Cumhariyeİ • | Cengiz Han TEFRÎKA: 11 Yazan: M. TURHAN Kitaplar ve Mecmualar Yedi Günün ilk altı ayı Yedi Gün mecmuası ilk altı aynım bitirdi; ve kolleksiyon meraklısı kari • lerine güzel bir kapak içinde 24 nüsha. yı mücellet olarak takdim ediyor . ötedenberi, bilhassa harf inkılâbından sonra, irili ufaklı bir sürii mecmu . anm çıktığuu ve bir iki ay zarfında kapandığını hahrlıyoruz. Bu «çıkma» lar ve «kapanma» lar, Sirkeciden Iran sefarethanesme kadar bütün Babıalide, ve belki bazı kariler nezdinde de, su fikrm peyda olmasma sebebiyet ver . mişti: «Türkiyede bir haftalık mecmu nm idamesi kabil değildir.» Kıdemli bir gazeteci olan Sedat Simavi Beyin değerli teşebbüsile, işte, «Yedi Gün*» ün alh aylık cildi hersey. den evvel bu fena fikri tekzip etmiş oluyor. Demek ki şimdiye kadar çıkan mecmualar karilerini tatmin edeme • mişler. Karilerinin zevldne göre yan intihabında yollanm kaybetmişlerdir. «Yedi Gün» ne yapıyor ki diye. ceksiniz! Karilerimiz hoşlandıklan her muharririn her türlü yazısnu, masrafı ne olursa olsun, sahifelerine gin • yor. Peyami Safa, Mahmut Yesari, M. Turhan, ömer Rıza, Ercüment Ek . rem, Ahmet Refik, hatta Felek Bür han Beylerin edebî, tarihî, mizahi ve spora ait yazılannı hemen her haf ta Yedi Günde okuyabilirsiniz. Yedi Günde genç muharrir Mekki Sait Be yin tstanbulun muhtelif köşelerini bir fotoğraf sadakatile tesbit eden de . ğerli reportage (röportaj) lannı bu labilirsiniz. Yedi Günde zaman zaman sizi eğlendiren ve alâkadar eden mü sabakalara tesadüf edersmiz. Hemen hemen bütün gazete fotoğrafçılan Yedi Gün icin de çahşırlar; bmaenaleyh 4taftalık hâdiselerm en iyi fotoğraflan orada intişar eder. Klişeleri tstanbu hm iyi san'atkârlan tarafından hazır . lanır. Eh... Bütün bu masraflara katla narak Sedat Simavi Beyin, bir ev ha nımı titizliğile süslediği «Yedi Gün» elbette okunacak ve elbette gittikçe ar. tan bir rağbete mazhar olacaktır. Haftalık mecmuanın bellibaşlı Avrupa şehirlerinde gazeteciliğin en revacta olan tarafı haline geldiği bu devirde ts. tanbuhm mecmuasız kalması cidden esefle karsılanacak bir hal olurdu. Yedi Gün müessislerini bu hususta sarfettiklesi «ayretten dolayı tebrik etmek, hatta Avrupa mecmualan ayan na yükselen ilk Türk mecmuasmdaki sebatlarmı teşekkürle karsilamak lâ . ztmdır. r 17Teşrfnîewel 1933 = Afyon vaziyeti 1933 mahsulü 1932 mahsulünden 1,5 misli fazla, gelecek rekoltenin yarıya düşeceği söyleniyor Afyon ihracatmın 1 eylul 1933 tarrhinden hibaren Uyuşturucu Maddeler tnhisarına geçtiği ma lumdur. Yeni vaziyete ?öre afyo nun dahilde müstahsild'en muba • yaası ve elden ele alınıp verilmesi serbesttir. Yalnız ihracatı tnhisar idaresi tarafından yapılacaktır. Afyon ekilen yerler dahi tahdit edil mişıtir. Meselâ bu seme Ege mınta kası dahilinde afyon zeriyatı me nedilmis bulunmaktadır. Tüccann hükumet nez<linde vaki teşebbüsleri üzerine ihracat is leri de 1 kânunusani 1934 tarihine kadar bazı istisnaî vaziyetlere tâbi tuhılmuştur. Ellerinde 1933 sene • sinden evvelki senelere ait mabsul bulunan ve mevcutlarını usulü veçhile alâkadar makamlara tevsik ettirmiş olanlar bu malları ba rice satmakta 1 kânunusani 1934 tarihine kadar serbesttirler. Uyuşturucu Maddeler Inhisar idaremiz hali hazırda afyonları tüccar ve mütevassıtlardan morfini 59 kuruş üzerind'en mubayaa etmek • tedir. Topraklarunızda yetişen afyonun morfin derecesi azamî 1 0 1 1 olduğuna göre vasatî olarak afyo» nun beher okkasına 6 lira fiat bi çilmiş demektir. tnhisar idaremizin elinde hali hazırda beheri 6 0 okkalık 700 8 0 0 sandık mal vardır. Sandıgı takri ben 3 6 0 lira hesabile idarenin elindeki afyonun kıymeti 275,000 lira tahmin olunabilir. Mahsulün mütebaki kısmı rüc car, esnaf ve sair mütevassıtlann ve kısmen de züraın elind'edir. Bun • ların elind'eki afyon miktarının 7000 sandık olduğu hesap edildiğine göre, hali hazırda mevcut afyonun onda dokuzunun Hiccar ve esnaf 1 a sair mütevassıtların ve züraın 10 da birinin de tnhisar idaresinin elinde olduğu anlasılmaktadır. akşamki program J ANKARA : 12,30 gramofon 18 orkestra: 1 Balfe (Ouverture Die Ziegunerin). 2> Leoncavallo (Fantasie Bohame). 3 Straus (Valse Le Baiser). 4 Sousa (Marche Ameriken) 18,45 alaturka saz 18,30 dans »usikUi . 20 Aians haberleri. İSTANBUL» 18 gramofon . 18,30 fransîzca d e n (ilerlemls olanlara) 19 Mahmure Handan Hanım 19,45 Fazflet Hanım20,30 Etfalya Hanım, Sadi Bey ve arkadaşlan 21,30 gramofon . 22 Anadolu Ajansı, Borsa. haberi, Saat ayan. VİYANA : 18,30 ölümünün yüzüncü senei devriyesi münasebetile Evangelistanın e • serlerinden konser • 19,10 konferans 19,35 franstzca ders • 19,55 konferans20,20 havadisler 20,35 şehir operası binasındaki temsilin nakli . 23,20 bar havalan. BÜKREŞ : 18,05 muhtelif konser 20,05 kon <T ferans • 20,25 plâklar • 20,45 konfe. rans 21,05 Viyana havalan 21,25 orkestra . 22,05 konferans 22,20 orkestraya devam • 22,50 havadisler BUDAPEŞTE : 18,35 plâklarla Gounodnun eser • leri 19,15 konferans • 19,45 askert orkestra . 20,35 (Der fliegende Hol * laender) Wagnerin üç perdelik ope • rası 24,05 cazbant. VARŞOVA t 18 keman ve şarkı konseri 19,05 bir konferans ve kafekonser 20,30 hava. disler 21,05 haMf musiki • 22,05 bir romandan parçalar 23,30 dans mu sikisi. . 17 10 933 Salı günü akşamı saat 21 de Moğol, Türk denizinde bir köpüktür; o deniz bu köpükle dalgalanacak Hem kılıç eri değilim dersin, hem •avas ifine kansırsm. Bana benden iyi bi basbuğ göster de ağzını öpeyim. Ulus isi; komsularla yermde bo . zusmak, yerinde anlasmak isi baska. Bunlan sen, hele benimle anlasırsan, herkesten iyi yaparsın. Çünkü sende baska bir yaratılış var. Bakışuı bile adam korkutur. Fak*t ordu basbuğiu $ima yaramazsın, ordu bozanm! Benden üstün bir başbuğ göster, diyorum; *en sözü gene benim üstüm • de dolafhnyorsun. tste Sobütay, iste Cebe! Cebenin ağzı süt kokuyor, öbürii de asagı, yukan toy bir yiğit. Bunlann ryi başbuğ olacaklarmı nereden anla . dm. Son savasta sana uyup ta kıhç •alhyacaklanna seni terkive vurup sa vuşmalarından anladun. Bu, tam bas. buğ görüsüdür!.. Sen, onlan yanmdan •yırma. B'rini sağ kolun. nbürîinii sol kolun «ay! Buna da peki. Şimdi sen, Türk birligini nastl kuracagunm söyle. Ulu Gökçe yerinden kaBrtı, taş odamn bir kösesmde duran kurt yenikli bir tahta sandığa yanastı, oradan bir kitap aldu Bu, uygurca yazıbms bir tarih. ti. Gelip Temuçinm karstsma oturduktan sonra kitabm sahifelermi kanstırdı, nzun ve çok uzun bir hikâyeye girişti. Hanretle, heyecanla, bazan gözü su . lanarak, bazan yüzünde alevler dola sarak anlatıyordu: Türk nedir, nasd öremistir, nerelere yayılmışhr, neler yapnuştır, ne ülkeler almıştır, ne sal tanatlar devirmiştir?. Temuçin, hazU ve cosgun bir se . •inçle onu dinliyordu. Şimdiye kadar bu çvlak adamm bu kadar bilgiç ol duğunu öğrenmemişti. Onun babası, Minigilik Içige, Moğol diyaruun en a. kıllı adamı idi. Hatta kendine Türk birKği hulyasnu asılıvan da o idi. Fakat Ulu Gökçeyi, bir büğucü olarak tanıyordu ve onun MogoBar, Konkratlar, Konkmariar üzerindek^ nüfuzunu kıs . kanıyordu. Şimdi bu çtplak adamm çok seyler bildiğini görerek saşmyor du, sözlermden i»e tatlı bk" heyecan alu yordu. Gökçeoin belki iki saat süren millî bikâyelerinden sonra Temuçin »ordu: Bu ulu Türkü, çok engin Türkelin bizim küçücük Moğol ulusu kucak byabilecek mi? Moğol, Türk denizinde bir kö . püktür, efsunlu bir köpük. O deniz, bu köpükle dalgalanacak. Simdi sen, be • nnole antlas. Ne yapaynn? Benim sözumden dısan çıkmı . yacaksm. Peki!.. At karnına gir de«em gireceksin. Peki! ö y l e ise ilk iş olarak yann Nay mantam yurduna gideceksin. KöşHik hanm karumı kaçırıp buraya getireceksm, kendine es vapacaksın. Bu, kötü bir iş. Güçlüğü de caba. Bak, ilk adımda sözüme uyma . mazlık gösetriyorsun. Bu, seni çıkarmak istediğim tahtı simdiden tekmelemek demektir. Sözünü tutmamazlık etmiyorum. Yalnız bu işi hem kötü, hem güç buluyorum. Merkitler senin kannı kaçırmadı. lar ım, sen de Nayman beyinin karısı nı kaçır ki ödeşmiş olasımz. Bunu ya. parsan Nayman ulusu, Köşlük handan i^renir. sana imren'r. Bi'nun «in" da o büyük ulusun Moğol bayrağı alhna gir. mesi olur. Temuçin, derin derin düşündü, Merkitler elinde kalan güzel Börtanın öcünü abnak için onlann müttefiki olan Naymanlar beyine, ayni cinsten bir yara açmayı nek haklı buldu ve müsbet cevap verdi: Peki. Post elden çıksa da bu işe girişeceJHm. Baska ne dîvorsun? Simdilik bu kadar. Umduğnm gi. ; bi bu is becerio te saoasa&Iam geri ger| Hrsen Göncü île düsK' iinü yapanz, a dmı da dei?iştiririz. Yeni eş, yeni ad, yeni havat!.. Göncü, uğnlıyacağım kadınm adı ra? Evet. Kögliik hanın karısmm adı 7 Göncüdür. Sanki bilrmvorsun. deâil m ' Bu adı Türkelinde bilmiyen kim var? Diüründen sonra benim adım da ım değisecek? Evet. Bunu nicin düsünüvorsum ? : TTO'vîn. zaten sen'" '<»Tici adın desnl mi? İlk »dm «Tancrı ösneüks<»n . AHahverdî» idi. Sonra Temuçin oldun. Navmanlan yiirek'ermden v r u o altiist ettîkten sonra daha par'ak bîr ad ala. caksır.. Bu ad, ne olacak? Konduğu gün anlarsm. Temuçin ayağa kaBrtı. Sihirlenmiş gibi garip bir tesir altmda idi, çıra is3e dolu olan şu taş odada bir siirü cinle • rin, perilerin dolaşhğmı samyor ve bir ayak evvel oradan aynlmayı istivordu. Fakat Ulu Gökçe ile vedalaşacağı sıra. da gözünün önüne bir sahne, üsütücü bir sahne geldi: Minigilik tçgenin ça dırdaki va£s vaziyeti!.. Sanşm genç, ansızm gözbebeklerinde beliren bu sah. nenin yüreğine verdiği burkuntu ile için için sarsıldı, bir duvara dayandı: Ulu Gökçe! dedi anlaştık ve antlaştık, değil mi? Evet. tnsanlan birbirine anttan daha iyi ve daha sağlam bhleştiren bağlar yok mu? Belki var, belki yok. Bunu neden soruyorsun ? Seni kendime daha yakm yap . mak istiyorum ve böyle bir bağ an yorum. BıHabilir misin? Buldum sanıyorum, eğer sen beğenirsen. Söyle Temuçin, düsünme. Buldu. ğun bash hemen yüreğnne saranm. Anamla babanı evlendirmek !.. Bunu yaoarsak sen kardesim olursun. Ulu Gökcenin «»öz'.erinde bir ısık parlayro söndü. O. Ulunevee ile babasmm sevijtiklerini coktan biliyordu ve bu gtzlî askm böyîe bir netice vermesini de bekliyordu. Fakat Temucmin kendili ğtnden sö^le bir teklifte bulunacağmı ummuyordu. Cünkü babasile onun anası arasında yaptlacak bir evlenme. baba . ran Tennuci7*» babası yerine ve kendisîni de onun seviyesine «jıkaracaktı. A. zizlîk dolayısile zaten sahip o'duâu nüfuza b'1 de asalet kat^tnca Moğol d i • yarj kendi avuclarmın icme adrmîs ola. caktı. Bunu, Temucinin takdir etmesi icap ederken o, büyük bir «cafleÜe işte umubnaz bü teklifte bıdur.uvordu. Ulu Gökc* »eyincini sakladı: • B^n, ded', bn ise kansmam. Amanla bab*mı^ ve aetıtn l lî » Hele sen. olur, de. Babanı da kar • dır. Anamı ben voJa sretirrim. * S«n »«tetV'ften *on<« be» nicin ol. max divevim? tftrr') 1933 afyon mahsulü Bu seneki afyon mahsulü 1932 rekoltesine nazaran 1,5 misli daha fazladır. 1932 de 120,000 kiloya yakın mahsul alınmıştı. Bu seneki rekoke 250,000 kilodan ziyadedir. Fakat, rekoltenin yanya düşeceğine muhakkak nazarile bakabiliriz. Bu seneki afyon mahsulü geçen senekile mukayeseli olarak sövle tesbit edilmistir: (Kllo olarak) 1933 1932 Ege mmtakası Bursa v Orta Anadolu Trakya Malatya tnce mallar Tekun 135,000 20,000 48,000 2,500 5,000 50,000 260,500 45,000 1,500 20,000 4.000 5,500 40,000 116,000 Yugoslavya ile olan afyon anlaşmast Afyon ihracı hususunda Yugos • lavya ile aramızda bir anlasma vard\r. Bu itilâfa göre ihracatan %24 ünü Strphlar; %76 sını biz yapacağız. Yugoslavya afyonlarmm morfin dereceleri bizim afyonlara nazaran yüksek olduğu ve alelekser 18 dereceden aşağı düşmediği için; hakikat halde Yugoslavyanm ya pacağı % 24 nisbetindeki ihraca tın ifade ettiği kıymet bu nisbetin çok fevkindedir. Binaenaleyh, af yon ihracatında kıymet hesabile Yugoslavyanm % 40 ve Türkiyenin % 60 nisbetlerini ihraz edecek lerini tahmin etmek daha doğru dur. JehirTı'ıjatrosu istanbul Belediyesi Ergani istikraz tahvilleri Birinci tahifeden mabat Ancak bu istrkrazm ücte bir m3c. tan olan dört milvon liralık ( a ) tertibi tahviDeri ihraç edilmis bulunduğundan yukanki numaralara kazandıklan ik • ramiyelerin üçte biri tediye edilecek . tir. Bundan başka 190,771 numaradan 190,780 numaraya, 119,831 den 119,840 numaraya, 60.321 den 60,330 numaraya. 98.331 den 98,340 nu . maraya. 138.911 den 138.920 numa rava. 193.681 den 193,690 numarava, 86,481 d»n 86,590 numarava. 74,451 den 74,460 numaraya. 10,531 den 10 450 numaraya, 157,771 den 157,780 numaraya, 79.441 den 79,450 numaraya, 114.071 den 114,080 numaraya, 17fi,541 den 176550 numaraya, 115,751 den 115,760 numaraya, 116,561 den 116,570 numaraya kadar olan numaralara kırkar Ira isabet etmiştir. Bu ikramiyeler Türkiye Cumhuriyet Merkez, Türkiye İş Bankalan. M'. ve şubeleri tarafından tasdikli keşide listeleri üzerinden ödenecektir. On bin liralık büyük ikramiye hari . ciye memurlan namına Âsir Beyin imzasile tş Bankasmdan alıhan lahvile, beş bin liralık ikramiye de Ziraat Bankasının Zonguldak şubesi tarafından satılan ve amele birliğinde bulunan tahvile, bin liralık ikramiye de Sinopta satılan bir tahvile isabet etmiştir. Üniversite kadrosu Birinci sahifeden mabat Profesör Huning fakültede hukuku esa • siye kürsüsünü deruhde etmiştir. Pro fesör bugünlerde işe başlıyacaktır. [6ÜL ve 60NUL] Komedi Muallim vt talebe gecesl önümüzdeki 22 teşrinievvel pazar akşamı saat 21,30 da FRANSIZ TİYATR^SüWDlW'meşhas piyanıst K O R T O» tarafından ilk fconser verilecektlr. Talebenin şikâyetlerine cevap Feci bir kaza Bir çocuk tramvay altında kalarak parçalandı Dün sabah Aksarayda çok feci bir tramvay kazası olmuştur. 709 numaralı vatman Mustafa Efendinin idaresindeki Topkapı Sirkeci arabası Aksarava gi. derken polis merkezi civannda önüne birdenbire kömür dolu bir öküz arabası çıkmıştır. Mustafa Efendinin süratle frenleri sıkıştırması tesirsiz kalmış, tramvay bütün sidde*Jle arabaya çarpmıs . hr. Arabayı sevkeden Recep isminde 12 yaşlannda Ç?talcali bir çocuk tram. vav arabasmm tekerlekleri al^'na vu varlanmış ve oarra'anrak ölmüştür. Derhal vak'adan haberdar edi'en müd^°'HmuiT«' muavini Kâmil ve tabip ad'î Hikme* Bpvler kazanın cereyan ettijH yere gltmisler ve tahlc'kata vazıyet etmiilerdir. Hüseyin muayene edildikften sonra defnine müsaade edilmUtir. Vak'a ye. , fen tnemurlaona kesif yjnttınla. kizanın ne suretle vuku bulduğu it edilmistir. Vatman yakalanarak Adliyeye teslim edilmistir. Vatmsı» eu ifadeyi vermjsdr: « nnnmde »»abav» ırördiisiîm zaman elektrik vje el frenlerini kullana rak tramvayı durdurmasa calıstım. Fa. bu!ımduğumuzv«r spkus s ^ ğ ı ol. "» franıvavı ılureluramadım,.» Universitenin mazeret tmtihanla . nnda bazı haksızlıklar yanddığnu, ne . ticede yüzlerce talebenin sınıflannda kaldıklfn hakkmdaki nesriyat münasebetile Üniversitedek! alâkadar zevat dün şu sözleri söylemişlerdir: c Hukuk Fakültesinde bazı ün • tihanlarm tahrirî olmasma ancak pro fesörler meclisi karar verir. Bu sene de henüz kadrosunu tamamlamıyan" ve talebe adedi diğer bütün fakültelerden da. ha fazla bulunan Hukuk Fakültesinde hntihanlaruı tahrirî yapılmasına profesörler meclisi karar vermiş ve bu ka rar üzerine bir çok derslerin im tihanlan tahrirî yapılmıştır. tmtihan ev. rakı da o derse tayin edilen mümey . yizler beyeti tarafından tetkik edilmiş, notlar o suretle verilmiş olduğundan bu haksızlık mevzuu bahsolamaz. Cevap verenlerin terfi ettiklerine göre sual tertibinde haksızlık yapıldığı iddiası da gayrivarittir. Bu kanunî bir şekilde yapılan imtihanlann yeniden yapılma • sına imkân yoktur.» Söz Bir, Allab Bir Büyük tütkçe filim Daha yalnız 2 gün gösterilecektir. 871S SiNEMASINDA İPEK ELHAMRA sineması isimli büyük san'at harikasını takdim edecektir. Afrikanın vahşi ormanlannda binbir tehlike arasında geçen vahşi bir aşk mücadelesi yeni yıldız TALA BlRELL tarafından temsil edilen fransizea sözlü milyoniuk filim. 873? Yann akşamdan itibaren Vlisak bugün imzalanıyor Birinci sahifeden mabat zetecüeri kabul ederek beyanatta bu • hmacaktır. Misafirimizin yann akşam tstanbula hareketi muhtemeldir. Ankara 16 (A.A.) Romanya Haridye Nazın M. Tituleskonun refika • lan kendilerini hükumet namına İstan. buldan karşılamağa memur edilen Ha. ridye Vekâleti protokol umum müdür muavini Münir İbrahim Bey ve refikalan hanımefendi ile birlikte bu sabah sehrimize gelmîşlerdir. Madam Tttu lesko istasyonda Hariciye Vekfli Tev fik Rüştü Beyefendi ile refikalan ha . mraefendi protokol umum müdürü Sev. ket Fuat, Bükres elçinaiz Hamdullah Suphi Beyler. Norveç sefiri ve ma danu ve M. Titulesko ile birlikte seh rimlze gelen misafirler ve Romanv? *fareti erkânı tarafm^'n karsılanmıshr. M. Venizelos M. Çaldarisin aleyhinde bir nutuk söyledi Atina 16 (A.A.) Giritte bir nu. tuk söyliyen M. Venizelos, Çaldaris kabinesine siddetle hücum etmiştir. Başvekil M. Çaldarisin muhaliflf|le bir uzlaşma yapmak icin bir takım fedakârlıklarda bulunmağa hazır ol duğu sek'indeki beyanatının ferdasm. da muhalefet fırkası reisinm böyle bir lisan kullanması siyasî mehafilde pek biivük b:r hayal inkisanna sebep ol . mustur. Bulgaristanda komünizm propagandası Sofya 16 (Hususî) Akçam, Bulgar Maarif Nazın M. Boyaciyef Sofyadan Tırnovaya hareket etmiştir. Oradan da Rusçuğa gidecektir. Bulgar Maarif Nazırınm bu se yahatten makjsadii, muallimlerle görüserek mekteplerde komümst . lik propagandasının önünü almaktır. Ayni zamanda memleket dahilind'e maarif işlerile alâkadar olacaktır. NAGANA Bu perşembe akşamı Muhteşem ve muazzam filim başlıyor. B U A K Ş A M 193384 mevsimine mahsas büyük filimlerin serefrazı Madam Tiiulesko Ankarada S A R A Y (Eski 6L0RYA) sinemasında Gabriel Gabrio, Rene St Cyr, Rosine Deröan, îvette Guilbert ve Emmy Lyn tarafından bir sureti fevkalâdede temsil edilen ve seyircilerin ruhunu şadeden Yeni Amerika ve ispanya sefirleri Kadriye Hanım Hikmet Bey davası Sabık müstantîk Hikmet Bey aleyhine Kadriye Hanım tarafınd'an açılan hakaret davasına yann devam edilecektir. Kadriye Hanımm biraderi Nasır Bey, dava mevzuu hakkında yeni • den bazı sahitler gösıtermek üzere müracaatte bulunmustıır. iKi Y E T i ME (872i) Ankara 16 lleıetoma) Reisicumnur flazreuerı dugun yeaı A merüta ve Japon setırierını ayrı ayrı &abul etmışieraır. detırier uımatnameiennı Keisıcumhur Hazretlerine takdim etmişlerdir. TURK SİNEMASINDA Tam saat 9,45 te Misli görüimetniş bir G A L A müsarreresi sinema yıldizı M. Titulesko ile Romanya Türklerinin vaziyeti de görüşülecek Ankara 16 Dün akşamki ziyafet. len sonra bir balo veribniştir. Balo çok parlak olmuştur. M. Titulesko bir aralık Hariciye Vekilkmz ve Sovyet sefareti müstesan ile uzun müddet göriişmüştür. Romanya Hariciye Nazınnm nutkunda Rusya hakkında kuüandığı dostane lisan çok nazan dikkati celbetmiştir. Rusya ile Romanya arasında bir anlaşmaya doğru gidildiği hissediliyor. Ankara 16 M. Titulesko ile Anka. ı» mSlâkatlaır esnasmda Romanyadaki Turk emlâld ve Romanya Türklerinm memleketimize hîcreti meselesi de gö. rüsölecektir. lnkılâp resimleri Mektep idareleri lnkılâp resimlerini i RTÎİTA L Çanakkale mevkii müstahkem kumandanlığından mütekait topçu mirliva Mehmet Riktü Paşa eceli mevudile vefat ederek dün Edirnekapı aile kabristanına defnedilmiştir. (8708) LIL DAGOVER E K R A N D A : G E C E S I ateşin ve füsunkâr artist bizzat sahnede halka takdim edilecek ve güzel san'atkâr fevkalâde eğlenceli bir S K E Ç yapacaktır. Foto Süreyyada Pek ehven fiatle tedarik edebilirler. H A R P oian ı ıl Dîgover'in en güzel filmi. Ayrıca : Filim başlamadan evvel ve lstirahat esnasında Maestro Polianskv idaresindeki orkestra icrayi ahenk edecektir. Hâveten Fransîzca Pathe Journal Dünya havadisi. Paris tno dalan K ı z m e k t e p l c r i n d e C U n b i i ş , iki kısımlık komedi Rövü. Yerlerinizi evve'lden temin ediniz. Telefon: 40690 (Claude Karrere'in 1909 da neşrettiği eserinden iktibasen yaoılan ve senelerce evvel sessiz kopşası Istanbulda görülmemiş bulunan ve bu defa sesli yapıldığı ilân olunan H a r p fılmrle H a r p arifesinde tilmi arasında hıç bir alâkası yoktur. H a r p Î Arifesi. Claude Farrere ve Lucien Nepoty tarafından pek zengin ve veni bir uslüpla yazılmış olan ve modern ve cazip, bir rere mevzuu ihtiva eden "La Veille d'Annes,, namındaki eserinden iktibasen Miçhael Curti? tarafından vaz'ı sahne edilen bir şaheserdir tarafından vaz'ı sahne edilen bir sahesprrfir (B730) ^m Darülbedayi artistleri Foto Süreyyada Darülbedayi artistlerinin güzel kartpostalları vardır. A R i F E S i N D E 6eçit Yeni intisara başlıyan haftalık edebî «Geçit» mecmuasının ilk numarası intişar etmiştir. Yeni mecmuaya uzun ömür diler ve muvaffakiyet temenni e deriz.