TeşfTuTsani 1933 Camhurivet: Istanbul Universitesi dün merasimle açıldı ve 1923 tenberi hem filen ve hem de resmen mevcut olan Cumhuriyet onu bugün gördüğümüz âlemin gıptasmı celbeden zirveye on üç sene gibi kısa bir zamanda çıkarmıştır. Bu his genç nesillerin ruhuna nekadar derin surette girerse CumhrHyet o kadar sağlam vani vatan o kadar yüksek ve kuvvetli olur. Inkılâp tarihi kürsüsünü bunun için kurduk. Orada gençlerimiz, hersey kaybol mus zannolunurken neler yapılabileceğtni; basta deha, halkta azim ve inan olunca ne harikalar husule gel«bile ceğini, daima ve taze taze görüp. ka rakter ve seciyelerini mü^emadiyen yükseltmek fırsatını bul?caklardır. Gençler; hiçbiriniz hicbir vakit u • nutmamalısmız ki insanı insan yanan, insan kümelerini millet yapan millet leri ve onları teşkil eden fertleri serefle ve insancasına yaşatan en mühim âmil karakterdir, seciyedir. Vatanın ve milletin yiikselmesi bu hasletin gençlilrte yükselmesine bağhdır. lunmaz, veya onları ecnebiler ifa e derken, binlerce kişinin meşbu yollarda çabalayıp cemaat için fazla birer uzuv olarak yetişmesi nekadar elimdir. İltimaslılara yer yok! Universitenin kapmndaki fevkalâde kalabalık Sîrincl sahifeden mabat Kolordu kumandanı rektörlük odasında Maarif Vekili Hikmet Beyi ziyaret ederek bir müddet görüştüler. Bu sıralarda Universite mahşer gibi bir hal almış, davetlilerin bir kısmı ayakta kalmışlardı. Yeni gelen Yusuf Akçora B.: «Buraya gelmek Sırat köpriisiinden geçmek kadar zor!» diyordu. Hazırun arasında mülga Darülfünundan Üniversiteye alınmıyan profesörlerin bir kısmı, Universitenin Türk v« ecnebi bütün hocaları ve muavinleri de vardı. Açılma nutktmu herkese isittirmek için radyo tertibatı alınmıstı. Saat on dört buçukta Maarif Ve kili, kendisine mii<külâtla açılabilen yoldan geçerek kürsüye çıktı ve ayakta dinlenilen lstiklâl tnarsile merasime başlandı. Müteakıben Hikmet Bey U niversitenin açılma nutkunu irat etti. Vekil B«yin bu tarihî ve ktymetli nutkunu aynen aşağıya dercediyoruz: ve tecrübelerile buraya gelen ve memleketimizi dünyanm diğer yerlerine tercih eden bilgin misafirlerimize bun dan dolayi teşekkiir etmeği bir vazife bilirim. Gene ilim sahasında, fakat başka yerlerde hizmet etmek üzere, yerlerini onlara bırakmıs olmakla bera • ber, misafirlerimize karsı onlann da takdir ve minnetini celbedecek suret * te her türlü arkadaslık ve dostluk eseri göstermiş olan arkadaslarıma da ayni surette teşekkürü bir vecibe bilirim. Rektör Neset ömer Beyefendi basta, aklî ve bedenî bütün kabiliyetlcrini bu müessese uğruna sarfa hazırlanan ar • kadaslann cümlesine milletin ve hü • kumetin gözlerinin üzerlerinde ve gö nüllerinin beraberlermde olduğunu söylemek isterim. Derin vukufu ince, zekâsı büyük kabiliyet ve mütemadi gayretile bu muessesenin bütün kurulma safhalannda büyük hizmetler ifa etrrüs olan profesör Malş cenaplarma Ja burada tesekkürierimizi takdimi borç bilirim. Gennçlerden beklenüenler Münevver gelnçler! Bu millet, sizde âleme itimat telkin eden doğruluk ve fedakârlığin, insanî insanlığm da üstiirve çıkaran feragati nefs ve kanaatkârhğın en parlak nümunelerini görmek ister; keza vatan, ve vatan demek olan Cumhuriyet aşkının, onu korumak için lâzım olan bedenî ve medenî cesaretin birer timsali olmamzı b«kler. Siz bu hasletlere sahip olmakla büyük olursunuz; bunlara malik ol duğunuzu da her fırsatta ispat edeceksiniz; bunda hiç süphe etmem. Hicbir vakit eski kötüliiklerrn geri gelmesine, irtica ruhunun canlanmasma müsaade etmiyeceğinizden ve bu hu susta mütemadi bir teyakkuz halrnde bulunacağmtzdan memieket emrndir. Bu hasle.tlere malikiyetten sonra Içlermden belki bir Fârabi, bir tbni Sina, bir Birunî çıkması mümkün binlerce çocuk tahsilsiz inkişaf imkâ nından mahrum dururken binlerce ehliyetsizin, bitiremiyecekleri mekteplere girmesi, binbir iltimas ve rica ile sınıf geçmeğe ve şehadetname almağa ça • hşması, ondan sonra da esasen meşbu iş sahalarına girip gene binbir ilti mas ve rica ile yer edinmeğe osjrasması, ve muvaffak olamayınca onları yetistiren camia içm de bir yük ve karı sıklık unfuru olması ne acı şeydir. Fakat, bundan daha acı birsev vardır; o da değersiz, zekâdan ve çalısmak ka biliyetinden mahrum unsurların, bu suretle mekteplerde çoğalıp sadece kalabalıklannın husule getirdiği aâırhkla desr seviyesini kendi seviye'eri de recesine düsürmeleri, ve ekaliyette kalan kabiliyetli talebenin kabiliveti derecesinde yük«ek bir tedrise mazhar olmalarına mâni olmalarıdrr. Herkes bilir ki yüz yan âlim bir tam âlim yerini tutamaz. Maatteessüf her yerde bu gibi yol lara sapmzk için tabiî bir temayü! vardır. Fakat her hükumet için bu me yille mücadele etmek ve zaman zaman kendi maarif usul ve tarzlannı yokla yıp bu gibi tehlike ihtimallerini bertaraf etmeğe çalısmak esaslı bir vazifedir. Bu vazifenin ifasmdan dolıy» ko pacak ftrtınalara, alevlenecek hiddetlere, toplanacak kinlere göğüs germek vatanî bir borçtur. Bu işte, büyük müessesenin hükumete yarduncı olmasım ve umumî maarif siyasetimizin doğru islenmesi için bir nâzım vazifesini görmesini beküyoruz. Maarif Vekili Beyin nutkunu dinliyen davetliler dikten sonra Neset ömer Bey aşağıya kaydettiğimiz nutkunu irat etti. fteş'et ömer Beyin nutku « Vekil Beyefendi, muherem dinleyiciler; Büyük Kurtancı ve yol göstericimiz Gazi Hazretlerinin eşsiz dehasmdan doğan Istanbul Universitesi, bugün ilk tedris yılına başlıyor. Memleketin kültür tarihinde unutulmaz birgün olan bugünkü merasime riyaset buyuran muhterem Maarif Vekilimiz Hikmet Beyefendiye, gerek bu lutuflanndan dolayı, gerek benim ve arkadaşlanm hakkın • da ibzal buyurdukları taltifkâr sözlerden dolayı şükranlanmızı arzederim. Büyük Şefin şaşmaz ve yandmaz bir isabet ve kat'iyetle çizdiği istikamette muvaffakiyetten muvaffakiyete yürü yen ve bu müesseseyi kurmak için hiçbir maddî fedakârlıktan çekinmiyen Cumhuriyet hükumetinin muhterem vekili emin olabilirler ki müesesemiz, memleketin kendisinden beklediği vazife • leri muvaffakiyetle başarmak içm bütün kuvvetile çalışacak ve bu suretle kendisine gösterilen büyük müzaheret ve rtimada lâyık oldağunu ispattan geri durmıyacaktır. İlim aşkını hakikat ülküsünü yarattığı derin bir samimiyet havası içinde daha şimdiden sıkı bir teşriki mesaiye koyulmus olan Türk ve ecnebi bütün arkadaşlanm, Univer • sitemizin bahis buyurduğunuz parlak istikbali hakkmda ayni istiyakı, ayni imanı taşunaktadırlar. Türk milleti insanlığın en büyük kabiliyetlerile mü cehhez olduğu gibi, Türk yurdu da en insanî fikirlerin, en insanî ülkülerin temiz havası teneffüs edilen bir inkılâp ve iman diyandır. On yılhk Cumhu • riye* tdaresinin yarattığı bu büyük varlık önünde bütün dünyanm nasıl say gı ile, sevgi ile iğildiğini su son günlerde haklı bir gururia gördük. Bayağı ilim kumusyonculuğuna meydan yok! Halciki bir ilimle bayağı bir ibm kumüsyonculuğu arasındaki tezat anla sılmazsa, ilmin hayatî ehemmiyeti el • bette idrak edilemez. Geniş ve tam ma nasile ilim, yalnız ve maddî ve ram • bet ilimler değil, kühür üimleri de, bir millet içm bir ziynet değildir; en hayatî bir ihtiyaç, bir zarurettir. Bu haki katin anlaşılnvksı bize ancak Cumhuriye» devrinde nasip oldu. İşte bütün mkılâplanmız gibi yeni Universite de bunun bh neticedir; ve işte bunun içmdir ki bütün inkılâplan yaratan eşsiz deha, nihayet Üniversieyi de yaratü. buriyelindeyiz. Saltanat devrinin maarif müesseseleri garp ilmini ve garp zihniyetini iktibas iddiasmda bulun duğu zamanlarda bile, kör bir ezber • cilikten anlaşılmamış bir mütercimlik ten ileri gidememiş, daha açık tabir ile orta zihniyetinden kurtulamamıştı. Nasıl maddî istiklâline sahip değilse manevî istiklâline de sahip değildir. Maarif Vekilinin nutku «Arkadaşlar! Şereflerle, ilmi zaferlerle, sanlı ke • şiflerle dolu olacağma kat'iyetle emin olduğum, istikbali parlak bir yol üıe rinde, bugün ilk adırra afayoruz. Yurdumazun en büyük bilgi evini açıyoruz. Bu muvaffakiyeti, Büyük Reisimizin isabetli kararına, CumhuriyeJt hüku metimizin azim ve gayretine, selefle rimin yorulmak bilmez çalışınalanna borçluyuz. Yeni kurulan tstanbul Unîvershe«i için hükumet biçbir fedakârlıktan çe kinmemistir. Dünyanm en böyük âlimlerinden istifade çaresmi bulmuştur. En yeni ve mükemmel tedri» vasılalannı ısmarlamıstır. Memleketimizin en değerli unsurlannı bu isîn başma ge çirmiştir. Bu kadar biiyük bir işin kısa zamanda kemale eremiyeceğinî, devlet islerinde tecrübesi olan herkes takdir eder; eğer bugün bu müessesede birçok eksikler varsa; olmaması da imkân sızdır. BurJann uzun zaman sreçme den mütemadi ve müstemir bir ıslah faaliyetile izale edileceğinden şüphe yoktur. Türk milletimn, ve onu idare eden • lerin, millî mücadelenm başlarında, dağmık ve zayıf kuvvetlerle ise atılıp, nasıl az zamanda bütün dünyaya karşı kurtuhıs plânmı tatbik edebilecek devlet teskilâtı ve büyük bir ordu mev • dana çıkardıklarmı hatırlıyanlar, dükkân sanayünden nasıl seri adımlarla en son nsulleri tatbik eden büvük fabrika sanaayüne her gün gecmekte oiduk larmı görenler, hiç süohe etmezier kî bu mfflet, iîim sahasmda da ayni sürat ve ayni muvaffakiyetle ilerliyecektir. Size ve bStün mPirte hükumet namma temin ederîm ki Universîtede de «yann» daJma «bugün» den iyi olacaktur. Liseler de kuvvetlendirilecek Buraya gkecek gençleri, onun tedrisatını takip edebilecrk kabiliyeft ve malumata malik ettiğimiz zaman liselerimizi matlup seviveve getirmis, oralarda tecrübe ve tetkike müstenit çalısma tarzmı kökleştirmiş, onîan ancak ilerde milletin güzidelermi teşkil ede bilecek kabilivette olanlara tahsis et mis oluruz. Ondan sonra artık her ne sebeDİe olursa olsun bu zümreye gır mek kabilivetinde olmıvanlan ve vahut tabiî mevillermin kendilerini baska yolhwa götürenleri, yaratılıs veya meyilleri icabma göre memîeket içm ciddî surette müfit olacaklan îstikamet lerde tahsiilerini ikmale, yani cins ve adetlen ço&altılacak ve usulleri ye nilestirilecek olan meslek mekteplerine sevketmi| oluruz. Bu sayede hem memleketm îctimai muvazenesi sağlam e*aslar üzerine kurulmuş, hem de vüksek ilim sahasında, înkişaf kabilivetini haiz olan gençlerimiz için, hudutsuz bir mkisaf ufku a çılmış olur. Türkteki inkişaf kabüiyetinin sonsuzluğuna ise muazzam tari • himiz delildir. Ginçlere hitap Bu müessesede okuyacak olan ve okumağa hazırlanan gençler; mille timizin müstakbel yüklerfnin büyük bir çok sahalarda başlan olacaksmız. Daima bunu düsünerek hazırlanm! tleirliyeceğimiz yolda emniyetle ve sasmadan yürüyebilmemiz için göz • lerunizi bazı bazı gecrrusm derfnlik • lerine daldrrmak faydalı olur. Biz, ilk medeniyetleri kuranlarm torunlarıytz, bundan üç, dört yüz sene evverme kadar medeniyet «ahasırrtfeı her türlü yeniliHer daima bizlerden, Orta Asyadan dünyamn her tanrftna • dağdan Türk Brakisefallerden çıknuş • tır. Fârabiler, *bni Sinalar, Birunîler, Uluk bevler heD bizim ırkımızdandırlar. Uluk bey Zeyiçleri admı tasıvan, ve on altmcı asrın sonuna kadar bu tün dünyaca en dogru fekkiyat cetveli addedilip kullanılan eserfn hazvlan masmda en büviik hizmeti olan Ali kuşçu ve Bursali Kadızade. bundan dört asır yani 1213 bahn kadar evvel şurada, yanımızda Fatih medreselerin de, bizim büyük babalarunıza d e n okırtuyorlardı. O vakitler en müterakki riraat. en mükemmel sanat, en derin ilim bizde İdi. Sonra koyu bir taassup korkunç bir hrtica ruh ve flkri herseyi ezdi, yaktı, kavurdu, yurdumuzda, övünülebile • cek yegâne »eyler mazidekilerden ibaret kaldı; karanliklar içinde siyasî, askerî, ilmî, iktisadî herseve samil bir mis başladı. Asırlarca durdurulama • dı. Yurdumu* harabezara döndü, o yurt kî uzerinde, dört, be« bm sene evve line aît Eti yarlarma göre ezeldenben anaya, an a, babaya, ata denilmekte dir. Bundan on be« sene evvel bizim için millî ölümun tahakkuk etmek uzere olduçuna dünvada herkes, ve biz de birçoklan kani idiler. Fakat damarlanmızdaiıi asil kan bıma müsaade etmedi, m'n«»l kendi içinden dünvamn on asırda bir bile cıkaramadıih bir «lah'vi çıkardı, onun idar«M a'hnda mshvol mus zannediîen TürkMÜc, dostluk ve Sttifakı en ziyade aramlan bir mev eudiyet oldu. Dahüde mukadderahna hâkim olarak her sahada hayat vericî bir mkîsafa mazhar oldu. Mazinin biîtün bağları, iktwadî hayatımın boğan kapitülâsyonlar, îçtimaî ve 3nri havahmrzı boğan taassup ve irticaî ruh. hep birden parcalandı ve bu millet lâyık oidufru parlak istikbale kavusturan yol uzerinde serbest yürumeğe hatta koçmağa koyuldu. Müstakü olarak çalışacağız Yann Cumhuriyeti kendi ellerine bırakacağımız Türk gençliği, yerri Uni versitede, inkılâba lâyık yepyeni bîr zihniyetle, ilmin ve yüksek tekrriğin en yeni usullerini tamamile kavranuş, mü« • takil çalışmağa ve müstaki] düsünme • ğe ahşmış olarak yetisecektir. Yeni Univershemiz, Türk gençb'ğine ilmir en son usullerini aşılamakla vazifesini ta mamlamış sayılamaz. Millî hayat için hatta ilimden daha mühim bir unsur vardır ki, Universitemiz kendi çatıst *!• tmda yetişen genclere herşey den ev vel onu nefhetmekle mükelleftir. MiDi seciye, yüzlerce asırhk haşmetlu bir mazmin yarattığı bu seciye, bu Türk seciyesi, başhbaşına birçok muvaffa • kiyetlerin amili, birçok faziletlerin yaratıcısı olmuştur. Ancak bu seciyeye malik olan insanlardır ki millî hayat için hakikî bir kuvvet olabilirler. Gazi 8evgisi Maarif Vekili nutkunu irat edert^n gençlerimizden beklediğimiz şey hak kile bilgi sahibi olmak için bütün gay • retlerini sarfetmektir. Ecnebiler Vniver$itemize müracaat ediyorlar Ecnebi lisanlarına ehemmiyet verilecek Burada mühim bir noktayı isaret et> meliyim; o da garbîn büvük hars lisanlarmdan hiç olmazsa birine ciddî su rette vukufun ehemmiyetidH. Bu vu kuf her gencin ilim ve tetebbu saha smı son derece genisletir. Garbin en müterakki memlekeil* rinde dahi bir iki ecnebi lisanının bîlmmesi mecburî iken. Türk gençliği, bilhassa buçünkü devrede bundan kat'iyyen müstağni kalamaz. Bütün Universite talebesine bu lisanlardan birîni öffrenmeği mecburi kılmamu! bundandır. Bu ise çok ehemmivet vermelermî, büftün gençlerimîze ciddiyetle tavsiye ederim. Üniversiteye verilen tahsisat Cumhuriyetin bilgiye ne derece elîemmiyfet verdigmm en büyük delüi bu muazzam müesseseye, devlet varîdatram her sene yözde birine yakırt bir meblâğm tahsisine karar verilmesidir; bu hal hükumetimizm memleketm yakm atideld inkisafından ne derece emin olduğunu da gösterir; zıra böyle bir emniyet beslemeseydi elbet böyle bir îşe jrirismezdi. \ Bu emniyeti, yalnız Türk hükumeti değil, bu bilgi evinde çalışmak için bir çok memleketten, seve seve, ve ekse • r»i daimî surette bnrada yerlesmek içbı koşan dünyanın büyük âlimlerinden kalabalık bîr zümre de göstermistir. Bunlann arasmda yurtlanm terkeden ler bolunmakla beraber, hicbir ıstırar karştsmda olmamalanna rağmen garbin en ünlu SıuVersitelerrade en ünlS kursüleri bırakıp buraya yerlefmeğe gelenler de çoktur. Bu hareket Türk mületine, Türk idaresine, onun kıy ınet bilme hasletlerine, misafirperverliğine, ve bunlann hepsinin fevkmde olroak uzere, onun parlak ve büyük atirine karsı beslenilen derm Himat ve inamn, en güzel nişanesidir. Hem kendi gorgü ve duygumuz, hem hari cin takdiri, hulâsa herşey bize bun • dan sonra bu millet Sçm artık daima «yartn» m «bugün» den iyi olacağnu töyKiyor. Büyük Şefimizm dediğî gibi: «Ne mutlu Türküm diyene>. tkmal edilince burası dünyamn en mühim bilgi evlerinden biri olacaktır ve şîmdiden garp âleminden elli alt mıs kadar talebe ne gibi şartlarla burada okuyabileceklerini sormaktadır lar. Bu müesseseden hakkile istifade etmek sizler ve ettirmek bizler için mîllî bir borçtur; ne siz ne biz bunda kusur etmiyeceğiz. Sizler uzaklardan getirdiğimiz âlimlerin memleketlerinde ki gençler kadar yüksek bir ilmî «evîyeye çıkacaksmız. Bu mertebeye yük sebneniz esaslı ve sasmıvacak olan bîr gayemizdir. Buna bir, »ki, üç nihayet dört senede behemehal varacağız; varamazsak bütün emeklelerîmiz heder olmus demektir. Mflletimiz bunu af fetmez ve affetmemelidîr. Göz kamantmcı mazimiz bîze is tîkbalde her türlü ümitleri beslemek haklnnı verir. Türk gençliğince her kesin, her milletin sevryesine erismek ve onu geçmek tabiî görülmelidir. Burada, memleket için faydalı gördüâiimüz bilgmin ne olduğunu izah etmeliyim. Türk gençleri çalışinız! Maarif siyasetimiz Faydalı bilgi, ferdin laymetini art hran ve onu cemaat için daha müfît b» uzuv yapan bilfidir. Maarif uğrunda bunca fedakârlığa katlanan millet ve onun islerini idareye memur hükumet için, maarif siyasetini memleketin ih tiyaçlanna göre sevk ve idare etmek hem bir hak, hem bir vazsfedir. Gençlerimiz arasmda talihleri *aye • sinde bu fedakârlıktan istifade eden • ler için de, buna seve seve tebaiyet bir borçtur. Türk vatanile Camhuriyet birdir Türk gençleri; Bize bu yolu açan, bütün bu eseri sîzlere Türk gençliğine emanet ettı; beni burada dinliyenler o gençliğin en bilgili tabakasmı teşkil ediyorlar. Bu emanet çok ağırdır, bunu bîl melisîniz, bilmeli ve öğretmelisinîz kî Türk vatanı ile Türk Cumhurîyeti aynî seydir. Unutmamah v unutturmama lısmız ki saltanat, eskî ruh ve eski zihniyet, vatanı üç asırdan fazla bir za • man, felâketten felâkete sürükleyip korkunç bir uçurumun derinlikle»ine fırlathktan sonra, 1920 denberi filen Münevver Türk gençleri! Milletin, Cumhuriyet hükumetinin ve Büvük Reisimizin bütün dikkatleri, en kalbî temermileri en miisfik hisleri ü zerinizdedh. Millî mücadelenm en çe tin günlerinde, başlıca emellermden biri Maarif Vekâletine geçmek oldu ğunu söylemis olan Büyük Gazi, ka • rakter, zekâ, kabilivet ve çalışkanlığile Türklüğe hizmet edebilecek her gen cin candan âşığı, kuvvetli yardımcısı, yorulmak bilmez bir araştmcmdır. Onun emrile size hergün daha zıyade tekemmül ettirilecek bir bilgi evi kurduk, dünyanm en büyük âlimlerinden muallimler gethdik; size her türlü in kisaf âmillerini temin için uğraşıyoruz. Bundan istifade etmeği bilinü. Cah şmız, insanİyete A*» Türklüğte hizmet ediniz.» Gazisinin sevgisile bile tek kalp o • Artık sahsi hırslara yer yok! larak çarpan, onun güneşi altrada daTürk tarihinde millî ahlâk an'aneleima ileriye, güzele, doğruya ve iyiye rinin hâkim olduğu zam&nlar, milleti • doğru koşan, hakkından ve kuvvetinden mizin şevket ve kudret zamanlan o • emm olduğu icin baska milletlere kar larak görüyoruz: Çünkii bu ahlâk, daşt ancak dostluk ve hayırhahlık besliyen ima güzeli, iyiyi, doğruyu anyan bir ahmuhtesem birlik, bu saf ve asil Türk lâktır; fedakârlığı, feragati, yurt ve birliği karsısında, temiz bîr insan kal millet »evgisini en yüksek derecesine çıbinm sevgi ve saygıdan ba«ka birsey karan bir ahlâktır; miliî vahdetin muduymasına imkân olmaz. Bizimle müşazzam ahengi karsuvuKİa şahsî hırslan terek mesai hakkindaki tezimizi seve yokeden bir ahlâktır. Hicbir teolojik seve kabul ederek vurdumuza gelen bu esasa dayanmtyan, daima lâyik bir maaıİ7 misafirler, bu değerli ilim adamlan hiyette kalan bu eski Türk ahlâkını ve elbet bu duygularla mütehasî'1» idi onun yarattığı millî Türk «eciyesini bq ler; şimdi, yurdumuzd?n eser. inkılâp günkü ve yannki nesillere en saf ve teve iman havasını tenefnu ett'kten. miz bir şekilde vermek, inkılâp genç Türk gençliğinin yüksek kabiliyetleri liğinin ruhunda daima yaşıyan bu kudni gördükten sonra, bu asil üklii yolunreti inkişaf ettirmek Üniversitemizia da bizimle candan teşriki mesai edecek mukaddes br vazifesidir. Cumhuriyet v* leri ve yannki Türk genjliğini yetiştirinkılâp ülküsüne her zaman candan bağ> mek için diğer Türk profesörleri gibi h olan Türk gençliği, millî inkılâp ta en vicdanî bir zevk ve en samimî bir rihi kürsüsünde bu asil hislerini hakild imanla çalışacaklan pek tabiidir. Bubir mâkes ve yüksek bir ilham mem • nun daha şimdiden başladığını söyle baı bulacaktn*. mekle mes'udum. Üniversrte gençleri... "Genç Universitenin vazifeleri Şimdi siziere hitap ediyorunt.. Haya Vekil Beyefendi, pek kıymetli hi tmızın en güzel ve en feyizli çağlannj, tabelermde, genç Üniversitemize düşen büyük inkılâbunızın yarattığı saf bir büyük vazifeleri, gidilecek yolun çe üıkü havası içinde, memleketm mad traliklerini, vanlması elzem hedefleri deten ve manen hergün daha yükseldibüyük bir isabetle tahlil ve izah buyurğini görerek yaşıyorsunuz. Milletin bı dular. Bütün arkadaşlanm namına aryeni Üniversiteyi kurmak için bu ka zedeyim ki bize emanet edilen bu büdar büyük fedakârlıklara katlantn&sı yük ve şerefli vazifenin bütün ehem yalnız sizin içindir. Çünkii, millet kenmiyetini, kutsiyetini candan duyuyo • di çocuklanm dünyanm en ileri mi'let ruz. Fakat, içtimaî hayatta hicbir va lerinin çocuklanndan geri değil, ileri zife yoktur ki şerefi nisbetinde mes'ugörmek istiyor.. liyeti de olmasın. Biz hâlâ ve istikbalde karşı yüklendiğimiz bu ağır mes'uliyeti de derinden hissediyoruz. Lâkin bu mes'uliyet korkusu bizi vehme, iman sızlığa, atalete sevkeden bir amil de ğil, bilâkis yapmağa mecbur olduğu muz millî vazife hususunda en büyük fedakârlıkla çalışmağa mecbur eden bir müşevviktir. Millî ülküden kuvvet a lan Türk ruhu, hicbir müşkül karşı sında biran bile sarsüamaz. inkılâp Türkiyesinin en büyük ilim ve kültür merkezi olarak büyük fedakârlıklarla kurduğu Universitemiz, memleketin kendinden neler beklediğini pek iyi bili • yor. Orta zaman zihniyetinin asırlarca atalete mahkum bıraktığı Tütk dimağuıı, Türk zekâsını Türke lâyik bir sekilde inkişaf ettirmek, isletmek müs • takil bir varhk haüne geHrmek için il min en son usullerin, tekniğin pn son 1 terakkilerini kendimize maletmek mec Universite Gazinin itimadına lâyık olacak Varotsun fiazimizi En büyük âlimler Universitede Her türlü takdirin fevkindeki Uim Vekil Beyin, kız ve erkek binlerce Üniversitelilerle davetlilerin mütead Keza iktısadî sartlann müsaadesi dit defalar çok harareüi surette alkış«Vvhilinde her zekâ ve kabiliyetin in ladıklan nutkunu müteakıp gençlik: kişafma meydan vermek ayni zaman «Yaşasın Cumhuriyet, varolsun Gazi da da ilim sahasında herkesm zekâ ve miz!» avazelerile tezahüratta bulun kabiliyetile mütenasip yollarda yu • du. Sonra Universite rektörü Dr. Neset cümesini temin etmek millet ve hüku ömer Bey kürsüye çıktı. Bu esnada Ü met için bir hak ve bir vazifedîr. Ca nivershe gençleri hep bir ağtzdan Cummianm içtimaî sıhhati aneak bu surethuriyet marşmı terennüme başladılar. le korunabilir. Cemaat îçin ifası za • Fakükelerin dekanlan (reisleri) de marrurî, ifa edebflen'.er icm de cok fay dalı binlerce isi ifa edecek kimse bu • ı sı söyKiyorlardı. Mars ayakta dinlenil Ve bu, Türk milleti için, hem bir hak ve hem bir vazifedir. Büyük eseri olan Cumhuriyeti size emanet eden, sevgili Reisimizin bu yüksek itimadına karsı ona her suratle lâyık olduğunuzu Ü niversitedeki fedakâr mesainizle <spat edeceğinizden eminim. Başka millet lerin gençleri kadar çalısmak; onlann seviyelerine ulaşmak sizler için çok küçük bir gayedir; siz onlardan çok fazla çalısmak ve daha yüksek seviye • lere çıkm^kla mükellefsiniz. Bunlan «öy. Ierken, sizden beKİediğimiz bu vazıra nin nekadar ağır olduğunu hissetmivor degilim; fakat düsününüz ki sizler, büliin insanlık tarihinde harikalar yaraimıs bir müîelin cocuklansınız.. Siz Törl çocuklansmız.. Gazi çocuklansmız...» Mabadi 6 tnci »ahifede