dün saat 14 te kaza merkezinin bulunduğu Letafet apar • tımanında yapılmıstır. tçtimaı, Hilâliahmer Fatih kaza merkezi reisi Vasfi Bey açmış, kongre riyasetine Naci B. secildikten sonra, idare heyetinin se nelik raporu okunmuşha. Hilâliahmere büyük yardunlarda bulunan vatandaşlara, müesseselere, şehir hastanelerine ve matbuata teşekkürle başlıyan raporda, bir sene içinde yüzlerce yoksula, vereme ve hastaya yardım ediidiği, Fatih kazası dabilinde 8 bin küsur liralık varıdat tenıin olunduğu heyeti umumiyeye bildirili yordu. Raporu alkıshvuak k<\bul eden heyeti umumiye, seneıerdenberi cemı yetin yüksek gayeleri uğrunda çalışan Fatih kaza reisi Vasfi Beye teşekkür etmiş ve aynca bir takdirname ile taltifl için de merkezi umumiye teklif • te bulunulmasına karar vermiştir. Bundan sonra, cemiyete menfaat temini, Hilâliahmer gençlik teşkilâtı ve sair mevzular üzerinde görüşülmüş, bu sırada hasta bakıcı hemşireler tarafuıdan haziruna üzerlerinde kımuzı hilâl bulunan pastalar ikram edilmis tir. tdare heyetinden kur'a çekilerek çıkanlan üç azanın yerine intihap yapılmıs, gene ayni zevat seçilmiştir. Heyeti umumiye intı'habı bittikten sonra, diğer bir salona geçen aza Türk gençler mahfilinm temsil ettiği Hilâliahmer piyesini seyretmişler ve pek beğenmişlerdir. Haliçte bir motörü basarak tayfayı yaraladılar 1912 senesi bidayetinde X e Almanların Massau, Helgoland, Kaiser sınıfı dretnotlan hakkında çok esaslı malumat alman, mümkünse bu gemilerin plânlaırnı tedarik etmesi emredilmişti Bu if çok güçrü; bil hassa Almanya bahriye nezareri istihbarat dairesinin nesrettiği yalan •naluraattan, uydurma «piânlardan çok içtinap etmek Iâzimdı. Meşhur tngiliz bahriye erkânmdan birinin emniyet ve itimadmı kazanmış bir şahıs, yüksek bir ücret mukabilinde ona en yeni Alman denizalti gemilertnm plânlarmı tedarik etmişti. Herifin getirdiği plân, yevmî bir gazete sahifesi cesametinde matbu bir resimdi ve resmin üstünde, etrafmda birçok almança notlar ya • zılıydi. Plân emsalsiz bir şeye benziyordu ve meşhur bahriyeli bunu elde ettiğ:ne çok memnun oldu. Bereket versin ki eli altında iyi almanca bilen bir meslekdaşı vardı. Onu çağıra • Geç vakit, oradan çıkıp ta otellerak bu plânı tetkik ettirdi. Bu tetrimlze gitmek üzere, ay aydınh kikat neticesinde anlaşıldı ki tah • ğmda yola düzüldüğümüz zaman telbahir plânı denilen şey, çocuklar başka bir millete mensup genç bir için ne.Tedilen haftalık bir mecmuistfhbarat zabiti bana refakat etti anın ilâve olarak verdiği renkli bir ve neş'e içinde dedi ki: resimden başka birşey değildh* ve Bu X hoş bir delikanlı! îyi bir aylardanberi bir mark fiatle yüz arkadas ve bütün Ingilizler gibi zır binlerce nüs'ha tatılmıştur. Bu ale • deli. lâde tahtelbahir tnaktaında, Alman Sonra iiâve ettij denizaltı gemileri hakkında en ip Deli olmasa, bu sıcak iklimde, o kadar vUki iç«r mi hiç? O, ne baı ttdaî gemi inşaatçıhğı kitaplannda mevcut malumat bile yoktu. Ayni daktı o, bizimkilerin tam iki misli! adam, tngiliz mecmualanndan bi • durmadan da çekiyordu. rinde Alman deniz müdafaa vasıtaBu küçük hâdise, istihbarat melan hakkında gülünç bir makale murlanmn ve casuslarm muhitle neşretmek ve gazete sahibinden bir cinde, böyle bir hava ve şöhret miktar para vurtnak imkânını bulyaratmalan nekadar faydalı olTartıuraıa'» »«v»»»^»»» ^ . (Mabadi var) duğunu gösterir. Bakmız X meslek i muştu. Uydurma esrara kanmamalı MÜTEFERRİK Muhittin Bey Pursada Vali ve Belediye reisi Muhittin Bey dağ sporlan kulübü azalarmdan baztlan ile birlikte dün Bursaya gitmiştir. Muhittin* Bey bayramı Uludağda ge • çirecek ve bu seyahati on gün kadar sürecektir. Bayram tatili Doğru değil mi? Üniversite ve yüksek mektepler Kurban bayramı münasebetile yarın akşamdan itibaren tatil yapa caklardır. Tedrisat gelecek cumartesi günü tekrar başlıyacaktır. Mayi mahruklar Ithalâtının inhisar altına alınması hakkındaki lâyiha Mayi madenî mahrukat ve ma denl yağlar ithalâtımn inhisar altına alınması hakkında hazırlanan ve Büyük Millet Meclisine verilen lâyiha tetkik edilmektedir. Bu maddelere olan urnumî ihti • yacm daha salim bir surette temini, ham petrol ithalâtımn sıkı bir murakabeye tâbi tutulması zarureti ve gümrük Ufflumi tarifesinin 695 inci numarasmd'a sayılan mahrukat ve yağlar üzerinden devletin tetnin ettiği varidatm arttmlman gibi dü şünceler bu tedbirin ahnmasına lülum göstermistir. Hükumetin Meclise verdiği projelerd© bu maddelerden gümrük resmînden başka istihlâk ve muamele vergisi olarak alman miktarlar birlestirflmls ve bu miktarlara tnhisar reami de ilâve olunmuştur. Bu formüle göre, petrola zam yapılma • maktadır. Ham petrolden ise kilo başma almmakta olan 0,26 kurus muamele vergisi yerine altı kurus Tohum enstitüsünde İhracatımız mutlaka yükselebilir (Başmakaleden mabat) yırmak yüksek yurt politikasmın mefhumunu anlamamak demektir. İşte biz, onun için, bazı gazete ve mecmualarda göze çarpan neşriyatı hem tehlikeli, hem de yüksek Cumhuriyet ideallerini ifade eden teşkilâtt esasiye fcanımuna çok zıt buluyoruz. Bu yüksek inkılâp abi • desine karsı, saygısızhk gösteren lere karsı sert bir vaziyet almak mecburiyetindeyiz. Isterse bu saygısızlık nazariye sahasında olsun. Millî sermaye, milR banka yalnız iş ile yaçayabilir. İŞ MEFHU • MU ALTINDA S1Ğ1NAN YARA TICI İKTISAT FAALIYETt NOR MAL YATAĞINI KAYBEDERSE MİLLl SERMAYE VE ONU BA R1NDIRAN MİLLl BANKALAR HIÇBİR VAKIT GERÇEKLIK ÇERÇEVESINE S1ĞMIYAN BOŞ BİR HAYAL OLUR. YURDUNU SE VEN BİR TÜRK, ONUN İÇİN, HAKİKATİ HAYALE FEDA EDE MEZ. IŞTE BİZ, ONUN İÇİN, YURDUN İKTISAT YAPISI İLE TEC RÜBELERE GİRİŞMEK CESARETINİ GÖSTEREN NAZARiYELE RE KARŞI CEPHE ALIYORUZ. TÜRKÜN HAKKI VE HAKLARI İÇİN TEŞKİLÂTI ESASİYE GİBİ YÜKSEK VE SARSILMAZ BİR GARANTİ VARKEN HAYAL PEŞİNDE KOŞULAMAZ. Hayallerin en büyüğü, en baş döndüreni, istihsal sistemimizi düşüruneden ihracat alışverisinin bir elden idareri ve bu suretle verimin arttırılması yolun • daki kanaatli sözlerdir. Biz, bu iktısadî çocukluk rüyasınm en salâhiyetli ve sert tekziplerle yıkıldığını görmekle bahtiyarız. İhracat alısverişi; sermaye gibi, çok hassastır; kuru yerden nem kapar. Seraraye nastl kendisine faaliyeti için en emin ve sağlam vazi • yetleri seçerse, ihracat alısverişi de ayni vaziyetleri aramak mecburiyetindedir. Çünkü; istediği kadar içimizi rüyanın binbir renkli safakları doldursun; sermaye ve dıs alısve riş; faaliyetini gerçeklik üzerine kurar. Yanlış ve tekzip edilmiyen bir iktıaadt haberin istihsal paza nndan nekadar sermaye ve hare • ket kudreti kaçırdığmı ve bu suretle ham madde fiatlerinde panik uyandırdığmı burada söylemeğe bile lüzum yoktur. Eğer bu yazmın hacmi müsait olsayd1! sermayeyi ve a* hsveris hareketini ürküten vaziyetleri burada genis bir ölçüde izah ederdik. Biz bu vaziyetleri düsüne» rek, vaktile, gazetemizde, iktısadî haberlerin de resmî kontrola tâbi tutulmasım istemiştik. thracatımızı yükseltmek; ihracat denilen esya miibadelesi hareketinin istediği emin ve saglam muhiti yaratmak demektir. Kendisini a • narşiye kaptırmış bir devlet rejimi nasıl yaratıcı bir kudret olamazsa, gene öyle, yarmı belli olmıyan, her d&ktka değişebilen süphsli bir iktısat nizamı da budunlar arasında kudretini hissettiremez. İhracat sözü çerçevesine giren iktısadî hareketin münakaşasına başlamlırken su ehemmiyetli vaziyetle karşılaşmii oluruz: 1 Sermaye birikmesi için zarurî olan sartlar. 2 Biriken sermayenin iktısadî faaliyetten kaçmaması için zarurî olan sartlar. 3 İhracatın metnleketteki iş ve vergi politikasîle münasebetleri, devlet bütçesi ve ihracat. 4 Budunlar arası (beynelmilel) pazarının mahiyeti ve bunu tayin eden iktısadî vaziyet. 5 İktısadî mübadelede bulunan iki memleketin istihsal coğraf yası (meselâ bizde pamuk yetişir, Almanyada da yetişmez) itibarile vaziyetleri. İhracat memleketlerinin puslası, herşeyden önce istihsal coğrafyasıdır. Budunlar, bununla, yollarım bulurlar ve kudret haline gelirler. Biz, kendi istihsal coğrafyamıza göre, ehemmiyetli bir ihracat kudreti olabilir miyiz? Hiç oltnazsa buhran yıllarında ihracatımızı yükseltebilir miyiz? Bunu rkinci bir yazımızda araştırraak isteriz (2). Af. NERMt (2) M. Nermi Beyin ıkinci yazısını jann neşredecegiz. Yeşilköyde Tohum Islahı Ensti • tüsünde bu sene 950 dönüm arazi ekilmiş ve yeniden birçok nevi to • humlar elde edilmlştir. Yalnız tecrübe tarlasında (15400) çeşit buğday elde edîlmiştir. Enstitü, Halkah Ziraat mektebine ait tarlalardan bir kumını da ço ğaltma çiftliği olarak kullanmağa başlamıştır. Bu tohum enstitüsü Trakya ve Anadoluya da tohum yetistirmeğe baslamışhr. Bu sene ens titü yirmi ton arpa, yirmi ton buğday, on beş ton yulaf dağıtmış hr. Bu sene elli dönümlük araadye tayyare makinelerinde kullanılan hintyağı tohumu ekilmiştir. Bun • dan başka kurak sahalarda çayır yetiştirmek içm yapılan Sudan çayırı tecrübeleri iyi neticeler vermiştir. Enstitüye bu sene iki tohum temizleme makinesi almmıştır. Bu makinelerle hem enstitünün tohumlan, hem de civar köylerin tohumları meccanen temizlenmiştir. Şeker pancarları için tecrübeler yapılmaktadır. Erzurum lises* mezunları Erzurum lisesinden yetişenler cemiyeti dün Halkevmde fevkalâde bir kongre aktetmişlerdir. Kongre, idare heyeti azasmdan üç kişi aynldı • ğı için yeniden mtihabat yapmak maksadile içtimaa çağrılmıştu İntihabatta Şadi Bey reisliğe, Şevki Bey kâtibi u mumiKğe, Nuri Bey muhasebecfiliğe, Reşat Bey veznadarlığa, Vehbi Bey idare memurluğuna, Ömer, Demir ve Cafer Beyler idare heyeti azalıklanna seçümişlerdir. Saip, Ibrahim, Yılmaz Beyler de teftiş heyetine intihap olunmuşlardır. Erzurum lisesinden yetişen gençler, dünkü içtimada cemiyetlerinin nizara namesinde bazı maddeleri değistir • mişler, bir yardım sandığı ve bir yurt tesisine, 23 temmuzda açılmıs olan Erzurum kongresi gününün her sene tesidine karar vermişlerdâr. ransada sık sık kabine buh « ranlarmm vukuu kanunu esa sinin değiştirihnesi fikrini do « gurmuştu. Bilhassa son buhranlar, kan> lı hâdiseler ve malî müşkülât bu fikri kuvvetlendirmiştir. Bidayette kanunu Ayvansaray ile Balat iskelesi a esasinin değiştirilmesi aleyhinde bclurasında bağlı ve zeytinyağı yüklü nanlar bile şimdi parlâmento rejim'ni bir motöre evvelki gece sandalla iki tehlikede görerek bunun ıslah ediimekişi yanaşmtş ve bunlardan biri mosine razı olmuşlardır. M. Tardieu ve töre atlıyarak zeytînyağı teneke • taraftarlan kanunu esasinin yenibaştan lerini çalmak istemiştir. Fakat bu tanzim edilmesi ve devlet otoritesinin sırada motörde yatan tayfa Ahmet kuvvetlendirilmesini istiyorlar. Fakat hırsızı görmüş ve üzerine hücum ekseriyet bozulan müvazenei kuvanın etmiştir. iadesi için zarurî bazı ıslahat yapılmaAhmet, hırsızla boğuşurken ar sile iktifa edümesine taraftar bulunu • kadaşı Hüsevni çağırmak için bağırmış, yor. bunun üzerine hrrsız belinden bü yük bir kama çekerek Ahmedi muhMüvazenenin bozulmasmda başlıca telif yerlerinden yaralamış, tekrar âmil teşri kuvveti olan parlâmentonun sandala atlıyarak kaçmağa başla ve encümenlerinin kendilerine tahsis emıştır. O sırada uyanatı Hüseyin dflen sahayı tecavüz ederek hükumet Ahmedi kanlar içinde görmüş ve üzerine hâkim olmakta miitemadiyen meseleyi anlıyarak motörün sandaurar etmesidir. Üç kuvvetten her birilına yaralı Ahmedi de almış, hırsıznin yani icra kuvveti devlet ve teşri lan kovalamağa başlamıştır. Fakat kuvveti parlâmento ve adlî kuvvet hırsızlar kaçalı epey zaman olduğu mahkemelerin salâhiyet hudutlan son için Hüseyin bunlara yetişememiş, zamanlarda pek karışmışhr. Filvaki bu yalnız iki korsanın HaskcVde Eski kuvvetlerin salâhiyetleri nazariyatta taTersane civannda karaya çıktıklayin ve tahdit edilmis bulunuyor: tcra rını görmüştür. Hüseyin karaya Çikarak zabıtaya vaziyeti bildirmiş • kuvvetinin salâhiyeti ve vazifesi parlâtir. Ahmet Balat hastanesine kal • > mentonun kabul ettiği kanunlan infaz dtnlmıştır. Bu azılı hırsızlar aran • ve icra etmek, teşri kuvvetmm salâhi maktadır. yet ve vazifesi kanunlan ve bilhassa bütçe ve maliye kanun lâyihasmı kabul İNHİSARLARDA etmek ve bunun icra ve tatbiki husu • sunda icra kuvveti üzerinde murakabe yapmak, adlî kuvvetin salâhiyeti ve vaAmerikadan içki yasağı kaldinlzifesi kanunlara riayet ve itaate bak dığındanberi birçok memleketler • mak ve devletin tebaası için teminat teı den Amsrikaya içki gönderiliyor. kil eden mahkemelerin istiklâli ruhunda tnhisar idaresi de Amerikaya yirmi bu vazifeyi ifa etmektir. beş bin litre likör gSnderecektir. Nazariyatta boyle ise de ameh'yat Likörler hazırlanmıştır. Amertklı içki tacirleri Türk li ta ve filiyatta teşri kuvveti icra kuvvekörlerini çok beğenmişlerdir. Ametini murakabe etmekle kalmamıy, o rikada beğenilen likörler vişne ve nun üzerinde büsbütün hâkim olmuş ahududu likörleridir. lur. Bilhassa son zamanlarda icra kuv • veti olan hükumet öteki beriki meb'us ve âyanm keyfine kalmıştor. Adlî kuvvet te eskiden haiz bulunduğu manevî otoritesini kaybetm>stir. Işte şbndi Fran Eyüpteki Fakhleri koruma derne • sada efkân umumiyenin ekseriyeti üç ğinin senelik kongresi dün Eyüpteki kuvvetten her birinin kuvvet ve salâ • sinema bmasmda yapılmışts. tdare hiyetini tayin ve tahdit eden yeni bir heyeti raporunda geçen seneye kadar maddenm kanunu esasiye ithai edilmeâhl vaziyette bulunan derneğin bu scsini istiyor. Bu maksatla bugönkü ka • neki faaliyetinden bahsedumekte, aza adedinin 60 tan 300 e çdtanldığı fa • bine zamanmda meb'usan meclisine bir« çok kanun lâyihalan verümiştir. Meclikirlere yardım iştnin intizama sokul sin bir komitesi bunlan tetkik etmiş ve dugu ilâve olunmakta idi. Rapor tastadilin lehinde rapor vermiştir. vip edildikten sonra mtihabat yapil • Meb'usan meclisi uzun müddetle tamıs, geçen seneki idare heyeti yeni til edilmezden evvel kanunu esasinin den seçilmiştir. tadilini tetkik ve tezekkur için bir parPOLÎSTE lâmento komisyonu teşkil etmiştir. Komisyonun başlıca vazifesi icra, teşri ve adlî kuvvetlerin kat'î hudutlannı tayin Kızıltoprakta Karakol sokağında için tetkikatta bulunmakbr. Ayni zaoturan ömer Efendinin ikî yaşınmanda komisyon meb'usan ve âyan daki kızı Mübeccel, dün bahçede meclisleri encümenlerinin parlâmento nun sahaa haricine tecavüz edip etmeoynarken havuza dîiserek boğul • diğini tahkik edecek ve bir daha bu gimuştur. bi hallere meydan vermemek çareleritnhisar re*mi alınması düşünülmek ni düşünecektir. Fransadaki memnun; tedir. Benzinden şimdiki halde kilo yetsizliğin başlıca sebebi üç kuvvet a rasındaki salâhiyeti tecavüz kanşıklığt ba^ma 1,80 istihlâk, 1,80 de mua olduğundan bunun önünü alacak ısla mele vergisi olarak 3,60 kuruş a hatm yapılması zaruridir. Lâkin bu Immaktadır. Buna da 1,40 kuruş inun için yalnız meb'usan meclisinin nlâve suretile beş kuruş tnhisar reszası kâfi değildir. Âyanm da muvafa mi alınması teklif olunmaktadır. kat etmesi ve iki meelisin millî büyük Mazuta gelince; muamele vermeclis şeklmde Versayda toplanması gisi olarak alman vasatî 20 paraya lâzımdır. Dumerg hükumeti bütçe ta 20 para daha ilâvesile bir kuruş İnsarruflan, gümrük tarifeleri ve kontenhisar resmi alınması muvafık gö • jan işlerinde kararnamelerle icrayi hüriHmektedir. Maamafih, lâyiha kumet salâhiyetini almağa muvaffak olduğu gibi kanunu esasiyi de tadil Gümrük ve Inhisarlar Encümenin ettirmeğe muvaffak olsa gerektir. Yokde müzakere ediltrken hükumetin sa bugünkü vaziyet Fransayı hem da teklif ettiği miktara biraz daha zam hilî, hem de haricî siyaset sahastnda yapılabileceğine ve bilhassa ham büyük tehlikelere düşürebilir. petrolden kilo basına 6 kuruş yerine 15 kuru* ahnmasına esas itibarile MUHARREM FEYZl kanaat getirildiğine işaret olun muştur. Gece korsanları Fransa kanunu esasisi Amer kaya likör satışı Eyflp fakir'eri kouma derneğlnin kongresi BT çocuk ba'uzda boğuldu Anneler Birliğinin çocuk balosu ihifaİGi Ziya Bey merhum için ihtifal İhtifalci Ziya Beym vefatının dördüncü yıldönümü münasebetile martm 27 inci salı günü Eyüpte merhumun mezarında bir ihtifal yapılacak ve mevlit okunacaktır. Ihtifalde bulunacaklan Eyübe gÖtürmek üzere Eminönünden otobüsier temin edilmiştir. Bu ihtifalde merhumu sevenle rin, Galatasaraylılann, Millî Türk Talebe Birliği azalannm ve bahriyelilerin bulunacaklan haber verilmektedir. Merhum Ziya Bey hayatmda bir çok ihtifaller tertip etmiş ve ihti falci lâkabma hak kazanmıstı. Şimdi kendisi içm de ihtifal yapılması çok yerinde bir harekettir. Baloya iftirak eden yctürnlardem bir grup Anneler Birliği dün Kaza Dital yada bir çocuk balosu tertip etmiştir. Saat dörtten dokuza kadar devam eden bu balo cidden gflzel, eğlen celi ve nezih olmuştur. 3 yaçmdan 15 yasına kadar birçok çocuklar k o s tümlü olan baloya iştirak etmişlerdjr. Miniminiler muhtelif oyunlar oynatnışlar ve şarkı söylemişlerdir. Anneler Birliği hazırladığı büfesile küçükleri ve bütün davetlilerini izaz ve ikram etmiştir. Ankara Hâkimiyeti Müliye refikimiz, «An kara» ismile fransızca haftalık bir nüsha çıkarmağa başlamıs ve ilk numarası intisar etmiştir. Bençler mahfıli Cumhuriyet Gençler mahfili senelik umumî kongresi dün sabah saat anda mahfil merkezinde toplanmışhr. Top lantıda mahfilin bbr senelik faaliyeti göruşülmüştür.