Camhuriyet Japon rekabeti TEFRIKA 46 Yazan: M. TURHAN Ingilterede şikâyetler artmıya başladı Japon mallan dUnyanm her tarafında ve bilhassa Hîndistan, şarkî Afrika, yakin sark memleketlerinde Avrupanın büyük sanayi memleketlerine sidetle rekabet etmekte, hatta Avrupanın en büyük sanayi mem leketlerinde bile ağır gümrük re simlerine ve runagun tahdidata rağmen o memleketlerin yerli mallarile boy ölçüsmektedir. Bu rekabetin nekadar siddetli bir dereceye vardığını jröstermiş olmak icin Sudan Plantatîons Svndicate Ltd. sirketinin 15 tesrinisafide Londrada toplaann umumî heyetinde söylenen nırtkun bir kısmıni nakle diyoruz: « Sudan hükumeti tarafından nesredilmiş olan evlul haricî ticareti rakamlanna bilhassa nazarı dikkatinizi celbetmek isteriz. Bu senenin ilk 8 ayında Sudan, tngiltereye 930.000 tngiliz liralık pamuk ihraç etti&i ve Japonyaya ancak 82 tngiliz liralık ihracat yaptı^ı halde, Japonvamn Sudan p'vasalarına bu senenin 8 ayında döktüğü Japon Damuklu mallarının kıymeti 273,000 tnciliz lîrasına, tngiliz mallan da (93,000) sterlinge baliğ olmu^tur. fngiliz müstemlekeleri, Seylân adasi, Kenya, Tanganyıka ve sair tneleketler Japon mallarile dolmuş tasmıştır. Bu öldürücü rekabetin önüne geçebilmek icin Japon malianna mımzam bir gümrük resmi koymaktan baska care yoktur.» c tt DsDari 1 Ba akşamki program I İSTANBUL: 18 gramofon » 18.30 rranaizcâ ders (müptedileTe mahsus) 19 Mah * mure Handan Hanım 20 Hedayii musiki heyeti 21,30 gramofon 22 A nadolu Ajanst, Borsa haberi, Saat a • tngiliz piyasalartnda pamuk yan. fiatleri VtYANAv Londrada son haftalar içinde 18.05 konser '18.35* KonfenTÜI •" muk fiatleri berveçhi atidir: 19,35 orkestra 20,55 havadisler21.19 (Beher libresl) bir operet 23,25 havadisler 2 Ü 0 Mîdling cinsi Mısır plâklaria akşam konserL 1933 Peni Kunış penl Knruş BÜKREŞ: 25 teşnnievvel 5 53 16,6 6,99 21,0 18,05 cazbant. Kavadisîer • 20,05 21,6 1 teşrinisani 5 48 16,4 7,21 konferanslar, plâklar 21,05 harp «o21,2 8 teşrinısaru 5,25 15,7 7,07 lo 21,35 konferans müteakıben: S a * 15 tesrıni sani 5,24 15,7 7,07 21,2 kıkonseri 22,20 dajıs DİUdan 23.0S Midling cinsi h a m pamuğun beRumen musikisi. her libresi yani 142 dirhemi, 15 teşBUDAPEŞTEt rinisanide 5,24 peniden, yani kilosu 19,35 tsiean ortestrasi 20.05 RöS 34 kuruş 3 0 paradan muamele görferans 21,05 havadisler 21,20 bir müstür. Bu cins pamuk fiatleri yuskeç müteakıben: Cazbant 23.50 k a n k i cetvelde görüleceği üzere biraz düştüğü halde Mısır cinsi paorkestra konseri. muklar 2 5 teşrinievvele nazaran biVARSOVAJ raz yükselmiştir. Bu cins pamuk • 18 hafif konser 19 25' pîyânö r 3 larm 15 tesrinisanide kote edilen şarkı ile caz musikisl 20.10 muhtel'"f fiatlere nazaran kilosu 4 6 kuruş 3 0 program 21,05 orkestra konseri22 25 para tutmaktadır. piyano ile Leh havalan 24.10 kafa Pamuk ihracatımız Ok atan, ırazrak sallıyan, kılıç kullanan kol; at tımar etmez, inek sağmaz! Cengiz, Türkehnin bu Türk olmıyan •şiretini pek iyi bilirdi. Hatta tahayyül ettiği büyük saltanatım kurar kurmaz ICaydolan da adam etmeği plânına sokmuştu. Şimdi onlann arasında bulun trmlf hoşuna gidiyordu. Çünkü kendi • lerini yakından tanıyacak ve bütün huylarmı, âdetlerini, an'anelerini görüp belKyecekti. Fakat bu, sonraki işta". Ondan evvel kendini bunlara tanıtmamak ve yaralanndan tamamile kurtulmayı müteakıp yakayı sıyırmağa çahşmak lâ • zımdı. Cengiz bu düçünce ile büyük sevin cini hazmetti, tekrar kendini tunar e • den kadınla konuşmağa başladı: Demek beni kurtaran sensin. Ben değilim. Ilkin Yanglardu. Sonra bizim yiğitlerdir. Yanglar Yen l**ri yenmemiş olsa sen geberip gider din. Bizim yiğitler seni ölüler arasm dan abp buraya getirmeselerdi gene kakırdardın. Sen tunanma bakmasan gene öiürdüm. Onun için beni getiren erlere de, sana da candan borçluyum. tyi o • lup kalkarsam borcumu öderim. Kadm, yarah adamm artık sayıklamadığmı görünce kaç gündür îçmi kemiren merakı tatmin etmek istedi •e sordu: Senin adm n e t Sardoğan! Admı kendine yakısfarmışsın. Gerçekten sarum, doğan gîbi atügan ol • duğun da belli. Bunu nereden anladm. On btr, on iki ynra alışmdan. Bittm Kaydolar, bir brnak yarası alsalar otleri kopar. Sen delikdeşîk oluncaya kadar savasrmşsm. Ne saklıyaynn, na rendîm. Olüp gıtseydrm imrenmezdın, «ahk adam!» derdîn. Yok, yok, alık demezdim, gene acırdtm. Yiğit kişiye her dişi acnr! Ve birdenbire baska bir sual yaphı Sen de Cençizli idm, değfl mi? öyle idi ama şimdi değilim. Neden?.. Sanki iyi olunca gene onun yanına kosrmyacak mısm? Biraz düîüneceğim. Çünkü Cen gîz Han, hiç tek durmuyor. Savaştan savasa kosuyor. Biz bu canı kırda bulmadık ya, biraz da kendimizi düşünelim. Savaşa ahşan salaşta gün gecire mez. Atlı ahm arar, cenkçi de düsmanmı. Sen yüz yara daha alsan uslanmaz«m. Hem de usianma. Bizim kişiler gibi çegerde doğup açflda gün geçirmenin ne tadı var?.. Er dediğin vurmalı, knmalı, gezmefi, tozmalı. Bizimkiler koyun gibi. Size hnreniyornm. Onlar dan îğreniyornm. Demek ki ona yaikınsın, belki o • nun soyundansm. Soyundan olsaydım yanmda kaIırdun, yaralanıp yerlerde sürünmez dim. Kadın, dalgmlaşmışh, cevap vermi yordu. Cengiz de onu süzüyordu. Çergenin eteği, bu Kaydo kızınm içeri girmesile beraber gene yerine o'üstüâ'ü i çin içerisi enikonu karanlıktı. Fakat Cengizm gözleri bu siyah gündüze a lıshğı için yanmdakî kadmın yüz hatlarmı, viicudündeki uzvî teressümle ri pek ivi görüyordu. Kadm cirkin denilecek kadar alımsızdı, renksizdi. Fakat iğrenc değfldi. Tarak »örmjyen saçlan acmdıncı bir ihmalin kurbanı gö riinüvordu. Gözlerindf derir bir sule, yürek hoplatıcı bir cazfbe voktu. Fakat gene bîr mâna tasıyordu. Sintdîkî dalgın durusta bile o mana, kadın has sasiyeb"ni trösteren o anlavıslılık belli oiuyordu. Dîsleri düzçündu, bundan o alrmsız cehreye bir nizam, bir düzen ve bir nevi yaktsıklılık geliyordu. Vücut, oturma vazivetmde fena gö rünmGyordu. Ayakta hemen sröze çarpan kısalık otururken kavboluyor gi bivdi. Bu sekilde ten, oldukca tenasüp alıyordu. Hele sıhhat coskunlu&u o tenasübe bîkbütün bir kıvmet sretiriyordu. KoDar lcuvveüi, goğus sağlam, kalçalar doigundu. Cengiz, belki mmnettarlık duygulanntn da tesirile, arhk cirkin görmemeğe basladıği Kavdo kızmı bu sirretle tepeden tımaga kadar tetkik ettikten sonra sordu: Esîn var mı? Kız, dalgınlıktan sıynlır gibi şöyle bir toplandı: Esim mi? Bizrm icin es nedir ki. Ama yaDttn ha, bir kız için eş, bir cadır icin direk neyse odur. Kız, hıdnrma bissi ver«*n bir kah kaha koyuverdi, avaza kalktı: Benzefemedîn vijHtim, benyetemedin. Gozihtu su cergeve çevireydin ner cadnda direk olmadıgmı hatırlardın. Iste direlc^îz cadır var, essiz kadm da yar demektirf Ve Censrizin üstündeki çuSan, çu vallan düzekti: Ben gidîvonım, aTrvtma Inzkardesim gelir, seni voklar. Biz ikimtz sıra fle seni thnar edivoruz. Yann sıra be nkndir, gene gorüsürüz. Hele uyu, dinlen, tenme guç gelsm ki kalkastn, yü rüvup dolasasm. Kızm çergeden cıkması Gzerine Cengîz, sevı'ncini kendi kula&ına fisıîdadı: Yasıyorum, demek ki yann be nimdhr!... Bu yann kelimesi onu srene yurdu i le, yurdunda bıraktıklarile havalen a Davulun sesî nzaktan hof geür. lâkalandırdi. Uzun uzun sevdiklermi ve Belki bîz de içimizden size îmrenfyoruz. sevmedîklerini düsOndu, nSıayet daJdı, Hic sanmam. Ok atan, rmzrak nefes almaz gib? bîr raziyette nyuya •allıyan, kihç kullan^n kol, ?» h^ı= r pf. |ç=14, f| c ^ s a a t s o n r a jrgziJnö achffi mez, înek sagmaz. Bu, böyledir yiği vakit basuctmda brr kadın vardı, ve fa'm, ne desen beni bildiğimden şastrtabu, sabaMevin gorduSfi kadmdan büsmazsm. Ontm icm kendini yorma da babiitiin farklı bîr mahluktu. na anlst: Sen Cengiz Hamn nesism? Evet. îkmci timarcı sabahkine hiç Cerîsi! benzemiyordu. her erkege parmak ısır Yalan. Basîndaki börk çerflerm tacak kadar giizeldi. Cengiz, ilk uya • fîyecegî borlderden değfldi. Strtmdaki post, her erke$m eKne geçer postlar mşmda kareısma çıkan kadrnı cehendan değildi. Cok tetnizdin, duğmde nem mermırlanndan biri sanmışti. Simrfn bile altmdı. di gördüğu dilber mahlukn cennet pe Cengizin çobaıdan bîle benkn gîrisi demedi. Çünkü henuz yeryüziinde W gıymH1. bulunduğunu artık biliyordu. Fakat he Yafcn, Sennle bile olan Sltiierfn yecanlı bir hayret gedrmekten de geSstleri, baslan sana benzemîvordu. Onri kalmadı. Çünkü bu kadm, sabahkilann ahm düfmeleri, yaldızh kemerlenin «kardesim gelecek» diye varlığım rl yokto, hele cepleri bomboştu. Senin haber verdiği bu kız, Güncü kadar gü fcer yanmda akçe vardı. zekü. Cengiz beni severdi, bol akçe rîrdî, îyi de giydirirdi. < Mabadi var) Senebaşından eylul sonuna kadar yaptıgımiz ihracat geçen seneden 6229 ton noksandır Mevsim iptidası itibarile eylul başından teşrinievvel sonuna kadar iki ay zarfında Mersin limanmdan yayılan pamuk ihracatımız 118,400 lira kıymetinde ve beheri 200 ki loluk 1767 balya sikletindedir. Bu ihracat bu sene idrak edilen yeni mahsulle yapılan ihracattır. Geçen seneki ihracat kıymetçe 195,000 lira, miktarca da 2800 balya olduğuna göre bu sene Mersin limanıntn iki aylık ihracah kıymetçe geçen se neden %40, miktarca da %37 daha azdır. Bu senenin pamuk rekoltesinin bidayette geçen senekinden 20,000 balya fazla olacağı tahmin edilmişti. Havaların müsait gitmemesi rekolte miktarını azaltmıştır. Memleketimizin umum pamuk istihsalâtı bu sene 90,000 balya tah • min ediliyor. Geçen seneki mahsul miktan 80,000 balya oiduğuna göre bu seneki rekolte geçen senekin den %12,5 daha fazladır demektir. Amerikada pamuk fiatleri Mersin borsasında satışlar Dilsizler de asker olmak istiyorlar Birinci sahifeaen mabat lere estr muamelesi yapıldığı halde bugün bunlar nekadar zeki insanlar olduklaruu ispat etmişlerdir. Avrupada bir kuun meşhur ressamlar dilsizdirler. Âyan reisi ve saire gibi birçok büyük sahsiyetlerin kâtibi hususileri dilsizdir. Dilsiz mektebi için kız, erkek 42 kadar talebe müracaat etmişse de mek • tep tahsisatsızhk yüzünden açılamamışbr. Maamafih bu hususta Maarif Ve • k&letine müracaat ederek tahsisat is • b'yeceğiz. Azadan iki kisi cemiyet aleyhinde propaganda yaptıklan ve cemiyeti tahkir ettikleri için haklannda hakaret davan açılmıstır. Bu davaya kânunuevvelin ikisinde bakılacaktır.» Medenî Bey bundan sonra cemiyetin bir senelik mesaisi hakkmda izahat vermiş ve ezcümle şunlan söylemistir: € Bir kısım dilsizlerin istihdamı için bazı müeseselere müracaat yapıl mışsa da bu müracaatler maalesef reddolunmuştur. Gecenlerde henüz memleketinden gelen bir dilsiz sokakta di lencilik yaparken cemiyet reisi Süleyman Bey tarafından görülmüş ve der hal himaye edilerek dilencilikten menolunmuştur. Gene birgün Babıâlide bir düsizin dilendigini gören reisimiz bununla da alâkadar olmuş, fakat bu adamm dilsiz olmadıgmı, dilsiz taklidi yaptığını anlıyaraik zabıtaya müracaatle kendismi tevkif ettirmiştir.» Verilen bu izahat dilsizler tarafından büyük bir dikkatle takip olunmus ve müteaddit defalar şiddetle alkulanmıştır. Bundan sonra cemiyet reisi Süleyman Bey de bir nutuk irat etmiştir. Süleyman Sım Bey şunlan söylemistir: « 934 senesi insallah cemiyetimiz îçin çok hayırlı bir sene olacakhr. Bütün memlekette dört bin kadar dilsiz vardır. Bunlan sefaletten kuratrmak, bir çatı altmda toplamak, kız ve er kekleri birbirlerile evlendirmek, aza mızı hayata mücehhez bir tarzda hazıralmak maksadile millî bankalarla temasa girerek otuz bin liralık bîr avans almağa ve bununla bir yurt açmağa çahşacagız. Bu hususta Vilâyete müracaat etiiHjk üzereyiz.» İşaretle anlatılan bu nutuk ta şid • detle alkışlanmış ve aza yerlerinden kalkarak reislerini omuzlan üzerine çıkarmışlardır. Daha sonra idare heyeti intihabı yapılarak reisıiğe Süleyman Sım, kâtibi umumiliğe Medenî, mu • hasebeciliğe Mehmet, veznedarlığa Avni, idare kâtipliğine Zühtü, muak kip ve tercümanlığa Gani Beyler mti hap olunmuşlardır. Son 15 gün zarfında Mersin 3orsasının pamuk fiatleri birveçhi a•idir: (1 batman dört okkadır.) Batmanı tane 181 kuruş Kapı mah 149 > Kozacı parlag^ 150 > Bu senenin 9 ayında pamuk ihracatımız Sene başından eylul 933 nihayetine kadar bütün Türk imanların dan ecnebi memleketlerine sevk ve ihraç edilen pamuk, geçen senenin ayni devresinin 9769 tonuna mu kabil 6229 ton noksanile 3540 ton dur. İhracat kıymet itibarile de 2,977,000 liradan 1,243,000 liraya düsmüştür. Pamuk fiatleri Amerikada 18 teşrinisani 1933 tarihindenberi hafif şekilde yükselişler kaydetmektedir. Bu tarihte beher libresi 9.35 sents olan Midling cinsi mallar 8 tesrinisanide 9,90 sentse ve 15 teşrinisa nid'e de 10,25 sentse yükselmiştir. Maamafih, bu tarihler arasında doların kıymetinin bir hayli düştüğü nazari dikkate alınırsa, görülür ki, pamuk fiatleri hakikati halde yük • selmiş değildir. Geçen sene 16 tesrinisanide Ame rikada ayni cins pamuklar beher libresi 6,40senU üzerinden muamele görmüştür ki, bu sene fiatlerde geçen seneye nazaran %60 bir te • reffü var demektir. Maamafih, dolar geçen sene ayni tarihte 211 kuruş ederken şimcFi 120 kuruşa düş • müş, yani kıymetçe % * 3 azalmıştır korner, dansing. ROMA: 18,20 orkestra Eonserî 19 45" mııKtelif program 21,50 WT opera nalcli * müteakıben: Musahabe müteakıb«nt Plâk nesriyatı. PARtS fPoste Parisfcn) , 21.05 plâk nesriyatı, havadisTer • 21.25 iki sesli sarkı piâklan23,25 ske< 23.40 dans o'âVian 1.05 havacMer. StMALÎ tTALYA RADYOLARI: 18,05 kadın programı • müteaki < ben: Plâklarla senfonik musild 19,43" havadisler, plâklar 20,25 mektup • lar 21,05 havadisler, musahabe « 21,45 muhteiif 22,50 dans musild • si 24,05 havadisler. TULUZ: 21,20 havadisler, Viyana örke» • trasi 21,50 koro 22.051 orkestra l * le filimlerden parçalar 22,35 opera' komiklerden parçalaı 23,05 (La filH de Mme Angot) tan müntahabat • 24,05 salon orkestrasî 24,35 küçük" sarkılar 1,20 dansing ve muhtelif musiki parçalan, operalar, op«r«t1«r n saire... «Türkiyenin mucizeler adamı Mustafa Kemal» Birinci sahifeden mabat tan bu dinamik Türk hakkında bildiklerimiz pek azdır. Dahası var. Musolininin arkasında çok kuvvetli bir teşkilât mevcuttur. Stalin de böyledir. Mustafa Ksmal be hemen hemen yalnız başma çalışmıştır. Bunun hikmeti vardır: Musolini gösterişi sever. Stalinin ise dünyanın her tarafını tarayan binlerce matbuat ajanı vardır. Türkler ise gösterişi sevmezler. Bazılan Mustafa Kemale «Türkiyenin Corç Vaşmgtonu» diyorlar. Filvâ ki Mustafa Kemal da Vaşington gibi büyük bir kumandan, devlet adamı, diplomat, iş adamı, çiftçi ve memleketinin ilk Reisicumhurudur. O da, Vaşington gibi bir tacidara çekilip gitmesini işaret etmiştir ve Vaşington gibi askerî zafer, şan ve şeref yolundan si • yasî iktidar mevkiine gelmiştir. Mustafa Kemal, Büyük Harpte Çanakkalede müttefiklerin yolunu kes • miştir. Mustafa Kemal, Istiklâl Harbinde briç oyununa benzer bir tarzda Loit Corçla mubarezeye girişmişti. Eğer Loit Corç bir iki oyun daha kazansaydı yalnız Irak, Filistin ve Arabistanda değil; Istanbulda ve Boğazlarda dahi tngiliz hakimiyetini tesise muvaffak olacaktı. Mustafa Kemal harpten sonra kılı • cmı kınına koymuş ve bir milleti ıslah ve temdin gibi dünyanın en güç bir işine koyulmustur. Muharrir Joseph Hall «meshur As yalılar» eserinde Mustafa Kemalden bahsederken diyor ki: « İmkânsız görünen bir işi yapmakta Mustafa Kemalin gösterdiği kudret, ona, dünyanın berhayat en büyük devlet adamı vasfını kazandırmıshr» Amerikah muharrir, tstiklâl Harbine dair tafsilât verdikten sonra diyor ki: « Bircok Amerikalılar, Yunanlılann tzmirde karaya cıktıklanna ve bunu müteakıo Amerika orman yangmlanna benzer bir sürat ve dehsetle vekaviin tevaüsine bizzat sahit olmuslardır. Bunlann arasında sab'.k Amerika fevka'âde kom'seri Amiral Bristol fle Türki yede Amerika" meclisleri cemiyefîni tesis eden Asa Yenninsrs vardır. tdealist bir msaniyetne!ver olan bu zat bütün hayatım yeni Türkivenin ve Türklerin davasına v^kfetmistir. Amiral Bristol ile Yennings Mustafa K^melîn üc senede bütün dünvayı hayrette bıra'tan muv3ff?kiyet7erine ya kından sahît olmuşl?rdır. Mucizeler adamı Mustr'a Kemaim sonradan e'de | ettiği muvaffaldyet'ere gelelim ve Stalinin beş senelik plânla yapbklarmı ve Musolininin Roma üzerine yürüyüşten sonra elde ettiği şeyleri tetkik ve cemederek Gazinin yaptıklarile mukayese edelim.» Amerikah muharrir, bundan sonra, on sene içinde memlekette içtimaî, adlî ve malî sahalarda ve maarif hayatında vücude getirilen ıslahat ve teceddüdatı saydıktan sonra diyor ki: « Gazi bir taraftan bu ıslahatla meşgul iken diğer taraftan Balkanlar da cihan sulhunun muhafazası işini e • line almıstır. Ankaradaki sabık Ame • rikan sefiri Mr. Sherrill Gaziye «SüperMusolini» diyerek takdirlerini ve hay ranlıklannı beyan etmi^ti. Türkiye Cumhuriyeti içtimaî islerde Amerikah mütehassıslardan istif?.de etmektedir.» Amerikah muharrir makalesine şu sözkrle nihayet vermistir: « Bazı Amerikah bedbin'er Cumhurivet rej'minin dünyanın her tarafında iflâs ettiğini iddia edivorlar. Gazinin muvaffakiyetleri bu bedbinlere karsı tam bir cevaptır. Lideri volunda olmazsa heıhangi hükumet şekli iflâs eder. Daı'ma Iidere tesne olan Amerika halkı, Ankarantn harika ve nrucize adamınm ilham veren yüksek liderl'&i al tmda genç, ciddî ve calıskan Türkiye Cumhuriyetinin gösterdiği terakküsre alâka, teveccüh ve iftiharla bakmahdırlar.» Almanyada işsizler azalıyor Almanyad'a işsizlerin adedi son zamanlarda azalmağa başlamıştır. 30 eylul 933 tarihinde işsiz miktarı 3,850,000 iken, 30 teşrinievvel ta rihinde 3,746,000 e düsmüştür. Normal zamanlarda teşrinievvel ayında işsizler çoğalır. Çünkü bu mevsimde ziraatçi amelenin işi bittiği gibi insaat dahi azahr. Geçen sonbaharda iktısadî salâh emareleri görüldüğü bir sırada, teş> rinievvel ayında işsizler miktarında bir de^isiklik olmaması büyük bir muvaffakiyet sayılmıştı. Memnuniyeti mucip olan bu se neki vaziyet, büyük azim ve se batla ileri gö^ürülen geniş nafıa proj ramı sayesind'e elde edilmiştir. Maa mafih, bu işlere para yetiştirmek meselesi günden güne müşkül bir safhaya giriyor. Bir mektep muallimi gaip Susurluk ikinci mektep muallimlerinden Hasan Bey, beş altı aydanberi aranmaktadır. Sivas muallim mektebinin 1931 senesi mezunlanndan olan Hasan Bey bundan dört beş ay evvel hastalığı dolayısile Vekâletten altı ay izin almış, Sıhhiye Vekâletinin delâletile şehrimize sanatoryoma gönderilmiştir. Hasan Beyin son defa tstanbul Gureba hastanesinden çıktığı tesph olunmuştur. Fakat ondan sonra nereye gittiği ve n« olt'uğu m^Ium değildir. Balıkesir Maarif müdürlüğü de bu taraftan arashrmaya devam etmekte dir. Hasan Beyin ihtiyar validesindetı ba«ka kîmsesi yoktur. üskildar H A L E Smemasında Zeynebin günahı llâveten Dünva havsdisleri ^elecek nro?ratn ASKTA GMJP A F A CA N Çocuklann yegâne mizah gazetesi dir. Her perşembe günleri 8 büyük sahife olarak intisar eder. 59 uncu sayısı da çıkmıştır. Bütün çocuklara okuma lannı tavsive ed"riz. Akdağ Madeninde şehitler için dikilen abide •*• Yann akşam T Ü R K sinemasında I Bursa Belediyesi seyyah celbine ehemmsyet ver yor Akdağ Madeninde şehitler için dikı len abide ve şehit Tevfik Beyin 10G yaşındaki annesi abide önünde Akdag madeni «Husu«î» Bura da Cumhuriyetin onuncu yüdönumü kutlulanırken, tstiklâl harbinde can vermls şehitler için diküen abidentn kü şat resmi de yapılmıştır. Bu abide Millî mücadelede Yozgatta Çapanoğullan Uyanında şehit olan Karamağara na hiyesi müdürii Tevfik Beyle karakol komandanı Memis onbaşı namına rekzedilmiftir. Bu münaseb'etle sehit Tevfik Be^.r oğlu Hâmh Bey ateşin btr nutuk söy liyerek inkılâp tarihini anlatmıs, vatan için can veren bu sehitlerin namlarını hü>metle anmıstır. Abidenin açılma merasimine memleketin bütün münevverleri ve biitiin halk geldiği gibi merasimde şehit Tevfik BeHanım da hazn* bulunmuştur. yin 100 yasmdaki ihtiyar annesi Ayş« Bursa, (Hususî) Istanbul belediyesi seyyahin şubesi müdürii Elcrem Bey belediye reisimizle turizm hakkmda görüşmek üzere buraya geldi ve belediye reisimizle temaslara başladı. Aynca Bursa belediyesi de birkaç ecnebi lisan bilen Tevfik Beyi belediyenin resmî tercümanı olarak kadrosuna aJdı. Bu sene seyyahin işlerine fevkalâde itina edileceği ve Bursaya hususî bir ehemmiyet verileceği anlaşılmak • tadnr. Aşka Kiııı iııaııır Fransizca sözlıi ve şarkili. Yerlerinizi şimdıden teroin edınız. Tel 40690 tarafından şimdiye kadar yapılan en şuh ve en neşeli bir Pathe Natan filmi AL8ERT PREJEAN 10252 « , , Pangaltı T A N Sineması Yann matinelerden itibaren mevsirnin müstesna büyük filmi. Fakir, lâkin güzel bir kadın aşkıc ve nişanlısını unutarak 7enginlik içinde yaşayabilir mi ? Bunu u. \ GüzeUık Kraliçesinin Milyoner Kocası") *Zİİl Meşhur art;st J Ö A N B"E"N"N Y T 7 ' ^ ^ ilâvelen : Y E N i F O X J O Ü R N A L TEL: 43374 10257