ııiıCvVeı .• Cumhuriyet • S ON TELGRAFLAO Bana kalırsa Hep gençlik Tıp kongresi işini bitirdi Dün de öğleden evvel ve sonra iki celse aktedildi ve temnniler serdolundu Ankara 23 (A.A.) Millî Türk Tıp kongresi bugün öğleden evvel saat 9 da toplanmıştır. Mazhar Osman Bey, Ibrahim Tali ve Ahmet Fikri Beylerin reislikieri altında yaptığı celselerde, Boğaz ve ağızda fokalinfeksyonIar, «müderris doktor Ziya Nuri» 2 Ansefalit salgınları «profe sör Mazhar Osman» 3 Myocode Ukemisi hunakı sadır ağrısı ve siryani iklili «Tro mooy» hakkında muhtıra profesör Neset ömer, 4 Erken kehif tedavisi hak kmda «profesör Tevfik Salim», 5 Kan nakli tarihçesi Zeki Nasır. 6 Göz frengisinde tifo aşısı tedavisi muallim Niyazi fsmet, 7 Grift çıbanları serirîyatın da. ihmal edilen iki nokta muallim Hulusi Behçet, 8 Nesri kabil olmıyan duode num karhalarında tecrit resecitio • nundan aldığımız neticeler, opera • tör Feridun Şevket. 9 Yeni nevi bir streptokok Osman Şerefettin, 10 Memleketimizde sıtma mücadelesi noktai nazarından yapılan arazi ıslahatı doktor Asım tsmail, 11 Çocuklarda belsoğukluğu Ali Rıza, 12 Nekatoryaz hakkında Hasan Vasfi, 13 Mensei kulaktan septicopyamie thya Salih, 14 Felci umumide humma tedavisi Mazhar Osman Beylerin serbest tebliğlerini dinlemişttir. Ankara 23 (A.A.) Tıp cer rahî kongresi dün akşam tstanbul meb'usu tbrahitn Talî Be yin reisliği altında ikinci toplantı sım yapmıs ve bazı kararlar vere rek idare heyeti seçildikten sonra dağılmıstır. tki sene sonra toplanacak olan kongreye daha zengin mevzularla iştirak edilmek için serbest mevzulardan başka esasli mevzu hazırlanması tasvip ve bu • gümin cerrahî faaliyete esas olan mühim mevzularla beraber mem leketimizi alâkadar eden emraz sahasının topografî cihetten tetki katı da bu raporlar meyanında H hal edilmiftir. Mevzular sunlarrfır: 1 Cümlei vîraiye tağyiratı ve sempati cerrahisinin en son tekâ mül sahasının tetkiki. 2 Guvatr denilen hastahğın memleketimizde hangi sahalarda ve ne sekillerde temerküz ettiğinin tetkikî, 3 Harp cerrahisinin en mühim bir kısmını teskli eden yaralann ipt'daî ve muahhar tedavileri, Operatör Ahmet Kemal, Murat, Kâzım lsmail, Fahri Beyler bu ra porların ihzarını deruhde etmişlerdir. Yeni idare heyetine seçilen ze • vat sunlardır: Cerrahî Cemiyeti birinci reisli ğine profesör Ahmet Kemal, ikinci reisliğine Gülhane cerrahî servis muallimi operatör Murat, umumî kâtipliğe profesör muavini Kâzım tsmail, veznedarlığa Haseki Nisa hastanesi operatörlerinden Fahri Beyler. Azahklara: Beyoğlu hastanesi operatörü Fikrett, Çocuk hostanesi operatörü Ahmet Rifat Bevler. Birinci celsede, ruznameye dahil serbest tebliğler dmlenmistir. Ziya Nuri Paşanm reisliği altında toplanan ikinci celsede, takrirler okunduktan ve kabul edîldikten sonra, Ziya Nuri Paşa dağılış nutkunu o • kumus ve kongre çahsmasma nihayet vermrştir. Okunan ve kabul edilen takrirler sunlardır: 1 Devlet merkezindeki hızlı inkişafı her kongrede büyük bir ifti harla görmek fırsatmı verdiği için iki sene sonraki altmcı millî Türk tıp kongresi da Ankarada toplanacaktır. 2 Sıhhat ve tçtimaî Muavenet Vekili doktor müderris Refik Bey altmcı millî Türk tıp kongresinin reislİRİne seçilmtstir. 3 Kongre islerinin mütemerkiz bir sekilde devamını temin için geçen senelerde olduğu gibi gene tıp en ettmeni idare heyeti kongre idare lıeyeti vazifesini yapacakhr. 4 Gelecek tıp kongresi için. a Romatizma hastalıklarma. b Alkol, kokain, eroin ve em sali iptilâsmdan miltevellit «ehirlenmelere karsı eıtütler hazirlanacaktir. urullah Ata, «gene gençlik» ten bahseden makalesinde, bana: «Hayır, dostum! diyor, ben de onlan müdafaa ederim; simdi de onları tecessüssüzlüğe, nutukvari sözleri fikir hareketi sanmak illetine, kolaylık Vaşington 23 (A.A.) M. Ruzvelt, ni olunmus olacaktır. Reisicumhur de. muhabbetine karşı, yani kendi kendilehalka hitaben biiyiik bir nutuk söyle mi»tir ki: rine karşı müdafaa etmek istiyorum.» miştir. Reisicumhur hükümetm yaptıği isGüzel. Fakat ben bu müdafaanm « Bu îs için munzam tedbrr olaleri gözden geçirmiş, kalkınma mücahamle kırıcı bir taarruz şeklini alman. rak, Amerikada bir hükumet alhn pi. delesinden evvel 10.13 milyon tahmin na muarmm. Evvelâ bu «nutukvari» yasası tesi* edeceğim ve kammî salâ edilen işsizlerin sayuuun bugün yüz sölerin içmdeki hakikat pavile dema hiyetime istinaden Finance CorporatL de kırk nisbetmde azaldığını söylemiş, goji unsurlanm ayıralım. Gençlik, ec ona Amenkada Utihıal edilen yeni aL nafıa isleri için tah«U edilen meblâğlan nebi şirketJerinden insaf, bayraga hürhnlan, reis ve maliye nazırile istisarezikretmistir. Reisicumhur hükümetm si. den aonrm tetbit edflecek fiatle ve mun. met veva kemiklerile çelikçomak oy nanan kahramanlara abide isterse asla yasetinin daima fiatlerinin yükselme . tazam fasılalarla altın alması içîn mühakstz olamaz. Onun bu çığlıfı, bir si olacağım anlatarak demistir ki: saade edeceğim. tcap ettiği zaman dün. istiklâl mödafaası için bize ordu ve « önce dolara kıymet verdire ya DÎyasasından altın alıo satacağıx. Bu donanma kadar lâzundır. Nunıllah Ata rek arabayı mandalann önöne koymak tedbiri almaktan maksadım devamlı bir buna pes demelidir. istiyenler de var. Hükumetin nyaseti kontrol kovtro idame ettirmektir. Ondan sonra konusalım: Gençli&in evvelâ fiatlerin seviyesini tesbit etmek. Sadece fiatlerin düşmesîni tevzm L tedir. Dolann daimî kıymetinin ne o çtn değil, kontrollu paraya dogru devam bazı haykmşlan ve jestleri bize usul . den, bngiden ve teknikten mahrum gölacağmı ben söyliyemiyecegün gibi Irim. etmekte devam edeeeğiz. Hükumetin rünüyor. Dogru. Ben bunu evvelce de se de »öyliyemez. kredisi gavet îyidir. yazdım. Kendileri bana sifahen müdaFiatlerin seviyesini tesbit ettiğimiz Fiatler knmen yukselecektir. Şüp. faalannı vaptilar. Onlar da bunu bizim zaman dolann fîatini tesbit ve ida hesiz aramızda sehte pevgam kadar bflivorlar. Fakat iDc zamanlarme ettirmeğe çalısacağız.» berler vardır, fakat hükumetin kredida, Kençlün birkaç hedef etrafma topsi hmılacaknr ve sağlam para, Ameri. M. Ruzvelt, dolann bugünku hâdL lıyabilmek için, sesi Insık bir tefekküre ka intidaî maddeleri fiatinî yükselme selerden, haric? ticaretlerden diğer mflçıplak bir bavkmsı tercîh ettikJermi se>nvesi iie beraber olaeakt'r. letlerîn dahilî siyaset ve diğer lat'alann sovl#»diler. F?=>livetin osikolojisi de bu Londra 23 (K.A.) M. Ruzveh siyasf kansıklıklardan çok müteeuir oldefcil midir? tleri ahlıslanmıza kâhyalık eden suur. birkaç adun arkamır'Un srel. duğumı da kaydetmiş, «Amerikanm do tarafndan sovfenen paraiann istikrar ettirPmesi îMrmallerîni oek çok uzak melidtr. Yoksa hızımm keser. «Bîr halann altın kıymeb'run kontrolu ciddî sulastıran mıtuk netieesmde dolar içîn Lon. reket yapabîlmek için msao nek»dar rette ele almmasi» lüzumundan bahsey. dra borsasmda pek az mfiteessir cıknuş cok sevin eahîii olmalıdır.» divor Valemiştir. Bununla dolann mütemadiyen hr. Borsa anMıjh rakrt bir î"«rflîz Iî . lerv. Ve Türk hikmeti de eok bilenm defrsmesine ve ipb'daî tnaddeler fîatîrası icîn 4.58 dolar ve bir dolar Içîn çok vamlacajhnı sovlüvor. B>mun için nin mütemadiyen yeniden tesbitme mâ. R1.11/1R fr»«!c Pat tavin edflmistir. srençlik ve ceh^Vt müteradif kelime rmmımnımnıınınııııınııifiııııi! ler sayılmıshr. Fakat, zannpHflm^în ki ben ikisinin bn*den m&dafiiyim. Havır. Sadece ziKnî müd»bale"in gecikismi baskalan kadar endise ile karsı'»mivorum; bilivorum ki suur ve tefekkur, sess<z adirnlarla, bu taze galeyantn pe. şm^en srelivor. Nuruİ!»h Ata, ha yar«TiTn basma al. riı&rm so7Îerine sunu da PSve etmis: Bizim nesîl edebivatta bfivük bîrsev var>»madt, ancak uç dört kişi çıkarabîl • dik.» Kelhdm 23 (A.A.) Asağı BavSofya 23 (Huaarf) tsmet Paşa Bu «üç dört» olcüsü takribî ise doryera. Volf ajansmdan: Almanyayı Na» Hazretlerinin Sofya tiyaretleri e n t . de bese, altıva vedıye, sekize dokuza polyonun boyunduruğundan kurtanmf smda her iki memleket hudutlan da • da çıkanlabilir. Fakat isterse «bir iki» olan muhariplerin hahrasmı tebcil kashilinde kalan Turk vc Bulgar emlâki olsun, davanm savi ile alâkasi ne? Ci . tile Bavyera KraJı birinci Lui tarafın • meselelerinin halline de lcarar verümişhanşumul edebî hareketier bellibaslı dfcn dikilmif olan abide önünde yapı ti. Bu mönasebetle, Bulgar Başveküi kaçar kisi çıkarmıshT? Romantrzm: lan nümayiş münasebetile Başvekil M. M. Musanof mörakerelere girişecek he Hugo, Vî^ni, Musset. Natüralizm: Zola. Hitler biiyiik bir nutuk irat etmiş ve yeti întihap etmiştir. HeycA, hariciye Goncourtlar, Maunassant. Yahut «ŞL ezcümle sunlan soylemistir: nezretmin sivast işlari şefi Gospodin nasi mektebi edebî», «Edebfyah ce « Alman mflletlerinin ve Alman T. Pavlov, demokrat partismin kâtibî. dide» veya «Fecriati» denilen hareketJ. I«U««^i U U u u a Ur jartı olmak l nmamlıi Gojpodm B. Pavlov ve ha . ler kaçar tane. kaçar kilo, kacar metro üzere o zamanlar ihtiyar edilmiş olan rieiye nezareti yuksek memurlarmdan adam, kîtap, kalem vermişlerdir? tş muazzam fedakârlıklann hahrası bizi Gospodin Dançevden ibarettir. kemlyete aitse bizim nesîl eskilerden güriiltülü, basit vatanperverlik mimaBu zevatm îsimlerl Ankaraya büdizengindîr, fazla olarak b n tesekkül hayisleri yapmağa »evketmemelidir. Bu rflmistir. Müzakereler Sofyada icra e lindejnz ve aleyhimize bir vekun çek. turetledîr ki, millethnizin hayatt men . me zamam gelmemistir. Harp sonu dilecektir. Türk heyetfnm teşrmisani • faatlerini müdafaa etmek hakkmı daha ffibi kısa bir devre içinde yepyeni bir ziyade kuvvetle talep edebiliriz. Dün. mn birinde btraya gehnesi beklenmek. nesfl, düi, üslâbu, muhtelif ideoioji . ya bu milleti tanımamağa ve ona nas tedn. jileri, halkla temasmm muhtelif tecelyonalist inkılâbmdan evvelki zayıf hfi. lîleri ve muvaffakiyetieri itibarile es kumotleri ile kanstırmağa alışmışhr. kflerden çok avn edebiyat kafileleri Şimdi dünyaya Alman milletinin, ken • yetisti. Dünya olrülerme vurmazsak, dilermde kat'iyyen şeref hissi mevcut edebî tarihimizm kendi nisbetleri içînolmıyan kimselerle bir guna alâkası oL Berira 23 (A.A.) Havas Ajan de ortava srelen sev, Nunıllah Atanm madığını anlatmak biraz müsküldür. tindaaı iki cfimlesile mahkum edilecek kadar Alman milleti harp istemiyor bflâkis... Memleketin her tarafmda komünist ehemmiyeHîz de&îldîr. Fakat (rençli . Fakat stılhu sevmekle beraber yaşa . veya komflnııt iddia edilenlerin tevkifa. vimize ve kendrmize ait bir fikir ter . ma hakkı için mücadele ediyor. tma devam edümektedir. bivesinm ISruma fizerinde azamî hndde Gayemiz milletimizi mes'ut etmek, kadar NunJlah Ata ile beraber düsünBu cümleden olarak, bogün dahi, Volf ornm günlük ekmeğini temm eylemekmefe hazrrım. Hatta «Avrupa nerede, tir. Bîz sulhu istiyoruz. Fakat serefsiz • Ajansı, Gothda taharriyat neticesmde biz nerede?.. Cok grerideyîz efendîm, liği kabul etmiyoruz. Bütün dünyaya a. 80 komünistin tevkif edüecegini bH . çok...» diyen snoblan bile bazî şartlarla çikça su iki noktayı ilân edîyomz: E. dniyor. tasdflc efane^e kadar derecemizi iyice ğer bizi beynelmilel konferanslarda, Diger taraftan Tburlngede, mevkuf bürnek taraftanynn. Milletler Cemiyetmizde görmek hrterbulunan bîr komünist reisinin ihban üseniz bizi bir millet olarak tanımamz PEYAMt SAFA icap eder. Ahkâmmm icrası kabil olan zerine 5 komBnist tevkif edihnistir. ve bizim hakikî hissimize tekabül eden KOK FİATt muahedenameleri imzalamağa hazmz. kimselerm ve bîrlik olmuf teskflât ve Beyoghı Havagazi Şirketi DofanaFakat icrası kabil olrmyan ve bir se fırkalar mevcut olmadığma inanmah . bahçe gazhanestnde, ehven fiatle sert refsîzlik teşkO edecek olan mnahede . dır. Alman mflletmin vahdetinden dave gümüsü renginde tozsuz ve en iyi leri kat'iyyen fanza edetneyiz. ha ivi bir sulh Tamam olamaz. Zira ik. ecnebi koklarile mukayese edilebilir ttsadiyatı harap ohnus ve milyonlarca Bütün dünya artık Abnan^ada Al . issizi bulunn bir millet kaOanmak için türkkoku veriyor. Niçin hhal edilen ecmanlarm hayatî haklarmı ve sereflerini çalısmaktan baska birsey dBsfinebilir nebi kokuna fazla para verilsin? avak altma alabHeceklerini zanneden mi?» (8112) Doların vaziyeti NALJNA M1HINA Şaşıiacak bir kısa görüş! ugün, en kuvvetli propa^anda vasıtası sinemadır. Bilha» sa sesli filimler, görlere dolarak ve kulaklardan girerek dimag üzerinde büyük ve kolay zail olmaz bir tesir ve intıba bırakmaktadır. En güzel nutku, tıras diye dinlemi « yenler olur. En güzel yazıyı, okumağa üsenenler olur. Fakat sinema, canlı resmi, musikisi, sözlerile sizi eğ • lendirerek, merakınızı uyandırarak, heyecanınızı tahrik ederek propa • gandasmı ve tesirini yapar. Evvelki gün, tpek sinemasında «Çelik Ada» diye bir filim seyrefttim, Fransız artistlerin oynadığı bu filim Alman tayyareciliğinin mükemmel bir propagandasıdır. Filmm kahramanlarmı bir Yunkers tayyaresi tasiyor. Luft Hanzanın büyük yolcu tayareleri, Yunkersin yapiığı dün yanın en büvük kara tayyaresi D, 2000. sonra hava transatlantiği meşhur Do X, birer birer filimde görünüyor ve uçuyorlar. Hulasa, Alman havacilığina kurnazca yapılmış bir propaganda. Geçen sene de gene Amerika donamasına mensup deniz tayyareci • lerine ve Saratoga tayyare gemisin« çok kuvvetli bir propaganda olan bir Amerikan filmi seyretmemi* mi idîk? Gördüğümüz filimlerin bir çoğu da, îsviçreye, ftalyaya ilâ seyyah celbi için yapılmış propaganda filina lerîdir kî farkına bile varmadan seyrederiz. Hulâsa, sinema, bugün en kuv vetli propaganda vasıtasıdır. Fakat bİ7, maalesef, umımıiyetle propa gandanm ehemmiyet ve kıymethıi anlamadı^ımız gîbi sinema vasıta • sile propaşrandadan ise hic haberi • miz yoktur. Haberimiz olsaydi şu aîi'atacac'im »ey olmazdı: Bizde îpekci biraderlerin hrmme* ve fedakerhğile bir Türk filîmciliği vücude gelmiştîr. tpek filmin yap tıih filmnlerm coğunda îstanbulım güzel manzaralan vardır. Türk arti«tleri oynuyorlar ve bu cığırda gittikçe artan bîr muvaffak iy«t te ffösteriyorlar. Bu fîlhnleri. mesela Kıbns, Antakye, Tirana, Varna ve Körtence gibi halkı türkçe bilen yerlere gönderip gösrtermek lehinıizde kuvvetli bir propaganda yapmak demektir. Hatta Türk filimleri, bizde ecnebi filimlerme yamldıSı gîbî, yazilar ilâvesi suretile Mısırda, Surfyede, Irakta, Fîlistmde biHÜn Balkanlarda gösterilebilir ve oralarda bizim filhnlerimîz, Avrupa ve Amerika filimleri kadar seyirci bulur. Fakat Türk filhnlermi böyle güzel bir propaganda içm kullanmak hnkânı yoktur. Cünkü harice giden her TOrk filmi, tekrar memlekefte arde* ettiği zaman ecnebi filmi gibi para veriyor... Sasacak ve manmı • yacakstmz ama böyle i»te!... Tür krye jrümrukleri Türk malında« jrümrük aliyor. Tabitdir ki filim sahipleri 2,000 lira göaıterme ücretî alacak lan bir filim içm 3.000 lira firümrük vermek istemiyorlar ve fiİTmlermi narice Rondermfvorlar. Bu suretle gümrü'k îdaresi, jnimrük resmi ala madıği ^rbi, Türkiye lebinde, birçok bakımdan mükemel bîr propaganda olan filimlerimîz de ecnebi memleketlerinde gösterilerniyor. Biz, altın yumurta yumurtluyan tavuğunu kesen adamm zîhniyetmden Irurtulmadıkça manen ve maddeten daha nice nice zararlar görmeğe mabkumuz. 1 Amerika Reisicumhuru paraların istikrarı ihtimalin yeniden azaltan ve uzaklaştıran bır nutuk söyledi ikinci celse Hitler yeni bîr nutuk söyledi Türk ve Bulgar emlâki Bulgarlar, kendi heyetlerini seçtiler «Sulh istiyoruz, fakat şerefli bir sulh!» v n tktısat Müsteşarı M. Titüleskonun Almanyaya gitti Atinadaki temasları Hüsnü Bey Almanyadan Amerikaya gidecek tktısat Ve kâleti Müstesan Hüsnü Bey Almanyaya gitmistir. Aldiğı mız malumata nazaran Hüsnü Bey Almanya da sene basın dan itibaren memleketimiz de tatbik ed' lecek olan ye ni ölçüler ka nunu mucibin tktısat Vek&leti Müsce mubayaası te?an Hüsnü Bey Iâzun gelen ölçü aletlerinin alın masi işlerile uğraşacak, yeni tatbi • kına baslanan Türk Alman tica retk muahedesine ait islerle de mes8 U olacaktır. Tİ lkhsat Müstesannın Almanya dan Amerikaya gideceği de söylenmektedir. Hüsnü Bey Amerikada bazı mühim tetkikat icra edecektîr. Almanyada mOtemadiyen komönist tevkif editiyor Dün resmî bir tebliğ neşrolundu Atina 23 «Hususî» M. Tıtulesko bugün haricive nezaretine giderek M. Çaldaris ve M. Maksimosla mükâlen»elere devam etmiştir. Nesredilen bir teb. liğde cereyan eden mükâlemeler, Yunanîstan ile Küçük îrilâfı temsil eden Romanya arasında tesriki mesai husulü sayesinde Balkanlarda sulhun takvivesinin istîhdaf edüdiği ve mevcut ve bugün mer'iyette bulunan muahedderin muhafazası hakkmda mutabakah ef kâr hasıl olduğu, ve yeni misak aktme KZVTO arörülmedîği beyan ednmistir. M. Titulesko yartn buradan Beigrada gidecek, orada Ankara ve Atinada yap. tıfi temaslar hakkında n»lumat verecektir. Mustafa Fevzi Beyin cenazesi Ankara 23 (Telefonla) Pariste vefat eden Mustafa Fevzi Beyin cenazesi bugün büyük merasimle kaldail . nusbr. Cenaze merasimmde Meclis Re. isi Kâzım Pasa, Halk Fırkası Umumî Kâtibi Recep Bev, birçok meb'uslar ve büvük bîr kal?Tıalık hazır bulımmustur. «Vakit» refikimiz, dün on yedi yafina bastı. Arkadaşımizi tebrik eder, ve daha uzun ömürler dileriz. Vakit refikimiz Tefrika: 83 SERVER BEDI Sabahsız Geceler Tenha. Her vakit bSyie mi? Eh! Şimdi benitnle biraz çıkarsın değil mi Ustan izin verir mi? Bakalım. Şimdi konussak daha îyi olur. Salih, içinden: «Orasını Allah bi. lîr!> dedi ve cevap verdi: Evet. Beni annen gönderdi. Kendisi gelecekti, fakat evvelâ ben kotnısa ynn dednn. Çünkü... Salih çenenm altını tıraş etmeğe baslamıstı: Sus! dedi. Bunu o kadar âmirane söylemisti ki Macit Bey hemen sustu ve yut • kuntnağa bile cesaret edemedi. Salihin usturası, çenenin altından yanlara doğru, gırtlağm etrafmda geziyordu. Kıllar «ert olduğu için ayni noktalar üstünde fazla oyalanA. Gozleri girtlağın çıkığına takıl • mifh. Eli ağirlaştı. Dükkânda ses yoktu. Tanas vez nede, bir elini çenesine dayamış, u yuklar gibi oturuyordu. Kalfalardan biri dolapta havlulan sıraya koy makla mesguldü. Biri bölmenin arkasmda idi. öteki ayakta bir gaze tenin resimlerme bakıyordu. Salihin usturası, çenenin altında kulak tarafma doğru gittiği halde gözleri hâlâ gırtlağm çıkığile çene arasmdaki bosluğa saplanmıştı. Bir aralık durdu ve usturayı biledi. Macit Bey yutkunarak bir kere daha: r Çabuk ol biraz... Dedi. Salih bu sesi de duymamıs gibiy • di. Tekrar usturayı babasmm derisine kondurdu. Sokakta geçen bir kamyon dük . kânı sarsmıştı. Bu gürültüden sonra ortahğı gene bir sessizlik kapladı. Salih etrafma baktı. Sonra, baş parmağile, biraz sid > detlice bir surette, Macit Beyin çe • çekiyordu. Gırtlak tarafından ay I nesini yukan kaldırdı ve boynunun nlan kesik basm yanğından. muh etlermi azamî derecede gerdi. Gırttelif istikametlere doğru fıskiyeler lağrn çikınttsı iyice kabarmıstı. gibi kanlar fıskırıyordu. Hiç kim • Usturayı çenenin altından gırtlağa kadar getirdi, durdu. Tam o n • se, ne Salihe doğru, ne de imdat çağırmak için dükkân kapisma doğru rada Macit Bey yutkunmuştu. Salih koşmağa cesaret edememlşti. Salih usfturayı biraz dikleştirdi ve dirse birkaç d'efa da usturayı cansız ka ğini biraz kaldırarak bileğine en fanın yüzüne ve gözlerine vurduk kuvveti ve müsait hareket imkânını tan sonra yere attı. Elleri ve üstübahazırladı, sonra babasmın yüzüne şı kan içinde idi. Saçları dimdik, baktı: Macit Bey, gözleri yan kapah, fakat yüzüne vuran besbelli bir sı gözleri o kadar büyümüştü ki oyuklarmdan meçhul ve korkunç bîr kmtı içinde, traşm bitmesini bekli madde fişkıracakmıs hissini veri yordu. Bu duruş onu çirkmleşdirmis yordu. ve Salihin kararmı iyice kuvvetlen * dirmisti. Bir daha yutkundu. Yumruklarını sıktı, ayaklarının ucu üstünde yukarı kalkarak kol Salihin son defa olarak etrafma bakındı ve birdenbire, gırtlağm çı • larını salladı, birsey söylemek iste • di, muvaffak olamıyarak boylu bo kıntısi üstündeki boğuma iyice bas • yunca yere yıkıldı. rırarak usturayı olanca kuvveftile O zaman dükkândakilerin hepsi soldan sağa doğru çekti. sokağa fırlamişlardı. Keskin, acı, boğuk, çatlak, can • Polis! Polisl Polis! diye hay hıraş, uzun, korkunç, garip, vahşi kudılar. bir çığlık kopru. Dükkândaküerin Ahali dükkânın önüne toplan hepsi yerlerinden sıçramışlardı ve mağa başlamısiı, fakat hiç kimse manzarayı görünce onlar da hay içeri girmeğe cesaret edemiyordu. kırıstılar, bir an için dona ksldılar: Polisler bile kapının önünde biraz Salih bir elindeki usturayı müşte durakladıktan sonra girdiler. rinin boynu üzerinde testere gibi ileri, geri sürtüyor, öbür elile «.aç Salih yerde yatıyordu. Yüzü öy lanndan yakaladığı kafasını koitu • le sararmıştı ki öldüğüne hükme • f un arkasına dogru var kuvvetile dildi. Fakat biraz kımıldamağa mecbur edilince gözlerini açtı. So takım sözler tahta ile başi arasında luk bakıslarile, ağır ağır etrafa göz boğuluyor ve anlasılmıyordu. gezdirdi. Polislerî görünce birkaç Serkomiser, memurun da yar sey söyledi, ki ancak ilk kelimeleri dımile, onu arkası üstü çevirdi. Bu anlasılabildi: sarsıntı üzerine katil birdenbire Kaçmam... Asınız beni... Rasıçramıştı. Gözlerini alabildiğine hatım artık... açtı ve serkomisere bakarak sordu: Sonra tekrar bayıldı. Merkeze o Sabah olmadı mi hâlâ?. nu bir otomobille götürdüler. Yü Fakat gözleri, garip bir ısrarla, rüyecek halde değildi. Mahmut Beyin yüzünden aynlmı Serkomiser odasmda idi. Vak'ayı haber alınca evvelâ dükkâna koş • yordu. Yavas yavaş bir elini alnına götürdii, bir tırtam saç yakaladı, tu, Tanaştan izahat aldh. Macit Bebirkaç defa çekti, kopardı ve ser yin cesedi karsısmda birkaç daki • komisere uzattı: ka durdu, baktı, sustu ve memur Bunlan anama götür, olmaz lara kepenklerin yarıya kadar in mı? dirilmesini emrederek tekrar karaMahmut Bey saçlan aldı ve ce • kola geldi. bine koydu. Müteferrikaya girdi. Salih, orada, bir sıranın üstünde Salihin bası gene sıranın üstüne boylu boyuna yatıyor, başında bir düşmüştü. memur bekliyordu. Serrkomisere Serkomiser memura bazı talimat izahat verdi: verdikten sonra odasına çıktı. Be Sayıklıyor, dedi, sonra gülü reket ki orada kimse yoktu. Kapıyı yor, ağhyor, ayılıyor, bayılıyor... kapadı ve yerine oturdu. Ağır ağır, Serkomiser Salihin üstüne iğildi mendilini cebinden çıkararak göz • ve omuzlarma dokunarak seslen ler'ne götürmüştü. di: Bütün zabıta hayatında, vazife Salih! Salih! başında, ilk defa olarak ağlaA. Cevap yoktu. Omuzlarmı sarstı. Yüzünü sıraya yapıştırarak yatan SON katilin ağzından çıkan bulanık bir